XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS

Sherlock Holmes – Bisikletli Takip

120.00
DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEDEKTİFİ SHERLOCK HOLMES İLE EV ARKADAŞI DR. WATSON’IN MACERALARI DEVAM EDİYOR! “Yine aynı sey oldu. Bu sabah o tuhaf sakallı adam her zamanki gibi beni bisikletiyle takip etti. Aniden dönüp üstüne sürmeyi denedim ama o da hızlı davrandı.” Violet, yeni bir iş, arkadaş ve ev sahibi olduğunda hayat neredeyse mükemmel olmuştu... Ta ki ıssız bisikletli belirene dek. Her hafta genç kadını aynı yol şeridinde takip ediyordu. Ama neden? Sherlock Holmes ve Watson’un görünürde basit olan bu meseleyi daha kötü bir hâl almadan çözmesi gerekiyordu...

Adım Adım İstanbul Masa Oyunu

220.00
OYUN GEREÇLERİ: Kutu içinde katlanabilir İstanbul haritası (50x70 cm), 80 adet soru kartı, 4 adet adım taşı, 32 sayfalık isim ve eserlere ait renkli bilgi kitapçığı. Oyunun hedefi: İstanbul’u tarihi eserler ve olaylar üzerinden daha yakından tanırken, Yedikule Zindanları’ndaki hazineye ilk ulaşan oyuncu olarak oyunu kazanmaktır. Oyuna başlamadan Önce: Önerimiz, oyunla birlikte sizlere verilen bilgi kitapçığındaki eserler ve onlara bağlı olarak anlatılan olaylar hakkında bilgi sahibi olmak için onları okumanızdır. Oyun nasıl oynanır:  Oyun 1 den 6 ya kadar numaralanmış 80 kartla oynanmaktadır. Oyunu oynamak için en az iki en fazla dört oyuncu gereklidir. Her oyuncunun, harita üzerinde ilerlemek için kullandığı renkli bir taşı vardır.
  • Türü: Bilgi kartlarıyla oynanan oyun
  • Hedef Kitle: 9 yaş ve üstü
  • Oyun Kurgusu ve Bilgi Kitapçığı: Ali Bulut Aksoy
  • Yayıma Hazırlayan: Erdem Seçmen
  • Kapak ve Resimler: Necdet Çatak
  • Baskı ve cilt: Yazın Matbaası
  • Bilgi Kitapçığı: 13,5x21, 32 sayfa, 4 Renk.
  • Kutu Boyutu: 25x35 cm
  • Katlanabilir Harita Boyutu: 50x70 cm
  • Adım Taşları: Akrilikle boyanmış, 4 değişik renkte kayın ağacından yapılmış adım taşı.
  • Üretim Yılı: 2017

”Im Data Driven” T-Shirt

600.00
Beni Duygular Değil, Veriler Yönetir! Hayatının her adımında grafiklere, metriklere ve kanıtlara başvuranlar için tasarlandı. Aşk hayatından kariyer planına kadar her şeyi bir Excel tablosunda analiz edebilen analitik ruhların manifestosu. Kararlarını şansa bırakmayanların seçimi.

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
  6. Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  7. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Hemen Al Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir
XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS SIMPLE

Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)

930.00
Bedreddin: Hayatı ve Düşünceleri Murat Küçük “Adil bir dünyanın özlemini duyuyordum. O dünyada hepimize yer olmalıydı. Oysa iktidar savaşlarıyla birbirini boğazlayan orduların ayakları altındaydı insanlık. Yoksulların çaresizliğini düşündükçe bir şeyler yapmamız gerektiğini hissediyordum.” Söz konusu Şeyh Bedreddin olunca yanıtları belki de her daim muğlak sorularla baş başa kalırız. Bir medrese âlimiyken neden tasavvuf yolunda menzil almıştır? Fikirlerinin Anadolu ve Balkanlar’da bu kadar etkili olabilmesinin nedeni nedir? Dinlerin eşitliğine dair düşüncelerinde Hıristiyan-Helen köklerinin etkisi var mıdır? İsyancılara atfedilen özel mülkiyet karşıtı fikirlerin ilham kaynağı gerçekten Şeyh Bedreddin midir? Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’le yolları nasıl kesişmiştir? İsyanı planlamış mıdır yoksa rüzgârın yönüne doğru mu yürümüştür sadece? Murat Küçük zihninde bu sorularla altı yüzyıl önceye gidip söyleşiye davet ediyor Bedreddin’i. Daha yakından tanımak istiyor bu akılcı fıkıh âlimi, gönül gözü açık sufi ve isyankarların yoldaşı şeyhi... Tarihin karanlıklarında kalmış olayları hayali bir Bedreddin’le aydınlatma emeliyle akıl ve kalple dolu bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Okuyucuya Not: Hayali söyleşiler, dünyayı değiştiren, onu anlamamızı sağlayan önemli isimlerle tanışmak veya onları yeniden keşfetmek isteyenlere keyifli bir okuma sağlamak amacıyla hazırlandı. Bu söyleşiler hayal ürünü olsa da biyografik gerçeklere dayanıyor. Gezi Ruhu ve Politik Teori Murat Özbank 2013 yılının Haziran ayında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nı dolduran çok dilli, çok dinli, çok ideolijili, çok kimlikli insan çoğulluğu arasında bir "ruh" dolaştı: özgürlük ve demokrasi ruhu. Bu ruh, Türkiye'de siyasal hayatı ve siyasal tahayyülü derinden etkileyebilecek gelişmelerin ve arayışların yolunu açtı. Peki nasıl doğmuş, nasıl büyümüştü bu ruh? Dile gelecek olsa hangi kavramlarla konuşur, nasıl bir kuramsal zemine yaslanırdı? Gezi Ruhu ve Politik Teori bu sorulara yanıt arayan, öznellikle nesnelliği, bir siyaset gözlemcisinin kavramsal bakışıyla bir katılımcının heyecan, umut ve öfkesini harmanlayan, hem politik hem de teorik bir kitap. Bir yandan 2013 Haziran’ının o ateşli günleri üzerine yeniden düşünmek için bir fırsat veriyor, bir yandan da Weber, Arendt, Schumpeter ve Habermas’ın siyasete dair teorileri ve kavramlarıyla tanıştırıyor bizi. Hem politikaya ve politik teoriye merak duyanlar için bir başlangıç sunuyor, hem de Gezi olaylarının demokratik siyasetin bugünü ve geleceği açısından anlamı üzerine düşünmek isteyenlere özgün, berrak ve samimi bir üslupla rehberlik ediyor. Gezi Ruhu ve Politik Teori olayların gerçekliğini doğrudan sunan bir fotoğraf değil, çıplak gözle görülenlerin gerisindeki ruhu, "Gezi Ruhu"nu yansıtan bir portre çalışması. Tam da o ruhun içerdiği öznelerarası niteliğe uygun şekilde... WEBER'DEN ARENDT'E GEZİ'DE POLİTİK GÜÇ VE ŞİDDET ERDOĞAN'DAN SCHUMPETER'E GEZİ'DE DEMOKRASİ VE POLİTİK MEŞRUİYET GEZİ'DEN HABERMAS'A DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI İşgal Et-İtaatsizlik Üzerine Üç Tez W. J. T. Mitchell, Bernard E. Harcourt, Michael Taussig Occupy hareketinin bir başka örneği de 2013 yılında Gezi Parkı Direnişi’yle Türkiye’de yaşandı. Direnişle birlikte Türkiye’de birçok ezberin bozulduğuna şüphe yok. Peki, Tahrir Meydanı’yla Zuccotti Park’ın “işgal”inin ardından tüm dünyayı etkisi altına alan bu hareketin temeli neye dayanıyor, talebi ne? İşgal Et, Orta Doğu’dan New York, Chicago, Londra, Berlin, Frankfurt, Quebec ve Hong Kong gibi şehirlere uzanan “kamusal alanı işgal etme” eylemlerinin dinamiklerini üç farklı açıdan ele alıyor. Taussig’in, eylemcilerin işgal ettiği Zuccotti Park üzerine kendi gözlemlerini etnografyayla harmanlayarak yazdığı açılış makalesinin ardından Bernard E. Harcourt “sivil itaatsizlik” ile “siyasi itaatsizlik” arasındaki önemli farkı inceliyor. Occupy Wall Street eylemcilerinin “siyasi itaatsiz”ler olarak, yani siyasi söylemleri ve stratejileri reddederek yeni, radikal bir protesto biçimini nasıl hayata geçirdiklerini gözler önüne seriyor. Son olarak medya eleştirmeni ve kuramcısı W. J. T. Mitchell, Occupy imgelerinin kitle iletişim araçları ve sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya yayılmasını mercek altına alıp devrim anıtı olarak “boş alan”ın nasıl kullanıldığını irdeliyor. “Belirli talepleri olmadığı için Occupy hareketinin ilkel ve dağınık olduğunu düşünüyorlar. Sanki eşitlik bir talep, üstelik bireyi de gerçekliği de yeniden tanımlayan hem ahlaki hem ekonomik bir talep değilmiş gibi.” -Michael Taussig “İktidarla uzlaşmayı, geleneksel siyasete uymayı, kurallara göre oynamayı en baştan reddeden Occupy yeni bir siyasi angajman, yeni bir siyaset biçimi yarattı. Geleneksel siyasetin kelime haznesine meydan okuyan, kullandığımız grameri muğlaklaştıran, siyasetin dilini bütün oyunbazlığıyla çarpıtan yeni bir angajman biçimiydi bu.” -Bernard E. Harcourt “Belki de ‘boş alan’ yalnızca devrimin değil... gelecek yeni bir demokrasi, yeni bir küresel düzen ihtimalinin de tek gerçek anıtıdır.” -W. J. T. Mitchell Marcel Duchamp ve İşin Reddi Maurizio Lazzarato Zamanı ve dünyayı yaşamanın bambaşka bir yolu olarak tembel eylem! “Duchamp kapitalist toplumdaki vazife, rol ve ölçülere teslim olmayarak hem sanatsal hem de ücretli işi inatla reddetmiş, üstelik sanatın ve sanatçının tanımlarına meydan okumakla da yetinmemiştir.” Onun radikal eylemsizliği kapitalist toplumun üç sacayağına birden meydan okumasından ileri gelir: Mübadele, mülkiyet ve emek. Maurizio Lazzarato, Marcel Duchamp’ın yerleşik iktidar ilişkilerini askıya almanın, politik kırılmayı mümkün kılan koşulları yaratmanın ve yeni bir öznelliğin inşasının başlangıç noktası olarak tanımladığı “işin reddi” ve “tembel eylem” kavramlarını, hem sosyoekonomik bir eleştiri hem de felsefi bir kategori olarak ele aldığı kitabında, henüz çözülememiş bir ihtilafa işaret ederek Duchamp üzerinden yeni bir kapı aralıyor: “Amaçlanan çalışmama özgürlüğü müdür yoksa çalışarak özgürlüğe kavuşmak mıdır?” “İşin reddi” ve “tembel eylem” bir olanağa işaret eder ve “Olanak bir zerreciktir,” der Duchamp. Artık aynı şekilde görüp aynı şekilde duymadığımız bu olanağa erişmekse başka bir yaşam biçimine bağlıdır, “zerreciğin tembel sakinleri” gibi. Marx Okumak Slavoj Žižek , Frank Ruda ve Agon Hamza Bu kitapta sunulan felsefi okuma, Marx ile Platon, Descartes ve Hegel arasında üretken olabilecek kısa devreler sunmak üzere şekilleniyor: Kapitalist mağarada Platoncu Marx, öznellik düşmanlarına öznelliği savunan Kartezyen Marx, emek temelinde özilişkisel bir olumsuzluk gören Hegelci Marx bir araya geliyor. Günümüzün önemli Marksist düşünürlerinden Žižek, Ruda ve Hamza, cesur bir felsefi hamleyle Marx’ı yeni bir özgürleşme siyasetine zemin sunabilecek tarzda yeniden yorumluyorlar. Sonuçta, parçacık fiziğinden güncel siyasi eğilimlere uzanan bir turla kapitalizmin içinde bulunduğu krize farklı bir yaklaşım getiren muhayyel, yaratıcı ve deneysel bir okuma çıkıyor karşımıza. “Çok yerinde bir zamanlamayla kaleme alınmış bu eserde yazarlar, alışılagelmiş şekilde Hegel eleştirisi üzerinden Marx’ı anlama yaklaşımını tersine çeviriyor, işe Marx’tan başlayıp sonra Hegel’e dönüyorlar. Önümüze yepyeni bir entelektüel ufuk açıyorlar.” Kojin Karatani “Marx Okumak bizi günümüzde Marx’ın kazandığı yeni önemi anlamaya çağırdığı kadar, felsefe ile Marx’ı buluşturmanın gücünü de ortaya koyuyor. Her sayfası felsefi bir Marksizmi nasıl tasavvur edilebileceğini ortaya koyan ilham verici fikirlerle dolu.” Todd McGowan, Vermont Üniversitesi Mümkün Ütopya: Yaşanabilir Bir Toplum İçin Stratejiler Michael Albert “Zihinler değişiyor. Rejimler çöküyor. Yeni yapılar doğuyor. Çalkantılı zamanlar, çalkantılı değişimler yaşanıyor. Yine de zaferin kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz. Peşine düşülen hedeflere erişmek için insanlar acı ve öfkeden sıyrılıp harekete geçmeli, bölünmüşlükten beraberliğe ve mücadeleden zafere yürümeli. Anlık zaferlerin ötesinde yeni toplumsal ilişkiler biriktiren ve çeşitlendiren kazanım yörüngelerine ihtiyacımız var.” “Yeni bir toplum yaratma yolunda aktivist bir ‘toplumsal değişim ekibi’ işe nereden başlayacağını, nihai hedefini ve başlangıç noktasından bitiş noktasına nasıl gideceğini bilmek zorundadır. Bu kitabın konusu işte tam olarak budur.” Mümkün Ütopya yaşanılabilir bir toplum için yeni seçenekler, davranışlar ve sonuçlar doğuracak yeni uygulamalar üzerine bir çalışma. Michael Albert mevcut gerçekliğe dair kıyamet senaryolarının kurgulandığı günümüzde sabırlı, ağırbaşlı ve cüretkâr olmanın altını çizerek “İnsanların küçümsendiği bir sığınak yerine karşılıklı yardım için bir aracıya dönüşen hareketleri” nasıl yaratabileceğimize kılavuzluk edecek bir teori ortaya koyuyor. Bunu yaparken bizi bir arada tutan hükümet, ekonomi, akrabalık ve kültürün birbirleriyle, değişimle ve tarihle ilişkisini anlamaya ve bildiğimiz toplumsal hiyerarşileri yaratmadan işlevlerini nasıl yerine getirebileceklerini görmeye yardımcı oluyor. Birbirimiz adına nasıl harekete geçebiliriz? Harekete geçtiğimizde karşılıklı olarak nasıl fayda sağlarız? Kendimizi nasıl örgütleriz? Siyasal bağlantılarımız sebebiyle ne tür faydalar ve sorumluluklar ediniriz? İnsanlar bir toplumsal harekete katıldıktan ve o hareketin tanımlanmış hedefleriyle aynı çizgiye geldikten sonra neden o hareketi terk ederler? Mevcut kurumların kalıcılığını önden kabullenerek yalnızca kötü yanlarını iyileştirmekle mi yetineceğiz (yani reformist olacağız) yoksa mevcut kurumları ihtiyaç duyulan işlevlerini yeni yollarla karşılayan yeni kurumlarla mı değiştireceğiz (yani devrimci olacağız)?” “Mümkün Ütopya adil bir dünya yaratabilecek dinamik bir hareket isteyen aktivistlerin yüzleştiği birçok soruyu yanıtlıyor.” Bill Fletcher, Jr. Rota Politikada Yönümüzü Nasıl Bulacağız? Bruno Latour “Yaşayabileceğimiz bir toprağı nasıl bulacağız? […] Nereye gideceğimizi de, nasıl yaşayacağımızı da, kimlerle birlikte yaşayacağımızı da bilmiyoruz. Bir yer bulmak için ne yapmalıyız? Yönümüzü nasıl bulacağız?” Toprak mefhumunun yapısı değişiyor, tüm aidiyetler dönüşüm sürecinde, herkes evrensel anlamda paylaşılabilir bir dünyanın, içinde yaşanabilir bir toprağın eksikliğiyle karşı karşıya ve yerküre direnmeye başladı; tarihte ilk defa insan toplumları, yer sisteminin insan eylemine verdiği tepkileri kavramak zorunda… Bruno Latour, Rota’da çizdiği bu manzaranın “belli bir tarihsel eğrinin sonu”na işaret ettiğini iddia ediyor ve bunu toplumsal sınıf mücadelesinin, bir jeo-toplumsal yer mücadelesine dönüşümü olarak yorumluyor. Latour dünyanın karşılaştığı üç büyük sorunu bu dönüşüm temelinde değerlendirerek göç krizinin, iklim durumunun inkârının ve inanılmaz boyutlara ulaşan eşitsizliğin aslında tek bir olay olduğunu iddia ediyor. Artık Küresellik/Yerellik, Sağ/Sol, Batı hayranlığı/karşıtlığı üzerinden politika yapmanın geçersiz kaldığını, onun yerine “Modernleşmenin birbiriyle çelişkili kıldığı, aslında birbirini tamamlayan iki hareketi” gözetmemiz gerektiğini söylüyor: bir yandan toprağa bağlanmak, öte yandan dünyasallaşmak.

Sihirci Çırağı

240.00
** 2016 Blue Peter Kitap Ödülü ** 2015 İskoç Çocuk Kitabı Ödülü Hiçbir Yer Dükkânı her an, her yerde karşınıza çıkabilir! Labirenti andıran odalarıyla burası en uçuk hayallerinizi bile gerçeğe dönüştüren bir harikalar diyarı. Bir odada kendinizi yıldızların arasında uçarken bulabilir, diğerinde yaşamış tüm insanların hayat hikâyeleriyle dolu Ruhlar Kütüphanesi’nde kaybolabilirsiniz. Ancak tüm bunların elbette bir bedeli var.

Paradoks

279.00
'PARADOKS aklınızı fazlasıyla zorlayacak, ama bundan zevk alacaksınız. "Al-Khalili sizi bilimin zirvelerine doğru yönlendiriyor, ama bunu öyle bir aldatıcı rahatlıkla yapıyor ki farkına vardığınızda kendinizi çoktan Schrödinger'in kedisine gözünüzü dikmiş, genişleyen evrene dalmış ve kuantum teorisi üzerine düşünür buluyorsunuz - ve bundan fazlasıyla zevk alıyorsunuz." Financial Times Bilimin En Büyük Paradokslarına Etkileyici (Ve Eğlenceli) Bir Bakış. Bilim insanları zaman zaman aklın sınırlarını zorlayan sorular ortaya atarlar. Bir kedi aynı zamanda nasıl hem ölü hem de diri olabilir? Neden Aşil ne kadar hızlı koşarsa koşsun bir tosbağayı geçemiyor? Bir insan nasıl ikizinden on yıl daha yaşlı olabilir? Bilimin iletişimine yaptığı katkılardan dolayı İngiliz Kraliyet Akademisi tarafından madalyaya layık görülen Profesör Al-Khalili, bizleri adeta paradoksları yaratanların beynine sokacak kadar anlaşılır ve hünerli anlatımıyla, eğer doğru açıdan bakmayı başarırsak bu paradoksların çözülebileceğini gösteriyor. Bunu yaparken de Einstein'in zaman ve evren teorilerinden, kuantum dünyasından çıkma yepyeni fikirlere kadar insanın bilgi dağarcığına girmiş en önemli kuramlardan faydalanıyor. Paradoks aklınızı fazlasıyla zorlayacak bir kitap... ama bundan çok zevk alacaksınız.
Bilgiler ve Uyarılar:
  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS ALTERNATIVE

Jacob’s Room (Virginia Woolf)

280.00
Jacob's Room is the third novel by Virginia Woolf, first published on October 26, 1922. The novel centres, in a very ambiguous way, around the life story of the protagonist Jacob Flanders and is presented almost entirely through the impressions other characters have of Jacob. Thus, although it could be said that the book is primarily a character study and has little in the way of plot or background, the narrative is constructed with a void in place of the central character if, indeed, the novel can be said to have a ‘protagonist’ in conventional terms. Motifs of emptiness and absence haunt the novel and establish its elegiac feel. Jacob is described to us, but in such indirect terms that it would seem better to view him as an amalgam of the different perceptions of the characters and narrator. He does not exist as a concrete reality, but rather as a collection of memories and sensations. Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English. Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.

Özgüven – Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum

280.00
Güven, tıpkı bir bitki gibi, yetiştirilip büyütülebilir. Bu kitaptaki yaratıcı etkinliklerle hata yapmanın, korkmanın ya da kimi zaman huzursuz hissetmenin ne kadar normal olduğunu keşfedecek ve bol bol güven ekeceksin. Fransa’da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat, Violène Riefolo ve Chantal Rojzman tarafından kaleme alınan, Türkiye dahil yayımlandığı tüm ülkelerde büyük beğeni toplayan Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum serisinin üçüncü kitabı Özgüven, 100’den fazla etkinlik ve ebeveyn kitapçığıyla birlikte, çocuklara -ve bizlere- kaygının her zaman kötü bir şey olmadığını, her tepkinin özgüven eksikliğine işaret etmediğini, kendimizle, başkalarıyla ve hayatla barışık olmanın yollarını gösterecek şekilde tasarlandı. “Duyguyu anlama ve aktarma becerisi için kıymetli bir kitap bu. Ebeveynlerin de mutlaka okumasını dilerim.” – Dr. Gülcan Özer (serinin ilk kitabı “Duygularım” hakkında)  Kitabın arkasındaki ebeveyn kitapçığından: “Bir yaşına dek anne babasının kollarında sevgi ve şefkat görmüş, motor becerilerini özgürce edinmiş çocuk temel güvenlik hissini geliştirir (“Seviliyorum”, “Beni çevreleyen dünya üzerinde bir güce sahibim”). Bunlar temeldir. Sonra çocuk büyüdükçe kendi kişiliğini geliştirmeye başlar. İstekleri, ihtiyaçları, duyguları, heyecanları, seçimleri, yargıları ailesi tarafından dinlenen ve saygı gören çocuğun kendi kimliğine duyduğu güven güçlenir (“Ne istediğimi biliyorum”). Çocuk üç yaşından itibaren bazı şeyleri artık “kendi başına” yapmak ister ve böylece becerilerine olan güveni artar (“Ne yapabileceğimi biliyorum”). Okulda, mahallede akranlarıyla karşılaşır, arkadaş edinir ve bu sayede sosyal ya da ilişki odaklı güven geliştirir (“Katkı sağlayabilirim”). Bu dört evre beslendiğinde çocuk hayata ve geleceğine sağlam bir güvenle bakacaktır. Çocuğumuzun büyümesine yardımcı olmak; geçirdiği her aşamada onun ihtiyaçlarına açık olmak ve ona kişiliğini inşa etmesine olanak verecek sağlıklı ortamı sunmaktır.

Adanmışlık

245.00
“Adanmışlık tek oturuşta bitirilecek kadar keyifli, kendini tekrar okutacak kadar tesirli. Kısa süreliğine de olsa, Patti Smith’le vakit geçirmek bir ayrıcalık.” –Suzi Feay, Financial Times İnsan neden yazma mecburiyeti duyar? Başkalarının isteklerine rağmen neden kendini ayrı tutar, üzerine bir koza örer, yalnızlığa dalar? Virginia Woolf ’un odası vardı. Proust’un kapalı pencereleri. Marguerite Duras’ın sessiz evi. Dylan Thomas’ın mütevazı kulübesi. Hepsi de kelimelerle dolacak bir boşluk peşinde. Bakir topraklara nüfuz edecek, sahipsiz şifreleri kıracak, sonsuz olanı ifade edecek kelimelerle. Adanmışlık’ta çağımızın en ilham verici sanatçılarından biri sakınmadan defterlerini açıyor, kendi yaratım sürecinin yanı sıra neden yazdığımızı da gözler önüne seriyor.

Aksi Gibi

180.00
Öykülerinden birinin kahramanı gibi sanki Pınar Öğünç’ün de bir gözü yerinden çıkmış, sokaklarda tek başına geziniyor. Gerçeğin içindeki gerçeküstünü, gündelik olanı saran politik örtüyü, zamanın ruhunu açık eden anları biriktiriyor. Yalın ve sürükleyici, hem sakin hem öfkeli, bazen de muzip bir dille sıradan görünenin derinlerine çağırıyor. Aksi Gibi, edebiyatla zenginleştirdiği gazeteciliğinden tanıdığımız Öğünç’ün öykü okuruyla tanıştığı, devamı yıllar içinde gelecek buluşmaların ilki. “Kibrinizi tanıyorum. Kendinizi mühim, ince ve derin göstermek için yaptığınız numaraları, dışı cilalanmış hırsın kanınıza nasıl zehir gibi karıştığını, üst kat gömme dolaplarında gizlediklerinizi biliyorum. Biliyorum ama çağırdığınız apartman toplantılarında bunu hissettiremiyorum size. Aksi gibi bu görünmezlik, bu öfke evden çıkınca da omurgama yapışıyor. Teklifsiz sen dediğiniz odalarda, yürürken yol vermediğiniz sokaklarda, sesimi manasızlaştırmaya çalıştığınız gezegenin üst katlarında size istediğim gibi direnemiyorum. Canımı sıkıyorsunuz. Şunu unutmayın. Bu apartmanın temeline en yakın olan benim, bu işin de ancak dinamitle çözülebileceğini biliyorum. Sayın D1 Blok sakinleri, şimdilik kapılarınızın altından bu metni atıyor, sizi uyarıyorum.”
XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS ARROWS PAGINATION

“Astro Cat” T-Shirt

600.00
Uzayın derinliklerinde bir patinin izi! “Astro Cat” tişörtü, kedi sevgisini uzay merakıyla birleştirenler için tasarlandı. Kafasında astronot miğferiyle yıldızlar arasında süzülen bu sevimli kedi, hem eğlenceli hem de hayal gücünü ateşleyen bir görüntü sunuyor. Evde miskin, uzayda cesur! %100 pamuklu kumaşıyla rahatlık, kaliteli baskısıyla uzun ömürlü kullanım sağlar. Kedini yanına al, evreni keşfetmeye çık!

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
  2. Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
  3. Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
  4. Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
  5. Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
  6. Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
  7. İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Hemen Al Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir

Cyrano de Bergerac / Hepsi Sana Miras Serisi

203.00
Ne zafer peşindeyim ne de servet, Aradığım bir yol, beni Ay'a götürecek. Cyrano De Bergerac haksızlığa boyun eğmeyen, güçlünün karşısında dimdik durabilen, onurlu bir silahşör. Ama aynı zamanda fizikçi, filozof ve şair kendisi. Kılıcını kullanmadan, sadece cümleleriyle gülünç duruma düşürebilir düşmanlarını. Bir tek kusuru vardır, dillere destan büyüklükteki burnu. Bu hiçbir şeyden korkmayan adam, sırf çirkin olduğunu düşündüğü için bir türlü cesaret edemez büyük aşkı Roxanne’e duygularını açmaya. Pek çok kişi gibi o da dış görünüşü yüzünden sevilemeyeceğini düşünmektedir. Zekası ve sevimliliği yüzünden sevilebileceğini ise aklına bile getirmez. On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dördüncü kitabında, bir Edmond Rostand klasiği olan Cyrano De Bergerac'ın öyküsünü bize ünlü İtalyan yazar Stefano Benni anlatıyor, ünlü çizer Miguel Tanco ise resimliyor.
XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS WITH ICONS

Sevgili Bill

204.00
“Sevgili Bill, Mektubun için teşekkür ederim. Sanırım seninle iyi anlaşacağız çünkü ben de masa tenisi oynamayı ve çizgi film izlemeyi seviyorum. Öğretmenim diyor ki, tüm sınıf sene sonuna kadar iyi notlar alırsak sizin okulunuzu ziyarete gelecekmişiz. Böylece seninle tanışırız. Sen gerçekten mavi misin? Ne kadar şanslısın! Bense küçük ve griyim. Altı ayağım var. Kardeşin var mı? Oyun hamurlarını sever misin? Kendine iyi bak, Oskar” Ahtapot Bill ile Karınca Oskar arasındaki mektup arkadaşlığını konu alan Sevgili Bill, ilköğretim müfredatında bulunan mektuplaşma konusunu farklılıklara rağmen arkadaş olabilme ana temasıyla anlatan eğlenceli bir kitap. Fransa’nın önemli çizerlerinden Alexandra Pichard tarafından yazılan ve resimlendirilen Sevgili Bill’in Türkçe baskısında MEB’in tavsiye ettiği el yazısı tipi kullanıldı.

Evrim, Yapay Zeka ve Tekillik ( Evrim Ağacı İstanbul Topluluğu )

Fiyat aralığı: 250.00₺ - 350.00₺
Evrim Ağacı İstanbul, Evrim, Yapay Zeka ve Tekillik etkinliği 11 Ekim 2025 Cumartesi tarihinde saat 14.00’de başlayacaktır. 45 dakikalık 3 oturum halinde yapılacaktır ve 2 saat 15 dakika sürecektir. Konuşmacı: Dr. Zeki Doruk Erden, Sabancı Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde lisans eğitimini, Lozan Federal Teknoloji Enstitüsü (EPFL) Yapay Zeka laboratuvarında da yapay zeka üzerine yüksek lisans ve doktorasını tamamlamıştır. Şu anda Sabancı Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. Fiyatlandırma Bilgisi Ders, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Derse öğrenci bileti alan kişilerin girişte öğrenci belge veya kimliklerini göstermeleri zorunludur. Öğrenci: 250 ₺
 Tam: 350 ₺ Konum bilgisi için: Vogs Coffee Evrim Ağacı bilim severlerin destekleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir.
Hemen Al Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir

İspiyoncu Sihirbaz

57.00
İspiyonculuk, çocuklar arasında yaygın bir davranıştır ve arkadaşlıklar üzerinde zararlı etkileri olabilir. Bu büyüleyici hikâye, çocukları ispiyonlama ve bildirme arasındaki farkı öğrenmeye ve sözlerinin başkaları üzerindeki etkisini incelemeye teşvik ediyor. Ebeveynlere Notlar, yetişkinlerin şikâyet etme ile bildirme arasındaki farkı açıklama konusunda neler yapabilecekleri hakkında daha fazla bilgi içeriyor.
XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS LOAD MORE PAGINATION

Dünya Küresi: Fiziki ve Siyasi, 33 cm, Işıklı

Işığı kapalı vaziyette yeryüzünün dağlarını, ovalarını, nehirlerini kısaca fiziki durumunu gösteren küremiz, ışığı yanınca dünya ülkelerini gösteren “Siyasi Küre” görünümüne kavuşmaktadır. Öğrenciler ve öğretmenler için mükemmel bir eğitim materyali olan küremiz aynı zamanda şık bir aksesuar özelliği taşımaktadır.
  • Harita Türü: Fiziki ve Siyasi
  • Çap: 33 santimetre
  • Işık Durumu: Işıklı

Dünya Küresi: Fiziki, 33 cm, Işıksız

Yeryüzü dağlarını, ovalarını, nehirlerini, kısaca fiziki durumunu gösteren ürünümüzü, hem gerçek bir eğitim materyali hem de şık bir aksesuar olarak kullanabilirsiniz.
  • Harita Türü: Fiziki
  • Çap: 33 santimetre
  • Işık Durumu: Işıksız

Dünya Küresi: Siyasi, 33 cm, Işıklı

Yeryüzündeki tüm ülkeleri, sınırlarını, başkentlerini, önemli şehirlerini kısaca siyasi durumlarını gösteren "Işıklı Siyasi Küre"yi hem gerçek bir eğitim materyali hem de şık bir aksesuar olarak kullanabilirsiniz.
  • Harita Türü: Siyasi
  • Çap: 33 santimetre
  • Işık Durumu: Işıklı

Dünya Küresi: Siyasi, 33 cm, Işıksız

Yeryüzündeki tüm ülkeleri, sınırlarını, başkentlerini, önemli şehirlerini kısaca siyasi durumlarını gösteren "Işıksız Siyasi Küre"yi hem gerçek bir eğitim materyali hem de şık bir aksesuar olarak kullanabilirsiniz.
  • Harita Türü: Siyasi
  • Çap: 33 santimetre
  • Işık Durumu: Işıksız
XTEMOS ELEMENT

AJAX PRODUCTS TABS CAROUSEL