“Mutfak Sırları” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
DÜNYADAN GERİYE KALAN
158.00₺
“Devrim bir hayaldir” derler.
Fakat bugün tamı tamına bir ihtiyaç oldu.
Süreyya Su, Dünyadan Geriye Kalan’da, devrimi hayal etmenin, dünyayı değiştirmek için inatla mücadele etmenin ve sebatla çalışmanın gerekliliği üzerine bizi bir kez daha düşünmeye çağırıyor.
Çalışma bir anlamda, devrimi hayal etmek için okuru meditasyona çağırıyor.
Kitap, öncelikle başka bir dünyayı hayal edebilmek için başka türlü düşünebilmenin gerekli olduğundan hareket ederek kuramsal bir çerçeve çizen yazıları bir araya geliyor.
Yazar burada bir anlamda, dünyayı yorumlamak/anlamak ve değiştirmek için gerekli olabilecek alet edevatı kutuya koyuyor.
Sonra bu alet edevatla bazı olay ve olguları yorumlamaya ve anlamaya girişiyor.
Yazara göre, dünyayı değiştirmek için önce çözümlemek ve yorumlamak gerekir ve böylece dünyada meydana gelen bazı olayları teorik bakışla çözümlüyor ve yorumluyor.
Su, çalışmasının devamında da, dünyadan geriye kalanlara; yani krizlere, şiddete, adaletsizliğe, güvencesizliğe, umutsuzluğa, utanmazlığa, çer-çöpe, kötülüğe, ölüme eleştirel teorik bir perspektifle bakıyor.
Dünyadan Geriye Kalan, büyüyen çölleşmeye karşı dünyayı değiştirme ve başka bir dünya kurma iradesini, başka dünyaları hayal etme ve tasarlamayı, başka dünyaların olanakları üzerine düşünmeyi koyuyor.
Middlesex
350.00₺
*2003 PULITZER EDEBİYAT ÖDÜLÜ
*21. YÜZYILIN EN İYİ 12 ROMANI SEÇKİSİNDE
BBC’nin 2015 yılında dünyanın önde gelen kitap eleştirmenleri arasında yaptığı anketin sonucu
*ÖLMEDEN ÖNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 KİTAPTAN BİRİ
Ben iki kez doğdum: İlkinde 1960 yılının Ocak ayında, Detroit için inanılmaz derecede dumansız bir günde kız olarak ve daha sonra tekrar 1974 yılının Ağustos ayında Petoskey’de bir acil kliniğinde, ama bu defa ergenlik çağında bir delikanlı olarak.
Bu cümleyle başlıyor, içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük romanların biri olarak gösterilen Middlesex. Kuşaklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kızın, Calliope Stephanides'in bedeninde çiçeklenen bozuk bir genin hikayesi bu. Genin yolculuğunun sonlandığı yerde, Calliope’nin kendi yolculuğu başlıyor, karşısında ise o yaman soru: Bizi biz yapan şey nedir; genlerimiz mi, seçimlerimiz mi? Ve böylece dinlemeye başlıyoruz Stephanides ailesinin Osmanlı Bursası’ndan Henry Ford’un Detroit’ine uzanan, çağın tüm gelgitlerinden nasibini almış seksen yıllık büyüleyici öyküsünü. Koza Han, İzmir yangını, hayalleri taşıyan dökük gemiler, fabrika dumanları altında kıpırdanan Detroit, içki yasağı, ayaklanmalar, onca hayal kırıklığına rağmen tükenmeyen olasılıklar… Sonunda birleşip Calliope Stephanides’i oluşturacak tüm parçalar.
Eugenides dokuz yılda yazdığı Middlesex’te üç kuşak ve iki kıtaya yayılmış bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara alaycı bir dille karşı çıkarak, inanılmaz bir akıcılıkla anlatıyor. Bugüne kadar 35 dilde yayımlanan ve üç milyonun üstünde okura ulaşan Middlesex, bir modern zamanlar destanı. Ve tüm destanlar gibi, kahramanlarının hikayesinden çok daha fazlasını söylüyor bize.
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.
EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
304.00₺
Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.
Vücut Saati – Uykunuzu ve Yaşamınızı Değiştirecek Yeni Sirkadiyen Ritimler Bilimi
270.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
DEVRİMSEL BİR DÖNÜŞÜME HAZIR OLUN. —THE TIMES
Günbatımından sonra yediklerimiz kilomuzu neden etkiler?
Şafak vakti yapılan yürüyüş nasıl daha iyi bir gece uykusu sağlar?
Herkesin günde sekiz saat uykuya ihtiyacı var mı?
Bir ilacı doğru saatte almak neden önemli?
Günlük programlarımıza daha fazla iş, boş zamanlarımıza daha fazla faaliyet sıkıştırıyor, yer açmak için geceden ve uykudan gıdım gıdım çalıyoruz. Bize uyumak, yemek ve düşünmek için en doğru zamanı öğütleyen 24 saatlik biyolojik saatimizle inatlaşma halindeyiz. Yeni sirkadiyen ritimler bilimi bu inatlaşmayla riske attığımız tek şeyin uykumuz olmadığını söylüyor: Biyolojik saati yok saymak bizi enfeksiyonlara, kansere, obeziteye, Tip 2 diyabete, kalp hastalıklarına ve ruhsal bozukluklara karşı da savunmasız bırakıyor; dahası gündelik hayatta başarı ya da başarısızlığa olan mesafemiz çoğu kez faaliyetlerimizi bu 24 saatlik döngülerin yanında mı yoksa karşısında mı yürüttüğümüze bağlı olarak belirleniyor.
İngiliz nörobilimci Russell Foster, tüm yaşamını üstüne adadığı biyolojik saat araştırmalarından süzdüklerini, bu konudaki –biri Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülmüş– devrimsel çalışmalarla birleştirerek bizleri vücut saatimizin “tik-tak”larını duymamızı sağlayacak büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Fiziksel ve zihinsel sağlığımızı iyileştirmeyi amaçlayan fayda odaklı sorular eşliğinde günün her bir saatinin yaşamımıza nasıl farklı ve olağanüstü etkileri olduğunu gösteriyor.
“Vücut saatimizin sağlığımızı, mutluluğumuzu ve yaşam süremizi bu kadar etkilediğini kim bilebilirdi? Çok şey öğrendim.”
—JAMES NESTOR, Nefes kitabının yazarı
“Vücut Saati’nin meselesi öylesine evrensel ki kim olursanız olun, sayfalarından işinize yarayacak bir bilgi edinmemeniz mümkün değil.”
—NEW SCIENTIST
“İnsan varoluşuna dair sorulmuş en ilgi çekici soruların cevaplarını arayan üst düzey bir rehber.”
—BILL BRYSON, Beden kitabının yazarı
Maymun Yılı
264.00₺
National Book Award sahibi Çoluk Çocuk ve M Treni’nin yazarından, düşler ile gerçekleri unutulmaz bir yılın panoramasında iç içe geçiren, insanın içine işleyen bir kitap.
Patti Smith, San Francisco’nun efsanevi konser salonu Fillmore’daki yeni yıl konserlerinin ardından, kendini Santa Cruz sahilinde aylaklık yaparken bulur. Tek başına dolaşacağı bir yılın eşiğindedir. Bir sebep ya da süreyle kısıtlanmadan, kendi harikalar diyarına götürür bizi. Bir plandan çok polaroid kamerası ve tabelalar vardır burada. Şubat ayında, gerçeküstü bir ay yılının başlamasıyla, beklenmedik değişiklikler olacak, ortalık karışacak ve keder kaçınılmaz hale gelecektir. Bir yabancının dediği gibi, “Her şey mümkün. Ne de olsa bu yıl Maymun Yılı.” Sürekli keşfeden, düşünen, yazan, müzmin meraklı Smith için maymun yılı, yaşamın girdabındaki değişimlerle –verilen kayıplar, ilerleyen yaş ve Amerika’nın dramatik siyasi iklimi– bir dönüm noktası olacaktır.
Smith’in kendine has polaroidleriyle süslenen, sürükleyici, zarif ve çoğu zaman da nüktedan bir kitap Maymun Yılı; içinde yaşadığımız çalkantılı günler için adeta bir mihenk taşı.
“Hayaller, sevgi ve kırık dökük gerçeklerin tamiri üzerine senfonik bir keşif.”
MARIA POPOVA, BRAIN PICKINGS
“Sihirli.”
GUARDIAN
“Muhteşem.”
NEW YORK TIMES
Dahiler Sınıfı – Maradona
200.00₺
Buenos Aires'in yoksul mahallelerindeki tozlu sokaklar top peşinde koşturan yetenekli çocuklarla dolu. Ama içlerinden biri var ki, dünya futbol tarihine damga vuracak. Gelmiş geçmiş en iyi futbolcu sorulduğunda, çoğu insan onun adını anacak: Diego Armando Maradona.
Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi Maradona - Altın Çocuk ile devam ediyor.
Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:
Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.
Ne Çok Bacak! - Aşırı Eğlenceli Sayma ve Toplama Kitabı
205.00₺
Bir odada tek başımaysam, toplam kaç bacak vardır sence?
Peki, toplam kaç bacak olur bir kutup ayısı çat kapı çaya gelse?
Bir kanguru, sırtında bir kurbağa ile hoplaya zıplaya odaya girse...
Kaç bacak oldu toplam, hadi söyle.
İngiltere’nin en iyi on çocuk kitabı yazarı arasında gösterilen, çok sevilen Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı'nın muzip yaratıcısı Kes Gray’den kahkaha garantili bir sayma ve toplama kitabı!
DİKKAT: GÜLERKEN SAYMAYI UNUTMA!
Maymun Kadar Aklım Olsa: Zeka Testleri: İnsan Hayvana Karşı
257.00₺
“Hararetle tavsiyemdir! Çok eğlenceli ve zihin açıcı.”
—Alex Boese, Kafası Güzel Filler’in yazarı
BÜYÜK İLGİ GÖREN PSY-Q’NUN YAZARINDAN!
Toplanın!
Profesör Ben Ambridge’in Psikoloji Sirki şehre geldi!
Akıllı kapuçinler! Psişik köpekler! Solak filler! Dilbilimci yunuslar! Duygusal amipler!
Ve evrimin daha nice olağanüstü örneği!
Psikologlar, zooloji biliminin sınırlarını zorlayarak köpekler için kişilik testleri ve güvercinler için mantık bulmacaları hazırlıyorlar; balıklara uzamsal mantık yürütme problemleri veriyor, papağanlardan ritim tutmalarını istiyorlar. Ben Ambridge bundan bir adım ileri gidiyor.
Maymun Kadar Aklım Olsa, onlarca interaktif bulmaca, test, oyun ve soru üzerinden doğanın harikalarına karşı kendinizi sınama fırsatı sunuyor!
Hayvanlar âlemindeki yerinize dair yargılarınızı gözden geçirmeye –ve bunu yaparken fazlasıyla eğlenmeye– hazır mısınız?