İlginizi çekebilir…
Luna ve Tlaloc’un Hazinesi: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 5
Sihirci Çırağı
Einstein Bulmacası 2
Tepeden Kuyruğa – Deniz Canlıları
Leo ve Medusa’nın Laneti Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 4
Dahiler Sınıfı – Maradona
Her Şeyin Sonu
Rip Van Winkle
Tekerlekli Yalan
Bu Kitabın Ortasında Duvar Var
Metropol
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri
Yaşamın Kodu : Jennifer Doudna, Genetik Devrim ve İnsanın Geleceği
Beş Dakika Daha
Tütü Düştü
Tanıdık Şeytan
Tepeden Kuyruğa – Böcekler
Ne Çok Bacak! - Aşırı Eğlenceli Sayma ve Toplama Kitabı
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri
Sherlock Holmes – Üç Öğrenci
Duygular En Çok Neyi Sever?
Hücrenin Şarkısı: Dönüşen Tıp ve Yeni İnsan
Boksör Böcek
Korkularım
En Güzel Öykünü Yaz
Böyle mi Olacaktı?
Yabanın Çağrısı
Bilim Tavşanı Şarlot
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fizik Fikri
Yüzücüler
Beyaz Yalan
Neredeymiş Bayan Uğur Böceği?
Yaratık Öğretmen
Sherlock Holmes – Mavi Yakut
Sherlock Holmes – Dörtlerin İmzası
Vücut Saati – Uykunuzu ve Yaşamınızı Değiştirecek Yeni Sirkadiyen Ritimler Bilimi
On İki Yıllık Esaret
Zaman Sandığı
Yaratık Öğretmen Çıldırdı
Yüzüm ve Vücudum
Einstein Bulmacası
Matt Haig Roman Seti
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Gece Yarısı Kütüphanesi “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.