“Hikâyeci” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
İyileşme: Kayıp Nekahet Sanatı
220.00₺
Hastalık söz konusu olduğunda, bazen son yalnızca başlangıçtır. İyileşme ve nekahet sözcükleri yaşamımızın çeperinde yer alır, ta ki biz onlarla gerçek anlamda yüzleşmek zorunda kalana kadar. İyileşme yolculuğuna çıktığımızda sağlığa ve mutluluğa dönüş yolunun çoğu zaman düşündüğümüzden daha uzun ve dolambaçlı olduğunu fark ederiz.
Aile hekimi ve yazar Gavin Francis, İyileşme’de nasıl –ve neden– iyileştiğimizi incelerken, bu sürecin pek çok farklı biçimi olabileceğini ve modern yaşamda iyileşmeye çoğunlukla yeterince yer ve zaman ayırmadığımızı ortaya koyuyor.
Tıbba “bilim ile nezaketin ittifakı” olarak bakan Francis, İyileşme’de günbegün yaşanan iyileşme mucizesinin umut ve dönüşüm öyküsünü gözler önüne seriyor.
“İster hasta olsun ister hekim, bu kısa ama derinlikli kitabı okumaktan fayda görmeyecek birini düşünemiyorum.” –Henry Marsh
“Bilge, nazik ve usulcacık umut fısıldayan bir kitap.” –Rachel Clarke
Antigone / Hepsi Sana Miras serisi
203.00₺
"Sen mi yaptın?" dedi kral.
Antigone başını kaldırdı ve dosdoğru kralın gözlerinin içine baktı.
"Hiçbir şeyi inkâr etmiyorum," dedi.
"Yasadan ve yasayı çiğnemenin cezasından haberin vardı, değil mi?" dedi kral.
"Herkesin haberi var," dedi Antigone.
"Ama yine de çiğnedin yasayı?" dedi kral.
"Tanrı değilsin sen," dedi Antigone.
Ölen ağabeyinin cesedini defnedip ruhunu huzura kavuşturmak isteyen ve bu uğurda amcası Kral Kreon'un emirlerine karşı gelmeyi bile göze almış Prenses Antigone'nin destansı öyküsünü, ünlü yazar Ali Smith bize şehrin surlarına tünemiş bir karganın gözünden anlatıyor. On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin yedinci kitabında, Sofokles ile özdeşleşmiş ünlü tragedya Antigone'nin öyküsünü, çağdaş edebiyatın önemli isimlerinden, kitapları Türkçe dahil pek çok dile çevrilmiş Ali Smith anlatıyor, Laura Paoletti ise resimliyor.
Taşıtlar – Dünyamı Keşfediyorum
290.00₺
Şimdi arabadayım.
Bazen de otobüse biniyorum.
Ama daha birçok taşıt var.
Mesela, kamyon, çöp arabası, tanker...
En faydalıları ambulans, polis ve itfaiye aracı!
Ayrıca bir de iş makineleri var, mesela traktör, dozer, vinç ve kazıcı...
Birbirinden ilginç araçları, eğlenceli resimler ile kolay anlaşılır bir hikâye eşliğinde tanıtan, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri minikleri, onları çevreleyen dünya ile buluşturuyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
Daha Adil, Daha Makul Bir Küresel Ekonomi Mümkün mü?
255.00₺
2019 George S. Eccles İktisat Yazımında Mükemmellik Ödülü
Ulus devlet anlayışı, yakın zamana kadar küreselleşme dalgasının altında kalıp tüm etkisini yitirmeye mahkûm görünüyordu. Şimdi ise tüm dünyadan yükselen popülizm rüzgârını arkasına alarak geri döndü.
Dünyanın önde gelen iktisatçılarından Dani Rodrik, denetlenmeyen bir küreselleşmenin ekonomik ve siyasi riskleri konusunda uzun yıllardır uyarılarda bulunuyordu. Başta Trump’ın politikaları ve Brexit olmak üzere yakın dönemde dünyayı saran popülist dalga, bu uyarıların haklılığını kanıtlar nitelikte. Şimdi Rodrik, hem iktisat biliminin temel ilkelerini göz ardı ederek sorgusuz sualsiz bir şekilde küreselleşmenin bayraktarlığını yapan meslektaşlarını eleştiriyor hem de teknokratik elitlerin “hiperküreselleşme” konusundaki saplantılarının neden ulus devletlerin ekonomik refah, finansal istikrar ve eşitlik gibi meşru hedeflere ulaşmalarını zorlaştırdığını gösteriyor.
Dani Rodrik, sınırların kapatılması ya da Trump tarzı bir korumacılık yerine, ulusal ve küresel yönetişim arasında nasıl ihtiyatlı bir denge kurulabilineceğine ve sonuç olarak nasıl daha adil, daha makul bir küresel ekonomiye ulaşabileceğimize dair uygulanabilir bir yol haritası çiziyor.
Mağara Adamının, Kraliçenin ve Aradaki Her Şeyin Yaşamında Bir Gün
351.00₺
Güreşmeyi seven bir YUNAN FİLOZOFUN, İPEK YOLU’ndaki bir DEVENİN ve UZAYA giden İLK KADININ ortak noktası nedir?
Her biri BİR GÜNÜNÜN nasıl geçtiğini bu kitaba anlattı.
Kakanın, Pandanın ve Senin Yaşamında Bir Gün'ün arkasındaki muhteşem beyinler bu kez bizleri dünya tarihinde kahkaha ve hayret garantili bir yolculuğa çıkarıyor.
Zamanda yolculuğa hazır mısın? Kayalara mamut resimleri çizen bir mağara insanı, kolezyumda dövüşen bir gladyatör, anne sözü dinlemeyen Vikingli bir genç ve uzaya giden ilk kadın… hepsi bir günlerinin nasıl geçtiğini bu kitapta anlattı. Sadece onlar mı! Antik Mısır’da tanrı yerine konulan bir kediden, 1500 yıl öncenin İstanbul’unda hipodromda koşturan bir yarış atına; Ayasofya’nın kubbesini süsleyecek bir yaprak altın varaktan, sonradan Mona Lisa’ya dönüşecek bir ahşap parçasına; Çin Seddi’nden, Shakespeare’in alkışlarla çınlattığı Globe tiyatrosuna; felsefecisinden marangozuna onlarca insan, hayvan, yapı ve eşya dile gelip tarihte iz bırakmalarını sağlayan bir günlerini bizimle paylaşıyor. Çizgi roman çizgi bilim ile birleşiyor, tarih hiç olmadığı kadar eğlenceli hale geliyor. O kadar eğlenceli ki, dünya tarihi hakkında bunca şeyi ne ara öğrendiğini anlayamayacaksın.
Gulliver / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Lilliputlular haşlanmış yumurtanın sivri tarafından, Blefescu Adasının halkı ise yuvarlak tarafından kırılarak yenmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu konu yüzünden üç yıldır savaş halindeydiler. "İyi de saçmalık bu!" dedi Gulliver.
On kitap olacak HEPSİ SANA MİRAS serisinin ilk kitabında, bir Jonathan Swift klasiği olan GULLİVERİN GEZİLERİ'ni bize, kitapları onlarca farklı dile çevrilmiş, pek çok ödüle layık görülmüş (buna bir şövalyelik ünvanı da dahil) ünlü İngiliz yazar Jonathan Coe anlatıyor, Sara Oddi ise göz alıcı çizimleriyle ona eşlik ediyor.
Müzedeki Sandalye
208.00₺
2024 Klaus Flugge Ödülü Adayı
Diyelim ki bir gün sınıfça müzeye gittiniz (ki sen o gün aslında deniz kenarına gitmek istiyordun), eriyen saatlerin, gözü yanlış yere çizilmiş bir kadının ve otuz iki adet çorba konservesinin resmedildiği tuhaf tabloların önünden geçtin ve karşına tam ortasına bir sandalye konmuş bomboş bir oda çıktı. Duvarda da şöyle bir soru yazılı: "BU BİR SANDALYE Mİ?"
SANA BİR SORU: O SANDALYEYE OTURUR MUYDUN?
Hayri yorgundu, biraz da meraklı. Dayanamayıp o sandalyeye oturdu... VE SONRA OLANLAR OLDU!
Kral Lear / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Daha önce kraldın, şimdi evini yanında taşıyan bir salyangozsun.
Her şeyin vardı, şimdi hiçbir şeyin yok.
Senden delisi var mı?
Yeterince yaşlandığına ve daha fazla krallık yapmak istemediğini fark eden Kral Lear, ülkesinin topraklarını üç kızı arasında bölüştürmeye karar verir. Onları yanına çağırır ve her birine ayrı ayrı, kendisini ne kadar sevdiklerini sorar. İki büyük kardeş, Goneril ve Regan, süslü cümlelerle kralın gururunu okşar. En çok sevdiği küçük kızı Cordelia ise şöyle cevaplar: “Bir kız çocuğunun babasını ne kadar sevmesi gerekiyorsa o kadar. Ne daha fazla ne daha az.” Ne var ki kral uzun zamandır kraldır, dalkavuklukla ve yalan övgülerle zehirlenmiştir; küçük kızının bu abartısız cümlesinin arkasındaki samimiyeti göremez. Deliye dönen kral, Cordelia'yı evlatlıktan çıkararak krallığını diğer iki kardeş arasında bölüştürür. Ama çok zaman geçmeden Goneril ve Regan’ın gerçek niyetleri ortaya çıkacaktır. Kendi krallığında evsiz, topraksız ve askersiz kalan yaşlı kral, sadık soytarısıyla birlikte kendini yollara vurur. Tek bir umudu vardır: Cordelia’yla yeniden bir araya gelebilmek.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin sekizinci kitabında
William Shakespeare’in ölümsüz eseri Kral Lear’i, İtalya’nın en önemli yazarlarından Melania G. Mazzucco yeniden anlatıyor, Emanuela Orciari ise resimliyor.
Burun / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Sayın bayım, burada mesele son derece açık.
Siz... Siz benim burnumsunuz!
“Bu, bir burnun hikâyesidir; yasal sahibinin suratından yok olup sırra kadem basan ve bağımsız bir hayat sürmeye başlayan bir burnun hikâyesi.”
Binbaşı Kovalev’in burnu bir sabah berber İvan Yakovleviç’in ekmeğinin içinden çıkar. Şehirde müsteşar kılığında gezip tozan, pek çok söylentinin alıp yürümesine neden olan ve Binbaşı Kovalev’i hayli zor durumda bırakan bu burnun ilginç hikâyesidir bize anlatılan.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dokuzuncu kitabında Nikolay V. Gogol’un eşsiz eseri Burun’u, Andrea Camilleri yeniden anlatıyor, Maja Celija resimliyor.
Yaratıcı Eylem: Bir Var Olma Biçimi
270.00₺
YILIN EN İYİ KURGU DIŞI KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ – GOODREADS
YILIN EN İYİ KİTABI FİNALİSTİ – WATERSTONES ve BARNES&NOBLE
"Genel geçer anlamda sanat yapıp yapmadığımıza bakmaksızın hepimiz birer sanatçı olarak yaşıyoruz. Verileri algılıyor, süzgeçten geçiriyor, ardından bu bilgi setinden yola çıkarak kendimiz ve başkaları için bir deneyim oluşturuyoruz. Farkında olalım ya da olmayalım, sadece hayatta olduğumuz için bile süregiden yaratma sürecinin aktif katılımcılarıyız. Sanatçı gibi yaşamak dünyada bir varoluş biçimidir. Bir algılayış ve farkındalık şeklidir."
Yaratıcı Eylem, yaratıcılığın yaşamımızda kapladığı alanı nasıl genişletebileceğimizi gösteren ışıltılı ve ilham verici bir kitap.
“Rick Rubin dâhi yaratıcı dediğimiz şeyin bire bir karşılığı ve sanırım bu, bugüne kadar yaratıcılık üstüne okuduğum en ilham verici kitap.” –Matt Haig
Rick Rubin müzik dünyasının sınırlarını zorlayan, Time’ın “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesine girmiş bir vizyoner. İnsanları yıllarca kendilerini aşmaya teşvik etmiş, Red Hot Chili Peppers, Johnny Cash, Slayer, Jay Z ve Adele gibi pek çok efsanenin, efsanevi müzik yapımcısı.
Çoğu müzik yapımcısı kendine has sounduyla tanınırken Rick Rubin birlikte çalıştığı sanatçılar için kendilerini aşabilecekleri bir alan yaratmasıyla meşhur: Doğuştan gelen özgür ruhlarıyla, beklentilerle ehlileştirilmemiş saf benlikleriyle yeniden temasa geçebilecekleri bir alan. Bu kitap, Rubin'in aynı alanı bizler için oluşturma girişimi. Çünkü ona göre yaratıcılık doğuştan gelen bir hak ve hepimize mahsus. Yeter ki gereken öz farkındalığı geliştirebilelim, dışarıdan nasıl algılandığımızı bir tarafa bırakıp, doğrudan iç dünyamızla uyumlanabilelim.
Yaratıcı Eylem, sanatçının yolunu herkesin izleyebileceği bir rota olarak aydınlatan; yaratıcı sürecin sadece başarı hikâyelerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda zorluklar ve cesur hatalardan geçtiğini gösteren bir rehber. Rubin bir ömür boyu süren çalışmalarından edindiği bilgeliği damıtıp, yaratma gücünü hepimiz için daha erişilebilir kılıyor.
“İster müşterisiyle iletişim kurmakta zorlanan biri olsun ister iş yetiştirmeye çalışan bir sevdiğiniz, Yaratıcı Eylem, teşvik edici o kıvılcıma ihtiyaç duyan herkes için sorunlara yeni bir bakış açısıyla yaklaşmaya yardımcı olacak, güçlü bir kitap.” –Guardian
Hayvani Rekorlar Kitabı
424.00₺
EN YÜKSEĞE ZIPLAYAN HAYVAN HANGİSİ?
PEKİ, EN ZEHİRLİ YILAN?
EN ÇOK TERLEYEN YA DA EN İYİ GECE GÖRÜŞÜNE SAHİP HAYVANI MERAK EDİYOR MUSUNUZ?
VEYA EN ÇOK ÇİŞ YAPMA REKORUNU ELİNDE TUTANI?
Doğa, aklınıza gelebilecek en tuhaf şeylerde ustalaşmış olağanüstü hayvanlarla dolu.
Hava durumunu tahmin edebilen balık, fıstık ezmesi gibi kokan kurbağa, mavi balinadan daha uzun solucan ve en az bunlar kadar ilginç onlarca hayvan.
Çok sayıda dile çevrilen Hayvani Rekorlar Kitabı, olağanüstü çizimler eşliğinde bizleri dünyanın en marifetli hayvanlarıyla tanıştırıyor.
Gece ve Sonra
279.00₺
Will ile Rosie'nin yolları henüz ergenlik yıllarındayken kesişir. Her anlamda birbirlerinin zıddı iki genç. Herkesin gözünde mükemmel, geleceği parlak, planları hazır Rosie ve onun ikiz kardeşinin öngörülemez ve asi arkadaşı Will. Bir gece bir kâse mısır gevreğiyle başlayan, paylaşılan müzikler, birlikte çıkılan gizli yürüyüşler ve gece yarısı yapılan telefon konuşmalarıyla ilerleyen arkadaşlıkları önce kaçınılmaz sonra da –yaşadıkları bir trajedi sonucu– imkânsız bir ilişkiye dönüşür.
Yıllar içinde yolları tekrar tekrar kesiştikçe Will ile Rosie, kendilerini birbirlerine geri dönmenin yolunu bulmaktan alamazlar. Ancak bazen doğru yerde olsanız da zaman yanlıştır.
Gece ve Sonra, ilişkilerin bizi götürdüğü kusurlu ve karmaşık yolların hikâyesi. Dostluk ve sadakatin, ikinci şansların ve kaçırılan fırsatların, söylenen ve söylenmeyen sözlerin, hayatın araya girmesinin.
"İz bırakacak karakterlerle kurulmuş gerçekçi, şefkatli ve bitmesini istemeyeceğiniz bir hikâye." –Jojo Moyes
"Çarpıcı, acı verecek kadar güzel ve umut dolu. Aklımdan çıkmayacak." –Chris Whitaker
"Bir aşk hikâyesinden çok daha fazlası. Şiddetle tavsiye ediyorum." –Ann Napolitano
Çoluk Çocuk
255.00₺
"Bir başyapıt, daha önce hiç açılmamış bir hazine sandığının içini görmek için ayrıcalıklı bir davet." Johnny Deep
COLTRANE’in öldüğü yazdı, aşkın ve isyanların yazıydı ve Brooklyn’de tesadüfi bir karşılaşmanın iki genç insanı sanat, bağlılık ve başlangıçlarla dolu bir hayat yolculuğuna çıkarttığı yazdı.
Pek çok eleştirmen tarafından 2010’un en iyi kitapları arasında olarak gösterilen ve son olarak prestijli National Book Awards’u kazanan ÇOLUK ÇOCUK, bir aşk hikâyesi olarak başlayıp bir ağıt olarak sona eriyor.
Altmışların sonu, yetmişlerin başındaki New York’a, onun zengin ve fakir insanlarına, sanatçılarına ve serserilerine bir selam çakıyor. Yolun başında birbirlerine göz kulak olmaya söz vermiş iki genç sanatçı, Patti Smith ve Robert Mapplethorpe’un yu¨kselişini ve şöhret kapısını aralayışlarını nefes kesici bir içtenlik ve saflıkta anlatan bu kitap, gerçek bir masal.
"...Robert hakkında, bizim hakkımızda yazabileceğim daha pek çok hikâye var. Ancak anlattığım hikâye bu. Anlatmamı istediği hikâye bu. Sözümü tuttum. Dünyanın kara ormanına dalan Hansel ile Gretel gibiydik. Asla hayal bile edemeyeceğimiz cazibelerin, cadıların ve iblislerin yanı sıra ancak bir kısmını hayal ettiğimiz ihtişamlarla karşılaştık. Bu iki genç adına hiç kimse ne konuşabilir, ne de birlikte geçirdikleri günler ve geceler hakkında doğruyu söyleyebilir. Bunu sadece Robert ile ben anlatabiliriz. Onun deyişiyle, bu bizim hikâyemiz. Ve o gittiği için, bunu size anlatma görevini bana bıraktı. "
Hayvan Çiftliği: Grafik Roman
300.00₺
Tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
Beylik Çiftliği’nin ezilen hayvanları, efendileri Mr. Jones’u devirip çiftliğin yönetimini ele geçirdiklerinde, bunu özgür ve eşitlikçi bir hayata atılan ilk adım olarak görürler. Fakat aralarından bir grup seçkin, Napolyon ve Kartopu isimli iki domuzun öncülüğünde yavaş yavaş kontrolü ele alır. Kendilerini bir zorbalıktan kurtulup başka bir zorbalık altında ezilirken bulan hayvanlar, çok geçmeden düşündükleri kadar eşit olmadıklarını anlarlar. Orwell’in, güç zehirlenmesi ve yozlaşma sonucunda hüsrana uğramış idealizme dair sarsıcı taşlaması Hayvan Çiftliği, Brezilyalı ünlü çizer Odyr’in çarpıcı uyarlamasıyla kendine yepyeni bir ifade alanı buluyor.
“Orwell’in güncelliğini hiç yitirmeyen alegorisine göz alıcı bir saygı duruşu. Zincirlerinden kurtularak başlattıkları devrimin sonuçlarını göğüsleyen hayvanları fırça darbeleriyle görünür kılan Odyr’in tasvirleri çok güçlü.”
New York Times
Mutfak Sırları
280.00₺
“Vücudunuz bir tapınak değil, bir eğlence parkı. Tadını çıkarın…”
“Pazartesileri deniz mahsulü sipariş etme!” Anthony Bourdain’in acımasızca dürüst, bir o kadar da komik bir dille anlattığı hatıralarındaki en masum tavsiyelerden biri bu. Sahil barlarından zirvedeki restoranlara, bulaşıkçılıktan büyük şefliğe, Tokyo’dan Paris’e oradan New York’a, isyanlar ve alevlerle dolu bir mesleğin sunabileceği hemen her şeyi yaşayan Anthony Bourdain, bunları anlatmaya karar verince ortaya Mutfak Sırları çıktı: mutfak kapısının ardına, aşçılık dünyasının karanlık tarafına doğru macera dolu bir yolculuk. Ağzınızı sulandıracak kadar lezzetli, gülmekten karnınızı ağrıtacak kadar eğlenceli.
Mutfak Sırları yayımlanır yayımlanmaz kült bir esere dönüştü ve Bourdain’e aşçılık kariyerinin çok daha ötesinde bir tanınırlık sağladı. Elinizdeki baskı, kendisinin ölümünden önce kitaba elyazısıyla yaptığı küçük eklemeleri, yorumları da içeren özel bir edisyon.
“Bir Stephen King romanından daha sürükleyici.”
Sunday Times
“Onun sesini duyan herkes yeni bir şeyler duyacağını, hayatta tanışamayacağı insanların hikâyesine şahit olacağını biliyordu.”
Elif Key, Cumhuriyet
Çekirdek ile Yumurta
205.00₺
Çekirdek ile Yumurta bir elmanın iki yarısı gibiydiler.
Arkadaşlıkları büyüdükçe, onlar da büyüdüler.
Çekirdek için bu, fidan olup kök salmak demekti.
Yumurta içinse kuş olup Çekirdek'in gelemeyeceği uzaklara doğru kanatlanmak.
Ama yıllar geçse de buldular yine birbirlerini, tüm gerçek dostlar gibi.
Hapishanede Felsefe
279.00₺
Hiçbir şeyden utanmasaydın yine de iyi biri olabilir miydin? Dün olduğunla aynı kişi misin? Düşünmek işe yarar mı? Zihninin dışında bir dünya var mı? Umut (aslında) bir
hapishane mi? Bir insan bağışlanmayı nasıl hak eder?
Andy West parmaklıkların gölgesinde büyüdü: Babası, dayısı ve ağabeyi hapis yatmıştı. Felsefe okuyup kendi yolunu çizse de miras aldığı suçluluk duygusu ve şansının her an terse dönebileceği korkusu ona musallat olmaya devam etti.
Biraz da bu en büyük korkusuyla yüzleşmek için, kendine cezaevinde felsefe öğretmek gibi sıradışı bir uğraş seçen West, Hapishanede Felsefe’de bu yolculuğun güncesini tutuyor. Temel özgürlüklerden mahrum, yaşamlarını küçük seçim menü ile idame ettiren öğrencilerine sorular sorup onlarla zaman, hakikat, kimlik ve umut gibi varoluşsal kavramları tartışıyor:
Hiçbir şeyden utanmasaydın yine de iyi biri olabilir miydin? Dün olduğunla aynı kişi misin? Düşünmek işe yarar mı? Zihninin dışında bir dünya var mı? Umut (aslında) bir
hapishane mi? Bir insan bağışlanmayı nasıl hak eder?
Felsefenin kilometre taşı olmuş yaman ikilemleri, kimi anlatmaya, kimi dinlemeye, kimi küfretmeye meyilli bir grup suçluyla birlikte masaya yatıran West, ortamın doğası gereği oluşan mizahı da süzmeden paylaşıyor bizle. O ve öğrencileri geçmişlerinin perdesini cesurca aralarken siz de ister istemez hayatınız üzerine düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Hapishanede Felsefe samimi, incelikli, komik, ilham verici bir hayat sorgulaması.
“Hem kalbi hem zihni açıyor.”
CIARAN THAPAR
Mucizeleri Saymak
250.00₺
"...O sonbahar beni bir eğitim danışmanına götürdüler, kadın benimle ilgili bir değerlendirme yaptı. Sonra da annemle babama bir mektup gönderdi.
Mektubu okudum.
Mektupta 'üst düzeyde yetenekli' yazıyordu.
İnsanlar 'alt düzeyde yetenekli' olabilir mi?
Ya da 'orta düzeyde yetenekli'?
Ya da sadece 'yetenekli'? Muhtemelen bütün etiketler birer lanettir. Deterjan kutuları üstündekiler hariç..."
“YILIN EN İYİ KİTAPLARI” seçkilerinde
Goodreads • Amazon • NPR
Genç Willow Chance yaşıtlarından oldukça farklı ve böyle olmakla ilgili pek bir derdi yok. O, hayatındaki tüm önemli şeylerde parmağının olduğuna inandığı 7 sayısına takıntılı, çiçekli elbiseler yerine botanik bahçesi sahibi olmayı tercih eden, çaktırmadan insanları inceleyip tıbbi teşhisler koyan bir dâhi.
Bu olağanüstü tuhaf ama aynı zamanda olağanüstü sevimli kızın hayatı, anne babasını bir trafik kazasında kaybetmesiyle sarsılıyor. Yeniden başlayacak... ve yolculuğu ona eşlik edecek eşsiz karakterlerle dolu. Gerisi, gündelik mucizeler.
2013 yılında New York Times çoksatanlar listesine giren ve pek çok dile çevrilen Mucizeleri Saymak, hayatın görkemini kutlayan, şaşırtıcı, eğlenceli, nefis bir dönüşüm öyküsü. İzin verin, Willow Chance size de iyi gelsin.
Nakano Eskici Dükkânı
264.00₺
“Kawakami okuru heyecanlandırmak için havai fişeklere ihtiyacı olmadığının farkında.”
—THE JAPAN TIMES
Hitomi, civardaki bir eskici dükkânında çalışmaya başlayınca kendini sıradışı insanların arasında bulur: birkaç eş eskitmiş, muzip ve patavatsız Bay Nakano; onun hiç evlenmemiş, ressam kız kardeşi Masayo; tuhaflık derecesinde içine kapanık –ama her nasılsa Hitomi’nin gönlünü çalacak– genç Takeo; her gün dükkâna girip çıkan türlü huyda insan ve sırlarla dolu onlarca eşya. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesinin olduğu bu dükkânda Hitomi hayatı, aşkı ve insanlar ile sırlar arasındaki zarif dansı keşfetmeye başlar.
Son dönem Japon edebiyatının parlayan ismi Hiromi Kawakami’den, bir başınayken sıradan duran ama bir eskici dükkânında yan yana geldiklerinde neredeyse sihirli bir bütün yaratan insanların –ve eşyaların– yalın, neşeli ve biraz da hüzünlü öyküsü.
“Kawakami, bize özüne kadar damıtılmış imgeler, doğrudan kalbe giden cümleler ve tüm hayatları tek bir nefeste sunacak anlatım hâkimiyeti sunuyor.”
–THE NEW YORK TIMES BOOK REVIEW
“İnce ince düşünülmüş, tuhaf, arızalı ve abartısız karakterler... Yine de kitabın sonuna vardığınızda, kendinizi onları fazlasıyla önemserken buluyorsunuz.”
–KIRKUS
“İlginç, zarif, zamansız... Büyüsüne kapılmamak elde değil.”
–THE DAILY MAIL