“Yaşam Nedir?: Beş Adımda Biyolojiyi Anlamak” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Yaratık Öğretmen Çıldırdı
185.00₺
SINIFTA KONTROLDEN ÇIKAN BİR ŞEY VAR...
VE BU KEZ ÖĞRENCİLER DEĞİL!
İngiltere’de Oxford tarafından basılan ve yayın hakları pek çok ülkeye satılan Yaratık Öğretmen serisinin ikinci kitabı Yaratık Öğretmen Çıldırdı da tıpkı ilk kitap gibi çocuklara “devasa eğlence” vaat ediyor.
Jake ve sınıfı, Wilf’in Vahşi Macera Parkı’nın açılışına gidiyor. Bu çılgın park muhteşem oyunlarla dolu ama en sevdikleri öğretmenleri Bay Hyde’ın Yaratık’a dönüşmesiyle işler çığırından çıkıyor, karmaşa başlıyor!
Jake ve arkadaşları, gözden kaybolan Yaratık’ı bulup, öğretmenleri hakkındaki gerçek ortaya çıkmadan önce yeniden Bay Hyde’a dönüşmesini sağlayabilecekler mi?
Son sürat akan bir nehirde yol almak kadar heyecan verici ve takla atan timsah kadar eğlenceli bir maceraya hazır olun!
Sherlock Holmes – Korku Vadisi
240.00₺
“Korku Vadisi’ne gittim ben…
Ve henüz oradan çıkmış değilim.”
“Tehlike var!” Sherlock Holmes’un şifresini çözdüğü uyarı mesajı, Birlstone Malikânesi’nde yaşayan ve çalışma odasında meçhul biri ya da birileri tarafından feci şekilde öldürülen Amerikan beyefendisi John Douglas’ı kurtaramayacak kadar geç gelir. John Douglas kimdi, alyansı niye parmağında değildi ve kayıp halterin hayati önemi ne?
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden sonuncusu Korku Vadisi Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Conan Doyle’un başyapıtını özel kılan hiçbir şeyi kaçırmayan bu dört ciltlik çizgi roman uyarlaması için gerçekten mükemmel bir son.”
–Forbidden Planet
Antik Dünya – Aklayakın 3
230.00₺
Antik dünyada yaşam nasıldı? Bir zaman makinemiz olsa ve gidebilseydik Antik Roma’da neler görürdük mesela? Parıltılı beyaz tapınaklar ve togalara bürünmüş Romalılar mı? Forumda konuşma yapan Cicero’yu mu? Atina’da gezinseydik fikirleriyle Atinalıları çileden çıkaran Sokrates’e mi rastlardık? Parthenon’un görkeminden gözlerimizi alabilir miydik?
Bu kitapta Antik Çağ’a dair bu tür klişe imgeler yok.
İngiltere’nin önemli tarihçilerinden Jerry Toner’la bambaşka bir antik dünya yolculuğuna hoş geldiniz: Sokaklar ölüm ve çöp kokuyor. Seçkin azınlık dışındaki herkes sürekli fakirleşme, açlık ve ölüm tehdidi altında yaşıyor. Belediye, köle cezalandırma hizmeti veriyor. Bebekler satılıyor, kadınlar satılıyor, erkekler satılıyor. Cinsellikte, kimin kimle ne yaptığına değil, kimin üstte olduğuna bakılıyor. Duvar yazıları bilgelik değil, bol küfürlü mesajlar içeriyor.
Jerry Toner, böyle bir dünyada sıradan bir kadın, esnaf ya da köle olmanın anlamını sorguluyor. Antik dünyayı anlayabilmek için Antik Yunan ve Roma’yı tek başlarına değil, dönemlerinin küresel güçleriyle birlikte değerlendiriyor. Mesela Yunan metinlerinde barbarlar olarak geçen Persler sahiden öyle miydiler? Yunanlar hakkında ne düşünüyorlardı? Roma İmparatorluğu, Antik Çin’le karşılaştırıldığında nasıl duruyordu? Batı’nın İslam’a bakışını şekillendiren neydi?
Antik Dünya’yı okumak, hangi fikirlerin çağdan çağa “yeniden icat edilerek” kullanıldığını, hangi davranışların hemen hiç değişmeden nesilden nesile geçtiğini görmemizi, modern dünyaya dair cevaplamakta zorlandığımız sorulara başka bir gözle bakabilmemizi sağlıyor.
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor.
Esme Lennox Nasıl Yok Oldu
231.00₺
HAMNET’IN YAZARINDAN
1930’lar, Edinburg… Lennox Ailesi’nin, kızları Esme’yle yaşadığı sorunların sonu gelmiyor. Açık sözlü, kalıplara sığmayan bu genç kadın ailesi için bir utanç kaynağı. Ve ailesinin bunu kabullenmesi mümkün değil.
Yıllar sonra, Iris Lockhart adında bir başka genç kadın, akıl hastanesinden gelen bir mektupla o güne kadar varlığından bile haberdar olmadığı büyük teyzesi Esme Lennox’un taburcu edilmek üzere olduğunu öğreniyor.
Iris geçmişin perdesini aralamaya, ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi olan babaannesi Kitty ise konuşmamaya kararlı. Peki kim bu Esme? Ömrünü tımarhanede geçirmesine neden olacak ne yapmış olabilir? Bir insan aile tarihinden nasıl silinebilir?
Unutturulmaya çalışılan bir kadının, Esme Lennox’un hikâyesi Hamnet ve Evlilik Portresi kitaplarının yazarı, Women’s Prize sahibi Maggie O’Farrell’ın nefes kesici anlatımıyla hayat buluyor.
“Öyle bir enerji ve coşkuyla yazılmış ki... Sürükleyici anlatımı, berraklığı ve insanı içine çeken gizemiyle, klasik gotik romanları anımsatıyor. Gerçekten elinizden bırakamayacağınız bir kitap” –Ali Smith
“Ailelerin sadece kitaplarda böyle davrandığını düşünmek isterdim ama yazık ki ihanet, kıskançlık ve sırlar gerçek hayatta kaçınılmaz. Müthiş bir kitaptı, uzun süre aklımdan çıkmayacak.” –Audrey Niffenegger
Yaratık Öğretmen
145.00₺
SINIFTA KONTROLDEN ÇIKAN BİR ŞEY VAR…
VE BU KEZ ÖĞRENCİLER DEĞİL
Jake’in sınıfına dünyanın en iyi öğretmeni geliyor: Bay Hyde.
Sadece ufacık, minicik, KOSKOCAMAAAAN bir sorun var. Bay Hyde ne zaman üzülse yaramaz bir yaratığa dönüşüyor. Bu yaratığın müthiş bazı yetenekleri var ama uslu durabilmek onlardan biri değil.
Jake ve arkadaşları, öğretmenlerini kaybetmemek için ekip halinde çalışarak yaratığı saklamak zorundalar.
Ama okul müdiresi sürekli enselerinde . . .
İngiltere’de Oxford tarafından basılan ve yayın hakları pek çok ülkeye satılan Yaratık Öğretmen, çocuklara “devasa eğlence” vaat eden yepyeni bir seri.
Kedi Felsefesi
235.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
“UYANDIĞINDA DAHA ÇOK ÇALIŞABİLMEK UĞRUNA UYUMAK, ACINASI BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. KEYİF İÇİN UYU, KÂR İÇİN DEĞİL.”
En zeki ve yaratıcı zihne sahip tür biziz. Sadece biz, türünün huzursuzluğuna deva bulmak için bir düşünce disiplinini –felsefeyi– yarattık. Öyleyse nasıl oluyor da kediler bir şekilde hep memnun ama biz hep dertliyiz? Belki de büyük filozoflarımızdan çok, kedilerden öğreneceklerimiz vardır.
Çağdaş düşünür John Gray insanın felsefeyle, inanışlarla ve modern araçlarla kurduğu dünyasının kırılganlığını bir kedinin patisiyle yoklayıp test ediyor; sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi belalı konuların kediler için neden meseleye dönüşmediğini anlamaya çalışıyor. Montaigne’in meşhur kedisinden, Vietnam Savaşı’nı cesaret ve neşesini kaybetmeden atlatmış kedi Mèo’ya, oradan da kedilerle ilgili kendi gözlemlerine uzanarak bir canlının “doğasına sadık olmasının” iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor.
Kedi Felsefesi, kışkırtıcı fikirleriyle okurlarını silkeleyen, yün yumağına dolanmanın kedilere özgü olmadığını gösteren küçük ama tesirli bir kitap.
“Gray fikirlerimizde kendimizi pohpohlayıcı, aldatıcı ve sığ ne varsa tespit etmesini sağlayan bir altıncı hisse sahip sanki.”
Costica Bradatan, The Washington Post
Güneş, Ay ve Rolling Stones
279.00₺
Sen söyle. Ben bilmiyorum. Stones'un olduğu bir dünyanın içine doğmak nasıl bir şeydi? Bir güneş, bir ay, bir de Rolling Stones senin için hep vardı. —Keith Richards
Tüm zamanların en büyüğü onlar mı? Tartışılabilir elbette ama 90’larda, müzik sevdalısı gencecik bir muhabirken turnelerine katılıp efsaneyi bizzat yaşayan gazeteci-yazar-senarist Rich Cohen’e göre öyle. Cohen, hızlı hayatlar, yalanlar, acılar, çabalar, kavgalar; başkaldırı, özgürlük, eğlence, uyuşturucu, ölüm, seks, hapis, para ve yıldızlar için söylenegelmiş daha ne varsa hepsini en uçta yaşamış, hep düşmüş, hep kalkmış ve her seferinde yeniden zirveye tırmanabilmiş Rolling Stones’un öyküsünü, yetmişli yaşlarında hâlâ aynı enerjiyle nasıl çalabildiklerini, dedikodularıyla, tanıklıklarla ve grup elemanlarının bizzat anlattıklarıyla, kelimenin tam anlamıyla “içeriden”, hem de “roman tadında” aktarıyor.
"Büyüleyici.” Wall Street Journal
“Okurken plak sürekli dönsün isteyeceksiniz.” Washington Post
“Mick Jagger nasıl şarkı söylüyorsa Cohen de aynen öyle yazıyor: enerji dolu, havalı ve yaratıcı... Bu kitabı okurken harika zaman geçireceksiniz.”A. J. Jacobs
“Cohen, bu büyük sirki sahne arkasından izlemesi için davet edilmiş seçilmiş kişilerden biri. Ama abisinin duvarındaki Stones posterine hayranlıkla bakan küçük kardeşin bakış açısını da asla kaybetmiyor.” Alan Light
“Şaheser.” Chicago Tribune
Müfettiş Numeroni – 2 Altın Peruk Hırsızlığı
225.00₺
1 hırsızlık olayı, 6 şüpheli ve tek suçlu!
İlkokul öğrencilerinin sayısal zekâ becerilerini geliştirmek için hazırlanmış etkinlikli ve çıkartmalı dedektiflik çizgi romanı.
Müfettiş Numeroni ile yardımcıları Kenar Mahalle Fareleri, gizemli bir şekilde ortadan kaybolan altın peruğun peşine düşüyorlar. Sevimli dostlarımızla birlikte ipuçlarını ortaya çıkarmaya ve suçluyu bulmaya hazır mısın?
Müfettiş Numeroni’ye yardım etmek için önce merak uyandıran mantık oyunlarını çözmemiz gerek. Bunu yaparken aşağıdaki bilgi ve becerileri kullanacağız:
• 1’den 100’e kadar sayıların okunuşu, yazılışı; tane ve deste
• zihinden hızlı dört işlem
• tablo yorumlama
• labirentler ve geometrik şekiller
• ölçüler: ağırlık, yükseklik, hacim
• veri toplama ve örüntü bulma
• problem çözme
Bulmacalardan ve oyun temelli öğrenmeden ilham alan Müfettiş Numeroni serisi, merak uyandırıcı bir hikâye aracılığıyla, ilkokul 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin matematik öğrenimine yardımcı olacak zihinsel süreçleri harekete geçirmeyi, ıraksak ve yaratıcı düşünme biçimini geliştirmeyi amaçlıyor.
Yangında Kaybettiklerimiz
245.00₺
“Enriquez, yaşamın barındırdığı dehşeti çekinmeden gözler önüne seriyor.”
–Patti Smith
“Mariana Enriquez mutlaka okunması gereken büyüleyici bir yazar. Tıpkı Bolaño gibi yaşam ile ölüm meselelerine değiniyor ve yazdıkları bir tokat gibi çarpıyor.”
–Dave Eggers
“Dünyanın paramparça bir portresi, âdeta jiletlerle kaplı bir disko topu.”
–Guardian
Mariana Enriquez’in ürkütücü evreninde canavarlar yatakların altında saklanmıyor, ormanların içinde dolaşmıyor. Bu öykülerde canavar biziz. 12 öykü, ölümün dokunduğu 12 karakter. Perili olduğuna inanılan metruk bir evde tutsak kalan tek kollu Adela, dişleriyle tırnaklarını söken Marcela, Kepçekulak Ufaklık lakaplı çocuk seri katilin hayaletini gören Pablo ve kadına karşı şiddeti protesto etmek için kendilerini ateşe atan kadınlar…
En karanlık arzularımızın dizginleri salıverildiğinde neler olabileceğini keşfe çıkan Enriquez, hipnotik dili ve gündelik korkuları mütemadiyen hissettirdiği öyküleriyle Julio Cortázar, Shirley Jackson ve Roberto Bolaño gibi ustaların izinden gidiyor.
“Gerçekçiliğin keskin sınırlarının müsaade ettiğinden çok daha derin, daha rahatsız edici bir gerçeğin peşinden gidiyor... Güçlü ve nefes kesici.”
–New York Times
“Kısa ama fazlasıyla vurucu. Tüm öykülere sinen tüyler ürpertici dokusu, okuyucunun zihnine bir oltutaşı gibi yerleşiyor, bütün o karanlığın içinde parıldamaya devam ediyor.”
–Vanity Fair
Canlılığın Tarihi: Fosillerden DNA’ya Dört Milyar Yıllık Karnaval
255.00₺
Shubin, olağanüstü yaratıkların öyküleri eşliğinde evrimin kalbindeki sırrı, doğanın icat mekanizmalarını çözümlüyor. Bakterilerden beyinlere, balık akciğerlerinden semenderlerin mermi gibi fırlayan dillerine kadar yaşamın çeşitlilik karnavalını yönlendiren sıradışı araçların şaşılası kökenlerini aydınlatıyor.
–SEAN B. CARROLL, Serengeti Yasaları ve Cesur Dâhiler’in yazarı
Tüylerin hayvanlara uçmada, akciğerler ve bacakların da karada yaşamalarında yardımcı olmak için ortaya çıktığını düşünüyorsanız yalnız değilsiniz, ama tümüyle yanılıyorsunuz.
Milyarlarca yıllık süreçte tarihöncesi balıklar karada yürümek üzere evrimleşirken, sürüngenler uçan kuşlara, primatlar iki ayak üzerinde yürüyen, konuşan, kitap yazan canlılara dönüştüler. Ama hiçbir şey, başladığını zannettiğimiz zamanda başlamadı. Yenilikler zamanın derinliklerine uzanan öncüllere sahiptir. Paleontologlar büyük değişimlerin tam olarak nasıl gerçekleştiğini gösterecek fosillerin peşinde bir yüzyıldan uzun süredir gezegeni dolaşıp duruyorlar.
Ve bugün, inanılmaz bir noktadayız: Tarihöncesi fosillerin yeni DNA teknolojileriyle bir araya gelmesi; dolambaçlı yollar, deneme yanılmalar, tesadüfler ve icatlarla dolu milyarlarca yıllık evrimsel tarihi kavrayışımızda büyük sıçrama yarattı. Yaptığı keşiflerle bu sıçramanın bizzat önemli bir parçası olmuş, dahası bizlere İçimizdeki Balık gibi 21. yüzyılın en güzel bilim kitaplarından birini hediye etmiş ünlü paleontolog Neil Shubin, Canlılığın Tarihi’nde yaşamın muazzam çeşitliliğinin ardındaki sırları anlamak için bizleri yüzyıllara yayılmış bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Yürüyen balıklardan mutant sineklere, denizanalarından insana uzanan, isteseniz uyduramayacağınız hayret verici detaylarla dolu bu yolculuk bizi o büyük sorulardan birinin cevabına bir adım daha yaklaştırıyor: Yaşam kaçınılmaz mıydı, yoksa tüm bunlar sadece bir kazanın sonucu mu?
2021 Goodreads Okur Ödülleri Adayı
Korkularım
270.00₺
KORKULARIM DOST MU DÜŞMAN MI?
SÜPER GÜÇLÜ olmak ve asla korkmamak isteriz! Oysaki bazı korkular çok faydalıdır ve bizi korurlar. Bazıları da hiçbir işe yaramaz, sırf canımızı sıkarlar.
– Sudan korkuyorum!
– Başkalarının beni sevmemesinden korkuyorum.
– Annemle babam tartıştıklarında korkuyorum.
– Öğretmenimden korkuyorum.
Bu çok normal, herkesin korkuları vardır. Ama daha az korkmak için alıştırmalar yapabiliriz! Bunun için korunmaya değil, kendini güçlü, sağlam ve becerikli hissetmeye ihtiyacın var. Bu kitabı aç, nasıl yapacağını hemen anlayacaksın!
Fransa'da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile başarılı illüstratör Fred Benaglia tarafından kaleme alınan, Türkiye dahil yayımlandığı tüm ülkelerde büyük beğeni toplayan Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum serisinin dördüncü kitabı Korkularım, çok sayıda etkinliği ve sonundaki ebeveyn kitapçığıyla çocuklara –ve bizlere– korkunun kimi durumlarda son derece normal ve hatta faydalı bir duygu olduğunu, hiçbir faydası olmayıp sadece canımızı sıkmaya yarayan korkuları ise azaltmak için izlenebilecek yollar olduğunu eğlenceli oyunlar ve egzersizler yoluyla gösterecek şekilde tasarlandı.
Güzellik Bir Yaradır
290.00₺
"YILIN EN İYİ KİTABI” seçkilerinde
New York Times • Guardian • Boston Globe • Flavorwire
Kızışmış Köpeklerden Farksız Erkeklerin Şu Sefil Dünyasına Güzel Bir Kız Çocuğu Getirmekten Daha Büyük Bir Lanet Yok.
Güzeller güzeli Endonezyalı fahişe Dewi Ayu, ölümünden yirmi bir yıl sonra, fırtınalı bir ikindi vakti, ailesine musallat olan bir lanetin intikamını almak için mezarından çıkar. Kızları ve torunları, portakal bahçeleri ve karambola ağaçlarının ortasında, şiddet, ensest, cinayet, delilik ve kalp yarasından mustarip hayatlar yaşamaktadırlar. Hepsi nefes kesici bir güzelliğe sahiptir, biri hariç: İsmi Güzel’dir, çirkinliği ise dillere destan.
34 dile çevrilen Güzellik Bir Yaradır, Endonezya’nın hayali Halimunda şehrinde geçen, korkutucu kadınlar ve iradesiz erkekler, komünist hayaletler ve kinci ruhlar, iffetli prensesler ve merhametsiz haydutlar hakkında, epik bir masal. Tarih ile halk efsanelerini iç içe geçiren Eka Kurniawan karanlık ve aydınlığın el ele dans ettiği fantastik bir başyapıt sunuyor.
“Kim bilir, belki de Nobel Ödülü jürisi, birkaç yıl içinde [Eka’ya] Endonezya’nın hiç almadığı bir ödülü vermeyi düşünebilir.”
Le Monde
“Gabriel García Márquez ile Salman Rushdie’nin edebi çocuğu.”
NY Review of Books
“Göz alıcı bir başarı.”
New York Times
“Nefes kesici, unutulmaz bir kitap.”
Publishers Weekly
Zaman Sandığı
245.00₺
İzlanda Edebiyat Ödülü (gençlik kitapları dalında) • İzlanda Kitapevleri Ödülü• Nordic Council Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü
“Dünyayı fethettiğini sanıyorsun ama sana söyleyecek bir çift sözüm var: Kimse dünyayı fethedemez, zamanı fethedemediği sürece!”
Yakın bir gelecek... Artık kimse ruhsuz pazartesilere, soğuk şubatlara hatta ekonomik krizlere bile katlanmak zorunda değil. Kötü zamanları Zaman Kutusu®’na girip atlatmak mümkün.
Sigrun’un ailesi, yaklaşan büyük ekonomik krize karşı –diğer herkes gibi– sihirli kara kutularının içine saklanarak birinin gelip tüm sorunları çözmesini beklemeye karar veriyor. Ama Sigrun’un kutusu, olması gerekenden erken açılıyor ve küçük kız kendini şehrin terk edilmiş, vahşi hayata teslim olmuş sokaklarında, bu durumu çözmeye çalışan yaşlı bir kadına yardım eden bir grup çocuğun arasında buluyor.
Dünya en eski lanetlerden birinin etkisi altında ve laneti kaldırmak için çocuklara gereken ipuçları, kızını karanlık ve kasvetli günlerden korumak, sadece güzel günleri görmesini sağlamak için içinden zamanın bile geçemediği bir sandığa kapatan Pangea kralının hikâyesinde!
İzlandalı yazar Andri Snær Magnason’un bol ödüllü kitabı Zaman Sandığı, peri masalıyla distopik bir geleceğin ustaca iç içe geçtiği, bizi hayatı bir an önce avuçlarımızın içine almaya çağıran eşsiz bir hikâye.
“Adeta Chomsky ve Lewis Carroll’ın aşkından doğmuş bir eser.”
–Rebecca Solnit
Hamnet
260.00₺
2020 WOMEN’S PRIZE FOR FICTION ÖDÜLÜ
2020 AMERİKAN ULUSAL KİTAP ELEŞTİRMENLERİ BİRLİĞİ ÖDÜLÜ
YILIN EN İYİ KİTABI seçkilerinde:
NEW YORK TIMES • WATERSTONES • BILL GATES KİTAP KULÜBÜ
1500’lü yılların sonu... Londra’nın doğusundaki bir kasabada yaşayan Hamnet adında bir oğlan, telaşla merdivenden iniyor. Ateşler içinde yatan ikiz kardeşine yardım edecek birini bulması gerek.
Anne oradan iki kilometre uzakta, arı kovanlarının başında, bu bereketli canlıların neden huzursuzlandığını anlamaya çalışıyor. O an bilmese de ömrünün geri kalanı, asıl kendi içinde aniden oluşan huzursuzluğa kulak verip de eve gitseydi yaşananları değiştirip değiştiremeyeceğini merak ederek geçecek. Hamnet’ın duyulmayan haykırışı, annenin ömür boyu dönüp durduğu bir an olarak kalacak.
Baba günlerce, haftalarca, kilometrelerce uzak. Oğlu var gücüyle bağırsa bile duyamaz. Tiyatrosuyla şehir şehir gezip alkış tufanları yaratan oyunlarını sergiliyor. Yıllar sonra kalemini kendi acısından daldıracak mürekkebe. Ve yüzyıllar boyu dillerden düşmeyecek bir oyun yazacak: Hamlet.
Maggie O’Farrell, tarihsel gerçeklerden beslenerek yazdığı bu olağanüstü romanda bir anne babanın en büyük korkusunu odağına alıyor. Yıllardır nasıl biri olduğunu anlamak için kelimeleri tek tek incelenen Shakespeare’in en büyük acısına bambaşka bir gözle, biyografilerde sadece bir isimden ibaret olan annenin pişmanlıklarıyla, acılarıyla, korkularıyla yaklaşıyor ve dört yüz yıldan eski bir hikâyeyi okurun yüreğine modern bir klasik olarak hediye ediyor.
Ultra İşlenmiş İnsanlar: Neden gıda olmayan şeyler yiyoruz ve neden vazgeçemiyoruz?
275.00₺
Sorun sizde değil, yediklerinizde...
Lezzet ve kıvam artırıcılar, modifiye nişastalar, hidrolize proteinler, guar zamkı, emülgatörler... İnsanlık bir “yeni gıda çağı”na girdi. Tarihte ilk kez aldığımız kalorilerin büyük kısmı yeni bir kaynaktan geliyor: ultra işlenmiş gıdalardan.
Aklınıza hemen abur cuburlar da gelmesin. Mesele daha fazlası: Ultra işlenmiş gıdalar, kendilerini masum, cazip –hatta faydalı– gösteren ustalıklı etiketleriyle, her gün tabaklarımızda daha çok yer kaplıyor. Ve çok azımızın, paketlere küçücük harflerle eklenmiş onca tuhaf isimli şeyi neden yediğimiz ve sağlığımızın bundan nasıl etkilendiği hakkında bir fikri var.
Doktor ve biliminsanı Chris van Tulleken, dünyada büyük ses getiren kitabı Ultra İşlenmiş İnsanlar’da, çok sayıda araştırmaya dayanarak –ve kendisinin bizzat katıldığı deneyden de faydalanarak– besleyici olmaktansa aşırı yemeyi teşvik etmek için tasarlanmış bu yeni tip yiyeceklerin beynimizi nasıl manipüle ettiğini, çocuk yaştan bağımlılık yaratıp vücudumuzu yıkıcı bir şekilde etkilediğini, nasıl sorumsuzca ve serbestçe pazarlandığını ortaya koyuyor. Onları iyice tanıyıp, yeme davranışımız ve sağlığımız üzerindeki kontrolü yeniden ele alabilmemiz için bize yol gösteriyor.
Bu kitap haklarımızla ilgili. Ne yediğimizi, bedenimize ne yaptığını bilme hakkı… ve iyi gıdaya erişebilme hakkı.
THE TIMES “YILIN EN İYİ BİLİM KİTABI”
AMAZON ve ECONOMIST “YILIN EN İYİ KİTABI”
GOODREADS ve WATERSTONES’ta YILIN EN İYİ KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
“Yeme alışkanlıklarınızı değiştirecek.” –The Times
“Bunları herkes duymalı.” –Tim Spector
Murdo – Postacı Soruşturması
253.00₺
Selam, ben Murdo, hani şu Himalayalar’da yaşayan yeti… Beni özlediniz mi?
Bu aralar bol bol mektup yazıyorum. Arkadaşlarıma, tanıdık ve tanımadıklarıma, bulutlara, rüzgâra, yağmura, hatta Güneş’e ve Ay’a!
Ah, bir de mektuplarımı dağıtan ve arkadaşım olduğunu söyleyen şu gizemli postacının kim olduğunu bir anlayabilsem…
Alex Cousseau’nun kendisine Premio Andersen ve Premio Strega gibi iki prestijli ödül kazandıran sınır tanımaz yaratıcılığı Éva Offredo’nun muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya çocukların hayal gücü kadar zengin, dönüp dönüp tekrar okuma isteği uyandıracak Murdo çıkıyor.
Şifa: Zihnin İyileştirici Gücüne Dair Bilimsel Bir Yolculuk
260.00₺
KRALİYET AKADEMİSİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ 2016 FİNALİSTİ
NEW YORK TIMES BESTSELLER
Zihin bedeni etkiler, bunu biliyoruz.
Bir melodiyle tüylerimiz diken diken olur, bir görüntü karşısında gözyaşı dökeriz ve bir temas kalp atışlarımızı değiştirir. Ama soru zihin bedeni iyileştirebilir mi olduğunda, umut taciri yeni çağ guruları tarafından istila edilmiş, bırakın inanmayı, üstüne kafa yormanın bile akıldışı görüldüğü bir sahada buluruz kendimizi. Doğru, zihnimiz –kimilerinin pazarladığı gibi– kanseri yenecek mucizevi bir ilaç değil ama bir ağrı kesici ya da antidepresan işlevi görebildiğini gösteren bilimsel araştırmaları nereye koyacağız?
Jo Marchant'a göre insanlığın ortak çıkarı bu alanı yok saymaktan değil, tersine şüpheciliği elden bırakmadan merak ve inatla gerçekle masalı birbirinden ayırmaktan geçiyor. Büyük yankı uyandıran ve Kraliyet Akademisi Ödülü finalisti olan kitabı ŞİFA’da, heyecan verici araştırma ve vakaların peşinden dünyayı dolaşarak şu sorulara cevap arıyor:
Alternatif tıbba yönelmek hepten bir yanılgı mı, yoksa bir fark yaratabilir mi?
Düşüncelerimiz, inançlarımız ve duygularımız fiziksel sağlığımızı etkileyebilir mi?
Zihnimizi bedenimizi iyileştirmek üzere eğitebilir miyiz?
ŞİFA, zihnin iyileştirme potansiyelini, sınırlarını ve bizim bu potansiyelden nasıl faydalanabileceğimizi ortaya koyan büyüleyici ve ufuk açıcı bir yolculuk.
“Bir zihni ve bir bedeni olan herkes bu kitabı okumalı.” - Henry Marsh, Sakın Zarar Verme'nin yazarı
Sherlock Holmes – Kızıl Dosya
240.00₺
“Renksiz hayat çilesinin içinden kızıl bir cinayet ipliği geçer ve bizim görevimiz onu çözmektir!”
Kana bulanmış odada bir ceset bulunur ama üzerinde tek çizik bile yoktur. Sadece duvara kanla yazılmış, yarım kalmış bir isim ve sonradan ortaya çıkan bir nikâh yüzüğü... Sherlock Holmes, Londra’daki bir evden Vahşi Batı’ya uzanan bu çarpıcı öyküde, zamanla imzası haline gelecek “çıkarım bilimi”ni ilk kez sınayacak. Yeni arkadaşı Dr. Watson için ise hâlâ en büyük esrar, Sherlock Holmes’un ta kendisi.
İngiltere’nin çizgi roman dünyasındaki önemli temsilcilerinden Ian Edginton ve I.N.J. Culbard tarafından uyarlanan bu dört Arthur Conan Doyle klasiğinden ilki Kızıl Dosya Kutlukhan Kutlu çevirisiyle karşınızda.
“Culbard tam tadında fırça darbeleriyle karakterlere hayat veriyor. Edginton ise romanı uyarlamak konusunda harika iş çıkarmış.”
–Newsarama