Uygarlıklar Beşiği Anadolu Tarihi Seti (10 Kitap)
Truva – Güzel Helen Tarihteki en ünlü kentlerden biri…Paris ve Helen’in aşkı, Ölümsüzlük Suyu’na batırılmış Aşil (Akhilleus) ve Hektor, Tahta At (Truva Atı)… Dünya durdukça unutulmayacak… Amazonlar – Ay Tanrıçası Amazonlar gerçekten var mıydı? Yaşadılar mı? Kadınların yönettiği bir devlete sahipler miydi? Sinop, Terme, Amasya, Smirna (İzmir), Efes kentlerini onlar mı kurdular? Truva’yı Yunanistan’dan ve Ege adalarından gelen yağmacı Akalara karşı savundular mı? Amazon Ormanları ile Amazon Nehri’ne neden onların adı verildi? Hititler – Ninda Watar Hititler, Orta Anadolu’da MÖ 1700-1200 yılları arasında büyük bir devlet kurdular. Uygarlık tarihine büyük katkılarda bulundular. Batı uygarlığı; Eski Yunan, Eski Roma uygarlıkları, Bizans İmparatorluklarında Hititlilerin izlerine bol miktarda rastlanır. Bronz çağının en güzel örneklerini günümüze bıraktılar. Güneş, geyik heykelleri onların simgeleri oldu. Bronz çağından sonra demir çağını başlattılar. Mısırlılarla Suriye üzerinde güç savaşları yaptılar. Bu savaşlardan, MÖ 1286 yılında yapılan Kadeş Savaşı, dünya savaş tarihinin en önemli savaşlarından birisi olarak anılmaktadır. Frigyalılar - Midas’ın Kulakları Anadolu’nun en köklü devletlerinden biri olan Hititler, MÖ 1200 yıllarında düşmanlarının saldırıları sonucu yıkıldı. Hitit Devleti’nin yıkılmasından hemen sonra yeni kurulan devletlerden biri de Frigya Devleti’ydi. Frigya Devleti yaklaşık dört yüz-beş yüz yıl kadar yaşadı. Eski Yunanlılar, bölgede yaşayan insanlara Frig diyorlardı. Bu yüzden bölge insanlarının kurduğu devlete de Frigya Devleti adı verildi. Günümüzde Ankara, Afyonkarahisar, Eskişehir, Kütahya, Uşak, Denizli illerinde izlerine rastlanan Frigler, bize çok değerli tarihi eserler bıraktılar. Lidyalılar – En Mutlu İnsan Hikâyemiz Manisa’da geçiyor. Ege bölgesinin bu ünlü kentinde çok eskiden Lidya Devleti vardı. Devletin başkenti Sard kentiydi. Sard, görkemli yapıları, mermer, mozaik işlemeleriyle günümüzde bile ayakta duruyor ve görenleri büyülemeyi sürdürüyor. Hierapolis – Kutsal Suların Kenti MÖ 2.yy’da Pergamon Kralı İkinci Eumenes, düşmanları Selevkosları yenerek şimdiki Denizli merkez ve Pamukkale’nin bulunduğu bölgeye egemen olmuş. Kral Yolu üstünde olması nedeniyle bu bölgenin ticari önemini hemen kavramış. Kutsal suların bol olmasından dolayı da büyük bir kent kurulursa hem ticari açıdan gelir getireceğini ve hem de sağlık açısından çok yararlı olacağını düşünmüş. Mimarlarına emir vermiş. O zamana kadar küçük bir köyün bulunduğu bu yere gelen Pergamos’un ünlü mimarları, yüz dekar alana kent merkezini kurmuşlar. İkinci Attalos, kente sevgili eşi Hierai’nin adını vermiş: Hierapolis... Kimmerler – At ve İnsan Tarih sahnesine MÖ iki bin yıllarında çıkan Kimmerler, Kırım, Kuban, Dinyeper, Don, Kiev, Poltava, Volga, Ural-Altay, Kafkaslar, Macaristan, Balkanlar ve Anadolu gibi çok geniş bir coğrafyada başta kurganlar olmak üzere birçok balbal, bark ve eserler bıraktılar. Barbar diye algılatılmaya çalışılan Kimmerlerin, insanlığın uygarlık değerlerine önemli katkılar yaptığı son yüzyılda daha iyi ortaya çıktı. Karyalılar – Anadolu’nun Denizci İnsanları Eski bir Mısır yazması şöyle der: "Karya’lar, denizin yüreğindeki adalarda yaşayan insanlardır.” Denizci ve savaşçı özellikleri öne çıkan Karyalılara, komşu ülkelerdeki halklar kısaca “Karlar” diyordu. Bronzdan silahlar satan Karyalı gemiciler aynı zamanda iyi savaşçılardı. Fırsat buldukça adalara, Helen anakarasının kıyılarına saldırıyor, yağma yapıp dönüyorlardı. Zamanla adalarda ve Ege'nin karşı sahillerinde korkulan insanlar oldular. Tarihin ilk paralı askerleri onlardı ve düşmanları bile onları kiralamak isterdi. Bergama – Parşömen Kâğıdının Ülkesi Pergamon; ilkçağların dünya incisi kentlerinden biriydi. Dünyanın en değerleri heykelleri, mermer işçiliğinin en mükemmeli bu kentteydi. Tıp bilimine uygun ilk hastane burada açılmıştı. Keçi derisinin işlenerek üzerine yazı yazılmasına uygun hale gelmesiyle oluşan parşömen bu kentte bulunmuştu. Pergamon, ilkçağda da yakınçağda da acımasızca yağmalandı. Yakın çağlardaki yağma, Alman mühendis Carl Humann’ın 1865’de gelişiyle başladı. Carl Humann, yağmanın büyük ödülü olan eşsiz Zeus Sunağı’nı, parça parça Almanya’ya götürdü. Efes – Harikalar Diyarı İzmir Aydın demiryolu hattının yapımının ve işletmesinin ayrıcalığını Osmanlı yönetiminden alan İngilizler hemen çalışmaya başlamışlardı. Ayasulug'a (İzmir'in Selçuk ilçesi) sürekli İngilizler geliyor ve ölçümler yapıyorlardı. Gelenlerden biri de mühendis Wood'tu. Çocukluğundan beri arkeolojiye meraklı olan Wood, bu toprakların geçmişte dünyanın en zengin uygarlıklarından birine ev sahipliği yaptığını okumuştu. Okuduğu kaynaklardan bir tanesi, dünyanın yedi harikasından biri olan ARTEMİS TAPINAĞI'nın EFES'te olduğunu yazıyordu. Wood'un, demiryolu yapımına katılmasının nedeni de bu tapınağı bulmaktı. Wood ARTEMİS TAPINAĞI'nı bulabilecek miydi?
Yeme İçme Kültürü (4 Kitap)
Beslenme Hakkında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar Marcello Ticca Sağlığımız için büyük önem taşıyan gıda ve beslenmeyle alakalı sayısız önyargı, klişe, yanlış inanış ve yalan mevcut. Köhnemiş yanlış bilgilerin yanı sıra özellikle günümüzde internet ve basın yoluyla hiçbir kontrole tabi tutulmadan, bilimsel kanıtlara dayanıp dayanmadığı önemsenmeden hızla dolaşıma giren haberler birçoğumuzu sağlığımızı tehlikeye sokabilecek tercihler yapmaya itiyor. İtalya’nın önde gelen gıda ve beslenme uzmanlarından Marcello Ticca bu kitabında insanların zihninde kök salmış yanlış inanışların en yaygınlarını bilimsel zeminde inceleyip çürütürken temel besinlerimizin bileşenlerine, tavsiye edilen tüketim miktarlarına ve besinlerden en fazla faydayı sağlamak için yapılması gerekenlere dair pratik bilgi ve önerilerle bilinçli bir beslenme düzenini nasıl benimseyebileceğimizi anlatıyor. “... beslenme konusundaki yanlış bilgilerin günümüzde de çok kolay doğduğu, kök saldığı ve yayıldığı bir gerçek. Yoksa ‘özellikle’ günümüzde mi demeliyiz? Çünkü 2000’lerde internetle beraber bazı haberlerin kurgulanıp ‘viral’ hale gelmesi, beslenme konusundaki ‘sahte haberlerin’ azalmak yerine çarpıcı şekilde çoğalmasına ve günbegün yenilerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Tek başına bu gözlem bile durumu değerlendirmenin ve son yirmi yılda hazırlanan en geçerli derlemeleri dahi güncelleştirmenin gerekliliğini ortaya koymaya yeter.” Bira Rick Kempen Biranın öyle düşünmeden kafaya dikip susuzluğunuzu gidereceğiniz bir içki olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yapımında sadece su, tahıl, maya ve şerbetçiotu kullanılmasına rağmen sayısız türde üretilebilen bu halk içkisi insan medeniyetiyle neredeyse yaşıt, şaraptan ise bin yıl daha eski. Sanayi Devrimi’ne kadar tarihin her döneminde ve coğrafyasında kadınlar tarafından üretilen bira uzun yıllar halkların beslenme rejiminin önemli bir parçası olmuş. “Bu kitabın konusu da işte bu halk içeceği olan biradır.” Elinizdeki kitap, otuz yılını bu içkiye adamış bir “bira militanının” biranın çevresini kuşatan alan olarak tanımladığı “Bira Diyarı”na yapacağınız yolculukta kullanışlı bir rehber niteliğinde. Bira yapımından biranın tarihteki yerine, bira türlerinden tadıma, ambalajından saklanmasına, hangi yemeklerle ne tür bira içilebileceğinden sağlıkla ilişkisine, bira ülkelerinden bira festivallerine ve dünyanın önemli tadım merkezlerine dek her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz. “Uygar şarapla avam bira karşılaştırmasına son vermenin zamanı geldi de geçiyor.” “Rick Kempen birayı ilgilendiren her konunun önemli bir temsilcisi. Bol miktardaki bira bilgisini ustalıkla, hevesle ve mizahi bir dille genel okur için bir araya getiriyor.” – Thérèse Boer “Kalbi birayla dolu bir adam. Her ne kadar günümüzde küçük bira üreticilerinin yenilikçi biralarına övgü düzmek moda olsa da Rick iyi yapılmış geleneksel bir Pilsen’in kalitesini de sonuna kadar destekliyor.” – Michel Ordeman “Mizahi yanı kuvvetli bu kitap aynı zamanda bira dünyasını ciddiyetle inceliyor. Zevk alarak okudum.” – Menno Olivier Dolce Vegan: Kolay, Geleneksel ve Sağlıklı Vegan Tatlılar Virginia Elena Patrone Adil bir mutfak için “tatlı” bir başlangıç “Bu kitaptaki tarifler size basit, sağlıklı vegan tatlıları evde üreteceğiniz malzemelerle nasıl yapacağınız konusunda yol gösterecek. Bu tariflerle madalyonun en tatlı yüzüyle işe başlayabilir ve bunu tatlı devrimi olarak adlandırabiliriz.” Virginia Elena Patrone beden sağlığıyla toplum sağlığı arasındaki ilişkiden hareket ederek okurları hem kendi malzemelerinin üreticileri olmaya hem de “iyi tüketimin politikasına” katılmaya davet ediyor. Bunu yaparken malzemelerimizi evde nasıl üretebileceğimize, besinlerin bedenimize faydalarına, tüketiciler olarak tercihlerimizin önemine odaklanıyor. Dolce Vegan'da yer alan yaklaşık 90 tatlı tarifi, “hayvansal ürün içermeyen sağlıklı malzemelerle ve sadece üç basit malzemeyle sonsuz sayıda lezzetler yaratabilen anneanne ve babaannelerimizin zamanından” esinleniyor. Tütün Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfiyle dünyanın tamamını etkisi altına alan bir bitkinin, tütünün toplumsal yaşam üzerindeki muazzam etkisinin izini sürüyor Berlinli yazar Detlef Bluhm. Edgar Allan Poe, Arthur Conan Doyle, Sigmund Freud, Walter Benjamin, Robert Musil, Albert Einstein, Jean Paul Sartre, Albert Camus, Ernesto Che Guevara gibi pek çok önemli isim ise düşünceleri, eserleri, yaşamlarıyla eşlik ediyor tütünün kültürel tarihine. “Divana uzanmış keyif çatıyorsunuz, kendinizi düşüncelerinizin akışına bırakıyor, içmeden sarhoş oluyorsunuz; tiksinmeden, Champagne şaraplarının şurup benzeri tadını ağzınızda hissetmeden, kahvenin verdiği sinirli yorgunluğu duymadan. Beyniniz hiç bilmediğiniz beceriler geliştiriyor, kafatasınızın ağırlığını hissetmiyorsunuz artık, hafif kanatlarla hayaller diyarına uçuyorsunuz, etrafta pır pır eden hezeyanlarınızı, muhteşem bir çayırda kızböceklerini kovalayan bir çocuk gibi hayal meyal algılıyorsunuz ve kendinizi olmak istediğiniz yerde, en ideal halinizle görüyorsunuz. En güzel umutlar geçiyor yanınızdan, artık yalnızca birer hayal değil bunlar, ete kemiğe bürünmüşler ve Taglioni gibi büyük bir zarafetle süzülüyorlar. Tütün tiryakileri, siz bu duyguyu bilirsiniz!” Balzac
Gezegenimiz ve Biz Seti (4 Kitap): Su Damlasının Macera Dolu Yolculuğu, Biz Çöp Değiliz, Görünmeyen Düşmanlarımız, İki Turnanın Dünya Seyahati
Bu seti alarak edineceğiniz kitaplar şöyle:
- Su Damlasının Macera Dolu Yolculuğu
- İki Turnanın Dünya Seyahati
- Biz Çöp Değiliz
- Görünmeyen Düşmanlarımız – Virüsler Bakteriler Parazitler
Walter Benjamin Kitaplığı (3 Kitap)
Fotoğraf Yazıları
Walter Benjamin “Walter Benjamin fotoğrafı hatırlatmaktan hiç vazgeçmedi. Tarih boyunca değişen, uyum sağlayan, gelişen bir şey olarak fotoğrafın izini süren güçlü bir fotoğraf eleştirmeniydi. Fotoğrafın bir tarihi, bir hayatı olduğuna inandı. [...] Benjamin’in gözlemlediği üzere fotoğraf iktidardakiler ve geleneksel sanata gereğinden fazla özlem duyanlar tarafından kötüye kullanılabilir ve kullanılmıştır da [...] Fotoğraf yozlaşabilir. İçinde bulunduğu zamandan ayrı düşebilir ya da (fotoğraftaki) özneleri genel olarak kötüye kullandığı gibi onu da kötüye kullanan baskıcı güçlerin güdümüne girebilir. Benjamin’in fotoğrafa dair ve fotoğrafın yörüngesindeki çeşitli yazılarıyla amaçladığı şey, panoramik bir bakışla okurunu bu aracın potansiyeli ve gerçekliği konusunda eğitmektir.” Walter Benjamin’in fotoğraf yazılarından oluşan bu derleme aşina olduğumuz fotoğrafa başka bir gözle tekrar bakma, işlevini, imkânlarını yeniden düşünme olanağı sunuyor; fotoğrafın zaman içinde kazandığı ve kazandırdığı farklı anlamların izini sürüyor. Bu derlemede yer alan tüm yazılar Leslie’nin sunuşuyla açılıyor, değinilen kişi ve kavramların açıklandığı sözlüklerle sona eriyor. Kitapta ayrıca Benjamin’in atıfta bulunduğu fotoğraflardan örnekler de yer alıyor. Karşılaşmalar: Bir Benjamin Romanı Jay Parini “Hiçbir zaman tatmin edemediği Tarih Meleği tarafından öldürülmüştü hiç kuşkusuz. Onu öldüren en bariz şeyse genellikle alaycı bir şekilde tetikte bekleyip en sonunda her zaman sahnede belirerek daha önce gerçekleşmiş olan her şeyin, her çıtkırıldım adım ve irkilmenin, gözün her titreşiminin, kalpten hissedilmiş her çizginin ve rasgele her jestin yazarlığını üstelenen Zaman’dı.” Walter Benjamin’in 1940 yılında Nazi Almanya’sının Fransa'yı işgalinin hemen ardından Paris’ten kaçışıyla başlayan Karşılaşmalar Benjamin’in tutkularıyla tuhaflıklarının peşine düşüp ölümünün matemini tutuyor. Felsefe tartışmaları, Nazi işgali, savaş ve kaçış ekseninde ilerleyen, Bertolt Brecht, Gershom Scholem, Hannah Arendt gibi isimlerin de yer aldığı romanda, Benjamin arkadaşları ve ailesi, aşkları ve yalnızlığı, hayatı ve intiharı, gözünden sakındığı elyazması sayfalar vasıtasıyla yeniden ete kemiğe bürünürken hayat hikâyesi de yirminci yüzyılın ortasında dünyayı yakıp yıkan korkunç savaşın güçlü bir metaforuna dönüşüyor. Walter Benjamin - Gershom Scholem Mektuplaşmalar 1932-1940 Derleyen: Gershom Scholem İki büyük savaşın damga vurduğu karanlıkta, tüm güçlüklere karşın bağlarını sürdürme çabalarından vazgeçmeyen Almanyalı iki Yahudi entelektüelin 1932’den 1940’a dek süren mektuplaşmaları, hem döneme hem de yazarlarına ilişkin çok önemli bilgiler sunuyor. 20. yüzyılın en önemli edebiyat ve sanat eleştirmeni olarak ölümünden sonra üne kavuşan Walter Benjamin ile Yahudi mistisizmi ve Kabala üstüne yapıtlarıyla tanınan Gerschom Scholem’in dostluğu, Benjamin’in 1940’ta Fransa-İspanya sınırında intiharıyla sonlanana dek gücünden hiçbir şey kaybetmeden devam etmiştir. Bugün bildiğimiz eserlerinin ortaya çıkış ve yazılış süreçleri, dönemin entelektüel kişilikleri, edebiyat tartışmaları, Kafka, Baudleaire, Yahudilik, savaş ve ölüm mektupların satırlarında kendisini gösterirken, zor zamanlarda insan olarak var kalabilmenin ne kadar ağır bir yükü taşımak anlamına geldiği de apaçık bir biçimde ortaya çıkıyor. Tüm bu kaygının ve belirsizliğin içinde bile zihinsel üretimlerini hayatta kalma faaliyetlerinin asli öğesi olarak görmeyi sürdüren Benjamin ve Scholem tekerrür etmekte hiç kararsız olmayan tarih için de bir tinsel direniş belgesi sunuyorlar. “Bugün yayımlanmasını sağladığımız her satır –bu satırları miras bıraktığımız gelecek ne denli belirsiz olursa olsun– bu karanlık dönemin güçlerinin karşısında kazanılmış bir zaferdir.”
Çocuklar İçin Bilim Seti (5 kitap)
Çocuklarınıza bilimi sevdirecek, bilimsel kavramları öğretecek kitaplar arıyor ama bulamıyor musunuz? Bu seri tam size göre! Albert Amca ile Zaman ve Uzay, Russell Stannard
Albert Amca ile Kara Delikler,Russell Stannard
Albert Amca ile Kuantum Macerası,Russell Stannard Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler Atlantis neredeydi?
Kutsal Kâse’yi kimler aldı?
51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor?
Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların
yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli
yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız,
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre! İyi yolculuklar! Önemli Haritalar: Maceracılar ve Hayalperestler İçin (Sarah Sheppard) Bermuda Şeytan Üçgeni nerededir?
Güney Kutbu’na ilk kimler gitti?
Dünyanın en tehlikeli hayvanı nerede yaşar?
Gezegenimizin derinliklerinde neler oluyor?
Dağlar nasıl oluştu?
Denizlerin en derin noktası nerededir? Bu kitaptaki haritaları inceleyerek yeryüzünün en esrarengiz yerleri ve en fantastik canlılarıyla tanışacak, kâşiflere ve korsanlara maceralarında eşlik edeceksiniz. Kıtaları, okyanusları, yüksek dağları, derin çukurları, yeraltının gizemlerini, kısacası gezegenimizi keşfedeceksiniz.
İyi yolculuklar!