İlginizi çekebilir…
Normalliğin Deliliği – Hastalık Olarak Gerçekçilik: İnsandaki Yıkıcılık Üzerine Bir Kuram
Psikanalist yazar Arno Gruen Normalliğin Deliliği’nde toplumun, Sigmund Freud’un insanın doğuştan yıkım ve şiddete eğilimli olduğu iddiasına dair yaygın inancını alt üst ediyor. Kitap, kötülüğün kökeninde öznefretin ve çocuklukta başlayan kendine ihanetin yattığını iddia ediyor. Güçlülerin “sevgisi ve onayı” için bağımsızlığımızdan vazgeçtiğimizde, derin bir korkudan doğan sahte bir benlik yaratıyoruz ve modern toplumun “gerçekçilik” olarak benimsediği bu çılgınlığı çoğunlukla fark etmiyoruz. Gruen bu tehlikeli uyum ve gizli isyan döngüsünü çarpıcı vaka çalışmaları, Nazizm’den Reaganizm’e uzanan sosyolojik örnekler ve edebi eserler üzerinden gözler önüne seriyor.
Peki, bu döngüden nasıl kurtulabiliriz? Gruen’e göre çözüm isyanda değil gerçek bir kişisel bağımsızlık geliştirmekte yatıyor. Bağımsızlık kolay elde edilmese de yokluğunun hem bireyler hem de toplum için yıkıcı sonuçlar doğurduğunu vurguluyor.
Dr. Gruen şefkat ve kararlılıkla, normallik olarak kabul edilen çılgınlığı gözler önüne seriyor... Bu kitap, liderler ve takipçiler, uyumlular ve isyankârlar ve daha şefkatli bir dünya arayan herkes için.
Dr. Montague Ullman
Edebiyat Fabrikası ve Seçme Yazılar
“İnsanın içine yerleşen ve orada ölen hisler vardır. İnsanın zayıflığının bir emaresidir bu. Sebebi itibarıyla küçük ama insanda yanıp, tükenip, dağılıp, kendine bir yer edinemeyip de hayatın ateşiyle savrulup giden, görünmez olduklarından insanın içinde nasıl barındıkları kestirilemeyen hisler vardır. Şöyle olur: İnsan çalışır, başka da bir şey yapmaz. Yüzlerce insan geçip gitti, onlarla birlikte çalışan insan görüntüsünün yarattığı izlenim de içlerinde parlayıp söndü. Sonra bir kişi daha gelip geçerken bu olağan durumda başka bir şey gördü. Gördükleri içinde sönmeyen, o küçücük şey koskocaman oldu, ona ıstırap verip dışarıya çıkmak için kıvrandırıp durdu. İşte o kişi hislerini kâğıda döktü, böylelikle rahatladı.”
Andrey Platonov'un yetkin kalemi yalnızca kurmaca eserlerde değil, denemeleri ve eleştiri yazılarında da hayat buluyor. Edebiyat Fabrikası’nda Platonov'un bu kurmacadışı metinleri, edebiyatın ve sanatın toplumsal dönüşümlerle nasıl etkilendiğini, yazarların bu değişimlere nasıl yanıt verdiğini ve edebiyatın insanların ve dönemin ruhunu nasıl şekillendirdiğini tartışıyor. Bu kitap, yazarın felsefi, siyasi ve edebi görüşlerini, toplumsal meselelere bakış açısını ve sanat anlayışını keşfetmek isteyen okurlara tatminkâr bir okuma sunuyor.
On İki Yıllık Esaret
Solomon Northup, ihanete uğrayıp köle olarak satılana kadar New York’ta özgür bir adamdır. Karısından ve çocuklarından koparılan Solomon, özgürlüğüne kavuşup onlara dönmeyi hayal etmektedir. Ancak sevdikleriyle iletişim kurmanın ya da özgür bir adam olduğunu kanıtlamanın hiçbir yolu olmayan Solomon, zincirlerinden kurtulabilecek midir?
Demir John: Erkekler Üzerine Bir Kitap
Şair ve çevirmen Robert Bly, bu derinlikli kitabında erkek olmanın ne olduğuna dair yeni bir ufuk sunar. Bly’ın fikirleri, erkeklerle yürüttüğü çalışmalara ve kendi hayatından izlenimlere dayanır.
Eski hikâye ve efsanelerden zengin anlamlar çıkaran Bly, “Demir John” adlı bir Grimm masalını işler; bu masalda anlatıcı ya da “Vahşi Adam”, genç bir adama erkeklik gelişiminin sekiz aşamasında rehberlik eder, böylece bize çoktan unutulmuş arketipleri ve güçlü erkeklik imgelerini hatırlatır.
62 hafta boyunca New York Times Çok Satanlar listesinde kalan Demir John, mitin yüceliğiyle pratik yaşamı bir araya getirdiği ve buna bir de kendi tarihimizden acı dolu dersler eklediği için önümüzdeki dönemde de hem erkeklere hem kadınlara rehberlik edip ilham verecek kült bir eser.
Postmodern Siyaset Pazarlaması
Kökleri iki yüz yıllık Osmanlı-Türk modernleşme sürecinin başlangıcına dayanan ve siyaset geleneğinde bulunan devamlılık ve kopukluk, günümüzde yeni renkler, biçimler ve tarzlarla ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz tarihsel dönemin tüm etkileri ülkemizde de kendini her alanda hissettiriyor. Postmodern siyaset ve pazarlamayı geniş bir yelpaze içinde ele alıp yorumlama ve anlamlandırma ihtiyacı duyuluyor.
Çelişkiler, iniş ve çıkışlar, zıtlıklar, akışkanlıklar, belirsizlik ve bilinmezlikler taşıyan yeni tarz siyaset pazarlamasının günümüzdeki görünümü nedir? Bugün çok daha bulanık ve puslu günlerin yaşandığı, eski gerçeklerin dağıldığı, tüm yaşananların hayal mi, gerçek mi yoksa her ikisi de mi olduğunun yanıtının verilemediği bir ortamda, bu manzaradan çıkarılabilecek siyaset ve pazarlama uygulamaları şüphesiz ki kendini gösteriyor. Postmodern perspektiften bakınca, siyaset alanının ve pazarlamanın bir arada nasıl göründüğü ve bunların ne tür bir yol haritası çıkaracağı sorularına verilecek cevaplar, siyasetçiler dahil olmak üzere tüm paydaşlar ve seçmenler için önem kazanıyor.
Önümüzdeki seçimde, hem siyaset hem de siyaset pazarlaması açısından ne gibi oluşumlar ve değişimler etki alanı yaratacak? Hangi ayaklara yaslanarak siyasal pazarlama süreci yönetilecek? Postmodern Siyaset Pazarlaması, bahsi geçen konular ve sorular özelinde eleştirel tartışmaya bir zemin hazırlayarak, okuyucuyu siyaset ve pazarlama ekseninde yeni kavrayışlar ve uygulamalarla tanıştırıyor.
Bir Kadının Portresi
Isabel Archer, Avrupa’yı dolaşmak için Amerika’daki evinden ayrılmıştır. Son derece bağımsız olan Isabel macera bulmayı beklemektedir ama aşkı bulmayı kesinlikle beklememektedir. İtalya’da Gilbert Osmond’la tanışması her şeyi değiştirir.
Ama bu çekici adamda göründüğünden daha fazlası var mıdır? Ve Isabel’in bulduğu hayat gerçekten istediği hayat mıdır?
Yürümenin 52 Yolu
… Bu kitap, yürümeye yazdığım aşk mektubumdur. Umarım sizi oturduğunuz yerden kalkıp yola koyulmak, sık sık yürümek ve çoğu zaman açık havada yaşanan bir hayatın büyük ayrıcalığının tadını çıkarmak için harekete geçirir…
Nasıl yürüneceğini bildiğimizi düşünürüz. Ne de olsa yürümek, kazandığımız ilk becerilerden biridir. Ancak çoğumuz bu konuda rutinlere takılıp kalırız; hep aynı yerde, aynı şekilde, aynı süre boyunca ve aynı insanlarla yürürüz.
Bilimsel çalışmalarla ve anekdotlarla donatılan, bir yürüyüş rutininin nasıl oluşturulacağına dair ipuçlarıyla desteklenenen Yürümenin 52 Yolu sizi yeni yerlerde, yeni yürüyüş arkadaşlarıyla, gündüz ya da gece fark etmeksizin yeni zaman aralıklarında yürümeye, yürürken yeni beceriler edinmeye teşvik edecek ve her adımınızda hayattan daha fazlasını elde edebileceğiniz gerçeğini gözler önüne serecek bir rehber niteliğinde.
“Yürümenin faydalarını anlatan bu kitap, yıl boyunca dışarı çıkmanız ve hareket etmeniz konusunda sizi motive edecek.” –Booklist
“Streets, dışarı çıkıp hareket etmenin ‘içinde yaşadığımız karmaşık dünyayı takdir etmemize’ yardımcı olabileceğine dair kayda değer örnekler sunuyor. Yola koyulmaya hazır okurlar bu kitaptan ilham alacaklar.” –Publishers Weekly
Veri Biliminde Ustalaşmak
Veri bilimi özellikle son on yıldır dünyamızın çalışma şeklini önemli ölçüde değiştirdi. Eğlenceden siyasete, teknolojiden reklamcılığa, bilimden iş dünyasına veriyi anlamak ve kullanmak artık en çok arzu edilen becerilerden biri haline geldi.
Günümüzün en popüler ve en yüksek puan alan çevrimiçi veri bilimi kurslarının sahibi, uzman yazar ve eğitmen Kirill Eremenko tarafından yazılan Veri Biliminde Ustalaşmak gelecek vadeden bu alanda size mükemmel bir rehberlik sunuyor.
Veri Biliminde Ustalaşmak ile verinin nasıl toplanacağını, analiz edileceğini, sunulup uygulanacağını öğrenecek ve veri hakkındaki temel konularda uzmanlaşabileceksiniz. Tüm bunların yanı sıra Amazon, Apple, Netflix, Linkedln, Boston Consulting Group, Ubisoft’un da aralarında bulunduğu çeşitli kuruluşlara ilişkin vaka incelemeleri sayesinde başarılı veri tekniklerinin neler olduğunu keşfedecek ve ufkunuz genişlerken yöneticilerinizi etkileyebilecek, kendi işinizi kurabilecek ya da iş yapma şeklinizi en doğru biçimde değiştirebileceksiniz.
“Veri bilimini öğrenmek isteyenler için gördüğüm en kapsamlı kitap.” –Ben Taylor
“Alanında uzman bir isimden tavsiyelerle dolu eşsiz bir kaynak.” –Michael Segala
“Veri Biliminde Ustalaşmak yalnızca çevrenizde olup bitenlerle ilgili değil aynı zamanda kendinizle ilgili de düşünmenize yardımcı olacak.” –Damian Mingle
Gecenin İçinden
Uluslararası çok satan listelerine giren, Türkiye’de de çok satan Karanlık Göl kitabının yazarından, etkileyici kurgusu ve güçlü karakterleriyle bağımlılık yaratacak yeni bir roman: Gecenin İçinden.
Kıdemli ve zeki dedektif Gemma Woodstock, Melbourne’deki en büyük cinayet vakaları üzerinde çalışan bir polis memurudur. Cinayete kurban giden evsiz bir adam vakasını üstlenen Gemma, öldürülen kişi ve onun yalnızlığıyla kendi yalnız yaşamı arasında bir bağ kurar. Ardından geleceği parlak bir sinema yıldızı olan Sterling Wade, gişe rekorları kıracak yeni filminin çekimleri sırasında öldürülür. Gemma Woodstock ve çalışma arkadaşı Nick Fleet, aktörün hayatındaki ve ölümündeki gizemi çözebilmek için bir süreliğine de olsa karakterlerindeki farklılıkları göz ardı
ederek birlikte çalışmak zorunda kalır.
Film çekimi sırasında işlenen bir cinayette, değişik açılardan çekilen birçok kamera görüntüsü varken katili bulmak ne kadar zor olabilir? Avustralya’nın çok sevilen film yıldızını öldürmek isteyen kimdir?
Evsiz bir adam ve ünlü bir sinema yıldızı arasında hiçbir ortak nokta yokmuş gibi görünse de Gemma ve Nick, bu iki adamın ölümlerine yol açan sırları keşfetmeye çok yakındır.
İK Etkisi
Çalıştığınız şirketteki ortamı tarif edecek olsanız hangi kelimeleri ve nesneleri seçerdiniz? Dinamizmin hâkim olduğu, yeniliğin peşinde, heyecan verici, yani limon kokulu, taptaze, aydınlık ve ferah bir yer mi? Yoksa ataletin hâkim olduğu, giderek eskiyen naftalin kokulu bir yer mi? İK etkisi, bir şirkete adımınızı attığınız anda soluduğunuz havadır, organizasyonel iklimin adresidir. İnsan Kaynakları yeteneğe, organizasyona ve kültüre dair yaklaşımıyla bir şirketi benzerlerinden farklılaştırma gücüne sahiptir.
İK Etkisi işe alımdan yetenek yönetimine, kurumsal akademilerden organizasyonel gelişime uzanan pek çok konuda teori ve pratiğin harmanlandığı bir rehber sunuyor. Kitap, iş dünyasında yaşanmış örnekler ile akademik ilkeleri bir araya getirerek insan kaynakları yönetimini hem araştırma sahasına çeviriyor hem de keyifli bir sohbet tadında aktarıyor. Kapsamlı bir kaynakçaya dayanarak hazırlanmış olan çalışmada, alanla ilgili güncel kaynakların kullanılmış olması da dikkat çekiyor.
İK Etkisi yöneticiler ve insan kaynakları profesyonelleri için bir başucu kaynağı.
“Bahattin Aydın 25 yılı aşkın iş yaşamını görev yaptığı kurumların köklü tecrübesiyle harmanladığı, referans niteliğinde bir kaynak sunuyor. İnsan, kültür ve organizasyon konularına ilgisi olan herkesin istifade edebileceği bu kitap, bildiğimiz tüm ezberlerin bozulduğu bu dönemde liderler için bir yol haritası niteliğinde.” –Mehmet Tütüncü, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & CEO
Harvard’ın Ötesinde
1984’te Harvard’da Neler Öğretilmez’in yayımlanmasıyla dünya, Mark H. McCormack’in iş dünyasında fark yaratacak içgörüler sunan çığır açıcı kavramı sokak zekâsıyla tanıştı.
McCormack 2003’te öldü ama fikirleri ve felsefesi yaşamaya devam ediyor. Harvard’ın Ötesinde onu tanıyan, onunla birlikte çalışan ve ondan etkilenen insanlarla yapılan röportajlara dayanan yeni bir sokak zekâsı derlemesiyle McCormack’in dehasına saygı duruşunda bulunuyor.
İş, medya ve spor dünyasındaki pek çok kişiden oluşan bir kadro bize, insanları yönetme ve onlarla ilişkiler kurma konusundaki tavsiyelerden en iyi müzakere ipuçlarına ve bir işi nasıl büyüteceğinize kadar çeşitli konularda McCormack’in nasıl fark yarattığını ve küçük fırça darbelerinin nasıl büyük değişimler yaratabileceğini gösteriyor.
Bu kitapla, bir anlaşma çıkmaza girdiğinde sinirlerinize hâkim olmanın neden faydalı olduğunu, spor dünyasının ritüellerinin ve rutinlerinin iş hayatında da nasıl işleyebileceğini ve 3x5 not kartlarının başarıya ulaşmada nasıl katkıda bulunabileceğini öğreneceksiniz.
Harvard’ın Ötesinde hem spor pazarlama endüstrisini icat eden adamın sevgi dolu bir vasiyeti hem de orijinal Harvard’da Neler Öğretilmez kitabının değerli bir ardılı olurken, kendi iş anlayışlarını ve pratiklerini geliştirmek isteyenler için de yeni nesil sokak zekâsını ortaya koyuyor.
“Tartışmasız spor pazarlamasının kralı.”
–BBC Sport
“Spor dünyasındaki en güçlü adam.”
–Sport Illustrated
Basketbol (ve Diğer Şeyler)
Basketbol (ve Diğer Şeyler) her bir bölümde farklı bir basketbol sorusuna cevap veriyor. Ve bunlar, “Larry Bird, Magic Johnson’dan daha mı iyiydi?” gibi klişe sorular değil, aksine doğru bildiklerinizi gözden geçirmenizi sağlayacak kadar kışkırtıcı ve zihin açıcı sorular:
Michael Jordan’ın hangi versiyonu en iyi Michael Jordan’dı?
Kobe Bryant kariyeri boyunca kaç yıl gerçekten ligin en iyi oyuncusuydu?
Tüm zamanların en iyi smaççısı kim?
En önemli NBA şampiyonluğu hangisidir?
Allen Iverson mı, Dwyane Wade mi basketbol tarihi için daha önemlidir?
Shea Serrano bu sorulara, kendine özgü zekâsını ve bilgeliğini kullanarak, detaylı istatistiklerle desteklediği argümanlarla cevap veriyor. Bazen doğru bilinen yanlışları, bazen de istatistiklerin gizlediği gerçekleri ortaya çıkarıyor. Ama bunu rakamların soğuk yüzüyle değil, eğlenceli, fantezi dolu varsayımsal sorular sorarak yapıyor:
Eğer 1997’deki Karl Malone ile bir ayı bir sezonluğuna yer değişselerdi, hangisi o sezon daha başarılı olurdu?
Shaq ve Hakeem o teke tek maçı yapmış olsalardı neler yaşanırdı?
İmkânınız olsaydı kimin üstünden smaç basmak isterdiniz?
Basketbolun en güzel anlarını, hikâyelerini ve efsanelerini tartışan bu kitap, basketbolun mitolojisini eğlenerek keşfetmek isteyenlerin her zaman başucunda duracak.
“Asla fark etmediğiniz sorulara yanıt veren hem eğlenceli hem de bilgilendirici bir kitap.”
–Slam Magazine
“Eğlenceli dipnotlar ve muhteşem çizimlerle dolu.”
–Buzzfeed
“Zekice yazılmış, güzelce çizilmiş. Basketbolseverler için olmazsa olmaz bir kaynak.”
–Esquire