“Kayıp Kitap Avcıları 1 – Peter Pan’ın İzinde” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Esme Lennox Nasıl Yok Oldu
231.00₺
HAMNET’IN YAZARINDAN
1930’lar, Edinburg… Lennox Ailesi’nin, kızları Esme’yle yaşadığı sorunların sonu gelmiyor. Açık sözlü, kalıplara sığmayan bu genç kadın ailesi için bir utanç kaynağı. Ve ailesinin bunu kabullenmesi mümkün değil.
Yıllar sonra, Iris Lockhart adında bir başka genç kadın, akıl hastanesinden gelen bir mektupla o güne kadar varlığından bile haberdar olmadığı büyük teyzesi Esme Lennox’un taburcu edilmek üzere olduğunu öğreniyor.
Iris geçmişin perdesini aralamaya, ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi olan babaannesi Kitty ise konuşmamaya kararlı. Peki kim bu Esme? Ömrünü tımarhanede geçirmesine neden olacak ne yapmış olabilir? Bir insan aile tarihinden nasıl silinebilir?
Unutturulmaya çalışılan bir kadının, Esme Lennox’un hikâyesi Hamnet ve Evlilik Portresi kitaplarının yazarı, Women’s Prize sahibi Maggie O’Farrell’ın nefes kesici anlatımıyla hayat buluyor.
“Öyle bir enerji ve coşkuyla yazılmış ki... Sürükleyici anlatımı, berraklığı ve insanı içine çeken gizemiyle, klasik gotik romanları anımsatıyor. Gerçekten elinizden bırakamayacağınız bir kitap” –Ali Smith
“Ailelerin sadece kitaplarda böyle davrandığını düşünmek isterdim ama yazık ki ihanet, kıskançlık ve sırlar gerçek hayatta kaçınılmaz. Müthiş bir kitaptı, uzun süre aklımdan çıkmayacak.” –Audrey Niffenegger
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları
265.00₺
"Yumurtalardan korkuyorum…O hiçbir deliği olmayan, yuvarlak beyaz şeyler…"
Alfred Hitchcock
Sinemanın Dâhileri Hakkında Sadece Arkalarından Konuşabileceğiniz Gerçekler
Tamam, yaratıcılıkta sınır tanımayan bu şahsiyetlerin sizin bizim gibi hayatları olmasını zaten beklemiyorduk. Ama Francis Ford Coppola hangi akla hizmet 3D pornografik film çekmiş olabilir ki? Ya da Chaplin neden haftalarca banyo yapmayı reddeder? Stanley Kubrick uzaylı paranoyasını bir sigorta poliçesiyle taçlandırdı mı? Woody Allen gibi henüz beşikteyken depresyona girmek, Ingmar Bergman gibi evini iki ruhla paylaştığını düşünmek, Martin Scorsese gibi ayın on birinci günlerinde uçağa binmemek ya da Kurosawa gibi setin ortasında "tükenmişlik sendromuna" yakalanmak bu mesleğin parçası mı? Ve siz bir kitabı okurken kaç kez "Yok artık, bu kadar da değil!" diyebilirsiniz?
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları, Luis Buñuel'den Quentin Tarantino'ya, sinemanın yönünü değiştirmiş dâhilerin sıradışı hayatlarını, garip set ritüellerini, ilginç kişilik özelliklerini, tuhaf alışkanlıklarını ve patolojik zaaflarını, tüm çarpıcılığıyla -ve sansürsüz- ortaya koyuyor.
Işıklar sönsün! Film başlasın!
ROBERT SCHNAKENBERGER, aynı seriden Büyük Yazarların Gizli Hayatları da dahil çok sayıda kitabın yazarıdır. Brooklyn, New York'ta yaşar.
Antigone / Hepsi Sana Miras serisi
203.00₺
"Sen mi yaptın?" dedi kral.
Antigone başını kaldırdı ve dosdoğru kralın gözlerinin içine baktı.
"Hiçbir şeyi inkâr etmiyorum," dedi.
"Yasadan ve yasayı çiğnemenin cezasından haberin vardı, değil mi?" dedi kral.
"Herkesin haberi var," dedi Antigone.
"Ama yine de çiğnedin yasayı?" dedi kral.
"Tanrı değilsin sen," dedi Antigone.
Ölen ağabeyinin cesedini defnedip ruhunu huzura kavuşturmak isteyen ve bu uğurda amcası Kral Kreon'un emirlerine karşı gelmeyi bile göze almış Prenses Antigone'nin destansı öyküsünü, ünlü yazar Ali Smith bize şehrin surlarına tünemiş bir karganın gözünden anlatıyor. On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin yedinci kitabında, Sofokles ile özdeşleşmiş ünlü tragedya Antigone'nin öyküsünü, çağdaş edebiyatın önemli isimlerinden, kitapları Türkçe dahil pek çok dile çevrilmiş Ali Smith anlatıyor, Laura Paoletti ise resimliyor.
Hümanistler: Özgür Düşünme, Sorgulama ve Umudun 700 Yıllık Tarihi
290.00₺
Nasıl bir insansın? İnançlı ya da inançsız ama her koşulda pusulası akıl ve ahlak olan biri mi? Bireyi her türlü büyük ideal ya da dogmanın üstünde gören biri mi? Ya da dünyayı sanatsız hayal edemeyen biri?
Eğer bunlardan herhangi birine yakınsan, ister farkında ol ister olma, sen de köklü bir hümanist düşünce geleneğinin parçasısın. Tarih boyunca akılcı sorgulamayı, kültürel zenginliği, özgür düşünmeyi ve umudu hayatlarının merkezine koymuş nice olağanüstü insanla benzer fikirleri paylaşıyorsun.
Sarah Bakewell, Hümanistler’de bizi 700 yıllık nefes kesen bir yolculuğa çıkarıyor ve dünyamızı şekillendiren hümanistlerin gözü pek yaşamları ve fikirleriyle tanıştırıyor. Rönesans âlimlerinden insan hakları savunucularına, Erasmus’tan Zora Neale Hurston’a, hümanizmin en karanlık zamanlarda bile umut aşılama konusundaki gücünü gözler önüne seriyor. Karmaşa ve düzeni bir arada barındırmayı başaran hümanizmin fanatiklerden, mistik ve tiranlardan gelen tüm karşı çıkışlara rağmen nasıl bu kadar güçlü ve dayanıklı kalabildiğini sorguluyor.
Hümanistler kurumlar ya da fikirler etrafında kutuplaşmanın ayyuka çıktığı günümüzde, insanı yeniden merkeze alan ve birbirimize özen göstermemizin kıymetini hatırlatan benzersiz bir inceleme.
“İnsanlığın insan olma halini anlama mücadelesinin büyüleyici ve umut yüklü anlatımı.”
–Oliver Burkeman, Dört Bin Hafta'nın yazarı
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam
205.00₺
Meyveler Sebzelere Karşı ve Çekirdek ile Yumurta'nın yazarından…
Fare ormanda gezerken öyle eğlenmişti ki saatin geç olduğunu bile fark etmedi. Gölgeler uzadı, hava iyice karardı. Fare korkmuştu. Tam o sırada yanı başında ışık saçan bir ateş böceği belirdi. Yaklaştı farenin yanına ve şöyle dedi:
“Işıl benim adım, haydi gel yolunu aydınlatayım!”
Fare, Işıl ile birlikte evine doğru yola çıkınca, karanlıktan hiç mi hiç (Gerçekten mi!?) korkmayan diğer orman sakinleri de onlara katılıyor.
Ülkemizde çok sevilen ödüllü yazar Alex Latimer'den korkular ve dayanışma üzerine komik ve benzersiz bir hikâye.
Cyrano de Bergerac / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Ne zafer peşindeyim ne de servet,
Aradığım bir yol, beni Ay'a götürecek.
Cyrano De Bergerac haksızlığa boyun eğmeyen, güçlünün karşısında dimdik durabilen, onurlu bir silahşör. Ama aynı zamanda fizikçi, filozof ve şair kendisi. Kılıcını kullanmadan, sadece cümleleriyle gülünç duruma düşürebilir düşmanlarını. Bir tek kusuru vardır, dillere destan büyüklükteki burnu. Bu hiçbir şeyden korkmayan adam, sırf çirkin olduğunu düşündüğü için bir türlü cesaret edemez büyük aşkı Roxanne’e duygularını açmaya. Pek çok kişi gibi o da dış görünüşü yüzünden sevilemeyeceğini düşünmektedir. Zekası ve sevimliliği yüzünden sevilebileceğini ise aklına bile getirmez.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dördüncü kitabında, bir Edmond Rostand klasiği olan Cyrano De Bergerac'ın öyküsünü bize ünlü İtalyan yazar Stefano Benni anlatıyor, ünlü çizer Miguel Tanco ise resimliyor.
Hayvan Çiftliği: Grafik Roman
300.00₺
Tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
Beylik Çiftliği’nin ezilen hayvanları, efendileri Mr. Jones’u devirip çiftliğin yönetimini ele geçirdiklerinde, bunu özgür ve eşitlikçi bir hayata atılan ilk adım olarak görürler. Fakat aralarından bir grup seçkin, Napolyon ve Kartopu isimli iki domuzun öncülüğünde yavaş yavaş kontrolü ele alır. Kendilerini bir zorbalıktan kurtulup başka bir zorbalık altında ezilirken bulan hayvanlar, çok geçmeden düşündükleri kadar eşit olmadıklarını anlarlar. Orwell’in, güç zehirlenmesi ve yozlaşma sonucunda hüsrana uğramış idealizme dair sarsıcı taşlaması Hayvan Çiftliği, Brezilyalı ünlü çizer Odyr’in çarpıcı uyarlamasıyla kendine yepyeni bir ifade alanı buluyor.
“Orwell’in güncelliğini hiç yitirmeyen alegorisine göz alıcı bir saygı duruşu. Zincirlerinden kurtularak başlattıkları devrimin sonuçlarını göğüsleyen hayvanları fırça darbeleriyle görünür kılan Odyr’in tasvirleri çok güçlü.”
New York Times
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah / Hepsi Sana Miras serisi
200.00₺
“Siz kimsiniz?” diye sordu Pierre Amca.
“Neredeyiz biz?”
“Ve neden bizi burada tutuyorsunuz?”
“Önce ilk soruyu yanıtlayayım,” dedi sakallı adam. “Bana Kaptan Nemo diyebilirsiniz. Şu anda benim keşfim olan Nautilus adlı deniz aracındasınız.”
“Bize ne yapmayı düşünüyorsunuz?”
“Sizi burada tutmaya niyetliyim.”
“Sizden bizi serbest bırakmanızı talep ediyorum,” dedi Pierre Amca.
Bunu duyan Kaptan Nemo neşesiz bir kahkaha attı.
Jules Verne’in bu ünlü bilimkurgu klasiğini çağdaş edebiyatın en önemli yazarlarından Dave Eggers günümüze taşıyarak 14 yaşındaki Consuelo’nun gözünden yeniden anlatıyor.
Ünlü okyanus bilimci Pierre Arronax ve ekibi, okyanuslarda terör estiren, gemileri batıran gizemli sualtı canavarını avlamak için denizlere açılır. Fakat tuhaf gerçekle yüzleşmeleri çok uzun sürmez: Deniz canavarı sandıkları şey aslında Nautilus adında bir denizaltıdır ve eşsiz zekasını tehlikeli fikirlere adamış Kaptan Nemo tarafından yönetilmektedir. Consuelo ve Arronax için asıl macera Kaptan Nemo ile tanışmalarıyla başlayacaktır.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin altıncı kitabında, bir Jules Verne klasiği olan Denizleri Altında Yirmi Bin Fersah'ın öyküsünü bize ünlü Amerikalı yazar ve eğitim aktivisti Dave Eggers (Müthiş Dahiden Hazin Bir Eser) anlatıyor, Fabian Negrin ise resimliyor.
İyi Geceler
225.00₺
**KARANLIKTA PARLAYAN AY VE YILDIZ ÇIKARTMALARI İLE**
Bu bir hikâye içinde hikâye içinde hikâye içinde hikâye... Tam da iyi geceler demeden önce,
Tavşan Tata, yavrularına Fil Jumbo’nun,
Fil Jumbo, yavrularına Penguen Pena’nın,
Penguen Pena, yavrularına Yunus Ege’nin,
Yunus Ege de yavrularına Tavşan Tata’nın hikâyesini anlatıyor.
Uyku öncesi alışkanlıklarının aslında ne kadar evrensel olduğunu gösteren, ritornello –periyodik tekrar– tekniğiyle kaleme alınmış tatlı bir iyi geceler hikâyesi.
Murdo – Postacı Soruşturması
253.00₺
Selam, ben Murdo, hani şu Himalayalar’da yaşayan yeti… Beni özlediniz mi?
Bu aralar bol bol mektup yazıyorum. Arkadaşlarıma, tanıdık ve tanımadıklarıma, bulutlara, rüzgâra, yağmura, hatta Güneş’e ve Ay’a!
Ah, bir de mektuplarımı dağıtan ve arkadaşım olduğunu söyleyen şu gizemli postacının kim olduğunu bir anlayabilsem…
Alex Cousseau’nun kendisine Premio Andersen ve Premio Strega gibi iki prestijli ödül kazandıran sınır tanımaz yaratıcılığı Éva Offredo’nun muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya çocukların hayal gücü kadar zengin, dönüp dönüp tekrar okuma isteği uyandıracak Murdo çıkıyor.
Işınlanma Kazası
245.00₺
Uzun zaman seks yapmayınca, başına gelebilecek en kötü şeymiş buymuş gibi gelir insana.
Hâlbuki 1930’larda Almanya’da yaşıyorsanız, görebileceğiniz en kötü şey büyük ihtimalle bu değildir.
Ancak tarihsel gerçekler bile Egon Loeser için teselli olamadı; cinsel talihsizlikleri onu Berlin’in deneysel tiyatro sahnesinden Paris’in absent barlarına, oradan da Los Angeles’ın fizik laboratuvarlarına savururken kahramanımız şu iki gizemi çözme peşindeydi: Rönesans döneminin en büyük sahne tasarımcısı ve aynı zamanda Loeser’ın idolü olan Adriano Lavicini, Şeytan’la girdiği işbirliği sonucu mu ölmüştü ve Loeser gibi yakışıklı, akıllı, hoş, mütevazı biri neden, kırk yılda bir de olsa, biriyle yatmayı beceremiyordu?
BOKSÖR BÖCEK’in yazarından, “içinde olduğu dönemin farkında olmayan” bir tarihsel roman geliyor. Bu aynı zamanda bir kara roman, ama ışıkları sonuna dek açıyor. Bir aşk romanı, ama romantik akşam yemeğine sarhoş geliyor. Bir bilimkurgu romanı, ama “izotop”un ne olduğunu hatırlayamıyor. Seks hakkında, şiddet hakkında, uzay-zaman hakkında, tarihle başa çıkmanın en güzel yolunun onu görmezden gelmek olduğu iddiasında, sonunu tahmin bile edemeyeceğiniz, son derece eğlenceli bir roman.
Hikâyeci
279.00₺
Mucize eseri hafızam nispeten sağlam kaldı. Çocukluğumdan beri, yaşamın kaydını aylar ve yıllardan çok müziklerle tuttum. Zihnim belirli bir zamanı ve yeri hatırlamak için şarkılara, albümlere ve müzik gruplarına bel bağlar. 70’lerin AM radyosundan önünde dikildiğim her mikrofona kadar, hoparlörden ruhuma ve ruhumdan sizin hoparlörlerinize sızan her şarkının ilk birkaç notasından kişileri, olayları, mekânları ve zamanları hatırlayabilirim. Kimi insanın anıları tatla, kimininki görmeyle veya kokuyla tetiklenir. Benimkiyse sesle tetikleniyor ve hiç bitmeyen bir karışık kaset gibi sürekli kayıt yapmaya devam ediyor.
Ben asla eşya biriktiren biri olmadım ama anıları biriktiririm. Gözlerim ve kulaklarım her gün bana hayatımdan anlık kareler yansıtıyorlar. Bu kitapta işte o anları elimden geldiğince kâğıda dökmeye çalıştım. Hayatımın her döneminden gelen bu anılar elbette müzik dolu ve kimi zaman yüksek sesli.
Sesi aç ve benle beraber dinle.
YILIN EN İYİ KİTABI SEÇKİLERİNDE
VARIETY • NME • AUDIBLE
Rock’ın en büyük isimlerinden Dave Grohl, 26 dile çevrilen Hikâyeci’de, sıradan anlardan oluşan sıradışı bir hayatın dürüst, filtresiz portresini çiziyor. On sekizinde ilk grubu Scream ile yola çıkışından Nirvana ve Foo Fighters yıllarına, Little Richard, Iggy Pop, AC/DC gibi kahramanlarıyla tanışmasından kızlarını büyütürken yaşadığı büyüleyici anlara ve bir aile babası olarak dünya turnelerine çıkmak gibi şöhretin farklı yüzlerine dair düşüncelerine uzanan bu kitap, müzik ve tutku ile dolup taşıyor.
Burun / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Sayın bayım, burada mesele son derece açık.
Siz... Siz benim burnumsunuz!
“Bu, bir burnun hikâyesidir; yasal sahibinin suratından yok olup sırra kadem basan ve bağımsız bir hayat sürmeye başlayan bir burnun hikâyesi.”
Binbaşı Kovalev’in burnu bir sabah berber İvan Yakovleviç’in ekmeğinin içinden çıkar. Şehirde müsteşar kılığında gezip tozan, pek çok söylentinin alıp yürümesine neden olan ve Binbaşı Kovalev’i hayli zor durumda bırakan bu burnun ilginç hikâyesidir bize anlatılan.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dokuzuncu kitabında Nikolay V. Gogol’un eşsiz eseri Burun’u, Andrea Camilleri yeniden anlatıyor, Maja Celija resimliyor.
Büyük Yazarların Gizli Hayatları
265.00₺
KATİLLERE, ALDATANLARA, UYUŞTURUCU BAĞIMLILARINA VE EDEBİYAT DÜNYASININ DİĞER EFSANELERİNE DAİR GARİP AMA GERÇEK HİKAYELER
William Shakespeare’den Leo Tolstoy’a dek pek çok yazarın sıradışı ve sansürsüz bir profilini sunan Büyük Yazarların Gizli Hayatları, lise öğretmeninizin sormaya korktuğu tüm zorlu soruları ele alıyor: Nedir Lewis Carroll’un şu küçük kızlarla meselesi? J. D. Salinger gerçekten kendi idrarını mı içerdi? Lord Byron kaç kadınla -ve erkekle- yattı? Ayn Rand neden Charlie’nin Melekleri’ne bayılırdı? Klasik edebiyat okulda hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
ROBERT SCHNAKENBERG Distory: A Treasury of Historical Insults da dahilçok sayıda kitabın yazarıdır. Brooklyn,New York’ta yaşar.
Çakma Anne
110.00₺
"Çocuklarım günün sonunda hâlâ hayatta iseler, görevimi yerine getirmişim demektir." Roseanne
Hepsi kendince birer Çakma Anne (örnekse hepsinin çocuğuyla evcilik oynarken kendini camdan atmak istemişliği var) ve hepsi komik (örnekse içlerinden biri Conan O'Brien'ın metin yazarı) dört kadın bir araya gelip bu modern zamanlar ebeveynlik rehberini ortaya çıkardı. Kitapta her annenin bir gün tadacağı kaçınılmaz kriz anlarını sıralayıp, mümkün olan en az emekle bunların üstesinden gelmenin, yarım yamalak iş çıkartıp bunu kimseye farkettirmemenin püf noktalarını paylaşıyorlar. İşte bir kaç örnek:
Her Hafta Sonu Saat 9'a Kadar Yatakta Kalmanın Yolları
On Saniye Kuralı: Yere Düşen Emzik
Spor Yapan Annelerle Başa Çıkmanın Yolları
Pazarda/Markette/Alışverişte Sinir Krizleri!
Evet, bu kadınlar sizi anlıyorlar. Küçük diktatörlerinizi tanıyorlar. Ve size yardım edebilirler.
Not: Yanında yedek emzik taşıyanlardansanız, bu kitap size göre değil. Kusura bakmayın, öyle.
İyi Adam
260.00₺
Her şeyi vardı. Ama kapı çaldığında, Ted intihar etmek üzereydi. Kapıdakinin vazgeçip gitmesini beklerken masanın üstündeki not ilişti gözüne, kendi el yazısıyla yazılmış:
“Kapıyı aç. Tek çıkışın bu.”
Ted ne notu yazdığını hatırlıyor ne de kapıdaki adamı tanıyor. Adamın bir teklifi var: Madem ölmek istiyorsun, intihar edip aileni utandırma; biz öldürülmeni sağlayabiliriz. Şartımız basit: Senin gibi intihara karar vermiş birini öldürecek, böylece zincire katılacaksın… Son bir iyilik.
Teklifi kabul ettiği anda kendini şeytani bir oyunun içinde buluyor Ted. Çıkmaya çalıştıkça onu daha da derinlere sürükleyen biri var; bu kanlı labirenti tepeden gören, Ted’i kendinden bile iyi tanıyan ve asla güvenmemesi gereken biri…
34 dilde yayımlanan ve yakında beyaz perdeye aktarılacak İYİ ADAM, mükemmel kurgusu ve bitmeyen dolambaçları ile zihin bulandıran, ‘Anladım,’ dediğiniz anda sizi ters köşeye yatırıveren bir psikolojik gerilim romanı.
"Aklınızı alacak bir psikilojik gerilim. Federico Axat çok seveceğiniz ama asla güvenemeyeceğiniz bir yazar”
New York Times
Jules
250.00₺
“Tabii ki seni hâlâ seviyordum Fred. Ama başka türlü. Bir tabii ki ve bir hâlâ ile...”
Uğradığı ihanetin ardından hayatı altüst olup kendini Paris Orly Havaalanı'nda makaron satarken bulan astrofizik ve biyokimya dehası Zibal; bir kaza sonucu kör olmuş güzel spiker Alice ve ona kapkaranlık dünyasında yol gösteren “rehber köpeği” Jules.
Bu üçünün yolu bir kutu makaron almaya –ve Zibal’in çarpılmasına– yetecek kadar kısa süreliğine kesişir... Ve bir süre sonra sonra Zibal kendini Jules’le birlikte bir trende bulur. Labrador ve adamın tek bir hedefleri vardır: kalplerini kırıp giden kadını, Alice'i bulmak.
Goncourt Ödüllü Didier van Cauwelaert’ın Fransa ve İtalya’da büyük ilgi gören romanı JULES okuruna iyi gelen bir kitap. İnsanların gözden kaçırdığı elzem şeyin kokusunu alan tüylü ve kuyruklu romantik kahraman Jules, şartsız sevgi ve sadakate dair unutulmaz bir ders veriyor.
“Didier van Cauwelaert, çarpıcı karakterler yaratma sanatında gerçek bir usta.”
-LE FIGARO
Sineklerin Tanrısı – Grafik Roman
355.00₺
Mahşer’den ve Açlık Oyunları'ndan önce,
Battle Royale ve Yellowjackets'tan önce
Sineklerin Tanrısı vardı.
CENNETİN ORTASINDA CEHENNEM.
KARANLIĞA TESLİM OLAN MASUMİYET.
İNSAN DOĞASININ DEHLİZLERİNE BİR YOLCULUK.
Düşen bir uçak ve ıssız bir adada mahsur kalan bir grup okul çocuğu… Gündüzleri güneşle avunup kumsalları keşfederken, geceleri korkunun pençesinde kıvranıyor, kaybettikleri dünyanın yasını tutuyorlar. Kendi düzenlerini kurmak zorundalar.
“Hiç büyük birileri yok burada.”
Ancak insan doğasının karanlık yüzü, çok geçmeden kendini gösteriyor. Saflar belirginleşiyor, masum oyunlar yerini acımasız bir güç mücadelesine bırakıyor.
“Biz ne oluyoruz? İnsan mı? Yoksa hayvan mı?”
Nobel Ödüllü William Golding’in, BBC’nin “Dünyamızı Şekillendiren 100 Roman” listesinde yer alan başyapıtı Sineklerin Tanrısı, sanatçı Aimée de Jongh’un yetenekli ellerinde ilk kez bir grafik roman olarak hayat buluyor.
Hayalperestler
270.00₺
"Bu kitapta yer alan her şey gerçek; aynen olduğu gibi yazıldı. Onu yazmak ölü toprağını üzerimden çekip aldı; umarım bir ölçüde okurun da içini nedensiz bir neşeyle doldurmayı başarır.
" Patti Smith
Çocukken ne mutluyuzdur. Işık, mantığın sesiyle nasıl da körelir. Bu hayatta taşı düşmüş yüzükler gibi dolanıyoruz.
Çoluk Çocuk ile gönülleri fetheden Patti Smith, bu küçük, adeta ışık saçan anı kitabında çocukluk yıllarına dönüyor ve yaşamının ilk kutsal deneyimlerini yeniden ziyaret ediyor. Anıları o denli canlı, o denli renkli, o denli parlak ki, çoğu kez gerçeküstünün eşiğinde dolanıyor. Hayalperestler, küçük bir kız çocuğunun hayalperestliğin anlamını ve uçuşan düşünceleri yakalayıp kurtarmanın sırrını keşfederek kendini bulma öyküsü. Çoluk Çocuk hiç bitmeseydi diyenler için...
Hayalperestler, Patti Smith tarafından 45. doğum gününde Michigan’da tamamlanmış ve ilk kez Hanuman Books tarafından ince bir kitap halinde basılmıştı. Bu kitabı yirmi yıl sonra, orijinal basımda yer almayan metin, fotoğraf ve illüstrasyonlar içeren yeni tasarımıyla sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
Tuhaf Hikâyeler Akademisi Baskerville
245.00₺
HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ, BİR İNSAN SHERLOCK HOLMES GİBİ BİR KARAKTERİ NASIL HAYAL EDEBİLİR DİYE?
PEKİ YA HAYAL ETMESİNE GEREK KALMADIYSA!
YA ARTHUR CONAN DOYLE HENÜZ GENCECİKKEN KENDİNİ İLERİDE ROMANLARINI SÜSLEYECEK KARAKTER VE TUHAFLIKLARLA DOLU BİR OKULDA BULDUYSA!
Genç Arthur Conan Doyle, sadece olağanüstü yeteneklere sahip çocukların davet edildiği Baskerville Akademisi’ne kabul edildiğinde, seçildiği ve ailesinin talihini tersine çevirme şansı verildiği için çok sevinir. Okula adım atar atmaz, gözüpek Irene Eagle ve dehasıyla Arthur’a rakip Jimmie Moriarty ile arkadaş olur. Birlikte, yeni okullarının eğik kulelere, açıklanamayan patlamalara, sinsi kurtlara ve nesli tükenmiş kuşlara ev sahipliği yapan tuhaf bir yer olduğunu keşfederler. Ancak Arthur sadece dost değil, düşmanlar da edinmiştir; onu okuldan attırmaya hatta daha kötüsünü yapmaya hevesli düşmanlar...
O ve arkadaşları çok geçmeden okulun gizli topluluğu Yonca’dan davet alır. Kabul edilmek için üç zorlu testi geçmeleri gerekmektedir. Arthur testi geçeyim derken, çok daha büyük bir maceranın ve ondan da büyük bir tehlikenin kapılarını aralayacak bir gizemi ortaya çıkaracaktır. Sadece iki şeye güvenebilir: Arkadaşları ve zekâsı.
“Hogwarts ve İyilik ve Kötülük Okulu ile birlikte en büyüleyici okullar listesinin zirvesinde.” —KATHRYN LASKY, Newbery Ödüllü yazar
“Yiğit kahramanların esrarlı kötüleri alt etmeye çalıştığı, tempolu, heyecan dolu bir hikâye...” —ALA Booklist
İneklerin Gizli Hayatı
240.00₺
İNEKLERİN GİZLİ HAYATI
ROSAMUND YOUNG
“İnsanın dünyaya bakışını değiştiren bir kitap bu. Varlıklara yaklaşımını değiştiren bir kitap; öyle ki bugünlerde ineklerin otladığı bir çayırın yanından geçsem, kendimi artık onların dostluklarına, görünüşlerine kafa yorarken buluyorum. Young’ın kitabını okumadan önce hayal ürünü olarak göreceğim, hatta saçma bulacağım düşünceler... Ama artık değil.”
–Alan Bennett
Bu çiftlikte inekler serbest. Yavrularını büyütme, otlanma ve barınma konusunda kararları kendileri veriyorlar. Ve bir ineğe kendisi olma şansı verildiğinde, “Nasıl bir inek?” sorusu, kaç kilo ettiği ya da ne kadar süt verdiği dışında da cevaplar barındırmaya başlıyor: Şişman Şapkalı, erkekleri kadınlara tercih ediyor; Chippy Minton çamurlu bacaklarla uyumayı reddediyor ve her akşam uyku öncesinde kişisel bakım için ahıra uğruyor; Jake’in Land Rover’ın egzoz borusundan çıkan karbondioksit dumanına tuhaf bir düşkünlüğü var; Gemima insanları atarlı bir kafa hareketi ile selamlıyor ve özgürlüğünde fazlasıyla ısrarcı. Aralarında zekisi de var anlama zorluğu çekeni de; kibirlisi de var, düşüncelisi de.
İneklerin Gizli Hayatı, henüz organik kelimesinin bile ortalarda olmadığı zamanlardan bugüne hayvanların özel ilgi gördüğü Kite’s Nest Çiftliği’ni idare eden Rosamund Young’ın yıllar boyunca biriktirdiği gözlem ve anılarından doğan eşsiz, eğlenceli ve fazlasıyla kişisel bir kitap. Büyük övgü toplayan ve pek çok dile çevrilen kitabın sırrı, yazarın büyüleyici kaleminde gizli.
“Hayvanlar üzerine yazılmış en iyi kitaplardan. Sürükleyici ve duygu dolu.”
–Lydia Davis
“Küçük ama büyüleyici.”
–People