XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS
Evet Yapabilirim! Ceren ve Tekerlekli Sandalyesi
Ceren, tekerlekli sandalyesi ile dünyaya meydan okuyabiliyor! O da tıpkı diğer arkadaşları gibi sınıfta öğretmenine yardım ediyor, arkadaşlarıyla oyunlar oynuyor, rahatlıkla okul servisine binebiliyor.
Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından hazırlanan kitap, Ceren gibi özel durumu olan çocukları cesaretlendirmeyi amaç ediniyor. Ayrıca Ceren gibi arkadaşı olan çocukların empati kurma becerilerini artırmayı hedefliyor. Kitap sonunda yer alan ebeveynlere özel notlar bölümünde ise çocuklara engelli yaşam hakkında verilmesi gereken bilgiler yer alıyor.
”RIP Pluto” T-Shirt
Kalbimizin Dokuzuncu Gezegeni Asla Unutulmayacak!
Plüton'un haksız yere gezegenlikten çıkarılmasına hala isyan eden vefalı astronomi tutkunları için bir anma tişörtü. Bilimsel kararların bile kalbimizi kıramayacağını gösteren bu tasarım, Güneş Sistemi'nin en sevilen cücesine bir saygı duruşudur.
Bilgiler ve Uyarılar:
- Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
- Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
- Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
- Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
- Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
- Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
- İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Hemen Al
Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS SIMPLE

Hibrit İnsanlar
Afganistan’da el yapımı bir patlayıcı nedeniyle bacaklarını kaybetmesiyle hayatı bir anda değişen Harry Parker, rehabilitasyon sırasında insanların bu durumun üstesinden nasıl geldiklerini görüp kendi kendine şu soruyu sordu: Tüm insanlar hibritleşiyor mu?
Parker Hibrit İnsanlar’da edindiği yeni kimliğinden ve fiziksel engeliyle nasıl mücadele ettiğinden bahsederken okuru bir bedenin sahip olabileceği en güçlü ve özgürleştirici buluşlarla, en yeni robotlarla ve teknolojilerle tanıştırıyor.
Teknolojinin, insan olmanın ne anlama geldiğine dair anlayışınızı nasıl değiştireceğine inanamayacaksınız!
“Bilimsel icatlarla ilgili olsa da aslında kitabın odak noktası insan kalbi ve zihni.” –Observer
“Hibrit İnsanlar yeni bir dünyaya dair büyüleyici bir seyahat rehberi.” –Gavin Francis
“Mütevazı bir üslupla kaleme alınmış. Geçmişe özlem duymadan geleceğe bakmanın yolunu okura gösteriyor.” –Jeanette Winterson
Onyeka ve Güneş Akademisi
ONYEKA VE GÜNEŞ AKADEMİSİ
Saçlarım sıradan değil. Fazlasıyla güçlü… ve sandığınızdan daha tehlikeli!
Onyéka, kıvırcık saçlarını hiçbir zaman pek sevmemiştir. Ama bir gün, en yakın arkadaşı Cheyenne’i boğulmaktan kurtarmaya çalışırken saçlarının olağanüstü bir güce sahip olduğunu keşfeder! Annesinin yıllardır sakladığı gerçek artık ortaya çıkmak zorundadır: Onyeka, süper yetenekleri olan bir Solari’dir.
Annesi, Onyéka’nın yeteneklerini kontrol etmeyi öğrenmesi için onu gizemli Güneş Akademisi’ne gönderir—Nijerya’daki süper güçlü çocukların eğitim aldığı özel bir okul. Burada, kendisi gibi üstün yeteneklere sahip çocuklarla tanışır ve yeni bir dünyaya adım atar. Ancak, Onyéka’nın güçleri düşündüğünden çok daha büyük ve tehlikelidir. Üstelik, kayıp
babasının sırları ve ülkeyi tehdit eden karanlık bir tehlike, onu daha büyük bir maceraya sürükleyecektir…
Süper kahramanlarla dolu, soluksuz okuyacağınız bu büyüleyici macerada Onyéka ile birlikte kendi gücünüzü keşfetmeye hazır mısınız?
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS ALTERNATIVE
Fashion
”Evcil Hayvanı ile Darvin” T-Shirt
Evrimi keşfet, dostunla birlikte!
“Evcil Hayvanı ile Darvin” tişörtü, evcilleştirilmiş hayvanların evrimsel yolculuğunu simgeliyor. Darwin’in teorisiyle doğanın gücünü keşfederken, en yakın dostlarımız olan evcil hayvanlarla bu serüvene çıkıyoruz. Hem bilimsel hem de sevimli bir tasarım. %100 pamuklu kumaşıyla rahat, kaliteli baskısıyla uzun ömürlü kullanım sağlar. Evrimi anlamak kadar evcil hayvanlarımızla bu yolculuğu paylaşmak da bir o kadar keyifli!
Bilgiler ve Uyarılar:
- Renk Bilgileri: Tişört beyaz ve siyah olarak üretilebilmektedir.
- Beden Bilgileri: Stokta kalan ürünlerimiz arasından dilediğiniz bedeni seçebilirsiniz. Tişörtlerle ilgili beden bilgisi almak ve ölçüleri öğrenmek için buraya tıklayınız.
- Cinsiyet Bilgileri: Bu ürünümüz unisex üretilmektedir ve her cinsiyete uygundur.
- Kargo Bilgileri: Bu ürün sipariş alındıktan sonraki 2 iş günü içinde postalanacaktır. Kargo yöntemimiz hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
- Kumaş Bilgileri: Bu ürün %100 pamuktur.
- Yıkama/Ütü Bilgileri: Tişörtler üzerindeki görsellerin korunması için tişörtlerin ters yüz edilerek yıkanması ve ütülenmesi tavsiye edilir. Siyah tişörtlerin en fazla 30 derecede yıkanması gerekmektedir.
- İade/Değişiklik Bilgileri: Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
Hemen Al
Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir
Bilim Tarihi Dersleri
Evrim Ağacı Bilim Tarihi Dersleri, 30 Kasım 2024 tarihinde saat 13.00’da başlayıp 5 hafta boyunca cumartesi günleri aynı saatte yapılacaktır.
Her ders 45 dakikalık 3 oturum halinde yapılacaktır.
Konuşmacı: Batuhan Akgündüz, Ar. Gör., Selçuk Üniversitesi
Ankara Üniversitesi Felsefe bölümünden lisans derecesini aldı. Ardından Ankara Üniversitesi Sistematik Felsefe ve Mantık bilim dalında "Darwin ve Nietzsche'de Evrim ve Ahlak" başlıklı teziyle yüksek lisansını tamamladı. Şu an Ankara Üniversitesi Bilim Tarihi bilim dalında "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Matbuatta Evrim Kuramı" başlıklı teziyle doktor
adayı olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Aynı zamanda 2018 yılından bu yana Selçuk Üniversitesi Felsefe bölümü , Bilim Tarihi ve Bilim Felsefesi anabilim dalında Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır.
Her bir ders, 50 kişilik kontenjan ile sınırlıdır. 50 kişiye ulaşılması durumunda kayıtlar kapanacaktır. Kontenjan dolduktan sonra yatırılan ücretler iade edilecektir.
Fiyatlandırma Bilgisi
Dersler, öğrenci ve tam olmak üzere iki fiyatlandırmaya tabi olacaktır. Aktif olarak bir eğitim kurumunda öğrenim gören kişiler “öğrenci” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır. Diğer kişiler ise “tam” sayılacaktır ve bu fiyat üzerinden ödeme yapacaktır.
Ayrıca bankanıza bağlı olarak iyzico üzerinden eğitimlerimize taksit imkanı bulunmaktadır.
Öğrenci fiyatı: 150 ₺
Tam fiyatı: 250 ₺
Derslerin sonunda katılımcılara Evrim Ağacı tarafından katılımcı belgesi verilecektir. Katılımcı belgesi etkinlik fiyatına dahildir.
Konum Bilgisi
Dersler, 100. Yıl Pablo Artisan Cafe konumunda yapılacaktır.
Adres: Çukurambar, İşçi Blokları Mah, 1516. Cd. 43/A, 06502 Çankaya/Ankara
Ders Konuları ve Planı
1. Mısır ve Mezopotamya
2. Antik Yunanda Bilimsel Düşüncenin Doğuşu ve Helenistik Dönem
3. Batı Orta Çağ ve İslam Medeniyeti
4. Rönesans ve 17. Yüzyıl: Bilimsel Yöntem Çağı
5. 18. ve 19. Yüzyıllar: Aydınlanma ve Uzmanlaşma Çağı
Evrim Ağacı bilim severlerin destekleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir.
Hemen Al
Bu ürünün birden fazla varyasyonu var. Seçenekler ürün sayfasından seçilebilir
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS ARROWS PAGINATION

Bilim ve Felsefe Seti (4 Kitap): Bilime Felsefeden Bakmak, Bilim Din ve Eğitim, Eskiçağ Aydınlığı, Eskiçağ Ahlakları
Bu seti alarak edineceğiniz ürünler şöyle:
- Bilime Felsefeden Bakmak
- Bilim Din ve Eğitim
- Eskiçağ Aydınlığı
- Eskiçağ Ahlakları
Başarı Kitabı
Krogerus ve Tschäppeler’in bu kitabı, kulağa kolay gelen ama modern yaşamın en zor sorularından birine cevap arıyor: Her şeyi nasıl dengede tutabiliriz? Sadece cevapsız e-postalar, kısa vadeli projeler ve uzun vadeli hedeflerden değil gerçekten ama gerçekten her şeyden söz ediyoruz: Geleceklerinden endişe duyduğumuz çocuklar, yaşlanan ebeveynler, ev sahibi olma hayali, sağlık, hobiler, arkadaşlık, aşk, uyku… Tüm bunların üstesinden gelmeye çalışıyoruz çünkü her biri hayati. Peki ama bunu nasıl başaracağız? Başarı Kitabı’nda işte bu soruya şaşırtıcı yanıtlar bulacaksınız.
Yazarlar Hakkında
Stockholm doğumlu olan Mikael Krogerus Zurih’deki Das Magazin dergisinin editörlüğünü yapmaktadır. Daha önce Der Freitag ve NZZ Folio için çalışmıştır.
Bern doğumlu olan Roman Tschäppeler 2003 yılında, film ve kampanyalar yürüttüğü ve şirketlere fikir geliştirme danışmanlığı yaptığı, guzo.ch adlı stüdyosunu kurmuştur.
Danimarka’daki Kaospilot işletme okulundan mezun olan ikili, Kleine Bücher für große Fragen adlı uluslararası popüler serinin yazarlarıdır. 25’in üzerinde dile çevrilen kitapların satışı milyonu aşmıştır.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS WITH ICONS
Kurumsal İletişim
50’den fazla ülkede yaklaşık 25.000 öğrenci tarafından okunan bu kitap hem akademik dünyadan hem de uygulama süreçlerinden beslenerek kurumsal iletişim konusundaki güncel düşünce ve gelişmeleri aktarmaktadır. Kitapta kapsamlı bir teorik temeli çok sayıda uygulamalı kılavuzla birleştirerek ortaya çıkarılan içgörü, yöneticilere (veya yakında yönetici olacak çalışanlara) günlük işlerinde hem stratejik hem de taktiksel iletişim kararlarını alırken yardımcı olacaktır.
Apple, BMW, Uber, L’Oréal ve Starbucks gibi dünyanın dört bir yanından gelen örnek olaylar ile birlikte yeni baskı, sosyal medya, çalışan iletişimi, liderlik iletişimi ve kurum karşıtı aktivizm hakkında daha fazla materyal içerecek şekilde güncellenmiştir. Bu kitap, iletişim uygulayıcıların yanı sıra işletme yönetimi, pazarlama, kurumsal iletişim, halkla ilişkiler veya iş iletişimi programları konularında lisans ve lisans üstü seviyedeki öğrenciler için de uygundur.
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS LOAD MORE PAGINATION
XTEMOS ELEMENT
AJAX PRODUCTS TABS CAROUSEL
Bir Islıkla Vivaldi
“Korku dilinin uzmanı olmuştum. Beni gören çiftler caddenin öbür tarafına geçiyordu. Safdilin tekiydim. Benden ölümüne korkan insanlara ‘İyi akşamlar,’ deyip sokakta sırıta sırıta yürüyordum. Kimseyi incitmemeye çalışıyordum ama nasıl yapacaktım bunu?… Hissettiğim gerginlikten ötürü ıslık çalmaya başladım ve iyi ıslık çaldığımı fark ettim. Temiz ve hoş bir sesim varmış meğer, gayet de ahenkli. O gece sokakta Beatles’dan şarkılar ve Vivaldi’nin Dört Mevsim’ini çaldım ıslıkla. Nağmelerimi duyan insanların üzerindeki gerilim kayboldu. Hatta bazıları karanlıkta yanımdan geçerken gülümsüyordu.”
Toplumsal hayatın ırklara dayalı bir düzen etrafında şekillenmesi her birimizin hayatını değiştirir. Irkçılık ve sosyal kimlik, kökleri tarihin çok gerilerinden gelen büyük bir sorun; bireysel becerilerimizi, motivasyonumuzu ve tercihlerimizce belirlendiğini düşündüğümüz her şeyi güçlü şekilde etkiliyor. Alanının öncüsü Steele, bu kitapta sosyal gerçekliğin yeterince irdelenmemiş boyutunu gün yüzüne çıkarıyor. Irkçılık, sterotipler, kimlik tehdidi ve ırkçılığın kökenleri üzerine zengin bir bakış açısı sunuyor.
“Bu kitap sterotip tiranlığını anlamak ve kendimizi onun tek boyutlu vizyonundan kurtarmak için son derece önemli.”
Prof. Dr. Homi Bhabha, Harvard Üniversitesi
“Claude M. Steele kültür üzerinde muazzam bir etkisi olan birkaç iyi sosyal psikologdan biridir. Kimlik koşulları üzerine yaptığı bu araştırmanın demokrasi deneyimimize katkısı büyüktür. Tam da bu zamanın kitabı!”
Dr. Cornel West, Filozof, Aktivist
Yüz Yüze
Bu “görsel günlük” yaşadığımız tuhaf, korkunç ve yeni günleri imgeler yoluyla aktarma isteği ve merakının bir sonucu. Yaşanan anların duygu ve düşüncelerini bireysel bir bakış ve evrensel bir dille yansıtma, anların sihrini grafik bir dille çözme hayalinin bir ürünü.
Ne korkunç günler geldi de geçti! Yüreklerde iyilik, güzellik ve insanlık sevgisi yeşerdikçe bugünler de kuşkusuz gelip geçecek… Belki de insanlığın yeni günleridir doğmakta olan… Yaşlı dünyanın zinde sesidir kalbimizde özlemle çarpan, yeter ki biz “Aramıza hoş geldiniz!” diyen o bilge sese kulak vermeyi bilelim.
Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)
Bedreddin: Hayatı ve Düşünceleri
Murat Küçük
“Adil bir dünyanın özlemini duyuyordum. O dünyada hepimize yer olmalıydı. Oysa iktidar savaşlarıyla birbirini boğazlayan orduların ayakları altındaydı insanlık. Yoksulların çaresizliğini düşündükçe bir şeyler yapmamız gerektiğini hissediyordum.”
Söz konusu Şeyh Bedreddin olunca yanıtları belki de her daim muğlak sorularla baş başa kalırız. Bir medrese âlimiyken neden tasavvuf yolunda menzil almıştır? Fikirlerinin Anadolu ve Balkanlar’da bu kadar etkili olabilmesinin nedeni nedir? Dinlerin eşitliğine dair düşüncelerinde Hıristiyan-Helen köklerinin etkisi var mıdır? İsyancılara atfedilen özel mülkiyet karşıtı fikirlerin ilham kaynağı gerçekten Şeyh Bedreddin midir? Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’le yolları nasıl kesişmiştir? İsyanı planlamış mıdır yoksa rüzgârın yönüne doğru mu yürümüştür sadece?
Murat Küçük zihninde bu sorularla altı yüzyıl önceye gidip söyleşiye davet ediyor Bedreddin’i. Daha yakından tanımak istiyor bu akılcı fıkıh âlimi, gönül gözü açık sufi ve isyankarların yoldaşı şeyhi... Tarihin karanlıklarında kalmış olayları hayali bir Bedreddin’le aydınlatma emeliyle akıl ve kalple dolu bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.
Okuyucuya Not: Hayali söyleşiler, dünyayı değiştiren, onu anlamamızı sağlayan önemli isimlerle tanışmak veya onları yeniden keşfetmek isteyenlere keyifli bir okuma sağlamak amacıyla hazırlandı. Bu söyleşiler hayal ürünü olsa da biyografik gerçeklere dayanıyor.
Gezi Ruhu ve Politik Teori
Murat Özbank
2013 yılının Haziran ayında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nı dolduran çok dilli, çok dinli, çok ideolijili, çok kimlikli insan çoğulluğu arasında bir "ruh" dolaştı: özgürlük ve demokrasi ruhu. Bu ruh, Türkiye'de siyasal hayatı ve siyasal tahayyülü derinden etkileyebilecek gelişmelerin ve arayışların yolunu açtı. Peki nasıl doğmuş, nasıl büyümüştü bu ruh? Dile gelecek olsa hangi kavramlarla konuşur, nasıl bir kuramsal zemine yaslanırdı?
Gezi Ruhu ve Politik Teori bu sorulara yanıt arayan, öznellikle nesnelliği, bir siyaset gözlemcisinin kavramsal bakışıyla bir katılımcının heyecan, umut ve öfkesini harmanlayan, hem politik hem de teorik bir kitap. Bir yandan 2013 Haziran’ının o ateşli günleri üzerine yeniden düşünmek için bir fırsat veriyor, bir yandan da Weber, Arendt, Schumpeter ve Habermas’ın siyasete dair teorileri ve kavramlarıyla tanıştırıyor bizi. Hem politikaya ve politik teoriye merak duyanlar için bir başlangıç sunuyor, hem de Gezi olaylarının demokratik siyasetin bugünü ve geleceği açısından anlamı üzerine düşünmek isteyenlere özgün, berrak ve samimi bir üslupla rehberlik ediyor.
Gezi Ruhu ve Politik Teori olayların gerçekliğini doğrudan sunan bir fotoğraf değil, çıplak gözle görülenlerin gerisindeki ruhu, "Gezi Ruhu"nu yansıtan bir portre çalışması. Tam da o ruhun içerdiği öznelerarası niteliğe uygun şekilde...
WEBER'DEN ARENDT'E GEZİ'DE POLİTİK GÜÇ VE ŞİDDET
ERDOĞAN'DAN SCHUMPETER'E GEZİ'DE DEMOKRASİ VE POLİTİK MEŞRUİYET
GEZİ'DEN HABERMAS'A DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI
İşgal Et-İtaatsizlik Üzerine Üç Tez
W. J. T. Mitchell, Bernard E. Harcourt, Michael Taussig
Occupy hareketinin bir başka örneği de 2013 yılında Gezi Parkı Direnişi’yle Türkiye’de yaşandı. Direnişle birlikte Türkiye’de birçok ezberin bozulduğuna şüphe yok. Peki, Tahrir Meydanı’yla Zuccotti Park’ın “işgal”inin ardından tüm dünyayı etkisi altına alan bu hareketin temeli neye dayanıyor, talebi ne?
İşgal Et, Orta Doğu’dan New York, Chicago, Londra, Berlin, Frankfurt, Quebec ve Hong Kong gibi şehirlere uzanan “kamusal alanı işgal etme” eylemlerinin dinamiklerini üç farklı açıdan ele alıyor.
Taussig’in, eylemcilerin işgal ettiği Zuccotti Park üzerine kendi gözlemlerini etnografyayla harmanlayarak yazdığı açılış makalesinin ardından Bernard E. Harcourt “sivil itaatsizlik” ile “siyasi itaatsizlik” arasındaki önemli farkı inceliyor. Occupy Wall Street eylemcilerinin “siyasi itaatsiz”ler olarak, yani siyasi söylemleri ve stratejileri reddederek yeni, radikal bir protesto biçimini nasıl hayata geçirdiklerini gözler önüne seriyor. Son olarak medya eleştirmeni ve kuramcısı W. J. T. Mitchell, Occupy imgelerinin kitle iletişim araçları ve sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya yayılmasını mercek altına alıp devrim anıtı olarak “boş alan”ın nasıl kullanıldığını irdeliyor.
“Belirli talepleri olmadığı için Occupy hareketinin ilkel ve dağınık olduğunu düşünüyorlar. Sanki eşitlik bir talep, üstelik bireyi de gerçekliği de yeniden tanımlayan hem ahlaki hem ekonomik bir talep değilmiş gibi.”
-Michael Taussig
“İktidarla uzlaşmayı, geleneksel siyasete uymayı, kurallara göre oynamayı en baştan reddeden Occupy yeni bir siyasi angajman, yeni bir siyaset biçimi yarattı. Geleneksel siyasetin kelime haznesine meydan okuyan, kullandığımız grameri muğlaklaştıran, siyasetin dilini bütün oyunbazlığıyla çarpıtan yeni bir angajman biçimiydi bu.”
-Bernard E. Harcourt
“Belki de ‘boş alan’ yalnızca devrimin değil... gelecek yeni bir demokrasi, yeni bir küresel düzen ihtimalinin de tek gerçek anıtıdır.”
-W. J. T. Mitchell
Marcel Duchamp ve İşin Reddi
Maurizio Lazzarato
Zamanı ve dünyayı yaşamanın bambaşka bir yolu olarak tembel eylem!
“Duchamp kapitalist toplumdaki vazife, rol ve ölçülere teslim olmayarak hem sanatsal hem de ücretli işi inatla reddetmiş, üstelik sanatın ve sanatçının tanımlarına meydan okumakla da yetinmemiştir.” Onun radikal eylemsizliği kapitalist toplumun üç sacayağına birden meydan okumasından ileri gelir: Mübadele, mülkiyet ve emek.
Maurizio Lazzarato, Marcel Duchamp’ın yerleşik iktidar ilişkilerini askıya almanın, politik kırılmayı mümkün kılan koşulları yaratmanın ve yeni bir öznelliğin inşasının başlangıç noktası olarak tanımladığı “işin reddi” ve “tembel eylem” kavramlarını, hem sosyoekonomik bir eleştiri hem de felsefi bir kategori olarak ele aldığı kitabında, henüz çözülememiş bir ihtilafa işaret ederek Duchamp üzerinden yeni bir kapı aralıyor: “Amaçlanan çalışmama özgürlüğü müdür yoksa çalışarak özgürlüğe kavuşmak mıdır?”
“İşin reddi” ve “tembel eylem” bir olanağa işaret eder ve “Olanak bir zerreciktir,” der Duchamp. Artık aynı şekilde görüp aynı şekilde duymadığımız bu olanağa erişmekse başka bir yaşam biçimine bağlıdır, “zerreciğin tembel sakinleri” gibi.
Marx Okumak
Slavoj Žižek , Frank Ruda ve Agon Hamza
Bu kitapta sunulan felsefi okuma, Marx ile Platon, Descartes ve Hegel arasında üretken olabilecek kısa devreler sunmak üzere şekilleniyor: Kapitalist mağarada Platoncu Marx, öznellik düşmanlarına öznelliği savunan Kartezyen Marx, emek temelinde özilişkisel bir olumsuzluk gören Hegelci Marx bir araya geliyor.
Günümüzün önemli Marksist düşünürlerinden Žižek, Ruda ve Hamza, cesur bir felsefi hamleyle Marx’ı yeni bir özgürleşme siyasetine zemin sunabilecek tarzda yeniden yorumluyorlar. Sonuçta, parçacık fiziğinden güncel siyasi eğilimlere uzanan bir turla kapitalizmin içinde bulunduğu krize farklı bir yaklaşım getiren muhayyel, yaratıcı ve deneysel bir okuma çıkıyor karşımıza.
“Çok yerinde bir zamanlamayla kaleme alınmış bu eserde yazarlar, alışılagelmiş şekilde Hegel eleştirisi üzerinden Marx’ı anlama yaklaşımını tersine çeviriyor, işe Marx’tan başlayıp sonra Hegel’e dönüyorlar. Önümüze yepyeni bir entelektüel ufuk açıyorlar.”
Kojin Karatani
“Marx Okumak bizi günümüzde Marx’ın kazandığı yeni önemi anlamaya çağırdığı kadar, felsefe ile Marx’ı buluşturmanın gücünü de ortaya koyuyor. Her sayfası felsefi bir Marksizmi nasıl tasavvur edilebileceğini ortaya koyan ilham verici fikirlerle dolu.”
Todd McGowan, Vermont Üniversitesi
Mümkün Ütopya: Yaşanabilir Bir Toplum İçin Stratejiler
Michael Albert
“Zihinler değişiyor. Rejimler çöküyor. Yeni yapılar doğuyor. Çalkantılı zamanlar, çalkantılı değişimler yaşanıyor. Yine de zaferin kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz. Peşine düşülen hedeflere erişmek için insanlar acı ve öfkeden sıyrılıp harekete geçmeli, bölünmüşlükten beraberliğe ve mücadeleden zafere yürümeli. Anlık zaferlerin ötesinde yeni toplumsal ilişkiler biriktiren ve çeşitlendiren kazanım yörüngelerine ihtiyacımız var.”
“Yeni bir toplum yaratma yolunda aktivist bir ‘toplumsal değişim ekibi’ işe nereden başlayacağını, nihai hedefini ve başlangıç noktasından bitiş noktasına nasıl gideceğini bilmek zorundadır. Bu kitabın konusu işte tam olarak budur.”
Mümkün Ütopya yaşanılabilir bir toplum için yeni seçenekler, davranışlar ve sonuçlar doğuracak yeni uygulamalar üzerine bir çalışma. Michael Albert mevcut gerçekliğe dair kıyamet senaryolarının kurgulandığı günümüzde sabırlı, ağırbaşlı ve cüretkâr olmanın altını çizerek “İnsanların küçümsendiği bir sığınak yerine karşılıklı yardım için bir aracıya dönüşen hareketleri” nasıl yaratabileceğimize kılavuzluk edecek bir teori ortaya koyuyor. Bunu yaparken bizi bir arada tutan hükümet, ekonomi, akrabalık ve kültürün birbirleriyle, değişimle ve tarihle ilişkisini anlamaya ve bildiğimiz toplumsal hiyerarşileri yaratmadan işlevlerini nasıl yerine getirebileceklerini görmeye yardımcı oluyor.
Birbirimiz adına nasıl harekete geçebiliriz?
Harekete geçtiğimizde karşılıklı olarak nasıl fayda sağlarız?
Kendimizi nasıl örgütleriz?
Siyasal bağlantılarımız sebebiyle ne tür faydalar ve sorumluluklar ediniriz?
İnsanlar bir toplumsal harekete katıldıktan ve o hareketin tanımlanmış hedefleriyle aynı çizgiye geldikten sonra neden o hareketi terk ederler?
Mevcut kurumların kalıcılığını önden kabullenerek yalnızca kötü yanlarını iyileştirmekle mi yetineceğiz (yani reformist olacağız) yoksa mevcut kurumları ihtiyaç duyulan işlevlerini yeni yollarla karşılayan yeni kurumlarla mı değiştireceğiz (yani devrimci olacağız)?”
“Mümkün Ütopya adil bir dünya yaratabilecek dinamik bir hareket isteyen aktivistlerin yüzleştiği birçok soruyu yanıtlıyor.”
Bill Fletcher, Jr.
Rota
Politikada Yönümüzü Nasıl Bulacağız?
Bruno Latour
“Yaşayabileceğimiz bir toprağı nasıl bulacağız? […] Nereye gideceğimizi de, nasıl yaşayacağımızı da, kimlerle birlikte yaşayacağımızı da bilmiyoruz. Bir yer bulmak için ne yapmalıyız? Yönümüzü nasıl bulacağız?”
Toprak mefhumunun yapısı değişiyor, tüm aidiyetler dönüşüm sürecinde, herkes evrensel anlamda paylaşılabilir bir dünyanın, içinde yaşanabilir bir toprağın eksikliğiyle karşı karşıya ve yerküre direnmeye başladı; tarihte ilk defa insan toplumları, yer sisteminin insan eylemine verdiği tepkileri kavramak zorunda… Bruno Latour, Rota’da çizdiği bu manzaranın “belli bir tarihsel eğrinin sonu”na işaret ettiğini iddia ediyor ve bunu toplumsal sınıf mücadelesinin, bir jeo-toplumsal yer mücadelesine dönüşümü olarak yorumluyor.
Latour dünyanın karşılaştığı üç büyük sorunu bu dönüşüm temelinde değerlendirerek göç krizinin, iklim durumunun inkârının ve inanılmaz boyutlara ulaşan eşitsizliğin aslında tek bir olay olduğunu iddia ediyor. Artık Küresellik/Yerellik, Sağ/Sol, Batı hayranlığı/karşıtlığı üzerinden politika yapmanın geçersiz kaldığını, onun yerine “Modernleşmenin birbiriyle çelişkili kıldığı, aslında birbirini tamamlayan iki hareketi” gözetmemiz gerektiğini söylüyor: bir yandan toprağa bağlanmak, öte yandan dünyasallaşmak.
Ünver Alibey Kitapları Seti (3 Kitap): Kafası Karışık Darwin Amca, Arda Giz ve Geleceğin Efendileri, Serra Kadembasan’ın Maceraları
Bu seti alarak edineceğiniz ürünler şöyle:
- Kafası Karışık Darwin Amca ve Bir Doğa Bilmecesi
- Arda Giz ve Geleceğin Efendileri
- Serra Kadembasan’ın Maceraları