Sepet toplamları
| Ara Toplam | 3,553.00₺ |
|---|---|
| The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
| Toplam | 3,658.00₺ (17.50₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Online Flört Online Romantizm
“Tüm dünyanın dijitalleşmesi ile aşkın kuralları yeniden şekilleniyor.”
Teknoloji artık duygusal ilişkilerimizi de yönetiyor, tutku dolu ilişkileri başlatmamız, devam ettirmemiz ve sonlandırmamız için yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. Karşı cinsler arası iletişim hızlanıyor, ilişkiye geçme biçimleri çeşitleniyor. Sosyal medya platformları ve birçok uygulamayla yeni ilişkilere yelken açmak bir tık uzağımızda.
Herkesin umudu gerçekten sevdiği, sevildiği ve derin bir iletişimi sağladığı “doğru kişi”yi bulmak. Bu kitap ilişki ve aile danışmanlığında uzun yıllar deneyimi olan, uzman İrem Hattat’ın dijital çağda âşık olmak, kendini sevmek, sevilmek ve yakınlaşmanın değişimi üzerine bilgileri, görüşleri ve çıkarımlarıdır. Bir anlamda açık ya da kapalı dijital kimliğiniz üzerinden ilişki yaşamaktansa gerçek “hayatınızı” nasıl daha iyi bir hale getirebileceğinizin de yol haritasıdır.
Eğer eş bulma amacıyla online flört gerçeğini öğrenmek istiyorsanız ya da eşinizin, flörtünüzün ya da hayat arkadaşınızın gözüne bakmak yerine günde elli kere akıllı telefonuna bakanlardansanız, saatlerinizi gerçek dünyadan ziyade online olarak hiç tanımadığınız kişilerle etkileşimde bulunarak geçiriyorsanız, bu kitap tam da sizin için yazıldı.
En İyi Benlik
Kendinize sorun… Gerçekten olmak istediğiniz kişi misiniz?
Gerçekten istediğiniz hayat bu mu?
Her günü en iyi benliğinizle mi geçiriyorsunuz?
Bugün neyi değiştirebilirsiniz?
Bu sorulara nasıl cevap verirsiniz? Günlük hayatınızı düşünün… Günleriniz iş, ilişkiler ve gerçek benliğinize uygun faaliyetlerle mi dolu yoksa kendinizi sorumluluklarınızın ortasında kapana kısılmış gibi mi hissediyorsunuz? Daha iyi bir hayat hayal ediyorsanız şimdi hayalinizi gerçeğe dönüştürme zamanı. Tatmin edici bir yaşam tasarlamak için ihtiyaç duyacağınız şey elinizin altında: En İyi Benlik size bunun nasıl olacağını gösterecek.
Hayatın temel yedi alanının (sosyal hayat, kişisel hayat, sağlık, eğitim, ilişkiler, iş, ruhsal gelişim) her biri üzerinde çalışan Yaşam koçu Mike Bayer –pop yıldızlarından şirket yöneticilerine kadar– binlerce kişiye en iyi benliklerini keşfetmede yardımcı oldu. Bunu onlara, “Temel değerleriniz nelerdir?”, “Her gün uyandığınızdan daha bilgili bir şekilde mi yatağa gidiyorsunuz?” ya da “Korku ya da inkâr yüzünden fiziksel sağlığınızın bazı yönlerini ihmal ediyor musunuz?” gibi bir dizi zor ama önemli soru sorarak yaptı. Bu sorularla en iyi benliklerinin ve anti-benliklerinin gerçekte nasıl göründüğünü görmelerini sağladı. Dürüstlük ve açıklıkla hayatların nasıl daha iyi hale gelebileceğinin yollarını buldu.
Açıklayıcı testlerle ve kışkırtıcı anketlerle dolu En İyi Benlik, özgünlüğünüzü kucaklamanız, sizi neyin engellediğini kabul etmeniz ve tutkulu bir hayatı sonsuza kadar dolu dolu yaşamanız için size güç verecek.
Çoluk Çocuk
"Bir başyapıt, daha önce hiç açılmamış bir hazine sandığının içini görmek için ayrıcalıklı bir davet." Johnny Deep
COLTRANE’in öldüğü yazdı, aşkın ve isyanların yazıydı ve Brooklyn’de tesadüfi bir karşılaşmanın iki genç insanı sanat, bağlılık ve başlangıçlarla dolu bir hayat yolculuğuna çıkarttığı yazdı.
Pek çok eleştirmen tarafından 2010’un en iyi kitapları arasında olarak gösterilen ve son olarak prestijli National Book Awards’u kazanan ÇOLUK ÇOCUK, bir aşk hikâyesi olarak başlayıp bir ağıt olarak sona eriyor.
Altmışların sonu, yetmişlerin başındaki New York’a, onun zengin ve fakir insanlarına, sanatçılarına ve serserilerine bir selam çakıyor. Yolun başında birbirlerine göz kulak olmaya söz vermiş iki genç sanatçı, Patti Smith ve Robert Mapplethorpe’un yu¨kselişini ve şöhret kapısını aralayışlarını nefes kesici bir içtenlik ve saflıkta anlatan bu kitap, gerçek bir masal.
"...Robert hakkında, bizim hakkımızda yazabileceğim daha pek çok hikâye var. Ancak anlattığım hikâye bu. Anlatmamı istediği hikâye bu. Sözümü tuttum. Dünyanın kara ormanına dalan Hansel ile Gretel gibiydik. Asla hayal bile edemeyeceğimiz cazibelerin, cadıların ve iblislerin yanı sıra ancak bir kısmını hayal ettiğimiz ihtişamlarla karşılaştık. Bu iki genç adına hiç kimse ne konuşabilir, ne de birlikte geçirdikleri günler ve geceler hakkında doğruyu söyleyebilir. Bunu sadece Robert ile ben anlatabiliriz. Onun deyişiyle, bu bizim hikâyemiz. Ve o gittiği için, bunu size anlatma görevini bana bıraktı. "
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler
Atlantis neredeydi?
Kutsal Kâse’yi kimler aldı?
51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor?
Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların
yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli
yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız,
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre!
İyi yolculuklar!
Başarı Kitabı
Krogerus ve Tschäppeler’in bu kitabı, kulağa kolay gelen ama modern yaşamın en zor sorularından birine cevap arıyor: Her şeyi nasıl dengede tutabiliriz? Sadece cevapsız e-postalar, kısa vadeli projeler ve uzun vadeli hedeflerden değil gerçekten ama gerçekten her şeyden söz ediyoruz: Geleceklerinden endişe duyduğumuz çocuklar, yaşlanan ebeveynler, ev sahibi olma hayali, sağlık, hobiler, arkadaşlık, aşk, uyku… Tüm bunların üstesinden gelmeye çalışıyoruz çünkü her biri hayati. Peki ama bunu nasıl başaracağız? Başarı Kitabı’nda işte bu soruya şaşırtıcı yanıtlar bulacaksınız.
Yazarlar Hakkında
Stockholm doğumlu olan Mikael Krogerus Zurih’deki Das Magazin dergisinin editörlüğünü yapmaktadır. Daha önce Der Freitag ve NZZ Folio için çalışmıştır.
Bern doğumlu olan Roman Tschäppeler 2003 yılında, film ve kampanyalar yürüttüğü ve şirketlere fikir geliştirme danışmanlığı yaptığı, guzo.ch adlı stüdyosunu kurmuştur.
Danimarka’daki Kaospilot işletme okulundan mezun olan ikili, Kleine Bücher für große Fragen adlı uluslararası popüler serinin yazarlarıdır. 25’in üzerinde dile çevrilen kitapların satışı milyonu aşmıştır.
Yanlış Alarm
Time’ın “En Etkili 100 Kişiden Biri” ilan ettiği, Foreign Policiy’nin “En İyi 100 Küresel Düşünürden Biri” seçtiği ve Guardian’ın “Gezegeni Kurtaracak 50 Kişiden Biri” olarak tanımladığı Bjorn Lomborg’a göre iklim değişikliği konusunda hissedilen panik yarardan çok zarara neden oluyor. Kasırgalar kıyılarımıza vuruyor. Orman yangınları ülkelerimizi kasıp kavuruyor. Kutuplardaki buzullar günden güne eriyor. Politikacılar ve aktivistler bu konuda ortak bir mesajı benimsiyorlar: “İklim değişikliği gezegenimizi mahvediyor ve bunu durdurmak için bir an önce sert tedbirler almalıyız.” Çocuklar gelecekleri hakkında endişeye kapılıyorlar, yetişkinler böyle bir dünyada çocuk sahibi olmanın etik olup olmadığını tartışıyorlar.
Bjorn Lomborg Yanlış Alarm’da tüm bu tartışmalara noktayı koyuyor: “İklim değişikliği gerçek olsa da bir kıyamet tehdidi olarak görülmemelidir. Kötü ekonomi politikaları, dünyanın geleceği için çok daha büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Paniğe kapılan liderler, küresel ısınmayı önlemeye yönelik son derece pahalı ve bir o kadar da etkisiz politikalarla uğraşırlarken ülkelerin gelişmesi, aşılama, eğitim, tarım gibi çok daha acil pek çok konuda gerçekten fayda sağlayabilecek tüm adımları tamamen arka plana itmektedirler.”
Yanlış Alarm iklim değişikliği hakkında duyduğunuz neredeyse her şeyin yanlış ve çarpıtılmış olduğunu, kişisel tedbirlerimizin işe yaramayacağını ve politikacıların kontrolü ele almaları gerektiğini gözler önüne sererken daha iyi bir dünya için de somut önerilerde bulunuyor.
“İklim değişikliği konusunu akademik referanslarla değerlendiren ikna edici bir kitap.” –Publishers Weekly
“Titiz bir araştırma örneği. Kesinlikle okumaya değer.” –Forbes
“Lomborg kıyameti andıran tartışmaların panzehirini bu kitapta sunuyor.” –Jordan Peterson
“Biz insanlar, ekonomik krizlerin olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltabilecek şekilde iklim değişikliğine uyum sağlama yeteneğine sahibiz. Bunun nasıl yapıldığını öğrenmek için Yanlış Alarm’ı okumalısınız.” –Niall Ferguson
Yürümek, Adım Adım
“Kısa yürüyüşler de yaptım, uzun yürüyüşler de. Şehirden şehre de yürüdüm, köyden köye de. Gün boyunca da yürüdüm, gece boyunca da. Sevgililerimden uzaklaştığım yürüyüşler de yaptım, dostlarıma yaklaştığım yürüyüşler de. Ormanların derinlerinde, yüce dağlarda, karla kaplı engin düzlüklerde, şehirlerin yaban bölgelerinde yürüdüm.İçim sıkkınken de yürüdüm, sevinçten havalara uçarken de. Dertlerimden kaçmak için yürüdüğüm de oldu. Acı çekerken de yürüdüm, mutluyken de. Nerede olursam olayım, neden olursa olsun hep yürüdüm. Dünyanın sonuna kadar yürüdüm – gerçekten. Bütün yürüyüşlerim birbirinden farklı olsa da dönüp baktığımda hepsinin ortak bir paydada buluştuğunu görüyorum: iç sessizlik. Yürümek ve sessizlik birbirini tamamlar.”
“Üç Kutba” da (Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest Zirvesi) yürüyerek ulaşan ilk kâşif olan Erling Kagge için yürümek onu büyüleyen sorulara açılan bir kapı, belki zaman zaman gözardı etmek istediği dertlerinden uzaklaşma fırsatı, yaratıcılığını açığa çıkarmak için fiziksel bir anahtar, hatta kendini düşüncelerin dile gelmeyen akışına bırakabilmek için kullandığı korunaklı bir alan. Niçin yürüyoruz? Hızlı mı yavaş mı yürüyoruz? Nereden nereye yürüyoruz? Belirli bir hedefimiz mi var yoksa sadece yürümek için mi yürüyoruz? Kagge bunlar gibi birçok sorunun yanıtını okurlarıyla birlikte çıktığı edebi bir yürüyüşte arıyor.
“Son derece akıcı ve güzel bir metin, tavsiyeleri kadar bilge ve rahatlatıcı… bir yandan iyi bir yürüyüş rehberiyken bir yandan da uzun uzadıya düşündüren bir yol arkadaşı…”
New York Journal of Book
Wikipedia’ya İnanmalı mıyız?
Çevrimiçi etkileşime girdikçe yeni bilgi türleri ve topluluklar yaratıyoruz. Bu topluluklar nasıl oluşuyor? Bilgi kaynağı olarak onlara güvenip güvenemeyeceğimizi nasıl bilebiliriz? Başka bir deyişle, Wikipedia’ya inanmalı mıyız? Bu kitap, topluluğun ve bilginin tanımını, internetin yeni topluluk türlerini nasıl kolaylaştırdığını ve bilginin çevrimiçi işbirliği ve sohbet yoluyla nasıl şekillendiğini araştırıyor.
Amy S. Bruckman, kendimizi çevrimiçi ortamda temsil edişimizin etkileşimimizi şekillendirme biçimini, çevrimiçi ortamdaki kötü davranışların sebeplerini ve bu konuda yapılabilecekleri irdeliyor. Ve en önemli soruyu soruyor: İnternet kullanıcıları ve tasarımcıları olarak internetin hepimizin içindeki en iyiyi ortaya çıkarmasını nasıl sağlarız?
Wikipedia’ya İnanmalı mıyız? çevrimiçi toplulukları daha iyi anlamak, internette geçirdiği zamanı daha kaliteli ve güvenli hale getirmek, insan-bilgisayar etkileşimi ve sosyal bilişim hakkında fikir edinmek isteyen herkesin okuması gereken kayda değer bir kaynak.
“Bu kitap, çevrimiçi hayatın duygusal ve sosyal amaçlarımıza nasıl hizmet edeceğine dair yol gösteren bir rehber niteliğinde.” –Sherry Turkle
“Wikipedia’yı güvenli ve verimli bir şekilde kullanmak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.” –Howard Rheingold
“Tek kelimeyle harika! Bruckman, çevrimiçi topluluk tasarımı bilimini ifade etmek için sosyolojik ve psikolojik tüm bakış açılarını bir araya getiriyor.” –Keith N. Hamptony
Yumuşaklığın Gücü
“Yumuşaklık bir muamma… Karşılamak ile vermekten müteşekkil bir ikili harekete eklenmiş, ölümle doğumun imzaladığı geçişlerin eşiğinde beliriyor. Kendi yoğunluk derecelerini taşıdığı, sembolik bir kuvvet olduğu ve şeyler ile varlıklar üzerinde dönüştürücü bir kabiliyeti bulunduğu için de bir güç. […] Bana içini dökenleri dinlerken, her kişisel deneyimde yumuşaklığı duydum. Onun direniş kuvvetini ve ele gelmez sihrini ‘aktarım' dediğimiz gizemde hissettim. Dünyayla ilişkisine bakınca gördüm ki yumuşaklık ilk olarak yaşamı taşıyan, kurtaran ve geliştiren bir zekâ...”
“Bir felsefe kitabının konu ettiği meselenin tavrını takındığı çok nadiren görülür: Maddeyi ele alırken töze, yüzeyi ele alırken geometriye dönüşmesi, hatta zamana seslenirken sabırsızlanması gibi. Yumuşaklığın Gücü yumuşak bir kitap olmak gibi inanılmaz bir hünere sahip. Yumuşaklık ‘hakkında’ yumuşaklığın kendisi ‘tarafından’ yazılmış bir kitap. […] Yumuşaklığın Gücü bizi eğiten, yatıştıran, rahatsız eden, ama hepsinden önce bize bir şekilde daima, her an dokunan önemli bir metindir. Bu sayede okur, kırılganlığa adanmış bu kitaptan -şüpheye yer bırakmayacak şekilde- güçlenerek çıkar.”
Catherine MALABOU