“Anne Baba Sihri İkili Set” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Leo ve Medusa’nın Laneti Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 4
205.00₺
Profesör Destansoy’un mahzenindeki hazineler arasında eski bir kitap koleksiyonu var. Beklenmedik kahramanlar ve karşılaştıkları büyüleyici yaratıkları anlatan, eşsiz hikâyelerle dolu.
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu’nun yeni macerasında Yunan mitolojisine, Ege’nin serin sularına, Leo’nun tehlikeli canavarlar ve çetin görevlerle dolu serüvenlerine dalıyoruz.
Her şey, ailesinin Leo’yu efsaneleri öğreneceği okula başlaması için tehlikenin kol gezdiği Atina’ya göndermesiyle başlıyor. Kahramanlık hayalleri kuran Leo, şansının da yardımıyla şehrin koruyucu tanrıçası Athena’nın dikkatini çekiyor. Athena, Leo’nun sadakatini sınamak için ona reddedemeyeceği bir teklifle geliyor: Lanetli canavar Medusa’yı avlayıp, Atina’nın gelmiş geçmiş en büyük kahramanı olmak. Peki ama Leo, Atina’ya giderken efsanevi yaratıklara zarar vermeyeceğine dair ailesine söz vermemiş miydi? Hayallerine erişmek uğruna, verdiği sözü bozacak mı?
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında:
Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.
Krokodali
193.00₺
Bir başyapıt yaratmak istiyorsan
bu kitabı
eğ, döndür ve salla!
Krokodali dünyanın en iyi ressamı! Ama birazcık yardıma ihtiyacı olabilir...
Onun birlikte bir başyapıt yaratabilir misin?
Haydi kolları sıva ve elindeki kitabı eğerek, sallayarak ve ovuşturarak bu komik öyküye sen de ortak ol! Sakın unutma, Krokodali ne derse onu yapmalısın. En kötü ne mi olabilir? Sayfayı çevir de gör!
Antik Dünya – Aklayakın 3
230.00₺
Antik dünyada yaşam nasıldı? Bir zaman makinemiz olsa ve gidebilseydik Antik Roma’da neler görürdük mesela? Parıltılı beyaz tapınaklar ve togalara bürünmüş Romalılar mı? Forumda konuşma yapan Cicero’yu mu? Atina’da gezinseydik fikirleriyle Atinalıları çileden çıkaran Sokrates’e mi rastlardık? Parthenon’un görkeminden gözlerimizi alabilir miydik?
Bu kitapta Antik Çağ’a dair bu tür klişe imgeler yok.
İngiltere’nin önemli tarihçilerinden Jerry Toner’la bambaşka bir antik dünya yolculuğuna hoş geldiniz: Sokaklar ölüm ve çöp kokuyor. Seçkin azınlık dışındaki herkes sürekli fakirleşme, açlık ve ölüm tehdidi altında yaşıyor. Belediye, köle cezalandırma hizmeti veriyor. Bebekler satılıyor, kadınlar satılıyor, erkekler satılıyor. Cinsellikte, kimin kimle ne yaptığına değil, kimin üstte olduğuna bakılıyor. Duvar yazıları bilgelik değil, bol küfürlü mesajlar içeriyor.
Jerry Toner, böyle bir dünyada sıradan bir kadın, esnaf ya da köle olmanın anlamını sorguluyor. Antik dünyayı anlayabilmek için Antik Yunan ve Roma’yı tek başlarına değil, dönemlerinin küresel güçleriyle birlikte değerlendiriyor. Mesela Yunan metinlerinde barbarlar olarak geçen Persler sahiden öyle miydiler? Yunanlar hakkında ne düşünüyorlardı? Roma İmparatorluğu, Antik Çin’le karşılaştırıldığında nasıl duruyordu? Batı’nın İslam’a bakışını şekillendiren neydi?
Antik Dünya’yı okumak, hangi fikirlerin çağdan çağa “yeniden icat edilerek” kullanıldığını, hangi davranışların hemen hiç değişmeden nesilden nesile geçtiğini görmemizi, modern dünyaya dair cevaplamakta zorlandığımız sorulara başka bir gözle bakabilmemizi sağlıyor.
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor.
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)
1,586.00₺
Gece Yarısı Kütüphanesi
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.
İnsanlar
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor.
Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz?
Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.
Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.
Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.
Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.
İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer."
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.
Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.
“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.
S. J. Watson
“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”
Sunday Times
“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"
Joanna Lumley
Middlesex
350.00₺
*2003 PULITZER EDEBİYAT ÖDÜLÜ
*21. YÜZYILIN EN İYİ 12 ROMANI SEÇKİSİNDE
BBC’nin 2015 yılında dünyanın önde gelen kitap eleştirmenleri arasında yaptığı anketin sonucu
*ÖLMEDEN ÖNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 KİTAPTAN BİRİ
Ben iki kez doğdum: İlkinde 1960 yılının Ocak ayında, Detroit için inanılmaz derecede dumansız bir günde kız olarak ve daha sonra tekrar 1974 yılının Ağustos ayında Petoskey’de bir acil kliniğinde, ama bu defa ergenlik çağında bir delikanlı olarak.
Bu cümleyle başlıyor, içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük romanların biri olarak gösterilen Middlesex. Kuşaklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kızın, Calliope Stephanides'in bedeninde çiçeklenen bozuk bir genin hikayesi bu. Genin yolculuğunun sonlandığı yerde, Calliope’nin kendi yolculuğu başlıyor, karşısında ise o yaman soru: Bizi biz yapan şey nedir; genlerimiz mi, seçimlerimiz mi? Ve böylece dinlemeye başlıyoruz Stephanides ailesinin Osmanlı Bursası’ndan Henry Ford’un Detroit’ine uzanan, çağın tüm gelgitlerinden nasibini almış seksen yıllık büyüleyici öyküsünü. Koza Han, İzmir yangını, hayalleri taşıyan dökük gemiler, fabrika dumanları altında kıpırdanan Detroit, içki yasağı, ayaklanmalar, onca hayal kırıklığına rağmen tükenmeyen olasılıklar… Sonunda birleşip Calliope Stephanides’i oluşturacak tüm parçalar.
Eugenides dokuz yılda yazdığı Middlesex’te üç kuşak ve iki kıtaya yayılmış bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara alaycı bir dille karşı çıkarak, inanılmaz bir akıcılıkla anlatıyor. Bugüne kadar 35 dilde yayımlanan ve üç milyonun üstünde okura ulaşan Middlesex, bir modern zamanlar destanı. Ve tüm destanlar gibi, kahramanlarının hikayesinden çok daha fazlasını söylüyor bize.
Burun / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Sayın bayım, burada mesele son derece açık.
Siz... Siz benim burnumsunuz!
“Bu, bir burnun hikâyesidir; yasal sahibinin suratından yok olup sırra kadem basan ve bağımsız bir hayat sürmeye başlayan bir burnun hikâyesi.”
Binbaşı Kovalev’in burnu bir sabah berber İvan Yakovleviç’in ekmeğinin içinden çıkar. Şehirde müsteşar kılığında gezip tozan, pek çok söylentinin alıp yürümesine neden olan ve Binbaşı Kovalev’i hayli zor durumda bırakan bu burnun ilginç hikâyesidir bize anlatılan.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dokuzuncu kitabında Nikolay V. Gogol’un eşsiz eseri Burun’u, Andrea Camilleri yeniden anlatıyor, Maja Celija resimliyor.
Pilot Ne Yapar?
195.00₺
Kabin ekibi, kalkışa hazırlan!
Kaptan pilot kalkış için son anonsu yaptı, kontrol kulesi kalkış iznini verdi ve
artık uçağı havalandırma vakti. Hem kaptan pilot hem de yardımcı pilot uçağın
hızını ve yüksekliğini sürekli takip ediyor, gözlerini yanıp sönen göstergelerden bir an olsun ayırmıyor.
Ve varış noktasına yaklaşırken yine o meşhur cümle duyuluyor:
“İniş için alçalmaya başlıyoruz. Lütfen koltuklarınızın dik konumda ve
kemerlerinizin bağlı olduğundan emin olun.”
Cyrano de Bergerac / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Ne zafer peşindeyim ne de servet,
Aradığım bir yol, beni Ay'a götürecek.
Cyrano De Bergerac haksızlığa boyun eğmeyen, güçlünün karşısında dimdik durabilen, onurlu bir silahşör. Ama aynı zamanda fizikçi, filozof ve şair kendisi. Kılıcını kullanmadan, sadece cümleleriyle gülünç duruma düşürebilir düşmanlarını. Bir tek kusuru vardır, dillere destan büyüklükteki burnu. Bu hiçbir şeyden korkmayan adam, sırf çirkin olduğunu düşündüğü için bir türlü cesaret edemez büyük aşkı Roxanne’e duygularını açmaya. Pek çok kişi gibi o da dış görünüşü yüzünden sevilemeyeceğini düşünmektedir. Zekası ve sevimliliği yüzünden sevilebileceğini ise aklına bile getirmez.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin dördüncü kitabında, bir Edmond Rostand klasiği olan Cyrano De Bergerac'ın öyküsünü bize ünlü İtalyan yazar Stefano Benni anlatıyor, ünlü çizer Miguel Tanco ise resimliyor.
Teresa Hala’nın Soruşturmaları 2 – Limanda Hırsızlık
215.00₺
İLKOKUL ÖĞRENCİLERİNİN GÖRSEL VE MANTIKSAL BECERİLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN HAZIRLANMIŞ ETKİNLİKLİ VE ÇIKARTMALI POLİSİYE ÇİZGİ ROMAN
Teresa Hala’ya ipuçlarını toplamasında yardım edelim ve neler olduğunu öğrenelim! Ama bunun için önce şu merak uyandıran mantık oyunlarını çözmemiz gerek:
• denklemleri ve simetrileri tamamlama,
• dizileri yeniden düzenleyip tamamlama,
• olayları zamansal olarak sıralama,
• labirentleri çözme,
• tarif edilen gizemli kişiyi bulma,
• kümelerle ilgili problemleri çözme.
İlkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri için tasarlanan serinin ikinci kitabı Limanda Hırsızlık’ta, öğrencilerin gerek görsel- mantıksal ve sayısal gerekse dil ve problem çözme becerilerini oyunlarla geliştirmeleri amaçlanmaktadır. İlköğretimin iki, üç ve dördüncü sınıflarını kapsayacak şekilde hazırlanan bu polisiye seri, zihin egzersizleri aracılığıyla çocukları sürekli keşfetme ve çözüm üretmeye teşvik etmeyi hedefliyor.
BU BÖLÜMDE…
Teresa Hala’ya sürpriz bir misafir gelir. Kuzeni Gustavo, gemiyle birkaç ay dünyayı turladıktan sonra Venedik’e dönmüştür. Ancak, aylar sonra kavuşan Teresa ile Gustavo’nun mutlulukları yarım kalır. Birileri, Gustavo’nun servet değerindeki kumaşını çalmıştır…
Acaba hırsız kim?
Leonardo da Vinci
384.00₺
Gayrimeşru, eşcinsel, vejetaryen, solak ve dinle arası limoni: Leonardo da Vinci 15 ve 16. yüzyıl için zor bir karakterdi. Ama talep ettiği hoşgörünün karşılığını misliyle verdi.
Dudağı hareket ettiren kasları görmek için kadavraların yüz derilerini yüzdü ve ardından dünyanın en unutulmaz tebessümünü, Mona Lisa’yı yarattı. Işık ışınlarının korneaya çarpışını gözlemledi ve değişken perspektifler kullanarak Son Akşam Yemeği’ni çizdi. Oyunbaz ve saplantılı bir tutkuyla anatomi, fosiller, kuşlar, kalp, uçan makineler, optik, botanik, jeoloji ve silahlar üzerine çığır açıcı çalışmalar yürüten Leonardo, beşeri ile temel bilimler arasındaki çizgiyi aşarak sadece günün Milano ve Floransa’sını büyülemekle kalmadı; onun yolu tüm dünyada yaratıcılık ve yenilikçiliğin yolu oldu.
Steve Jobs ve Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, insanlık dediğimiz büyük ailemizin belki de en sıra dışı ferdinin hayatı üzerinden, dünyaya tutkulu bir hayretle yaklaşmanın yaşamı nasıl zenginleştirebileceğini gösteriyor.
“Muhteşem… Isaacson yine karmaşık, dev bir karakteri ele alarak onu yakınlık kurabileceğimiz birine dönüştürüyor… Baştan sona büyüleyici, ustaca ve tutku dolu.”
KIRKUS REVIEWS
“Isaacson, Leonardo’nun çelişkilerini kullanarak ona insaniyet ve derinlik kazandırıyor.”
NEW YORK TIMES
"Yıllar içinde Leonardo hakkında çok şey okudum fakat onun yaşamı ve çalışmalarının farklı yönlerini tatmin edici şekilde ele alan hiçbir kitapla karşılaşmamıştım... Bu kitap onu tüm insani yönleriyle görmenize ve onun ne kadar özel biri olduğunu anlamımıza, Leonardo hakkında okuduğum diğer tüm kitaplardan daha çok yardımcı oluyor."
BILL GATES
Kai ve Maymun Kral: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 3
205.00₺
Bir kitap koleksiyonu bulunur Profesör Destansoy’un mahzenindeki hazineler arasında. Atalarından kalma efsanelerdir bunlar, korkusuz savaşçılar ve beklenmedik kahramanların öykülerini anlatır sayfalarında.
Destansoy Ailesi’nin bu yeni efsanesinde kahramanımızın adı Kai, adresimiz ise Antik Çin. Tehlikeli canavarlar, sihirli şeftaliler ve büyük zorluklarla dolu bu diyarda Kai acaba Maymun Kral’ı kendisine yardım etmeye ikna edebilecek ve ne müthiş bir maceracı olduğunu herkese kanıtlayabilecek mi?
Waterstones Ödülü sahibi ve CILIP Kate Greenaway Madalyası adayı Joe Todd-Stanton’dan, macera seven çocuklar için göz alıcı çizimler ve büyüleyici mitolojik karakterlerle dolu şahane bir yolculuk.
Destansoy Ailesi'nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında:
Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.
Kakanın, Pandanın ve Senin Yaşamında Bir Gün
352.00₺
İNSAN VÜCUDU nasıl çalışıyor?
HAYVANLAR ÂLEMİNDE neler oluyor?
DOĞANIN işleyişinin ardındaki BİLİM nedir?
Çizgi roman ve çizgi bilim senin için güçlerini birleştirdi. Öksürükten buluta, balinadan gökkuşağına gündelik YAŞAMIN sıra dışı kahramanları, BİR GÜNLERİNİN nasıl geçtiğini ilk kez bu kitapta anlattı. Öylesine eğlenceli ki, dünya hakkında bunca şeyi ne ara öğrendiğini anlamayacaksın!
GÜNÜNÜ renklendirmenin EN ŞAHANE yolu!
Blue Peter Kitap Ödülü'nü kazanan ve 21 dile çevrilen Kakanın, Pandanın ve Senin Yaşamında Bir Gün, mayıs sineğinden ayçiçeğine, sivilceden tornadoya onlarca “şey” ya da “varlık”ın yaşamlarından bir günü, bir çizgi roman kadar komik ve bir ansiklopedi kadar bilgilendirici şekilde sunuyor.
En kokulusundan en büyüleyicisine, yaşamın her yanından bilgilerle dolu bir hazine sandığı.
“GİRİŞ” YAZISI:
Dünya’daki (hatta kimi zaman Dünya’nın ötesindeki) yaşam hakkında eğlenceli mi eğlenceli rehberimiz Kakanın, Pandanın ve Senin Yaşamında Bir Gün’e hoş geldiniz.
Kitap üç bölümden oluşuyor: İnsan Vücudu, Hayvanlar Âlemi, Dünya ve Bilim. Vücudunuzun içinde neler olup bittiğini, siz bakmazken hayvanların nelerle uğraştığını ya da dünyamızın işleyişinin ardındaki bilimi merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz.
Kitapta neler mi var? Çeşitli varlıkların “yaşamında bir gün” içinde nelerle uğraştıklarını gösteren birbirinden canlı çizimler, bilgiler ve yararlı şemalar... Ayrıca sıkı durun, büyük resimler eşliğinde bir sürü konu hakkında içeriden bilgi veren “Gizli Günlükler” de var!
E, haydi, ne duruyorsunuz? Hemen başlayın. Tüm gün sizi bekleyemeyiz. He he!
Anlamıyorsun İşte : Genç Kadın İçin Yaşam Rehberi
264.00₺
“21. YÜZYIL KIZININ HAYATTA KALMA KİTİ. KIZINIZA VEREBİLECEĞİNİZ EN İYİ HEDİYE.” –CAITLIN MORAN
Ergenlik ve ardından gelen gençlik çağları fazlasıyla değişken, karmaşıklığıyla dillere destan bir dönem. Günümüz genç kadını geçmişe göre çok daha özgür ve çok daha fazla seçeneği olduğunun farkında. Buna karşılık, göğüslemek zorunda olduğu zorlukların ve kendisinden beklentilerin çıtası da bir o kadar yüksek. Peki bugünün genç kızı hayatının bu dönemiyle nasıl baş ediyor? Onu endişelendiren ne? Neleri değiştirmek ister, neyi duymak ona iyi gelir?
Anlamıyorsun İşte, ergenlikle başlayıp yirmili yaşlara uzanan süreci genç kızların bakış açısından ele alan bir rehber. Doğrudan onlara sesleniyor, tıpkı kalpten konuşan bir arkadaş ya da asla yargılamayan bir abla gibi. Dr. Tara Porter, otuz yıllık deneyiminden yararlanarak genç kızlara kendi psikolojileri hakkında içgörü sunuyor; sınavlardan arkadaşlığa, aileden aşka, anksiyeteden eğitime, diyetten sosyal medyaya her konuda önerilerde bulunuyor.
Genç kızlara kendilerini anlamak ve ifade etmek için bir yol, ebeveynlere ise çocuklarının göz devirmelerinin, “Beni hiç anlamıyorsun!” yakınmalarının ardındakileri gösterebilecek yetkin bir kaynak sunan Anlamıyorsun İşte, dünyanın tüm genç kızları ve aileleri için temel bir başucu kitabı.
“GENÇ KIZLARIN YÜZLEŞTİĞİ ZORLUKLARA DAİR BİLGİ, SAMİMİYET VE MİZAH DOLU.” –JULIA SAMUEL
20 DİLE ÇEVRİLDİ
Antigone / Hepsi Sana Miras serisi
203.00₺
"Sen mi yaptın?" dedi kral.
Antigone başını kaldırdı ve dosdoğru kralın gözlerinin içine baktı.
"Hiçbir şeyi inkâr etmiyorum," dedi.
"Yasadan ve yasayı çiğnemenin cezasından haberin vardı, değil mi?" dedi kral.
"Herkesin haberi var," dedi Antigone.
"Ama yine de çiğnedin yasayı?" dedi kral.
"Tanrı değilsin sen," dedi Antigone.
Ölen ağabeyinin cesedini defnedip ruhunu huzura kavuşturmak isteyen ve bu uğurda amcası Kral Kreon'un emirlerine karşı gelmeyi bile göze almış Prenses Antigone'nin destansı öyküsünü, ünlü yazar Ali Smith bize şehrin surlarına tünemiş bir karganın gözünden anlatıyor. On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin yedinci kitabında, Sofokles ile özdeşleşmiş ünlü tragedya Antigone'nin öyküsünü, çağdaş edebiyatın önemli isimlerinden, kitapları Türkçe dahil pek çok dile çevrilmiş Ali Smith anlatıyor, Laura Paoletti ise resimliyor.
Tavşan Yılı
245.00₺
“Kendinizi böyle bir tavşanın hayatınıza girmesini dilerken buluyorsunuz.”
–Seattle Post
41 DİLE ÇEVRİLDİ VE 2 KEZ BEYAZPERDEYE UYARLANDI.
Orta yaşın eşiğinde, modern hayatın bunaltıcılığından bezmiş bir gazeteci, fotoğrafçı arkadaşıyla haber peşinde giderken arabaları yavru bir yaban tavşanına çarpar. Gazeteci arabadan iner, yavrunun yarasını sarar ve arkadaşının çağrılarına ya da zihninde ona geri dönmesini söyleyen sese aldırış etmeden tavşanla birlikte ormanın içinde gözden yiter. Böyle başlar Karloo Vatanen’in kendine hayat icat edeceği uzun yolculuğu.
41 dile çevrilip İskandinav edebiyatının kült eserlerinden biri haline gelen Tavşan Yılı, kimi yerde absürde uzanan bir değişme, değiştirme öyküsü. Zeki, mizahi tarafı güçlü ve özgürleştirici bir roman.
Beş Dakika Daha
205.00₺
“Tuhaf şey şu zaman. Sürekli babamın dilinde. Ama ben babamdan daha iyi anlıyorum zamanı.”
Ödüllü yazar ve çizer Marta Altés’ten, baba çocuk ilişkisi ve çocukların zamanı nasıl algıladığı üzerine neşeli ve haşarı bir hikâye.
“Muzip ve sevgi dolu.” Guardian
“Zamanın minikler ve büyükler için farklı aktığını gösteren bu özgün ve şirin hikâyede herkes kendinden bir şeyler bulacak.” BookTrust
“Zaman gibi anlaşılması güç olabilecek bir kavramı, aile yaşamından gündelik haller üstünden tanıtıyor.” Evening Standard
Kitapları pek çok dile çevrilen yazar ve çizer Marta Altés, CILIP Kate Greenaway Madalyası ve Waterstones Ödülü’ne aday gösterildi; Nottingham Çocuk Kitapları ve Read It Again Ödüllerine layık görüldü.
Otomobil Yarışçısı Ne Yapar?
195.00₺
Haydi bas gaza!
Formula 1 yarışlarına katılacak bir otomobil yarışçısı dünyadaki en iyi yarışçılar arasından seçilir.Yarışı kazanabilmesi için arabası ve ekipmanlarının en iyi kalitede olması gerekir. Daha da önemlisi son derece formda olmalı ve pisti avucunun içi gibi bilmelidir. Son hızda araba kullanmak hiç de kolay iş değil!
İŞTE SANA OTOMOBİL YARIŞÇILARI ve HIZLI ARABALARI HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
Tavan Arasındaki Buda
245.00₺
Japonya'dan San Francisco'ya giden gemiye bindiler hep birlikte, ellerinde kocalarının birbirinden yakışıklı fotoğraflarıyla. Gelindi onlar; yabancı topraklarda, dükkan, bağ bahçe sahibi kocalarıyla kuracakları refah yaşamın hayaline kapıldılar -çünkü onlara bunun sözü verilmişti. Sonra kocalarını gördüler; ilk şoku yaşadılar, ilk geceyi atlattılar. Müstakbel kocalarının onlara yalan söylediğini, evlerinin hanımı olmayacaklarını öğrendiler; çok ama çok çalıştılar, tarlalarda iki büklüm mahsül topladılar, beyaz tenli uzun boylu kadınların yerlerini sildiler, çamaşırlarını yıkadılar, yemeklerini yaptılar, erkeklerine hizmet ettiler. Çocuk doğurdular; bir, iki, beş, on. O çocuklar büyüyüp de kimliklerini reddettiğinde üzülmemeye çalıştılar. Yeni topraklar sonunda memleketleri oldu. Ve savaş gelip çattı bir gün, yeni memleketlerinde "düşman" oldular.
Julie Otsuka'nın 2011 National Book Award finalisti romanı TAVAN ARASINDAKİ BUDA yüz yıl kadar önce gemiyle Japonya'dan San Francisco'ya "fotoğrafla eşlenmiş gelinler" olarak getirtilen bir grup genç kadının yürek burkan öyküsünü, şiirsel bir etkileyicilik ve hiddetle aktarıyor.
Teresa Hala’nın Soruşturmaları 3 – Müzedeki Sahte Tablo
215.00₺
İLKOKUL ÖĞRENCİLERİNİN GÖRSEL VE MANTIKSAL BECERİLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN HAZIRLANMIŞ ETKİNLİKLİ VE ÇIKARTMALI POLİSİYE ÇİZGİ ROMAN
Teresa Hala’ya ipuçlarını toplamasında yardım edelim ve neler olduğunu öğrenelim! Ama bunun için önce şu merak uyandıran mantık oyunlarını çözmemiz gerek:
• denklemleri ve simetrileri tamamlama,
• dizileri yeniden düzenleyip tamamlama,
• olayları zamansal olarak sıralama,
• labirentleri çözme,
• tarif edilen gizemli kişiyi bulma,
• kümelerle ilgili problemleri çözme.
İlkokul üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri için tasarlanan serinin üçüncü kitabı Müzedeki Sahte Tablo’da, öğrencilerin gerek görsel- mantıksal ve sayısal gerekse dil ve problem çözme becerilerini oyunlarla geliştirmeleri amaçlanmaktadır.
İlköğretimin iki, üç ve dördüncü sınıflarını kapsayacak şekilde hazırlanan bu polisiye seri, zihin egzersizleri aracılığıyla çocukları sürekli keşfetme ve çözüm üretmeye teşvik etmeyi hedefliyor.
BU BÖLÜMDE…
Teresa Hala ile Plinyo’nun müze ziyareti beklenmedik bir olayla bölünür. Birileri, ünlü Venedik Aslanı tablosunu sahtesiyle değiştirmiştir!
Acaba bunu kim yaptı?
İtfaiyeci Ne Yapar?
195.00₺
Taa-tii-taa-tii!
Yolu açın, itfaiye aracı geliyor!
Yangın çıkmış, alevler yükseliyor. Telaşlanmayın, itfaiyeciler geliyor! Özel
kıyafetleri, upuzun hortumları ve merdivenli araçlarıyla dakikalar içinde
buradalar. Sadece yangın da değil, pek çok acil durumda kahraman
itfaiyeciler hep yanımızdalar.
İŞTE SANA İTFAİYECİLER VE KULLANDIKLARI İLGİNÇ ARAÇ GEREÇLER
HAKKINDA HARİKA BİLGİLERLE DOLU BİR KİTAP.
M Treni
264.00₺
“Oğlan büyüdü, baba öldü, kız benden uzun, kötü bir rüyadan dolayı ağlıyor. Lütfen sonsuza dek kalın, diyorum tanıdığım şeylere. Gitmeyin. Büyümeyin.”
Çoluk Çocuk ile bizi fena halde hazırlıksız yakalayan Patti Smith, “hayatımın yol haritası” olarak tanımladığı M Treni’nde zihninin derinliklerine doğru bir tren yolculuğuna çıkıyor.
Patti Smith anılarını, hayal dünyasını, bir bardak koyu kahveden ya da bir Murakami satırından aldığı hazzı bir araya toplayıp kelimelerle tutturuyor. “Kaybedip bir daha bulamadıkları”nın yerini yine kelimelerle dolduruyor. “O gamsız balona, dünyaya inanıyorum” diyen koca ruhlu bir sanatçının hayata yazdığı bir aşk notu M Treni.
Harika şarkı sözleri yazmak bir şey, M Treni gibi bir kitap yazmak ise bambaşka bir şey. Bundan sonra yapacaklarını saymazsak M Treni, Patti Smith’in yarattığı en iyi şey.
The Nation
Patti Smith bizim için yaşıyor, yazıyor ve söylüyor.
Washington Post
Sabırsız Tavuk
205.00₺
CALDECOTT ONUR ÖDÜLÜ
Küçük kırmızı tavuk için uyku, babası için ise ona masal okuma vakti.
Ama baba horoz ne zaman masal okumaya başlasa küçük kırmızı tavuk masalın içine dalıyor, kahramanları tehlikeden kurtarıp masalın sonunu getiriveriyor! Önce Hansel ile Gretel, sonra Kırmızı Başlıklı Kız... Sabırsız küçük tavuğun elinden hiçbir masal kurtulamıyor!
Anlatacak masalı kalmayınca, baba horoz küçük tavuğa, “O zaman sen bir masal anlat!” diyor.
Ama bu kez baba horozun bir sürprizi var!
David Ezra Stein’a prestijli Caldecott Onur Ödülü’nü kazandıran, şahane bir uyku vakti hikâyesi.
“Hem çocuğu hem de ebeveyni eğlendiren o ender kitaplardan biri.” -School Library Journal
CYBILS ÖDÜLÜ
ALA YILIN ÇOCUK KİTAPLARI SEÇKİSİNDE
NEW YORK TIMES ÇOK SATANI
OPRAH ÇOCUK KİTAPLARI SEÇKİSİNDE
İki Hitler Bir Marilyn
253.00₺
Adam Andrusier’in kendi büyüme hikâyesi İki Hitler Bir Marilyn, Yahudi aile tuhaflıkları ve özgürlük arayışı üzerine, bol dikenli bir komedi.
“Banliyölerde büyümek, takıntılar ve daha pek çok şey üzerine çarpıcı, matrak bir anı-roman.” –Zadie Smith
“Fi tarihinden beri okuduğum en tuhaf kitap. Andrusier’in taze bir üslubu var ve daha da önemlisi, delicesine komik.” –Gary Shteyngart
“Zeki, komik, şaşırtıcı, dokunaklı; harika bir yoldaş.” –Jonathan Safran Foer
“Zahmetsizce komik ve insancıl.” –Daily Mail
“Bazen çok komik, bazense kalp kırıcı. Andrusier’ın anıları, takıntılara dair büyüleyici bir bakış açısı sunuyor.” –John Boyne
Tekerlekli Yalan
260.00₺
TEKERLEKLİ YALAN
JULIET MACUR
Juliet Macur korkunç detaylar veriyor. Kan torbaları. Şırıngalar. Davalar. Bu nasıl bir çılgınlık!
–Evening Standard.
İmparatorluğu çökmüş ve evini satmak zorunda olan bir adam… Onu muhteşem evinde ziyarete gittiğinde böyle bir Lance Armstrong karşılıyor gazeteci Juliet Macur'u. Defalarca karşı karşıya geldiler. Ama ilk kez yenik bir adam var karşısında.
Armstrong’un skandal sonrasında görüşmeyi kabul ettiği nadir kişilerden biri Macur. Lakin öyküyü sadece onun ağzından dinlememekte kararlı. Ailesinden yakın arkadaşlarına, yetkililerden sponsorlara, rakiplerinden takım arkadaşlarına, bilerek ya da bilmeyerek bu büyük yalanın parçası olmuş yüzü aşkın isimle görüşüyor. Ve karşımıza doymak bilmez bir hırsa sahip bir adamın kimi yerde acıklı kimi yerde gülünç kimi yerdeyse nefret uyandırıcı, yalanlarla örülü hikâyesi çıkıyor. Ünü bisiklet sporunun ötesine geçmiş bir bisikletçinin, yetkilileri, gazetecileri ve hayranlarını yıllarca nasıl kandırdığını, imajını korumak için nasıl insanları kullanarak –bazen onların hayatı pahasına– etrafına bir duvar ördüğünü ve “Armstrong Sistemi” adıyla anılan, gelmiş geçmiş en karmaşık, en ayrıntılı doping programını nasıl şeytani bir ustalıkla yarattığını ve uygulattığını bir bir ortaya koyuyor Macur.
TEKERLEKLİ YALAN: Lance Armstrong'un Düşüşü, kaybetmemek için spor tarihinin en büyük organize suç organizasyonunu kurmayı göze almış bir sporcunun, en zengin hayal gücünün bile sınırlarını zorlayacak, akılalmaz ama gerçek hikâyesi.
Cevaplanması gereken ilk soru: “Neden yaptı bunu?” Ve “Nasıl bu kadar uzun süre paçayı sıyırabildi?” Macur sis perdesini kaldırınca ortaya Antik Yunan destanlarını hatırlatan bir karakter çıkıyor: ölümcül kusurları olan bir yarı tanrı.
–Toronto Star