“Senin Seçimin Senin Masalın” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
Sepet toplamları
| Ara Toplam | 6,633.00₺ |
|---|---|
| The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
| Toplam | 6,738.00₺ (17.50₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Alevini Kaybeden Ejderha
210.00₺
Ateş Kusan Ejderha ateşini kaybetti.
Belki de SORUN yedikleri.
Neyse ki Şövalye’nin aklına bir tarif geldi!
Ama Ejderha GERÇEKTEN hapşırıkla fırlamış bir sümük kadar yeşil küflü peyniri yiyecek mi…?
Böylesine mükemmel bir planda ne ters gidebilir ki?
Ünlü yazar ve çizer Beach’ten dünyayı yakıp kavuran –ve kahkahalara boğan– bir hikâye. Onuncu okuyuşunuzda bile kahkahanıza engel olamayacaksınız.
Metropol
290.00₺
İki yüz bin yıllık insan varoluşunda hiçbir şey bizi şehir kadar derinden değiştirmedi. İmparatorluklar yükseldi ve yıkıldı, yaşam muazzam bir devinimle değişirken şehirler arka planda insanlığın laboratuvarı gibi çalıştı. Antik Roma'nın hareketli pazar yerlerinden modern Tokyo'nun neon ışıklı gökdelenlerine kadar şehirler, binlerce yıldır yenilik, sanatsal ifade ve sosyal çalkantıların hem merkezi hem de dönüştürücüsü olageldi.
Tarihçi ve yazar Ben Wilson, şehirlerin tarihinin aynı zamanda uygarlığımızın tarihi olduğunu göstermek için bizi 26 şöhretli şehirden geçen, yedi bin yıllık bir dünya turuna çıkarıyor. Demokrasi ve felsefenin ilk adımlarını attığı Atina agorasını, İslam dünyasının kalbinde bir bilgi ve kültür köprüsü olan Ortaçağ Bağdat'ının dolambaçlı sokaklarını, sarsıcı sosyal değişimlerin merkezi Londra'nın Sanayi Devrimi sırasındaki direncini, bireyi kalabalığa kurban veren New York gökdelenlerinin ruh sağlığımıza etkisini ve ekonomik güç sembolü 21. yüzyıl Şanghay'ının ekoloji kavşağındaki dönüşümünü mercek altına alıyor.
Metropol, yaşadığımız şehirlerin hem en büyük zaferlerimize nasıl ışık tuttuğunu hem de en derin kusurlarımızı nasıl ortaya çıkardığını gözler önüne seriyor.
"Neden şehirlere tutulduğumuzu ve neden –onca kıyamet ve karamsarlığa rağmen– yakın zamanda onları terk etmemizin olası durmadığını anlamamızı sağlıyor." ―Tim Smith-Laing, Daily Telegraph
"Dünyanın en büyük şehirleri aracılığıyla uygarlık tarihine yaratıcı bir bakış." ―Times
Leonardo da Vinci
384.00₺
Gayrimeşru, eşcinsel, vejetaryen, solak ve dinle arası limoni: Leonardo da Vinci 15 ve 16. yüzyıl için zor bir karakterdi. Ama talep ettiği hoşgörünün karşılığını misliyle verdi.
Dudağı hareket ettiren kasları görmek için kadavraların yüz derilerini yüzdü ve ardından dünyanın en unutulmaz tebessümünü, Mona Lisa’yı yarattı. Işık ışınlarının korneaya çarpışını gözlemledi ve değişken perspektifler kullanarak Son Akşam Yemeği’ni çizdi. Oyunbaz ve saplantılı bir tutkuyla anatomi, fosiller, kuşlar, kalp, uçan makineler, optik, botanik, jeoloji ve silahlar üzerine çığır açıcı çalışmalar yürüten Leonardo, beşeri ile temel bilimler arasındaki çizgiyi aşarak sadece günün Milano ve Floransa’sını büyülemekle kalmadı; onun yolu tüm dünyada yaratıcılık ve yenilikçiliğin yolu oldu.
Steve Jobs ve Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, insanlık dediğimiz büyük ailemizin belki de en sıra dışı ferdinin hayatı üzerinden, dünyaya tutkulu bir hayretle yaklaşmanın yaşamı nasıl zenginleştirebileceğini gösteriyor.
“Muhteşem… Isaacson yine karmaşık, dev bir karakteri ele alarak onu yakınlık kurabileceğimiz birine dönüştürüyor… Baştan sona büyüleyici, ustaca ve tutku dolu.”
KIRKUS REVIEWS
“Isaacson, Leonardo’nun çelişkilerini kullanarak ona insaniyet ve derinlik kazandırıyor.”
NEW YORK TIMES
"Yıllar içinde Leonardo hakkında çok şey okudum fakat onun yaşamı ve çalışmalarının farklı yönlerini tatmin edici şekilde ele alan hiçbir kitapla karşılaşmamıştım... Bu kitap onu tüm insani yönleriyle görmenize ve onun ne kadar özel biri olduğunu anlamımıza, Leonardo hakkında okuduğum diğer tüm kitaplardan daha çok yardımcı oluyor."
BILL GATES
İyi Geceler
225.00₺
**KARANLIKTA PARLAYAN AY VE YILDIZ ÇIKARTMALARI İLE**
Bu bir hikâye içinde hikâye içinde hikâye içinde hikâye... Tam da iyi geceler demeden önce,
Tavşan Tata, yavrularına Fil Jumbo’nun,
Fil Jumbo, yavrularına Penguen Pena’nın,
Penguen Pena, yavrularına Yunus Ege’nin,
Yunus Ege de yavrularına Tavşan Tata’nın hikâyesini anlatıyor.
Uyku öncesi alışkanlıklarının aslında ne kadar evrensel olduğunu gösteren, ritornello –periyodik tekrar– tekniğiyle kaleme alınmış tatlı bir iyi geceler hikâyesi.
Duygular En Çok Neyi Sever?
230.00₺
“Duygu” dediğimiz şu tuhaf yaratıkların sence nasıl bir yaşamları var? Hangi duygular birbirleriyle iyi geçiniyor, hangileri anlaşamıyor? En çok nelerden korkuyor, nelerden hoşlanıyorlar?
Çok sevilen Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?’ın yaratıcıları, başrollerde yine duygularımızın olduğu sekiz minik ve etkileyici öyküyle geri dönüyor.
Merak ile Kaygı’nın meşhur dolap altı sohbetlerine kulak veriyor, Cesaret’in pek bilinmeyen kardeşiyle tanışıyor, İnat’ın yapıştığı yerden inmesini bekliyoruz; Fesatlık’ı tuzaklar kurarken, Şükran’ı elinde bir fincan sıcak çikolatayla Hafıza’nın koridorlarında gezerken, Sabır’ı kısık ateşte reçel kaynatırken izliyoruz.
Duygular En Çok Neyi Sever?’de Oziewicz’in şiirsel dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya duygularımıza bambaşka bir gözle bakmamızı ve onları daha iyi anlamamızı sağlayan, incelikli, eğlenceli ve yaratıcı bir resimli kitap çıkıyor.
M Treni
264.00₺
“Oğlan büyüdü, baba öldü, kız benden uzun, kötü bir rüyadan dolayı ağlıyor. Lütfen sonsuza dek kalın, diyorum tanıdığım şeylere. Gitmeyin. Büyümeyin.”
Çoluk Çocuk ile bizi fena halde hazırlıksız yakalayan Patti Smith, “hayatımın yol haritası” olarak tanımladığı M Treni’nde zihninin derinliklerine doğru bir tren yolculuğuna çıkıyor.
Patti Smith anılarını, hayal dünyasını, bir bardak koyu kahveden ya da bir Murakami satırından aldığı hazzı bir araya toplayıp kelimelerle tutturuyor. “Kaybedip bir daha bulamadıkları”nın yerini yine kelimelerle dolduruyor. “O gamsız balona, dünyaya inanıyorum” diyen koca ruhlu bir sanatçının hayata yazdığı bir aşk notu M Treni.
Harika şarkı sözleri yazmak bir şey, M Treni gibi bir kitap yazmak ise bambaşka bir şey. Bundan sonra yapacaklarını saymazsak M Treni, Patti Smith’in yarattığı en iyi şey.
The Nation
Patti Smith bizim için yaşıyor, yazıyor ve söylüyor.
Washington Post
Krokodali
193.00₺
Bir başyapıt yaratmak istiyorsan
bu kitabı
eğ, döndür ve salla!
Krokodali dünyanın en iyi ressamı! Ama birazcık yardıma ihtiyacı olabilir...
Onun birlikte bir başyapıt yaratabilir misin?
Haydi kolları sıva ve elindeki kitabı eğerek, sallayarak ve ovuşturarak bu komik öyküye sen de ortak ol! Sakın unutma, Krokodali ne derse onu yapmalısın. En kötü ne mi olabilir? Sayfayı çevir de gör!
Middlesex
350.00₺
*2003 PULITZER EDEBİYAT ÖDÜLÜ
*21. YÜZYILIN EN İYİ 12 ROMANI SEÇKİSİNDE
BBC’nin 2015 yılında dünyanın önde gelen kitap eleştirmenleri arasında yaptığı anketin sonucu
*ÖLMEDEN ÖNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 KİTAPTAN BİRİ
Ben iki kez doğdum: İlkinde 1960 yılının Ocak ayında, Detroit için inanılmaz derecede dumansız bir günde kız olarak ve daha sonra tekrar 1974 yılının Ağustos ayında Petoskey’de bir acil kliniğinde, ama bu defa ergenlik çağında bir delikanlı olarak.
Bu cümleyle başlıyor, içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük romanların biri olarak gösterilen Middlesex. Kuşaklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kızın, Calliope Stephanides'in bedeninde çiçeklenen bozuk bir genin hikayesi bu. Genin yolculuğunun sonlandığı yerde, Calliope’nin kendi yolculuğu başlıyor, karşısında ise o yaman soru: Bizi biz yapan şey nedir; genlerimiz mi, seçimlerimiz mi? Ve böylece dinlemeye başlıyoruz Stephanides ailesinin Osmanlı Bursası’ndan Henry Ford’un Detroit’ine uzanan, çağın tüm gelgitlerinden nasibini almış seksen yıllık büyüleyici öyküsünü. Koza Han, İzmir yangını, hayalleri taşıyan dökük gemiler, fabrika dumanları altında kıpırdanan Detroit, içki yasağı, ayaklanmalar, onca hayal kırıklığına rağmen tükenmeyen olasılıklar… Sonunda birleşip Calliope Stephanides’i oluşturacak tüm parçalar.
Eugenides dokuz yılda yazdığı Middlesex’te üç kuşak ve iki kıtaya yayılmış bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara alaycı bir dille karşı çıkarak, inanılmaz bir akıcılıkla anlatıyor. Bugüne kadar 35 dilde yayımlanan ve üç milyonun üstünde okura ulaşan Middlesex, bir modern zamanlar destanı. Ve tüm destanlar gibi, kahramanlarının hikayesinden çok daha fazlasını söylüyor bize.
On Bir
185.00₺
Gece geç saatlerde sunduğu radyo programını arayıp umutlarını, korkularını ve pişmanlıklarını paylaşan uykusuz Londralılar onu Xavier Ireland olarak tanıyor. Hiçbiri onun sevdiği her şeyi terkedip -gerçi önce sevdiği her şey onu terketti- yeniden başlamak için Londra'ya geldiğini bilmiyor. Bir daha kaybetmemek için başkalarını kendi hayatının parçası yapacak her türlü yakınlaşmadan uzak bir hayat yaşıyor artık. Ta ki o hayatın tam ortasına Pippa düşene dek. Tuhaf bir şekilde hayatına sızan bu temizlikçi kız onun silmeye çalıştığı geçmişiyle yüzleşmesine, hiç ummadığı yerlerde teselli ve huzur bulmasına yardımcı oluyor. Keşke biraz daha erken karşılaşsalardı... Xavier’nin o karlı günde yaptığı ve yapar yapmaz içini kemirmeye başlayan bir seçim, hiç tanımadığı on bir hayatı çoktan bambaşka yollara saptırmıştı.
Zeki, dokunaklı ve yer yer kahkaha attıracak kadar eğlenceli. Independent
Mark Watson’ın yayımlandığı tüm dillerde büyük ilgi gören zeka, mizah ve hayat dolu romanı ON BİR, seçmediklerimizin bizi seçimlerimiz kadar etkileyip etkilemediğini sorguluyor. Aşkın, kaybedişin ve uzak bildiğimiz yaşamlara yakınlığımızın hikayesi ON BİR. Okuduktan sonra okumuş diğer insanları bulup hakkında konuşmak isteyeceğiniz bir kitap.
Kedi ve Hayalet
245.00₺
“HAYATIN KENDİSİ BİR GİZEM. BU DA HER BİRİMİZİ DEDEKTİF YAPAR.”
Kimse neden büyük yangından bahsetmiyordu?
Kütüphane ortaya nasıl çıkmıştı, kedi onu neden koruyordu?
Tüm bunların Evan’la ve hayaletlerle ilgisi neydi?..
Martinville kasabasında bir gece ansızın küçük bir kütüphane ortaya çıktı. On bir yaşındaki Evan, büyük turuncu bir kedi tarafından korunan kütüphaneden iki kitap alırken hayatının sonsuza dek değişeceğinden habersizdi. Bu iki kitap ile kasabada yirmi yıl önce çıkan ve hiçbir yetişkinin hakkında konuşmak istemediği kütüphane yangını arasında bağlantı olduğunu keşfeden Evan’ın zihni sorularla dolup taşmaya başladı. Cevaplarını bulması içinse yapması gereken tek bir şey vardı: dedektif şapkasını takıp adım adım iz sürmek…
Amazon Yılın En İyi Çocuk Kitapları Seçkisi
“Çarpıcı karakterleri ve müthiş gizemiyle elinizden bırakamayacağınız bir kitap.” -KIRKUS
Dünyaca beğeniyle okunan ödüllü yazarlar Rebecca Stead ve Wendy Mass’ten gerçeklerle yüzleşme, istediğin hayatı yaşama, kabuğundan sıyrılma ve kitapların gücü üzerine gizem dolu bir macera romanı.
Paravatan – Neden Dünyayı Hırsızlar Ve Dolandırıcılar Yönetiyor Ve Onlardan Nasıl Geri Alırız?
260.00₺
“YILIN EN İYİ KİTABI” seçkilerinde
Sunday Times • Economist • Times
2019 ORWELL ÖDÜLÜ Finalisti
Eskiden bir devlet çalışanı ülkesini soymaya kalktığında çaldığı parayla yapabileceklerinin bir sınırı vardı. Kendine yeni bir araba alır, gösterişli bir ev yaptırır veya eşine dostuna para dağıtırdı; seçenekleri üç aşağı beş yukarı bu kadardı. Bir noktadan sonra eve istiflediği paralar ya odalardan taşacak ya da farelere yem olacaktı.
Derken birkaç bankerin aklına parlak bir fikir geldi. Artık hırsızlar daha
büyük hayaller kurabilirdi.
Araştırmacı gazeteci Oliver Bullough bizi kanunların işlemediği, devletlerin erişemediği süper zenginler ülkesi Paravatan’a doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Halkının parasını çalan kleptokratlar, bu paranın aklanıp katlandığı zengin ülkeler, dolandırıcılar ve onların beyaz yakalı yardakçıları... Bullough büyük ses getiren ve prestijli Orwell Ödülü finalisti olan kitabında sistemin nasıl çalıştığını, Avrupa ve ABD’nin “saygın” kurumlarının nasıl birer kara para aklama üssüne dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
Bu, 21. yüzyılda paranın, gücün ve yozlaşmanın hikâyesi. Ve bu hikâyeyi değiştirmek için hâlâ çok geç değil.
“Paravatan’ı ziyaret etmeden gücü, serveti ve fakirliği anlayamazsınız.”
Simon Kuper, New Statesman
Sineklerin Tanrısı – Grafik Roman
355.00₺
Mahşer’den ve Açlık Oyunları'ndan önce,
Battle Royale ve Yellowjackets'tan önce
Sineklerin Tanrısı vardı.
CENNETİN ORTASINDA CEHENNEM.
KARANLIĞA TESLİM OLAN MASUMİYET.
İNSAN DOĞASININ DEHLİZLERİNE BİR YOLCULUK.
Düşen bir uçak ve ıssız bir adada mahsur kalan bir grup okul çocuğu… Gündüzleri güneşle avunup kumsalları keşfederken, geceleri korkunun pençesinde kıvranıyor, kaybettikleri dünyanın yasını tutuyorlar. Kendi düzenlerini kurmak zorundalar.
“Hiç büyük birileri yok burada.”
Ancak insan doğasının karanlık yüzü, çok geçmeden kendini gösteriyor. Saflar belirginleşiyor, masum oyunlar yerini acımasız bir güç mücadelesine bırakıyor.
“Biz ne oluyoruz? İnsan mı? Yoksa hayvan mı?”
Nobel Ödüllü William Golding’in, BBC’nin “Dünyamızı Şekillendiren 100 Roman” listesinde yer alan başyapıtı Sineklerin Tanrısı, sanatçı Aimée de Jongh’un yetenekli ellerinde ilk kez bir grafik roman olarak hayat buluyor.
Sakın Göz Kırpma
201.00₺
NE?
Göz kırpmama yarışmasında iyi olduğunu mu düşünüyorsun?
Beni yeneceksin,öyle mi???
HAYDİ BAKALIM! Dene de görelim.
Nicholas Solis, yazıp resimlediği bu ilk kitabıyla, seni dünyanın en sevilen oyunlarından birine davet ediyor. Dikkat etsen iyi olur çünkü bu hikâyede göz kırpmak yasak.
Hem de tüm kitap boyunca.
Saçmalıklar Çağı
261.00₺
DOĞA, BAY ALLNUT, BU DÜNYAYA AŞMAK
İÇİN GETİRİLDİĞİMİZ ŞEYDİR.”
Katharine Hepburn, Afrika Kraliçesi filminden
Tatminsizlik, tedirginlik, arzu ve kırgınlığın sarhoş edici kokteyliyle huzuru kaçmamış kaç kişi var bugün? Kim daha genç, daha yetenekli, daha saygın, daha tanınmış ve daha çekici olmanın özlemini çekmiyor? Kim daha fazlasını hak ettiğine inanmıyor ve eline daha fazlası geçmediğinde öfkelenmiyor? Başarısızlık artık yeni tabu, ağza alınması yasak bir küfür. Boktan şeylerin başa gelebileceğini çok az kimse kabulleniyor. Trajedilerimiz bile bir anlam taşımalı, “hayırlara vesile” olmalı. İnsanlar ne doğalarından ne de seçimlerinden sorumlular.
Peki nasıl geldik bu noktaya? Michael Foley, en eski metinlerden en son psikoloji araştırmalarına kadar uzanıyor ve bunları popüler kültüre dair gündelik tuhaflıklarla –paket açma videoları, “görülüyorum öyleyse varım” sanrıları, kişisel gelişime bulanmış mutluluk, koleksiyonerliğe bulanmış doyumsuzluk– eşleyerek günümüzün kültürel şartlandırmalarının absürd doğasına ışık tutuyor. Saçmalıklar Çağı bizi, suçu yaşadığımız çağa atıp kendimizi temize çıkarmak yerine, önce kendimizle –ve kendimizi kandırmadaki muazzam kapasitemizle– tanışmaya, böylece tüm bu saçmalığın doğasını anlamaya davet ediyor.
“Modern yaşam tüm şartlandırmalarıyla sizi mutsuzluk ve hayal kırıklığı dolu bir yola sürüklüyor. Bu kitap üstesinden gelmenize yardım edebilir.”
–Guardian
Orta Yaş Krizi: Felsefi Bir Rehber
138.00₺
Asla yaşamayacağınız hayatlarla, kaçan fırsatlarla ve geride kalmış gençlik nostaljisiyle kendinizi nasıl uzlaştırabilirsiniz? Geçmişin başarısızlıklarını, şimdi’yi tüketen işlerdeki anlamsızlık duygusunu ve geleceği karartan ölüm ihtimalini nasıl kabul edebilirsiniz? Fark yaratan bu kendi kendine yardım kitabında Kieran Setiya, yetişkinliğin ve orta yaşın kaçınılmaz zorluklarıyla yüzleşiyor ve felsefenin gelişiminize nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Reklam Teorileri 2
192.00₺
Reklam nasıl çalışır?
Daha da önemlisi reklamda fark nasıl yaratılır?
Bu iki soruya neredeyse yüz yıldır reklam ve ilgili dallardaki bilim insanları cevap arıyorlar. Reklam Teorileri 1 ve Reklam Teorileri 2 bu iki soruya cevap arayan, psikoloji, sosyoloji veya pazarlama gibi farklı disiplinlerden gelen öncü teori, kavramsal çerçeve ve yapıların özetini yaparak, onların kapsayıcı bir ortak sesi olan kitaplardır.
Mutluluk Paradoksu
131.00₺
Mutlu bir yaşam hayali, Platon’dan beri düşünürleri meşgul etmiştir ve modern zamanlarda bu konu, çağımızın en önemli konularından biri haline gelmiştir. Terapistlerin ve guruların yükselişi, mutluluk arayışının kültürümüzde ne kadar yayıldığını ortaya koymaktadır.
Mutluluk Paradoksu, bu modern saplantının nasıl geliştiğini inceliyor. Ziyad Marar, aradığımız ruh halini bulmanın nasıl son derece zor olduğunu ve mutluluğu aramaya ayrılan enerjinin büyük kısmının boşa harcandığını gösteriyor. Yazar, mutluluğun aldatıcı derecede basit bir fikir olduğunu ama her zaman anlaşılması zor olduğunu, çünkü bir paradoksa dayandığını iddia ediyor. Bu paradoks, kuralları çiğneme, macera veya kendini ifade etme arzusu ile toplumun onayını kazanma ihtiyacı arasındaki çatışma.
Psikoloji, felsefe, tarih, popüler romanlar, televizyon ve filmlerden oluşan geniş bir kaynak yelpazesinden yararlanırken özgürlük, onaylanma ya da meşruiyet gibi kavramları sorgulayan Mutluluk Paradoksu, yaşamında anlam arayan herkese daha cesur bir yol öneren bir başucu kitabı!
İşaret
269.00₺
“Muhteşem. Konu öyle tanıdık, karakterler öyle gerçek ki sadece distopya demeye gönlüm razı gelmiyor.” –MARIANA ENRIQUEZ
Yakın gelecek, İzlanda. Empati Testi adı verilen yeni bir teknoloji, bireylerin merhamet seviyesini ölçerek iyi ile kötüyü ayırt etmeyi, böylece toplum huzurunu kaçıracak olası eylemlerin önüne geçmeyi vadediyor. Kısa bir süre sonra testin zorunlu tutulup tutulmayacağını oylamak için referanduma gidilecek. Ulus ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf testin daha güvenli bir toplum yaratacağına inanırken diğer taraf işaretlemeyi gayriinsani görüyor.
Karar günü yaklaşırken dört karakter –kuşkucu öğretmen Vetur, önde gelen psikologlardan Oli, testi geçemeyen işkadını Eyja ve teste girmeme hakkı için savaşan Tristan– kendilerini ahlaki ikilemler, derin önyargılar, dehşet verici adaletsizlikler ve kişisel mücadelelerle dolu bir sorular yumağının içinde buluyor: Toplumsal haklar nerede sonlanır, özgür irade nerede başlar? Ütopya ne zaman distopyaya dönüşür? Ortak iyinin ne olduğuna kim karar verecek?
İzlanda edebiyatının aykırı sesi Frida İsberg’in tedirgin edici ve sürükleyici bu çağdaş romanı, bize korkuyla mı yoksa insanların birbirine olan inancıyla mı dönen bir dünyada yaşamak isteyeceğimizi soruyor.
“İsberg, kamu vicdanı ve bilinci üzerine âdeta bir başyapıt yazmış. Karakterleri o kadar biricik, insani ve yanılabilir ki şu anda telefonumu elime alıp onlardan birini arayabilirmişim gibi hissediyorum. Uzun zamandır okuduğum en besleyici çağdaş romanlardan biri.” –KAVEH AKBAR
İZLANDA KADIN EDEBİYATI ÖDÜLÜ
P. O. ENQUIST EDEBİYAT ÖDÜLÜ
FJARA EDEBİYAT ÖDÜLÜ
“İç içe geçen olay örgüsüyle İşaret, toplum mühendisliğinin riskleri ve bireysel eylemliliğin sınırları hakkında önemli sorular soruyor. Kesinlikle çarpıcı bir ilk roman.” Hernan Diaz
Arkeolog Ne Yapar?
195.00₺
Kim bilir neler neler gizli…
Eski çağlarda insanlar nasıl yaşarlardı?
Nerede oturur, evlerini nasıl süsler, nasıl giyinirlerdi?
Toprağın derinliklerinde ya da denizin dibinde binlerce hikâye saklı. Arkeolog
toprağı kazıp tüm bu hikâyeleri gün yüzüne çıkarıyor ve geçmişi anlamamıza
yardımcı oluyor.
Kazı denince sadece kova kürek gelmesin aklınıza, kullandığı aletler çok daha
havalı.
İŞTE SANA ARKEOLOGLAR ve KEŞİFLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE
DOLU BİR KİTAP.
Işınlanma Kazası
245.00₺
Uzun zaman seks yapmayınca, başına gelebilecek en kötü şeymiş buymuş gibi gelir insana.
Hâlbuki 1930’larda Almanya’da yaşıyorsanız, görebileceğiniz en kötü şey büyük ihtimalle bu değildir.
Ancak tarihsel gerçekler bile Egon Loeser için teselli olamadı; cinsel talihsizlikleri onu Berlin’in deneysel tiyatro sahnesinden Paris’in absent barlarına, oradan da Los Angeles’ın fizik laboratuvarlarına savururken kahramanımız şu iki gizemi çözme peşindeydi: Rönesans döneminin en büyük sahne tasarımcısı ve aynı zamanda Loeser’ın idolü olan Adriano Lavicini, Şeytan’la girdiği işbirliği sonucu mu ölmüştü ve Loeser gibi yakışıklı, akıllı, hoş, mütevazı biri neden, kırk yılda bir de olsa, biriyle yatmayı beceremiyordu?
BOKSÖR BÖCEK’in yazarından, “içinde olduğu dönemin farkında olmayan” bir tarihsel roman geliyor. Bu aynı zamanda bir kara roman, ama ışıkları sonuna dek açıyor. Bir aşk romanı, ama romantik akşam yemeğine sarhoş geliyor. Bir bilimkurgu romanı, ama “izotop”un ne olduğunu hatırlayamıyor. Seks hakkında, şiddet hakkında, uzay-zaman hakkında, tarihle başa çıkmanın en güzel yolunun onu görmezden gelmek olduğu iddiasında, sonunu tahmin bile edemeyeceğiniz, son derece eğlenceli bir roman.
Arıcı Ne Yapar?
195.00₺
Vızzzzz...
Arıcı, arılar hakkında pek çok şey biliyor. Yaz kış demeden bütün bir yıl bu vızıldayan böceklerle ilgileniyor. Güneş pırıl pırıl parladığında ve etraf çiçeklerle dolduğunda arıcı arılarıyla birlikte vızır vızır çalışıyor. Kovanlar inşa ediyor, arılarının sağlıklı olup olmadığına bakıyor, bal topluyor… Bunu biliyor muydun: Arılar olmasaydı, iştahla yediğimiz pek çok lezzetli meyveyi yetiştiremezdik.
İŞTE SANA ARICI VE ARILARI İÇİN YAPTIKLARI HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
12 dile çevrilen ve pek çok ülkede çocukların sevgilisi olan Ne Yapar? serimizden ARICI’yı beğeninize sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
Peki Ama Neden? – Bilim ve Teknik
204.00₺
Bilgisayarlara neden virüs bulaşır?
Posta pullarının kenarları neden tırtıklıdır?
Uçaklar arkalarında neden duman izi bırakır?
SEN YETER Kİ MERAK ET!
PEKİ ama NEDEN? serisi dev bir bilgi kasesi. İster avuç avuç hüp-let, ister eğlenceli bir oyuna çevirmek için arkadaşlarına da ikram et.
Haydi o zaman, bilimin sihir kokan dünyasına giriş vakti.
Veteriner Ne Yapar?
195.00₺
Patili dostlarımız onlara emanet!
Hayvanları çok mu seviyorsun! Peki büyüyünce tüm gününü onlarla geçirebileceğin bir meslek olduğunu biliyor muydun? Veteriner hekimlik. Veteriner hayvanlarla ilgileniyor, hasta olanları iyileştiriyor. Bazen ameliyat yapıyor, bazense çiftliklere gidiyor. Evcil hayvanının aşılarını yapıyor, tırnaklarını kestiği bile oluyor! E tabii tüm bunları yaparken onları sevmeyi de unutmuyor.
Veterinerin bir gününde ona eşlik etmeye ne dersin?
İŞTE SANA VETERİNERLER VE BİR GÜNLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)
1,586.00₺
Gece Yarısı Kütüphanesi
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.
İnsanlar
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor.
Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz?
Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.
Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.
Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.
Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.
İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer."
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.
Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.
“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.
S. J. Watson
“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”
Sunday Times
“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"
Joanna Lumley
Tır Şoförü Ne Yapar?
195.00₺
Yolculuk başlasın, düt düüüt!
Şu an elinde tuttuğun kitabın buraya nasıl geldiğini biliyor musun? Veya evindeki eşyaların?
Etrafında görüp kullandığın hemen her şey oraya kendiliğinden gelmiyor.
Tır şoförü, üretildikleri yerden onları alıp bize getiriyor!
Kocaman, tam donanımlı bir tır kullanıyor. Tırın içini bir görsen; buzdolabı ve yatak bile var!
Sonuçta yorucu bir günün ardından tır şoförü dinlenmek isteyebilir. İşi yalnızca araç kullanmakla bitmiyor, başka görevleri de var…
Merak ediyorsan haydi atla, başlayalım yolculuğa!
İŞTE SANA TIR ŞOFÖRLERİ VE SEYAHATLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
İyi Adam
260.00₺
Her şeyi vardı. Ama kapı çaldığında, Ted intihar etmek üzereydi. Kapıdakinin vazgeçip gitmesini beklerken masanın üstündeki not ilişti gözüne, kendi el yazısıyla yazılmış:
“Kapıyı aç. Tek çıkışın bu.”
Ted ne notu yazdığını hatırlıyor ne de kapıdaki adamı tanıyor. Adamın bir teklifi var: Madem ölmek istiyorsun, intihar edip aileni utandırma; biz öldürülmeni sağlayabiliriz. Şartımız basit: Senin gibi intihara karar vermiş birini öldürecek, böylece zincire katılacaksın… Son bir iyilik.
Teklifi kabul ettiği anda kendini şeytani bir oyunun içinde buluyor Ted. Çıkmaya çalıştıkça onu daha da derinlere sürükleyen biri var; bu kanlı labirenti tepeden gören, Ted’i kendinden bile iyi tanıyan ve asla güvenmemesi gereken biri…
34 dilde yayımlanan ve yakında beyaz perdeye aktarılacak İYİ ADAM, mükemmel kurgusu ve bitmeyen dolambaçları ile zihin bulandıran, ‘Anladım,’ dediğiniz anda sizi ters köşeye yatırıveren bir psikolojik gerilim romanı.
"Aklınızı alacak bir psikilojik gerilim. Federico Axat çok seveceğiniz ama asla güvenemeyeceğiniz bir yazar”
New York Times
Şakalar Kraliçesi
250.00₺
2018 August Ödülü Finalisti
İsveç Radyosu En İyi Çocuk-Gençlik Kitabı Ödülü
16 Dile Çevrildi
Annem insanları ağlatırdı. Artık hayatta olmasa da ağlatmaya devam ediyor. Bazen babamın duş yaparken ağladığını duyuyorum. Sanırım sesinin duyulmadığını düşünüyor ama duyuluyor. Bu yüzden, ağlamayı aklımdan bile geçirmiyorum. Asla! Ayrıca kimseyi de ağlatmayacağım.
Ben insanları güldüreceğim. Benim görevim bu!
Sasha 12'sine bastı:
Magnezyumun atom numarası. Annesi, bazı insanların mayasında güldürmek olduğunu söylemişti. İliklerine kadar komikti onlar. Bırakın fıkrayı, “Sütü uzatır mısın?” derken bile güldürebilirlerdi herkesi. Bir de diğerleri vardı: komik olmayı sonradan öğrenenler ve ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, asla komik olamayanlar – ki öğretmeni Cecilia bu gruptaydı. Sasha doğuştan matrak değil ama bu onun şakalar kraliçesi olması için engel de değil! Mayasındaki keder neşeye dönüşene kadar çalışmaya kararlı. Eğer birilerini güldürmeyi başarırsa, o diğer şey yok olabilir; gözlerin içinde saklanıp onları yakan ve yanaklara doğru süzülmekle tehdit eden şu gözyaşı denen şey.
Astrid Lindgren Ödülü sahibi yazar/psikolog Jenny Jägerfeld, 16 dile çevrilen
ve ülkesi İsveç’te aylarca çoksatanlar listesinin tepesinde kalan Şakalar
Kraliçesi’nde (Comedy Queen) zor konuları mizahla yumuşatarak dile
getirebilmekteki o özel hünerini kullanıyor.
“Evrim” Kutulu Masa Oyunu + 5 Bilim/Çocuk Kitabı
1,100.00₺
5 üzerinden 4.71 oy aldı
Bu set, evrimi ve bilimi öğrenmek isteyenler için birebir! Hem Panama Yayıncılık ile ortaklaşa çıkardığımız ilk masa oyunumuz, hem sizler için evrimsel biyolojinin fikirsel tarihini anlatan harika bir kitap, hem de çocuklarınız için tam 5 farklı bilim insanını tanıtıcı çizgi romanlar! bu fırsat kaçmaz!
Set İçindeki Ürünler:
- 1 Adet "Evrim Masa Oyunu"
- 1 Adet "Darwin'in Hayaletleri" (Rebecca Stott) Kitabı
- 1 Adet "Aziz Sancar: İdealist Olmanın Önemi" Çocuk Kitabı
- 1 Adet "Albert Einstein: Azimli Olmanın Önemi" Çocuk Kitabı
- 1 Adet "Graham Bell: Yardımlaşmanın Önemi" Çocuk Kitabı
- 1 Adet "Louis Pasteur: Disiplinli Olmanın Önemi" Çocuk Kitabı
- Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
- Oyunumuzu 7 yaş üstü çocuklar kendi başlarına, daha ufak çocuklar ise ebeveyn denetimiyle rahatlıkla oynayabilirler. Biz genellikle ebeveynlerle birlikte oynanmasından yanayız, çünkü öğrenmenin yaşı yok. 😉
- Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
- Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Dâhiler Sınıfı – Ole Kirk Kristiansen: LEGO’nun Yaratıcısı
200.00₺
DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR
O, oyunun büyüsüne kapılmış bir mucitti. İşe küçük bir marangoz atölyesinde başladı, engebeli yollardan geçerek dünyanın en büyük oyuncak üreticisine dönüştü. Yediden yetmişe, dededen toruna her yaştan oyun tutkununun kalbini kazanmayı başardı.
O, LEGO’nun yaratıcısı: Ole Kirk Kristiansen. Bu onun cesaret, yaratıcılık ve yenilik dolu öyküsü.
Büyük ilgi gören Dâhiler Sınıfı serisi OLE KIRK KRISTIANSEN: LEGO’NUN YARATICISI ile devam ediyor.
Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:
Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.
Nasıl Yaşanır ya da Bir Soruda Montaigne’in Hayatı ve Cevaplamak İçin Yirmi Teşebbüs
290.00₺
“Montaigne okurken aniden kitabı kapatıp şu soruyu kendine sormayan varsa
aklına şaşarım:
‘Benim hakkımda bu kadar çok şeyi nereden biliyor?’”
Bernard Levin - The Times
Tür tür insanla nasıl geçinilir, sevilen birinin kaybı nasıl atlatılır, ağlayan komşu nasıl teselli edilir, insan kusurlarıyla nasıl barışır? Hepsi daha büyük bir sorunun
türevleri:
Nasıl yaşanır?
Çoğuları tarafından ilk modern insan olarak görülen Rönesans asilzadesi Michel
Eyquem de Montaigne bu kadim soruya fena halde takıktı. Düşüncelerini daha
önce kimsenin yazmadığı bir formda, son derece kişisel bir dille (bu sebepten
“bloggerların atası” olarak da adlandırılır) kağıda dökerek nasıl yaşanır sorusuna
cevaplar aradı. “Şöyle olmalı, böyle yapmalı,” diye ahkâm kesmedi. Dürüstçe
kendini anlattı ve insanlar onu anlamaya çalışırken, kendilerini anladıklarını fark
ettiler. Pascal’dan Virginia Woolf’a, Nietzsche’den Zweig’a kadar pek çok okuru
Denemeler’i bir kitaptan ziyade hayat arkadaşı olarak gördüler.
Aklı çağının ötesine geçmiş Montaigne’i yaşadığı döneme hapsetmeyi reddeden
Sarah Bakewell, kendisine büyük övgü ve Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü’nü
kazandıran yepyeni bir biyografi formu geliştiriyor; nasıl yaşanır sorusu
çerçevesinden, bize hem Montaigne’in iyi yaşamak üzerine düşüncelerini hem de
onu bu düşüncelerle buluşturan hayat öyküsünü anlatıyor. Nasıl Yaşanır
neredeyse Denemeler kadar dost bir kitap.