XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS SIMPLE

“Astro Cat” T-Shirt
Uzayın derinliklerinde bir patinin izi!
“Astro Cat” tişörtü, kedi sevgisini uzay merakıyla birleştirenler için tasarlandı. Kafasında astronot miğferiyle yıldızlar arasında süzülen bu sevimli kedi, hem eğlenceli hem de hayal gücünü ateşleyen bir görüntü sunuyor. Evde miskin, uzayda cesur! %100 pamuklu kumaşıyla rahatlık, kaliteli baskısıyla uzun ömürlü kullanım sağlar. Kedini yanına al, evreni keşfetmeye çık!
Bilgiler ve Uyarılar:
- Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
- Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
- Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
- Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
- Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
- Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
- İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Hemen Al
Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir
Terra Incognita
İnsanlık yüzyıllar boyunca üzerinde yaşadığı dünyayı anlamaya çalışırken, aslında onun hakkında ne kadar az şey bildiğini fark edebildi mi? Haritalarda “Terra Incognita” olarak işaretlenen keşfedilmemiş bölgeler, bilinmeyenin yarattığı korkuları nasıl şekillendirdi? Cehalet, insanların hayal gücünü nasıl besledi ve bilimsel keşiflere giden yolu nasıl açtı?
Alain Corbin Terra Incognita, On Sekizinci ve On Dokuzuncu Yüzyılda Cehaletin Tarihi’nde, cehaletin ve bilgi eksikliklerinin insanlık tarihinin gelişiminde üstlendiği rolü araştırıyor. Konu edindiği yüzyıllarda volkanlardan kutup bölgelerine, okyanusların derinliklerinden stratosfere kadar, dünyanın çeşitli gizemlerini anlatırken, bu bölgeler hakkındaki her yeni keşfin ne büyük hatalar, önyargılar ve hayranlık uyandıran hislerle harmanlandığını ortaya koyuyor. Bir yandan da toplumların bilgiye erişimindeki sınırların yol açtığı tutarsızlıkları ve bu süreçten doğan düşünsel dönüşümleri inceliyor. Yalın üslubuyla Corbin, okurunun hem bilinmeyene duyduğu merakı körüklüyor hem de dünyayı anlama tutkusunu canlandırıyor.
The Haunted Man and The Ghost’s Bargain (Charles Dickens)
The Haunted Man and the Ghost’s Bargain is a novella by Charles Dickens first published in 1848. It is the fifth and last of Dickens’s Christmas novellas. The story is more about the spirit of Christmas than about the holiday itself, harking back to the first in the series, A Christmas Carol. The tale centres on a Professor Redlaw and those close to him.
Redlaw is a teacher of chemistry who often broods over wrongs done him and grief from his past. He is attended to by his servants Mr. Swidger and his 87-year-old father who helps the cook, Milly William, decorate Redlaw’s rooms with holly. He is haunted by a spirit, who is not so much a ghost as Redlaw’s phantom twin and is “an awful likeness of himself...with his features, and his bright eyes, and his grizzled hair, and dressed in the gloomy shadow of his dress...” This Ghost appears and proposes to Redlaw that he can allow him to “forget the sorrow, wrong, and trouble you have known...to cancel their remembrance...” The Ghost also promises that Redlaw will have the power to bestow this same gift on anyone he meets. Redlaw is hesitant at first, but finally agrees. After the Ghost bestows his gift, a child dressed in rags with no shoes appears in Redlaw’s house. He seems terrified of Redlaw but becomes his unwilling companion.
Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS ALTERNATIVE
Fashion
Kiracı
ULUSLARARASI ÇOK SATAN YAZAR KATRINE ENGBERG’İN 25 FARKLI DİLE
ÇEVRİLEN ROMANI “KİRACI” ŞİMDİ TÜRKÇEDE
Beni kâbus fabrikasının battaniyesine sarınmış insanlar biçimlendirdi. Yokluklarıyla biçimlendirdiler beni.
Ama artık biçim veren benim. Ben, bıçakçı. Hikâyeyi ben yazıyorum. Kendi hikâyemi.
Genç bir kadının kendi dairesinde vahşice öldürüldüğü ortaya çıktığında, davaya Kopenhag polis dedektifleri
Jeppe Kørner ve Anette Werner atanır. Dedektifler, kurban Julie ile içkiye biraz fazla düşkün olan ve sanatçı arkadaşlarıyla partiler düzenleyen ev sahibesi Esther arasında bir bağlantı kurar. Esther aynı zamanda roman yazarı olmaya çalışmaktadır ve Julie, henüz bitmemiş kitabında bir cinayet kurbanı olarak ortaya çıktığında, kurgu ile gerçek hayat arasındaki bağlantı daha tehlikeli hale gelir. Ancak bu karışık senaryoda Esther’in rolü ilk göründüğü kadar net değildir. Esther suçlu mu yoksa sapkın bir intikam oyununun tuzağına düşen başka bir kurban mıdır? Dedektifler, ipleri elinde tutan acımasız kukla ustasının kimliğini keşfetmek için iki kadının geçmişini daha derinlemesine incelemek zorundadır. Şimdiye dek dünya çapında 25 farklı dilde yayımlanan ve yılın en çok ilgi gören kitapları listelerinde defalarca yer alan Kiracı okuyuculara karanlık aile sırları ve bolca sürpriz vaat ediyor.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS ARROWS PAGINATION

Sayıların Diktatörlüğü
Saplantı haline getirilmiş performans ölçümlerinin tüketiciler üzerindeki yanıltıcı ve yıkıcı etkileri hakkında derin incelemeler içeren kitap The Kitap Yayınlarıyla Türkçede!
Profesör Jerry Z. Muller, Sayıların Diktatörlüğü’nde gitgide daha fazla kuruma yayılan, ölçülen ve ödüllendirilen performans kültürünün geniş tarihini, kültürel köklerini ve güncel yansımalarını inceliyor. Bir teşhis sunan kitap aynı zamanda metrik saplantısından nasıl kurtulabileceğimize ve buna dair sıkıntılarımızı nasıl hafifletebileceğimize dair bir öngörüde bulunuyor.
Anaokulu, lise, üniversite, emniyet ve diğer kamu hizmetlerinde, sağlık, finans ve iş dünyasından hayır kurumlarına kadar pek çok kurumda karşılaşılan performans ölçümlerinin abartılı ve çoğunlukla eksik hesaplanmış verileri hakkındaki gerçekler, eğitim ve sağlık sistemlerinin kaderini belirleyen politikacılardan şirketlerin yönetim kurulu üyelerine, üniversitelerin ve bu kurumlarda çalışan ve onları yönlendirenlerin tümü için şaşırtıcı ve şüpheci bilgiler içeriyor.
TANRI, İNSAN, HAYVAN, MAKİNE
YAPAY ZEKÂ ÇAĞINDA İNSAN OLMANIN ANLAMINA DAİR ÇARPICI VE DERİN BİR SORGULAMA.
İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünde dünya, bizim kavrayışımızın çok ötesindeki güçler tarafından yönetilen tılsımlı bir yerdi.
Ancak bilimin yükselişinden ve Descartes'ın zihin ve fiziksel dünyayı birbirinden ayıran felsefesinden sonra bu gizemin yerini materyalizm aldı. Bu noktada kendi bilincimizin, yani "ruhumuzun" aslında bir yanılsama olup olmadığını sorgulayan bir sürece girdik.
Şimdiyse idrakimizin, kontrolümüzün, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan teknolojinin ve özellikle yapay zekânın hayatımıza girmesiyle varoluşun temel sorularını anlamlandırmak için yeni dijital metaforlar kullanmaya başladık. Ama kimlik, bilgi, yaşamın amacı gibi temel felsefi problemleri merkeze alan bu metaforlar yeni bir perspektif ışığında tekrar ele alınmaya muhtaç.
Meghan O'Gieblyn bu zor iş için kolları sıvayarak felsefi bir titizlik, sağlam bir entelektüel kavrayış, özgünlük ve ironiyle hayatın anlamını yeni baştan sorguluyor. Hâlâ inançla ilgili soruların peşini bırakmayan eski bir dindar olarak, kendi kişisel deneyiminin derinliğini ve yer yer de mizah anlayışını eşsiz üslubuna katıyor.
Tanrı, İnsan, Hayvan, Makine modern çağın çılgınlığıyla koyulduğumuz bu yolda kaybolmamamız için kaleme alınmış ufuk açıcı bir rehber.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS WITH ICONS
Histeri
“Histeri ile ilgili her deneme, onun meşhur özelliklerini anmak zorunda. Histeri dendiğinde, bedenlerinin cinsel
istekleri altında bunalmış, cinsel düşüncelerini bastıran, konversiyonlarına kayıtsız, ötekiyle had safhada
özdeşleşen, kendini teatral tarzda ifade eden, kendini varoluşuna adayacağı yerde onu gündüz düşlerinde hayal
eden, çocuksu bir masumiyeti erişkin dünyeviliğine yeğleyen insanlar akla gelir. Telkinden mustariptirler; ya
ötekinden kolayca etkilenir, ya da düşüncelerini kendilerine refakat eden diğer histeriklere aktarırlar. Her ne
kadar karakter bozuklukları âleminde ikamet eden başkaları da yukarıdaki özelliklerden bir veya birkaçını
paylaşsa da bunların tümü yalnızca histerikte tek ve dinamik bir biçim altında bir araya gelir.
Kendime biçtiğim vazife, bütün bu özellikleri histerik biçimin kalıbına dökecek bir teori temin etmek.”
Sigmund Freud’dan hareket eden, Melanie Klein ve Donald Winnicott ekollerine uğrayan, Fransız psikanalitik
düşüncesinden Jacques Lacan’ı da ihmal etmeyen bu eserinde Bollas, histeri hususunda uzun süredir var olan
fikirlere yeni bakış açıları getirerek psikanaliz ve psikoterapiyle ilgilenen öğrenciler ve profesyonellerin yanı
sıra Batı kültüründe kişiliğin oluşumuyla ilgilenen sıradan okurlar için de aydınlatıcı bir metin sunuyor.
TANRI, İNSAN, HAYVAN, MAKİNE
YAPAY ZEKÂ ÇAĞINDA İNSAN OLMANIN ANLAMINA DAİR ÇARPICI VE DERİN BİR SORGULAMA.
İnsanlık tarihinin büyük bir bölümünde dünya, bizim kavrayışımızın çok ötesindeki güçler tarafından yönetilen tılsımlı bir yerdi.
Ancak bilimin yükselişinden ve Descartes'ın zihin ve fiziksel dünyayı birbirinden ayıran felsefesinden sonra bu gizemin yerini materyalizm aldı. Bu noktada kendi bilincimizin, yani "ruhumuzun" aslında bir yanılsama olup olmadığını sorgulayan bir sürece girdik.
Şimdiyse idrakimizin, kontrolümüzün, hayal gücümüzün sınırlarını zorlayan teknolojinin ve özellikle yapay zekânın hayatımıza girmesiyle varoluşun temel sorularını anlamlandırmak için yeni dijital metaforlar kullanmaya başladık. Ama kimlik, bilgi, yaşamın amacı gibi temel felsefi problemleri merkeze alan bu metaforlar yeni bir perspektif ışığında tekrar ele alınmaya muhtaç.
Meghan O'Gieblyn bu zor iş için kolları sıvayarak felsefi bir titizlik, sağlam bir entelektüel kavrayış, özgünlük ve ironiyle hayatın anlamını yeni baştan sorguluyor. Hâlâ inançla ilgili soruların peşini bırakmayan eski bir dindar olarak, kendi kişisel deneyiminin derinliğini ve yer yer de mizah anlayışını eşsiz üslubuna katıyor.
Tanrı, İnsan, Hayvan, Makine modern çağın çılgınlığıyla koyulduğumuz bu yolda kaybolmamamız için kaleme alınmış ufuk açıcı bir rehber.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS LOAD MORE PAGINATION
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS CAROUSEL
Little Dorrit (Charles Dickens)
Little Dorrit is a novel by Charles Dickens, originally published in serial form between 1855 and 1857. The story features Amy Dorrit, youngest child of her family, born and raised in the Marshalsea prison for debtors in London. Arthur Clennam encounters her after returning home from a 20-year absence, ready to begin his life anew.
The novel satirises some shortcomings of both government and society, including the institution of debtors’ prisons, where debtors were imprisoned, unable to work and yet incarcerated until they had repaid their debts. The prison in this case is the Marshalsea, where Dickens’ own father had been imprisoned. Dickens is also critical of the impotent bureaucracy of the British government, in this novel in the form of the fictional “Circumlocution Office”. Dickens also satirises the stratification of society that results from the British class system.
Warning: Unlike most of the books in our store, this book is in English.
Uyarı: Agora Bilim Pazarı'ndaki diğer birçok kitabın aksine, bu kitap İngilizcedir.
Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni
“Bir bakıma, eminim Max de böyle derdi, ortada bir başlangıç yok. Sadece Büyük Patlama, doğa yasalarının müthiş rastlantılarıyla ortaya çıkan, durmaksızın genişleyen bir evren, evrenin içinde soğuyan gezegenler ve atmosferler ve ilkel çorba ve nihayetinde doğal seleksiyonun akıl almaz şartları sonucu varlığa gelen sen, ben ve açılıp kapanan ceviz masada ölü ölü yatan Max Ponder var belki de. İşte hikaye bu, derdi Max sanki detaylar onu hiç rahatsız etmezmiş gibi. Ediyordu halbuki. Kafayı detaylarla bozmuştu.”
Maximilian Ponder, her anısını kaydetmek amacıyla otuz yıl boyunca hayattan elini ayağını çeker. Ama şimdi, insan zihninin haritasını çıkarmaya yardım edecek defterler ve günlüklerden oluşan başyapıtı Katalog’un ortasında ölü halde yatmaktadır. Ancak arkadaşı Adam Last’ın polisi arayıp Max’in öldüğünü haber vermeden önce, projenin tamamlanabilmesi adına yerine getirmesi gereken korkunç bir görevi vardır. Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni, insan zihnini ve anıları anlamak için ömür boyu süren bir arayışa ve hayata dair etkileyici bir roman...
Postmodern Siyaset Pazarlaması
Kökleri iki yüz yıllık Osmanlı-Türk modernleşme sürecinin başlangıcına dayanan ve siyaset geleneğinde bulunan devamlılık ve kopukluk, günümüzde yeni renkler, biçimler ve tarzlarla ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz tarihsel dönemin tüm etkileri ülkemizde de kendini her alanda hissettiriyor. Postmodern siyaset ve pazarlamayı geniş bir yelpaze içinde ele alıp yorumlama ve anlamlandırma ihtiyacı duyuluyor.
Çelişkiler, iniş ve çıkışlar, zıtlıklar, akışkanlıklar, belirsizlik ve bilinmezlikler taşıyan yeni tarz siyaset pazarlamasının günümüzdeki görünümü nedir? Bugün çok daha bulanık ve puslu günlerin yaşandığı, eski gerçeklerin dağıldığı, tüm yaşananların hayal mi, gerçek mi yoksa her ikisi de mi olduğunun yanıtının verilemediği bir ortamda, bu manzaradan çıkarılabilecek siyaset ve pazarlama uygulamaları şüphesiz ki kendini gösteriyor. Postmodern perspektiften bakınca, siyaset alanının ve pazarlamanın bir arada nasıl göründüğü ve bunların ne tür bir yol haritası çıkaracağı sorularına verilecek cevaplar, siyasetçiler dahil olmak üzere tüm paydaşlar ve seçmenler için önem kazanıyor.
Önümüzdeki seçimde, hem siyaset hem de siyaset pazarlaması açısından ne gibi oluşumlar ve değişimler etki alanı yaratacak? Hangi ayaklara yaslanarak siyasal pazarlama süreci yönetilecek? Postmodern Siyaset Pazarlaması, bahsi geçen konular ve sorular özelinde eleştirel tartışmaya bir zemin hazırlayarak, okuyucuyu siyaset ve pazarlama ekseninde yeni kavrayışlar ve uygulamalarla tanıştırıyor.
”The Codefather” T-Shirt
Reddedemeyeceğin Bir Kod Yazdım!
Sinemanın efsanesi "The Godfather" ile yazılım dünyasının hiyerarşisini birleştiren bu tasarım, kodun tartışmasız liderlerine bir selam duruyor. Algoritmalarla hükmeden, satırlarla adalet dağıtan kıdemli yazılımcılar ve kod mimarları için bir güç sembolü.
Bilgiler ve Uyarılar:
- Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
- Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
- Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
- Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
- Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
- Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
- İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.