“Steve Jobs: 48 Dile Çevrilen Biyografisi” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Evlilik Portresi
260.00₺
Women’s Prize for Fiction Finalisti
1550’ler Floransa’sı… Grandük Cosimo de’ Medici’nin üçüncü kızı Lucrezia, çizim konusunda eşsiz yeteneğe sahip, hayal gücü sınır tanımayan bir çocuk; gösterişli palazzo’daki gösterişsiz, unutulmuş konumundan fazlasıyla hoşnut. Ablasının beklenmedik ölümüyle Lucrezia ilk kez kendini ilginin merkezinde buluyor. Ablası yerine, Ferrara Dükü Alfonso’yla evlenmek zorunda.
Lucrezia, henüz on beşinde ve kafası karmakarışık bir şekilde, pek de hoş karşılanmadığı muammalarla dolu bir sarayda buluyor kendini. Muammaların en büyüğü ise kocası. Hangisi gerçek? Düğün zamanı muziplikleriyle ve neşesiyle onu kendine çeken adam mı, yoksa kendi kız kardeşlerinin bile karşısında titremesine neden olan despot yönetici mi? Bir tek şey ayan beyan ortada: Lucrezia’nın sarayda var olabilmesi, ailenin iktidarını devam ettirecek bir vâris doğurmasına bağlı.
Maggie O’Farrell ödüllü kitabı Hamnet’tan sonra bu kez Rönesans İtalya’sında bir kadının kaderine karşı ayakta –ve hayatta– kalma mücadelesini anlatıyor. Tarihin donukluğunu kelimeleriyle canlandırarak okura bir Rönesans tablosu kadar çarpıcı bir hikâye sunuyor.
“O’Farrell, en basit tarifiyle, benzersiz.” –Guardian
Antarktika Hariç!
201.00₺
Kaplumbağalar her kıtada yaşar… ANTARKTİKA HARİÇ!
Ama bu durum değişmek üzere!
Dünyanın her köşesinde her hayvan türünden en az bir tane bulabiliriz, değil mi? Mesela her kıtada bir kaplumbağa vardır herhalde. Pek öyle değil! Antarktika kıtasında hiç kaplumbağa yok! Baykuş da... Yılan da... Hele böcek hiç yok! En azından şimdilik... Peki bu gerçeği kabullenmeyen azimli bir kafile Antarktika’ya gitmeyi kafaya koysa başlarına neler gelir sizce?
Hiçbir şeyin planlandığı gibi gitmediği bir doğa belgeseline hoş geldiniz.
Antarktika Hariç!, kararlılık ve şansını zorlamak üzerine neşeli bir hikâye. Hayvanlar ve dünyamıza dair ilginç ve eğlenceli bilgiler de cabası!
ALA YILIN KİTAPLARI SEÇKİSİ
2022
Jimi Hendrix: Sıfırdan Başlamak
150.00₺
“Yirmi sekiz yaşımı görebileceğimden emin değilim, fakat bir yandan da son üç yılda o kadar çok güzellik yaşadım ki...
Dünya bana hiçbir şey borçlu değil.”
“Jimi ilk kez kendi cümleleriyle; saf ve sansürsüz. Okurken kafamın içinde sesini duyabiliyorum.” Leon Hendrix, kardeşi
“İçten ve büyüleyici.” Observer
NME dergisi “2013’ün En İyi Müzik Kitapları” seçkisinde
“Öğretmen, ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’
diye sorardı ve ben,
‘Bu Mars’ta insanların kendilerini nasıl hissettiğine bağlı,’
gibi uçuk bir karşılık verirdim.
Ona başka ne diyeceğimi bilemezdim.”
Bu cevabı ceza aldırmıştı çocuk Jimi'ye. 25 yaşına geldiğinde ise artık kendisi değil onun müziğini dinleyenler Jimi Hendrix'in başka bir gezegenden olduğunu düşünüyordu. "Sesler duyuyorum ve onları ben bir araya getirmezsem kimse getirmeyecek" diyordu Hendrix. Müziği ve gitarıyla yaptıkları öylesine özgün ve çarpıcıydı ki hayallerinin peşinde sırtında gitarı yola çıkan "otoban çocuğu", sadece dört yıl içinde zamanının -ve sonrasında tüm zamanların- en büyük müzik ikonlarından birine dönüştü.
Bu kitabı gerçekten Jimi Hendrix yazdı, her bir cümle ona ait. Sigara paketlerinden otel kırtasiyelerine dek elinin altındaki her kağıt parçasına bir şeyler karalama takıntılı bu genç adam, yaşamın üstünde bıraktığı izleri günlükler, şarkı sözleri, mektuplar ve küçük notlar halinde yazıya dökmüş, yazmadıklarını da röportajlarında seslendirmişti. Sıfırdan Başlamak bu çok parçalı yapbozun birleştirilmesiyle ortaya çıktı. Bu onun hayat hikâyesi. Sadece kendisinin anlatabileceği türden bir hikâye; fazlasıyla dürüst ve saf. Önce yokluk sonra bolluk ve şöhretle başa çıkmak zorunda kalmış bir müzik dahisinin telaşlı, meraklı, yaratıcı ve çelişkilerle dolu zihnine yolculuk.
Pilot Ne Yapar?
195.00₺
Kabin ekibi, kalkışa hazırlan!
Kaptan pilot kalkış için son anonsu yaptı, kontrol kulesi kalkış iznini verdi ve
artık uçağı havalandırma vakti. Hem kaptan pilot hem de yardımcı pilot uçağın
hızını ve yüksekliğini sürekli takip ediyor, gözlerini yanıp sönen göstergelerden bir an olsun ayırmıyor.
Ve varış noktasına yaklaşırken yine o meşhur cümle duyuluyor:
“İniş için alçalmaya başlıyoruz. Lütfen koltuklarınızın dik konumda ve
kemerlerinizin bağlı olduğundan emin olun.”
Kral Lear / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Daha önce kraldın, şimdi evini yanında taşıyan bir salyangozsun.
Her şeyin vardı, şimdi hiçbir şeyin yok.
Senden delisi var mı?
Yeterince yaşlandığına ve daha fazla krallık yapmak istemediğini fark eden Kral Lear, ülkesinin topraklarını üç kızı arasında bölüştürmeye karar verir. Onları yanına çağırır ve her birine ayrı ayrı, kendisini ne kadar sevdiklerini sorar. İki büyük kardeş, Goneril ve Regan, süslü cümlelerle kralın gururunu okşar. En çok sevdiği küçük kızı Cordelia ise şöyle cevaplar: “Bir kız çocuğunun babasını ne kadar sevmesi gerekiyorsa o kadar. Ne daha fazla ne daha az.” Ne var ki kral uzun zamandır kraldır, dalkavuklukla ve yalan övgülerle zehirlenmiştir; küçük kızının bu abartısız cümlesinin arkasındaki samimiyeti göremez. Deliye dönen kral, Cordelia'yı evlatlıktan çıkararak krallığını diğer iki kardeş arasında bölüştürür. Ama çok zaman geçmeden Goneril ve Regan’ın gerçek niyetleri ortaya çıkacaktır. Kendi krallığında evsiz, topraksız ve askersiz kalan yaşlı kral, sadık soytarısıyla birlikte kendini yollara vurur. Tek bir umudu vardır: Cordelia’yla yeniden bir araya gelebilmek.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin sekizinci kitabında
William Shakespeare’in ölümsüz eseri Kral Lear’i, İtalya’nın en önemli yazarlarından Melania G. Mazzucco yeniden anlatıyor, Emanuela Orciari ise resimliyor.
Zoonozlar – İnsan ve Hayvanları Etkileyen Enfeksiyonlar
1,465.00₺
Zoonozlar - İnsan ve Hayvanları Etkileyen Enfeksiyonlar
Halk Sağlığı Yönlerine Odaklanma
Önsöz
Zoonozlar, hayvanlardan insanlara geçen mikroorganizmaların neden olduğu bulaşıcı hastalıklardır. Son birkaç on yılda artan ve yeniden ortaya çıkan hastalıkların çoğu aslında ya zoonotik kökenli ya da zoonotik potansiyeldedir. “Zoonoz” terimi, esas olarak bilimsel patolojinin babası olarak bilinen, aynı zamanda ondokuzuncu yüzyıl Almanya’sında önemli bir siyasi figür olarak tanınan Alman doktor Rudolf Virchow tarafından ortaya atılmıştır. Klasik fakülte temelli bir üniversite sisteminde kök salmış olsa da, kendisi ve aynı zamanda eğitimli bir doktor olan Kanadalı öğrencisi William Osler, insan ve veteriner tıbbı ve ayrıca - muhtemelen daha da önemlisi - halk sağlığı disiplinler arasında zoonotik hastalıkların sosyal ve politik yönlerinden işbirliğine duyulan ihtiyacı çok erken farkettiler. Her ikisinin de bilimsel temeli patoloji iken, mikrobiyolojinin bir tıp disiplini olarak yükselişi insan ve hayvan infeksiyöz hastalıkları arasındaki açık ve en kolay yürünebilir köprü olarak mikroorganizmalara odaklanmaya izin verdi. Bu, farklı türlerden izole edilen mikroorganizmaları analiz etmek için özellikle DNA tabanlı tiplendirme tekniklerinin ortaya çıkması ve böylece onların gerçek zoonotik potansiyellerinin araştırılmasına olanak sağlaması nedeniyle daha doğrudur. Yaşam ve sosyal bilim alt disiplinlerini (örneğin immünoloji veya epidemiyoloji) dahilederek, tıp biliminde sistemik bir paradigma tanıtıldı ve böylece hem insan hem de veterinerlik tıbbında disiplinler içi ve disiplinler arası yaklaşımlar için zemin hazırlandı.
Bu paradigma değişiminin nüfus düzeyindeki sonuçlarına çarpıcı bir örnek Yeni Halk Sağlığı kavramlarıdır. Son olarak, birbirine bağlı ve küreselleşmiş bir dünyada Pandora’nın kutusundan hem gerçek hem de beklenen sürümlerle mücadele etmek için küresel halk sağlığı çabalarına duyulan ihtiyaçtan kaynaklanmayan Tek Sağlık kavramı, 2004 “Manhattan İlkeleri”nin kurulmasından sonraki son on yılda hızla ivme kazandı. xii Bu kitap, zoonozların hem tıbbi hem de toplumsal olarak halk sağlığı üzerindeki etkilerine odaklanan Tek Sağlık konseptine dayanmaktadır. Zoonozları anlamadaki önemli yönler daha klasik konularla sınırlı değildir, örneğin hem insanlarda hem de hayvanlarda epidemiyolojileri veya ilgili iki bacaklı, dört veya daha fazla bacaklı, tüylü veya tüysüz türlerdeki hastalık semptomları, ancak moleküler temelli epidemiyolojik verileri ve sistemik, örneğin ekolojik yaklaşımları dikkate almalıdır. Zoonotik araştırma konularının geniş bir yelpazesi hakkında bir izlenim vermek için, bu kitabın yazarları çeşitli akademik ve mesleki geçmişlerden, insan ve veteriner hekimliği alanlarından, üniversitelerden ve halk sağlığı kurumlarından ve tüm kıtalardan seçilmiştir. Temel fikirler, bilinen tüm zoonotik hastalık varlıkları hakkında ansiklopedik bir inceleme almak değil, halk sağlığı perspektifi altında zoonozlarla ilgili acil sorunları belirlemek veya tartışmak için bir foruma sahip olmaktır. Buna göre, ana hedef gruplar ilgili bilim toplulukları, tıp ve veteriner hekimler, onların öğrencileri, halk sağlığı ve veteriner halk sağlığı pratisyenlerinin yanı sıra halk sağlığı ve veteriner halksağlığı alanındaki karar vericilerdir.
ARKADAŞIM UÇURTMA 1.SINIFLAR İÇİN İLK OKUMA KİTABIM
345.00₺
En yakın arkadaşın Uçurtma!
Bu kitap senin ilk başucu kitabın olacak. Onu yanından ayırmak istemeyeceksin. Sen okumayı seven harika bir çocuksun. Arkadaşın Uçurtma bu harika yolculuğunda sana eşlik edecek.
Bu kitap sana özlemeyi, arkadaşlığı, üzülmeyi, sevinmeyi, beklemeyi ve değer vermeyi öğretecek. Bunları hep hatırlaman için de başucunda yer alacak. Dilediğin zaman kitaba sarılabilirsin.
Unutma;
Uçurtma senin en iyi arkadaşın!
Eş
245.00₺
YILIN EN İYİ ROMANI SEÇKİLERİNDE
Vogue – New Yorker – Boston Globe – New York Times
“Tasviri imkânsız... Etrafınızdaki duvarları yerle bir edecek.” -Flavorwire
Başlangıçta yeterince genç, yeterince sersemdirler; kendilerinden ve birbirlerine olan aşklarından emin. Belirsizlikler bile heyecan vericidir. Evlenirler, çocukları olur ve aile hayatının olağan afetleri onları da bulur – kolik bir bebek, sendeleyen ilişki, pili bitmiş tutku.
Yeterince yok sayıp duvara toslayınca kadın –ki artık kendinden eş diye bahsetmektedir– geçmişe döner ve Kafka’nın, Stoacıların, hatta talihsiz Rus kozmonotların rehberliğinde onları bu noktaya getiren adımların izini sürmeye başlar. Ta ki neleri tamamen kaybettiklerini ve ellerinde ne kaldığını bulana dek.
Jenny Offill’in pek çok dile çevrilen ve eleştirmenler tarafından yılın en iyileri arasında gösterilen romanı EŞ kırık dökük bir aşk hikâyesi. Bir oturuşta bitirebileceğiniz ama yankısı zihninizde asılı kalacak güçte bir roman.
Walter Benjamin Kitaplığı (3 Kitap)
680.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Fotoğraf Yazıları
Walter Benjamin
“Walter Benjamin fotoğrafı hatırlatmaktan hiç vazgeçmedi. Tarih boyunca değişen, uyum sağlayan, gelişen bir şey olarak fotoğrafın izini süren güçlü bir fotoğraf eleştirmeniydi. Fotoğrafın bir tarihi, bir hayatı olduğuna inandı. [...] Benjamin’in gözlemlediği üzere fotoğraf iktidardakiler ve geleneksel sanata gereğinden fazla özlem duyanlar tarafından kötüye kullanılabilir ve kullanılmıştır da [...] Fotoğraf yozlaşabilir. İçinde bulunduğu zamandan ayrı düşebilir ya da (fotoğraftaki) özneleri genel olarak kötüye kullandığı gibi onu da kötüye kullanan baskıcı güçlerin güdümüne girebilir. Benjamin’in fotoğrafa dair ve fotoğrafın yörüngesindeki çeşitli yazılarıyla amaçladığı şey, panoramik bir bakışla okurunu bu aracın potansiyeli ve gerçekliği konusunda eğitmektir.”
Walter Benjamin’in fotoğraf yazılarından oluşan bu derleme aşina olduğumuz fotoğrafa başka bir gözle tekrar bakma, işlevini, imkânlarını yeniden düşünme olanağı sunuyor; fotoğrafın zaman içinde kazandığı ve kazandırdığı farklı anlamların izini sürüyor. Bu derlemede yer alan tüm yazılar Leslie’nin sunuşuyla açılıyor, değinilen kişi ve kavramların açıklandığı sözlüklerle sona eriyor. Kitapta ayrıca Benjamin’in atıfta bulunduğu fotoğraflardan örnekler de yer alıyor.
Karşılaşmalar: Bir Benjamin Romanı
Jay Parini
“Hiçbir zaman tatmin edemediği Tarih Meleği tarafından öldürülmüştü hiç kuşkusuz. Onu öldüren en bariz şeyse genellikle alaycı bir şekilde tetikte bekleyip en sonunda her zaman sahnede belirerek daha önce gerçekleşmiş olan her şeyin, her çıtkırıldım adım ve irkilmenin, gözün her titreşiminin, kalpten hissedilmiş her çizginin ve rasgele her jestin yazarlığını üstelenen Zaman’dı.”
Walter Benjamin’in 1940 yılında Nazi Almanya’sının Fransa'yı işgalinin hemen ardından Paris’ten kaçışıyla başlayan Karşılaşmalar Benjamin’in tutkularıyla tuhaflıklarının peşine düşüp ölümünün matemini tutuyor.
Felsefe tartışmaları, Nazi işgali, savaş ve kaçış ekseninde ilerleyen, Bertolt Brecht, Gershom Scholem, Hannah Arendt gibi isimlerin de yer aldığı romanda, Benjamin arkadaşları ve ailesi, aşkları ve yalnızlığı, hayatı ve intiharı, gözünden sakındığı elyazması sayfalar vasıtasıyla yeniden ete kemiğe bürünürken hayat hikâyesi de yirminci yüzyılın ortasında dünyayı yakıp yıkan korkunç savaşın güçlü bir metaforuna dönüşüyor.
Walter Benjamin - Gershom Scholem Mektuplaşmalar 1932-1940
Derleyen: Gershom Scholem
İki büyük savaşın damga vurduğu karanlıkta, tüm güçlüklere karşın bağlarını sürdürme çabalarından vazgeçmeyen Almanyalı iki Yahudi entelektüelin 1932’den 1940’a dek süren mektuplaşmaları, hem döneme hem de yazarlarına ilişkin çok önemli bilgiler sunuyor. 20. yüzyılın en önemli edebiyat ve sanat eleştirmeni olarak ölümünden sonra üne kavuşan Walter Benjamin ile Yahudi mistisizmi ve Kabala üstüne yapıtlarıyla tanınan Gerschom Scholem’in dostluğu, Benjamin’in 1940’ta Fransa-İspanya sınırında intiharıyla sonlanana dek gücünden hiçbir şey kaybetmeden devam etmiştir.
Bugün bildiğimiz eserlerinin ortaya çıkış ve yazılış süreçleri, dönemin entelektüel kişilikleri, edebiyat tartışmaları, Kafka, Baudleaire, Yahudilik, savaş ve ölüm mektupların satırlarında kendisini gösterirken, zor zamanlarda insan olarak var kalabilmenin ne kadar ağır bir yükü taşımak anlamına geldiği de apaçık bir biçimde ortaya çıkıyor. Tüm bu kaygının ve belirsizliğin içinde bile zihinsel üretimlerini hayatta kalma faaliyetlerinin asli öğesi olarak görmeyi sürdüren Benjamin ve Scholem tekerrür etmekte hiç kararsız olmayan tarih için de bir tinsel direniş belgesi sunuyorlar.
“Bugün yayımlanmasını sağladığımız her satır –bu satırları miras bıraktığımız gelecek ne denli belirsiz olursa olsun– bu karanlık dönemin güçlerinin karşısında kazanılmış bir zaferdir.”
Sırlar Kulesi
215.00₺
Değerli okur,
Bu mektup tuhafınıza gitse de emin olun son derece asil bir niyetim var. Sizi, dünyanın en zeki insanlarına ev sahipliği yapmasıyla ünlü Kara Gölgeler Kulesi’nde birkaç gün geçirmeye davet etmekten onur duyarım.
Sizinle birlikte hayal gücü geniş, zeki ve akıllı altı kişiyi daha davet ettim. Bu davetin nedeni açık: Bilmeceleri ve gizemli olayları çözerek, kulede karşınıza çıkacak zorlukların üstesinden gelecek ve cevaplarınızla diğer davetlilere meydan okuyacaksınız. Kulağa fazla gizemli geldiğinin farkındayım ama sizi temin ederim, çok güzel vakit geçireceğiz.
Ne dersiniz, var mısınız? Elbette varsınız, çünkü ancak bütün bilmeceler çözüldükten sonra kim olduğumu öğreneceksiniz.
GİZEMLİ BİR MÂLİKANE, BİRBİRİNDEN ZEKİ DAVETLİLER VE SEN…
Esrarengiz ev sahibi, altı zeki araştırmacıyı mektupla Sırlar Kulesi’ne çağırdı. Konuklar kahyanın rehberliğinde kulenin iki yüz odasını gezecekler. Her kapı, çözdüklerinde onları esrarengiz ev sahiplerinin kimliğini öğrenmeye bir adım daha yaklaştıran bir bulmacaya açılıyor; bu sırada da araştırmacılar aralarında hangisinin daha zeki olduğunu göstermek için yarışacaklar. Ya sen? Davetiye sana da ulaştı mı? Onlardan daha zeki olduğunu gösterebilir misin?
Gölün Kıyısında
258.00₺
Gecenin geç saatlerine kadar sizi ayakta tutacak, bittiği için üzüleceğiniz bir kitap. Ve
ardından tanıdığınız herkese okutmaya çalışacaksınız. –Washington Post
Usulca çiçek açan keskin sezgilerle ve duygusal zekayla dolu... İnsanı cezbeden, elinizden
bırakmakta zorlandığınız bir kitap. – OBSERVER
Lawson okuru nasıl içine çekeceğini biliyor... Boşa çıkmış umutlar ve hayal kırıklıklarıyla, kendini kandırmalarla dolu ama sonu insana kendini iyi hissettiren bir roman bu. –SPECTATOR
“SON, hiç umulmadık şekilde geldi; ve üstünden çok uzun vakit geçinceye kadar
ortada ona uzanan bir olaylar silsilesi bulunduğunu göremedim.... Bir şeyin başlangıç
noktasını bulmaya çalışırken ne kadar geri gidilebileceğine dair bir sınır yok elbette.
Bu arayış insanı Âdem'e, hatta daha da öncesine götürebilir. Fakat bizim ailemiz için
o yaz mevsimi, pratikte her şeyin başlangıcı sayılabilecek kadar feci bir olay olmuştu.
Söz konusu olay ben yedi yaşımdayken, temmuz ayının sıcak ve durgun bir
cumartesi günü yaşandı ve normal aile hayatımızı sona erdirdi; neredeyse yirmi yıl
sonra bile hâlâ bu olaya nasıl bakmam gerektiğini bulmakta zorlanıyorum.”
GÖLÜN KIYISINDA nadide bir keşif. Romanın öylesine telaşsız bir kendinden
eminliği ve öylesine iyi kontrol edilmiş bir duygusallığı var ki özel olduğunu anında
hissediyorsunuz. Kendinizi tadı çıkarılacak bir edebi deneyim, içinde
kaybolabileceğiniz bir kitap ve dikkatle takip edilecek yeni bir yazarla karşı karşıya
buluyorsunuz.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri
260.00₺
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Kabul edelim, bir sanat müzesi ziyareti ilham verici bir deneyim olabileceği gibi feci sıkıcı bir hal de alabilir. Sırf sanat eseri diye baktığımız her resim ya da heykeli seveceğiz diye bir kaide yok elbette. Ama şu da gerçek: Baktığımızın arkasındakini görmemizi sağlayacak bilgiye sahip olmak, o eseri başka türlü görmemize, anlayabilmemize ve hatta ondan etkilenebilmemize sebep olabiliyor. Başka bir deyişle, “barok” ya da “post-modern” gibi tanımlar biz dost meclisinde kullanıp havalı –ya da komik– gözükelim diye uydurulmadı: faydalılar.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri, Rönesans, klasik Yunan ve eski Mısır gibi ana sanat dönemlerinin yanı sıra romantizm, minimalizm, sürrealizm ve pop art gibi önde gelen hareketleri önemli temsilcilerinin eserlerinden örneklerle sunan, ideal bir sanat tarihine giriş kitabı. Tüm dünyada bir milyon adedin üstünde satan Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir serisine ait bu kitap, Degas ile Monet ya da Dali ile Duchamp arasındaki farkı ayırt edemeyenleri –yalnız değilsiniz!– tarih öncesinden bugüne yaratıcılık, emek ve isyanla dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Tadında Ekonomi: Aç Bir Ekonomistin Gözünden Dünya
279.00₺
Ha-Joon Chang’in mitolojisi bile sarımsakla yoğrulmuş Güney Kore’den çıkıp üzerinde sarımsağın doğmadığı Birleşik Krallık’a geldiği 1980’ler, İngiliz mutfağının o şanlı yavanlığından sıyrılarak, farklı tatlarla zenginleşmeye çalıştığı bir dönemdi. Dünya ise aynı dönemde yavanlaşma pahasına tek bir fikrin hâkimiyetine geçiyordu: serbest piyasa ekonomisi.
Ünlü ekonomist, yazar ve mutfak tutkunu Ha-Joon Chang’in, ekonomide farklı bakış açılarına açık olmanın, en az farklı mutfaklara açık olmak kadar sağlıklı olduğu fikrinden yola çıkarak kaleme aldığı Tadında Ekonomi, zorlu iktisadi fikirleri, dünyanın dört bir yanından yiyeceklerin hikâyeleriyle aynı tabakta servis ederek ekonomik tercihlerimizin yaşadığımız dünyayı nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Masum bağımlılığımız çikolatanın, post-endüstriyel bilgi ekonomilerine –ve işsiz bir geleceğe– dair de bir şeyler anlattığını ya da Güney Amerika yemeklerinden gumbo’yu ağızda eriyecek kadar yumuşacık yapan bamyanın, kapitalizm ile özgürlükler arasındaki karmaşık ilişkiyi de temsil ettiğini gösteriyor. Chang, mutfağında yemek pişirirken eline aldığı malzemeler üstünden ücretsiz ev işlerinin gizli maliyetinden iklim krizine, serbest piyasanın yanıltıcı dilinden havuçların turunculaşma hikâyesine kadar uzanarak, bizlere cesur fikirlerle dolu ve sindirimi kolay bir ziyafet sunuyor.
Ezber bozan ve esprili anlatımıyla Tadında Ekonomi, ekonomiyi kavramanın bir yemek tarifi öğrenmeye benzediğini gösteriyor: Eğer onu iyice anlarsak, değiştirebiliriz de.
“Chang’in karmaşık fikirleri basitçe açıklayabilmek gibi muhteşem bir yeteneği var... İster yemekten ister ekonomiden bahsetsin, Chang harika bir yazar.” –BEE WILSON, SUNDAY TIMES
“Aynı anda hem beni güldüren hem ağzımı sulandıran hem de ekonomiyle ilgili düşüncelerimi yeniden gözden geçirmemi sağlayan tek kitap. Çok komik, çok dolu ve iştah açıcı.” –BRIAN ENO
Afili Lügat – Bir Aforizma Kitabı
264.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Yeryüzüne ayak basmış en parlak zihinlerin çarpıcı, ilham verici ve sıklıkla komik sözlerini bir araya toplayan; onları hırstan endişeye, enginardan pencereye 399 ayrı başlık altında derleyen; çocuğunuzun balığının ölümünden kuantum teorisine, karşınıza çıkarabilecek hemen her durum için söyleyecek sözü olan bir kitap... Tüm aforizma kitaplarının sultanı, Afili Lügat.
İnsanı yaratmak tuhaf ve özgün bir fikirmiş ama buna koyunu eklemek, gereksiz bir tekrar olmuş.
MARK TWAIN
Ödüller hakkında bilinmesi gereken tek şey, Mozart'ın hiç ödül kazanmamış olduğudur.
HENRY MITCHELL
Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini bilen herkesin taksi sürme ve saç kesmekle meşgul olması ne büyük talihsizlik.
GEORGE BURNS
Kimileri bilgi nehrinden kana kana içer, kimileri ise yalnızca ağzını çalkalar.
WOODY ALLEN
Elinizi sıcak bir sobanın üstünde bir dakika tutsanız, size bir saat gibi gelir. Güzel bir kızın yanında bir saat otursanız, bir dakika gibi gelir. İşte görelilik budur.
ALBERT EINSTEIN
Dünyada hakkıyla tanımak istediğim tek kişi benim.
OSCAR WILDE
Arka kapağı bu satıra kadar okunmuş kitap, sıcak bir yuvayı hak ediyordur belki de.
domingo sakinleri
Yemek ve Oyun
290.00₺
Bu benim sandalyem.
Önlüğümü takıyorum, kaşığımı kapıyorum.
Yemeğimi yemeye hazırım!
Sonra da oyun zamanı.
Arabamı itiyorum, topuma vuruyorum, blokları üst üste diziyorum, müzik yapıyorum ve kitabıma bakıyorum.
Oyun oynamak çok eğlenceli!
Yemek ve oyun rutinlerine dair kolay anlaşılır ve ilgi çekici resimlerle dolu, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri çocukların günlük hayatına odaklanıyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
Gulliver / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Lilliputlular haşlanmış yumurtanın sivri tarafından, Blefescu Adasının halkı ise yuvarlak tarafından kırılarak yenmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu konu yüzünden üç yıldır savaş halindeydiler. "İyi de saçmalık bu!" dedi Gulliver.
On kitap olacak HEPSİ SANA MİRAS serisinin ilk kitabında, bir Jonathan Swift klasiği olan GULLİVERİN GEZİLERİ'ni bize, kitapları onlarca farklı dile çevrilmiş, pek çok ödüle layık görülmüş (buna bir şövalyelik ünvanı da dahil) ünlü İngiliz yazar Jonathan Coe anlatıyor, Sara Oddi ise göz alıcı çizimleriyle ona eşlik ediyor.
Bavulumdaki Kırık Fincan
205.00₺
Kimsenin tanımadığı bir hayvan elinde kocaman bir bavulla çıkageldiğinde, etraftaki diğer hayvanlar haliyle meraklanıyor. O bavulun içinde ne olabilir? Çay fincanı mı? Peki. Masa ve sandalye mi? Hadi o da tamam. Bir ev ve ağaçlı bir tepe mi? Yok artık, bu yabancı ne dediğinin farkında değil herhalde.
Hayvanlar meraklarına yenilip bavulu izin almadan açınca, anlamlı bir fotoğrafla karşılaşıyorlar. Böylece tanımadıkları o hayvanın neler neler yaşadığını anlamaya başlıyor ve hep birlikte ona özel bir "hoş geldin" armağanı hazırlıyorlar.
2020 CILIP Kate Greenaway Madalyası finalisti
"Derinlere işliyor. Umarım tüm ebeveynler Bavulumdaki Kırık Fincan'ı çocuklarıyla paylaşır." Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı'nın yazarı
"Başkalarına karşı nezaket fikrini küçük çocuklara tanıtmak için sade ve güçlü bir yol." Axel Scheffler, Yayazula'nın çizeri
"Hoşgörü ve anlayış bu çocuk kitabının tam kalbinde." Laura Padoan, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği
Sonbaharın Sonu
258.00₺
2021 BOOKER ÖDÜLÜ ADAYI
YILIN KİTAPLARI SEÇKİSİ
GLOBE AND MAIL • CBC BOOKS • DAILY TELEGRAPH • OBSERVER
Clara’nın ablası kayıp. Annesiyle tartışıp evden çıktı ve bir daha dönmedi. Pencerenin önünden ayrılırsa ablasının hiç gelmeyeceğine inanıyor yedi yaşındaki Clara. Okulundan ve komşunun kedisine bakmaktan arta kalan tüm zamanını camda geçiriyor. Komşuları Elizabeth hastanede. Giderken ona söz verdiğinden çok daha uzun zamandır…
Liam, eşinden ve işinden yeni ayrılmış, ne yapacağını bilmeden kendini bu soğuk kuzey kasabasında bulmuş bir adam. Elizabeth’in evine taşınıyor ve çok geçmeden polis kapısına dayanıp ona kayıp bir genç kız hakkında sorular soruyor.
Elizabeth, ömrünün son demlerinde geçmişini düşünüyor. Yıllar önce işlenmiş o suçu, uzun zamandır taşıdığı utancı… Ölmeden önce telafi etmesi gereken şeyler var.
Üç farklı bakış açısından aktarılan Sonbaharın Sonu, karakterler arasında geçiş yaparak onları birbirine bağlayan kederin, pişmanlığın ve sevginin katmanlarını birer birer kaldırıyor. Günümüzün en maharetli anlatıcılarından birinin kaleminden, meraklandıran, nüktedan ve alabildiğine insani bir roman.
“Tanıdığım herkese Lawson’ı anlatıyorum. Her romanı ayrı bir harika.” –Anne Tyler
“Sonbaharın Sonu’nun akıcı, insancıl ve kasaba yaşantısını zaman zaman alaycılığa kayarak inceleyen diliyle büyülendik.” –2021 Booker Ödülü Jürisi
“Lawson, sade üslubunda daima şaşırtıcı derinlikler gizleyen, zarif bir yazar.” –Toronto Public Library
“Bilgelik ve şefkatle dolu, kendine bağlayan bir öykü.” –Toronto Star
“Lawson’ın yazımı zahmetsiz ve basit gibi dururken tüm iplikler birleşip zengin ve tatminkâr bir halı deseni ortaya çıkarıyor ve böylece onun hikâyecilik dehası gözler önüne seriliyor.”
–Irish Independent
“Lawson insan doğasının karmaşıklığını gündelik dile döküyor.” –Mail on Sunday
Vücut Saati – Uykunuzu ve Yaşamınızı Değiştirecek Yeni Sirkadiyen Ritimler Bilimi
270.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
DEVRİMSEL BİR DÖNÜŞÜME HAZIR OLUN. —THE TIMES
Günbatımından sonra yediklerimiz kilomuzu neden etkiler?
Şafak vakti yapılan yürüyüş nasıl daha iyi bir gece uykusu sağlar?
Herkesin günde sekiz saat uykuya ihtiyacı var mı?
Bir ilacı doğru saatte almak neden önemli?
Günlük programlarımıza daha fazla iş, boş zamanlarımıza daha fazla faaliyet sıkıştırıyor, yer açmak için geceden ve uykudan gıdım gıdım çalıyoruz. Bize uyumak, yemek ve düşünmek için en doğru zamanı öğütleyen 24 saatlik biyolojik saatimizle inatlaşma halindeyiz. Yeni sirkadiyen ritimler bilimi bu inatlaşmayla riske attığımız tek şeyin uykumuz olmadığını söylüyor: Biyolojik saati yok saymak bizi enfeksiyonlara, kansere, obeziteye, Tip 2 diyabete, kalp hastalıklarına ve ruhsal bozukluklara karşı da savunmasız bırakıyor; dahası gündelik hayatta başarı ya da başarısızlığa olan mesafemiz çoğu kez faaliyetlerimizi bu 24 saatlik döngülerin yanında mı yoksa karşısında mı yürüttüğümüze bağlı olarak belirleniyor.
İngiliz nörobilimci Russell Foster, tüm yaşamını üstüne adadığı biyolojik saat araştırmalarından süzdüklerini, bu konudaki –biri Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülmüş– devrimsel çalışmalarla birleştirerek bizleri vücut saatimizin “tik-tak”larını duymamızı sağlayacak büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Fiziksel ve zihinsel sağlığımızı iyileştirmeyi amaçlayan fayda odaklı sorular eşliğinde günün her bir saatinin yaşamımıza nasıl farklı ve olağanüstü etkileri olduğunu gösteriyor.
“Vücut saatimizin sağlığımızı, mutluluğumuzu ve yaşam süremizi bu kadar etkilediğini kim bilebilirdi? Çok şey öğrendim.”
—JAMES NESTOR, Nefes kitabının yazarı
“Vücut Saati’nin meselesi öylesine evrensel ki kim olursanız olun, sayfalarından işinize yarayacak bir bilgi edinmemeniz mümkün değil.”
—NEW SCIENTIST
“İnsan varoluşuna dair sorulmuş en ilgi çekici soruların cevaplarını arayan üst düzey bir rehber.”
—BILL BRYSON, Beden kitabının yazarı
En Güzel Ülke
245.00₺
Dedim ki: “Şimdi hayvanlar lazım.” Kağıttan kuşlar, yünden tavşanlar, keçeden kedi ve köpekler yaptım. Tüylü ayılar, çizgili leoparlar, ateş kusan pullu ejderhalar yaptım. Sonra dedim ki: “İnsanlar lazım.” Yüzler, eller, dudaklar, dişler ve diller yaptım. Onları giydirdim, peruk taktım, akciğerlerine hava üfledim. İnsanlara baktım, hayvanlara baktım ve toprağa baktım. Güzel olduklarını gördüm.
Desmond Elliot En İyi İlk Kitap Ödülü
“Yılın Kitabı”
Guardian
Hiç görmediği annesinden kalma eşyalarla dolu bir evde, dindar babasıyla yaşayan küçük Judith, dünyaya bambaşka gözlerle bakmakta, başkalarının önemsiz bulduğu şeylerde olasılıklar görmektedir. Okulda zorbalığa maruz kalan küçük kız, teselliyi kendine ait güzel bir yer yaratmakta bulur. Aynadan deniz, keçeden tarlalar, çaputtan dağlar, tel parçalarından insanlar, hayvanlar yapar... Ve bu minyatür dünyaya En Güzel Ülke adını verir. “Belki,” der, “ülkemde kar yağdırırsam dışarıda da yağar, pazartesi okula gitmek zorunda kalmam.” Öyle de olur. En Güzel Ülke’de başlayan kar, kasabaya çöker. Her eylemin sonuçları varken, mucizelerin olmaz mı?
“Bu roman kendi içinde küçük bir mucize.”
Daily Mail
YAŞAMA TUTUNMAK İÇİN NEDENLER
245.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
“"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer."
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.
Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.
“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.”S. J. Watson
“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”Sunday Times
“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"Joanna Lumley
İlk Mikrop Kitabım
285.00₺
MİKROPLARI ANLAMAK HİÇ BU KADAR KOLAY OLMAMIŞTI!
Baktığınız her yerde, bir damla suda, havada, hatta cildinizde, gözle görülemeyecek kadar küçük canlılar var. Onlara MİKROP diyoruz. En iyi şeyleri (bazen de en kötü şeyleri) onlara borçluyuz. Örnek mi? Mikroplar olmasa Dünya'da yaşam olmazdı. Soluduğumuz oksijeni bile onlar üretiyor. Ama bazı hastalıklar (ve evet, pandemi de!) bu minik canlıların başının altından çıkıyor.
İlk Mikrop Kitabım bizleri bakteriler, virüsler, mantarlar, algler gibi çeşit çeşit mikrop türüyle tanıştırıyor. Mikroplar en olmadık yerlerde ve şartlarda nasıl yaşayabiliyor ya da bağışıklık sistemimiz onlarla nasıl mücadele ediyor gibi birbirinden ilginç soruları göz alıcı çizimlerle cevaplıyor.
Hadi, Profesör Darwin'le birlikte mikroorganizmaların küçücük dünyasına dalıp bu büyüleyici varlıkları keşfedelim.
Serinin diğer kitapları:
İlk Kuantum Fiziği Kitabım
İlk Görelilik Kitabım
Dedektif Vardayok Ne Var Ne Yok!
185.00₺
Wickson Vardayok dünyanın hem en sıra dışı hem de en sıradan dedektifi! Onun olağanüstü özelliği, hiçbir özelliğinin olmaması. O kadar normal ki kimse onu fark etmiyor. Mesela sağınıza mı baktınız, o hep biraz daha sağda
kalıp görünmüyor.
Bir dedektif görünmez olmaktan başka ne ister!
Bütün derdi kafasındaki tek tel saça iyi bakmak olan Başkomiser Fellikke (saç telinin de ismi var: Filippo), elindeki en karmaşık vakayı her zamanki gibi Vardayok’a verdi. Şimdi, şehrin bütün bulutlarını yutan bir makineden, saat 5’in çalınmasına, sadece hikâyeyle çalışan bir arabadan, dünyanın öbür ucuna serçe parmağı üzerinde gidebilen bir çiftçiye kadar bir sürü akılalmaz mesele, dünyanın en tuhaf dedektifi Vardayok’u bekliyor.
Hazırsanız, macera başlıyor!
Luca Doninelli, İtalya’nın çocuk kitapları alanındaki en önemli ödüllerinden Strega’yı kazanan ve pek çok dile çevrilen bu kitaptaki kimi tuhaflıkları çocuklarla birlikte uydurmuş. Üstüne de bolca mizah serperek bize sunmuş. Şimdiden afiyet olsun.
PREMIO STREGA ÖDÜLÜ
GIOVANNI ARPINO ÖDÜLÜ
WHITE RAVENS SEÇKİSİ
Glow
250.00₺
BAĞIMLILIK YAPACAK KADAR İYİ
Times
DURUP BEAUMAN’IN EŞSİZ YETENEĞİNİ VE ÖZGÜNLÜĞÜNÜ KUTLAMA ZAMANI
Guardian
Bir günü 25 saat olarak algılamasına sebep olan tuhaf bir rahatsızlıktan mustarip Londralı bir genç, korsan radyo istasyonunun vericisini korumakla görevli bir teriyer, güzelliği uyuşturucu kadar etkili –ve tehlikeli– genç bir kadın, birdenbire Londra sokaklarında beliren tilkiler, gün ortasında sokakta Burmalı avlayan beyaz minibüsler, karanlık amaçları olan bir maden şirketi ve tüm bunların birleştiği yerde, Güney Londra’nın eğlence hayatına sağlam bir giriş yapan gizemli uyuşturucu GLOW.
Günümüzün en heyecan verici genç yazarlarından Ned Beauman, Boksör Böcek ve Işınlanma Kazası’ndan sonra ilk kez rotasını bugüne çeviriyor. Yaratıcılık, zekâ ve mizahla dolu benzersiz anlatım dilini gerilim türünün sürükleyiciliği ve keskin dönüşleriyle birleştirerek, ortaya tüm dünyayı dolaşan ve parçaları Londra’da bir araya gelen bir bilmece çıkarıyor.
Sugeçirmez İncil
257.00₺
Umutsuzluk, şüphe ve acizlik gibi en yıkıcı hisleri bile güzelleştiren, sevgi dolu, fantastik, sürükleyici bir kitap... Sugeçirmez İncil arzunun ve ihtiyacın, korkunun ve inancın tufanlarını ustaca keşfediyor. Kaufman çok güçlü akıyor.” Lisa Foad, The Globe and Mail
Sugeçirmez İncil uyanmak istemeyeceğiniz türden bir rüya… büyülü bir sevgi ve yalnızlaşma öyküsü.
Rebecca Reynolds’un oldukça sıradışı ve rahatsız edici bir sorunu var; ne kadar uğraşırsa uğraşsın duygularının bedenini terk edip çevresindeki insanların kafalarına girmesini engelleyemiyor. Neyse ki kendini terk keden duyguları kutulayıp hapsetmek için zekice bir yöntem geliştirmiş – ama genç bir kadın geçmiş duygularının ağırlığı altında ezilmeden kaç tane ayakkabı kutusunu doldurabilir ki?
Üç olay Rebecca’nın hayatını değiştirmesine yol açıyor: kocası Stewart’ın kendisini habersizce terk edişi; müzisyen kız kardeşi Lisa’nın ani ölümü; ve Lisa’nın cenaze törenine giderken, bir Honda Civic’i pervasızca hızlı kullanan dev bir kurbağa kadın yüzünden trafik kazası geçirmesine ramak kalması.
Bu arada Lisa’nın yaslı kocası cenaze törenine katılmayıp, onu pişmanlıklarından kurtaracak tuhaf bir yolculuğa çıkıyor... kendini Tanrı olarak adlandıran bir kadının yardımıyla. Ve başka bir yerde, hiçbir yerin ortasında, bir adam yelkenli inşa ediyor, sanki vahiy gelmişcesine.
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Öyküler: 25. Yıl Özel Basım (Sert Kapak)
290.00₺
25. YIL ÖZEL BASKI ŞÖMİZLİ SERT KAPAK
Beter Böcek, Makas Eller, Wednesday ve Ölü Gelin'in yaratıcısı Tim Burton'ın tuhaf olanı büyüleyici bir şeye dönüştürdüğü kaçık dehasına eşlik edin.
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü'nde Burton, zalim dünyalarında sevgi ve aidiyet bulmak için mücadele eden, yanlış anlaşılan, dışlanan, hafif ürkütücü ama bir o kadar sempatik çocuklardan kurulu bir uyumsuzlar çetesine can veriyor. Öykülere eşlik eden gotik çizimleriyle bu umudu ama talihsiz varlıkların hem sevimliliğini hem de trajedisini gözler önüne seriyor.
Gerçekle hayalin sınırlarının silindiği, olağan ve olağanüstünün el ele verip yaramazlık yaptığı, kara mizahla örülü bu derleme, çağımızın en büyük hikaye anlatıcılarından birinin elinden çıkmış bir kült.
İlkbahar ve Yaz – Dünyamı Keşfediyorum
290.00₺
Yaşasın! Bahar geldi!
Güneş tatlı tatlı parlıyor, yapraklar yeşeriyor.
Bir kuş şarkı söylüyor ve ben çiçek topluyorum.
Şimdi ilkbahar bitti, yaz geldi!
Güneş parlak ve sıcak, biz de plajdayız.
Kumda ve suda oynuyorum, küçük deniz kabukları topluyorum.
Akşam olunca da ayıcığıma sarılıp mışıl mışıl uyuyorum.
Minik okuru ilkbahar ve yaz mevsimlerinin güzellikleriyle tanıştıran, kolay anlaşılır ve ilgi çekici resimlerle dolu, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri minikleri, onları çevreleyen dünya ile buluşturuyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
Dâhiler Sınıfı – Ole Kirk Kristiansen: LEGO’nun Yaratıcısı
200.00₺
DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR
O, oyunun büyüsüne kapılmış bir mucitti. İşe küçük bir marangoz atölyesinde başladı, engebeli yollardan geçerek dünyanın en büyük oyuncak üreticisine dönüştü. Yediden yetmişe, dededen toruna her yaştan oyun tutkununun kalbini kazanmayı başardı.
O, LEGO’nun yaratıcısı: Ole Kirk Kristiansen. Bu onun cesaret, yaratıcılık ve yenilik dolu öyküsü.
Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi OLE KIRK KRISTIANSEN: LEGO’NUN YARATICISI ile devam ediyor.
Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:
Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.
Murdo: İmkânsız Hayaller Kitabı
225.00₺
2021 Premio Andersen ve Premio Strega Ödülleri
“Yetiler gerçek değil derler. Ama işte buradayım. Adım Murdo, ben bir yetiyim. Ne zaman böyle desem, yetilerin sadece hikâyelerde var olduğunu söylerler. Yalnızca efsanelerde. Kitap sayfalarının arasında. Kurduğum imkânsız hayallerden ilki bu işte: bir kitabın dışında var olmak. Kâğıttan olmayan dağlarda yaşamak.”
Murdo, küçük hayali bir yeti. Her sayfada bize bir hayalini anlatıyor: şiirden bir hırka örmek, bir ayakkabıya saklanmak, bir çakıl taşıyla sırlarını paylaşmak, içinde “her şey”in olduğu bir sandviç, yağmurun yerden göğe doğru yağdığı tepetaklak bir dünya...
Alex Cousseau’nun kendisine Premio Andersen ve Premio Strega gibi iki prestijli ödül kazandıran sınır tanımaz yaratıcılığı Éva Offredo’nun yalın ve muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya çocukluğun şiirini muhteşem bir dille aktaran, yediden yetmişe herkesi sarıp sarmalayacak ve dönüp dönüp tekrar okuma isteği uyandıracak bu büyüleyici kitap çıkıyor.
Dâhiler Sınıfı – Kopernik
195.00₺
DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR
Hukuk eğitimi almış bir genç, gökyüzüne daha önce kimsenin bakmadığı gibi baktı. Çarptı, böldü, hesaplar yaptı ve sonunda Dünya ve gezegenlerin Güneş’in etrafında döndüğünü açıkladı. Bu öylesine büyük bir keşifti ki sadece
astronomiyi değil, insanlığın gidişatını değiştirdi. Karşınızda ilk modern astronom: Nikolas Kopernik.
Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi Nikolas Kopernik ve Astronomi Devrimi ile devam ediyor.
Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:
Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.
Beyin Fırtınası
280.00₺
Sinirbilimci David J. Linden öncü beyin araştırmacılarıyla muhabbet edip birlikte çakırkeyif olduktan sonra her
birine aynı soruyu sorar: “Beynin işleyişi konusunda dünyaya açıklamayı en çok istediğin fikir hangisi? ”
Verdikleri yanıtlar sonunda insan zihni ve onun olanakları hakkındaki bilgimizi genişletmeyi amaçlayan ve
popüler bilim denemelerinden oluşan bu eşsiz eser meydana gelir. Uzmanlık alanları arasında insan davranışı,
moleküler genetik, evrimsel biyoloji ve karşılaştırmalı anatomi bulunan katılımcılar, kişilikten algıya,
öğrenmeye, güzelliğe, sevgiye ve sekse kadar birçok büyüleyici konuyu ele alır.
Yaptıkları son deneylerin ayrıntılarına girmez, söyleyeceklerini terimlerle boğmazlar ve gayet net, aydınlatıcı,
çoğu zaman da hiç beklenmedik ve sezgiye aykırı yanıtlar verirler. Nihayetinde de bireysel deneyimlerin beynimizin yapısını nasıl dramatik bir şekilde değiştirebildiğini gösterirler. Profesör Linden ve arkadaşları hem bilim meraklılarının hem de profesyonellerin erişilebilir ve keyifli bulacağı
büyüleyici ve aydınlatıcı bir derleme ile insan zihninin yapısına ve sinirbilimin son teknoloji dünyasına yeni bir pencere açıyor.
Murray Bookchin Kitaplığı (10 kitap)
1,100.00₺
En Güzel Öykünü Yaz
230.00₺
Evet, yapabilirsin!
İşte en iyi öykünü yazmak için ihtiyacın olan HER ŞEY!
Öykünün konusunu seç: Beklediğin ilham bir türlü gelmiyor mu? Rüyalarından kopya çekmeye ne dersin?
Etkileyici karakterler yarat: En kötüler bile her zaman kötü olmayabilir. Hatır sormak için her gün babaannesini arayan zalim bir çete lideri kulağa nasıl geliyor?
Büyüleyici kelimeler kullan: Hatta dilersen kendi kelimelerini yarat.
Ve okuru sersemletecek bir sonla noktayı koy: Harika öyküler harika sonlara ihtiyaç duyar.
Yaratıcılığını parlatacak öneriler, ilham verici fikirler, yazarken kesinlikle uzak durman gereken tuzaklar. Hemen şimdi kalemi eline alıp yazmaya başlaman için gereken her şey bu harika alet çantasında.
İngiltere’de Oxford tarafından basılan ve sadece çocukların değil yetişkinlerin de büyük beğenisini toplayan En Güzel Öykünü Yaz, yakın zamanda pek çok
Veteriner Ne Yapar?
195.00₺
Patili dostlarımız onlara emanet!
Hayvanları çok mu seviyorsun! Peki büyüyünce tüm gününü onlarla geçirebileceğin bir meslek olduğunu biliyor muydun? Veteriner hekimlik. Veteriner hayvanlarla ilgileniyor, hasta olanları iyileştiriyor. Bazen ameliyat yapıyor, bazense çiftliklere gidiyor. Evcil hayvanının aşılarını yapıyor, tırnaklarını kestiği bile oluyor! E tabii tüm bunları yaparken onları sevmeyi de unutmuyor.
Veterinerin bir gününde ona eşlik etmeye ne dersin?
İŞTE SANA VETERİNERLER VE BİR GÜNLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
Ne Görürsün Bir Ağaca Bakınca?
217.00₺
Ne görürsün bir ağaca bakınca?
Yapraklar, budaklar ve dallar mı?
Yoksa nefes alıp veren,
devinen ve dans eden bir canlı mı?
Ödüllü sanatçı Emma Carlisle’ın rüya gibi çizimleri ve onlara eşlik eden kusursuz anlatımıyla 2023 Waterstones Çocuk Kitabı Ödülü finalisti olan bu özel kitap, çocukların doğayla bağlarını keşfetmeleri için büyüleyici bir davet.
Her bir ağacın ne kadar eşsiz olduğunu anlamak ve dünya üzerindeki yerimizi kavramak için eşsiz bir hikâye!
Bir Daha Bak: Hep Orada Olanı Fark Etmenin Gücü
250.00₺
Başkalarının Aklı ile Dürtme kitaplarının yazarlarından…
Hayatınızın en güzel günü hangisiydi? Peki o günü tekrar tekrar yaşasanız sizce nasıl hissederdiniz? Muhtemelen giderek anlamını yitirirdi. Böyleyiz... Hafta başında bizi heyecanlandıran şey hafta sonu geldiğinde sıkar. Bir zamanlar nefes kesici bulduğumuz ilişkiler, işler, şarkılar, sanat eserleri bir süre sonra ışıltısını kaybeder. İnsan alışır ve iyi şeyleri fark etmemeye başlar. Tabii kötü olanları da: Kirli havaya alışır, kendisine zarar veren ilişkileri sürdürür, hatalı davranışlara karşı kayıtsızlaşır, eşitsizliğe karşı körleşir.
Peki ya her şeyi yeniden görmenin bir yolunu bulabilseydik? Ya sadece gözalıcı şeylere duyduğumuz hayret duygusunu, çoktandır göz ardı ettiğimiz şeylere karşı da yeniden kazanabilseydik?
Davranış bilimi alanındaki iki müthiş zihnin işbirliğiyle ortaya çıkan Bir Daha Bak, rutinlerimizi bozmanın beyni nasıl sıfırlayabileceğini ve böylece günlerimizi yeniden yeşertip, daha mutlu ve tatmin edici hayatlar yaşamamızı sağlayabileceğini gösteren çığır açıcı bir çalışma.
“Leonardo da Vinci’den Albert Einstein’a tüm yaratıcı düşünürlerin ortak özelliği, çoğu insanın körleştiği gündelik şeyleri farklı gözle görüp hayret edebilmeleridir: mavi gökyüzü, zamanın geçişi, ışık huzmesinin bir yaprak üzerinde yarattığı parlaklık... Bir Daha Bak, etrafımızdaki şeylere yeni bir gözle bakmamıza, hayatımızı yeniden canlandırmamıza yardımcı olabilecek değerli bir yol.” –WALTER ISAACSON
“Esenlikli bir hayat sürmenin yollarını gösteren muhteşem bir rehber.” –ANGELA DUCKWORTH
Alevini Kaybeden Ejderha
210.00₺
Ateş Kusan Ejderha ateşini kaybetti.
Belki de SORUN yedikleri.
Neyse ki Şövalye’nin aklına bir tarif geldi!
Ama Ejderha GERÇEKTEN hapşırıkla fırlamış bir sümük kadar yeşil küflü peyniri yiyecek mi…?
Böylesine mükemmel bir planda ne ters gidebilir ki?
Ünlü yazar ve çizer Beach’ten dünyayı yakıp kavuran –ve kahkahalara boğan– bir hikâye. Onuncu okuyuşunuzda bile kahkahanıza engel olamayacaksınız.
Hücrenin Şarkısı: Dönüşen Tıp ve Yeni İnsan
330.00₺
NEW YORK TIMES, ECONOMIST ve GUARDIAN
Yılın Kitabı Seçkilerinde
2023 Baillie Gifford Ödülü Adayı
Tüm Hastalıkların Şahı ve Gen’in Pulitzer ödüllü yazarı Siddhartha Mukherjee insan olmanın anlamına dair bir başyapıtla geri dönüyor.
Hücrenin Şarkısı 1600’lerde, birbirlerinden iki yüz kilometre uzakta çalışan münzevi bir tekstil tüccarıyla sıradışı bir bilginin el yapımı mikroskopları sayesinde yaşam içindeki yaşamı ya da kendi verdikleri ismiyle hücreyi keşfetmeleriyle başlıyor. Mukherjee hikâyenin izini günümüze kadar sürerek, hücreye dair kavrayışımızın ve onu manipüle etme becerimizin (modern tıp) sadece bilimi değil, insana dair hemen her şeyi değiştirdiğini gösteriyor. Ve nihayetinde bizleri genleri düzenlenmiş embriyoların tasarlandığı, hücre naklinin doğal ile geliştirilmiş olan arasındaki sınırların bulanıklaştıracak şekilde kullanıldığı bir geleceğin sarp kayalıklarına götürüyor.
Yaklaşan bir devrim, yazılmamış bir tarih (ve bir gelecek) var: Hücrenin Şarkısı, bu devrimle birlikte açığa çıkan hücrelerin, hücreleri biçimlendirme kabiliyetimizin ve tıptaki dönüşümün tarihi.
“Henüz biyolojiye hayran değilseniz, Hücrenin Şarkısı sizi o noktaya getirebilir. Tam bir ustalık dersi.”—GUARDIAN
“Fazlasıyla tutkulu... Hücre biyolojisi kadar karmaşık ve yaşamın kendisi gibi büyük bir konuyu daha iyi ele alabilecek bir yazar tanımıyorum.”—THE TIMES
“Hücrenin Şarkısı’ndaki cümleler o kadar güzel ki kendinizi onun melodisine kaptırabilirsiniz.”—NEW YORK TIMES
Nevermoor – Morrigan Crow’un Büyük Sınavı
253.00₺
37 DİLE ÇEVRİLDİ
Yılın En İyi Kitabı - AMAZON
2018 Waterstones Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü dahil yirmiden fazla ödül
“Tadına doyulmaz.” -GUARDIAN
“Öğrenmenin tek yolu vardı. Jüpiter’in parkasını üzerinden sıyırıp yere attı. ‘Cesur adımlarla,’ diye mırıldandı Morrigan. Gözlerini kapadı. Ve atladı.”
Morrigan Crow lanetli. Bir çocuğun doğabileceği en şanssız günde, Zifiri Gece’de doğdu. Berbat giden havalardan kalp krizlerine, çevresinde yaşanan tüm talihsiz olayların sebebi olarak görülüyor. Daha da beteri, o gece doğmuş tüm çocuklar gibi on birinci doğum gününde ölecek... ya da ölecekti. Gece yarısına saniyeler kala, Jüpiter North adında tuhaf bir adam ortaya çıkıp kara dumandan tazıları atlatarak onu saklı şehir Nevermoor’a götürmeseydi.
Konuşan dev kediler, cüce vampirler, Morrigan’ın hayatında görmediği kadar dostluk.… Nevermoor sihirli bir yer. Ama burada kalabilmesi için Wunderous Cemiyeti’ne kabul edilmesi şart. Bu da ejderha binmek ya da köpeklerle konuşmak gibi olağanüstü yeteneklere sahip yüzlerce çocuk arasından sıyrılıp dört zorlu imtihanı geçmesi demek. Tek bir sorun var: Morrigan özel bir yeteneği olmadığından neredeyse emin!
“Bu sihirli kitaba akılalmaz bir ilgi var: Film anlaşması yapıldı, hakları birçok yabancı ülkeye satıldı, Harry Potter benzetmesi de cabası. Neyse ki bu inanılmaz eğlenceli macera bütün bu ilgiyi hak ediyor. Potter tutkunları, bu kitapta sevecek bir sürü şey bulacak, ama Nevermoor kendine has bir albeniye sahip.” OBSERVER
“Tam gaz keyif; eğlenceli, sürükleyici ve çılgınca yaratıcı.”
Katherine Rundell, GÖKYÜZÜ ÇOCUKLARI’nın yazarı
Okurlar, muzip karakterler ve akla kazınan maceralarla dolu bu heyecan verici dünyaya balıklama dalacak.”
School Library Connection
Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?
230.00₺
Farklı farklı duygular, az veya çok hepimizde varlar. Peki acaba bu tuhaf yaratıklar bizim onları hissetmediğimiz mesai saatleri dışında ne yapıyorlar?
Hangi duygu yükseklere tırmanıyor, hangisi yerin altına saklanıyor, hangisi bir baloncuğun içinde yaşıyor ve hangisi salyangozlara yardım ediyor? Kaygı, tam olarak neden çekiniyor? Güvenin kurduğu köprüden kimler kimler geçiyor?
25 dile çevrilen bu şairane kitap, içimizdeki duygulara bakmak, onları tanımak ve ailecek onlar hakkında sohbet etmek için harika bir davet.
Duygularımıza dair hem tatlı hem manidar gerçekler Oziewicz’nin şairane dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor; hoş detayları ve düşündüren metaforlarıyla her yaştan bizleri kendi içimizde yolculuğa çıkarıyor. Cevapları ararken çocukları kendi duygularıyla tanıştırıyor, hissetme ilhamı veriyor; duyguları yargılamadan sunarak onlar hakkında konuşmaya teşvik ediyor.
Ongen Ev Cinayetleri
240.00₺
Yedi öğrenci. Lanetli olduğu söylenen bir ada. Her köşesinde cinayetin pusuya yattığı ongen biçimli bir ev.
Bir üniversite polisiye kulübünün üyeleri, yıllık gezileri için bir haftalığına ıssız bir adada toplandıklarında, en sevdikleri polisiye romanlarına taş çıkaracak bir dünyaya adım attıklarını düşünürler. Ancak adanın geçmişindeki korkunç trajediyi anımsatan bir katil onları teker teker avlamaya başladığında, hayatta kalmak için tek sığınakları, çok sevdikleri dedektiflik hikâyeleri olacaktır.
İpuçlarını bir araya getirmeye çalışırken, her yeni cinayet ve muhtemel kanıtlar yeni bir sır fısıldar. Katil aralarında mıdır? Yoksa adanın laneti mi geri dönmüştür?
Japon polisiyesinin imzası Honkaku türünün yeniden doğuşunda büyük rol oynayan Ongen Ev Cinayetleri, aynı zamanda polisiye edebiyatın Altın Çağı'na, özellikle Agatha Christie'nin On Kişiydiler'ine de usta eseri bir saygı duruşu niteliğinde.
Bence polisiye, özünde entelektüel bir bulmaca... okuru usta bir dedektifle veya yazarla karşı karşıya getiren, heyecan verici bir mantık oyunu.
"Her bir kelime, usul usul, hayrete düşürecek ama mantığa da ihanet etmeyecek bir sonu şekillendiriyor." –PUBLISHERS WEEKLY
Gılgamış / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
''Gerçek dost yüreğinin yoldaşıdır."
Bu öykü sıradışı ama yıkıcı bir güce sahip olan bir çocuğun nasıl bilge bir erkeğe dönüştüğünü anlatıyor. Bu çocuğun da, tıpkı sizin gibi, çok özel bir ismi var: Gılgamış.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin ikinci kitabı, Gılgamış'ın öyküsünü bize prestijli Guardian İlk Kitap Ödülü sahibi Yiyun Li anlatıyor, ünlü çizer Marco Lorenzetti ise resimliyor.
Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız
230.00₺
“Çoğu yetişkin, okuma sürecinin tek yönlü işlemesi gerektiğini düşünür zira bunun aksi gerileme, olgunlukta geriye gitme olarak görülür. Önce PeterveJane denen çift başlı canavarı, ardından Narnia’yı aşıp Patrick Ness ile devam edersiniz... Derken yetişkin edebiyatına geçerek zafer kazanır, sonra da hep orada kalır, bir daha asla geriye dönüp bakmazsınız çünkü geriye bakmak mevki kaybetmek demektir.
Ama insan yüreği tren gibi düz bir hatta ilerlemez. Okuma serüveni böyle bir şey değil, en azından benimkisi böyle değildi. Çocuk edebiyatını ıskartaya çıkarırsak, yetişkin gözüyle okuduğumuzda farklı bir simya yakalayacağımız zenginliklerle dolu bir mücevher kutusunu ıskartaya çıkarmış oluruz.”
Son dönemin en önemli yazarlarından Katherine Rundell, çocuk kitaplarının hayal gücünün fitilini nasıl ateşlediğini, dahası nasıl yeniden ateşleyebileceğini; çocuk edebiyatının cüretkâr ve oyunbaz tavrıyla, nasıl olup da içimizdeki eski açlıkları uyandırıp dünyaya dair yeni bakış açıları oluşturmamızı sağlayabileceğini gösteriyor. Yetişkin okur için keyifli ve ikna edici bir deneme.