“AFETLERDE İNCİNEBİLİR GRUPLARA YÖNELİK SAĞLIK HİZMETLERİ” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Esme Lennox Nasıl Yok Oldu
231.00₺
HAMNET’IN YAZARINDAN
1930’lar, Edinburg… Lennox Ailesi’nin, kızları Esme’yle yaşadığı sorunların sonu gelmiyor. Açık sözlü, kalıplara sığmayan bu genç kadın ailesi için bir utanç kaynağı. Ve ailesinin bunu kabullenmesi mümkün değil.
Yıllar sonra, Iris Lockhart adında bir başka genç kadın, akıl hastanesinden gelen bir mektupla o güne kadar varlığından bile haberdar olmadığı büyük teyzesi Esme Lennox’un taburcu edilmek üzere olduğunu öğreniyor.
Iris geçmişin perdesini aralamaya, ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi olan babaannesi Kitty ise konuşmamaya kararlı. Peki kim bu Esme? Ömrünü tımarhanede geçirmesine neden olacak ne yapmış olabilir? Bir insan aile tarihinden nasıl silinebilir?
Unutturulmaya çalışılan bir kadının, Esme Lennox’un hikâyesi Hamnet ve Evlilik Portresi kitaplarının yazarı, Women’s Prize sahibi Maggie O’Farrell’ın nefes kesici anlatımıyla hayat buluyor.
“Öyle bir enerji ve coşkuyla yazılmış ki... Sürükleyici anlatımı, berraklığı ve insanı içine çeken gizemiyle, klasik gotik romanları anımsatıyor. Gerçekten elinizden bırakamayacağınız bir kitap” –Ali Smith
“Ailelerin sadece kitaplarda böyle davrandığını düşünmek isterdim ama yazık ki ihanet, kıskançlık ve sırlar gerçek hayatta kaçınılmaz. Müthiş bir kitaptı, uzun süre aklımdan çıkmayacak.” –Audrey Niffenegger
Eş
245.00₺
YILIN EN İYİ ROMANI SEÇKİLERİNDE
Vogue – New Yorker – Boston Globe – New York Times
“Tasviri imkânsız... Etrafınızdaki duvarları yerle bir edecek.” -Flavorwire
Başlangıçta yeterince genç, yeterince sersemdirler; kendilerinden ve birbirlerine olan aşklarından emin. Belirsizlikler bile heyecan vericidir. Evlenirler, çocukları olur ve aile hayatının olağan afetleri onları da bulur – kolik bir bebek, sendeleyen ilişki, pili bitmiş tutku.
Yeterince yok sayıp duvara toslayınca kadın –ki artık kendinden eş diye bahsetmektedir– geçmişe döner ve Kafka’nın, Stoacıların, hatta talihsiz Rus kozmonotların rehberliğinde onları bu noktaya getiren adımların izini sürmeye başlar. Ta ki neleri tamamen kaybettiklerini ve ellerinde ne kaldığını bulana dek.
Jenny Offill’in pek çok dile çevrilen ve eleştirmenler tarafından yılın en iyileri arasında gösterilen romanı EŞ kırık dökük bir aşk hikâyesi. Bir oturuşta bitirebileceğiniz ama yankısı zihninizde asılı kalacak güçte bir roman.
Bu Kitabın Ortasında Duvar Var
205.00₺
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar, resimli bir çocuk kitabının içinde herkes bir taraftan öteki tarafa gezip dolaşırmış. Ve hepsi çok mutluymuş... Sonra bir gün, biri kitabın ortasına bir duvar örmüş. Artık hiçbiri bir taraftan öteki tarafa koşturup duramaz olmuş. Kimse bu durumdan mutlu değilmiş, bir kişi dışında... Küçük bir şövalye. O, kitabın ortasındaki duvarı çok sevmiş. Kendi bulunduğu tarafın güvenli, öteki tarafın ise tehlikeli olduğunu düşünüyormuş. Ama zamanla anlaşılmış ki durum pek de öyle değil. Peki şimdi ne olacak? Küçük şövalye oradan nasıl kurtulacak? Duvarın diğer tarafındaki dev düşündüğü kadar tehlikeli olmayabilir mi?
Ünlü çocuk yazarı Jon Agee’den, çocuklara ön yargıların ne kadar aldatıcı olabileceğini gösteren basit ama büyülü bir kitap.
“YILIN EN İYİ ÇOCUK KİTABI” Seçkilerinde
* Boston Globe * Chicago Tribune * Publishers Weekly * New York Times Book Review
En Güzel Ülke
245.00₺
Dedim ki: “Şimdi hayvanlar lazım.” Kağıttan kuşlar, yünden tavşanlar, keçeden kedi ve köpekler yaptım. Tüylü ayılar, çizgili leoparlar, ateş kusan pullu ejderhalar yaptım. Sonra dedim ki: “İnsanlar lazım.” Yüzler, eller, dudaklar, dişler ve diller yaptım. Onları giydirdim, peruk taktım, akciğerlerine hava üfledim. İnsanlara baktım, hayvanlara baktım ve toprağa baktım. Güzel olduklarını gördüm.
Desmond Elliot En İyi İlk Kitap Ödülü
“Yılın Kitabı”
Guardian
Hiç görmediği annesinden kalma eşyalarla dolu bir evde, dindar babasıyla yaşayan küçük Judith, dünyaya bambaşka gözlerle bakmakta, başkalarının önemsiz bulduğu şeylerde olasılıklar görmektedir. Okulda zorbalığa maruz kalan küçük kız, teselliyi kendine ait güzel bir yer yaratmakta bulur. Aynadan deniz, keçeden tarlalar, çaputtan dağlar, tel parçalarından insanlar, hayvanlar yapar... Ve bu minyatür dünyaya En Güzel Ülke adını verir. “Belki,” der, “ülkemde kar yağdırırsam dışarıda da yağar, pazartesi okula gitmek zorunda kalmam.” Öyle de olur. En Güzel Ülke’de başlayan kar, kasabaya çöker. Her eylemin sonuçları varken, mucizelerin olmaz mı?
“Bu roman kendi içinde küçük bir mucize.”
Daily Mail
Sineklerin Tanrısı – Grafik Roman
355.00₺
Mahşer’den ve Açlık Oyunları'ndan önce,
Battle Royale ve Yellowjackets'tan önce
Sineklerin Tanrısı vardı.
CENNETİN ORTASINDA CEHENNEM.
KARANLIĞA TESLİM OLAN MASUMİYET.
İNSAN DOĞASININ DEHLİZLERİNE BİR YOLCULUK.
Düşen bir uçak ve ıssız bir adada mahsur kalan bir grup okul çocuğu… Gündüzleri güneşle avunup kumsalları keşfederken, geceleri korkunun pençesinde kıvranıyor, kaybettikleri dünyanın yasını tutuyorlar. Kendi düzenlerini kurmak zorundalar.
“Hiç büyük birileri yok burada.”
Ancak insan doğasının karanlık yüzü, çok geçmeden kendini gösteriyor. Saflar belirginleşiyor, masum oyunlar yerini acımasız bir güç mücadelesine bırakıyor.
“Biz ne oluyoruz? İnsan mı? Yoksa hayvan mı?”
Nobel Ödüllü William Golding’in, BBC’nin “Dünyamızı Şekillendiren 100 Roman” listesinde yer alan başyapıtı Sineklerin Tanrısı, sanatçı Aimée de Jongh’un yetenekli ellerinde ilk kez bir grafik roman olarak hayat buluyor.
Esinetta’nın Canavar Kitabı
185.00₺
2020 BOLOGNARAGAZZI ÖDÜLÜ
MILDRED L. BATCHELDER ÖDÜLÜ
SCHOOL LIBRARY JOURNAL “YILIN ÇOCUK KİTABI” SEÇKİSİNDE
KİTAP OKUMAK ÇOK MU EĞLENCELİ!? SEN BİR DE KENDİ KİTABINI YAZMAYI DENE!
Esinetta, yanında kedisi Fellini ve önünde rengarenk boya kalemleri, ilk kitabını yazıp resimlemeye hazır. Cesur bir kız ile üç başlı, iki şapkalı bir canavar gizemli bir dolapta neler yaşayacaklar? Tüyler ürperten bir öykü mü yoksa bol patırtılı, heyecan dolu bir macera mı bekliyor bizleri? Esinetta çizdikçe biz de onunla birlikte bir hikâyenin doğuşuna tanıklık edeceğiz.
Her şey mümkün ama bir şey kesin: Esinetta’nın Canavar Kitabı ile boya kalemlerin kutularından çıkacak, hayal gücün kanatlanacak.
Eisner Ödüllü çizer Liniers’ten, çocukları –ve hatta yetişkinleri– kendi resimli kitaplarını yazmaya heveslendirecek, eğlenceli ve ilham verici bir çizgi roman.
“Yaratıcılığın ışığıyla parlıyor.” Publishers Weekly
Yaşam Nedir?: Beş Adımda Biyolojiyi Anlamak
245.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Nobel Ödüllü biliminsanı Paul Nurse bu kitapta yaşamı, biyolog olmayanların da anlayacağı şekilde tanımlamak gibi zor bir görevi üstleniyor. Biyolojinin temelindeki beş büyük fikri –hücre, gen, doğal seçilim, kimya ve enformasyon olarak yaşam– tane tane açıklayıp tüm canlıların ortak keşif yolculuğunun haritasını çiziyor.
“Hücre bölünmesini denetleyen bazı genlerin kâşifi Sör Paul Nurse bu hayat dolu kitapta, biyolojinin derinliklerine dalıp ‘yaşam’ın olmazsa olmaz beş özelliğini gün ışığına çıkarıyor. Yazdıkları öylesine bilgilendirici, her bir bölüm öyle şaşırtıcı gerçeklerle dolu ki kitabı elimden bırakamadım.”
SIDDHARTHA MUKHERJEE, GEN VE TÜM HASTALIKLARIN ŞAHI'NIN YAZARI
Sihirli Ağaç Evi 4 – Korsanların Hazinesi
184.00₺
Sihirli Ağaç Evi ile sen de macera dolu bir dünyaya dal!
Tıpkı dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuk gibi.
Tim ve Lea’nın zamanda yolculuklarında sıra gizemli M’nin kimliğini öğrenmeye geldi.
Kardeşler bu sefer uzak denizlerde, acımasız korsanların arasında buluyorlar kendilerini. Karaya adım atar atmaz ürkütücü Kaptan İri Kemik onları tutsak alıyor. Kurtuluş için define sandığını bulmak zorundalar. Gizli harita işe yarayacak mı? Yoksa gizemli M’nin onlar için başka planları mı var?
Küçük okurları hem okumanın keyfiyle hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkan ve beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran bu ödüllü seri 33 dilde 130 milyondan fazla sattı.
Sihirli Ağaç Evi 2 – Gizemli Şövalye
184.00₺
Sihirli Ağaç Evi ile sen de macera dolu bir dünyaya dal!
Tıpkı dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuk gibi.
Sihirli Ağaç Evi serisinin ikinci kitabında Tim ve Lea zamanda yeni bir yolculuğa çıkıyorlar.
Bu kez Ortaçağ’ın gizemlerini keşfedecekler. Başlangıçta her şey çok eğlenceli; büyüleyici bir şato, ışıl ışıl parlayan şövalye zırhları ve büyük bir ziyafet. Ama muhafızların onları casus sanıp yakalamasıyla eğlence gerçek bir maceraya dönüşüyor. Kaçış için çok iyi bir plana ihtiyaçları var…
Küçük okurları hem okumanın keyfiyle hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkan ve beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran bu ödüllü seri 33 dilde 130 milyondan fazla sattı.
Vay Be Dünya! – Doğruluk mu? Uyduruk mu? İki Yanlış Bir Doğru
185.00₺
Onlarca farklı konuda yüzlerce bilimsel iddia. Kimi doğru, kimi uydurma! Senin görevin her başlıkta uydurmaları elemek ve doğru olanı bulmak. Sorun şu: Doğru iddia çoğu zaman uyduruklardan çok daha uçuk, çok daha VAY BE’lik. O kadar ki, inanmazsın diye arka sayfasına bilimsel açıklamasını ekledik.
***
İster tek başına, ister arkadaşlarınla ister ailenle okuyabileceğin Doğruluk mu? Uyduruk mu? İki Yanlış Bir Doğru, mizah ve büyüleyici bilim gerçekleriyle dolu bir oyun kitabı. Her bölümün sonundaki yaratıcılığını zorlayacak ev tipi deneyler de cabası!
Böyle mi Olacaktı?
245.00₺
Çok, çok, çok sevdiğiniz eski sevgilinizin ardından yanaklarınızdan süzülen yaşlarla yatağınıza uzanıyorsanız durumla bu kadar iyi başa çıktığınız için kendinizi tebrik etmelisiniz. Çok daha fenasını yapıyor olabilirdiniz. Çok daha fenasını. Eski sevgilinizin kellesini alıyor, hiç tanımadığınız tipleri hadım ediyor veya bir şişme bebekle yeni bir hayata yelken açıyor olabilirdiniz. SİZ BİR KAHRAMANSINIZ.
BÖYLE Mİ OLACAKTI?’da Jennifer Wright bizlere, kabul edilebilir rezilliğin sınırlarını aşıp tarihte iz bırakma mertebesine ermiş 13 berbat ayrılık hikâyesini sunuyor. Liste ilgi çekici; ayrılık acısından mustarip İmparator –ve sadist– Nero’dan Rus İmparatoriçesi Anna İvanovna’ya (bir çifti düğün gecelerinde çıplak olarak buzdan saraya kilitlemişliği var), Anne Boleyn’den Lord Byron’a, Norman Mailer’dan Elizabeth Taylor’a uzanıyor. Fena süründürmüş ayrılıkları gün yüzüne çıkarmak için arşivlerin derinlerine dalan Wright öğrendiklerini sohbetimsi, hayli nükteli bir üslupla bizlerle paylaşıyor. Böyle mi Olacaktı?sevmiş, kaybetmiş ve belki de eski sevgilisine gece yarısı fazla kaçırmış halde aptalca mesajlar göndermiş olanlar için. Ne kadar kötü şeyler yapmış olursak olalım, kimsenin VIII. Henry kadar kötü olamayacağını hatırlatmak gibi ulvi bir amacı var.
Ultra İşlenmiş İnsanlar: Neden gıda olmayan şeyler yiyoruz ve neden vazgeçemiyoruz?
275.00₺
Sorun sizde değil, yediklerinizde...
Lezzet ve kıvam artırıcılar, modifiye nişastalar, hidrolize proteinler, guar zamkı, emülgatörler... İnsanlık bir “yeni gıda çağı”na girdi. Tarihte ilk kez aldığımız kalorilerin büyük kısmı yeni bir kaynaktan geliyor: ultra işlenmiş gıdalardan.
Aklınıza hemen abur cuburlar da gelmesin. Mesele daha fazlası: Ultra işlenmiş gıdalar, kendilerini masum, cazip –hatta faydalı– gösteren ustalıklı etiketleriyle, her gün tabaklarımızda daha çok yer kaplıyor. Ve çok azımızın, paketlere küçücük harflerle eklenmiş onca tuhaf isimli şeyi neden yediğimiz ve sağlığımızın bundan nasıl etkilendiği hakkında bir fikri var.
Doktor ve biliminsanı Chris van Tulleken, dünyada büyük ses getiren kitabı Ultra İşlenmiş İnsanlar’da, çok sayıda araştırmaya dayanarak –ve kendisinin bizzat katıldığı deneyden de faydalanarak– besleyici olmaktansa aşırı yemeyi teşvik etmek için tasarlanmış bu yeni tip yiyeceklerin beynimizi nasıl manipüle ettiğini, çocuk yaştan bağımlılık yaratıp vücudumuzu yıkıcı bir şekilde etkilediğini, nasıl sorumsuzca ve serbestçe pazarlandığını ortaya koyuyor. Onları iyice tanıyıp, yeme davranışımız ve sağlığımız üzerindeki kontrolü yeniden ele alabilmemiz için bize yol gösteriyor.
Bu kitap haklarımızla ilgili. Ne yediğimizi, bedenimize ne yaptığını bilme hakkı… ve iyi gıdaya erişebilme hakkı.
THE TIMES “YILIN EN İYİ BİLİM KİTABI”
AMAZON ve ECONOMIST “YILIN EN İYİ KİTABI”
GOODREADS ve WATERSTONES’ta YILIN EN İYİ KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
“Yeme alışkanlıklarınızı değiştirecek.” –The Times
“Bunları herkes duymalı.” –Tim Spector
Boksör Böcek
250.00₺
Nazi eşyaları koleksiyoneri genç bir adam. Bir elli boyunda, dokuz ayak parmaklı, eşcinsel –ve yenilmez- bir Yahudi boksör. Üstün ırk yaratma çalışmaları saplantıya dönüşmüş bir aristokrat.
İngiltere’nin en iyi yeni yazarlarından Ned Beauman’ın şaheseri BOKSÖR BÖCEK, Tarantino’nun henüz çekmediği bir filmin karakterlerini alıp onlara belki de tüm zamanların en ürkütücü olmaya aday karakterini ekliyor: Üzerinde gamalı haç işareti olan bir böcek, bir Anophthalmus Hitleri.
BOKSÖR BÖCEK, okurken bir büyük yazarın ilk sahne aldığı ana tanık olduğunuzu hissettiren, dizginsiz, çığırından çıkmış bir roman.
Zaman Sandığı
245.00₺
İzlanda Edebiyat Ödülü (gençlik kitapları dalında) • İzlanda Kitapevleri Ödülü• Nordic Council Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü
“Dünyayı fethettiğini sanıyorsun ama sana söyleyecek bir çift sözüm var: Kimse dünyayı fethedemez, zamanı fethedemediği sürece!”
Yakın bir gelecek... Artık kimse ruhsuz pazartesilere, soğuk şubatlara hatta ekonomik krizlere bile katlanmak zorunda değil. Kötü zamanları Zaman Kutusu®’na girip atlatmak mümkün.
Sigrun’un ailesi, yaklaşan büyük ekonomik krize karşı –diğer herkes gibi– sihirli kara kutularının içine saklanarak birinin gelip tüm sorunları çözmesini beklemeye karar veriyor. Ama Sigrun’un kutusu, olması gerekenden erken açılıyor ve küçük kız kendini şehrin terk edilmiş, vahşi hayata teslim olmuş sokaklarında, bu durumu çözmeye çalışan yaşlı bir kadına yardım eden bir grup çocuğun arasında buluyor.
Dünya en eski lanetlerden birinin etkisi altında ve laneti kaldırmak için çocuklara gereken ipuçları, kızını karanlık ve kasvetli günlerden korumak, sadece güzel günleri görmesini sağlamak için içinden zamanın bile geçemediği bir sandığa kapatan Pangea kralının hikâyesinde!
İzlandalı yazar Andri Snær Magnason’un bol ödüllü kitabı Zaman Sandığı, peri masalıyla distopik bir geleceğin ustaca iç içe geçtiği, bizi hayatı bir an önce avuçlarımızın içine almaya çağıran eşsiz bir hikâye.
“Adeta Chomsky ve Lewis Carroll’ın aşkından doğmuş bir eser.”
–Rebecca Solnit
Sihirli Ağaç Evi 3 – Piramidin Sırrı
184.00₺
Sihirli Ağaç Evi ile sen de macera dolu bir dünyaya dal!
Tıpkı dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuk gibi.
Tim ve Lea’nın zamanda yolculuklarında yeni bir maceraya hazır mısın?Bu kez Eski Mısır’dalar. Gizemli bir kara kedinin peşine takılıp kendilerini bir piramidin içinde, Kraliçe Hutepi’nin hayaletiyle baş başa buluyorlar. Bu kadar macera yetmezmiş gibi bir de piramidin koridorlarında kayboldular. Sence Tim ve Lea büyük bilmeceyi çözüp Kraliçe’ye yardım edebilecek mi?
İşte yine başlıyoruz!
Küçük okurları hem okumanın keyfiyle hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkan ve beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran bu ödüllü seri 33 dilde 130 milyondan fazla sattı.
Murdo – Postacı Soruşturması
253.00₺
Selam, ben Murdo, hani şu Himalayalar’da yaşayan yeti… Beni özlediniz mi?
Bu aralar bol bol mektup yazıyorum. Arkadaşlarıma, tanıdık ve tanımadıklarıma, bulutlara, rüzgâra, yağmura, hatta Güneş’e ve Ay’a!
Ah, bir de mektuplarımı dağıtan ve arkadaşım olduğunu söyleyen şu gizemli postacının kim olduğunu bir anlayabilsem…
Alex Cousseau’nun kendisine Premio Andersen ve Premio Strega gibi iki prestijli ödül kazandıran sınır tanımaz yaratıcılığı Éva Offredo’nun muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya çocukların hayal gücü kadar zengin, dönüp dönüp tekrar okuma isteği uyandıracak Murdo çıkıyor.
Kedi Felsefesi
235.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
“UYANDIĞINDA DAHA ÇOK ÇALIŞABİLMEK UĞRUNA UYUMAK, ACINASI BİR YAŞAM BİÇİMİDİR. KEYİF İÇİN UYU, KÂR İÇİN DEĞİL.”
En zeki ve yaratıcı zihne sahip tür biziz. Sadece biz, türünün huzursuzluğuna deva bulmak için bir düşünce disiplinini –felsefeyi– yarattık. Öyleyse nasıl oluyor da kediler bir şekilde hep memnun ama biz hep dertliyiz? Belki de büyük filozoflarımızdan çok, kedilerden öğreneceklerimiz vardır.
Çağdaş düşünür John Gray insanın felsefeyle, inanışlarla ve modern araçlarla kurduğu dünyasının kırılganlığını bir kedinin patisiyle yoklayıp test ediyor; sevgi, bağlılık, ölümlülük, ahlak, kıskançlık ve benlik gibi belalı konuların kediler için neden meseleye dönüşmediğini anlamaya çalışıyor. Montaigne’in meşhur kedisinden, Vietnam Savaşı’nı cesaret ve neşesini kaybetmeden atlatmış kedi Mèo’ya, oradan da kedilerle ilgili kendi gözlemlerine uzanarak bir canlının “doğasına sadık olmasının” iyi yaşamak için kilit önemini vurguluyor. Bebeklikten itibaren toplumsal kabullere göre inşa ettiğimiz kendimize dair imgelerin çoğu zaman bedenimiz ya da yaşamımızın gerçekliğiyle uyuşmadığını, dolayısıyla onların peşinden koşmanın mutluluktan çok hayal kırıklığı getireceğinin altını çizerek, hayatlarımızın her türlü mükemmellik fikrinden daha zengin ve daha anlamlı olduğunu gösteriyor.
Kedi Felsefesi, kışkırtıcı fikirleriyle okurlarını silkeleyen, yün yumağına dolanmanın kedilere özgü olmadığını gösteren küçük ama tesirli bir kitap.
“Gray fikirlerimizde kendimizi pohpohlayıcı, aldatıcı ve sığ ne varsa tespit etmesini sağlayan bir altıncı hisse sahip sanki.”
Costica Bradatan, The Washington Post