“Şakalar Kraliçesi” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
Sepet toplamları
| Ara Toplam | 1,574.00₺ |
|---|---|
| The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
| Toplam | 1,679.00₺ (17.50₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Tekerlekli Yalan
260.00₺
TEKERLEKLİ YALAN
JULIET MACUR
Juliet Macur korkunç detaylar veriyor. Kan torbaları. Şırıngalar. Davalar. Bu nasıl bir çılgınlık!
–Evening Standard.
İmparatorluğu çökmüş ve evini satmak zorunda olan bir adam… Onu muhteşem evinde ziyarete gittiğinde böyle bir Lance Armstrong karşılıyor gazeteci Juliet Macur'u. Defalarca karşı karşıya geldiler. Ama ilk kez yenik bir adam var karşısında.
Armstrong’un skandal sonrasında görüşmeyi kabul ettiği nadir kişilerden biri Macur. Lakin öyküyü sadece onun ağzından dinlememekte kararlı. Ailesinden yakın arkadaşlarına, yetkililerden sponsorlara, rakiplerinden takım arkadaşlarına, bilerek ya da bilmeyerek bu büyük yalanın parçası olmuş yüzü aşkın isimle görüşüyor. Ve karşımıza doymak bilmez bir hırsa sahip bir adamın kimi yerde acıklı kimi yerde gülünç kimi yerdeyse nefret uyandırıcı, yalanlarla örülü hikâyesi çıkıyor. Ünü bisiklet sporunun ötesine geçmiş bir bisikletçinin, yetkilileri, gazetecileri ve hayranlarını yıllarca nasıl kandırdığını, imajını korumak için nasıl insanları kullanarak –bazen onların hayatı pahasına– etrafına bir duvar ördüğünü ve “Armstrong Sistemi” adıyla anılan, gelmiş geçmiş en karmaşık, en ayrıntılı doping programını nasıl şeytani bir ustalıkla yarattığını ve uygulattığını bir bir ortaya koyuyor Macur.
TEKERLEKLİ YALAN: Lance Armstrong'un Düşüşü, kaybetmemek için spor tarihinin en büyük organize suç organizasyonunu kurmayı göze almış bir sporcunun, en zengin hayal gücünün bile sınırlarını zorlayacak, akılalmaz ama gerçek hikâyesi.
Cevaplanması gereken ilk soru: “Neden yaptı bunu?” Ve “Nasıl bu kadar uzun süre paçayı sıyırabildi?” Macur sis perdesini kaldırınca ortaya Antik Yunan destanlarını hatırlatan bir karakter çıkıyor: ölümcül kusurları olan bir yarı tanrı.
–Toronto Star
Maymun Yılı
264.00₺
National Book Award sahibi Çoluk Çocuk ve M Treni’nin yazarından, düşler ile gerçekleri unutulmaz bir yılın panoramasında iç içe geçiren, insanın içine işleyen bir kitap.
Patti Smith, San Francisco’nun efsanevi konser salonu Fillmore’daki yeni yıl konserlerinin ardından, kendini Santa Cruz sahilinde aylaklık yaparken bulur. Tek başına dolaşacağı bir yılın eşiğindedir. Bir sebep ya da süreyle kısıtlanmadan, kendi harikalar diyarına götürür bizi. Bir plandan çok polaroid kamerası ve tabelalar vardır burada. Şubat ayında, gerçeküstü bir ay yılının başlamasıyla, beklenmedik değişiklikler olacak, ortalık karışacak ve keder kaçınılmaz hale gelecektir. Bir yabancının dediği gibi, “Her şey mümkün. Ne de olsa bu yıl Maymun Yılı.” Sürekli keşfeden, düşünen, yazan, müzmin meraklı Smith için maymun yılı, yaşamın girdabındaki değişimlerle –verilen kayıplar, ilerleyen yaş ve Amerika’nın dramatik siyasi iklimi– bir dönüm noktası olacaktır.
Smith’in kendine has polaroidleriyle süslenen, sürükleyici, zarif ve çoğu zaman da nüktedan bir kitap Maymun Yılı; içinde yaşadığımız çalkantılı günler için adeta bir mihenk taşı.
“Hayaller, sevgi ve kırık dökük gerçeklerin tamiri üzerine senfonik bir keşif.”
MARIA POPOVA, BRAIN PICKINGS
“Sihirli.”
GUARDIAN
“Muhteşem.”
NEW YORK TIMES
Veteriner Ne Yapar?
195.00₺
Patili dostlarımız onlara emanet!
Hayvanları çok mu seviyorsun! Peki büyüyünce tüm gününü onlarla geçirebileceğin bir meslek olduğunu biliyor muydun? Veteriner hekimlik. Veteriner hayvanlarla ilgileniyor, hasta olanları iyileştiriyor. Bazen ameliyat yapıyor, bazense çiftliklere gidiyor. Evcil hayvanının aşılarını yapıyor, tırnaklarını kestiği bile oluyor! E tabii tüm bunları yaparken onları sevmeyi de unutmuyor.
Veterinerin bir gününde ona eşlik etmeye ne dersin?
İŞTE SANA VETERİNERLER VE BİR GÜNLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
Peki Ama Neden? – İnsan Vücudu
204.00₺
Neden kanımız kırmızı?
Neden hapşırırken gözlerimizi kaparız?
Neden ayaklarımız kokar?
SEN YETER Kİ MERAK ET!
PEKİ AMA NEDEN? serisi dev bir bilgi kasesi. İster avuç avuç hüplet, ister eğlenceli bir oyuna çevirmek için arkadaşlarına da ikram et.
Ne dersin, vücudun hakkında inanılmaz şeyler duymaya hazır mısın?
Babalar ve Oğullar
120.00₺
Ivan Turgenyev’in unutulmaz eseri Babalar ve Oğullar, gençler için uyarlandı!
Bu özel uyarlama, resimlerle zenginleştirildi ve edebiyat tutkusunu yeni keşfeden genç okurlar için yeniden anlatıldı.
Nikolay Kirsanov, oğlu Arkadi’nin uzun zaman sonra baba evine dönüşünü heyecanla beklemektedir. Ancak Arkadi’nin yanında getirdiği misafir, bu sevince gölge düşürür. Çünkü Arkadi ne kadar sıcakkanlı ve neşeliyse, arkadaşı Bazarov bir o kadar mesafeli, ciddi ve duygularını gizleyen bir gençtir.
Fakat zamanla, bu sessiz ve soğukkanlı genç, hem Arkadi’nin hayatında hem de çevresindekilerde derin izler bırakacaktır. İlk aşklar, fikir çatışmaları, büyüme sancıları… Bu iki farklı karakter, birlikte geçirdikleri günlerde birbirlerinden çok şey öğrenirler. Büyümek, düşünmek ve farklılıklara rağmen dost kalabilmek üzerine klasikleşmiş bir hikâye.
Tepeden Kuyruğa – Böcekler
200.00₺
Ay güvesinin anteninden kral kelebeğinin kanadına, böceklerin oldukça tuhaf özellikleri var. Peki bunları eğlenceli bir oyun eşliğinde öğrenmeye ne dersin?
Önce böceğin vücudundan bir bölümün büyütülmüş resmini göreceksin. Bunun hangi böceğe ait olduğunu tahmin etmek ise senin görevin.Tahminini yap ve hemen sayfayı çevir: Böceğin ismi, tam boy resmi ve hakkında bir sürü şahane bilgi orada seni bekliyor.
İlginç bilgileri, kâğıt kesme tekniğiyle yapılmış gözalıcı çizimler ve eğlenceli bir oyunla birleştiren Tepeden Kuyruğa Böcekler, minik böcek bilimcileri bu büyüleyici eklem bacaklıların arasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Stacey Roderick’in kaleme aldığı, Kwanchai Moriya’nın çizimleriyle eşlik ettiği Tepeden Kuyruğa serisinin diğer üç kitabı Deniz Canlıları, Kuşlar ve Dinozorlar da meraklı okurlarını bekliyor.
Yaşam Nedir?: Beş Adımda Biyolojiyi Anlamak
245.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Nobel Ödüllü biliminsanı Paul Nurse bu kitapta yaşamı, biyolog olmayanların da anlayacağı şekilde tanımlamak gibi zor bir görevi üstleniyor. Biyolojinin temelindeki beş büyük fikri –hücre, gen, doğal seçilim, kimya ve enformasyon olarak yaşam– tane tane açıklayıp tüm canlıların ortak keşif yolculuğunun haritasını çiziyor.
“Hücre bölünmesini denetleyen bazı genlerin kâşifi Sör Paul Nurse bu hayat dolu kitapta, biyolojinin derinliklerine dalıp ‘yaşam’ın olmazsa olmaz beş özelliğini gün ışığına çıkarıyor. Yazdıkları öylesine bilgilendirici, her bir bölüm öyle şaşırtıcı gerçeklerle dolu ki kitabı elimden bırakamadım.”
SIDDHARTHA MUKHERJEE, GEN VE TÜM HASTALIKLARIN ŞAHI'NIN YAZARI
Oblomov
120.00₺
İvan Gonçarov’un kült eseri Oblomov, gençler için uyarlandı!
Bu resimli özel uyarlama, edebiyatın en ilginç karakterlerinden biriyle tanışman için seni bekliyor.
İlya Oblomov, St. Petersburg’un tam ortasında, konforlu evinde huzur içinde yaşamaktadır. Şık mobilyaları, sadık bir hizmetçisi ve köyde büyük bir malikanesi vardır. Davetler, partiler, akşam yemekleri… Hepsi ayağına kadar gelir.
Ama bir sorun vardır: Oblomov dışarı adım atmaya bile üşenmektedir.
Günlerini yatağında hayal kurarak geçirir. Kalabalıklar, konuşmalar, kararlar…
Tüm bunlar ona yorucu ve gereksiz gelir.
Peki, hayat böyle sadece hayal kurarak yaşanabilir mi?
Oblomov, harekete geçmek için gerekli cesareti bulabilecek midir?
Yoksa kendi konfor alanında kalmanın bedeli, hayallerini ve aşkını yitirmek mi olacaktır?
Tembellik, kararsızlık ve hayatta yön bulma üzerine düşündüren zamansız bir klasik.
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)
1,586.00₺
Gece Yarısı Kütüphanesi
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.
İnsanlar
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor.
Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz?
Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.
Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.
Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.
Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.
İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer."
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.
Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.
“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.
S. J. Watson
“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”
Sunday Times
“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"
Joanna Lumley
Reenkarnasyon Blues
274.00₺
Tek aşkı Ölüm’le birlikte olmak için reenkarnasyonla bir yaşamdan diğerine geçen bir adam ve onun tuhaf bir biçimde ilham verici hikâyesi.
Ebedi yaşamın bedeli aşktan vazgeçmek olsaydı ne yapardınız? Reenkarnasyon Blues, biricik sevdiceği Ölüm’e (ete kemiğe bürünmüş ve kendisine Suzie denmesini tercih ediyor) kavuşmak için ölümsüzlüğün sırrı arayışında, neredeyse on bin defa reenkarne olmuş Milo’nun hikâyesi. Yaşamın ve aşkın sırlarını kurcalayan bu tuhaf ve karanlık, komik olduğu kadar derin, çılgınca yaratıcı komedi Neil Gaiman ile Kurt Vonnegut’u buluşturuyor. Bizleri antik Hindistan’dan uzaya, Rönesans İtalya’sından günümüze taşırken, zamanda, mekânda ve insan kalbinde yolculuğa çıkarıyor.
“Hem mancınıkla fırlatılarak hem araba kazasıyla ölmeyi becerebilmiş bir adam hakkında okuyabileceğiniz en komik şey.” NPR
Middlesex
350.00₺
*2003 PULITZER EDEBİYAT ÖDÜLÜ
*21. YÜZYILIN EN İYİ 12 ROMANI SEÇKİSİNDE
BBC’nin 2015 yılında dünyanın önde gelen kitap eleştirmenleri arasında yaptığı anketin sonucu
*ÖLMEDEN ÖNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 KİTAPTAN BİRİ
Ben iki kez doğdum: İlkinde 1960 yılının Ocak ayında, Detroit için inanılmaz derecede dumansız bir günde kız olarak ve daha sonra tekrar 1974 yılının Ağustos ayında Petoskey’de bir acil kliniğinde, ama bu defa ergenlik çağında bir delikanlı olarak.
Bu cümleyle başlıyor, içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük romanların biri olarak gösterilen Middlesex. Kuşaklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kızın, Calliope Stephanides'in bedeninde çiçeklenen bozuk bir genin hikayesi bu. Genin yolculuğunun sonlandığı yerde, Calliope’nin kendi yolculuğu başlıyor, karşısında ise o yaman soru: Bizi biz yapan şey nedir; genlerimiz mi, seçimlerimiz mi? Ve böylece dinlemeye başlıyoruz Stephanides ailesinin Osmanlı Bursası’ndan Henry Ford’un Detroit’ine uzanan, çağın tüm gelgitlerinden nasibini almış seksen yıllık büyüleyici öyküsünü. Koza Han, İzmir yangını, hayalleri taşıyan dökük gemiler, fabrika dumanları altında kıpırdanan Detroit, içki yasağı, ayaklanmalar, onca hayal kırıklığına rağmen tükenmeyen olasılıklar… Sonunda birleşip Calliope Stephanides’i oluşturacak tüm parçalar.
Eugenides dokuz yılda yazdığı Middlesex’te üç kuşak ve iki kıtaya yayılmış bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara alaycı bir dille karşı çıkarak, inanılmaz bir akıcılıkla anlatıyor. Bugüne kadar 35 dilde yayımlanan ve üç milyonun üstünde okura ulaşan Middlesex, bir modern zamanlar destanı. Ve tüm destanlar gibi, kahramanlarının hikayesinden çok daha fazlasını söylüyor bize.
İtaat Etüdü
245.00₺
Genç bir kadın, eşi tarafından terk edilen abisine hizmet etmek için, doğduğu yerden uzak bir kuzey ülkesine, bir zamanlar atalarının yaşadığı küçük kasabaya taşınır. Hatırlamak istemediği kadar çok sayıdaki kardeşin en küçüğüdür; kendini bildi bileli diğerlerine bakmış, itaat ve bağlılıkta kusur etmemiştir.
Kasabaya geldikten bir süre sonra açıklaması güç olaylar ve kayıplar baş gösterir: toplu bir sığır isterisi, bir koyunun ve yeni doğan kuzusunun ölümü, bir köpeğin yalancı gebeliği...
Kasabalıların yabancılara duyduğu şüphe genç kadına yönelir. Ne kadar çabalarsa çabalasın, kendisine dönük düşmanlık her geçen gün büyür ve abisinin mülkünün sınırlarına kadar dayanır. Evde de işler iyiye gitmez, tüm özenine rağmen gizemli bir hastalık abisini de vurur…
2023’te Granta tarafından en iyi genç romancılar arasında gösterilen Sarah Bernstein, keskin ve şiirsel bir dille suç ortaklığı, iktidar, köklerinden sökülme kavramlarını irdeliyor. Kuşağının en heyecan verici kalemlerinden biri olan Bernstein’i okurla tanıştıran İtaat Etüdü, derin ve rahatsız edici bir roman.
“Aidiyetsizliğin, kimlik arayışının, zaman ve mekânda sıkışıp kalmış şiddetin eşsiz ve tekinsiz portresi.” –GRANTA 2023 Booker Ödülü Finalisti
Scotiabank Giller Ödülü Kazananı
Politika – Aklayakın 1
230.00₺
Seçme şansı verselerdi, Danimarka’da mı yoksa Suriye’de mi doğmak isterdiniz? Şayet özel bir bağınız yoksa, sorunun cevabı barizdir. İster sevin ister burun kıvırın, politika önemlidir. Dün sıkıcı bir kuzey karakolu olan Danimarka’yı böylesine çekici hale getiren de, uygarlığın beşiğinde yer alan Suriye’yi bu derece yaşanmaz kılan da politikadır.
Elinizdeki kitap, dünyanın önde gelen siyaset bilimcilerinden David Runciman tarafından hazırlanmış, kısa ama tesirli bir rehber: Politika nedir? Neden ona ihtiyaç duyarız? İçinde bulunduğumuz çalkantılı günlerde bizi nereye doğru götürebilir? Tüm soruların cevabı demokrasi olabilir mi? Yoksa Washington’daki Kongre binasının da, tıpkı Atina’daki Parthenon ya da Moskova’daki Lenin mozolesi gibi, büyüleyici bir harabeye dönüşmesi kaçınılmaz mı?
Runciman’ın berrak anlatım dili ve etkileyici görsel tasarımıyla politika, nasıl ve neden yönetildiğimize kafa yoran herkes için önemli bir kitap.
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor.
Zaman Sandığı
245.00₺
İzlanda Edebiyat Ödülü (gençlik kitapları dalında) • İzlanda Kitapevleri Ödülü• Nordic Council Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü
“Dünyayı fethettiğini sanıyorsun ama sana söyleyecek bir çift sözüm var: Kimse dünyayı fethedemez, zamanı fethedemediği sürece!”
Yakın bir gelecek... Artık kimse ruhsuz pazartesilere, soğuk şubatlara hatta ekonomik krizlere bile katlanmak zorunda değil. Kötü zamanları Zaman Kutusu®’na girip atlatmak mümkün.
Sigrun’un ailesi, yaklaşan büyük ekonomik krize karşı –diğer herkes gibi– sihirli kara kutularının içine saklanarak birinin gelip tüm sorunları çözmesini beklemeye karar veriyor. Ama Sigrun’un kutusu, olması gerekenden erken açılıyor ve küçük kız kendini şehrin terk edilmiş, vahşi hayata teslim olmuş sokaklarında, bu durumu çözmeye çalışan yaşlı bir kadına yardım eden bir grup çocuğun arasında buluyor.
Dünya en eski lanetlerden birinin etkisi altında ve laneti kaldırmak için çocuklara gereken ipuçları, kızını karanlık ve kasvetli günlerden korumak, sadece güzel günleri görmesini sağlamak için içinden zamanın bile geçemediği bir sandığa kapatan Pangea kralının hikâyesinde!
İzlandalı yazar Andri Snær Magnason’un bol ödüllü kitabı Zaman Sandığı, peri masalıyla distopik bir geleceğin ustaca iç içe geçtiği, bizi hayatı bir an önce avuçlarımızın içine almaya çağıran eşsiz bir hikâye.
“Adeta Chomsky ve Lewis Carroll’ın aşkından doğmuş bir eser.”
–Rebecca Solnit
Dâhiler Sınıfı – Ole Kirk Kristiansen: LEGO’nun Yaratıcısı
200.00₺
DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR
O, oyunun büyüsüne kapılmış bir mucitti. İşe küçük bir marangoz atölyesinde başladı, engebeli yollardan geçerek dünyanın en büyük oyuncak üreticisine dönüştü. Yediden yetmişe, dededen toruna her yaştan oyun tutkununun kalbini kazanmayı başardı.
O, LEGO’nun yaratıcısı: Ole Kirk Kristiansen. Bu onun cesaret, yaratıcılık ve yenilik dolu öyküsü.
Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi OLE KIRK KRISTIANSEN: LEGO’NUN YARATICISI ile devam ediyor.
Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:
Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.
Alevini Kaybeden Ejderha
210.00₺
Ateş Kusan Ejderha ateşini kaybetti.
Belki de SORUN yedikleri.
Neyse ki Şövalye’nin aklına bir tarif geldi!
Ama Ejderha GERÇEKTEN hapşırıkla fırlamış bir sümük kadar yeşil küflü peyniri yiyecek mi…?
Böylesine mükemmel bir planda ne ters gidebilir ki?
Ünlü yazar ve çizer Beach’ten dünyayı yakıp kavuran –ve kahkahalara boğan– bir hikâye. Onuncu okuyuşunuzda bile kahkahanıza engel olamayacaksınız.
Koca Hırhır
208.00₺
Kedi Felsefesi
235.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
“UYANDIĞINDA DAHA ÇOK ÇALIŞABİLMEK UĞRUNA UYUMAK, ACINASI BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. KEYİF İÇİN UYU, KÂR İÇİN DEĞİL.”
En zeki ve yaratıcı zihne sahip tür biziz. Sadece biz, türünün huzursuzluğuna deva bulmak için bir düşünce disiplinini –felsefeyi– yarattık. Öyleyse nasıl oluyor da kediler bir şekilde hep memnun ama biz hep dertliyiz? Belki de büyük filozoflarımızdan çok, kedilerden öğreneceklerimiz vardır.
Çağdaş düşünür John Gray insanın felsefeyle, inanışlarla ve modern araçlarla kurduğu dünyasının kırılganlığını bir kedinin patisiyle yoklayıp test ediyor; sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi belalı konuların kediler için neden meseleye dönüşmediğini anlamaya çalışıyor. Montaigne’in meşhur kedisinden, Vietnam Savaşı’nı cesaret ve neşesini kaybetmeden atlatmış kedi Mèo’ya, oradan da kedilerle ilgili kendi gözlemlerine uzanarak bir canlının “doğasına sadık olmasının” iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor.
Kedi Felsefesi, kışkırtıcı fikirleriyle okurlarını silkeleyen, yün yumağına dolanmanın kedilere özgü olmadığını gösteren küçük ama tesirli bir kitap.
“Gray fikirlerimizde kendimizi pohpohlayıcı, aldatıcı ve sığ ne varsa tespit etmesini sağlayan bir altıncı hisse sahip sanki.”
Costica Bradatan, The Washington Post
Tavşan Yılı
245.00₺
“Kendinizi böyle bir tavşanın hayatınıza girmesini dilerken buluyorsunuz.”
–Seattle Post
41 DİLE ÇEVRİLDİ VE 2 KEZ BEYAZPERDEYE UYARLANDI.
Orta yaşın eşiğinde, modern hayatın bunaltıcılığından bezmiş bir gazeteci, fotoğrafçı arkadaşıyla haber peşinde giderken arabaları yavru bir yaban tavşanına çarpar. Gazeteci arabadan iner, yavrunun yarasını sarar ve arkadaşının çağrılarına ya da zihninde ona geri dönmesini söyleyen sese aldırış etmeden tavşanla birlikte ormanın içinde gözden yiter. Böyle başlar Karloo Vatanen’in kendine hayat icat edeceği uzun yolculuğu.
41 dile çevrilip İskandinav edebiyatının kült eserlerinden biri haline gelen Tavşan Yılı, kimi yerde absürde uzanan bir değişme, değiştirme öyküsü. Zeki, mizahi tarafı güçlü ve özgürleştirici bir roman.
Kilitli Oda Muammaları – Yazılmış En İyi İmkânsız Suç Öyküleri
624.00₺
Stephen King, Dashiell Hammett, Lawrence Block, Agatha Christie, Georges Simenon, Dorothy L. Sayers, P. G. Wodehouse ve çok daha fazlasından kafa karıştırıcı gizemlerle dolu, kilitli oda muammaları ve imkânsız suç öyküleri…
Polisiyede suçlar, şans eseri ya da beklenmedik bir itirafla değil, dikkatli bir gözlem ve keskin bir tümdengelim yoluyla aydınlatılmalıdır. Peki, bu yöntemlerin bile kifayetsiz kaldığı, işlenmesi ya da çözülmesi imkânsız gibi görünen suçlar varsa? Birdenbire sırra kadem basanlar, içinden çıkmanın mümkün olmadığı odalardan çıkan katiller, etrafında hiçbir iz bırakılmayan cinayetler, hiçbir mahkûmun kaçamayacağı iddia edilen hapishanelerden firar edenler, kaynağı belirsiz tabanca sesleri ve düzineyle muhafızın gözü önünde çalınan mücevherler...
Edgar Ödüllü Otto Penzler’in turun yaklaşık iki yüz yıllık geçmişinden derlediği bu kitap, yazılmış en iyi elli yedi imkânsız suç öyküsüyle, suç öykücülüğünün iskeletini karanlıklardan ortaya çıkaran bir el feneri. Sayfaları arasında “Uçan Ölüm”, “Geçmişi Olmayan Adam”, “Çok Acayip Bir Yatak” ve “Görünmez Silah” gibi unutulmayacak öykülerin yanı sıra, Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’ü, Georges Simenon’un Jules Maigret’si, Agatha Christie’nin Hercule Poirot’su, Dashiell Hammett’ın Continental Op’u ve suç dünyasının daha nice fazla zeki karakterine rastlayabileceğiniz, kafa çalıştıran polisiyenin son noktası Kilitli Oda Muammaları, Katilin Şeyi ve Kavgaz serilerinin yazarı Algan Sezgintüredi’nin tercümesiyle polisiye okurları için kaçırılmaz bir maden.
Issız bir çöl, kimsenin ayak basmadığı bir kayak pisti, bir beyefendinin çalışma odası, bir asansör kabini: Suç işlemek hiçbir yerde tamamen imkânsız değildir.