“Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Psikoloji Fikri” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Turtanın Tabanındaki Tatlılık (Flavia de Luce Polisiyesi 1)
250.00₺
38 DİLDE 6 MİLYONDAN FAZLA OKUR
TAKDİMİMİZDİR: FLAVIA DE LUCE. AMATÖR DEDEKTİF. ZEHİR USTASI. ON BİR YAŞINDA.
Buckshaw Malikânesi’nin çürümeye yüz tutmuş duvarları ve taşranın durağanlığına inat hayat bulmuş keskin bir zekâ. Flavia de Luce’un deney tüpleri ve zehir formülleri arasına sıkışmış küçük dünyası, bir sabah kapı eşiğinde gagasına eski bir posta pulu iliştirilmiş ölü bir kuş bulmalarıyla değişir. O anda babasının yüzüne yayılan korku, Flavia’nın merakını tetikler. Derken bahçede bir ceset ortaya çıkar. Daha polis soruşturmasına başlamadan Flavia izleri sürmeye koyulmuştur bile.
Babası gece yarısı çalışma odasında kiminle karşılaştı? Ulster İntikamcısı gerçek biri mi, yoksa bir gölge mi? Ve en önemli soru: Mutfakta soğumaya bırakılmış o korkunç turtadan bir lokma alacak kadar çaresiz olan kim?
Flavia’nın peşine düştüğü ipuçları, onu yalnızca cinayetin değil, kökleri yıllar öncesine uzanan bir komplonun içine çeker.
Yakında beyaz perdede de göreceğimiz Turtanın Tabanındaki Tatlılık, Hercule Poirot’un akıl oyunlarını, Miss Marple’ın dedikodulardan çıkarım yapma ustalığını ve klasik dedektif romanlarının unutulmaz büyüsünü taşıyan, leziz mi leziz bir cinayet bilmecesi.
Talebe
270.00₺
YILIN EN İYİ KİTABI SEÇKİLERİNDE
GUARDIAN • WASHINGTON POST • NEW YORK TIMES • BOSTON GLOBE • THE ECONOMIST
2018 GOODREADS OKUR ÖDÜLÜ
ANI VE OTOBİYOGRAFİ
Tara Westover’ın bir doğum belgesi olmadı. Okul kaydı yoktu çünkü hayatında hiçbir sınıfa ayak basmamıştı. Tıbbi dosyası yoktu çünkü babası tıp biliminden ziyade kıyamete inanıyordu. Çocukluğunda Mormon babasının bağnazlığa, erkek kardeşinin şiddete teslim oluşunu izledi. Ve on altı yaşına geldiğinde Tara kendi kendini eğitmeye karar verdi. Bilgiye duyduğu açlık onu Idaho’nun dağlarından çok uzaklara, okyanusların ötesine, bir kıtadan diğerine, Harvard’dan Cambridge'e taşıdı. Neden sonra aklına şu soru düştü: “Acaba fazla mı uzağa gittim?”, “Eve dönmenin hâlâ bir yolu var mı?”
Çıktığı günden itibaren dünya çapında büyük övgü toplayan, pek çok yayın organı tarafından yılın kitabı seçilen ve şu ana dek 40 dile çevrilen Talebe bir kendini inşa öyküsü. Tara Westover, hiddetli bir sadakatle bağlandığı ailesinin, eğitim sayesinde yaşadığı değişimin ve ayrılık kederinin hikâyesini –bizzat kendi hayat hikâyesini– büyük yazarlara özgü bir içgörüyle anlatıyor. Yürek burkan ve umut saçan bir hikâye bu.
“Sarsıcı. . . Tara Westover’ın hayat hikâyesi sıradışı ama kitabın merkezindeki sorular hepimizedair: Sevdiklerimiz için kendimizden ne kadarödün verebiliriz? Büyüyebilmek için onlara ne kadar ihanet edebiliriz?”
VOGUE
“İLHAM VERİCİ.”
BILL GATES
“MUHTEŞEM.”
STEPHEN FRY
Jimi Hendrix: Sıfırdan Başlamak
150.00₺
“Yirmi sekiz yaşımı görebileceğimden emin değilim, fakat bir yandan da son üç yılda o kadar çok güzellik yaşadım ki...
Dünya bana hiçbir şey borçlu değil.”
“Jimi ilk kez kendi cümleleriyle; saf ve sansürsüz. Okurken kafamın içinde sesini duyabiliyorum.” Leon Hendrix, kardeşi
“İçten ve büyüleyici.” Observer
NME dergisi “2013’ün En İyi Müzik Kitapları” seçkisinde
“Öğretmen, ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’
diye sorardı ve ben,
‘Bu Mars’ta insanların kendilerini nasıl hissettiğine bağlı,’
gibi uçuk bir karşılık verirdim.
Ona başka ne diyeceğimi bilemezdim.”
Bu cevabı ceza aldırmıştı çocuk Jimi'ye. 25 yaşına geldiğinde ise artık kendisi değil onun müziğini dinleyenler Jimi Hendrix'in başka bir gezegenden olduğunu düşünüyordu. "Sesler duyuyorum ve onları ben bir araya getirmezsem kimse getirmeyecek" diyordu Hendrix. Müziği ve gitarıyla yaptıkları öylesine özgün ve çarpıcıydı ki hayallerinin peşinde sırtında gitarı yola çıkan "otoban çocuğu", sadece dört yıl içinde zamanının -ve sonrasında tüm zamanların- en büyük müzik ikonlarından birine dönüştü.
Bu kitabı gerçekten Jimi Hendrix yazdı, her bir cümle ona ait. Sigara paketlerinden otel kırtasiyelerine dek elinin altındaki her kağıt parçasına bir şeyler karalama takıntılı bu genç adam, yaşamın üstünde bıraktığı izleri günlükler, şarkı sözleri, mektuplar ve küçük notlar halinde yazıya dökmüş, yazmadıklarını da röportajlarında seslendirmişti. Sıfırdan Başlamak bu çok parçalı yapbozun birleştirilmesiyle ortaya çıktı. Bu onun hayat hikâyesi. Sadece kendisinin anlatabileceği türden bir hikâye; fazlasıyla dürüst ve saf. Önce yokluk sonra bolluk ve şöhretle başa çıkmak zorunda kalmış bir müzik dahisinin telaşlı, meraklı, yaratıcı ve çelişkilerle dolu zihnine yolculuk.
Yürümek, Adım Adım
155.00₺
“Kısa yürüyüşler de yaptım, uzun yürüyüşler de. Şehirden şehre de yürüdüm, köyden köye de. Gün boyunca da yürüdüm, gece boyunca da. Sevgililerimden uzaklaştığım yürüyüşler de yaptım, dostlarıma yaklaştığım yürüyüşler de. Ormanların derinlerinde, yüce dağlarda, karla kaplı engin düzlüklerde, şehirlerin yaban bölgelerinde yürüdüm.İçim sıkkınken de yürüdüm, sevinçten havalara uçarken de. Dertlerimden kaçmak için yürüdüğüm de oldu. Acı çekerken de yürüdüm, mutluyken de. Nerede olursam olayım, neden olursa olsun hep yürüdüm. Dünyanın sonuna kadar yürüdüm – gerçekten. Bütün yürüyüşlerim birbirinden farklı olsa da dönüp baktığımda hepsinin ortak bir paydada buluştuğunu görüyorum: iç sessizlik. Yürümek ve sessizlik birbirini tamamlar.”
“Üç Kutba” da (Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest Zirvesi) yürüyerek ulaşan ilk kâşif olan Erling Kagge için yürümek onu büyüleyen sorulara açılan bir kapı, belki zaman zaman gözardı etmek istediği dertlerinden uzaklaşma fırsatı, yaratıcılığını açığa çıkarmak için fiziksel bir anahtar, hatta kendini düşüncelerin dile gelmeyen akışına bırakabilmek için kullandığı korunaklı bir alan. Niçin yürüyoruz? Hızlı mı yavaş mı yürüyoruz? Nereden nereye yürüyoruz? Belirli bir hedefimiz mi var yoksa sadece yürümek için mi yürüyoruz? Kagge bunlar gibi birçok sorunun yanıtını okurlarıyla birlikte çıktığı edebi bir yürüyüşte arıyor.
“Son derece akıcı ve güzel bir metin, tavsiyeleri kadar bilge ve rahatlatıcı… bir yandan iyi bir yürüyüş rehberiyken bir yandan da uzun uzadıya düşündüren bir yol arkadaşı…”
New York Journal of Book
Sugeçirmez İncil
257.00₺
Umutsuzluk, şüphe ve acizlik gibi en yıkıcı hisleri bile güzelleştiren, sevgi dolu, fantastik, sürükleyici bir kitap... Sugeçirmez İncil arzunun ve ihtiyacın, korkunun ve inancın tufanlarını ustaca keşfediyor. Kaufman çok güçlü akıyor.” Lisa Foad, The Globe and Mail
Sugeçirmez İncil uyanmak istemeyeceğiniz türden bir rüya… büyülü bir sevgi ve yalnızlaşma öyküsü.
Rebecca Reynolds’un oldukça sıradışı ve rahatsız edici bir sorunu var; ne kadar uğraşırsa uğraşsın duygularının bedenini terk edip çevresindeki insanların kafalarına girmesini engelleyemiyor. Neyse ki kendini terk keden duyguları kutulayıp hapsetmek için zekice bir yöntem geliştirmiş – ama genç bir kadın geçmiş duygularının ağırlığı altında ezilmeden kaç tane ayakkabı kutusunu doldurabilir ki?
Üç olay Rebecca’nın hayatını değiştirmesine yol açıyor: kocası Stewart’ın kendisini habersizce terk edişi; müzisyen kız kardeşi Lisa’nın ani ölümü; ve Lisa’nın cenaze törenine giderken, bir Honda Civic’i pervasızca hızlı kullanan dev bir kurbağa kadın yüzünden trafik kazası geçirmesine ramak kalması.
Bu arada Lisa’nın yaslı kocası cenaze törenine katılmayıp, onu pişmanlıklarından kurtaracak tuhaf bir yolculuğa çıkıyor... kendini Tanrı olarak adlandıran bir kadının yardımıyla. Ve başka bir yerde, hiçbir yerin ortasında, bir adam yelkenli inşa ediyor, sanki vahiy gelmişcesine.
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler
320.00₺
Atlantis neredeydi?
Kutsal Kâse’yi kimler aldı?
51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor?
Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların
yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli
yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız,
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre!
İyi yolculuklar!
Silgi
205.00₺
Silgi’nin işi hataları temizlemek. En yakın arkadaşları Cetvel ve Kalemtıraş dışında kimse onun yaptıklarını önemsemiyor. “Bu haksızlık!” diye düşünüyor Silgi: Kalem ve Tutkal kadar havalı olmanın bir yolu olmalı. Acaba aradığı cevap bir çöp kutusunda mı gizli?
Theodor Seuss Geisel Ödüllü Anna Kang ve Christopher Weyant’dan, oldukça maceralı bir yoldan kendi değerini bilmeyi öğrenen Silgi’nin eğlenceli hikâyesi.
Astronotun, Mars’ın ve Uzak Yıldızların Yaşamında Bir Gün
310.00₺
Mars'ın patates şeklindeki UYDULARININ, BÜYÜK PATLAMANIN ve bir ASTRO-FARENİN ortak noktası nedir?
Her biri BİR GÜNÜNÜN nasıl geçtiğini bu kitaba anlattı.
Yaşamında Bir Gün serisinin arkasındaki muhteşem beyinler bu kez bizleri Dünya'nın ötesinde kahkaha ve hayret garantili bir yolculuğa çıkarıyor.
Uzayda bir yolculuğa hazır mısın? Ay'ın göremediğimiz arka yüzü, ünlü uzay maymunu, rütbesini kaybeden cüce gezegen Plüton... hepsi bir günlerinin nasıl geçtiğini bu kitapta anlattı. Sadece onlar mı?! Uzay atıklarından yalnız teleskoba; astronot midesinden kuyruklu yıldız avcısına; Jüpiter'in yüzeyindeki dev fırtınalardan, Uranüs'ün silik halkalarına kadar uzayda sürüklenen sayısız cisim, alet ve canlı dile gelip bir günlerini bizimle paylaşıyor. Çizgi roman ile çizgi bilim süper güçlerini birleştirdi, ortaya tüm kâinatın en eğlenceli uzay kitabı çıktı. O kadar eğlenceli ki, uzay hakkında bunca şeyi ne ara öğrendiğini anlayamayacaksın.
Duygular En Çok Neyi Sever?
230.00₺
“Duygu” dediğimiz şu tuhaf yaratıkların sence nasıl bir yaşamları var? Hangi duygular birbirleriyle iyi geçiniyor, hangileri anlaşamıyor? En çok nelerden korkuyor, nelerden hoşlanıyorlar?
Çok sevilen Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?’ın yaratıcıları, başrollerde yine duygularımızın olduğu sekiz minik ve etkileyici öyküyle geri dönüyor.
Merak ile Kaygı’nın meşhur dolap altı sohbetlerine kulak veriyor, Cesaret’in pek bilinmeyen kardeşiyle tanışıyor, İnat’ın yapıştığı yerden inmesini bekliyoruz; Fesatlık’ı tuzaklar kurarken, Şükran’ı elinde bir fincan sıcak çikolatayla Hafıza’nın koridorlarında gezerken, Sabır’ı kısık ateşte reçel kaynatırken izliyoruz.
Duygular En Çok Neyi Sever?’de Oziewicz’in şiirsel dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya duygularımıza bambaşka bir gözle bakmamızı ve onları daha iyi anlamamızı sağlayan, incelikli, eğlenceli ve yaratıcı bir resimli kitap çıkıyor.
Benim!
205.00₺
Selin’in bugün misafiri var! Arkadaşı Nihat oynamaya gelecek. Peki ya Nihat, Selin’in çok sevdiği oyuncak sincabıyla oynamak isterse? Olmaz! En sevdiği treni ya da arabalarıyla? Hayatta olmaz! Annesi, paylaşmak istemediği şeyleri gardıroba koymasına izin verince Selin her şeyi gardıroba kaldırmakta buluyor çözümü. Yanlış duymadınız, HER ŞEYİ… hatta herkesi!
İki kez ALMA Ödülü’ne aday olan Klara Persson ve yetenekli sanatçı Charlotte Ramel’den, sevdiklerini başkalarıyla paylaşmak (ve paylaşmamak!) üzerine komik ve öğretici bir hikâye.
“Çocuklar hem gülecek hem de paylaşmanın kendine saklamaktan çok daha eğlenceli olabileceğini fark edecekler.” –Kirkus
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri
260.00₺
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Kabul, konuyu “Felsefe yapma!” diye kestirip atabilmek büyük konfor. Felsefenin çetin sorularıyla cebelleşmektense filozoflara fildişi kulelerde yaşayan ve “kaşıyacak bir şey olsun diye uyuz icat eden” muhteremler klişesiyle bakmak mümkün. Ama klişeler üstünden yaşamak yerine kendi yolumuzu çizmek istiyorsak, yüzümüzü dönmemiz gereken yer felsefedir. Bırakın hayattan kopuk olmayı, tam da hayatın özüne dair konuşan şey felsefedir.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri, anlatım dilinden tasarımına kadar kolay anlaşılabilir olmayı hedeflemiş, okuru dolambaçlı yollarda yalnız bırakmayan ideal bir felsefeye giriş kitabı. Felsefenin odağında olmuş bilgi, bilinç, kimlik, etik, hukuk ve estetik gibi kavramlar hakkındaki tartışmaları; kavanozdaki beyin problemi, Platon’un mağarası, berber paradoksu, ünlü “düşünüyorum öyleyse varım” önermesi ve tutuklu ikilemi gibi keyifli ve zihin açıcı başlıklar üzerinden okurla paylaşıyor. Önyargılarını kırıp adabıyla felsefe yapmak isteyen herkes için hayli faydalı bir kitap.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri
260.00₺
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Büyük fikirleri kolay anlaşılır ve etkileyici bir üslupla okura sunmaktaki başarısıyla dünyada bir milyondan fazla satışa ulaşmış 50 Fikir serisinin beşinci kitabında, Edmund Conway bizi ekonominin merkezini oluşturan fikir ve akımlarla tanıştırıyor. Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri, Adam Smith’in “görünmez el”i ve arz talep kanunu gibi temel doktrinlerden servet ile mutluluk arasındaki ilişkiyi sorgulayan son dönem araştırmalarına, Keynes’in 20. yüzyılın akıbetini değiştiren “Genel Teori”sinden irrasyonel doğamızı hesaba katmak için ekonomi ile psikolojiyi birleştiren davranışsal iktisada ve hatta gelecekte belirleyici olacak alternatif ekonomi akımlarına kadar uzanıyor. Bize ekonomideki güç dengelerini, bankaların işleyişini, dünyanın uzak bir köşesinde belirip soframıza kadar giren finansal krizleri, neden futbolcuların bu kadar çok kazandığını, piyasanın “ayı” ve “boğa”larını, yaratıcı yıkımı, küreselleşmeyi, eşitsizliği, toplu piyasa hezeyanlarını ve bitmeyen emeklilik yaşı pazarlıklarını anlamamızı sağlayacak alet çantasını sunuyor.
Gerçek hayattan pek çok örnek ile desteklenmiş Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Ekonomi Fikri, ekonominin her bir gün her birimizin hayatını nasıl derinden etkilediğini anlamak ve etkilerine karşı biraz olsun hazırlıklı olmak için güzel bir rehber.
Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 4: Korsanların Hazinesi
215.00₺
Dünya çocuklarının sevgilisi Sihirli Ağaç Evi şimdi çizgi roman!
ADADA HAZİNE ARAYAN BİR KORSAN VAR!
Yeni Sihirli Ağaç Evi macerasında Tim ve Lea kendilerini rüya gibi bir sahilde buluyorlar. Her şey muhteşem başlıyor... ta ki korsanlar gelene kadar. Korkunç Kaptan İri Kemik gömülü bir hazinenin peşinde. Dahası Tim ve Lea'nın hazinenin yerini bildiklerine emin ve gözünün önünden ayrılmalarına izin vermiyor! Bakalım iki kardeş, Kaptan İri Kemik'in elinden kurtulmayı başarabilecek mi?
Tim ve Lea ile zamanda yolculuğa hazır mısın?
Sihirli Ağaç Evi serisi hakkında:
Küçük okurları hem okuma keyfi hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkıp beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran, 33 dilde 130 milyondan fazla satan bu ödüllü seri, şimdi rengarenk ve soluksuz okutan çizimleriyle çizgi roman formatında okurunun karşısında.
İşaret
269.00₺
“Muhteşem. Konu öyle tanıdık, karakterler öyle gerçek ki sadece distopya demeye gönlüm razı gelmiyor.” –MARIANA ENRIQUEZ
Yakın gelecek, İzlanda. Empati Testi adı verilen yeni bir teknoloji, bireylerin merhamet seviyesini ölçerek iyi ile kötüyü ayırt etmeyi, böylece toplum huzurunu kaçıracak olası eylemlerin önüne geçmeyi vadediyor. Kısa bir süre sonra testin zorunlu tutulup tutulmayacağını oylamak için referanduma gidilecek. Ulus ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf testin daha güvenli bir toplum yaratacağına inanırken diğer taraf işaretlemeyi gayriinsani görüyor.
Karar günü yaklaşırken dört karakter –kuşkucu öğretmen Vetur, önde gelen psikologlardan Oli, testi geçemeyen işkadını Eyja ve teste girmeme hakkı için savaşan Tristan– kendilerini ahlaki ikilemler, derin önyargılar, dehşet verici adaletsizlikler ve kişisel mücadelelerle dolu bir sorular yumağının içinde buluyor: Toplumsal haklar nerede sonlanır, özgür irade nerede başlar? Ütopya ne zaman distopyaya dönüşür? Ortak iyinin ne olduğuna kim karar verecek?
İzlanda edebiyatının aykırı sesi Frida İsberg’in tedirgin edici ve sürükleyici bu çağdaş romanı, bize korkuyla mı yoksa insanların birbirine olan inancıyla mı dönen bir dünyada yaşamak isteyeceğimizi soruyor.
“İsberg, kamu vicdanı ve bilinci üzerine âdeta bir başyapıt yazmış. Karakterleri o kadar biricik, insani ve yanılabilir ki şu anda telefonumu elime alıp onlardan birini arayabilirmişim gibi hissediyorum. Uzun zamandır okuduğum en besleyici çağdaş romanlardan biri.” –KAVEH AKBAR
İZLANDA KADIN EDEBİYATI ÖDÜLÜ
P. O. ENQUIST EDEBİYAT ÖDÜLÜ
FJARA EDEBİYAT ÖDÜLÜ
“İç içe geçen olay örgüsüyle İşaret, toplum mühendisliğinin riskleri ve bireysel eylemliliğin sınırları hakkında önemli sorular soruyor. Kesinlikle çarpıcı bir ilk roman.” Hernan Diaz
Sisters Kardeşler
258.00₺
Hermann Kermit ölecek. Commodore emri verdi, Eli ve Charlie Sisters kardeşler gerekeni yapacak.
Altına hücum Amerikası'nın şöhretli tetikçileri onlar. Öldürmek Charlie'nin doğasında var; sevdiği işi yapıyor. Eli ise fazla geveze bir vicdana sahip bir katil için. "Belki başka türlü bir hayat mümkündür?" Bu soru dönüp duruyor Eli'ın zihninde, Kermit'in izinde Kaliforniya'daki altın madenlerine doğru yolculukları boyunca. Artık emin, bu onun son işi olacak. Hermann Kermit herhangi bir iş olsaydı keşke.
Eleştirmenler tarafından geçtiğimiz yılın en iyi kitaplarından biri kabul edilen Sisters Kardeşler, tam Coen Kardeşler’in yazacağı türden bir Western; garip, haşin, çıplak, komik, üzücü –insan doğasını süslemeden, saklamadan, olduğu gibi sergiliyor. Patrick deWitt, birbirlerine kan, şiddet ve sevgiyle bağlı iki kardeşin öyküsünü muhteşem bir üslupla aktarıyor.
Gerçekçiler İçin Ütopya
233.00₺
“Bregman’a kulak verin. Geleceği şekillendirme işinde büyük gelecek vaat ediyor.”
Guardian
Çoğumuz mutlu olmadığımız işlerde haddinden fazla çalışıyor, kalan zamanda pek de ihtiyacımız olmayan şeyleri tüketerek mutlu olmaya uğraşıyoruz. Mesele bunun iyi olmaması ya da ileride her şeyin daha kötü olabileceği değil. Uygarlığımızın yönünü pek çok kez değiştirdik, bir kez daha değiştirebiliriz. Mesele elimizdekinden daha iyisini hayal edemiyor olmamız. Bugünün büyük fikirleri nerede? Son büyük idealimiz “satın alma gücü” müydü? Bundan böyle uygarlığımızın büyüklüğünü, neyi ölçtüğü meçhul gayrisafi milli hasıla üstünden mi konuşacağız?
“Gerçekçiler İçin Ütopya, bir geleceği tahmin girişimi değil, geleceğin kilitlerini açma girişimi,” diyor Bregman. “Ve bunun için, ütopyalara geri dönmeliyiz.” Köleliğin kaldırılmasından kadın erkek eşitliğine, uygarlığımıza kilometre taşı olmuş pek çok gelişme, öncesinde birer ütopyaydı. Gerçekçiler İçin Ütopya, pek çok saha çalışması, deney ve vakadan faydalanarak, günümüzde ütopik gelebilecek kimi fikirlerin (mesela çalışsın çalışmasın herkese temel gelir) aslında erişilebilir olduğunu gösteriyor. Yeter ki tüketim üstüne kurulmuş, piyasa gerçekleri üstünde uzlaşmış bir uygarlıktan daha iyisi olabileceğimizi hatırlayalım.
Yeter ki yeniden büyük hayaller kuralım.
“Sağ-sol klişeleriyle dolu beylik tartışmalara doyduysanız, cesur düşünce, taze fikirler ve kanıt temelli argümanlarla dolu Gerçekçiler İçin Ütopya’yı seveceksiniz.”
Steven Pinker
“Sızlanmaktan bir adım öteye geçmek isterseniz, bu kitabı okuyun.”
Evening Standard