“Minik Balina – Bol Balıklı Bir Hikâye” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Tır Şoförü Ne Yapar?
195.00₺
Yolculuk başlasın, düt düüüt!
Şu an elinde tuttuğun kitabın buraya nasıl geldiğini biliyor musun? Veya evindeki eşyaların?
Etrafında görüp kullandığın hemen her şey oraya kendiliğinden gelmiyor.
Tır şoförü, üretildikleri yerden onları alıp bize getiriyor!
Kocaman, tam donanımlı bir tır kullanıyor. Tırın içini bir görsen; buzdolabı ve yatak bile var!
Sonuçta yorucu bir günün ardından tır şoförü dinlenmek isteyebilir. İşi yalnızca araç kullanmakla bitmiyor, başka görevleri de var…
Merak ediyorsan haydi atla, başlayalım yolculuğa!
İŞTE SANA TIR ŞOFÖRLERİ VE SEYAHATLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
Marcy ve Sfenks’in Bilmecesi: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 2
205.00₺
İlk maceramızda kasabasını donmaktan kurtaran Arthur, bu kez kurtarılması gereken kişinin ta kendisi. Ve bu zorlu görev Arthur’un kızı Marcy’nin omuzlarında. Destansoy Ailesi'nin Efsaneler Koleksiyonunda ikinci serüvene hoş geldiniz.
Maceraperest babası Arthur bir not bırakıp ortadan kaybolunca, kızı Marcy tüm cesaretini toplayıp Mısır’da onu aramaya çıkıyor. Eski Mısır tanrılarıyla tanışıp, hava gemileriyle seyahat ettikten sonra kendini yüce Sfenks’in karşısında buluyor. İçeride tutsak kalmış Arthur'a ulaşmak için Sfenks'in bilmecesine doğru cevabı vermesi gerek. Acaba Marcy en büyük korkularını yenip babasını kurtarabilecek mi?
“Macerayı, mitolojik karakterleri ve kolay okunan kitapları seven çocuklar için tam bir ziyafet.”
–Booktrust
KIRKUS YILIN EN İYİ RESİMLİ KİTABI SEÇKİSİNDE
Okul Yılları
265.00₺
26 DİLE ÇEVRİLEN ANNE BABA SİHRİ SERİSİNDEN
Çocuğunuz dünyayı keşfetmeye başladığında bazı sınırları nasıl öğreteceksiniz? Peki yolunu kendi bulmak istediğinde ona nasıl rehberlik edeceksiniz?
İlkokula başlamaları ile birlikte çocuklar, iniş çıkışlar ve belirsizliklerle dolu, önemli bir gelişim dönemine girerler. İlk kez daha büyük bir toplulukta yerlerini bulmaya, “ben” olmanın ne demek olduğunu anlamaya çalışırlar. Dışlanma, itibar kaybetme korkusu büyüktür; çocuklar matematik ödevleri, kırılgan arkadaşlıklar ve başka endişelerle dolu bir hayatta sosyal acemilerdir. Bu süreçte size düşen, fırtınaları birlikte atlatmak için yanlarında olmak ve çocuğunuzun bu dünyanın bir parçası olması için güvenli ortamı yaratıp yolu hazırlamaktır.
Ünlü psikolog ve aile terapisti Hedvig Montgomery, 26 dilde yayımlanan Anne Baba Sihri serisinin dördüncü kitabı Okul Yılları’nda, anne babalara ilköğretim çağı çocuklarının ihtiyaçlarını anlamaları için hem profesyonel hem de ailevi deneyimlerini açıkyüreklilikle paylaşarak yol gösteriyor. Duygusal dalgalanmalar, aile ve arkadaşlık ilişkileri, zorbalık ve okul sorumluluklarını yerine getirmedeki güçlükler gibi çocukların bu döneminin önemli sorunlarını başarıyla yönetebilmeleri ve kalbinin sesini dinleyen çocuklar yetiştirebilmeleri için rehberlik ediyor.
İmparator Tanrıyken
250.00₺
“Müstesna… Otsuka’nın sesi asla tökezlemiyor; zaruretin dehşetini de, tesadüfi güzelliği de aynı ustalıkla yansıtıyor.” –COLSON WHITEHEAD
Kapıya asılan bir duyuru.
Beş dakikada toplanan bir hayat.
Geride bırakılan bir ev, bir köpek, bir komşu.
Savaş, yalnızca cephede yaşanmıyordu. 1942’de güneşli bir Şubat sabahı, Amerika’nın Batı Yakası’ndaki Japon asıllı Amerikalılar için her şey değişti: Kendi ülkelerinde birer “düşman” ilan edildiler. Ellerine tutuşturulan tren biletleriyle Utah çölünde, adı bile duyulmamış bir toplama kampına gönderildiler. İsimleri silinmiş, kimlikleri askıya alınmıştı. Artık onlar için sadece kampın ince duvarları arasında yankılanan sessizlik, tel örgüler, uykusuz geceler, bitmek bilmeyen bekleyiş vardı.
Tavan Arasındaki Buda ve Yüzücüler’in ödüllü yazarı Julie Otsuka, bu sarsıcı romanında, savaşın gölgesinde parçalanan bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Bir annenin gururu, bir çocuğun anlam veremediği yabancılaşma, bir kızın içinde büyüyen öfke… Bu yalnızca kayıpların değil, sessizliğin içindeki haykırışın ve görünmez olanların da hikâyesi.
En Güzel Öykünü Yaz
230.00₺
Evet, yapabilirsin!
İşte en iyi öykünü yazmak için ihtiyacın olan HER ŞEY!
Öykünün konusunu seç: Beklediğin ilham bir türlü gelmiyor mu? Rüyalarından kopya çekmeye ne dersin?
Etkileyici karakterler yarat: En kötüler bile her zaman kötü olmayabilir. Hatır sormak için her gün babaannesini arayan zalim bir çete lideri kulağa nasıl geliyor?
Büyüleyici kelimeler kullan: Hatta dilersen kendi kelimelerini yarat.
Ve okuru sersemletecek bir sonla noktayı koy: Harika öyküler harika sonlara ihtiyaç duyar.
Yaratıcılığını parlatacak öneriler, ilham verici fikirler, yazarken kesinlikle uzak durman gereken tuzaklar. Hemen şimdi kalemi eline alıp yazmaya başlaman için gereken her şey bu harika alet çantasında.
İngiltere’de Oxford tarafından basılan ve sadece çocukların değil yetişkinlerin de büyük beğenisini toplayan En Güzel Öykünü Yaz, yakın zamanda pek çok
Maymun Kadar Aklım Olsa: Zeka Testleri: İnsan Hayvana Karşı
257.00₺
“Hararetle tavsiyemdir! Çok eğlenceli ve zihin açıcı.”
—Alex Boese, Kafası Güzel Filler’in yazarı
BÜYÜK İLGİ GÖREN PSY-Q’NUN YAZARINDAN!
Toplanın!
Profesör Ben Ambridge’in Psikoloji Sirki şehre geldi!
Akıllı kapuçinler! Psişik köpekler! Solak filler! Dilbilimci yunuslar! Duygusal amipler!
Ve evrimin daha nice olağanüstü örneği!
Psikologlar, zooloji biliminin sınırlarını zorlayarak köpekler için kişilik testleri ve güvercinler için mantık bulmacaları hazırlıyorlar; balıklara uzamsal mantık yürütme problemleri veriyor, papağanlardan ritim tutmalarını istiyorlar. Ben Ambridge bundan bir adım ileri gidiyor.
Maymun Kadar Aklım Olsa, onlarca interaktif bulmaca, test, oyun ve soru üzerinden doğanın harikalarına karşı kendinizi sınama fırsatı sunuyor!
Hayvanlar âlemindeki yerinize dair yargılarınızı gözden geçirmeye –ve bunu yaparken fazlasıyla eğlenmeye– hazır mısınız?
En Güzel Ülke
245.00₺
Dedim ki: “Şimdi hayvanlar lazım.” Kağıttan kuşlar, yünden tavşanlar, keçeden kedi ve köpekler yaptım. Tüylü ayılar, çizgili leoparlar, ateş kusan pullu ejderhalar yaptım. Sonra dedim ki: “İnsanlar lazım.” Yüzler, eller, dudaklar, dişler ve diller yaptım. Onları giydirdim, peruk taktım, akciğerlerine hava üfledim. İnsanlara baktım, hayvanlara baktım ve toprağa baktım. Güzel olduklarını gördüm.
Desmond Elliot En İyi İlk Kitap Ödülü
“Yılın Kitabı”
Guardian
Hiç görmediği annesinden kalma eşyalarla dolu bir evde, dindar babasıyla yaşayan küçük Judith, dünyaya bambaşka gözlerle bakmakta, başkalarının önemsiz bulduğu şeylerde olasılıklar görmektedir. Okulda zorbalığa maruz kalan küçük kız, teselliyi kendine ait güzel bir yer yaratmakta bulur. Aynadan deniz, keçeden tarlalar, çaputtan dağlar, tel parçalarından insanlar, hayvanlar yapar... Ve bu minyatür dünyaya En Güzel Ülke adını verir. “Belki,” der, “ülkemde kar yağdırırsam dışarıda da yağar, pazartesi okula gitmek zorunda kalmam.” Öyle de olur. En Güzel Ülke’de başlayan kar, kasabaya çöker. Her eylemin sonuçları varken, mucizelerin olmaz mı?
“Bu roman kendi içinde küçük bir mucize.”
Daily Mail
Makine Olmak
279.00₺
5 üzerinden 4.00 oy aldı
2018 WELLCOME KİTAP ÖDÜLÜ
2017 KRALİYET AKADEMESİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
2017 BAILLIE-GIFFORD KURGUDIŞI KİTAP ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
Bu kitap size Jules Verne’in fantastik yolculuklarını anımsatabilir ya da engin bir hayal gücünün ürünü gibi gelebilir. Sorun şu ki, değil. Phoenix Havaalanı’nın yakınındaki kriyonik muhafaza deposunda metal silindirlerin içinde, sonsuzluğa uyanmayı bekleyen ilk insan bedenleri bulunuyor. Ünlü mucit Ray Kurzweil sonsuzluğu yakalama umuduyla günde 100 adet hap yutuyor. Sayıları giderek büyüyen bir kalabalık, insanın ölümü yeneceğine inanıyor.
İnsanın biyolojik sınırlarını esnetme uğraşındaki transhümanizm hareketi altın çağını yaşıyor. Elon Musk’ın yapay zekâyı beynimize eklemleme, Google’ın yaşlanma sorunumuzu çözme hedefiyle biyoteknoloji yatırımları yaptığı bir dünyada ölümsüzlüğe oynamak artık eskisi kadar marjinal görülmüyor. Gazeteci Mark O’Connell, MAKİNE OLMAK’ta hareketin içine doğru büyüleyici –ve ürkütücü– bir keşfe çıkıyor. Laboratuvarlarına giriyor, siborga dönüşmek için ciltlerinin altına çipler yerleştiren bir biyo-hacker topluluğuyla bodrumlarında tanışıyor; buralarda insanı afallatan yeni teknolojik olasılıklar ve bunların yarattığı ahlaki ikilemlerle yüzleşiyor. Makine Olmak, insanın mümkün geleceğini –ve mümkünün sınırlarını– görebilmek için ufuk açıcı bir kitap.
HAYAT İMKÂNSIZ
279.00₺
GECE YARISI KÜTÜPHANESİ’NİN YAZARINDAN
Bazen bize sihir gibi görünen şey, yaşamın henüz anlayamadığımız bir parçasıdır…
Grace Winters hayata küsmüş emekli bir matematik öğretmeni. Günlerini televizyon izleyip kitap okuyarak, beyninin körelmemesi için bulmaca çözerek geçiriyor. Bir zamanlar üstüne titrediği bahçesine bile ilgisini kaybetmiş. Yalnız, yapayalnız hissediyor.
Yıllardır görmediği ve haber almayı beklemediği bir arkadaşının ona bir Akdeniz adasındaki köhne evini miras bıraktığını öğrenince, Grace bir planı ya da cebinde bir ada rehberi olmadan, aklında sorular ve tek yön uçak biletiyle, kendini İbiza’da buluyor.
"Neden ben? Neden bu ev?" Arkadaşının hayatına −ve ölümüne− dair cevaplar İbiza’nın engebeli tepeleri ile altın kumsalları arasında gizli. Parça parça bulabildikleri ise en uçuk hayal gücünün sınırlarını zorlayacak kadar tuhaf. Ve imkânsız gibi duran bütünü görebilmek için Grace, önce kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda.
Dünya çapında bir yayıncılık hadisesine dönüşen Gece Yarısı Kütüphanesi’nin yazarından umudun ve yeni başlangıçların dönüştürücü gücüne dair enfes bir roman.
"İnsan olmanın en güzel yanlarına nüktedan ve şefkatli bir aşk mektubu." –Benedict Cumberbatch
"Haig’in fantastik bir dünyanın kapılarını araladığı akıl dolu ve dokunaklı romanı, hem bir gizem hem bir aşk hikâyesi. Hayatı tüm zenginliğiyle takdir etmenin mümkün olduğunu gösteriyor." –Guardian
Nöromandiya: Beynin Gizemlerine Çizgilerle Yolculuk
392.00₺
“Sosyal bir tür” olmak ne demek? Gruplar oluşturduğumuzda beynimizde ne değişiyor? Kendimize benzeyen insanlarla mı yoksa farklı olanlarla mı bir arada olmalıyız?
Birlikten gerçekten kuvvet doğuyor mu? Yoksa nerede çokluk, orada..?
Yaklaşık elli yıllık kariyerleri boyunca beyin hastalıkları üzerine önemli çalışmalara imza atan profesör çift Uta ve Chris Frith, Nöromandiya'da, "Beyin neyi bildiğini nereden bilir?" gibi temel bir sorudan başlayarak bizleri insan beyninin mucizeleri ve gizemleri arasında keyifli, çizgi roman tadında bir yolculuğa çıkarıyor.
İkili, nörobilimin doğuşundan otizm ve şizofreni üzerine bizzat gerçekleştirdikleri çığır açıcı araştırmalara, oradan da çeşitlilik, önyargı, güven ve empati gibi sosyal bilişin yeni sınırlarına uzanarak beynimizin işleyişi (ve diğer beyinlerle nasıl işbirliği yaptığı) hakkında sürükleyici ve fazlasıyla eğlenceli bir rehber sunuyor.
“Büyüleyici ve bağımlılık yaratacak kadar kolay anlaşılır bir rehber.” —Steve Pinker, Zihin Nasıl Çalışır kitabının yazarı
“İşbirliğinin önemini vurgulayan aydınlatıcı, ilham verici bir bilimsel yolculuk. Aynı zamanda merak, mizah ve alçakgönüllülüğün hoş bir karışımı.” —Kirkus
“Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Dünyanın önde gelen iki bilişsel nörobilimcisinin kariyerlerinin –ve ilişkilerinin– ilgi çekici bir hikayesi. Beynin nasıl çalıştığına dair esprili, erişilebilir bir giriş. Çizimleri de harika!” —Paul Bloom, Empati ve Hazzın Bilimi kitaplarının yazarı
Bir Nadir Kitapçının Talihsiz Serüvenleri
240.00₺
Tuhaf mı tuhaf müdavimleri, şüpheli dolapları, hiçbir kilide uymayan anahtarları, zehirli kitapları, kitap bile olmayan birtakım nesneleri ve tüm bu keşmekeşin ortasındaki fazlasıyla eksantrik çırağıyla dünyanın en eski kitabevlerinden birine, Sotheran’s’a hoş geldiniz!
Oliver Darkshire, birkaç yıl önce Sotheran’s’ın (kuruluş: 1761, Londra) kapısından içeri adımını attığında bunun sadece kısa bir iş görüşmesi olacağını sanıyordu. Ne var ki eski kitap kokusunun ve yöneticilerce onaylı öğle uykularının cazibesine kapılarak kısa sürede kendini, birinci baskı yığınlarını devirmeden taşımaya, doksanlık dul koleksiyonerlere yol göstermeye ve dükkânın hayaletini (tramvay kazasında ölen Bay Sotheran’ı) kızdırmamaya çalışırken buldu.
Oliver zamanla bu acayip evrene vuruldu. Dükkân yalnızca görkemli geçmişiyle ya da şimdiye dek basılmış en uğursuz kitabı barındırmasıyla değil, kendine özgü kaotik düzeni ve “tek bir bakışıyla bilgisayarı yakan” antika çalışanlarıyla da benzersizdi.
Bir Nadir Kitapçının Talihsiz Serüvenleri, hem dünyanın en eski kitapçılarından birinde geçen tuhaf ve eğlenceli bir anlatı hem de nadir kitapçılığın karmaşık ve tarifsiz güzelliğine yazılmış içten bir aşk mektubu.
“Baştan sona büyülüyor.” –Tom Holland
“Tuhaf derecede komik ve komik derecede tuhaf.” –William Gibson
Eş
245.00₺
YILIN EN İYİ ROMANI SEÇKİLERİNDE
Vogue – New Yorker – Boston Globe – New York Times
“Tasviri imkânsız... Etrafınızdaki duvarları yerle bir edecek.” -Flavorwire
Başlangıçta yeterince genç, yeterince sersemdirler; kendilerinden ve birbirlerine olan aşklarından emin. Belirsizlikler bile heyecan vericidir. Evlenirler, çocukları olur ve aile hayatının olağan afetleri onları da bulur – kolik bir bebek, sendeleyen ilişki, pili bitmiş tutku.
Yeterince yok sayıp duvara toslayınca kadın –ki artık kendinden eş diye bahsetmektedir– geçmişe döner ve Kafka’nın, Stoacıların, hatta talihsiz Rus kozmonotların rehberliğinde onları bu noktaya getiren adımların izini sürmeye başlar. Ta ki neleri tamamen kaybettiklerini ve ellerinde ne kaldığını bulana dek.
Jenny Offill’in pek çok dile çevrilen ve eleştirmenler tarafından yılın en iyileri arasında gösterilen romanı EŞ kırık dökük bir aşk hikâyesi. Bir oturuşta bitirebileceğiniz ama yankısı zihninizde asılı kalacak güçte bir roman.