İlginizi çekebilir…
Dâhiler Sınıfı – Marie Curie: Atom Kadın
Mağara Adamının, Kraliçenin ve Aradaki Her Şeyin Yaşamında Bir Gün
Her Şeyin Sonu
Dâhiler Sınıfı – Ole Kirk Kristiansen: LEGO’nun Yaratıcısı
Yaratık Öğretmen
Kedi ve Hayalet
Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam
Yüzücüler
Steve Jobs: 48 Dile Çevrilen Biyografisi
Çok satan Benjamin Franklin ve Albert Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, Steve Jobs’ın kendisiyle tam işbirliği içinde yazılmış ilk ve tek biyografisini sunuyor.

Dâhiler Sınıfı – Muhammed Ali: Tüm Zamanların En Büyüğü
Sihirci Çırağı
Tanıdık Şeytan
Seçilmiş – Grafik Roman
Marcy ve Sfenks’in Bilmecesi: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 2
Hümanistler: Özgür Düşünme, Sorgulama ve Umudun 700 Yıllık Tarihi
Acı İmparatorluğu: Sackler Hanedanı’nın Gizli Tarihi
Nasıl Yaşanır ya da Bir Soruda Montaigne’in Hayatı ve Cevaplamak İçin Yirmi Teşebbüs
Her Şeyin Teorisi / Aklayakın Serisi
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri
Dünyanın Merkezine Tünel Kazmak
Korkularım
Senin Muhteşem Esnek Beynin: Esnet, Şekillendir
Pilot Ne Yapar?
Gulliver / Hepsi Sana Miras Serisi
İyileşme: Kayıp Nekahet Sanatı
Arıcı Ne Yapar?
Futbolcu Ne Yapar?
Hikâyeci
Astronot Ne Yapar?
Maymun Kadar Aklım Olsa: Zeka Testleri: İnsan Hayvana Karşı
Matt Haig Roman Seti
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Gece Yarısı Kütüphanesi “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.