“Sihirli Ağaç Evi 2 – Gizemli Şövalye” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Burun / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Sayın bayım, burada mesele son derece açık.
Siz... Siz benim burnumsunuz!
“Bu, bir burnun hikâyesidir; yasal sahibinin suratından yok olup sırra kadem basan ve bağımsız bir hayat sürmeye başlayan bir burnun hikâyesi.”
Binbaşı Kovalev’in burnu bir sabah berber İvan Yakovleviç’in ekmeğinin içinden çıkar. Şehirde müsteşar kılığında gezip tozan, pek çok söylentinin alıp yürümesine neden olan ve Binbaşı Kovalev’i hayli zor durumda bırakan bu burnun ilginç hikâyesidir bize anlatılan.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dokuzuncu kitabında Nikolay V. Gogol’un eşsiz eseri Burun’u, Andrea Camilleri yeniden anlatıyor, Maja Celija resimliyor.
Nişanlılar / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Aradığın Şey Kütüphanede Saklı
274.00₺
Tokyo’nun en esrarengiz kütüphanecisi Sayuri Komaçi tarafından sık sık sorulan ünlü soru: Ne arıyorsun?
Çoğu kütüphaneci gibi Sayuri de raflarındaki tüm kitapları okumuş. Ama onu bilge kütüphaneci yapan şey bu değil; Sayuri kendisine kitap danışanların ruhlarını okuyabiliyor. Verdiği her sürpriz kitap tavsiyesiyle insanlara yeni dünyaların kapılarını aralıyor, onları nazikçe hayattaki amaçlarına doğru yönlendiriyor.
İşinden bıkmış genç bir kadın, eskici dükkânı açma hayalleri kuran bir muhasebeci, kariyeri ve ailesi arasında sıkışıp kalmış bir anne, kendisini tıkanmış hisseden bir sanatçı, emekli olduktan sonra amacını kaybeden bir adam... Hayatlarının dönüm noktasındaki bu beş insan, Sayuri ve onun tavsiyesi sayesinde beklenmedik kişisel birer yolculuğa çıkıyor; aradıkları cevapların aslında hep yanı başlarında, bir kitabın sayfaları arasında saklı olduğunu fark ediyor.
İki milyondan fazla okura ulaşan Aradığın Şey Kütüphanede Saklı, edebiyatın ve insan bağlarının muazzam gücünü̈ hatırlatıyor. Çıkmaza girmiş ve bir parça ilhama ihtiyaç duyan herkes için iyileştirici bir hikâye.
“Baştan sona keyifle okuyacağınız bu kitap, her şeyin mümkün olabileceğini hissettiriyor.” –Daily Mail
“Bir tutam tuhaflıkla tatlandırılmış çağdaş bir Tokyo hikâyesi. İçinize dokunacak.” –Japan Times
TIME ve WASHINGTON POST Yılın En İyi Kitabı Seçkilerinde
Sakın Kaplanı Düşünme
205.00₺
Çekirdek ile Yumurta, Meyveler Sebzelere Karşı ve
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam’ın yazarından…
Biliyor musun, eline aldığın bu kitap SİHİRLİ!
Nasıl mı? Sen bir şey düşünüyorsun, canın ne isterse, ben sonraki sayfaya o düşündüğün şeyin resmini çiziyorum. Ama senden tek bir isteğim var, lütfen ama lütfen…
SAKIN KAPLAN DÜŞÜNEYİM DEME!
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam
205.00₺
Meyveler Sebzelere Karşı ve Çekirdek ile Yumurta'nın yazarından…
Fare ormanda gezerken öyle eğlenmişti ki saatin geç olduğunu bile fark etmedi. Gölgeler uzadı, hava iyice karardı. Fare korkmuştu. Tam o sırada yanı başında ışık saçan bir ateş böceği belirdi. Yaklaştı farenin yanına ve şöyle dedi:
“Işıl benim adım, haydi gel yolunu aydınlatayım!”
Fare, Işıl ile birlikte evine doğru yola çıkınca, karanlıktan hiç mi hiç (Gerçekten mi!?) korkmayan diğer orman sakinleri de onlara katılıyor.
Ülkemizde çok sevilen ödüllü yazar Alex Latimer'den korkular ve dayanışma üzerine komik ve benzersiz bir hikâye.
Sherlock Holmes – Korku Vadisi
240.00₺
“Korku Vadisi’ne gittim ben…
Ve henüz oradan çıkmış değilim.”
“Tehlike var!” Sherlock Holmes’un şifresini çözdüğü uyarı mesajı, Birlstone Malikânesi’nde yaşayan ve çalışma odasında meçhul biri ya da birileri tarafından feci şekilde öldürülen Amerikan beyefendisi John Douglas’ı kurtaramayacak kadar geç gelir. John Douglas kimdi, alyansı niye parmağında değildi ve kayıp halterin hayati önemi ne?
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden sonuncusu Korku Vadisi Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Conan Doyle’un başyapıtını özel kılan hiçbir şeyi kaçırmayan bu dört ciltlik çizgi roman uyarlaması için gerçekten mükemmel bir son.”
–Forbidden Planet
Dedektif Vardayok Ne Var Ne Yok!
185.00₺
Wickson Vardayok dünyanın hem en sıra dışı hem de en sıradan dedektifi! Onun olağanüstü özelliği, hiçbir özelliğinin olmaması. O kadar normal ki kimse onu fark etmiyor. Mesela sağınıza mı baktınız, o hep biraz daha sağda
kalıp görünmüyor.
Bir dedektif görünmez olmaktan başka ne ister!
Bütün derdi kafasındaki tek tel saça iyi bakmak olan Başkomiser Fellikke (saç telinin de ismi var: Filippo), elindeki en karmaşık vakayı her zamanki gibi Vardayok’a verdi. Şimdi, şehrin bütün bulutlarını yutan bir makineden, saat 5’in çalınmasına, sadece hikâyeyle çalışan bir arabadan, dünyanın öbür ucuna serçe parmağı üzerinde gidebilen bir çiftçiye kadar bir sürü akılalmaz mesele, dünyanın en tuhaf dedektifi Vardayok’u bekliyor.
Hazırsanız, macera başlıyor!
Luca Doninelli, İtalya’nın çocuk kitapları alanındaki en önemli ödüllerinden Strega’yı kazanan ve pek çok dile çevrilen bu kitaptaki kimi tuhaflıkları çocuklarla birlikte uydurmuş. Üstüne de bolca mizah serperek bize sunmuş. Şimdiden afiyet olsun.
PREMIO STREGA ÖDÜLÜ
GIOVANNI ARPINO ÖDÜLÜ
WHITE RAVENS SEÇKİSİ
Suç ve Ceza / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Hemen şimdi, şu anda,
sokağın köşesine koş,
yere kapan ve
tüm dünyaya haykır:
“Ben bir suç işledim!”
"Hepsi Sana Miras serisini hazırlayanlara çocuklara anlatmak üzere Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sını seçtiğimi söylediğimde, fazlasıyla hayrete düştüklerini gördüm. Aslında anlaşılabilir bir tepki bu. Zira dünya edebiyatının en iyi on romanından biri sayılan “Suç ve Ceza”, iyi ve kötülerin daha en baştan belli olduğu ve kendileriyle asla çelişmedikleri romanlardan değildir. Yakışıklı, akıllı ve yardımsever bir öğrenci olan başkahramanımız Raskolnikov, henüz romanın başında bir cinayet işler. Dahası, bu yaptığı eylemi kendince haklı görmektedir. Ve zaman içinde, onun işlediği bu korkunç suçun bilincine varmasına ve vicdanıyla yüzleşmesine tanık oluruz.
“Suç ve Ceza”yı torunlarıma (on yaşındaki Tamar ve sekiz yaşındaki Gaia) okuduğumda, beni elektrik çarpmış gibi dinlediler. Eşim ve ben işte o zaman şunu farkettik: Onların böylesine etkilenmelerine sebep olan şey, işlediği suçun bilincine vararak, bunun cezasını çekmek ve pişmanlığını yaşamak isteyen genç öğrenci Raskolnikov’un onlarda uyandırdığı derin empati duygusuydu. Ve bir kez daha emin oldum ki, “Suç ve Ceza” sadece yetişkinleri değil, tüm dünya çocuklarını etkileyecek kadar özel bir eser.” Abraham B. Yehoshua
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin beşinci kitabında, bir Dostoyevski klasiği olan "Suç ve Ceza"yı bize ünlü İsrailli yazar Abraham B. Yehoshua anlatıyor, Sonja Bougaeva ise resimliyor.
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah / Hepsi Sana Miras serisi
200.00₺
“Siz kimsiniz?” diye sordu Pierre Amca.
“Neredeyiz biz?”
“Ve neden bizi burada tutuyorsunuz?”
“Önce ilk soruyu yanıtlayayım,” dedi sakallı adam. “Bana Kaptan Nemo diyebilirsiniz. Şu anda benim keşfim olan Nautilus adlı deniz aracındasınız.”
“Bize ne yapmayı düşünüyorsunuz?”
“Sizi burada tutmaya niyetliyim.”
“Sizden bizi serbest bırakmanızı talep ediyorum,” dedi Pierre Amca.
Bunu duyan Kaptan Nemo neşesiz bir kahkaha attı.
Jules Verne’in bu ünlü bilimkurgu klasiğini çağdaş edebiyatın en önemli yazarlarından Dave Eggers günümüze taşıyarak 14 yaşındaki Consuelo’nun gözünden yeniden anlatıyor.
Ünlü okyanus bilimci Pierre Arronax ve ekibi, okyanuslarda terör estiren, gemileri batıran gizemli sualtı canavarını avlamak için denizlere açılır. Fakat tuhaf gerçekle yüzleşmeleri çok uzun sürmez: Deniz canavarı sandıkları şey aslında Nautilus adında bir denizaltıdır ve eşsiz zekasını tehlikeli fikirlere adamış Kaptan Nemo tarafından yönetilmektedir. Consuelo ve Arronax için asıl macera Kaptan Nemo ile tanışmalarıyla başlayacaktır.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin altıncı kitabında, bir Jules Verne klasiği olan Denizleri Altında Yirmi Bin Fersah'ın öyküsünü bize ünlü Amerikalı yazar ve eğitim aktivisti Dave Eggers (Müthiş Dahiden Hazin Bir Eser) anlatıyor, Fabian Negrin ise resimliyor.
Yaşayanı Onarmak
264.00₺
“Bu kadar etkileyicisini okumamıştım... Öyle ki kitap bittiğinde insan yoksunluk hissediyor.”
– Lydia Kiesling, Guardian
NOTRE DAME DE SION EDEBİYAT ÖDÜLÜ
SIMON LIMBRES’İN KALBİ YİRMİ DÖRT SAAT SONRA CLAIRE MEJAN’IN BEDENİNDE ATACAK. O GÜN YAŞAM, SIMON’UN ÖLÜMÜNDEN İBARET OLACAK.
Simon’un sörf yapmak için uyandığı günün öyküsü bu. Sonrasında geri dönüşsüz komaya gireceği, ailesinin organ naklini kabul etmenin yükünü omuzlayacağı, doktorların bir ölüm üstünden başka hayatları şekillendireceği, yıkımla umudun kol kola gezdiği bir günün öyküsü.
Biçimsel olarak cüretkâr olduğu kadar duygusal olarak da etkileyici olan Yaşayanı Onarmak yayımlandığı yıl Fransa’nın prestijli edebiyat ödüllerinin neredeyse tümünü kazandı ve ardından Uluslararası Man Booker Ödülü’ne aday oldu. Maylis de Kerangal, benzersiz anlatımıyla her bir karakterin zihnine girmemizi, yaşama –ve ölüme– hiç bakmadığımız bir yerden, hiç sınanmadığımız bir andan bakmamızı sağlıyor.
“Muhteşem.” –LE MONDE
“Bu bir yaratılış ilahisi.” –LE FIGARO
“En yakın dostlarıma verdiğim kitap…” –DANIEL PENNAC
“Bir antik tragedya kadar etkileyici.” –L’EXPRESS
“Zaman zaman isyan ettirse de Yaşayanı Onarmak umuda boyanmış bir kitap.” –LA PRESSE
Mucizeleri Saymak
250.00₺
"...O sonbahar beni bir eğitim danışmanına götürdüler, kadın benimle ilgili bir değerlendirme yaptı. Sonra da annemle babama bir mektup gönderdi.
Mektubu okudum.
Mektupta 'üst düzeyde yetenekli' yazıyordu.
İnsanlar 'alt düzeyde yetenekli' olabilir mi?
Ya da 'orta düzeyde yetenekli'?
Ya da sadece 'yetenekli'? Muhtemelen bütün etiketler birer lanettir. Deterjan kutuları üstündekiler hariç..."
“YILIN EN İYİ KİTAPLARI” seçkilerinde
Goodreads • Amazon • NPR
Genç Willow Chance yaşıtlarından oldukça farklı ve böyle olmakla ilgili pek bir derdi yok. O, hayatındaki tüm önemli şeylerde parmağının olduğuna inandığı 7 sayısına takıntılı, çiçekli elbiseler yerine botanik bahçesi sahibi olmayı tercih eden, çaktırmadan insanları inceleyip tıbbi teşhisler koyan bir dâhi.
Bu olağanüstü tuhaf ama aynı zamanda olağanüstü sevimli kızın hayatı, anne babasını bir trafik kazasında kaybetmesiyle sarsılıyor. Yeniden başlayacak... ve yolculuğu ona eşlik edecek eşsiz karakterlerle dolu. Gerisi, gündelik mucizeler.
2013 yılında New York Times çoksatanlar listesine giren ve pek çok dile çevrilen Mucizeleri Saymak, hayatın görkemini kutlayan, şaşırtıcı, eğlenceli, nefis bir dönüşüm öyküsü. İzin verin, Willow Chance size de iyi gelsin.
Güzellik Bir Yaradır
290.00₺
"YILIN EN İYİ KİTABI” seçkilerinde
New York Times • Guardian • Boston Globe • Flavorwire
Kızışmış Köpeklerden Farksız Erkeklerin Şu Sefil Dünyasına Güzel Bir Kız Çocuğu Getirmekten Daha Büyük Bir Lanet Yok.
Güzeller güzeli Endonezyalı fahişe Dewi Ayu, ölümünden yirmi bir yıl sonra, fırtınalı bir ikindi vakti, ailesine musallat olan bir lanetin intikamını almak için mezarından çıkar. Kızları ve torunları, portakal bahçeleri ve karambola ağaçlarının ortasında, şiddet, ensest, cinayet, delilik ve kalp yarasından mustarip hayatlar yaşamaktadırlar. Hepsi nefes kesici bir güzelliğe sahiptir, biri hariç: İsmi Güzel’dir, çirkinliği ise dillere destan.
34 dile çevrilen Güzellik Bir Yaradır, Endonezya’nın hayali Halimunda şehrinde geçen, korkutucu kadınlar ve iradesiz erkekler, komünist hayaletler ve kinci ruhlar, iffetli prensesler ve merhametsiz haydutlar hakkında, epik bir masal. Tarih ile halk efsanelerini iç içe geçiren Eka Kurniawan karanlık ve aydınlığın el ele dans ettiği fantastik bir başyapıt sunuyor.
“Kim bilir, belki de Nobel Ödülü jürisi, birkaç yıl içinde [Eka’ya] Endonezya’nın hiç almadığı bir ödülü vermeyi düşünebilir.”
Le Monde
“Gabriel García Márquez ile Salman Rushdie’nin edebi çocuğu.”
NY Review of Books
“Göz alıcı bir başarı.”
New York Times
“Nefes kesici, unutulmaz bir kitap.”
Publishers Weekly
Cyrano de Bergerac / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Ne zafer peşindeyim ne de servet,
Aradığım bir yol, beni Ay'a götürecek.
Cyrano De Bergerac haksızlığa boyun eğmeyen, güçlünün karşısında dimdik durabilen, onurlu bir silahşör. Ama aynı zamanda fizikçi, filozof ve şair kendisi. Kılıcını kullanmadan, sadece cümleleriyle gülünç duruma düşürebilir düşmanlarını. Bir tek kusuru vardır, dillere destan büyüklükteki burnu. Bu hiçbir şeyden korkmayan adam, sırf çirkin olduğunu düşündüğü için bir türlü cesaret edemez büyük aşkı Roxanne’e duygularını açmaya. Pek çok kişi gibi o da dış görünüşü yüzünden sevilemeyeceğini düşünmektedir. Zekası ve sevimliliği yüzünden sevilebileceğini ise aklına bile getirmez.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dördüncü kitabında, bir Edmond Rostand klasiği olan Cyrano De Bergerac'ın öyküsünü bize ünlü İtalyan yazar Stefano Benni anlatıyor, ünlü çizer Miguel Tanco ise resimliyor.
Güneş, Ay ve Rolling Stones
279.00₺
Sen söyle. Ben bilmiyorum. Stones'un olduğu bir dünyanın içine doğmak nasıl bir şeydi? Bir güneş, bir ay, bir de Rolling Stones senin için hep vardı. —Keith Richards
Tüm zamanların en büyüğü onlar mı? Tartışılabilir elbette ama 90’larda, müzik sevdalısı gencecik bir muhabirken turnelerine katılıp efsaneyi bizzat yaşayan gazeteci-yazar-senarist Rich Cohen’e göre öyle. Cohen, hızlı hayatlar, yalanlar, acılar, çabalar, kavgalar; başkaldırı, özgürlük, eğlence, uyuşturucu, ölüm, seks, hapis, para ve yıldızlar için söylenegelmiş daha ne varsa hepsini en uçta yaşamış, hep düşmüş, hep kalkmış ve her seferinde yeniden zirveye tırmanabilmiş Rolling Stones’un öyküsünü, yetmişli yaşlarında hâlâ aynı enerjiyle nasıl çalabildiklerini, dedikodularıyla, tanıklıklarla ve grup elemanlarının bizzat anlattıklarıyla, kelimenin tam anlamıyla “içeriden”, hem de “roman tadında” aktarıyor.
"Büyüleyici.” Wall Street Journal
“Okurken plak sürekli dönsün isteyeceksiniz.” Washington Post
“Mick Jagger nasıl şarkı söylüyorsa Cohen de aynen öyle yazıyor: enerji dolu, havalı ve yaratıcı... Bu kitabı okurken harika zaman geçireceksiniz.”A. J. Jacobs
“Cohen, bu büyük sirki sahne arkasından izlemesi için davet edilmiş seçilmiş kişilerden biri. Ama abisinin duvarındaki Stones posterine hayranlıkla bakan küçük kardeşin bakış açısını da asla kaybetmiyor.” Alan Light
“Şaheser.” Chicago Tribune
Minik Balina – Bol Balıklı Bir Hikâye
205.00₺
Minik turuncu balıklarla dolu bir resifte yaşayan minik bir turuncu balık olmaktan çok sıkılan Gigi, bir yolculuğa çıkar ve kendini minik mavi balıklarla dolu bir resifte bulur.
Bu yeni arkadaşlarıyla tanışırken birazcık -ama sadece birazcık!- abartıp bir balina olduğunu söylemesinde ne gibi bir sorun olabilir ki?
Cesaret, arkadaşlık ve doğruluğun değerini; küçük bir balığın bile ne kadar büyük fark yaratabileceğini anlatan eğlenceli bir hikâye.
Futbolcu Ne Yapar?
195.00₺
Şuut… ve GOOOL!
Peki o koskoca sahada bu kadar hızlı olmayı nasıl başarıyor?
Futbolcu maçlarda iyi oynayabilmek için her gün takımıyla antrenman yapıyor, sağlıklı beslenip uykusuna dikkat ediyor.
Hepsi maç günü geldiğinde hazır olmak için. Maçlarda stadyum taraftarlarla dolup taşıyor, heyecan hep birlikte yaşanıyor.
Kim bilir, belki sen de bir gün bu heyecanı yaşarsın...
İŞTE SANA FUTBOLCULAR VE MAÇLAR HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)
1,586.00₺
Gece Yarısı Kütüphanesi
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.
İnsanlar
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor.
Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz?
Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.
Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.
Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.
Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.
İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer."
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.
Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.
“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.
S. J. Watson
“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”
Sunday Times
“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"
Joanna Lumley
Seçilmiş – Grafik Roman
285.00₺
“JONAS! BELLEK BİRİKTİRİCİ OLARAK EĞİTİLECEKSİN! ÇOCUKLUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ!”
Jonas kusursuz bir dünyada yaşıyordu. Savaş yoktu, açlık yoktu, acı yoktu. Her şeyin yetkililer tarafından eksiksizce planlandığı komünde, on iki yaşına gelen yurttaşlara hayat boyu yapacağı görev verilirdi. Jonas komünün en önemli ve eşsiz görevi için seçildi: Bellek Biriktirici.
Yaşlı ve bilge Aktarıcı tarafından eğitilmeye başlayan Jonas hiç bilmediği bir geçmişin, duyguların –ve hatta renklerin– varlığını keşfetmeye başladı. Bu kusursuz düzen için feda edilenleri gördükçe derinden sarsılacak ama görevine sadık kalacaktı. Ta ki amansız bir gerçekle yüzleşip hayatının seçimini yapmak zorunda kalana kadar.
Lois Lowry’ye prestijli Newsbery Madalyası’nı kazandıran modern klasik Seçilmiş, okurları bu kez grafik roman olarak büyülüyor. Yakın dönemli pek çok popüler distopyanın ilham kaynağı sayılan bu özel roman, grafik roman uyarlamalarının üstadı P. Craig Russell’ın çizimleriyle yeniden hayat buluyor.
Şifa: Zihnin İyileştirici Gücüne Dair Bilimsel Bir Yolculuk
260.00₺
KRALİYET AKADEMİSİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ 2016 FİNALİSTİ
NEW YORK TIMES BESTSELLER
Zihin bedeni etkiler, bunu biliyoruz.
Bir melodiyle tüylerimiz diken diken olur, bir görüntü karşısında gözyaşı dökeriz ve bir temas kalp atışlarımızı değiştirir. Ama soru zihin bedeni iyileştirebilir mi olduğunda, umut taciri yeni çağ guruları tarafından istila edilmiş, bırakın inanmayı, üstüne kafa yormanın bile akıldışı görüldüğü bir sahada buluruz kendimizi. Doğru, zihnimiz –kimilerinin pazarladığı gibi– kanseri yenecek mucizevi bir ilaç değil ama bir ağrı kesici ya da antidepresan işlevi görebildiğini gösteren bilimsel araştırmaları nereye koyacağız?
Jo Marchant'a göre insanlığın ortak çıkarı bu alanı yok saymaktan değil, tersine şüpheciliği elden bırakmadan merak ve inatla gerçekle masalı birbirinden ayırmaktan geçiyor. Büyük yankı uyandıran ve Kraliyet Akademisi Ödülü finalisti olan kitabı ŞİFA’da, heyecan verici araştırma ve vakaların peşinden dünyayı dolaşarak şu sorulara cevap arıyor:
Alternatif tıbba yönelmek hepten bir yanılgı mı, yoksa bir fark yaratabilir mi?
Düşüncelerimiz, inançlarımız ve duygularımız fiziksel sağlığımızı etkileyebilir mi?
Zihnimizi bedenimizi iyileştirmek üzere eğitebilir miyiz?
ŞİFA, zihnin iyileştirme potansiyelini, sınırlarını ve bizim bu potansiyelden nasıl faydalanabileceğimizi ortaya koyan büyüleyici ve ufuk açıcı bir yolculuk.
“Bir zihni ve bir bedeni olan herkes bu kitabı okumalı.” - Henry Marsh, Sakın Zarar Verme'nin yazarı
Sherlock Holmes – Kızıl Dosya
240.00₺
“Renksiz hayat çilesinin içinden kızıl bir cinayet ipliği geçer ve bizim görevimiz onu çözmektir!”
Kana bulanmış odada bir ceset bulunur ama üzerinde tek çizik bile yoktur. Sadece duvara kanla yazılmış, yarım kalmış bir isim ve sonradan ortaya çıkan bir nikâh yüzüğü... Sherlock Holmes, Londra’daki bir evden Vahşi Batı’ya uzanan bu çarpıcı öyküde, zamanla imzası haline gelecek “çıkarım bilimi”ni ilk kez sınayacak. Yeni arkadaşı Dr. Watson için ise hâlâ en büyük esrar, Sherlock Holmes’un ta kendisi.
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden ilki Kızıl Dosya Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Culbard tam tadında fırça darbeleriyle karakterlere hayat veriyor. Edginton ise romanı uyarlamak konusunda harika iş çıkarmış.”
–Newsarama