XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS
Algoritmalarla Yaşamak
Robosüreçler dünyamızı nasıl yeniden yaratıyorlar?
Çok iddialı değil mi? Ama kitabı baştan sona okuyunca gerçekten de öyle olduğunu anlıyorsunuz. Robosüreçler toplumumuzun her alanında mevcut. Pek çoğu artık o kadar sıradanlaştı ki karşılaştığımızda robosüreç olduğunu fark etmiyoruz bile. Herhangi bir işletmeyi aradığınızda önce bire, sonra ikiye basmanız söylendiğinde ya da ses otomasyonu şifrenizin zayıf olduğunu söyleyip güçlü bir şifre ile değiştirmeye zorladığında aslında robosüreçler devrededir.
Algoritmalarla Yaşamak, robosüreçler dediğimiz sistemlerin yapısal anatomisi ile çağdaş toplumdaki fiziksel güvenlik mücadelesine, benlik deneyimine ve kurumsal güç haritasının şeklini değiştirme yollarına daha kültürel ve insani bir perspektiften bakıyor.
Robosüreçleri daha iyi anlayınca; finans, tıp, eğitim, emlak gibi farklı sektörlerde ve işyerlerinde bir şeylerin kötü gitme yollarının farklı problemler olmadığını görüyorsunuz ve bunların toplumdaki temel değerlendirme süreçlerindeki hataların birbirine bağlı birer göstergeleri olduğunu hemen kavrıyorsunuz. İşte o zaman her şey daha fazla berraklaşıyor.
Zamanımızı anlamak için faydalı bir algoritma oluşturan bir dizi öğretici çalışma. Ufkunuzu açıyor.
Marshall Sahlins, Chicago Üniversitesi, profesör
Algoritmalar ekseninde yönetilen yaşamı mükemmel bir şekilde inceleyen Algoritmalarla Yaşamak kitabının her bölümü, algoritmaların dünyayı nasıl yeniden inşa ettiğini gösteriyor, az çok aşina olduğumuz robosüreçlerin farklı bir yönüne ışık tutuyor. Şiddetle tavsiye edilir.
Choice dergisi
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS SIMPLE
Fashion
Deleuze: Bir Birey Nasıl Yaşayabilir
Deleuze: Bir Birey Nasıl Yaşayabilir
Todd May
Derin bir gerçeklik krizi içindeyiz. Bildiklerimiz, yargılarımız ve kavramlarımız bu krizi aşmamıza yetmediği gibi onun giderek şiddetlenmesine neden oluyor. Peki her şeyi bilgiye dönüştürmek yerine dünyayı tecrübe etmenin farklı yollarını bulamaz mıyız? Yaşamı yargılamaktansa onu geliştirecek yeni imkânların peşine düşemez miyiz? Yaşamı nasıl kavradığımızla nasıl bir yaşam sürdürdüğümüz arasındaki ilişkinin açığa çıkarılması, bu gerçeklik krizini aşmanın yollarından biri olabilir mi?
Todd May’in Deleuze incelemesi, gerçekliğin yeni ifade biçimlerini etik, politik ve ontolojik düzeylerde araştıran çarpıcı hamleler yapıyor. Bu hamlelerin merkezindeyse ontolojimizle gündelik hayatımız arasında kenetlenmiş bir ilişki olduğu savı yer alıyor.
Todd May’e göre varlık tıpkı origami sanatında olduğu gibi dışarıdan bir müdahale olmaksızın kıvrılma ve açılma süreçlerinden geçerek oluş çizgileriyle kurulur. Her çizgi tüketilemez bir güçtür; artık karşımızda özdeşliklerden kurulu bir dünya değil, yaratılması gereken çizgiler tarafından katedilen bir güçler alaşımı vardır. Oluş halindeyiz, tıpkı diğer her şey gibi kıvrılıp açılıyor ve yeniden kıvrılıyoruz. Düşüncelerimiz, değerlerimiz ve dünyamız da bununla yüzleşmek zorunda. Başka bir yaşam ihtimali tam da burada saklı olabilir mi? Todd May, Gilles Deleuze felsefesinin içkinlik, süre ve olumlama sorunlarıyla örülen yaşam düşüncesinin izlerini sürüyor.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS ALTERNATIVE
Fashion
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS ARROWS PAGINATION
Electronics
Modern Avrupa Halkları Tarihi
Modern Avrupa Halkları Tarihi
William A. Pelz
Halkların Gözünden
Avrupa’nın Son 600 Yılının ve Devrimlerinin Öyküsü
Tarihi kim yapar? Kütüphaneleri dolduran ciltlerce kitaba göre reformu din adamları, coğrafi keşifleri seyyahlar, endüstri devrimini dâhiler, savaşları komutanlar yapmıştır; hak ve özgürlükler aydınların, monarşilerin yıkılması burjuvazinin, ülkelerin refahı yöneticilerin başarısıdır. William A. Pelz Modern Avrupa Halkları Tarihi’nde bu geleneksel anlatının karşısında durarak halkların tarihin nesnesi değil öznesi olduğunu savunuyor.
“Peki ya halk? Halk bu gelişmeleri nasıl ele alıyordu? Halk ne düşünüyordu? Halk nasıl hissediyordu?” sorularına cevap ararken Ortaçağdan günümüze Avrupa’nın yaşadığı radikal dönüşümü sınıfsal çatışmalar ekseninde ele alıp üreten, sömürülen, isyan eden kadın ve erkeklerin hikâyesini anlatıyor. Derebeylerinin “ilk gün hakkı”na karşı çıkan köylülerden dünya savaşı cephelerinde vatanperverliği reddeden askerlere uzanan bir direniş hattı çizen Pelz, halkların pasif ve itaatkâr olduğu önyargısına karşı koyuyor. Köylü ayaklanmalarını, fabrika işgallerini, genel grevleri, kadın hareketlerini tarihin motoru olarak kabul ederken Brecht’le aynı soruyu soruyor:
“Kim inşa etti Tebai’nin yedi kapısını?
Kitaplar kralların isimleriyle dolu.
Krallar mı taşıdı sanki
Yontulmamış dev kayaları?”
Gündelik Hayatta Felsefe Nasıl Kullanılır?
Siyasi rakiplerimizle nasıl anlamlı tartışmalar yapabiliriz? Güvenilir bilimi medyada yer alan yutturmaca haberlerden nasıl ayırt edebiliriz? Tanrı hakkında nasıl makul bir biçimde konuşabiliriz?
Gary Gutting, Gündelik Hayatta Felsefe Nasıl Kullanılır kitabında tartışmalı güncel konular hakkındaki görüşlerimizi nasıl geliştireceğimizi göstermek üzere; politika, bilim, din, eğitim ve kapitalizm gibi toplumdaki büyük güçleri ve modern yaşamın en büyük sorularını bir filozof gözüyle sorguluyor.
Gutting, güncel tartışmaları anlamlandırabilmeleri için okuyucularını bir filozofun cephanesindeki güçlü analitik araç gereçlerle tanıştırıyor. Bu tür araç gereçler, tüme varan ve tümden gelen akıl yürütme arasındaki hayati ayrımdır; bu da ihtilaflı bir konuda tarafların görüşleri için neden çok sağlam argümanlara sahip olduklarından emin olduklarını açıklamaya yardımcı oluyor. Yazarın Hayırseverlik İlkesi dediği bir diğer araç, muhalif tarafların argümanlarının en güçlü yanlarını ortaya çıkarmasına yardımcı oluyor; bu sayede eleştiriler ve tenkitler daha saygıdeğer ve güçlü bir hâle geliyor. Gutting ayrıca Platon ve Aristoteles’ten Michel Foucault ve John Rawls’a birçok filozofun yarattığı kavramların ahlak, ekonomi ve sağlık üzerine toplumsal tartışmaları nasıl açıklığa kavuşturabileceğini de ortaya çıkarıyor.
Bilimsel iddiaların bilinçli değerlendirmelerinden dinî inancın lehine ve aleyhine argümanların itinalı tetkiklerine kadar, Gutting bugün gündemdeki en bölücü meselelerin bazılarına sakin, net bir şekilde yaklaşıyor. Kapitalist sistemde çalışma ve özgürlükle ilişkimizi, mutluluk ve iyi yaşam üzerine çağdaş anlayışımızı, beşerî ve insani bilimlerin değerini, kamu politikası oluşumunda bilim ile siyasetin rolünü ve sanatla popüler kültürün önemini mercek altına alıyor. Belki de en anlamlısı, Gutting başkalarının bize söylediklerini dinleyip en derin inançlarımız ve düşüncelerimiz hakkında nasıl açık ve net konuşabileceğimizi gösteriyor. Elinizdeki kitap, toplumsal tartışmalarda felsefenin önemi üzerine güçlü bir argüman sunuyor; bu kadim merak ve sorgu geleneğinin geleceğimiz üzerine söyleyecek daha çok şeyi olduğunu gösteriyor.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS WITH ICONS
Celestron PowerSeeker 127EQ Teleskop (127×1000)
PowerSeeker serisi, astronomi ve yeryüzü gözlemlerine ilk adım atmak isteyen çocuklar ve aileler için çok uygun giriş seviyesi teleskoplardır.
- Celestron Türkiye distribütöründen direkt ve ücretsiz kargo
- Karasal ve astronomik kullanım için idealdir.
- 127mm (5") çap Newtonian reflektör
- 1000mm odak uzunluğu (f/8)
- Alman ekvatoryel kundak ile RA ve DEC yavaş hareketli kontrol ve ayar skalası
- 5x24 bulucu dürbün
- 20mm görüntü düzeltici gözmerceği (50x) - 1-1/4"
- 4mm gözmerceği (250x) - 1-1/4.
- Barlow mercek 3x - 1-1/4"
- Netleştirici 1-1/4"
- Ayarlanabilir aluminyum tripod ile aksesuar tablası
- "The Sky Level 1" CD-ROM.
- Ağırlık: 7.7 kg
- Renk: Siyah
Gezegen Willi
Willi çok özel bir çocuk, çünkü o başka bir gezegenden geliyor. Ama dünyadaki hayata çabuk alıştı, ne de olsa burada bisküvi, arabalar, inekler, gürültülü müzik ve harika küçük bir kız kardeşi var. Willi hayatı, hayat da onu seviyor! Kendi de Down sendromlu bir çocuğun annesi olan illüstratör, yazar Birte Müller, “Gezegen Willi” kitabında başka bir dünyadan geldiği izlenimi veren bir çocuğun dünyamızı ne kadar renklendirebileceğini gözler önüne seriyor. Willi, bize neyi önemsediğini, neyi sevdiğini ve neyden hoşlanmadığını gösteriyor. Bizim “normallik” atfettiğimiz dünyamızı onun bakış açısından görüyor, onun duygularıyla algılıyor ve yaşama sevincini duyumsuyoruz.
- Çevirmen: Suzan Geridönmez
- İlk Yayın Tarihi: 18.03.2019
- Baskı Sayısı: 2. Baskı
- Sayfa Sayısı: 36
- Cilt Tipi: Karton Kapak
- Kağıt Cinsi: 1. Hamur
- Boyut: 26 x 21 cm
- ISBN: 9786057050939
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS LOAD MORE PAGINATION
Evrim Ağacı Reklamsız Deneyim
Evrim Ağacı sitesini ve mobil uygulamasını tamamen reklamsız bir şekilde deneyimlemek ister misiniz? İster kendinize alın, isterseniz Evrim Ağacı'nı sık kullandığını bildiğiniz bir arkadaşınıza hediye edin!
Reklamsız Deneyim ile edinecekleriniz:
- Her 10₺'lik ödeme 1 ay reklamsız deneyim demek! Ne kadar çok süreyle alırsanız, o kadar indirimli ("Ömür Boyu" seçeneği 2100 yılına kadar Reklamsız Deneyim kazandıracak; daha uzun yaşarsanız bize yazın, uzatabiliriz! 😉 )
- Reklamsız Deneyim aldığınız aylar boyunca Evrim Ağacı'nın internet sitesinde ve mobil uygulamasında hiçbir reklam görmeyin. Reklamı alan kişinin sitemizi ve uygulamamızı giriş yaparak kullanması gerekmektedir.
- Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu'nda ve profilinizde, isminizin yanında Evrim Ağacı destekçisi olduğunuz görünecek. Bunu profil ayarlarınızdan kapatabilirsiniz.
- Evrim Ağacı'nın videolarına erken erişim sağlayabileceksiniz. Bunun için Discord sunucumuza katılmanız gerekmektedir.
- Evrim Ağacı'na özel sorular sorup, geleceğimize yön verecek anketlere katılabileceksiniz. Bunun için Discord sunucumuza katılmanız gerekmektedir.
- Destekçilerimize özel birçok sürpriz sizleri bekliyor olacak!
Evrim Ağacı Reklamsız Deneyim'i kaç aylığına almak veya hediye etmek istediğinizi aşağıda Hemen Al tuşunun yanındaki sayıdan belirtmeyi unutmayın.
Reklamsız Deneyim kullanımınızın sonuna geldiğinizde otomatik olarak sonlandırılacaktır. Sonrasında tekrar satın alarak sürenizi uzatabilirsiniz. Halihazırda devam eden bir Reklamsız Deneyim'iniz varsa, ek paket almanız (veya size hediye edilmesi) halinde ek süreniz, var olan sürenizin üzerine eklenecektir (yani kalan süreniz yanmayacaktır).- Nasıl aktive edeceğim?: Reklamsız Deneyim satın almanız halinde, e-postanıza bir doğrulama e-postası gönderilecektir. Lütfen bu e-postaya cevap vermeyi unutmayın.
- Not: Kreosus ve Patreon destekçilerimiz bu ayrıcalıklara zaten sahiptir. Bu kaynaklardan bize destek oluyorsanız, bu ürünü almanıza gerek yoktur.
Neden Serisi: Çiş Yaparım
Neden Serisi: Neden Derim Soyulur
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS CAROUSEL
Kökenler: Yaratılışın Bilimsel Öyküsü (Jim Baggott)
Evren nasıl oluştu? İlk madde ne zaman meydana geldi? Galaksiler, yıldızlar, güneş sistemleri hangi süreçlerle ortaya çıktı? Canlılığın kökeni nedir? İnsan olmak ne anlama gelir?
İnsanlık tarihi boyunca yaratılışla ilgili çok farklı hikâyeler anlatılagelmiştir. Jim Baggott Kökenler’de yaklaşık 14 milyarlık bu öyküyü günümüzün bilimsel anlayışı ve birikimi çerçevesinde ele alıyor. Uzamın, zamanın, kütlenin, enerjinin, ışığın, galaksilerin, Güneş’in, Dünya’nın, yaşamın ve en nihayetinde Homo sapiens’in oluşumuna uzanan büyüleyici bir yolculuğa çıkıyor. Kozmoloji, jeoloji, evrim, antropoloji ve nörobilimdeki çağdaş düşünceleri bir araya getirerek varlığımızın kökenlerine dair bildiklerimizi haritalandırıyor ve henüz bilemediğimiz karanlık noktalara işaret ediyor. Bir bakıma yıldız tozlarından yaratılan insanın yıldızları yaratan müthiş tekillikten bugüne olup bitenleri anlamak için gösterdiği destansı çabayı özetliyor.
“Kökenler gerçekten ‘bizim’ hakkımızda bir kitap. Üzerinde yaşadığımız dünyanın nasıl oluştuğunu, yaşamın nasıl başlayıp evrilerek bizi meydana getirdiğini, bizim hikâyemizi anlatıyor. Kökenler’de sorgulanmamış olguları çoğunluğun açıklamalarından, kuşku uyandıran yorumlardan, safi spekülasyonlardan ayırmaya çalıştım. Bu kitap, bildiğimizi ve açıklayabildiğimizi düşündüğümüz şeylere dair net, dengeli ve (umarım) önyargısız bir bakış açısı isteyen okurları hedefliyor. Yaratılışın bilimsel hikâyesinin ‘kabul edilmiş’ ya da ‘resmi’ bir versiyonu bulunmuyor; fakat olsaydı, muhtemelen elinizdeki kitaba benzeyen bir şey olurdu.”
Bu kampanya, Kolektif Kitap tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
İş Satma Sanatı: Gizli Gündem
Her kararın arkasında bir gizli gündem vardır. Bunlar, hedef kitlenizin kalbinde yatan istekler, ihtiyaçlar ve değerlerdir. Her satışın arkasında da bir gizli gündem yatar. Bunu tespit ederek güçlerinizi, inançlarınızı ve amaçlarınızı bu gizli gündemle bağlantıya geçirdiğinizde kazanırsınız. İş satmanın, müşterinizin gizli gündemini anlayıp hedef kitleyi harekete geçirmenin simyasını sunan, harika bir kitap.
“Tüm iş deneyimim boyunca, öğrendiğim en önemli şey, insanlara bir zombi gibi sizin söylediğiniz şeyi yaptıracak sihirli bir formül, bir numara veya hipnotik bir ikna tekniği olmadığıydı. Aksine, satın almaya dair her kararın arkasında, hakkında konuşulmayan duygusal bir motivasyon vardır. İşte gizli gündem budur.
TOPRAK VE ÖZGÜRLÜK
Vergara-Camus bu kitabında, 21. yüzyılın toplumsal mücadelelerinde, farklı mücadele biçimleriyle gündeme gelen Zapatista ve MST hareketlerini karşılaştırarak, geçmişin köylü hareketlerinden hem farklı, hem de beslendiği yönleri ele alıyor. Bu iki hareketin beslendiği toplumsal kimliklerin devrimci, dönüştürücü gücüyle neoliberalizme karşı geliştirdiği mücadelelerini irdeliyor.
Chiapas Zapatistaları ve Brezilya'nın Topraksız İşçi Hareketi (MST), neoliberalizme karşı küresel mücadelede önemli başarılar kazandı.
Bu iki hareketin 20 yılı aşkın bir sürede gerçekleştirdikleri nedir ve bu başarılardan nasıl bir alternatif toplumsal model ortaya çıkabilir?
Chiapas Zapatistaları sadece neoliberalizmin topraksızlaştırmasına karşı mücadele değil, aynı zamanda Meksika’nın yerlisi olan ve topraklarından zorla sürülen halkın dil, kültür ve yaşamlarını güvence altına alma mücadelesini de veriyor. Özerk bölgeler biçimindeki örgütlenme, kendini yönetme deneyimiyle de öne çıkıyor.
Brezilya'nın Topraksız İşçi Hareketi (MST), daha değişken bir toplumsal kesim üzerinde yükseliyor. Hem topraksızlaştırılan köylülere, hem işsizleştirilen işçilere, hem de toprakları ellerinden alınmaya çalışılan köylülere dayanıyor. Mücadelelerinin en belirgin yönü toprakları “işgal” etme ve yerleşme.
Her iki ülkedeki neoliberal model tarıma dayalı üretimi yok eden ve piyasaya dayalı ekonomik modellerin dayatarak toprağa dayalı toplumsal kesimleri tasfiye edip büyük bir yıkıma yol açıyor.
Toprağın insana yaşamı fısıldayışının uyarıcılığı ve kendisine çekişini dile getiriyor Toprak ve Özgürlük. Neoliberalizmin toprağı ve insani ilişkilerin yok edici politikalarına karşı, toplumcu üretim, ekonomi ve ilişki biçiminin nasıl örgütlendiğini ortaya koyuyor.
Toprak ve Özgürlük kitabı ilk kez Zapatista ve MST hareketlerini karşılaştırıyor. Küreselleşen piyasa güçlerine karşı direnişlerine ışık tutuyor.