“Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 2: Gizemli Şövalye” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Sihirli Ağaç Evi 7 – Kurtar Bizi Mamut
184.00₺
Sihirli Ağaç Evi ile sen de macera dolu bir dünyaya dal!
Tıpkı dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuk gibi.
Tim ve Lea kendilerini Buz Devri’nde buldular. Keşke daha kalın giyinselerdi…Avcı Cro-Magnonlardan gizlenmeye çalışırken, dev bir mağara ayısının inine girmek pek de iyi bir başlangıç olmadı. Tam kurtulduk dediklerinde peşlerine kılıç dişli kaplan takıldı. Tim ve Lea düştükleri tuzaktan kurtulup sihirli ağaç evine ulaşabilecekler mi? Onlara bu sefer kim yardım edecek?
Küçük okurları hem okumanın keyfiyle hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkan ve beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran bu ödüllü seri 33 dilde 130 milyondan fazla sattı.
Duygular En Çok Neyi Sever?
230.00₺
“Duygu” dediğimiz şu tuhaf yaratıkların sence nasıl bir yaşamları var? Hangi duygular birbirleriyle iyi geçiniyor, hangileri anlaşamıyor? En çok nelerden korkuyor, nelerden hoşlanıyorlar?
Çok sevilen Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?’ın yaratıcıları, başrollerde yine duygularımızın olduğu sekiz minik ve etkileyici öyküyle geri dönüyor.
Merak ile Kaygı’nın meşhur dolap altı sohbetlerine kulak veriyor, Cesaret’in pek bilinmeyen kardeşiyle tanışıyor, İnat’ın yapıştığı yerden inmesini bekliyoruz; Fesatlık’ı tuzaklar kurarken, Şükran’ı elinde bir fincan sıcak çikolatayla Hafıza’nın koridorlarında gezerken, Sabır’ı kısık ateşte reçel kaynatırken izliyoruz.
Duygular En Çok Neyi Sever?’de Oziewicz’in şiirsel dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya duygularımıza bambaşka bir gözle bakmamızı ve onları daha iyi anlamamızı sağlayan, incelikli, eğlenceli ve yaratıcı bir resimli kitap çıkıyor.
İşaret
269.00₺
“Muhteşem. Konu öyle tanıdık, karakterler öyle gerçek ki sadece distopya demeye gönlüm razı gelmiyor.” –MARIANA ENRIQUEZ
Yakın gelecek, İzlanda. Empati Testi adı verilen yeni bir teknoloji, bireylerin merhamet seviyesini ölçerek iyi ile kötüyü ayırt etmeyi, böylece toplum huzurunu kaçıracak olası eylemlerin önüne geçmeyi vadediyor. Kısa bir süre sonra testin zorunlu tutulup tutulmayacağını oylamak için referanduma gidilecek. Ulus ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf testin daha güvenli bir toplum yaratacağına inanırken diğer taraf işaretlemeyi gayriinsani görüyor.
Karar günü yaklaşırken dört karakter –kuşkucu öğretmen Vetur, önde gelen psikologlardan Oli, testi geçemeyen işkadını Eyja ve teste girmeme hakkı için savaşan Tristan– kendilerini ahlaki ikilemler, derin önyargılar, dehşet verici adaletsizlikler ve kişisel mücadelelerle dolu bir sorular yumağının içinde buluyor: Toplumsal haklar nerede sonlanır, özgür irade nerede başlar? Ütopya ne zaman distopyaya dönüşür? Ortak iyinin ne olduğuna kim karar verecek?
İzlanda edebiyatının aykırı sesi Frida İsberg’in tedirgin edici ve sürükleyici bu çağdaş romanı, bize korkuyla mı yoksa insanların birbirine olan inancıyla mı dönen bir dünyada yaşamak isteyeceğimizi soruyor.
“İsberg, kamu vicdanı ve bilinci üzerine âdeta bir başyapıt yazmış. Karakterleri o kadar biricik, insani ve yanılabilir ki şu anda telefonumu elime alıp onlardan birini arayabilirmişim gibi hissediyorum. Uzun zamandır okuduğum en besleyici çağdaş romanlardan biri.” –KAVEH AKBAR
İZLANDA KADIN EDEBİYATI ÖDÜLÜ
P. O. ENQUIST EDEBİYAT ÖDÜLÜ
FJARA EDEBİYAT ÖDÜLÜ
“İç içe geçen olay örgüsüyle İşaret, toplum mühendisliğinin riskleri ve bireysel eylemliliğin sınırları hakkında önemli sorular soruyor. Kesinlikle çarpıcı bir ilk roman.” Hernan Diaz
Silgi
205.00₺
Silgi’nin işi hataları temizlemek. En yakın arkadaşları Cetvel ve Kalemtıraş dışında kimse onun yaptıklarını önemsemiyor. “Bu haksızlık!” diye düşünüyor Silgi: Kalem ve Tutkal kadar havalı olmanın bir yolu olmalı. Acaba aradığı cevap bir çöp kutusunda mı gizli?
Theodor Seuss Geisel Ödüllü Anna Kang ve Christopher Weyant’dan, oldukça maceralı bir yoldan kendi değerini bilmeyi öğrenen Silgi’nin eğlenceli hikâyesi.
Sherlock Holmes – Kızıl Dosya
240.00₺
“Renksiz hayat çilesinin içinden kızıl bir cinayet ipliği geçer ve bizim görevimiz onu çözmektir!”
Kana bulanmış odada bir ceset bulunur ama üzerinde tek çizik bile yoktur. Sadece duvara kanla yazılmış, yarım kalmış bir isim ve sonradan ortaya çıkan bir nikâh yüzüğü... Sherlock Holmes, Londra’daki bir evden Vahşi Batı’ya uzanan bu çarpıcı öyküde, zamanla imzası haline gelecek “çıkarım bilimi”ni ilk kez sınayacak. Yeni arkadaşı Dr. Watson için ise hâlâ en büyük esrar, Sherlock Holmes’un ta kendisi.
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden ilki Kızıl Dosya Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Culbard tam tadında fırça darbeleriyle karakterlere hayat veriyor. Edginton ise romanı uyarlamak konusunda harika iş çıkarmış.”
–Newsarama
Sherlock Holmes – Dörtlerin İmzası
240.00₺
“O da ne demek, Tanrı Aşkına?”
“Cinayet demek…”
Yardım istemek için Baker Street 221B adresine gelen Mary Morstan’ın “fazlasıyla muammalı” meselesi Dr. Watson’ı heyecanlandırmaya, Sherlock Holmes’u ise derin uyuşukluğundan silkelemeye yetiyor. Sonuçta Londra’nın tek gayriresmi danışman dedektifinden başka kim, sırra kadem basmış İngiliz subayının, tek bacaklı adamın, onun çıplak ayaklı yardımcısının, kayıp define sandığının ve “dörtlerin imzası”nın esrarını aydınlatabilir ki?
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden ikincisi Dörtlerin İmzası Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Holmes’un ikinci romanının bu versiyonu olağanüstü. Her yönüyle tam bir şölen.”
– Publishers Weekly
Sherlock Holmes – Baskerville Laneti
240.00₺
“Bütün bunların anlamı nedir, Holmes?”
“Cinayet bu, Watson…”
Aşınmış bir baston, gözden kaçmış bir aile portresi, firari bir katil ve bir hayalet köpek üzerine kurulu eski bir lanet… Sherlock Holmes’un karşısına çıkmış en meşhur, en karmaşık dava. Her bir yeteneğini sergilemek ve sadık dostu Dr. Watson’ın koşulsuz desteğini almak zorunda.
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden üçüncüsü Baskerville Laneti Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Culbard ve Edginton konunun özünü yakalamada gerçek birer usta. Her sayfası keyif.”
–Rachel Cooke, The Observer
Sihirli Ağaç Evi 8 – Ay’a Seyahat
184.00₺
Sihirli Ağaç Evi ile sen de macera dolu bir dünyaya dal!
Tıpkı dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuk gibi.
Sihirli Ağaç Evi bu kez sınırları zorluyor ve Tim ile Lea’yı çok uzaklara gönderiyor: Ay’a!
Bir uzay oteli mi? Bu kadarı Tim ve Lea için bile çok fazla. Yalnız küçük bir sorunları var: Oksijen tankları tükenmek üzere, iki saat içinde havasız kalacaklar. Bu sürede dördüncü parçayı bulabilecekler mi? Acaba şu garip Ay adamı onlara yardım eder mi?
Küçük okurları hem okumanın keyfiyle hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkan ve beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran bu ödüllü seri 33 dilde 130 milyondan fazla sattı.
Metropol
290.00₺
İki yüz bin yıllık insan varoluşunda hiçbir şey bizi şehir kadar derinden değiştirmedi. İmparatorluklar yükseldi ve yıkıldı, yaşam muazzam bir devinimle değişirken şehirler arka planda insanlığın laboratuvarı gibi çalıştı. Antik Roma'nın hareketli pazar yerlerinden modern Tokyo'nun neon ışıklı gökdelenlerine kadar şehirler, binlerce yıldır yenilik, sanatsal ifade ve sosyal çalkantıların hem merkezi hem de dönüştürücüsü olageldi.
Tarihçi ve yazar Ben Wilson, şehirlerin tarihinin aynı zamanda uygarlığımızın tarihi olduğunu göstermek için bizi 26 şöhretli şehirden geçen, yedi bin yıllık bir dünya turuna çıkarıyor. Demokrasi ve felsefenin ilk adımlarını attığı Atina agorasını, İslam dünyasının kalbinde bir bilgi ve kültür köprüsü olan Ortaçağ Bağdat'ının dolambaçlı sokaklarını, sarsıcı sosyal değişimlerin merkezi Londra'nın Sanayi Devrimi sırasındaki direncini, bireyi kalabalığa kurban veren New York gökdelenlerinin ruh sağlığımıza etkisini ve ekonomik güç sembolü 21. yüzyıl Şanghay'ının ekoloji kavşağındaki dönüşümünü mercek altına alıyor.
Metropol, yaşadığımız şehirlerin hem en büyük zaferlerimize nasıl ışık tuttuğunu hem de en derin kusurlarımızı nasıl ortaya çıkardığını gözler önüne seriyor.
"Neden şehirlere tutulduğumuzu ve neden –onca kıyamet ve karamsarlığa rağmen– yakın zamanda onları terk etmemizin olası durmadığını anlamamızı sağlıyor." ―Tim Smith-Laing, Daily Telegraph
"Dünyanın en büyük şehirleri aracılığıyla uygarlık tarihine yaratıcı bir bakış." ―Times