“Yaratık Öğretmen Çıldırdı” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Wundersmith – Morrigan Crow’un Gerçek Kimliği
253.00₺
Waterstones Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü’nü kazanan; Amazon, Times, Bookseller tarafından yılın kitabı seçilen ve 38 dile çevrilen NEVERMOOR serisinin ikinci kitabı.
“Sana bahşedilmiş bir lütuf var, Morrigan. Ve onun ne anlama geldiğine sadece sen karar verebilirsin. Başkası değil.”
Morrigan üstündeki ölümcül laneti atlatıp gizemli Wunderous Cemiyeti’ne katılmayı başardı. Ama Nevermoor hakkında öğrenmesi gereken daha çok şey var.
Bolca sihir, hayal gücü ve dostluk bulmayı umduğu Wunderous Cemiyeti’nde, önce okul müdiresi onu feci kırıcı –ve sıkıcı– tarih derslerine mahkûm ediyor, ardından sonsuza dek kardeşlik yemini etmiş ekip arkadaşları birdenbire ona sırtını dönüyor. Gerçek apaçık ortada: Eskiden iyilikle anılan Wundersmith kelimesi, Ezra Squall gücünü kötüye kullanıp Nevermoor halkına ihanet ettiğinden bu yana karanlık ve korkunç bir anlama büründü. Onlar için Morrigan’a bahşedilmiş yetenek bir sihir değil, lanet. Burası onun evi olacaksa, önce Wundersmith’lere eski saygınlığını kazandırmak zorunda.
Ezra Squall onu karanlık tarafa çekmeye kararlı.
Hamisi “Şanlı Şerefli Kaptan Jüpiter Amantius North Hazretleri” ise
birer birer ortadan kaybolan cemiyet üyelerini aramakla meşgul.
Ama Morrigan Crow Kışdenizi Cumhuriyeti’nden, Nevermoor’daki
en nefret edilen kişi olmak için kaçmadı!
"Ustalıkla kurgulanmış. Hep daha fazlasını merak ettiriyor."
New York Times
Ve… Sonraki Hayattan Kırk Öykü
230.00₺
"Eagleman gerçekten farklı. 'Ve...'yi okuyun, büyülenin. Tekrar okuyun, tekrar büyülenin." Time
"Şaşırtıcı derecede orijinal... Dudak uçuklatacak kadar dahice." Geoff Dyer, Observer
"'Ve...' dünyanızı ihtimaller ile zenginleştirecek ve bunu yaparken size bir insanın hayal gücünün ne kadar derin ve gizemli olabileceğini gösterecek." Mary Postgate, Scotsman
"Gerçekten muhteşem. Öykülerin yaratıcılığı, anlaşılırlığı ve zekiliği ile tüm kitaba hükmeden dinginlik birleşerek ortaya tamamen özgün bir yapıt çıkarıyor." Philip Pullman
"Bu yıl Eagleman'ın 'Ve...'sinden daha baş döndürücü bir kitap okuyamazsınız." Stephen Fry
Öldükten sonra başımıza neler gelir? Ve bu insanlığımız hakkında bize neler söyler?
Sonraki hayatta Tanrı'nın bir bakteri boyutunda ve varlığınızdan tamamen bihaber olduğunu keşfedebilirsiniz ya da yanınızda yalnızca hatırladığınız insanları bulabilirsiniz. Kimi sonraki hayatlarda tüm yaşlarınıza ayrılmış halinizdesinizdir, kimisinde kredi kart kayıtlarınıza bakılarak yeniden yaratılırsınız, kimisindeyse aslında olabileceğiniz ama olmadığınız kişiliklerinizin moral bozucu varlıklarıyla birarada yaşamanız gerekir.
Eagleman aynı anda hem komik, hem hüzünlü hem de sarsıcı olabilen kurmaca öyküleriyle geleneksel kavramlar kulesini yerle bir ediyor ve bizlere kendimizi 'burada' ve 'şimdide' görmemizi sağlayan, büyüleyici bir mercek sunuyor. Dudak uçuklatıcı bir hayal gücüne dayanan bu öykülerin kökleri bilime, romantizme ve gizemli varoluşumuza yönelik huşuya dek uzanıyor. Bu kitap, ölüm, ölümsüzlük, ümit, aşk, biyoloji ve insanlığımızın yepyeni çehrelerini ortaya çıkaran arzunun bir karışımı.
HİTİTLİ
268.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
İsimsiz bir kahramanın anlatılmamış hikâyesi: Kurnaz Odysseus için Truva Atı’nı inşa eden, İsrailoğulları için Eriha’nın surlarını yıkan, güzel yüzü uğruna bin gemi kaldırılan Helen’i hem yakışıklı Paris’ten hem de mağrur Meneleos’tan çalan adamın hikâyesi.
Hititli asker Lukka, Asurlulara karşı yaptıkları uzun ve acımasız seferden ülkesine döndüğünde, bir zamanların görkemli Hatti İmparatorluğu’nu keşmekeş içinde bulur; başkent alevlere ve dehşet saçan yağmacı çetelere teslim olmuştur. Fakat Lukka daha beterini henüz görmemiştir: Babası katledilmiş, karısı ve iki küçük oğlu köle tacirleri tarafından kaçırılmıştır.
Lukka, köle tacirlerini Yunan toprakları boyunca takip edip savaşın kasıp kavurduğu Troya’ya varır. Vaktiyle muhteşem bir şehir olan Troya da insanların musibetleriyle harap haldedir. Lukka, Troya’da soylu Hektor ve çevik Akhilleus ile aynı düzeyde bir savaşçı olduğunu kanıtlar.
Ben Bova, antik Troya efsanesine heyecan verici ve şaşırtıcı yeni bir bakış açısı getiren Hititli romanıyla klasik bir hikâyeye yeni bir soluk getiriyor.
Yalancılar ve Sahtekârlar Ansiklopedisi
196.00₺
"Bağımlılık yapıyor. Sahtekârdan nefret etmek istiyorsunuz ama neden ve nasıl yaptığını delice merak etmekten kendinizi alamıyorsunuz." - Boston Globe
YALANCILAR VE SAHTEKÂRLAR ANSIKLOPEDİSİ, insan olmaya “aldatma ve aldanma” penceresinden bakıyor; dünden bugüne, şöhretliden bilinmeyene, en “doğru” yalanları, en “gerçek” sahteleri bir araya topluyor. Pazardan edindiği askeri üniformayla zor kullanmadan şehrin belediye sarayını teslim alan Alman ayakkabıcı (bugün adına basılmış bir pul var); kısırlık tedavisi diye erkeklere keçi testikülü nakledip servet edinen şarlatan; bir ressamla anlaşıp eşekleri zebraya dönüştüren hayvanat bahçesi (sebepleri göz yaşartıcı) ve denizkızı iskeletinden ejderha yumurtasına, alternatif gerçekler yaratmada sınır tanımayan düzenbazlar. Ayrıca Cicero, Einstein, Ernest Hemingway, François Mitterrand (kendine suikast düzenleterek bu kitaba girmeye hak kazandı), Marco Polo ve Batlamyus gibi adına kolay kolay toz kondurmayacağınız pek çok önemli isim.
YALANCILAR VE SAHTEKÂRLAR ANSIKLOPEDİSİ hem büyük keyif verecek hem de fena halde paranoyanızı tetikleyecek.
EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
304.00₺
Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.