“KATILIMCI DEMOKRASİ” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
304.00₺
Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.
Sürpriz Yumurta: Kokarca ile Porsuk 2
210.00₺
HER HAYVANIN YÜREĞİNDE GİZLİ BİR HAZİNE YATARMIŞ.TAŞ BİLİMCİ PORSUK, henüz yavruyken bulduğu ama hain kuzeni Sansar’a kaptırdığı Örümcek Gözlü Akik taşını bir türlü unutamıyor. Tam da bu yüzden Kokarca ona göz kamaştıran akik taşlarıyla dolu bir macera teklif ettiğinde, anında kabul ediyor. Benzemez ikili, Porsuk’un en sevdiği yer olan Sonsuz Göl’ün yolunu tutuyor. Fakat evdeki hesap maceraya uymuyor: Önce kuzen Sansar pattadak çıkıyor karşılarına, sonra da azimli bir tavuk… Neler oluyor derken bu kez de Dinozorlar Çağı’ndan kalma, kıpır kıpır bir hazine bulmasınlar mı? İşler iyice çığırından çıkıyor!
Newbery Ödüllü Amy Timberlake, çoksatan ve ödüller kazanan Kokarca ile Porsuk’un yeni macerasıyla geri dönüyor. Caldecott Madalyası sahibi Jon Klassen’in çizimleriyle bezeli Sürpriz Yumurta’da, Kokarca ile Porsuk özel bir taşı ararken her taşın altından başka sürprizler çıkıyor!
2021’in En İyi Çocuk Kitapları Seçkisinde
Chicago Public Library • Shelf Awareness
“Enfes tuhaflıkları ve koca bir kalbi var.”
Kirkus Reviews
“Büyük riskler, kahkahalı anlar ve bitmeyen sürprizlerin karşı konulmaz karışımı.”
Booklist
Leo ve Medusa’nın Laneti Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 4
205.00₺
Profesör Destansoy’un mahzenindeki hazineler arasında eski bir kitap koleksiyonu var. Beklenmedik kahramanlar ve karşılaştıkları büyüleyici yaratıkları anlatan, eşsiz hikâyelerle dolu.
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu’nun yeni macerasında Yunan mitolojisine, Ege’nin serin sularına, Leo’nun tehlikeli canavarlar ve çetin görevlerle dolu serüvenlerine dalıyoruz.
Her şey, ailesinin Leo’yu efsaneleri öğreneceği okula başlaması için tehlikenin kol gezdiği Atina’ya göndermesiyle başlıyor. Kahramanlık hayalleri kuran Leo, şansının da yardımıyla şehrin koruyucu tanrıçası Athena’nın dikkatini çekiyor. Athena, Leo’nun sadakatini sınamak için ona reddedemeyeceği bir teklifle geliyor: Lanetli canavar Medusa’yı avlayıp, Atina’nın gelmiş geçmiş en büyük kahramanı olmak. Peki ama Leo, Atina’ya giderken efsanevi yaratıklara zarar vermeyeceğine dair ailesine söz vermemiş miydi? Hayallerine erişmek uğruna, verdiği sözü bozacak mı?
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında:
Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.
DÜNYADAN GERİYE KALAN
158.00₺
“Devrim bir hayaldir” derler.
Fakat bugün tamı tamına bir ihtiyaç oldu.
Süreyya Su, Dünyadan Geriye Kalan’da, devrimi hayal etmenin, dünyayı değiştirmek için inatla mücadele etmenin ve sebatla çalışmanın gerekliliği üzerine bizi bir kez daha düşünmeye çağırıyor.
Çalışma bir anlamda, devrimi hayal etmek için okuru meditasyona çağırıyor.
Kitap, öncelikle başka bir dünyayı hayal edebilmek için başka türlü düşünebilmenin gerekli olduğundan hareket ederek kuramsal bir çerçeve çizen yazıları bir araya geliyor.
Yazar burada bir anlamda, dünyayı yorumlamak/anlamak ve değiştirmek için gerekli olabilecek alet edevatı kutuya koyuyor.
Sonra bu alet edevatla bazı olay ve olguları yorumlamaya ve anlamaya girişiyor.
Yazara göre, dünyayı değiştirmek için önce çözümlemek ve yorumlamak gerekir ve böylece dünyada meydana gelen bazı olayları teorik bakışla çözümlüyor ve yorumluyor.
Su, çalışmasının devamında da, dünyadan geriye kalanlara; yani krizlere, şiddete, adaletsizliğe, güvencesizliğe, umutsuzluğa, utanmazlığa, çer-çöpe, kötülüğe, ölüme eleştirel teorik bir perspektifle bakıyor.
Dünyadan Geriye Kalan, büyüyen çölleşmeye karşı dünyayı değiştirme ve başka bir dünya kurma iradesini, başka dünyaları hayal etme ve tasarlamayı, başka dünyaların olanakları üzerine düşünmeyi koyuyor.
Sonbaharın Sonu
258.00₺
2021 BOOKER ÖDÜLÜ ADAYI
YILIN KİTAPLARI SEÇKİSİ
GLOBE AND MAIL • CBC BOOKS • DAILY TELEGRAPH • OBSERVER
Clara’nın ablası kayıp. Annesiyle tartışıp evden çıktı ve bir daha dönmedi. Pencerenin önünden ayrılırsa ablasının hiç gelmeyeceğine inanıyor yedi yaşındaki Clara. Okulundan ve komşunun kedisine bakmaktan arta kalan tüm zamanını camda geçiriyor. Komşuları Elizabeth hastanede. Giderken ona söz verdiğinden çok daha uzun zamandır…
Liam, eşinden ve işinden yeni ayrılmış, ne yapacağını bilmeden kendini bu soğuk kuzey kasabasında bulmuş bir adam. Elizabeth’in evine taşınıyor ve çok geçmeden polis kapısına dayanıp ona kayıp bir genç kız hakkında sorular soruyor.
Elizabeth, ömrünün son demlerinde geçmişini düşünüyor. Yıllar önce işlenmiş o suçu, uzun zamandır taşıdığı utancı… Ölmeden önce telafi etmesi gereken şeyler var.
Üç farklı bakış açısından aktarılan Sonbaharın Sonu, karakterler arasında geçiş yaparak onları birbirine bağlayan kederin, pişmanlığın ve sevginin katmanlarını birer birer kaldırıyor. Günümüzün en maharetli anlatıcılarından birinin kaleminden, meraklandıran, nüktedan ve alabildiğine insani bir roman.
“Tanıdığım herkese Lawson’ı anlatıyorum. Her romanı ayrı bir harika.” –Anne Tyler
“Sonbaharın Sonu’nun akıcı, insancıl ve kasaba yaşantısını zaman zaman alaycılığa kayarak inceleyen diliyle büyülendik.” –2021 Booker Ödülü Jürisi
“Lawson, sade üslubunda daima şaşırtıcı derinlikler gizleyen, zarif bir yazar.” –Toronto Public Library
“Bilgelik ve şefkatle dolu, kendine bağlayan bir öykü.” –Toronto Star
“Lawson’ın yazımı zahmetsiz ve basit gibi dururken tüm iplikler birleşip zengin ve tatminkâr bir halı deseni ortaya çıkarıyor ve böylece onun hikâyecilik dehası gözler önüne seriliyor.”
–Irish Independent
“Lawson insan doğasının karmaşıklığını gündelik dile döküyor.” –Mail on Sunday
Nöromandiya: Beynin Gizemlerine Çizgilerle Yolculuk
392.00₺
“Sosyal bir tür” olmak ne demek? Gruplar oluşturduğumuzda beynimizde ne değişiyor? Kendimize benzeyen insanlarla mı yoksa farklı olanlarla mı bir arada olmalıyız?
Birlikten gerçekten kuvvet doğuyor mu? Yoksa nerede çokluk, orada..?
Yaklaşık elli yıllık kariyerleri boyunca beyin hastalıkları üzerine önemli çalışmalara imza atan profesör çift Uta ve Chris Frith, Nöromandiya'da, "Beyin neyi bildiğini nereden bilir?" gibi temel bir sorudan başlayarak bizleri insan beyninin mucizeleri ve gizemleri arasında keyifli, çizgi roman tadında bir yolculuğa çıkarıyor.
İkili, nörobilimin doğuşundan otizm ve şizofreni üzerine bizzat gerçekleştirdikleri çığır açıcı araştırmalara, oradan da çeşitlilik, önyargı, güven ve empati gibi sosyal bilişin yeni sınırlarına uzanarak beynimizin işleyişi (ve diğer beyinlerle nasıl işbirliği yaptığı) hakkında sürükleyici ve fazlasıyla eğlenceli bir rehber sunuyor.
“Büyüleyici ve bağımlılık yaratacak kadar kolay anlaşılır bir rehber.” —Steve Pinker, Zihin Nasıl Çalışır kitabının yazarı
“İşbirliğinin önemini vurgulayan aydınlatıcı, ilham verici bir bilimsel yolculuk. Aynı zamanda merak, mizah ve alçakgönüllülüğün hoş bir karışımı.” —Kirkus
“Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim. Dünyanın önde gelen iki bilişsel nörobilimcisinin kariyerlerinin –ve ilişkilerinin– ilgi çekici bir hikayesi. Beynin nasıl çalıştığına dair esprili, erişilebilir bir giriş. Çizimleri de harika!” —Paul Bloom, Empati ve Hazzın Bilimi kitaplarının yazarı
HAYAT İMKÂNSIZ
279.00₺
GECE YARISI KÜTÜPHANESİ’NİN YAZARINDAN
Bazen bize sihir gibi görünen şey, yaşamın henüz anlayamadığımız bir parçasıdır…
Grace Winters hayata küsmüş emekli bir matematik öğretmeni. Günlerini televizyon izleyip kitap okuyarak, beyninin körelmemesi için bulmaca çözerek geçiriyor. Bir zamanlar üstüne titrediği bahçesine bile ilgisini kaybetmiş. Yalnız, yapayalnız hissediyor.
Yıllardır görmediği ve haber almayı beklemediği bir arkadaşının ona bir Akdeniz adasındaki köhne evini miras bıraktığını öğrenince, Grace bir planı ya da cebinde bir ada rehberi olmadan, aklında sorular ve tek yön uçak biletiyle, kendini İbiza’da buluyor.
"Neden ben? Neden bu ev?" Arkadaşının hayatına −ve ölümüne− dair cevaplar İbiza’nın engebeli tepeleri ile altın kumsalları arasında gizli. Parça parça bulabildikleri ise en uçuk hayal gücünün sınırlarını zorlayacak kadar tuhaf. Ve imkânsız gibi duran bütünü görebilmek için Grace, önce kendi geçmişiyle yüzleşmek zorunda.
Dünya çapında bir yayıncılık hadisesine dönüşen Gece Yarısı Kütüphanesi’nin yazarından umudun ve yeni başlangıçların dönüştürücü gücüne dair enfes bir roman.
"İnsan olmanın en güzel yanlarına nüktedan ve şefkatli bir aşk mektubu." –Benedict Cumberbatch
"Haig’in fantastik bir dünyanın kapılarını araladığı akıl dolu ve dokunaklı romanı, hem bir gizem hem bir aşk hikâyesi. Hayatı tüm zenginliğiyle takdir etmenin mümkün olduğunu gösteriyor." –Guardian
Tır Şoförü Ne Yapar?
195.00₺
Yolculuk başlasın, düt düüüt!
Şu an elinde tuttuğun kitabın buraya nasıl geldiğini biliyor musun? Veya evindeki eşyaların?
Etrafında görüp kullandığın hemen her şey oraya kendiliğinden gelmiyor.
Tır şoförü, üretildikleri yerden onları alıp bize getiriyor!
Kocaman, tam donanımlı bir tır kullanıyor. Tırın içini bir görsen; buzdolabı ve yatak bile var!
Sonuçta yorucu bir günün ardından tır şoförü dinlenmek isteyebilir. İşi yalnızca araç kullanmakla bitmiyor, başka görevleri de var…
Merak ediyorsan haydi atla, başlayalım yolculuğa!
İŞTE SANA TIR ŞOFÖRLERİ VE SEYAHATLERİ HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.