“Tavan Arasındaki Buda” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Jimi Hendrix: Sıfırdan Başlamak
150.00₺
“Yirmi sekiz yaşımı görebileceğimden emin değilim, fakat bir yandan da son üç yılda o kadar çok güzellik yaşadım ki...
Dünya bana hiçbir şey borçlu değil.”
“Jimi ilk kez kendi cümleleriyle; saf ve sansürsüz. Okurken kafamın içinde sesini duyabiliyorum.” Leon Hendrix, kardeşi
“İçten ve büyüleyici.” Observer
NME dergisi “2013’ün En İyi Müzik Kitapları” seçkisinde
“Öğretmen, ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’
diye sorardı ve ben,
‘Bu Mars’ta insanların kendilerini nasıl hissettiğine bağlı,’
gibi uçuk bir karşılık verirdim.
Ona başka ne diyeceğimi bilemezdim.”
Bu cevabı ceza aldırmıştı çocuk Jimi'ye. 25 yaşına geldiğinde ise artık kendisi değil onun müziğini dinleyenler Jimi Hendrix'in başka bir gezegenden olduğunu düşünüyordu. "Sesler duyuyorum ve onları ben bir araya getirmezsem kimse getirmeyecek" diyordu Hendrix. Müziği ve gitarıyla yaptıkları öylesine özgün ve çarpıcıydı ki hayallerinin peşinde sırtında gitarı yola çıkan "otoban çocuğu", sadece dört yıl içinde zamanının -ve sonrasında tüm zamanların- en büyük müzik ikonlarından birine dönüştü.
Bu kitabı gerçekten Jimi Hendrix yazdı, her bir cümle ona ait. Sigara paketlerinden otel kırtasiyelerine dek elinin altındaki her kağıt parçasına bir şeyler karalama takıntılı bu genç adam, yaşamın üstünde bıraktığı izleri günlükler, şarkı sözleri, mektuplar ve küçük notlar halinde yazıya dökmüş, yazmadıklarını da röportajlarında seslendirmişti. Sıfırdan Başlamak bu çok parçalı yapbozun birleştirilmesiyle ortaya çıktı. Bu onun hayat hikâyesi. Sadece kendisinin anlatabileceği türden bir hikâye; fazlasıyla dürüst ve saf. Önce yokluk sonra bolluk ve şöhretle başa çıkmak zorunda kalmış bir müzik dahisinin telaşlı, meraklı, yaratıcı ve çelişkilerle dolu zihnine yolculuk.
Tanıdık Şeytan
279.00₺
YILIN EN İYİ KİTAPLARI SEÇKİSİNDE
The Times • Irish Times • New Statesman
“Dünyada kötülüğün varlık sebebi, insanların hikâyelerini anlatamamalarıdır.”
Carl Jung
Dr. Gwen Adshead, Britanya’nın önde gelen adli psikiyatrlarından. Seri katilleri, kundakçıları, takipçi sapıkları, çete mensuplarını ve gaddarlıkları karşısında hem dehşete hem de meraka kapıldığımız tüm diğer “canavarları” tedavi ediyor. Yaşamlarının dönüm noktasında tanıştığı hastalarını suçları ne olursa olsun dinliyor, kolayca silinmeyecek kimlikleriyle yüzleşmelerine yardımcı oluyor.
Tanıdık Şeytan’da Adshead’in görüşme odasına misafir olup, on bir hastasıyla tanışıyoruz. Şeytanla özleştirdiğimiz bu adam ve kadınlar tüm karmaşıklıkları ve dahası, tüm insanlıklarıyla karşımıza çıkıyorlar. Tanıklık edeceğimiz görüşmeler, cazibesiyle haber ve eğlence mecralarımızı ele geçirmiş yüzeysel “kötülük” hikâyelerinden çok daha derinlere sürüklüyor bizleri. Kendi zihnini tanımaya başladığında insanın düşüncelerinin (canavarlar dahil) nasıl radikal biçimde değişebildiğini, ne kadar güçlü bir şekilde empatiye meyledebildiğini gösteriyor. Bir de dinlemenin ve merhametin nasıl büyük fark yaratabildiğini...
Tanıdık Şeytan, insan doğasıyla ilgili bildiğinizi sandığınız her şeye meydan okuyor.
“Bitirdiğimde hissettiğim en baskın duygu umut oldu… Merhametli ve büyüleyici.” Guardian
“Güçlü, aydınlatıcı, insanca ve merhamet dolu.” Gavin Francis, İnsan Vücuduna Seyahat’in yazarı
“Aklımızdaki pek çok klişeyi yerle bir ediyor.” The Sunday Times
Sisters Kardeşler
258.00₺
Hermann Kermit ölecek. Commodore emri verdi, Eli ve Charlie Sisters kardeşler gerekeni yapacak.
Altına hücum Amerikası'nın şöhretli tetikçileri onlar. Öldürmek Charlie'nin doğasında var; sevdiği işi yapıyor. Eli ise fazla geveze bir vicdana sahip bir katil için. "Belki başka türlü bir hayat mümkündür?" Bu soru dönüp duruyor Eli'ın zihninde, Kermit'in izinde Kaliforniya'daki altın madenlerine doğru yolculukları boyunca. Artık emin, bu onun son işi olacak. Hermann Kermit herhangi bir iş olsaydı keşke.
Eleştirmenler tarafından geçtiğimiz yılın en iyi kitaplarından biri kabul edilen Sisters Kardeşler, tam Coen Kardeşler’in yazacağı türden bir Western; garip, haşin, çıplak, komik, üzücü –insan doğasını süslemeden, saklamadan, olduğu gibi sergiliyor. Patrick deWitt, birbirlerine kan, şiddet ve sevgiyle bağlı iki kardeşin öyküsünü muhteşem bir üslupla aktarıyor.
Sırlar Kulesi
215.00₺
Değerli okur,
Bu mektup tuhafınıza gitse de emin olun son derece asil bir niyetim var. Sizi, dünyanın en zeki insanlarına ev sahipliği yapmasıyla ünlü Kara Gölgeler Kulesi’nde birkaç gün geçirmeye davet etmekten onur duyarım.
Sizinle birlikte hayal gücü geniş, zeki ve akıllı altı kişiyi daha davet ettim. Bu davetin nedeni açık: Bilmeceleri ve gizemli olayları çözerek, kulede karşınıza çıkacak zorlukların üstesinden gelecek ve cevaplarınızla diğer davetlilere meydan okuyacaksınız. Kulağa fazla gizemli geldiğinin farkındayım ama sizi temin ederim, çok güzel vakit geçireceğiz.
Ne dersiniz, var mısınız? Elbette varsınız, çünkü ancak bütün bilmeceler çözüldükten sonra kim olduğumu öğreneceksiniz.
GİZEMLİ BİR MÂLİKANE, BİRBİRİNDEN ZEKİ DAVETLİLER VE SEN…
Esrarengiz ev sahibi, altı zeki araştırmacıyı mektupla Sırlar Kulesi’ne çağırdı. Konuklar kahyanın rehberliğinde kulenin iki yüz odasını gezecekler. Her kapı, çözdüklerinde onları esrarengiz ev sahiplerinin kimliğini öğrenmeye bir adım daha yaklaştıran bir bulmacaya açılıyor; bu sırada da araştırmacılar aralarında hangisinin daha zeki olduğunu göstermek için yarışacaklar. Ya sen? Davetiye sana da ulaştı mı? Onlardan daha zeki olduğunu gösterebilir misin?
Sihirci Çırağı
240.00₺
** 2016 Blue Peter Kitap Ödülü ** 2015 İskoç Çocuk Kitabı Ödülü
Hiçbir Yer Dükkânı her an, her yerde karşınıza çıkabilir!
Labirenti andıran odalarıyla burası en uçuk hayallerinizi bile gerçeğe dönüştüren bir harikalar diyarı.
Bir odada kendinizi yıldızların arasında uçarken bulabilir, diğerinde yaşamış tüm insanların hayat hikâyeleriyle dolu Ruhlar Kütüphanesi’nde kaybolabilirsiniz.
Ancak tüm bunların elbette bir bedeli var.
Yüzücüler
245.00₺
2023 ANDREW CARNEGIE MÜKEMMELLİK MADALYASI
“Yerüstünde önü alınamayan yangınlar, hava kirliliği alarmları, benzeri görülmemiş kuraklıklar, makinelere sıkışan kâğıtlar, öğretmen grevleri, ayaklanmalar, devrimler, dayanılmaz derecelere yükselen rekor sıcaklıkla geçen yazlar varken aşağıda, havuzda sıcaklık hep yirmi yedi gibi tatlı bir derecede seyrediyor.”
Yüzücüler, havuz rutinleri (yavaş, orta ve hızlı kulvarcılar) haricinde birbirleri için bilinmezler. Her biri, kaçışı kulaç atmakta bulduğu için orada. Ama havuzun dibinde bir çatlağın belirmesiyle, rahatın ve huzurun olmadığı acımasız bir dünyaya sürülüyorlar.
Yüzücülerden biri, Alice, yavaş yavaş hafızasını yitirmekte. Onun için havuz, sinsice sızan demansın karanlığına karşı son savunma hattıydı. Hızla bulanan zihni düne –çocukluğuna, toplama kamplarında geçen yıllarına– doğru kaçarken, uzun süre önce koptuğu kızı giriyor bugününe, geç de olsa. Annesinin hastalığının yıkıcı ilerleyişine tanık olurken, ilişkilerinin kuruyup çölleşen paramparça arazisinde yolunu bulmak zorunda.
Anneler ve kızları, keder ve anılar, sevgi ve geri dönüşsüz kaybın kulvarlarında yüzen Yüzücüler, efsunlu ve unutulmaz bir düş.
“Yeni bir Otsuka romanı geliyor ki bizler yeniden yaşamaya başlayabilelim.”
-COLSIN WHITEHEAD
“Her on yılda bir, bizlere bir Otsuka romanı bahşediliyor. Bu seferki bir yüzme tesisindeki yazılı ve yazılı olmayan kurallar kataloğu gibi başlayıp bir annenin demansı ve kızının ona sevgisi üzerine güçlü bir hikâyeye dönüşüyor. Otsuka uzun yıllar yazmayacak olsa da sorun değil; bu kitap tadını çıkararak tekrar tekrar okumalık.”
–Washington Post
“Bu güzel ve zarif romanın böyle çok üzüntü, kayıp ve sevgiyi sayfalarına sığdırabilmesine hayret ediyorum: edebi bir mücevher.”
–NICCI GERARD
“Julie Otsuka kimselere benzemiyor… İnsanın kalbini kıran, afallatacak derecede iyi bir kitap.”
–REBECCA MAKKAI