İlginizi çekebilir…
Sherlock Holmes – Baskerville Tazısı
Sherlock Holmes ve Baskerville Tazısı: Gizem, Macera ve Korkunun Birleştiği Efsanevi Hikâye!
Londra’nın sisli sokaklarından, ürkütücü Baskerville arazisine uzanan bir serüvene hazır olun! Sir Arthur Conan Doyle’un efsanevi dedektifi Sherlock Holmes ve sadık dostu Dr. Watson, bu kez karanlık bir lanetin izini sürüyor.
Baskerville Tazısı, aile mirası üzerinde dolaşan korkunç bir efsaneyi ve öldüren bir laneti konu alıyor. Genç Sir Henry Baskerville, ailesine musallat olduğu düşünülen hayalet bir tazıdan korunmak için Holmes’un keskin zekasına sığınıyor. Ancak bu macera, sadece akıl oyunlarından ibaret değil; ürkütücü köşkler, sisli bataklıklar ve ölümcül sırlar her köşe başında bekliyor.
Gotik bir atmosferde geçen ve tüyler ürperten gerilimiyle sizi koltuğunuza mıhlayacak bir macerada dünyanın en ünlü dedektifi, akıl oyunları ve mantık yürütme ustalığıyla yine iş başında. Baskerville Tazısı, sırlarla dolu bir hikâye arayan herkes için unutulmaz bir klasik. Gizem dolu bir dünyanın kapılarını aralamak, akıl ve cesaretle kötülüğün üstesinden gelmek için Sherlock Holmes’un yanında yer almaya hazır mısınız?
Bir lanetin ardındaki gerçeği öğrenmeye cesaret edebilecek misiniz? Bu büyüleyici hikâye, elinizden bırakamayacağınız bir macera olacak!
Çoluk Çocuk
"Bir başyapıt, daha önce hiç açılmamış bir hazine sandığının içini görmek için ayrıcalıklı bir davet." Johnny Deep
COLTRANE’in öldüğü yazdı, aşkın ve isyanların yazıydı ve Brooklyn’de tesadüfi bir karşılaşmanın iki genç insanı sanat, bağlılık ve başlangıçlarla dolu bir hayat yolculuğuna çıkarttığı yazdı.
Pek çok eleştirmen tarafından 2010’un en iyi kitapları arasında olarak gösterilen ve son olarak prestijli National Book Awards’u kazanan ÇOLUK ÇOCUK, bir aşk hikâyesi olarak başlayıp bir ağıt olarak sona eriyor.
Altmışların sonu, yetmişlerin başındaki New York’a, onun zengin ve fakir insanlarına, sanatçılarına ve serserilerine bir selam çakıyor. Yolun başında birbirlerine göz kulak olmaya söz vermiş iki genç sanatçı, Patti Smith ve Robert Mapplethorpe’un yu¨kselişini ve şöhret kapısını aralayışlarını nefes kesici bir içtenlik ve saflıkta anlatan bu kitap, gerçek bir masal.
"...Robert hakkında, bizim hakkımızda yazabileceğim daha pek çok hikâye var. Ancak anlattığım hikâye bu. Anlatmamı istediği hikâye bu. Sözümü tuttum. Dünyanın kara ormanına dalan Hansel ile Gretel gibiydik. Asla hayal bile edemeyeceğimiz cazibelerin, cadıların ve iblislerin yanı sıra ancak bir kısmını hayal ettiğimiz ihtişamlarla karşılaştık. Bu iki genç adına hiç kimse ne konuşabilir, ne de birlikte geçirdikleri günler ve geceler hakkında doğruyu söyleyebilir. Bunu sadece Robert ile ben anlatabiliriz. Onun deyişiyle, bu bizim hikâyemiz. Ve o gittiği için, bunu size anlatma görevini bana bıraktı. "
Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı
‘Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı’nın yazarı Dr. Nina Shapiro, beslenme, egzersiz, uyku, hijyen, stres, ekran başında geçirilen süre ve daha fazlası hakkında bilinmesi gerekenleri kitap severlerle buluşturdu. Harvard Tıp Okulu’ndan mezun ve uzmanlığı Pediatri olan Dr. Shapiro, sağlıklı kalmanın sırrını, “Ne, neden ve nasıl?” sorularının cevaplarını anne, babave çocuklar için kitabında cevaplıyor.
Her yaştan çocuk ve yetişkinler için erişilebilir bir sağlık kılavuzu olan “Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı” çocukların “Ama neden?” diyerek sorduğu tüm sağlık sorularını cevaplıyor. Hem ebeveynlerin hem çocukların anlayabileceği günlük, sade, mizah dolu ve eğlenceli bir dille uygulanabilir tavsiyelere dönüştüren Dr. Shapiro bu kitapla çocukları sağlıklı ve enerjik olmayı istemeye teşvik etmeyi amaçlıyor.
Tüm yetişkinlerin dikkatine! Çocukların sorularına kulan verin!
Her yaştaki çocuk, vücudunun nasıl çalıştığını ve yetişkinlerin sağlıklı olmak için yapılması gerekenler hakkındaki ısrarlı fikirlerinin nedenlerini bilmek ister. Yetişkinler çocuklara sürekli aşağıdaki gibi şeyler söylerler:
“Kalk artık ekranın karşısından!”
"Sebzelerini bitir!"
"Akşam yemeği yerine kurabiye yiyemezsin!"
"İlaçlarını almalısın!"
"Ellerini sabunla yıka!"
"Geç oluyor! Yatmaya hazırlan!"
Peki ama neden? Çocuklara bunların aslında bir yetişkinin huysuzlukları değil, kendi vücudunun muhteşem işleyişini bozmamak için gerekenler olduğunu anlatmalıyız.
İşte bu kitapta Süper Sağlıklı Çocuk El Kitabı Nina Shapiro okuyucularını; beslenirken, ilaç alırken, egzersiz yaparken, temizlenirken ve dinlenirken vücutta meydana gelenleri basit bir dille anlattığı inanılmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Her bölümde çocukların bedenleri ve sağlıkları hakkında kafalarını kurcalayanları hem bilime dayalı hem de yaşlarına uygun açıklamalar ve çizimlerle anlatmaya çalışıyor. Bu yolculuğun sonunda çocuklar, sağlıklı, güçlü, temiz, dinlenmiş ve enerjik olmanın gerçekten de ne anlama geldiğini anlayarak, en sağlıklı hallerine kavuşmak için doğru kararları verebilecek hale dönüşecekler.
Vücudumuzun gerçekten de muhteşem bir çalışma sistemi var. Onun nasıl çalıştığını, etrafımızda olup bitenlerin bedenlerimizi; bedenlerimizin de dış dünyayı nasıl etkilediğini gösteren bilim de bir o kadar havalı. Haydi büyükler ve çocuklar, eğlenerek öğreneceğiz.
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları
"Yumurtalardan korkuyorum…O hiçbir deliği olmayan, yuvarlak beyaz şeyler…"
Alfred Hitchcock
Sinemanın Dâhileri Hakkında Sadece Arkalarından Konuşabileceğiniz Gerçekler
Tamam, yaratıcılıkta sınır tanımayan bu şahsiyetlerin sizin bizim gibi hayatları olmasını zaten beklemiyorduk. Ama Francis Ford Coppola hangi akla hizmet 3D pornografik film çekmiş olabilir ki? Ya da Chaplin neden haftalarca banyo yapmayı reddeder? Stanley Kubrick uzaylı paranoyasını bir sigorta poliçesiyle taçlandırdı mı? Woody Allen gibi henüz beşikteyken depresyona girmek, Ingmar Bergman gibi evini iki ruhla paylaştığını düşünmek, Martin Scorsese gibi ayın on birinci günlerinde uçağa binmemek ya da Kurosawa gibi setin ortasında "tükenmişlik sendromuna" yakalanmak bu mesleğin parçası mı? Ve siz bir kitabı okurken kaç kez "Yok artık, bu kadar da değil!" diyebilirsiniz?
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları, Luis Buñuel'den Quentin Tarantino'ya, sinemanın yönünü değiştirmiş dâhilerin sıradışı hayatlarını, garip set ritüellerini, ilginç kişilik özelliklerini, tuhaf alışkanlıklarını ve patolojik zaaflarını, tüm çarpıcılığıyla -ve sansürsüz- ortaya koyuyor.
Işıklar sönsün! Film başlasın!
ROBERT SCHNAKENBERGER, aynı seriden Büyük Yazarların Gizli Hayatları da dahil çok sayıda kitabın yazarıdır. Brooklyn, New York'ta yaşar.
Kolektif Siyaset Seti (7 Kitap)
Bedreddin: Hayatı ve Düşünceleri
Murat Küçük
“Adil bir dünyanın özlemini duyuyordum. O dünyada hepimize yer olmalıydı. Oysa iktidar savaşlarıyla birbirini boğazlayan orduların ayakları altındaydı insanlık. Yoksulların çaresizliğini düşündükçe bir şeyler yapmamız gerektiğini hissediyordum.”
Söz konusu Şeyh Bedreddin olunca yanıtları belki de her daim muğlak sorularla baş başa kalırız. Bir medrese âlimiyken neden tasavvuf yolunda menzil almıştır? Fikirlerinin Anadolu ve Balkanlar’da bu kadar etkili olabilmesinin nedeni nedir? Dinlerin eşitliğine dair düşüncelerinde Hıristiyan-Helen köklerinin etkisi var mıdır? İsyancılara atfedilen özel mülkiyet karşıtı fikirlerin ilham kaynağı gerçekten Şeyh Bedreddin midir? Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal’le yolları nasıl kesişmiştir? İsyanı planlamış mıdır yoksa rüzgârın yönüne doğru mu yürümüştür sadece?
Murat Küçük zihninde bu sorularla altı yüzyıl önceye gidip söyleşiye davet ediyor Bedreddin’i. Daha yakından tanımak istiyor bu akılcı fıkıh âlimi, gönül gözü açık sufi ve isyankarların yoldaşı şeyhi... Tarihin karanlıklarında kalmış olayları hayali bir Bedreddin’le aydınlatma emeliyle akıl ve kalple dolu bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.
Okuyucuya Not: Hayali söyleşiler, dünyayı değiştiren, onu anlamamızı sağlayan önemli isimlerle tanışmak veya onları yeniden keşfetmek isteyenlere keyifli bir okuma sağlamak amacıyla hazırlandı. Bu söyleşiler hayal ürünü olsa da biyografik gerçeklere dayanıyor.
Gezi Ruhu ve Politik Teori
Murat Özbank
2013 yılının Haziran ayında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nı dolduran çok dilli, çok dinli, çok ideolijili, çok kimlikli insan çoğulluğu arasında bir "ruh" dolaştı: özgürlük ve demokrasi ruhu. Bu ruh, Türkiye'de siyasal hayatı ve siyasal tahayyülü derinden etkileyebilecek gelişmelerin ve arayışların yolunu açtı. Peki nasıl doğmuş, nasıl büyümüştü bu ruh? Dile gelecek olsa hangi kavramlarla konuşur, nasıl bir kuramsal zemine yaslanırdı?
Gezi Ruhu ve Politik Teori bu sorulara yanıt arayan, öznellikle nesnelliği, bir siyaset gözlemcisinin kavramsal bakışıyla bir katılımcının heyecan, umut ve öfkesini harmanlayan, hem politik hem de teorik bir kitap. Bir yandan 2013 Haziran’ının o ateşli günleri üzerine yeniden düşünmek için bir fırsat veriyor, bir yandan da Weber, Arendt, Schumpeter ve Habermas’ın siyasete dair teorileri ve kavramlarıyla tanıştırıyor bizi. Hem politikaya ve politik teoriye merak duyanlar için bir başlangıç sunuyor, hem de Gezi olaylarının demokratik siyasetin bugünü ve geleceği açısından anlamı üzerine düşünmek isteyenlere özgün, berrak ve samimi bir üslupla rehberlik ediyor.
Gezi Ruhu ve Politik Teori olayların gerçekliğini doğrudan sunan bir fotoğraf değil, çıplak gözle görülenlerin gerisindeki ruhu, "Gezi Ruhu"nu yansıtan bir portre çalışması. Tam da o ruhun içerdiği öznelerarası niteliğe uygun şekilde...
WEBER'DEN ARENDT'E GEZİ'DE POLİTİK GÜÇ VE ŞİDDET
ERDOĞAN'DAN SCHUMPETER'E GEZİ'DE DEMOKRASİ VE POLİTİK MEŞRUİYET
GEZİ'DEN HABERMAS'A DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI
İşgal Et-İtaatsizlik Üzerine Üç Tez
W. J. T. Mitchell, Bernard E. Harcourt, Michael Taussig
Occupy hareketinin bir başka örneği de 2013 yılında Gezi Parkı Direnişi’yle Türkiye’de yaşandı. Direnişle birlikte Türkiye’de birçok ezberin bozulduğuna şüphe yok. Peki, Tahrir Meydanı’yla Zuccotti Park’ın “işgal”inin ardından tüm dünyayı etkisi altına alan bu hareketin temeli neye dayanıyor, talebi ne?
İşgal Et, Orta Doğu’dan New York, Chicago, Londra, Berlin, Frankfurt, Quebec ve Hong Kong gibi şehirlere uzanan “kamusal alanı işgal etme” eylemlerinin dinamiklerini üç farklı açıdan ele alıyor.
Taussig’in, eylemcilerin işgal ettiği Zuccotti Park üzerine kendi gözlemlerini etnografyayla harmanlayarak yazdığı açılış makalesinin ardından Bernard E. Harcourt “sivil itaatsizlik” ile “siyasi itaatsizlik” arasındaki önemli farkı inceliyor. Occupy Wall Street eylemcilerinin “siyasi itaatsiz”ler olarak, yani siyasi söylemleri ve stratejileri reddederek yeni, radikal bir protesto biçimini nasıl hayata geçirdiklerini gözler önüne seriyor. Son olarak medya eleştirmeni ve kuramcısı W. J. T. Mitchell, Occupy imgelerinin kitle iletişim araçları ve sosyal medya aracılığıyla tüm dünyaya yayılmasını mercek altına alıp devrim anıtı olarak “boş alan”ın nasıl kullanıldığını irdeliyor.
“Belirli talepleri olmadığı için Occupy hareketinin ilkel ve dağınık olduğunu düşünüyorlar. Sanki eşitlik bir talep, üstelik bireyi de gerçekliği de yeniden tanımlayan hem ahlaki hem ekonomik bir talep değilmiş gibi.”
-Michael Taussig
“İktidarla uzlaşmayı, geleneksel siyasete uymayı, kurallara göre oynamayı en baştan reddeden Occupy yeni bir siyasi angajman, yeni bir siyaset biçimi yarattı. Geleneksel siyasetin kelime haznesine meydan okuyan, kullandığımız grameri muğlaklaştıran, siyasetin dilini bütün oyunbazlığıyla çarpıtan yeni bir angajman biçimiydi bu.”
-Bernard E. Harcourt
“Belki de ‘boş alan’ yalnızca devrimin değil... gelecek yeni bir demokrasi, yeni bir küresel düzen ihtimalinin de tek gerçek anıtıdır.”
-W. J. T. Mitchell
Marcel Duchamp ve İşin Reddi
Maurizio Lazzarato
Zamanı ve dünyayı yaşamanın bambaşka bir yolu olarak tembel eylem!
“Duchamp kapitalist toplumdaki vazife, rol ve ölçülere teslim olmayarak hem sanatsal hem de ücretli işi inatla reddetmiş, üstelik sanatın ve sanatçının tanımlarına meydan okumakla da yetinmemiştir.” Onun radikal eylemsizliği kapitalist toplumun üç sacayağına birden meydan okumasından ileri gelir: Mübadele, mülkiyet ve emek.
Maurizio Lazzarato, Marcel Duchamp’ın yerleşik iktidar ilişkilerini askıya almanın, politik kırılmayı mümkün kılan koşulları yaratmanın ve yeni bir öznelliğin inşasının başlangıç noktası olarak tanımladığı “işin reddi” ve “tembel eylem” kavramlarını, hem sosyoekonomik bir eleştiri hem de felsefi bir kategori olarak ele aldığı kitabında, henüz çözülememiş bir ihtilafa işaret ederek Duchamp üzerinden yeni bir kapı aralıyor: “Amaçlanan çalışmama özgürlüğü müdür yoksa çalışarak özgürlüğe kavuşmak mıdır?”
“İşin reddi” ve “tembel eylem” bir olanağa işaret eder ve “Olanak bir zerreciktir,” der Duchamp. Artık aynı şekilde görüp aynı şekilde duymadığımız bu olanağa erişmekse başka bir yaşam biçimine bağlıdır, “zerreciğin tembel sakinleri” gibi.
Marx Okumak
Slavoj Žižek , Frank Ruda ve Agon Hamza
Bu kitapta sunulan felsefi okuma, Marx ile Platon, Descartes ve Hegel arasında üretken olabilecek kısa devreler sunmak üzere şekilleniyor: Kapitalist mağarada Platoncu Marx, öznellik düşmanlarına öznelliği savunan Kartezyen Marx, emek temelinde özilişkisel bir olumsuzluk gören Hegelci Marx bir araya geliyor.
Günümüzün önemli Marksist düşünürlerinden Žižek, Ruda ve Hamza, cesur bir felsefi hamleyle Marx’ı yeni bir özgürleşme siyasetine zemin sunabilecek tarzda yeniden yorumluyorlar. Sonuçta, parçacık fiziğinden güncel siyasi eğilimlere uzanan bir turla kapitalizmin içinde bulunduğu krize farklı bir yaklaşım getiren muhayyel, yaratıcı ve deneysel bir okuma çıkıyor karşımıza.
“Çok yerinde bir zamanlamayla kaleme alınmış bu eserde yazarlar, alışılagelmiş şekilde Hegel eleştirisi üzerinden Marx’ı anlama yaklaşımını tersine çeviriyor, işe Marx’tan başlayıp sonra Hegel’e dönüyorlar. Önümüze yepyeni bir entelektüel ufuk açıyorlar.”
Kojin Karatani
“Marx Okumak bizi günümüzde Marx’ın kazandığı yeni önemi anlamaya çağırdığı kadar, felsefe ile Marx’ı buluşturmanın gücünü de ortaya koyuyor. Her sayfası felsefi bir Marksizmi nasıl tasavvur edilebileceğini ortaya koyan ilham verici fikirlerle dolu.”
Todd McGowan, Vermont Üniversitesi
Mümkün Ütopya: Yaşanabilir Bir Toplum İçin Stratejiler
Michael Albert
“Zihinler değişiyor. Rejimler çöküyor. Yeni yapılar doğuyor. Çalkantılı zamanlar, çalkantılı değişimler yaşanıyor. Yine de zaferin kaçınılmaz olduğunu söyleyemeyiz. Peşine düşülen hedeflere erişmek için insanlar acı ve öfkeden sıyrılıp harekete geçmeli, bölünmüşlükten beraberliğe ve mücadeleden zafere yürümeli. Anlık zaferlerin ötesinde yeni toplumsal ilişkiler biriktiren ve çeşitlendiren kazanım yörüngelerine ihtiyacımız var.”
“Yeni bir toplum yaratma yolunda aktivist bir ‘toplumsal değişim ekibi’ işe nereden başlayacağını, nihai hedefini ve başlangıç noktasından bitiş noktasına nasıl gideceğini bilmek zorundadır. Bu kitabın konusu işte tam olarak budur.”
Mümkün Ütopya yaşanılabilir bir toplum için yeni seçenekler, davranışlar ve sonuçlar doğuracak yeni uygulamalar üzerine bir çalışma. Michael Albert mevcut gerçekliğe dair kıyamet senaryolarının kurgulandığı günümüzde sabırlı, ağırbaşlı ve cüretkâr olmanın altını çizerek “İnsanların küçümsendiği bir sığınak yerine karşılıklı yardım için bir aracıya dönüşen hareketleri” nasıl yaratabileceğimize kılavuzluk edecek bir teori ortaya koyuyor. Bunu yaparken bizi bir arada tutan hükümet, ekonomi, akrabalık ve kültürün birbirleriyle, değişimle ve tarihle ilişkisini anlamaya ve bildiğimiz toplumsal hiyerarşileri yaratmadan işlevlerini nasıl yerine getirebileceklerini görmeye yardımcı oluyor.
Birbirimiz adına nasıl harekete geçebiliriz?
Harekete geçtiğimizde karşılıklı olarak nasıl fayda sağlarız?
Kendimizi nasıl örgütleriz?
Siyasal bağlantılarımız sebebiyle ne tür faydalar ve sorumluluklar ediniriz?
İnsanlar bir toplumsal harekete katıldıktan ve o hareketin tanımlanmış hedefleriyle aynı çizgiye geldikten sonra neden o hareketi terk ederler?
Mevcut kurumların kalıcılığını önden kabullenerek yalnızca kötü yanlarını iyileştirmekle mi yetineceğiz (yani reformist olacağız) yoksa mevcut kurumları ihtiyaç duyulan işlevlerini yeni yollarla karşılayan yeni kurumlarla mı değiştireceğiz (yani devrimci olacağız)?”
“Mümkün Ütopya adil bir dünya yaratabilecek dinamik bir hareket isteyen aktivistlerin yüzleştiği birçok soruyu yanıtlıyor.”
Bill Fletcher, Jr.
Rota
Politikada Yönümüzü Nasıl Bulacağız?
Bruno Latour
“Yaşayabileceğimiz bir toprağı nasıl bulacağız? […] Nereye gideceğimizi de, nasıl yaşayacağımızı da, kimlerle birlikte yaşayacağımızı da bilmiyoruz. Bir yer bulmak için ne yapmalıyız? Yönümüzü nasıl bulacağız?”
Toprak mefhumunun yapısı değişiyor, tüm aidiyetler dönüşüm sürecinde, herkes evrensel anlamda paylaşılabilir bir dünyanın, içinde yaşanabilir bir toprağın eksikliğiyle karşı karşıya ve yerküre direnmeye başladı; tarihte ilk defa insan toplumları, yer sisteminin insan eylemine verdiği tepkileri kavramak zorunda… Bruno Latour, Rota’da çizdiği bu manzaranın “belli bir tarihsel eğrinin sonu”na işaret ettiğini iddia ediyor ve bunu toplumsal sınıf mücadelesinin, bir jeo-toplumsal yer mücadelesine dönüşümü olarak yorumluyor.
Latour dünyanın karşılaştığı üç büyük sorunu bu dönüşüm temelinde değerlendirerek göç krizinin, iklim durumunun inkârının ve inanılmaz boyutlara ulaşan eşitsizliğin aslında tek bir olay olduğunu iddia ediyor. Artık Küresellik/Yerellik, Sağ/Sol, Batı hayranlığı/karşıtlığı üzerinden politika yapmanın geçersiz kaldığını, onun yerine “Modernleşmenin birbiriyle çelişkili kıldığı, aslında birbirini tamamlayan iki hareketi” gözetmemiz gerektiğini söylüyor: bir yandan toprağa bağlanmak, öte yandan dünyasallaşmak.
Kolektif Düşünce Seti (11 kitap)
Felsefeden fiziğe, antropolojiden edebiyat incelemesine, sosyolojiden ekolojiye düşüncenin açtığı farklı patikalar arasındaki bağlantıları buluşturmayı amaçladığımız bir dizi.
Yaşam Bilgisi // Georges Canguilhem
Yakınsama: Evreni Açıklayan En Derin Fikir // Peter Watson
İnsan, Hayvan ve Ötesi: Türkiye’de Hayvan Çalışmaları // Kiraz Özdoğan, M. Fatih Tatari, Ali Bilgin
İnsan Sonrası Bilgi // Rosi Braidotti
İnsan Sonrası // Rosi Braidotti
Göçebe Özneler // Rosi Braidotti
Anlatının Gücü: Kitle Kültürü Çağında Hikâyecilik // Robert Fulford
Yol Bilenler: Kadim Bilgeliğin Modern Dünyadaki Önemi // Wade Davis
İdeoloji Olarak Biyoloji: DNA Doktrini // R. C. Lewontin
İçimizdeki Evren: Kuantumdan Kozmosa // Neil Turok
Ekoeleştiri: Ekoloji ve Çevre Üzerine Kültürel Tartışmalar // Greg Garrard
Küçük Prens
KÜÇÜK PRENS, PROF. DR. ALİ ATIF BİR’İN SUNUŞU VE YAZARIN RENKLENDİRİLMİŞ ORİJİNAL ÇİZİMLERİ İLE RAFLARDA!
Bir çocuğun sorduğu basit bir “Neden?” sorusu, en karmaşık yetişkin cevaplarından daha güçlüdür. “Bir şeyi gerçekten tanımak istiyorsan, ona zaman ayırmalısın,” der tilki. Bu, her öğreticinin, hatta ana-babanın kulağına küpe olması gereken bir cümledir. Çünkü değerler, ilgi, yani zaman ayırma ve sabırla inşa edilir.
—Prof. Dr. Ali Atıf Bir
Yetişkinler rakamlara bayılırlar. Onlara yeni bir arkadaştan bahsettiğinizde size esas gerekli şeyleri hiç sormazlar: “Ses tonu nasıldı? Sevdiği oyunlar neler? Kelebek koleksiyonu var mı?” Onların soruları genelde şunlar olur: “Kaç yaşında? Kaç tane erkek kardeşi var? Kaç kilo?” Sadece bu şekilde onu tanıyabileceklerine inanırlar. Eğer yetişkinlere, “Çatısında güvercinler ve pencerelerinde sardunyalar olan pembe tuğladan muhteşem bir ev gördüm…” derseniz bu evi hayal etmekte zorlanırlar. Oysa onlara şöyle demek lazım: “Yüz bin liralık bir ev gördüm.” O zaman sevinçle, “Ne kadar da güzel!” diye haykırırlar.
Uçağı arızalanınca çöle acil iniş yapmak zorunda kalan pilot, küçük bir çocukla karşılaşır. Adı Küçük Prens olan bu çocuk, üç yanardağı ve bir çiçeğiyle birlikte yaşadığı gezegeni hakkında ilginç hikâyeler anlatır. Küçük bir çocuğun gözünden yetişkinlerin dünyasına uzanan bu yolculuğa yazarın kendi çizimleri de eşlik eder.
Dünya edebiyatı tarihinin en önemli eserlerinden olan Küçük Prens, 300 farklı dile çevrilmiş ve birçok kez de filme çekilmiştir. Antoine de Saint-Exupéry’nin bu başyapıtının, bugüne kadar tüm dünyada 150 milyondan fazla satıldığı tahmin edilmektedir. Küçük Prens sadece çocuklara nasıl büyük olunacağını öğretmez, yetişkinlere de nasıl iyi bir yetişkin olunacağını öğretir. Bu efsane kitap, Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in sunuşu ve yazarın renklendirilmiş orijinal çizimleriyle şimdi raflarda!
Neden Serisi: Neden Kanım Akar?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kanım Akar? – Neden Serisi,çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Derin sıyrıldığında veya kesildiğinde gördüğün kırmızı şeyler kandır. Kan çok önemlidir ve derinin altında kalması gerekir?
Kan nedir ve ne işe yarar? Kanında ne var? Dolaşım sistemi nasıl çalışır? Kalp kaç bölümden oluşur? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Neden Serisi: Neden Terlerim?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Terlerim? - Neden Serisi, çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Bazen sıcak yüzünden bazen de duygularımızın tepkisi olarak terleriz.
Terlemeye neden ihtiyaç duyarız? Homeostaz nedir? Ter bezleri ne işe yarar? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Alev Makinesi
Roberto Arlt’ın Yedi Deli Adam’ı tamamlama niyetiyle kaleme aldığı Alev Makinesi’nde, Astrolog ve Erdosain’in medeniyeti yok etme planları, teknolojik açıdan oldukça spesifik temellere otursa da psikolojik olarak son derece dengesiz bir hale bürünür. Grubun her bir üyesinin yarattığı oyunlar ve fanteziler, entrikalar ve komplolarla karakterize edilen içsel gerçeklikler, dünyadan her geçen gün daha fazla soyutlanmalarına yol açar. Fakat Alev Makinesi’nde trajediye yer yoktur; yok oluş kimyasal savaşın rasyonel ve bilimsel yöntemleriyle gerçekleşecektir. Okursa, kahramanların ahlak anlayışlarını terk ettikleri, dehşetin ve özkıyımın hüküm sürdüğü bir yerde, onlarla birlikte adım adım uçuruma sürüklenir.
“Roberto Arlt en büyük vizyonerlerimizden... Onun için yazmak dağlamaktır, asitle eritmektir; zalim bir şehri ve o şehrin köpekler gibi sürekli sinsi sinsi yaşamaya mahkûm edilmiş kadın ve erkeklerini birbiri ardına gözler önüne seren cam slaytlar yansıtan sihirli bir fenerdir… Bu, sanattır; tıpkı sokaklarda dövüşen Francois Villon ve tavernalarda bıçak sallayan Kit Marlowe’un mağrur Goya'sının (Arlt bunu okusaydı suratıma yumruk atardı) sanatı gibi... sadece büyük sanatın yapabileceği bir şekilde, bizi kendimizle yüzleştiren bir sanat.”
Julio Cortázar
Güvenlik İlkesi
Güvenlik, politikada ve medyada günümüzün en önemli bahis konularından birini oluşturur. Kamusal tartışmalarda sorumlu siyasetçilerin dilinden hiç düşmez: Güvensizlik duygusunun artmasından yakınılır, güvenliğin güya özgürlüklerin ilki olduğu ilan edilir, işsizlik ve ekolojiyle birlikte halkın en önemli sorunlarından biri olduğu saptanır, çocuğun gelişiminin ve yetişkinin mutluluğunun vazgeçilmez koşulu haline getirilir.
Öte yandan birkaç yıldan beri “gıda güvenliği”, “enerji güvenliği”, “insan güvenliği” vs gibi yeni terimler ortaya çıkmıştır. Son olarak, güvenliklerle ilgili ekonomik sektörün her biçimi (enformatik, ev otomasyonu, gözetim) büyük bir gelişme içerisindedir.
Ama bu güvenlik denen şey nedir? Bir duygu mu, siyasi bir program mı, maddi güçler mi, bir sis bulutu mu, bir umut mu, patolojik bir takıntı mı, bir meşruiyet kaynağı mı, pazarlanan bir mal mı, bir kamu hizmeti mi? Fransız filozof Frédéric Gros, bu eserinde güvenlik kavramına tarihsel bir yaklaşım getirerek Stoacılardan sosyal ağlara kadar geçirdiği evrimi inceliyor. Gros'nun bu kışkırtıcı incelemesi, güvenliğin hem geçmişteki anlamlarına hem de günümüzdeki kullanımlarına ışık tutarak, güvenliğin günümüzdeki suiistimallerini ve gündelik yaşamdaki yaygınlığını gözler önüne seriyor.
Keşfedilmemişi Düşünmek
Her gün gözümüzün önünde duran ama fark edemediğimiz fikirlerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Keşfedilmemişi Düşünmek, sizi bu görünmeyen gerçeklerin peşine düşmeye davet ediyor. Alışıldık kalıpları sorgulamak, farklı bakış açıları geliştirmek ve sıradanlığın ötesine geçmek isteyen herkes için ilham verici bir rehber.
Reklamcılık dünyasında davranış bilimiyle fark yaratan Rohit Bhargava ve küresel ölçekte yenilikçi fikirleri bir araya getiren buluşmalarıyla tanınan Ben Dupont, yıllara dayanan uzmanlıklarını bu kitapta birleştiriyor. Onların geliştirdiği SIFT çerçevesi, sıradan düşüncelerin ötesine geçmenin, yeni fikirler üretmenin ve daha özgün bir bakış açısı geliştirmenin yollarını sunuyor.
Olimpiyat rekorları, sanal evrende kazanılan yarışlar, algoritmik adalet mücadelesi... Gerçek ve kurgusal hikâyelerle bezeli bu kitap, sizi düşünmenin en heyecan verici hâliyle tanıştırıyor: Görülmeyeni görmek, duyulmayanı duymak ve keşfedilmemişi fark etmek.
Dünya, farklı düşünenlere, sorular soranlara ve sıradışı yollar arayanlara daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyor.
Sen de bu yolculuğun bir parçası olmaya hazır mısın?
CHARLES DARVİN’İN TÜRLERİN KÖKENİ ÜZERİNE
“Güçlü, sağlıklı ve mutlu olan hayatta kalır ve çoğalır.”
-Charles Darwin
Darwin’in evrim teorisi, genç okurlar için sade bir biçimde Türkçede! Baştan sona zengin resimlerle süslenen ve küçük bölümlere ayrılarak basitleştirilen Türlerin Kökeni, bizi insan ırkına ve hayvanlar âlemine dair ilginç bir yolculuğa çıkarıyor. Bu kitap, çocuklara, insanlığın en önemli teorilerinden biri hakkında bilgi vermenin yanı sıra dünyanın en etkili bilim insanlarından birinin fikirlerini ve bunların sonuçlarını gösteriyor.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fizik Fikri
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Sabah daha yüzümüzü yıkamadan fizik prensipleriyle yüzleşiyoruz; geçen zamanın çetelesini tutan çalar saat, ışık dalgalarını yansıtan ayna, musluktan incelen bir sütun şeklinde akan su. Ya da şöyle bakalım: günlük sohbetlerimizde pek de adını anmadığımız Bernoulli denklemi olmasa, uçağın uçabilmesini; Maxwell denklemleri olmasa, elektromanyetik dalgalar üstünden dünyayı saran iletişim ağları kurmamızı ya da X-ışınlarının keşfini nasıl açıklayacaktık?
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fizik Fikri, bizi çevreleyen fizik prensiplerini mümkün olan en anlaşılır dil ve sunumla ortaya koyuyor. Kütleçekim, ışık, enerji gibi temel kavramlardan başlayıp kuantum, kaos, karanlık enerji, Tanrı Parçacığı gibi bilimsel arayışın parlak fikirleriyle dolu bir evrene yol alıyor. Ünlü fizikçilerin yaşamına dair kısa bilgiler, buluşları o günün şartlarıyla görmemizi sağlayacak zaman çizelgeleri ve açıklayıcı illüstrasyonlarıyla bu kitap fiziğin temelini anlamak için eşsiz bir rehber.
Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni
“Bir bakıma, eminim Max de böyle derdi, ortada bir başlangıç yok. Sadece Büyük Patlama, doğa yasalarının müthiş rastlantılarıyla ortaya çıkan, durmaksızın genişleyen bir evren, evrenin içinde soğuyan gezegenler ve atmosferler ve ilkel çorba ve nihayetinde doğal seleksiyonun akıl almaz şartları sonucu varlığa gelen sen, ben ve açılıp kapanan ceviz masada ölü ölü yatan Max Ponder var belki de. İşte hikaye bu, derdi Max sanki detaylar onu hiç rahatsız etmezmiş gibi. Ediyordu halbuki. Kafayı detaylarla bozmuştu.”
Maximilian Ponder, her anısını kaydetmek amacıyla otuz yıl boyunca hayattan elini ayağını çeker. Ama şimdi, insan zihninin haritasını çıkarmaya yardım edecek defterler ve günlüklerden oluşan başyapıtı Katalog’un ortasında ölü halde yatmaktadır. Ancak arkadaşı Adam Last’ın polisi arayıp Max’in öldüğünü haber vermeden önce, projenin tamamlanabilmesi adına yerine getirmesi gereken korkunç bir görevi vardır. Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni, insan zihnini ve anıları anlamak için ömür boyu süren bir arayışa ve hayata dair etkileyici bir roman...
Sherlock Holmes – Dans Eden Adamlar
Sherlock Holmes ve Dans Eden Adamlar: Çocuklar İçin Gizem Dolu Bir Macera!
“Bunlar bir tür HİYEROGLİF. Şifreyi çözebilirsek GİZEMİ de açığa kavuşturabiliriz.”
Dedektiflik dünyasının efsanevi ismi Sherlock Holmes, şimdi çocuklar için hazırlanmış yeni bir serüvenle geri dönüyor! Dans Eden Adamlar hikâyesi, 8-12 yaş arası çocukları zekâ ve cesaret dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Holmes ve sadık dostu Dr. Watson, bu kez şifreli dans eden adam figürleriyle karşı karşıya. Çözülmeyi bekleyen bu gizemli mesajlar, bir ailenin güvenliğini tehlikeye atıyor. Holmes’un dâhice akıl yürütmeleri ve çocuklara ilham veren analitik düşünme yetenekleriyle bu sır perdesi aralanacak mı? Dâhi dedektif ve güvenilir yardımcısı, her şey daha da karmaşıklaşmadan önce dans eden adamların sırrını çözebilecek mi?
Bu kitap yalnızca bir dedektif hikâyesi değil, aynı zamanda çocuklara problem çözme, sabır ve empati gibi değerleri de aktarıyor. Tasarımı ve akıcı diliyle küçük okuyucular, macerayı bir solukta tamamlayacak! Sherlock Holmes’un unutulmaz dünyasına adım atmak ve minik dedektiflere ilham olmak için bu kitabı kaçırmayın!
Durdurulamayan İnsanlık 2
HER ŞEY NEDEN BU KADAR ADALETSİZ?
Tarih kitapları krallar, kraliçeler ve komutanların hikâyeleriyle dolu. Peki tüm bu insanlar nereden çıktı? Bazı insanlar saraylarda yaşayıp herkese emirler yağdırırken bazılarının niçin o sarayları temizlemek ve emirlere itaat etmek zorunda olduğunu merak ettiniz mi hiç? Sapiens kitabıyla tüm dünyada satış rekorları kıran tarihçi yazar Yuval Noah Harari genç okurlara yönelik serisinin ikinci kitabında on bin yıl önce gerçekleşen devrimin bugün bile hayatımızı nasıl etkilediğini anlatıyor. Her şeyin hangi noktada yanlış gitmeye başladığını ama hatalarımızı düzeltmek için hâlâ şansımız olduğunu gösteriyor.
Buğday yetiştirmeye dair masum bir çabanın kıtlıklara, açlığa ve savaşlara nasıl yol açtığını keşfediyoruz. Eski çağların dâhilerinin yazıyı nasıl bulduğunu ve neden vergi ödemek zorunda olduğumuzu öğreniyoruz. İki geveze iskeletle, altın küpeli timsahla ve milyonlarca mutsuz tavukla tanışıyoruz. Ayrıca insanların bitki ve hayvanları kontrol etmeyi öğrenmesinin, bizi nasıl birbirimizi kontrol etmeye yönelttiğini anlıyoruz. Durdurulamayan İnsanlık: Dünya Neden Adil Değil büyük bir şeffaflık ve mizahla harmanlanan gerçek bir hikâye. Dünyamızın nasıl şekillendiğini, neden bazı insanların her şeyi varken diğerlerinin hiçbir şeyi olmadığını merak edenler için destansı bir macera.
Neden Serisi: Neden Kaşınırım?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kaşınırım? – Neden Serisi, çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Kaşıntı kolunda, bacağında ya da başında olabilir! Vücudumuzun her yerinde kaşıntı hissedebiliriz. Peki, neden?
Kaşıntı nasıl hissettirir? Kaşıntı yapan şey nedir? Sinir sistemi nasıl çalışır? Kaşıntıya çözümler nelerdir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Neden Serisi: Neden Kaka Yaparım?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kaka Yaparım? – Neden Serisi,çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Herkes kaka yapar! Ama hiç nasıl olduğunu merak ettin mi?
Kaka nereden gelir? Vücudumuz hangi besinlere ihtiyaç duyar? Kaka neden önemlidir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
1979
Sırlar ve Yalanların Karanlığında Bir Gazeteci...
Glasgow’un tozlu sokakları, basın dünyasının amansız rekabeti ve derinlerde saklanan karanlık sırlar...
Val McDermid; polisiye edebiyatının ustası, okurlarını bu kez büyüleyici bir gerilimle 1979’a götürüyor. Genç gazeteci Allie Burns, kariyerinde iz bırakacak bir hikâye peşindedir. Ama gerçeği ortaya çıkarmak, düşündüğünden çok daha tehlikeli olacaktır. Meslektaşı Danny Sullivan ile birlikte bir yolsuzluk skandalını araştıran Allie, kendini hem hayatını hem de sevdiklerini riske atacak bir komplonun ortasında bulur. Tehditler, cinayetler ve yalanlar arasında, Allie yalnızca gazeteci kimliğiyle değil, insan olarak da sınanacaktır. 1979, yalnızca bir dönemin ruhunu ve gazetecilik etiğini sorgulamakla kalmıyor, aynı zamanda cesaret, dostluk ve adalet arayışıyla okuyucuyu derinlemesine etkileyen bir hikâye sunuyor.
Gerçeği aramaya cesaretin var mı? Bu gerilim dolu roman, sizi ilk sayfadan son satıra kadar nefessiz bırakacak. Val McDermid’in 1979’u, polisiye romanların altın standartlarını yeniden tanımlıyor.
“Ustaca kurgulanmış, karanlık ve sürükleyici.”
—Washington Post
“Türünün zirvesinde olan bir yazarın, yeteneğinin doruğunda yazdığı muhteşem bir roman.”
—Peter James
Neden Serisi: Neden Uyurum?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Uyurum? - Neden Serisi, çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Geç mi oldu? Kendini uykusuz mu hissediyorsun?
Uzun ve huzurlu bir gece uykusu geçirmek için neler yapılır? Uykunun evreleri nelerdir? Rüyalarımızı kaçıncı evrede görürüz? Uyurgezerlik nedir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Kolektif Tarih Seti (6 Kitap)
Bu dizide, farklı odak noktalarına sahip olmakla birlikte kendini egemen anlatının dışında kuran kültürel, siyasal ya da toplumsal tarih çalışmalarını bir araya getirmek amaçlanıyor.
Dava: Sokrates’ten O. J. Simpson’a Yargılamanın Tarihi // Sadakat Kadri
Hava Nasıl Tarih Yazar: Antikçağdan Günümüze İklim Değişiklikleri ve Felaketler // Ronald D. Gerste
Yedi Ucuz Şey Üzerinden Dünya Tarihi // Raj Patel - Jason W. Moore
Sessizliğin Tarihi: Rönesanstan Günümüze // Alain Corbin
Tarihin İnsanları: Kişilikler ve Tarihn Seyri i// Margaret MacMillan
Modern Avrupa Halkları Tarihi // William A. Pelz