“Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 4 | Bize Bir Köprü Lazım!” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
DÜNYADAN GERİYE KALAN
158.00₺
“Devrim bir hayaldir” derler.
Fakat bugün tamı tamına bir ihtiyaç oldu.
Süreyya Su, Dünyadan Geriye Kalan’da, devrimi hayal etmenin, dünyayı değiştirmek için inatla mücadele etmenin ve sebatla çalışmanın gerekliliği üzerine bizi bir kez daha düşünmeye çağırıyor.
Çalışma bir anlamda, devrimi hayal etmek için okuru meditasyona çağırıyor.
Kitap, öncelikle başka bir dünyayı hayal edebilmek için başka türlü düşünebilmenin gerekli olduğundan hareket ederek kuramsal bir çerçeve çizen yazıları bir araya geliyor.
Yazar burada bir anlamda, dünyayı yorumlamak/anlamak ve değiştirmek için gerekli olabilecek alet edevatı kutuya koyuyor.
Sonra bu alet edevatla bazı olay ve olguları yorumlamaya ve anlamaya girişiyor.
Yazara göre, dünyayı değiştirmek için önce çözümlemek ve yorumlamak gerekir ve böylece dünyada meydana gelen bazı olayları teorik bakışla çözümlüyor ve yorumluyor.
Su, çalışmasının devamında da, dünyadan geriye kalanlara; yani krizlere, şiddete, adaletsizliğe, güvencesizliğe, umutsuzluğa, utanmazlığa, çer-çöpe, kötülüğe, ölüme eleştirel teorik bir perspektifle bakıyor.
Dünyadan Geriye Kalan, büyüyen çölleşmeye karşı dünyayı değiştirme ve başka bir dünya kurma iradesini, başka dünyaları hayal etme ve tasarlamayı, başka dünyaların olanakları üzerine düşünmeyi koyuyor.
Ayağa Oyna Pohnpei
206.00₺
“Dünyanın En Zayıf Futbol Ülkelerinden Birinde
Futbolun En Güzel Hikayelerinden Biri Yazıldı”
"Tutku ve samimiyet yüklü”
FourFourTwo
Bir gün, tam olarak söylemek gerekirse 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Andorra'nın Rusya ile oynadığı ve sadece 1-0 yenilip beklenmedik bir başarıya imza attığı gün, futbol yazarı Paul Watson ve dostu Matt Condrad bir plan yaptılar:
Dünyanın en kötü milli takımını bul, o ülkenin vatandaşı ol ve milli formayla sahaya çık.
“Hayal işte!” der geçerdik; şayet bu iki genç o günden yirmi bir ay sonra kendilerini evlerinden on üç bin kilometre uzakta, Pasifik Okyanusu’nun ortasında küçük bir ada olan Pohnpei’in kurbağalar tarafından ele geçirilmiş futbol sahasında antrenör olarak bulmuş olmasalardı.
Ayağa Oyna Pohnpei, dünyanın en zayıf futbol ülkesini tarihteki ilk galibiyetine taşımak uğruna girişilen çılgınca çabanın tümüyle gerçek, fazlasıyla samimi ve bir o kadar da eğlenceli hikayesi. Tutkulu iki genç adamın dünyanın öteki ucunda futbolun yüzünü ve kendilerine tümüyle yabancı insanların hayatlarını nasıl değiştirebileceğini anlatıyor. Bize zamanında futbola neden "güzel oyun" dediğimizi hatırlatıyor.
Aradığın Şey Kütüphanede Saklı
274.00₺
Tokyo’nun en esrarengiz kütüphanecisi Sayuri Komaçi tarafından sık sık sorulan ünlü soru: Ne arıyorsun?
Çoğu kütüphaneci gibi Sayuri de raflarındaki tüm kitapları okumuş. Ama onu bilge kütüphaneci yapan şey bu değil; Sayuri kendisine kitap danışanların ruhlarını okuyabiliyor. Verdiği her sürpriz kitap tavsiyesiyle insanlara yeni dünyaların kapılarını aralıyor, onları nazikçe hayattaki amaçlarına doğru yönlendiriyor.
İşinden bıkmış genç bir kadın, eskici dükkânı açma hayalleri kuran bir muhasebeci, kariyeri ve ailesi arasında sıkışıp kalmış bir anne, kendisini tıkanmış hisseden bir sanatçı, emekli olduktan sonra amacını kaybeden bir adam... Hayatlarının dönüm noktasındaki bu beş insan, Sayuri ve onun tavsiyesi sayesinde beklenmedik kişisel birer yolculuğa çıkıyor; aradıkları cevapların aslında hep yanı başlarında, bir kitabın sayfaları arasında saklı olduğunu fark ediyor.
İki milyondan fazla okura ulaşan Aradığın Şey Kütüphanede Saklı, edebiyatın ve insan bağlarının muazzam gücünü̈ hatırlatıyor. Çıkmaza girmiş ve bir parça ilhama ihtiyaç duyan herkes için iyileştirici bir hikâye.
“Baştan sona keyifle okuyacağınız bu kitap, her şeyin mümkün olabileceğini hissettiriyor.” –Daily Mail
“Bir tutam tuhaflıkla tatlandırılmış çağdaş bir Tokyo hikâyesi. İçinize dokunacak.” –Japan Times
TIME ve WASHINGTON POST Yılın En İyi Kitabı Seçkilerinde
Babba Kitap- Süper Baba’nın Alet Çantası
185.00₺
Artık her babanın elinin altında, izleyicileri şaşkına çevirip kendine hayran bırakacak, sihir, şaka ve oyunlarla dolu, her daim kullanıma hazır bir kurtarıcı var. Babba Kitap’taki alkış ve kahkaha garantili klasik numaralarla—küçüklü büyüklü—geniş bir hayran kitlesi edinmeniz kaçınılmaz.
Biraz sirke ve deterjanla lav püskürten bir yanardağ yapın.
*İskambil kağıtlarıyla zihin okuyun.
*Çocuklarınızla aranızda Kızılderililerden başka kimsenin anlamayacağı bir işaret lisanı yaratın.
Babba Kitap’la sihrin ustası, komedinin kralı ve ailenizin şovmeni (söylememize gerek bile yok ama çocuklar için düzenlenen her partinin de yıldızı) olacaksınız. Hadi o zaman, parmağınızı şıklatın ve para kaybolsun. Şov zamanı!
UYARI: Lütfen şöhret ışıklarına kapılıp işin dozunu kaçırmayın. Unutmayın, karşınızdaki insanla ileride bir gün hangi üniversiteye gitmesi gerektiği konusunda konuşmanız gerekecek.
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.
Başkalarının Aklı
279.00₺
“YILIN EN İYİ KİTABI”
Forbes • Times • The Huffington Post • Bloomberg
Bir girişimci, insanları sonu meçhul bir biyoteknoloji projesine milyarlar akıtmaya ikna edebilirken, bir doktor hastasını hayati bir aşıyı yaptırmaya ikna edemiyor. Bir siyasetçi zerre gerçekliği olmayan tezlerle kitleleri peşinden sürüklerken, aksini –hem de bilimsel dayanaklarıyla– sunan rakibi kimseye sözünü dinletemiyor. Neden?
Gündelik işlerimizden biri de başkalarını ikna etmek: Çocuğumuza öğretiyor, müşterilerimizi yönlendiriyor, hastalarımıza yol gösteriyor, dostlarımıza akıl veriyor, sosyal medyada takipçilerimizi bilgilendiriyoruz. Peki her gün yaptığımız bu işte ne kadar iyiyiz? Başkalarının fikrinden etkilenmemizde ya da kendi fikirlerimizle onları etkileyebilmemizde belirleyici olan ne?
Tali Sharot basit bir sorunun peşine takılıyor: Başkalarını dinlerken beynimizde neler oluyor? Önce, nöroloji ve psikoloji sahasındaki son çalışmalardan faydalanarak bu etkileme-etkilenme oyununda Taş Devri’nden beri pek fazla yol alamadığımızı ortaya koyuyor Sharot. Birinin fikir ya da davranışlarını değiştirmeye çalışırken seçtiğimiz yolların çoğu aslında beynin işletim sistemiyle uyumsuz. Sonra güzel haberi veriyor: Daha iyisi mümkün; beynimizin rolünü kavrayarak bu çift taraflı oyunda kartları yeniden dağıtabiliriz.
Pek çok saygın yayın organı tarafından yılın kitabı seçkilerine dahil edilen Başkalarının Aklı, yaşamımızın rotasında fazlasıyla belirleyici olan, buna karşılık fazlasıyla donanımsız olduğumuz bir alanda bize sunulmuş muazzam bir kılavuz.
Futbolcu Ne Yapar?
195.00₺
Şuut… ve GOOOL!
Peki o koskoca sahada bu kadar hızlı olmayı nasıl başarıyor?
Futbolcu maçlarda iyi oynayabilmek için her gün takımıyla antrenman yapıyor, sağlıklı beslenip uykusuna dikkat ediyor.
Hepsi maç günü geldiğinde hazır olmak için. Maçlarda stadyum taraftarlarla dolup taşıyor, heyecan hep birlikte yaşanıyor.
Kim bilir, belki sen de bir gün bu heyecanı yaşarsın...
İŞTE SANA FUTBOLCULAR VE MAÇLAR HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
TYT ENERJİ BİYOLOJİ KONU ÖZETLİ (2 FASİKÜL) SORU FASİKÜLLERİ
515.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam
205.00₺
Meyveler Sebzelere Karşı ve Çekirdek ile Yumurta'nın yazarından…
Fare ormanda gezerken öyle eğlenmişti ki saatin geç olduğunu bile fark etmedi. Gölgeler uzadı, hava iyice karardı. Fare korkmuştu. Tam o sırada yanı başında ışık saçan bir ateş böceği belirdi. Yaklaştı farenin yanına ve şöyle dedi:
“Işıl benim adım, haydi gel yolunu aydınlatayım!”
Fare, Işıl ile birlikte evine doğru yola çıkınca, karanlıktan hiç mi hiç (Gerçekten mi!?) korkmayan diğer orman sakinleri de onlara katılıyor.
Ülkemizde çok sevilen ödüllü yazar Alex Latimer'den korkular ve dayanışma üzerine komik ve benzersiz bir hikâye.
DUYGULARIN ANATOMİSİ VE ŞİİRSEL İZDÜŞÜMLERİ
275.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Ahmet İlhan’ın Spinoza, Kant, Schopenhauer ve Nietzsche Felsefesinde Duyguların Anatomisi kitabı, bizi dört büyük filozofun duygu tanımları, çözümlemeleri ve betimlemeleri felsefenin içine çekerken, Şairlerin güçlü sezgileri, ve yaratıcı imgelemleri felsefenin canlı yaşam akışına çekiyor. Bu geniş ve kapsamlı felsefi duygu çalışması, bizi, Spinoza’nın, duyguların matematiksel hassasiyetle incelenebileceğini, duygu tarafından motive edilen insan davranışının tamamen anlaşılabilir ve açıklanabilir olması gerektiğini öne sürmesini, devrimsel bir gelişmenin yansıması olduğunu; Kant’ın duygu, akıl ve eylem arasındaki ilişkileri, bağları çözümlemeye çalışırken eylemlerimizin bilgiyle nasıl iç içe geçtiğini, ve eylemlerimizin duygu ile akıl arasındaki gerginliğe nasıl vesile olduğunu; Schopenhauer’in insanın sürekli bir gereksinme “isteme” halinde kaçınılmaz olarak hayal kırıklıkları ve acılar çekmeye yazgılı olduğu biçimindeki yaklaşımını; Nietzsche’nin kadim duygularımızla ilgili olarak bize inandığımız, bildiğimiz, sandığımız ve düşündüğümüz her şeyin büyük bir yanlışın parçası olabileceği ihtimalini göstermesini ise büyük bir ilgiyle okumaya ve yeniden düşünmeye yönlendiriyor.