Sepet toplamları
| Ara Toplam | 1,150.00₺ |
|---|---|
| The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
| Toplam | 1,255.00₺ (17.50₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Oyunun Kuralı: Bilimi İnkâr Etmenin, Palavrayı Pazarlamanın ve İş Dünyasında Vurgun Yapmanın Yolları
Bilim, doğruyu söyler. Şirketler, kendi doğrusunu yaratır.
Bir şirketin elinde bu kitap varsa, bir şeyler gizleniyor olabilir.
Bilimsel bilginin kârı tehdit ettiği noktada, “oyunun kuralı” değişir.
Çevre krizleri, kanser yapan maddeler, sigaranın öldürücülüğü, iklim değişikliği...
Tüm bu bilimsel gerçeklere karşı şirketlerin elinde sadece bir silah vardır: inkâr.
Ama bu öyle bildiğiniz türden bir inkâr değil. Bu, stratejik, sistematik ve soğukkanlı bir inkâr.
Oyunun Kuralı, bilimsel bilgiye karşı kurulan güçlü şirket ağlarının nasıl işlediğini, hangi araçları kullandıklarını ve kamuoyunu nasıl manipüle ettiklerini çarpıcı örneklerle anlatıyor. Sigara lobilerinden petrol devlerine, ilaç kartellerinden gıda tekellerine kadar birçok sektörü mercek altına alıyor.
Gerçekleri susturmak için atılan her adımı, gizlenen her belgeyi, bastırılan her bilim insanını anlatıyor. En ürkütücü olanı ise şu ki, tüm bunlar tamamen yasal yollarla yapılıyor. Bu kitap, yalnızca bilimle ilgilenenler için değil, yaşadığı dünyanın nasıl yönetildiğini merak eden herkes için.
Çünkü bazen gerçekleri öğrenmek için “oyunun kurallarını” bilmek gerekir. Ve bu oyunda kazanan her zaman dürüst olan değildir.
“Jacquet, çok kapsamlı ve sistematik kurumsal stratejileri ifşa etmek için müthiş etkili bir
yöntem bulmuş – bilim karşısında dizleri titreyen yöneticilere yazılmış, Machiavellivari gizli bir rehber.”
The Guardian
“Zehir gibi bir hiciv! Kurumsal kötülüğe acımasız bir darbe... Cüzdanları kabarık orduların ve kalabalık şirketlerin er ya da geç hesap vereceğine dair keskin bir uyarı.”
Kirkus Reviews
Stresi Azalt: Sınav ve Performans Stresi Çeken Gençler İçin
Hayat bazen fazla hızlı, fazla gürültülü… Peki ya sen? Sınavlar, arkadaşlıklar, sosyal medya, flörtler, aile baskısı… Genç olmak kolay değil. Kaygılı, tükenmiş, gergin mi hissediyorsun? Yalnız değilsin. Ve evet, çözüm mümkün! Stresi Azalt, gençler için yazılmış bir stresle başa çıkma rehberi. Ünlü psikolog Dr. Michael A. Tompkins, seni strese sokan olayları tanımayı, bedenini ve zihnini sakinleştirebilmeyi ve zorluklarla sağlıklı yollarla baş etmeyi adım adım
öğretiyor.
• Gerçek hikâyeleri okuyarak yalnız olmadığını göreceksin
• İçsel ve dışsal başa çıkma becerilerini keşfedeceksin
• Zaman yönetimi, nefes egzersizleri, düşünce yönetimi gibi pratik teknikleri uygulayacaksın
• Sosyal medya, sınavlar, flört, aile sorunları… Hepsine özel çözümler geliştireceksin.
Bu kitap sana sadece “daha az stres” değil, daha güçlü bir benlik, daha sağlam ilişkiler ve daha huzurlu bir yaşam sunuyor.
Hadi, derin bir nefes al. Şimdi başlıyoruz.
80 Trenle Dünya Turu
Hint asıllı İngiliz gazeteci Monisha Rajesh 80 tren yolculuğuyla dünyanın çevresini dolaşacağını söylediğinde kimse yapabileceğine inanmamıştı. Ancak nişanlısı Jem ile sırt çantalarını toplayıp Londra’dan bilinmeze doğru yola çıkmaları çok uzun sürmedi. Rusya’dan Moğolistan’a, Çin’den Vietnam’a, Kuzey Kore’den Malezya’ya ve çok daha ötesine uzanan çılgın bir maceraya atıldılar.
Bu maceraya büyüleyici manzaralar, sıra dışı coğrafyalar, istasyonlarda tanışılan çeşit çeşit insanla kurulan dostluklar ve paylaşılan hikâyeler eşlik ediyor. Dünya vatandaşı olmanın ne anlama geldiğini yansıtan bu
Kitap; hayat, tarih ve kültür hakkında canlı bir anlatım sunuyor. Rajesh’in sürükleyici sayfalarında dolaşırken hem yeni dünyalar keşfedecek hem de çok eğleneceksiniz.
Trenimiz kalkmak üzere, lütfen yerlerinizi alınız!
Faşist Olmadan Yaşamak
Ebedi faşizm”in en masum kisvelere bürünerek geri dönebileceğini söyleyen Umberto Eco’nun öngörüsünü tanık olduğumuz şeyler doğruluyor. Geçtiğimiz yüzyılda kalmış, geçip gitmiş bir tarihsel olay kabul edilen faşizm, yirmi birinci yüzyılda yeni maskeleriyle tekrar sahnede ve hayatımızın en korunaklı sandığımız kısımlarına kadar sızmış durumda. Bazen bireysel hak ve özgürlüklerimizi ihlal eden ve giderek yaygınlaşan otoriter devlet uygulamalarında, bazen de kâr hırsıyla doğayı talan eden ya da mahremiyetimizi ihlal ederek bizi “veri paketleri” haline getiren gözetim kapitalizminde tezahür ediyor.
Her Şey Sütliman
Uyumak modern zamanlara ait bir süper güç haline geldi. Hikâyeler ise eski zamanlara ait bir sihir.
Uyumakta zorluk çekiyorsanız, gecenin ortasında uyanıp endişeli hissediyorsanız Kathryn Nicolai, Her Şey Sütliman‘da yatmadan önce zihninizi rahatlatmanın sağlıklı bir yolunu sunuyor: uyku hikâyeleri.
ABD’de milyonlarca podcast dinleyicisinin epeydir vazgeçilmezi olan bu hikâyeler, küçük ama son derece tatlı ve neşeli rahatlama anlarını keşfediyor ve gözler önüne seriyor. Örneğin sonbaharda yerel elma şarabı fabrikasını ziyaret etmek, kışın arkadaşlarla parkta ağaç aydınlatmasını izlemek, ilkbaharda terk edilmiş bir çiftlikten gizlice leylak çalmak, yazın güverteden ateşböceklerini seyretmek, kitapçıyı gece kapatmak ve sabah fırını açmak gibi. Ayrıca, podcast’lerde daha önce hiç yer almayan on altı yeni hikâyenin yanı sıra tatlı, küçük, huzur ve neşe dolu anları açığa çıkaran ilginç illüstrasyonlar da bulacaksınız.
Bir meditasyon ve yoga öğretmeni olarak onlarca yıllık deneyimini kullanan Kathryn Nicolai, sessizce dikkat ve öz şefkat öğreten, yıpranmış sinirleri yatıştıran ve uykuyu beslemek için sağlam alışkanlıklar geliştiren, duyusal deneyim açısından zengin bir dünya yaratıyor.
Peşindeyiz
Bir otoyolda başlayan taciz, ölümle sonuçlanan bir kazaya dönüşür. Meg Russo’nun hayatı, kızını üniversiteye bırakırken yaptığı sıradan bir yolculukta altüst olur. Eşi Justin olay yerinde hayatını kaybeder; Meg ve kızı Lily ise sadece bedenen değil, ruhen de paramparça olur. Aylar sonra kasabasındaki küçük kitapçıyı yeniden açmaya çalışırken, her şeyin normale döneceğine inanmak ister.
Ama biri onu izliyor. Dışarıdan. İçeriden. Sokakta. Dükkânda. Zihninin içinde. Birileri geçmişini kurcalıyor. Ve internette yayılan karanlık bir hikâye, Meg’in ailesini hedefe koyuyor. Kızının doğumu, kocasının ölümü, yaşadıkları ev... Tüm bunlar bir tesadüf mü, yoksa önceden yazılmış bir senaryo mu? Kimseye güvenemez. Belleğine bile. Kaza mıydı bu?
Yoksa gözetlenen bir ailenin başına gelen organize bir saldırı mı? Geçmişiyle yüzleşmekten korkan bir kadın... Kendi sırlarını saklayan bir kız... Ve onları susturmak isteyen, yüzünü bile göremedikleri bir tehdit... Alison Gaylin’den anneliği, paranoyayı ve kaybı iliklerinize kadar hissettiren nefes kesici bir psikolojik gerilim. Birileri peşinizdeyse ne yaparsınız? Peki ya peşinizdeki sizseniz?