İlginizi çekebilir…
Yatağın İki Ucu
“Yatak odasında başlayan sessizlik, bazen bir ömrü sarar …”
Cinsellik, bir ilişkinin en mahrem, en dürüst aynasıdır. Ama ne yazık ki çoğumuz o aynaya bakmaktan çekiniriz. En çok da sevdiklerimize… Aynı yatağı paylaştığımız insanlara… Yıllardır süren evliliklerde bile konuşulamayan, utanılan, bastırılan dile dökülmeyen sorularla yaşıyoruz. Birbirini seven ama artık duymayan, dokunan ama hissetmeyen, aynı yastıkta ama farklı dünyalarda olan çiftlerin sessizliğinde çoğumuz kendimizi buluyoruz.
İşte bu kitap, o sessizliği duyan ve “Acaba sadece biz mi böyleyiz?” diyen herkes için yazıldı.
İlişki ve aile danışmanı İrem Bir, yıllar boyunca kendisine çekinilerek sorulan 100’den fazla cinsellik sorusunu cesurca, sıcaklıkla ve samimiyetle yanıtlıyor. Hiçbir soruyu küçümsemeden, hiçbir duyguyu yok saymadan…Yatağın İki Ucu, sadece cinselliği değil; uzaklaşmayı, yakınlaşmayı, susmayı, gülmeyi arzu etmeyi kaybetmeyi ve yeniden denemeyi de konuşuyor.Bu Kitapta, belki de kendinize bile sormaya çekindiğiniz bir soruya cevap bulacaksınız. Belki de yalnız olmadığınızı fark edip derin bir “oh” çekeceksiniz. Çünkü her sorunun ardında bir arayış vardır. Ve bazen en büyük aydınlık, birlikte susmanın değil, birlikte konuşmanın ardından gelir. Bu kitap, ilişkinizdeki sessizliğe bir ses olsun diye burada.
Dünya Masalları
Çocuğunuzla birlikte çıkacağınız büyülü bir yolculuğa hazır mısınız? Dünyanın dört bir yanından en sevilen masalları bir araya getirdik: Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Peter Pan, Güzel ile Çirkin, Kibritçi Kız ve daha fazlası… Bu kitap, masalların sihirli dünyasını çocuğunuzla paylaşmanız için harika bir rehber olacak. Her bir hikâye, çocuğunuzun hayal gücünü besleyecek rengârenk, özenle hazırlanmış görsellerle süslendi. Kimi zaman cesur bir kahramanın peşinden koşacak, kimi zaman hayallerin sınır tanımadığı bir dünyada uçacaksınız.
Uyku öncesi hikâyeler, aile sohbetleri ya da sadece keyifli bir mola için… Bu kitap, her anınızı daha da unutulmaz kılacak. Dünya masallarını birlikte keşfederken, küçük kalplerin sevgi ve iyilikle dolduğunu görmek size bambaşka bir mutluluk verecek.
Beslenme Yalanları ve Gerçek Bilim
Tim Spector, Londra’daki Kings College’da Genetik Epidemiyoloji Profesörüdür. Spector,Beslenme Yalanları ve Gerçek Bilim’de beslenme biçimleri üzerine doğru bilinen yanlışları düzeltmek için bilimsel verilere başvuruyor ve yerinde sorularla okuyucularını aydınlatmayı hedefliyor.
Ne yemeliyiz? Bu, hangi gıdaların vücutlarımız için en uygun olduğuna dair sonsuz miktarda bilgiye rağmen, bizi halen şaşırtabilen basit ve temek bir sorudur. Bilim adamları,diyetisyenler ve hatta hükümetler düzenli olarak egzersizin yararları kadar aşırı yağ ve şekertüketimi tehlikesi üzerine çok sayıda araştırma yayımlıyor ancak küresel obezite krizleri dahada kötüye gidiyor. Birçok diyet planı yalnızca kısa vadeli çözümler olarak kalmakta ve pek azstrateji herkes için geçerlidir. Aynı yemeği yiyenlerden biri kilo alırken diğeri neden kiloverir? Gerçeğin bir kısmı genetikte yatmaktadır, ancak bilim adamları, cevabın midelerimize verdiklerimizin yanı sıra, halihazırda bağırsaklarımızın içinde bulunan temel sindirim mikropları olduğunu söylemekte.
Kitap, bilimsel gelişmeler sayesinde ortaya çıkan gerçekleri ve mikrobiyolojinin gizli dünyasını keşfediyor ve yağ, kalori, vitamin ve besin maddeleri hakkındaki yaygın yanlış anlamaları açıklığa kavuşturuyor. Tim Spector, kişisel mikroplarımızı nelerin harekete geçirdiğini ve etkileşimlerini açıklayarak modern beslenmenin karmaşıklığını kavramamıza ve bedenlerimizde doğal dengeyi yeniden kazanmamıza yardımcı oluyor. Spector, en yeni keşifleri, aydınlatıcı bilim ve kendi vaka incelemelerini karıştırarak saçmalıklardan vazgeçip bunun yerine dengeli bir diyet, sağlıklı bir mide ve bakımlı bir vücut için çeşitliliği benimsememiz gerektiğini ortaya koyuyor.
Yalana dayalı ipe sapa gelmez bilgilerle yanlış beslenmek yerine bilimsel gerçeklere dayalı ve dengeli beslenmenin ne demek olduğunu öğrenmek istiyorsanız Tim Spector’un sağlam kanıtlara dayalı bu muhteşem eserini mutlaka okumalısınız.
Neden Serisi: Neden Kanım Akar?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kanım Akar? – Neden Serisi,çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Derin sıyrıldığında veya kesildiğinde gördüğün kırmızı şeyler kandır. Kan çok önemlidir ve derinin altında kalması gerekir?
Kan nedir ve ne işe yarar? Kanında ne var? Dolaşım sistemi nasıl çalışır? Kalp kaç bölümden oluşur? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık
Gezegenin en dominant canlısı saldıgan doğasıyla hayvanlar olmalıydı. Bu ünvanı onların elinden nasıl aldık?
Florida South Western Devlet Üniversitesinde Biyoloji Profesörü olan Henry R. Hermann, “İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık” kitabında insanın evrendeki diğer canlılardan daha baskın olmasının nedenlerini inceliyor. The kitap etiketiyle raflarda yerini almaya hazırlanan kitap, insanı hayvanlardan ayıran zekânın insanlığı nasıl yıkıma sürüklediği sorusuna cevap ararken, saldırganlıkla ilgili birçok konuya da açıklık getiriyor.
Baskınlık ve saldırganlık oyununun kurallarını açgözlü ve bencil olanların belirlediği evrende, insanın kişiliklerinin geliştiği ortamlar, diğer hayvanlarla olan benzerlikleri ve farklılıkları, ahlâki veya ahlâksız yönleri tüm yönüyle ele alınıyor. Yüzlerce kaynak çalışmasının ardından oluşturulan psikoloji türündeki kitapta insanın saldırgan ve hâkim olma dürtüsünün günlük yaşamdaki etkilerine ve insanları baskınlığa ve saldırganlığa iten nedenleri bulacaksınız.
Basketbol (ve Diğer Şeyler)
Basketbol (ve Diğer Şeyler) her bir bölümde farklı bir basketbol sorusuna cevap veriyor. Ve bunlar, “Larry Bird, Magic Johnson’dan daha mı iyiydi?” gibi klişe sorular değil, aksine doğru bildiklerinizi gözden geçirmenizi sağlayacak kadar kışkırtıcı ve zihin açıcı sorular:
Michael Jordan’ın hangi versiyonu en iyi Michael Jordan’dı?
Kobe Bryant kariyeri boyunca kaç yıl gerçekten ligin en iyi oyuncusuydu?
Tüm zamanların en iyi smaççısı kim?
En önemli NBA şampiyonluğu hangisidir?
Allen Iverson mı, Dwyane Wade mi basketbol tarihi için daha önemlidir?
Shea Serrano bu sorulara, kendine özgü zekâsını ve bilgeliğini kullanarak, detaylı istatistiklerle desteklediği argümanlarla cevap veriyor. Bazen doğru bilinen yanlışları, bazen de istatistiklerin gizlediği gerçekleri ortaya çıkarıyor. Ama bunu rakamların soğuk yüzüyle değil, eğlenceli, fantezi dolu varsayımsal sorular sorarak yapıyor:
Eğer 1997’deki Karl Malone ile bir ayı bir sezonluğuna yer değişselerdi, hangisi o sezon daha başarılı olurdu?
Shaq ve Hakeem o teke tek maçı yapmış olsalardı neler yaşanırdı?
İmkânınız olsaydı kimin üstünden smaç basmak isterdiniz?
Basketbolun en güzel anlarını, hikâyelerini ve efsanelerini tartışan bu kitap, basketbolun mitolojisini eğlenerek keşfetmek isteyenlerin her zaman başucunda duracak.
“Asla fark etmediğiniz sorulara yanıt veren hem eğlenceli hem de bilgilendirici bir kitap.”
–Slam Magazine
“Eğlenceli dipnotlar ve muhteşem çizimlerle dolu.”
–Buzzfeed
“Zekice yazılmış, güzelce çizilmiş. Basketbolseverler için olmazsa olmaz bir kaynak.”
–Esquire
Goblin Ormanı
BURADA HER ŞEY MÜMKÜN HER ŞEYİN BİR BEDELİ VAR.
Hazel yetimhanede büyümüş bir kızdır; hayatı son derece sıradan, sessiz ve yalnız geçmiştir. Ta ki en yakın arkadaşı Pete’le birlikte, yetimhaneden kaçmaya karar verene kadar…
Ama kaçışları, hayal ettiklerinden çok daha gizemli bir kapıyı aralamıştır. Pete esrarengiz yaratıklar tarafından kaçırılmıştır. Hazel, korkularından arkasını bırakıp Goblin Ormanı’na adım attığında, hiç bilmediği bir dünyayla karşılaşır: Gücü tükenen periler, karanlık bir tehdit ve içinde henüz keşfetmediği sıra dışı bir güç…
Hazel, hem arkadaşını kurtarmak hem de kaybolmakta olan sihri yeniden canlandırmak zorundadır. Ama Goblin Ormanı’nda herkesin bir yüzü daha vardır. Kime güveneceğine karar vermek Hazel için, en az karanlıkta savaşmak kadar zor olacaktır. Sihirle, dostlukla ve cesaretle örülmüş unutulmaz bir maceraya hazır olun!
Goblin Ormanı, sizi bekliyor…
Eğlenceli Boyama Küçük Prens
Küçük Prens hikâyesi hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Haydi en sevdiğin boya kalemlerini al, hayal gücü şapkanı tak. Noktaları birleştir, aradaki farkları bul, bulmacaları çöz, ilginç bilgiler öğren! Ayrıca boyanacak birçok resim de seni bekliyor. Küçük Prens’in meşhur macerasını yeniden keşfet ve eğlenceli aktivitelerin tadını çıkar.
Hints For Life – Simple Explanations of Complex Topics
“But my friends know, there are many Murat’s they deal with, such as the spouse, father, uncle, young man, manager/supervisor, industrialist, Turkish etc. Even they have differenttypes, brave, impervious to the place of attack, with sarcastic characteristics depending on the situation. Do you think you’re any different?”
In this book, the prominent businessman Murat Ulker, who has transformed Yildiz Holding into a global company with more than 65,000 employees operating in an area where morethan a four billion consumer population lives across four continents, covers everything frommanagement and leadership to corporate communication and marketing, from science and technology to nutrition and health. Murat Ulker is the Chairman of the Board of Directors of pladis and Godiva, which includes United Biscuits, Ulker, Godiva, DeMet’s Company. Youwill read his views on various fields, from individual and social matters to culture and art.
In his writings, enriched with his observations and experiences based on the books he has read or the conferences he attended, Murat Ulker not only gives clues to the principles thathave enabled him to be successful but also makes many predictions about the future. In thesetexts written during the pandemic, he also imagines how the future will be shaped whilediscussing how the pandemic will affect our daily and working lives.
We think this book, compiled from the articles that a successful businessman sharesregarding his experiences and sources on his blog, will attract readers’ attention from allwalks of life.
Çocuklar İçin Sanat Eğitimi – Empresyonizm Pop-Art
Sanatın Renkli Dünyasına İlk Adım!
Çocuklar İçin Sanat Eğitimi: Empresyonizm & Pop Art
Sanat sadece resim yapmak değildir; görmek, hissetmek ve yaratmaktır!
Bu renkli kitap, çocuklara sanat tarihinin en ilham verici iki akımını — Empresyonizm ve Pop Art — eğlenceli, anlaşılır ve bol etkinlikli bir dille tanıtıyor.Claude Monet’nin sisli manzaralarından Andy Warhol’un renkli portrelerine, çocuklar bu kitapta hem sanatın dâhilerini tanıyacak hem de kendi yaratıcılıklarını keşfedecekler.
-Her sayfa, eğlenceli aktivitelerle dolu.
-Minik okurlar, öğrendiklerini uygulayarak kendi sanat eserlerini oluşturuyor.
Bu kitap, hem öğretici hem ilham verici. Sanat sevgisini erken yaşta kazandırmak isteyen aileler için harika bir
başlangıç noktası!
Beyin Yalanları ve Gerçek Bilim
Beyninizi ne kadar iyi tanıyorsunuz? Beyin hakkında doğru bildiğiniz ölümsüz efsaneler beynin çalışma biçimlerini ortaya çıkarmada yararlı olabilir mi? Elinizdeki kitap, beynimizi daha iyi tanımak için çok iyi bir başlangıç sunuyor ve insan beyni hakkındaki popüler efsaneleri inceleyerek okuyucuları nörobilim alanıyla tanıştırıyor:
“Beynimizin sadece %10’unu mu kullanıyoruz?”
“Hamile kadınlar akıllarını kaybeder”
“Sağ beynini kullanan insanlar daha yaratıcıdır” gibi pek çok kalıcı efsaneyi inceliyor.
Epilepsi, otizm, Alzheimer ve diğerleri gibi spesifik beyin rahatsızlıklarıyla ilgili efsaneleri derinlemesine araştırıyor. Okuyuculara medyada çıkan nörolojik olarak yutturmaca ve anlamsız iddiaları nasıl fark edebileceklerini öğretiyor.
Dr. Christian Jarrett, İngiliz Psikoloji Topluluğunun ödüllü Research Digest blogunun kurucu editörüdür. BBC Future’da kişilik üzerine ve Behance’ın 99U sitesinde yaratıcılık ve üretkenlik üzerine yazdıklarıyla katkıda bulunuyor. Bilişsel nörobilim üzerine uzmanlaşan Jarrett, Manchester Üniversitesinde doktora sonrası araştırmalarını tamamladıktan sonra bir bilim yazarı ve editörü oldu. New York Magazine, Psychology Today, WIRED, Womankind Magazine, The Times, The Guardian, New Scientist, BBC Focus, Psychologies, Wired UK, Outdoor Fitness gibi pek çok uluslararası yayında makaleleri yayımlanmıştır.
Yeni Bukalemunlar
YENİ NESİL TÜKETİCİLER İÇİN YEPYENİ PAZARLAMA STRATEJİLERİ
…Ürünleri, yaptıkları şeyler için satın almayız.
Onları, geldikleri anlam için satın alırız…
Tüketiciler değişiyor ve çeşitleniyor ama onları tanımlamak için kullanılan pazarlama kategorileri aynı kalıyor. Oysa yeni nesil tüketicilerle iletişim kurmanın yeni yollarının bulunması gerekiyor.
Erkek ya da kadın, iş ya da oyun, çevrimiçi ya da çevrimdışı… Modern tüketiciler geleneksel sınırlara meydan okudukça ve birden çok alt kültürün üyeleri olarak tanımlandıkça, bu ve diğer pazar kategorileri geçerliliğini yitiriyor. Yeni Bukalemunlar bu yeni nesille nasıl etkileşime geçileceğini ve rekabette nasıl öne çıkılacağını ortaya koyuyor.
Pazarlama profesörü ve endüstri danışmanı olan Michael R. Solomon, pazarlamacıları geleneksel kategorilerin ötesine geçmeye ve tüketicilerle bir pazar segmenti yerine bireyler olarak iletişim kurmaya yönlendiriyor. Tarih, veri, deneyim ve örnekleri birleştiren Yeni Bukalemunlar şimdi ve gelecekte tüketicilere hitap eden ürün ve hizmetler sunmak isteyen her pazarlamacı (veya okuyucu) için gerçek bir başucu kaynağı.
Neden Serisi: Neden Kaşınırım?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kaşınırım? – Neden Serisi, çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Kaşıntı kolunda, bacağında ya da başında olabilir! Vücudumuzun her yerinde kaşıntı hissedebiliriz. Peki, neden?
Kaşıntı nasıl hissettirir? Kaşıntı yapan şey nedir? Sinir sistemi nasıl çalışır? Kaşıntıya çözümler nelerdir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Bakmak – Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları
Dijital Gürültüde Akıllı ve Derin Görme Sanatı
Dikkatiniz çalınıyor. Sosyal medya, bildirimler, sonsuz bilgi akışı... Hepsi sizi gerçekten görme yeteneğinizden uzaklaştırıyor. Peki, dünya artık bulanıklaşırken siz nasıl net görebilirsiniz?
Dünyaca ünlü düşünür ve iş stratejisti Christian Madsbjerg, Bakmak: Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları kitabında dikkatin nasıl bir süper güç olduğunu gözler önüne seriyor. Tarihten büyük düşünürlerin bakış açılarını, felsefi analizleri ve modern dünyadan çarpıcı örnekleri bir araya getirerek odaklanma sanatını yeniden keşfetmenizi sağlıyor.
Bu kitap, yalnızca dikkatinizi nasıl toplamanız gerektiğini anlatmıyor, derinlemesine görmenin ve analitik sezgilerin iş dünyasında, sanatta ve günlük yaşamda nasıl devrim yaratabileceğini gösteriyor.
✔ Daha akıllı kararlar almak
✔ İş hayatında öne çıkmak
✔ Gerçek anlamda fark etmek ve görmek
Eğer görmeyi öğrenirseniz, dünyayı değiştirebilirsiniz.
Şimdi bakış açınızı değiştirmenin zamanı!
Sen de bak ve fark et!
Eğlenceli Boyama Alice
Alice Harikalar Diyarında hikâyesi hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Haydi en sevdiğin boya kalemlerini al, hayal gücü şapkanı tak. Noktaları birleştir, aradaki farkları bul, bulmacaları çöz, ilginç bilgiler öğren! Ayrıca boyanacak birçok resim de seni bekliyor. Alice’in meşhur macerasını yeniden keşfet ve eğlenceli aktivitelerin tadını çıkar.
Harvard’ın Ötesinde
1984’te Harvard’da Neler Öğretilmez’in yayımlanmasıyla dünya, Mark H. McCormack’in iş dünyasında fark yaratacak içgörüler sunan çığır açıcı kavramı sokak zekâsıyla tanıştı.
McCormack 2003’te öldü ama fikirleri ve felsefesi yaşamaya devam ediyor. Harvard’ın Ötesinde onu tanıyan, onunla birlikte çalışan ve ondan etkilenen insanlarla yapılan röportajlara dayanan yeni bir sokak zekâsı derlemesiyle McCormack’in dehasına saygı duruşunda bulunuyor.
İş, medya ve spor dünyasındaki pek çok kişiden oluşan bir kadro bize, insanları yönetme ve onlarla ilişkiler kurma konusundaki tavsiyelerden en iyi müzakere ipuçlarına ve bir işi nasıl büyüteceğinize kadar çeşitli konularda McCormack’in nasıl fark yarattığını ve küçük fırça darbelerinin nasıl büyük değişimler yaratabileceğini gösteriyor.
Bu kitapla, bir anlaşma çıkmaza girdiğinde sinirlerinize hâkim olmanın neden faydalı olduğunu, spor dünyasının ritüellerinin ve rutinlerinin iş hayatında da nasıl işleyebileceğini ve 3x5 not kartlarının başarıya ulaşmada nasıl katkıda bulunabileceğini öğreneceksiniz.
Harvard’ın Ötesinde hem spor pazarlama endüstrisini icat eden adamın sevgi dolu bir vasiyeti hem de orijinal Harvard’da Neler Öğretilmez kitabının değerli bir ardılı olurken, kendi iş anlayışlarını ve pratiklerini geliştirmek isteyenler için de yeni nesil sokak zekâsını ortaya koyuyor.
“Tartışmasız spor pazarlamasının kralı.”
–BBC Sport
“Spor dünyasındaki en güçlü adam.”
–Sport Illustrated
Son Kuşlar
1940 yılında yayımlanan Semaver, Sait Faik’in ilk hikâye kitabı olmasına rağmen, derin gözlem yeteneği ve kendine has anlatım tarzıyla, yalnızca döneminin değil, Türk hikâyeciliğinin de temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Kitap, sıradan insanların yaşam mücadelelerini, sevinçlerini, kederlerini ve hayallerini sade ama sarsıcı bir dille ele alır. Yazar, hikâyelerinde süslü anlatımlardan uzak durarak, yalın ve samimi bir üslupla okuru kendi dünyasının bir parçası haline getirir.
Semaver, küçük mutlulukların, naif hayallerin ve insan olmanın doğallığını merkeze alır. Fabrikada çalışan bir genç, bir deniz kenarı balıkçısı, mahalledeki yaşlı bir kadın ya da işsiz bir adam... Sait Faik’in kaleminde hepsi ölümsüzleşir ve bizi yaşamın basitliğinde saklı olan güzelliklerle yüzleştirir.
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları
"Yumurtalardan korkuyorum…O hiçbir deliği olmayan, yuvarlak beyaz şeyler…"
Alfred Hitchcock
Sinemanın Dâhileri Hakkında Sadece Arkalarından Konuşabileceğiniz Gerçekler
Tamam, yaratıcılıkta sınır tanımayan bu şahsiyetlerin sizin bizim gibi hayatları olmasını zaten beklemiyorduk. Ama Francis Ford Coppola hangi akla hizmet 3D pornografik film çekmiş olabilir ki? Ya da Chaplin neden haftalarca banyo yapmayı reddeder? Stanley Kubrick uzaylı paranoyasını bir sigorta poliçesiyle taçlandırdı mı? Woody Allen gibi henüz beşikteyken depresyona girmek, Ingmar Bergman gibi evini iki ruhla paylaştığını düşünmek, Martin Scorsese gibi ayın on birinci günlerinde uçağa binmemek ya da Kurosawa gibi setin ortasında "tükenmişlik sendromuna" yakalanmak bu mesleğin parçası mı? Ve siz bir kitabı okurken kaç kez "Yok artık, bu kadar da değil!" diyebilirsiniz?
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları, Luis Buñuel'den Quentin Tarantino'ya, sinemanın yönünü değiştirmiş dâhilerin sıradışı hayatlarını, garip set ritüellerini, ilginç kişilik özelliklerini, tuhaf alışkanlıklarını ve patolojik zaaflarını, tüm çarpıcılığıyla -ve sansürsüz- ortaya koyuyor.
Işıklar sönsün! Film başlasın!
ROBERT SCHNAKENBERGER, aynı seriden Büyük Yazarların Gizli Hayatları da dahil çok sayıda kitabın yazarıdır. Brooklyn, New York'ta yaşar.
Artık Okuyorum Serisi (10 Kitap)
İlk Okuma Kitapları: Küçük Okurlar İçin Büyük Adımlar!
İlk okuma kitapları, çocukların okuma serüvenine keyifli bir başlangıç yapmasını sağlayan renkli ve eğlenceli eserlerdir. Büyük puntolu yazılar, kısa ve anlaşılır cümleler, bol görselli sayfalar ile minik okurların ilgisini çekerken, okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Bu kitaplar, çocukların kelime dağarcığını zenginleştirir, okuma sevgisini artırır ve onları hayal dünyasında büyülü yolculuklara çıkarır.
Minik eller için büyük keşifler sunan ilk okuma kitapları, her çocuğun kütüphanesinde mutlaka yer almalı!
Seri 10 adet kitabı içermektedir. Kitaplar aşağıdaki gibidir;
1. Kitap: Ela ile Ekin
2. Kitap: Ekin ile Tatil
3. Kitap: Çilekli Dondurma
4. Kitap: Kırmızı Uçurtma
5. Kitap: Müjde Plajda
6. Kitap: Tavşan ile Kaplumbağa
7. Kitap: Ağustos Böceği ile Karınca
8. Kitap: Tilki ile Leylek
9. Kitap: Altın Yumurtlayan Tavuk
10. Kitap: Tarla Faresi ile Şehir Faresi
Edebiyat Seti 3 (6 kitap)
Dilenciler ve Kibirliler
Albert Cossery
“Hayatı yaşamadan öğretmek cehaletin işlediği en iğrenç suçtu.”
İnsan ilişkilerine ve topluma getirdiği nüktedan ve kışkırtıcı bakışla Batı kültürünün son gerçek anarşist yazarı kabul edilen Albert Cossery’nin döneminin avangard yazarlarının aksine can sıkıntısı ve muğlaklıklardan uzak romanı, adaletsiz toplumların düzenini bozan hırsızlar, züppeler, dilenciler ve yersiz yurtsuzlardan oluşuyor. Eski felsefe hocası ve dilenci Gohar, uyuşturucu satıcısı ve şair Yeghen, otoriter ve eşcinsel polis amiri Nur El Dine, Kahire sokaklarında bir araya geliyor. Peki, toplumsal norm ve heveslere karşı çıkarken iç huzuru nasıl koruyorlar? Fakirliğin ortasında, usanmaz devlet güçlerinin durduramadığı yaşam enerjisini nasıl muhafaza ediyorlar?
"Karakterlerinin içinden geçtiği dinmeyen hüzne ve beyhudeliğe rağmen, Cossery her eserinde boyunduruğa karşı insanlardaki inatçı inancın gücünü göstermeye devam ediyor."
—Henry Miller
"Bir efsane… Otoritenin tüm biçimlerini çürüten yakıcı bir hiciv onunkisi. Mesajı çok açık: Cennet kaybolmadı, sadece hepimiz dünyanın cennetvari sadeliğinin tadına varamayacak kadar meşgulüz."
—Guardian
"Camus gibi Cossery de ahlaki soruları absürdün filtresinden geçirerek inceler; Miller gibi o da başıboşları kucaklar. Bununla birlikte onun yazınında çok güçlü bir politik görev duygusu vardır. Cossery’e göre en şiddetli isyan edimi,iştirak etmemeyi tercih etmektir."
—Los Angeles Times
"Albert Cossery... her gün karşımıza çıkması gereken bir isim. O kadar iyi ki: kusursuz bir üslupçu, boyun eğmez bir mizahçı, en önemli meselesi ise “her şeyin yanlış olduğu bir dünyada” hevesin beyhudeliği."
—David Ulin, Los Angeles Times
Düzen Adamı
Alberto Moravia
Düzen Adamı çocukluğundan itibaren normalliğin peşine düşen Marcello’nun hayatı ekseninde toplumsal
alışkanlıkların ikiyüzlülüğünü ortaya koyuyor. Alberto Moravia kahramanı Marcello’nun takıntı
derecesindeki normallik arzusunu bir dürtü olarak tarif ediyor: “Kabul gören genel bir kurala uyma
iradesiydi, farklı olmak suçlu olmak anlamına geldiğine göre başkalarına benzeme isteğiydi” onunki.
“Maneviyatla sanatsal bütünlüğün nadiren rastladığımız birleşimi Moravia’yı Avrupa’nın en iyi yazarları
arasına yerleştiriyor.”
- John Burnside, Guardian
“En önemli romanı Düzen Adamı’nda Moravia, sinik fırsatçılar ülkesinde cinsellikle siyaset arasındaki
karmaşık ilişkiyi keşfediyor.”
- Rachel Donadio, New York Times
HAV
Jan Morris
Ursula K. Le Guin’in Önsözüyle
Hav kurmaca bir şehir devleti, bir Akdeniz şehri, sokaklarında Türkçenin, Ermenicenin, Rumcanın, Arapçanın, Rusçanın, İtalyancanın bir arada duyulduğu bir coğrafya. Yirmi yıl arayla bu coğrafyaya giden bir seyyah yazar, şehrin iki yakın dönemi arasındaki siyasi, kültürel, yaşamsal doku değişimlerini nefis bir dille anlatıyor.
Önce 1985 yılının Hav’ını tanımaya başlıyoruz, sonra bir “Müdahale” oluyor, altüst oluyor şehir, yirmi yılın ardından aynı yere dönüyoruz, yirmi birinci yüzyılın Yeni Hav’ına, Kutsal Mirmidon Cumhuriyeti’ne. Eskisinin izini sürmeye çalışsak da zorlanıyoruz, şehrin tarihini bağnaz bir bakışla baştan yazanların eliyle görgüsüzlüğün tüm şehirde itinayla teşhir edildiğini görüyoruz.
Hav hibrit edebiyatın usta bir örneği, seyahat edebiyatıyla bilimkurguyu bir araya getiriyor. Hav diye bir şehir yok ama pekâlâ olabilir.
“Hav, tüm Akdeniz tarihinin, âdetlerinin ve politikasının birkaç bin yılına tutulmuş bir ayna gibi... Suudi Arabistan, Türkiye veya Downing Street’in geçmişine ve mevcut haline gerçekten vâkıf, son derece gerçekçi, kesinlikle gözleme dayanan bir eser. Ciddi bilimkurgu eserleri hayal ürünlerinin değil bir gerçekçiliğin biçemidir; Hav alternatif bir coğrafyanın ne kadar kullanışlı olabileceğine mükemmel bir örnek. Eğer bilimkurguyu bilmedikleri nispetle küçük gören üstatların ahmakça züppelikleri aklınızı çelip de Hav’a sırtınızı çevirirseniz hem yazık olur hem de çok büyük bir kayıp.”
Ursula K. Le Guin
“Hav’ı okuyan hangi seyahat yazarı gerçekten var olan bir yeri anlatmaya devam etsin ki? Hibrit edebiyatın güçlü bir örneği Hav; hem başlı başına mükemmel bir kurmaca hem de Lawrence, Burton ve Blanch gibi yenilmez seyahat yazarlarına nükteli bir saygı duruşu.”
Elaine Kendall, Los Angeles Times
“Dokunaklı bir aşk mektubu [Hav], görünmez bir şehre değil, yaşamın kendisine yazılmış. Morris bize ‘şimdi ve burada’yı anlatmak için hayali bir gurbetin hikâyesini kaleme almış.”
Peter J. Conradi, The Independent
“Jan Morris gezegende ilginç neresi varsa neredeyse hepsini anlamak için edebi kabiliyetiyle muhabirlik görüsünü işe koşuyor. Kaleme aldıkları arasında Hav’ın eşsiz bir yeri var, belki de kavrayış bakımından en kuvvetli eserlerinden biri.”
Donald Morrison, Time
“1985’te ilk yayımlandığında gerçek bir yer sanılarak kafası karışmış seyahat acentelerini boş yere aramış insanlar. Boşuna değil ama, Morris’in hayal gücü hayranlık uyandırıyor, kurmaca şehir devleti dört başı mamur bir yer ve olağanüstü bir yer. Hav, Akdeniz Yarımadası’nın doğusunda, soğan kubbeleri, minareleri ve parlak olduğu kadar karmaşık tarihiyle insana son derece inandırıcı geliyor. Hav’ın geçmişi yaşanmış olaylarla ustaca örülmüş; şimdisiyse soluk ve yalıtılmış, insana rahatsız edici bir şekilde kayıp bir dünyayı gözetliyormuş hissi veriyor.”
Publishers Weekly
“Şehrin tüm tarihi bu güzel edisyonda bir araya geliyor. Okurlarsa en çok ilk bölümü sevmeye devam ediyor, yani Akdeniz Ekspres’in son durağı olan Hav’ın ilk haline yapılan o nostaljik gezinin güzel anlatımını. O romantik hırpani şehir (eğer bir zamanlar gerçekten vardıysa bile) artık yok. Fakat ne yazık ki Kutsal Mirmidon Cumhuriyeti (başka başka isimlerde) bugün hâlâ gerçekliğini koruyor.”
Michael Dirda, The Washington Post
Müzikli Beyin
Latin Amerika’nın usta kalemi César Aira, kısacık romanlarının yanı sıra öyküleriyle de tecrübeli edebiyat okurunun radarına takılıyor. Sıradan olayların, hatta kendi hayatına dair bazı unsurların üzerine kurguladığı, bağlamından sapan gerçeküstü metinleriyle Aira okurunu, zihninin karmaşık ve soyut patikalarında beraber çıkacakları kısa yürüyüşlere davet ediyor.
Tanrı’nın doğum gününü kutlayan maymunlar, varoluşunu sorgulayan çömleçikuşu, Mona Lisa’nın dünyaya yayılıp kendilerine yeni hayatlar kuran boya partikülleri, yolunu kaybetmiş çizgi roman serserileri, gezici sirklerin doğaüstü yaratıkları… Aira’nın hikâyelerinde tüm bu tuhaf karakterler, gündelik hayatın sıradanlığı içinde ete kemiğe bürünüyor.
“Aira’yı okumaya başladığınızda, durmak istemeyeceksiniz.”
Roberto Bolano
"Arjantinli yazar César Aira, avangard tekniklerle uğraşan seçkin bir minyatürcü. Çalışmalarındaki neşeli edebi oyunculuğu ve hikâye-içinde-hikâyeleriyle, Vladimir Nabokov ve Italo Calvino'yu andırıyor."
The Wall Street Journal
Sessizliğin Yanıtı - Bir Dağ Hikâyesi
Max Frisch
Sonsöz: Peter von Matt
“Rüzgârlar gibidir hayatımızın imkânları, yine de insan neden cesaret etmez ki yelken açmaya? Her şey yaşanmamış bir hayattan daha iyidir, hatta felaket bile – acı, ümitsizlik, cürüm, her şey ama her şey boşluktan daha iyidir!”
Sessizliğin Yanıtı hayatın sıradanlığına, beyhudeliğine katlanamayan otuz yaşındaki bir adamın varoluşunun sınırlarını zorladığı bir kendini arayış hikâyesi. Max Frisch, kendi yaşamından da ipuçları barındıran bu ilk dönem eserinde, heba edilmiş bir hayatın tek sorumlusunun o hayatın sahibi olduğunu gösteriyor bize.
“Sessizliğin Yanıtı burjuva dünya görüşünün hayata geçirilmesi fikriyle uzlaşmanın peşi sıra gelecek krizi daha başından ele alır.”
- Peter von Matt
Yedi Deli Adam
Roberto Arlt
Yedi Deli Adam, kendisine sürekli acı veren ruhunu görüp anlamaya çalışan bahtsız bir adamı ve etrafında şekillenen karanlık, absürd olaylar silsilesini anlatıyor. Delilik nöbetleriyle, ruhun ve zihnin tikleriyle, birbirinden ilginç karakterlerle, devrimci, anarşist yaklaşımlarla dolu, yazıldığı dönemin Buenos Aires’inin çarpıcı bir portresini çizen roman, Roberto Arlt’ın başyapıtı kabul ediliyor.
“Âcizane, Arlt’ın İsa olduğunu varsayalım. Dolayısıyla Arjantin İsrail, Buenos Aires de Kudüs’tür... Arlt keskin zekâlı, tehlikeyi göze alan, koşullara ayak uydurabilen, doğuştan hayatta kalma becerisine sahip biri... hiç kuşkusuz Arjantin ve Latin Amerika edebiyatının önemli bir parçası.”
— Roberto Bolaño
“Kitaptaki karakterler okurun ruhuna adeta musallat oluyor.”
—Julio Cortázar
“Bu kıyılarda edebiyat dâhisi olarak adlandırılacak biri varsa o Roberto Arlt’tır... sanattan ve büyük, tuhaf bir sanatçıdan... doğduğu şehri herkesten daha iyi, muhtemelen ölümsüz tangolar yazmış olanlardan bile daha derin anlamış birinden bahsediyorum.”
—Juan Carlos Onetti
Edebiyat Seti 2 (5 kitap)
Dogma
Lars Iyer
Kıyametin eli kulağında. Düşünememekten muzdarip filozoflar W. ve Lars ders vermek üzere “Amerika Birleşik Çöplükleri”ne gider. Bu gezi sırasında, hayatlarındaki tıkanmayı aşmak, düşüncede bir yol bulmak için ortaya dogma dedikleri bir öğreti atar ama anlamsızlıkta daha da kaybolurlar. Varlıklarını meşrulaştıracak tek bir düşünce arayışları yine bir yere varmaz. Bu da yetmezmiş gibi W.’nin korktuğu şey başına gelir ve çalıştığı üniversiteden kovulur. Lars ise evini istila eden sıçanları besleyerek insanlığa ihanet eder. Nietzsche’yi doğrularcasına, iki adam boşluğa yeterince bakınca boşluk da onlara diker gözünü.
Lars Iyer kapitalizm, din, Dogma, kozmik tavuk, dünyanın ve felsefenin sonu gibi karman çorman meseleleri kendine has sade tarzıyla didik didik ediyor. Mizahı elden bırakmayan bir felaket kitabı bu.
“Samuel Beckett’in Vladimir ve Estragon’undan bu yana karşılaştığımız en alışılmadık ve absürd ikili W. ile Lars yeniden sahnede... Godot’yu Beklerken gibi Dogma da varoluşun ve anlamın doğası üzerine kafa patlatıyor. Lars Iyer modern hayatın kaosunu ve boşluğunu komik bir üslupla anlatıyor. Çaresizlik hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı herhalde.”
Library Journal
Karşılaşmalar: Bir Benjamin Romanı
Jay Parini
“Hiçbir zaman tatmin edemediği Tarih Meleği tarafından öldürülmüştü hiç kuşkusuz. Onu öldüren en bariz şeyse genellikle alaycı bir şekilde tetikte bekleyip en sonunda her zaman sahnede belirerek daha önce gerçekleşmiş olan her şeyin, her çıtkırıldım adım ve irkilmenin, gözün her titreşiminin, kalpten hissedilmiş her çizginin ve rasgele her jestin yazarlığını üstelenen Zaman’dı.”
Walter Benjamin’in 1940 yılında Nazi Almanya’sının Fransa'yı işgalinin hemen ardından Paris’ten kaçışıyla başlayan Karşılaşmalar Benjamin’in tutkularıyla tuhaflıklarının peşine düşüp ölümünün matemini tutuyor.
Felsefe tartışmaları, Nazi işgali, savaş ve kaçış ekseninde ilerleyen, Bertolt Brecht, Gershom Scholem, Hannah Arendt gibi isimlerin de yer aldığı romanda, Benjamin arkadaşları ve ailesi, aşkları ve yalnızlığı, hayatı ve intiharı, gözünden sakındığı elyazması sayfalar vasıtasıyla yeniden ete kemiğe bürünürken hayat hikâyesi de yirminci yüzyılın ortasında dünyayı yakıp yıkan korkunç savaşın güçlü bir metaforuna dönüşüyor.
Kodes
Alain Guyard
Kodes’in başkarakteri Lazare Vilain, Fransız Rivierası’nın sağlam kavgacılarından, genelev fedailerinden, soyguncularından ve katillerinden, müptezellerinden ve müptelalarından oluşan ilk ve tek felsefe okulunu kurduğunu hayal eder. Onlarla her gün Kant’ı, Marx’ı, Sokrates’i, Sartre’ı, Schopenhauer’i, erdemi, cesareti, ölümü, aşkı tartışır. Onun için “hayat yeniden lezzetlenmiş, ciddiye alınmayacak bir oyun haline gelmiştir.” Ancak yanılır. Bu oyun hayatını altüst etmeye başlar ve önünü alamadığı bir karmaşanın içine sürüklenir; en kötüsü de karşı çıktığı şeyin kendisine dönüşecek olmasıdır.
Kodes Nîmes Hapishanesi’nde felsefe atölyeleri düzenlemesi için gelen teklifi hemen kabul eden bir felsefe hocasının, Lazare Vilain’in deri değiştirme hikâyesidir. Felsefeyi kodese taşımak onun için felsefeyi anayurduna geri götürmektir. Orada felsefe yalnızca “kentli entelektüelleri” ilgilendiren bir uğraş olmaktan çıkacaktır. Peki, Lazare Vilain’i harekete geçiren nedir?
“Seni canlandıran nedir, hocam? Seni, Lazare Vilain’i hayatta tutan? Bize neden bulaşıyorsun? Kimsin sen? Bunun bir eğlence olduğunu mu sanıyorsun? Hayatın bir oyun olduğunu falan… Hayır, hayat bir oyun değil… Bir savaş, bir sınıf savaşı ve benim kocam bu uğurda canını verdi (…) Sana bir şey söyleyeyim mi… Bir züppe gibi daldın bu işe; herhalde sefaletin en ön sıralarında oturmak tatlı geldi (…) Bir burjuvaya dönüşüyorsun, olan bu. Yasadışı bir burjuvasın, ama neticede bir burjuvasın.”
Spinoza Tayfası
Amsterdam, 1677 / Özgürlüğün İcadı
Maxime Rovere
Spinoza "hayatın geometrisini” nasıl resmetmiştir sorusunun peşinden giden bir roman.
Maxime Rovere’nin bütün yazınsal olanakları kullanarak günümüzde kaybolmuş bir evrenin “hakikatine” yaklaşma denemesi sayılabilecek romanı Spinoza Tayfası, modern akıl ve özgürlük mefhumlarının ortaya çıkışı kabul edilen 17. yüzyıl Avrupası’nda Benedictus Spinoza’nın evrenini şekillendiren gelişmeleri ve tartışmaları ayrıntılarıyla ele alırken, tarihin unutma eğiliminde olduğu fakat Spinoza’yı derinden etkileyen şahısların; anatomistlerin, şairlerin, aktivistlerin, Yahudi cemaatinin önde gelen isimlerinin filozofun yaşamında ve düşüncesinde oynadığı rolleri açığa çıkarıyor.
Rovere, mektuplardan elyazmalarına kapsamlı bir arşiv çalışmasının ürünü romanında Spinoza’nın gündelik yaşamının derinliklerine o denli dalıyor ki felsefi olanla olmayan arasında, biriyle ötekinin yaşamları, fikirleri arasında oluşturulmuş sınırları bulanıklaştırarak filozofun dünyasını anlamaya, hatta anlamanın ne demek olduğuna odaklanıyor.
Wittgenstein Jr.
Lars Iyer
Cambridge Üniversitesi öğrencileri tuhaf görünümlü yeni mantık hocalarının ünlü filozofa benzerliğine kayıtsız kalamazlar: Wittgenstein yeniden Cambridge’dedir. Bildiği, inandığı her şeyi alaşağı edecek gerçek düşüncenin peşinde, yaşarken rüya görmeden ve kendini kandırmadan düşünebilmek, akademinin görünmez prangalarından kurtulmak ve her şeye ulaşabildiğini sanan öğrencilerinin hiçbir şeye ulaşamadığını göstermek uğruna düşüncenin huzurunu bozan melankolik bir filozof.
Ve aşka, sekse, ilişkiye, mantığa, felsefeye, düşünceye ve ölüme dair her şeyi beraber yeniden keşfedecekleri biriyle karşı karşıya olduklarından bihaber on iki öğrenci. Hayatla yüzleşmeden önceki son dönemeçte, er ya da geç hissedecekleri daimi boşluktan nafile kaçışlarında, Wittgenstein’la birlikte saf düşünceyi bulmaya zorlayacaklar kendilerini. Yeni bir düşünce okuluna hayat veren hocalarının peşinde hakikati bulmayı, güzeli ve iyiyi yeniden hissedebilmeyi deneyecekler.
Wittgenstein Jr. soluk almadan bir çırpıda okuyabileceğiniz, içinde yaşadığımız kolektif fanteziyle sizi yüzleştirecek, özlemini duyduğumuz yeni başlangıcın sıradışı manifestosu.
“Dünyanın sonu böyle gelecek, diyor Wittgenstein. Bunun şaka olduğunu sanan bir grup geri zekâlının avam alkışları eşliğinde.”
PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler
Teknoloji, veri ve içgörüler, halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim işlevini sonsuza dek değiştirdi. Söz konusu değişikliğe uyum sağlayamamak ise yetersizlikten çok bir isteksizlik meselesi haline geldi.
Artık teknoloji, veri ve içgörüler daha anlamlı hedefler oluşturulmasına ve performans değerlendirmesinin daha sağlıklı yapılmasına katkı sağlıyor. Bu sayede halkla ilişkiler yatırımının en önemli getirisi olan itibarı zedeleyebilecek risklerin azaltılması ve optimum verimliliğin sağlanması mümkün kılınabiliyor.
Kurumsal iletişimi finanse eden ve değerlendiren üst düzey yöneticiler, ölçülebilir ve olumlu bir halkla ilişkiler yatırım getirisi dâhil olmak üzere çok daha fazlasını talep ediyorlar. Liderler, kurumsal iletişim ve halkla ilişkiler uzmanlarının işin temellerini bildiklerinin farkındalar ancak buna ek olarak halkla ilişkiler hedeflerini, çıktılarını ve sonuçlarını “iş dilinde” bağlamsallaştırma becerisi de bekliyorlar.
PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler, iletişim uzmanlarının hedeflere ve rakiplere karşı zaman içinde iyileştirilmiş bir halkla ilişkiler performansı elde etmesini mümkün kılmak için uygulamaya yönelik en iyi örnekleri paylaşırken, uzmanların amaca yönelik teknolojileri, veri varlıklarını ve eyleme geçirilebilir içgörüleri anlamalarına da yardımcı oluyor.
Adobe, Mastercard, Southwest, Ford ve diğer birinci sınıf kuruluşlardan en iyi uygulama örnekleriyle birlikte finansal hizmetler, teknoloji, seyahat, otomotiv gibi çeşitli sektörlerden vaka çalışmalarından yararlanan bu kitap, iletişim profesyonellerine teknolojiyi nasıl optimize edeceklerini, verileri kullanarak kuruluşlarına nasıl liderlik edeceklerini, halkla ilişkiler çıktılarını iş sonuçlarına dönüştürme yeteneğini nasıl ölçeceklerini göstererek yöneticilerin karar alma sürecini güçlendiren içgörüler sunuyor.
Neden Serisi: Neden Kaka Yaparım?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kaka Yaparım? – Neden Serisi,çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Herkes kaka yapar! Ama hiç nasıl olduğunu merak ettin mi?
Kaka nereden gelir? Vücudumuz hangi besinlere ihtiyaç duyar? Kaka neden önemlidir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Liderlik Becerileri El Kitabı
CMI 2013 YILIN YÖNETİCİLİK KİTABI ÖDÜLÜ
Çoksatan yazar Jo Owen’ın Liderlik Becerileri El Kitabı, etkili bir lider olmak için ihtiyaç duyduğunuz temel becerileri ortaya koyuyor.
Bu kitap, insan ilişkileri, kariyer, zihniyet ve organizasyon becerileri ile kişisel değerler ve davranışlar gibi önemli alanlarda neyin işe yaradığını teoride değil pratikte gösteriyor. Her beceri, kendi yaşamınıza yardımcı olacak bir çerçeveyle birlikte sade ve anlaşılır bir şekilde sunuluyor. Bu beceriler, gerçek liderlerin üstesinden gelmek zorunda oldukları gerçek zorluklarla ilgili ve bu becerilerin gerçek hayattaki uygulamalarını okurken siz de kendi benzersiz formülünüzü geliştireceksiniz.
21. yüzyılda liderliğin değişen taleplerine uygun yeni yaklaşımları ve 100 temel beceriyi içeren Liderlik Becerileri El Kitabı, sizi daha da başarılı kılacak ve liderliğe giden yolda hızınızı artıracak eşsiz bir rehber.
Masal Dünyası
Masal Dünyası, 150 farklı masal ve birbirinden güzel çizimlerle çocukları eğlenceli bir dünyaya davet ediyor. Bu kitap, çocukların hayal gücünü zenginleştirecek, onlara unutulmaz hikâyeler sunacak bir hazine niteliğinde. Her bir masal, hem eğitici hem de eğlendirici unsurlarıyla çocukların ilgisini çekecek, onları farklı diyarlara ve maceralara sürükleyecek. Kitapta yer alan çizimler, hikâyeleri daha da renkli hale getirirken; çocukların görsel algılarını da geliştirecek. Masal Dünyası, çocukların hem bireysel okuma alışkanlığı kazanmalarına hem de aileleriyle keyifli vakit geçirmelerine katkı sağlayacak eğlenceli bir eser. Bu masal kitabı, çocukları, her sayfasında yeni bir macera ve keşif dolu, hayal dünyasının kapılarını ardına kadar açan bir yolculuğa çıkarıyor.
Hikâye Koleksiyoncusu
Her insan bir hikâyedir… Ve bazıları, tüm dünyayı değiştirebilir.
Janice, herkesin hikâyelerini dinleyen ama kendi hikâyesini kimseyle paylaşmayan bir kadındır. Bir temizlikçi olarak çalışırken girdiği her evde, insanların sırlarını, neşelerini, pişmanlıklarını ve en derin anılarını fark etmeden biriktirir. O, başkalarının anlatmadığı hikâyeleri saklayan, anılarla örülü bir dünyada yaşayan sessiz bir
gözlemcidir.
Ancak yaşlı ve eksantrik bir kadın olan Bayan B ile yolları kesiştiğinde, Janice’in kendi hikâyesi de değişmeye başlar. Bayan B, ona sadece başkalarının hikâyelerini toplamakla yetinmemesi gerektiğini, kendi hayatını da yaşamayı hak ettiğini hatırlatacaktır.
Sally Page’in sıcacık anlatımıyla kaleme aldığı Hikâye Koleksiyoncusu, içinizi ısıtacak, dostluk, kayıplar ve ikinci şanslarla dolu, unutulmaz bir roman. Çünkü bazen en önemli hikâye, yıllarca saklanmış olan kendi hikâyemizdir…
British Book Awards’da “En Sürükleyici Kitap” kategorisinde 2023 yılı adayları arasında yer alan Hikâye Koleksiyoncusu, unutamayacağınız hikâyelerden biri olacak.
Gezi Kitapları Seti (4 kitap)
Latin Amerika
“Sınırları Kaldırdım” adlı blogun yazarı Okan Okumuş’un Latin Amerika’daki gezilerinden yola çıkarak hazırladığı Latin Amerika – Alternatif Bir Gezi Rehberi on iki ülkeyi kapsıyor. Açılışı Brezilya’yla yapan bu gezgin rehberinde Arjantin, Patagonya, Kolombiya, Küba, Meksika, Guatemala, Honduras, Nikaragua, Peru, Şili ve Bolivya üzerine sadece “nerede ne yenir, ne içilir?” sorularının cevabı yok. Turistten ziyade gezgin olmak isteyenler için alternatif rotalar ve öneriler, bu ülkelerin tarihlerine, kültürlerine dair bilgiler ve kişisel gözlemlerle bildiğimiz gezi rehberlerinden ayrılan bu kitapla, “uzaklardaki” Latin Amerika’nın büyüleyici atmosferine biraz daha yaklaşacaksınız. Sonra kim bilir, belki sırt çantanızı toplayıp yollara düşeceksiniz...
“Sınırları Kaldırdım” serisi Asya, Afrika ve Okyanusya’yla devam edecek.
“Hiç kuşkusuz, bu kitapta anlatılanlar hayata bakışımın ve gezginlik anlayışımın yansımalarıdır. Salt tüketen olmaktan kaçınan ve gittiği yerin yaşamına dokunmaya çalışan, oradaki yaşamları dünü ve bugünüyle birlikte anlamaya, anlamlandırmaya uğraşan bir gezi anlayışı bu.”
Kuzey ve Orta Afrika
Gezgin Okan Okumuş, Kuzey ve Orta Afrika - Alternatif Bir Gezi Rehberi’yle Yeşil Burun Adaları, Etiyopya, Fas, Senegal, Tanzanya, Ruanda, Uganda, Kenya ve Mısır’daki yol deneyimlerini, turizm endüstrisinden bağımsız biçimde seyahat etmeye ilgi duyan okurlarıyla paylaşıyor.
Okan Okumuş’un sırt çantasıyla yaptığı gezileri akıcı üslubuyla anlattığı Sınırları Kaldırdım dizisinin üçüncü kitabı Kuzey ve Orta Afrika’da unutulmaz yerel lezzetlerle tanışacak, vahşi doğada maceralara atılacak, farklı kültürden pek çok insana merhaba diyecek, yerel ritüellere katılacak ve bu ülkelerdeki gündelik yaşama olduğu kadar ilginç, çarpıcı tarihi olaylara da tanıklık edeceksiniz.
Yazarla birlikte binip yolculuk edeceğiniz sept-place’lar, boda-boda’lar ve tuk tuk’larla bazen enerjik metropollerin keşmekeşine takılacak bazen de tek bir turist bile görmeden günlerin geçeceği, henüz kitle turizmine yenik düşmemiş dingin cennetlere uğrayacaksınız.
Sınırları Kaldırdımdizisi Madagaskar, Güney Afrika Cumhuriyeti, Lesotho, Mozambik, Malavi, Zambiya, Botsvana, Zimbabve ve Namibya’yı içine alan Güney Afrikakitabıyla devam edecek.
Doğu Asya
Bilindik gezi kavramını bir adım öteye taşıyarak gittiği her yerde yabancı değil misafir olmak isteyen bir gezginden, alışılmışın dışında bir gezi rehberi.
Uzak diyarları yakına getiren gezgin Okan Okumuş, sırt çantasında taşıdığı anılarıyla Latin Amerika’dan sonra bu kez Doğu Asya’ya götürüyor bizi. Japonya’nın modern sokaklarında yürüyüp Vietnam’ın konuksever sofralarına konuk olacak, Kamboçya’nın tapınaklarından geçerek Tayland’ın yüzen pazarlarına ve Laos’un huzurlu dağ köylerine varacaksınız. Myanmar’da beklenmedik düğünlerden Çin’in antik kentlerine; efsanevi Trans Sibirya tren yolculuğuyla Moğolistan steplerinden geçerek Sibirya’ya uzanan bir yolculuğa hazır olun.
“Sınırları Kaldırdım” serisinin ikinci kitabı Doğu Asya – Alternatif bir Gezi Rehberi, yeni bir maceraya atılırken gerekli her türlü teknik bilginin yanında, alternatif rotalar, gizli lezzetler, kültür, tarih ve en önemlisi insanlara dair kesitlerle dolu zengin bir Doğu Asya sergisi sunuyor.
Sırt çantanızı alıp yollara düşme vakti!
Güney Afrika
Bilindik gezi kavramını bir adım öteye taşıyarak gittiği her yerde yabancı değil misafir olmak isteyen Okan Okumuş’tan alışılmışın dışında bir gezi rehberi.
“Sınırları Kaldırdım” dizisinin dördüncü kitabı Güney Afrika - Alternatif Bir Gezi Rehberi’nde insan hikâyeleri, efsaneler, tarih, kültür, alternatif rotalar ve yerel lezzetlerin harmanlandığı sıcak bir yolculuk bekliyor sizleri.
Bu yolculuk boyunca Okan Okumuş’la birlikte Güney Afrika Cumhuriyeti’nde muhteşem üzüm bağlarına ve Ümit Burnu’na uğrayacak, “ülke içinde ülke” Lesotho’da dağ köyünde bir aileye konuk olacak, Mozambik Adası’nda pastel renkli evlerin arasında yürüyerek bir şifacıyla tanışacaksınız. Malavi’de dağlara tırmanıp göl etrafında dolaşacak, Zambiya’da zengin yaban hayatını keşfedecek, Zimbabve’de Viktorya Şelaleleri’ne gideceksiniz. Botsvana’da Okavango Deltası’nda kanoyla yolculuk edecek, Namibya’da Herero yerlilerinin düğününe katılacak, Madagaskar’ın benzersiz doğası ve renkli kültürüyle karşılaşacaksınız.
Alemdağ’da Var Bir Yılan
Sait Faik Abasıyanık, Türk edebiyatının en özgün yazarlarından
biri olarak, modern öykücülüğün temel taşların dan birini oluşturur. Onun
edebiyatında, insan ruhunun derinliklerine inen bir sezgi, doğaya duyulan büyük bir
sevgi ve yalıtılmış bireyin dünyasına özgün bir şekilde ışık tutan bir ütopya bulunur.
1954 yılında yayımlanan Alemdağ’da Var Bir Yılan, Abasıyanık’ın sanat hayatında önemli bir dönemeçtir ve yazarın son öykü kitabı olarak onun edebiyat serüvenini taçlandırır.
Bu eser, yalnızca bir öykü kitabı değil; bir düşünce, bir duygu ve bir ruh hâlidir. Abasıyanık, Alemdağ’da Var Bir Yılan ile edebiyatın sadece bir sanat değil, insan ruhunu anlama ve anlamlandırma çabası olduğunu da bir kez daha gözler önüne serer. Her bir satır, okuyucuyu kendi içsel yolculuğuna davet eden bir rehber gibidir. Bu nedenle, bu kitap, sadece Sait Faik’in değil, Türk edebiyatının en değerli hazinelerinden biri olarak yerini alır.