DNA’nın Kara Leydisi: Rosalind Franklin
Maurice Wilkins, Francis Crick ve James Watson 1962 yılında Nobel Ödülü aldı ama onları bu ödüle götüren bulgular Rosalind Franklin’in DNA verileri ve fotoğraflarıydı. Yıllarca gölgede kalan Rosalind Franklin hak ettiği itibara ancak ölümünden sonra kavuştu. Brenda Maddox bu kitabında, on beş yaşında bilim insanı olmaya karar veren ama yirminci yüzyılın en büyük bilimsel keşfinde görmezden gelinen, dikkat çekici bir şekilde azimli ve samimi genç bir kadının fırtınalarla dolu yaşam öyküsünü anlatıyor.
- Yazar: Brenda Maddox
- Çevirmen: Sibel Sevinç
- Yayın Tarihi: 06.08.2021
- Baskı Sayısı: 1. Baskı
- Sayfa Sayısı: 296
- Cilt Tipi: Karton Kapak
- Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
- Boyut: 13.5 x 21 cm
- ISBN: 9786050640991
Biyoloji Felsefesi
Brian Garvey evrim ve evrimsel biyolojinin ortaya koyduğu felsefi soruları irdelediği kitabında; doğal seçilim, yaratılışçılık, bencil gen, alternatif seçilim birimleri, sistem kuramı, makroevrim gibi konulara değinerek biyoloji ile etik, din ile insan doğası ilişkisini ele almaktadır.
- Çevirmen: Murat Can Mutlu
- Yayın Tarihi: 10.09.2020
- Baskı Sayısı: 1. Baskı
- Sayfa Sayısı: 382
- Cilt Tipi: Karton Kapak
- Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
- Boyut: 13.5 x 21 cm
- ISBN: 9786058023185
Beyin Fırtınası
Sinirbilimci David J. Linden öncü beyin araştırmacılarıyla muhabbet edip birlikte çakırkeyif olduktan sonra her
birine aynı soruyu sorar: “Beynin işleyişi konusunda dünyaya açıklamayı en çok istediğin fikir hangisi? ”
Verdikleri yanıtlar sonunda insan zihni ve onun olanakları hakkındaki bilgimizi genişletmeyi amaçlayan ve
popüler bilim denemelerinden oluşan bu eşsiz eser meydana gelir. Uzmanlık alanları arasında insan davranışı,
moleküler genetik, evrimsel biyoloji ve karşılaştırmalı anatomi bulunan katılımcılar, kişilikten algıya,
öğrenmeye, güzelliğe, sevgiye ve sekse kadar birçok büyüleyici konuyu ele alır.
Yaptıkları son deneylerin ayrıntılarına girmez, söyleyeceklerini terimlerle boğmazlar ve gayet net, aydınlatıcı,
çoğu zaman da hiç beklenmedik ve sezgiye aykırı yanıtlar verirler. Nihayetinde de bireysel deneyimlerin beynimizin yapısını nasıl dramatik bir şekilde değiştirebildiğini gösterirler. Profesör Linden ve arkadaşları hem bilim meraklılarının hem de profesyonellerin erişilebilir ve keyifli bulacağı
büyüleyici ve aydınlatıcı bir derleme ile insan zihninin yapısına ve sinirbilimin son teknoloji dünyasına yeni bir pencere açıyor.
Son Kullanma Tarihi
Elli yıl önce, bugün sahip olduğumuz insan nüfusunun yarısına sahiptik.
Bu büyüme döneminde tüm bu insanları beslemeyi nasıl başardık.
İleriye baktığımızda, geleceğin genişleyen nüfusunu nasıl besleyeceğiz?
Bu kadar çeşitli bir nüfusa sürdürülebilir bir şekilde güvenli, yüksek kaliteli, sağlıklı gıdaları nasıl sağlayacağız?
Gıdalar insanlık tarihi boyunca pişirilerek, fermente edilerek ya da başka yöntemlerle işlenmiştir. Ancak günümüzde süpermarket raflarında bulunan ürünlere baktığımızda şu soruyu sormadan edemiyoruz: Fazla mı ileri gittik?
Bilim, kimyasal reaksiyonlarla ve organizmaları manipüle ederek gıdaların ömrünü uzatmanın pek çok yolunu buldu. Haftalarca taze kalan elmalar, aylar yerine birkaç gün içinde olgunlaşan peynirler, laboratuvar ürünü biftekler, 3D yazıcıdan çıkan pizzalar…
Nicola Temple bu kitapta hazır yemeklerin neler içerdiğini, sebze ve meyvelerin ömrünü uzatmanın nasıl sağlandığını, gıda işlemede nanoteknolojinin yerini, konunun uzmanı olmayanların da kolayca anlayacağı bir biçimde aktarıyor ve en sevdiğimiz yiyeceklerin inovasyon, israf ya da savaşlardan nasıl etkilendiğini ortaya koyarak bilimkurgu kitaplarından fırlamış gibi görünen yiyecekleri tükettiğimiz bir gelecek ihtimaline de göz atıyor.
Son Kullanma Tarihi’ni okuduktan sonra işlenmiş gıdalar konusunda neyin kabul edilebilir neyin kabul edilemez olduğunu değerlendirebilecek ve daha rasyonel tüketiciler haline geleceksiniz.
Bilim İletişimi
Bilimi halka iletme çabalarının izi 16. yüzyıla dek sürülebilir. O yıllardan bu yana bilim iletişimi gelişerek gittikçe daha karmaşık bir hal almıştır ve günümüzün en önemli meselelerinden birçoğunun temelini oluşturmaktadır.
Bilim İletişimi bilim hakkında konuşmaktan halkla etkileşime geçmeye, bilim eğitiminden bilim haberciliğine, bilim iletişiminin son dönemlerdeki eğilimleriyle değişimlerine değiniyor.
Teorik bilgiyi pratikle birleştiren, konunun özüne odaklanan, tutarlı ve anlaşılır bir inceleme sunan Bilim İletişimi bu alanda çalışan profesyonellere ve alanın öğrencilerine ihtiyaç duyacakları temel bilgi, strateji ve bakış açılarıyla donatılmış güncel bir rehber sunuyor.
Tanrının Kapısını Çalan Bilim
"Tanrının Kapısını Çalan Bilim" adlı eser, Carl Sagan’ın 1985 yılında ünlü Gifford Konferanslarının yüzüncü yıl dönümü nedeniyle aldığı davet üzerine İskoçya’da verdiği konferansın metinlerinden oluşmaktadır.
Sagan konferanslarda, diğer gezegenlerde akla dayalı yaşam olasılığından kendi gezegenimizdeki yaşamın karşı karşıya kaldığı nükleer tehlikeye, yaratılışçılık ve sözde akıllı tasarımdan bilimin ’bilgili tapma’ olduğuna dair yeni bir kavrama, manik depresyondan tutun da kendinden geçmenin (huşu) muhtemel kimyasal yapısına kadar uzanan konulara ve sorunlara değinmiş.
On yıl önce kaybettiğimiz büyük astronom ve astrofizikçi kozmoloji, fizik, felsefe, edebiyat, psikoloji, kültürel antropoloji, mitoloji ve ilahiyat gibi farklı pek çok alanda yaptığı konuşmalarla, konferanslara katılan herkeste hayranlık uyandırarak dehasıyla tüm insanlığı aydınlatmıştır.
Sagan’ın ölümünün onuncu yıl dönümü vesilesiyle ilk kez yayınlanan "Tanrının Kapısını Çalan Bilim" adlı kitabı eşi ve uzun süre onunla birlikte çalışmış olan Ann Druyan tarafından hazırlanarak günümüzün bilgileriyle tazelenmiştir.
Sagan bu kitapta din ve bilim arasındaki ilişki konusundaki fikirlerini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyarken evrenin enginliğinde kutsalın ne demek olduğunu anlamak için sürdürdüğü kişisel arayışını ve yolculuğunu oldukça anlaşılır, mizahi, akılcı ve tamamen gözleme dayalı bir ifadeyle bizlere aktarıyor.