İlginizi çekebilir…
Bir Kâşifin Felsefesi
Son derece zorlu koşullarda hayatta kalmak, tatmin edici bir yaşam sürmek için öğretilerle doludur. Bunu “Üç
Kutba” da (Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest Zirvesi) yürüyerek ulaşan ilk kâşif olan Erling Kagge’den
daha iyi kimse bilemez. Kagge son derece akıcı ve samimi bir dille kaleme aldığı kitabı Bir Kâşifin
Felsefesi’nde, onu dünyanın ve insan dayanıklılığının sınırlarına götüren keşif gezilerinden edindiği bilgelik ve uzmanlığı okuruyla paylaşıyor.
İyimser bir bakış açısı geliştirmekten zihnimizi doğru zamanda kalmaya ikna etmeye, küçük şeylerden zevk
almayı öğrenmekten yalnızlığımızla barışmaya kadar türlü meselelerle ilgili deneyimlerini on altı maddede
sıraladığı kitabında Erling Kagge, en zorlu koşullarda hayatta kalabilmenin anlamlı bir yaşam sürme konusunda bize ne kadar çok şey öğretebileceğini gözler önüne seriyor.
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler
Atlantis neredeydi?
Kutsal Kâse’yi kimler aldı?
51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor?
Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların
yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli
yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız,
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre!
İyi yolculuklar!
Kimyasaldan Gıdaya Doz ve Risk
Kimyasallar sonu gelmez tartışmaların konusu. Gıdalar da içerdikleri kimyasallar nedeniyle gündemdeki tartışmalardan fazlasıyla payını alıyor. Dünyanın sayılı toksikoloji bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Ali Esat Karakaya, Kimyasaldan Gıdaya Doz ve Risk’te, kimyasalların insan sağlığına ve çevreye verdikleri zararların boyutlarını çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra kimyasalların, bugünkü yaşam kalitesine ulaşmamıza yaptıkları katkıları da tarihsel süreç içinde örneklerle anlatıyor.
Günümüzde uygulanan bilim odaklı “kabul edilebilir risk” esaslı kimyasal yönetim sistemlerinin geliştirilme süreci, kitapta bulacağınız konular arasında. Kimyasal yönetim sistemlerinin, eksiksiz uygulanmaları durumunda, insan sağlığını korumada ne ölçüde etkin olabildiklerinin cevabı da yine Kimyasaldan Gıdaya Doz ve Risk’te var.
Toplumun konuya duyarlılığı nedeniyle kimyasallar ve gıdalar hakkındaki bilim dışı, akıl almaz iddiaların ortaya atılabildiği kaotik bir dönem yaşıyoruz.
Hollanda Evi
Bazen evler hayatımızın tam merkezine oturur, hatıralarımızın temel taşı olur. Ama ya bir ev, hayatınızdaki en büyük pişmanlığın da kaynağıysa?
Maeve ve Danny… İki kardeş, Pennsylvania’daki ihtişamlı Hollanda Evi’nde geçen bir çocukluk... Babalarının ani ölümüyle bu muazzam malikâneden haksızca sürülen kardeşler, geçmişin hayaletleriyle yüzleşirken hırs, kıskançlık, aşk ve affetmenin ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorlar. Fakat geriye bakmak, geleceği kurmalarına engel olabilir mi?
Ann Patchett’in derin insan gözlemleri ve büyüleyici anlatımıyla örülen Hollanda Evi, aile sırları, sadakat ve sevginin sınavına dair etkileyici bir roman. Peki ya siz, hayatınızdaki en büyük sınavı vermeye hazır mısınız?
Bu hikâye kalbinize dokunacak ve sizi unutamayacağınız bir yolculuğa çıkaracak. Hollanda Evi ile zamanın nasıl akıp gittiğini unutacak, kendinizi bu karmaşık ve büyüleyici ailenin içinde bulacaksınız.
“Patchett, her zaman yaptığı gibi bizi edebiyattan çok hayata benzeyen bir gerçeğe götürüyor.”
The Guardian
“Ann Patchett’in kurgusunu okurken mucizeler bekleyebilirsiniz.”
New York Times Book Review
“Patchett, usta bir hikâye anlatıcı.”
O, the Oprah Magazine
Histeri
“Histeri ile ilgili her deneme, onun meşhur özelliklerini anmak zorunda. Histeri dendiğinde, bedenlerinin cinsel
istekleri altında bunalmış, cinsel düşüncelerini bastıran, konversiyonlarına kayıtsız, ötekiyle had safhada
özdeşleşen, kendini teatral tarzda ifade eden, kendini varoluşuna adayacağı yerde onu gündüz düşlerinde hayal
eden, çocuksu bir masumiyeti erişkin dünyeviliğine yeğleyen insanlar akla gelir. Telkinden mustariptirler; ya
ötekinden kolayca etkilenir, ya da düşüncelerini kendilerine refakat eden diğer histeriklere aktarırlar. Her ne
kadar karakter bozuklukları âleminde ikamet eden başkaları da yukarıdaki özelliklerden bir veya birkaçını
paylaşsa da bunların tümü yalnızca histerikte tek ve dinamik bir biçim altında bir araya gelir.
Kendime biçtiğim vazife, bütün bu özellikleri histerik biçimin kalıbına dökecek bir teori temin etmek.”
Sigmund Freud’dan hareket eden, Melanie Klein ve Donald Winnicott ekollerine uğrayan, Fransız psikanalitik
düşüncesinden Jacques Lacan’ı da ihmal etmeyen bu eserinde Bollas, histeri hususunda uzun süredir var olan
fikirlere yeni bakış açıları getirerek psikanaliz ve psikoterapiyle ilgilenen öğrenciler ve profesyonellerin yanı
sıra Batı kültüründe kişiliğin oluşumuyla ilgilenen sıradan okurlar için de aydınlatıcı bir metin sunuyor.
İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık
Gezegenin en dominant canlısı saldıgan doğasıyla hayvanlar olmalıydı. Bu ünvanı onların elinden nasıl aldık?
Florida South Western Devlet Üniversitesinde Biyoloji Profesörü olan Henry R. Hermann, “İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık” kitabında insanın evrendeki diğer canlılardan daha baskın olmasının nedenlerini inceliyor. The kitap etiketiyle raflarda yerini almaya hazırlanan kitap, insanı hayvanlardan ayıran zekânın insanlığı nasıl yıkıma sürüklediği sorusuna cevap ararken, saldırganlıkla ilgili birçok konuya da açıklık getiriyor.
Baskınlık ve saldırganlık oyununun kurallarını açgözlü ve bencil olanların belirlediği evrende, insanın kişiliklerinin geliştiği ortamlar, diğer hayvanlarla olan benzerlikleri ve farklılıkları, ahlâki veya ahlâksız yönleri tüm yönüyle ele alınıyor. Yüzlerce kaynak çalışmasının ardından oluşturulan psikoloji türündeki kitapta insanın saldırgan ve hâkim olma dürtüsünün günlük yaşamdaki etkilerine ve insanları baskınlığa ve saldırganlığa iten nedenleri bulacaksınız.
Dünya Masalları
Çocuğunuzla birlikte çıkacağınız büyülü bir yolculuğa hazır mısınız? Dünyanın dört bir yanından en sevilen masalları bir araya getirdik: Kırmızı Başlıklı Kız, Uyuyan Güzel, Peter Pan, Güzel ile Çirkin, Kibritçi Kız ve daha fazlası… Bu kitap, masalların sihirli dünyasını çocuğunuzla paylaşmanız için harika bir rehber olacak. Her bir hikâye, çocuğunuzun hayal gücünü besleyecek rengârenk, özenle hazırlanmış görsellerle süslendi. Kimi zaman cesur bir kahramanın peşinden koşacak, kimi zaman hayallerin sınır tanımadığı bir dünyada uçacaksınız.
Uyku öncesi hikâyeler, aile sohbetleri ya da sadece keyifli bir mola için… Bu kitap, her anınızı daha da unutulmaz kılacak. Dünya masallarını birlikte keşfederken, küçük kalplerin sevgi ve iyilikle dolduğunu görmek size bambaşka bir mutluluk verecek.
Arap Baharı
Arap Baharına dair elinizdeki bu kitap, Ortadoğu üzerine yeni bir düşünüş biçiminin hatlarını çiziyor.
Hamid Dabaşi bu kitabında Fas’tan İran’a, Suriye’den Yemen’e ayaklanmaların itici gücü olarak, postkolonyalizmin sonuna da delalet ettiğini öne sürdüğü ertelemeli başkaldırı kavramını gösteriyor.
Dabaşi Arap Baharı’nın bölge jeopolitiğini geri dönülmez biçimde değiştirdiğini ve artık “Ortadoğu’yu” yeniden tahayyül etme zorunluluğu içinde olduğumuzu ortaya koyarken, süreğen devrimci halet-i ruhiyenin yalnızca isyan ateşinin sardığı toplumları değil daha nicelerini de özgürleştirme potansiyeli olduğunu çarpıcı biçimde anlatıyor.
Dabaşi yirmi birinci yüzyılın kurucu anlarından biri olarak görülecek sürece dair devrimci, yaratıcı ve açık uçlu bir okuma sunuyor.
Arap dünyasını sarsan çarpıcı değişimlere dair yenilikçi, incelikli ve tarihsel bir okuma
Arap Baharı muazzam çap ve önemde siyasi ve tarihi bir sarsıntı üzerine had safhada aydınlatıcı özgün ve çığır açıcı bir eser. Kitap iddiasını o denli zengin, dikkatli ve sistematik bir şekilde ortaya koyuyor ki devrimin doğasına dair yeni bir düşüncenin gelişmesi hiç şaşırtıcı olmaz.
İnsan Denen Meçhul
İnsan Denen Meçhul’e kaynak oluşturan bilimsel çalışmalarıyla Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen Dr. Alexis Carrel aslen filozof değil, bir bilim insanıdır. İnsan Denen Meçhul’de Carrel, insanı hem sosyal hem psikolojik hem maddi hem manevi yönleriyle bütün olarak ele alır ve mükemmel şekilde anlatır. Hedef kitlesi sadece bilim insanları değil aynı zamanda görevi insan yetiştirip yönetmek olan öğretmenler, doktorlar, din adamları, avukatlar ve mühendislerdir.
İnsanlara kendini keşfetmekte yol gösterici olan bu eser, yayımlandığı tarihten itibaren 50’ye yakın farklı dildeki çevirisi ile dünyadaki birçok bilim insanının bakış açısına hâlâ ışık tutmaktadır. Bu kitabın, insanla ilgili bir dizi bilimsel veriyi sunmaktan başka bir iddiası yoktur. Modern hayatın köleliğinden kurtulmak isteyen insanlar için yazılmıştır. Felsefeyi bilimle harmanlayarak olgunlaşma ve ruhsal gelişimi çok güzel ifade eden olağanüstü bir eserdir ve bu eseri herkes ama herkes okumalıdır.
Bir Rus Piyanistin Otoportresi
Yüzyıllardır sanatçılara, bilim insanlarına ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında birçok ülkeden sürgünlere yuva olan Viyana bu karışımın yarattığı havayla entelektüel dünyada son derece ihtişamlı bir yere sahip. Geçmişin kayıp ruhları şehrin kafelerinde çağdaş eşlikçilerine unutulmaya yüz tutan hayatlarını anlatıyor, yaşamlarının son demlerinde anılarını kayıt altına alıyor. İşte bu kafelerden birinde isimsiz bir anlatıcı, eski roman karakterlerinden biri gibi duran bir Rus piyanistle tanışıyor. Dünyaca ünlü piyanist Suvorin kitabın anlatıcısına savaşın dehşetini, nefes almakta güçlük çektiği diktatörlük rejimini, öğretmenlik yaptığı yılları, her sahne performansında neler hissettiğini ve büyük aşkı eşini aklına geldiği şekliyle sansürsüzce anlatıyor. Beat Kuşağının önemli temsilcilerinden Wolf Wondratschek, Bir Rus Piyanistin Otoportresi’nde bazı insanların güzellik, müzik ve tutkunun peşinde koşarken nelerden vazgeçtikleri, yaptıkları bu fedakârlıklara değip değmediği gibi ebedi soruları tartışıyor. Yazarın diliyse sanki kurmaca metinlerin temel standartlarına göre yazılmış bir metin değil de müzikal bir eser gibi duyuluyor.
Bir Rus Piyanistin Otoportresi egosuz, kurnaz, derin, komik, otantik ve son derece gizemli; hem de tüm bunları hiç zorlanmadan yapıyor. Muazzam bir alçakgönüllülük romanı kuşatıyor. Bağıran bir dünyada, usulca ve yavaşça çalınan bir şarkı.
Ethan Hawke, The New York Times Book Review
Wondratschek’in katmanlı anlatısı dil, sanat, politika ve tarih üzerine düşünüyor ve romanda çok fazla olay yaşanmasa da okuruna kafa yoracağı çok konu veriyor. Thomas Mann ve Elias Canetti’ye ilgi duyan okurlar bu kitabı zevkle okuyacaklar.
Kirkus
Alemdağ’da Var Bir Yılan
Sait Faik Abasıyanık, Türk edebiyatının en özgün yazarlarından
biri olarak, modern öykücülüğün temel taşların dan birini oluşturur. Onun
edebiyatında, insan ruhunun derinliklerine inen bir sezgi, doğaya duyulan büyük bir
sevgi ve yalıtılmış bireyin dünyasına özgün bir şekilde ışık tutan bir ütopya bulunur.
1954 yılında yayımlanan Alemdağ’da Var Bir Yılan, Abasıyanık’ın sanat hayatında önemli bir dönemeçtir ve yazarın son öykü kitabı olarak onun edebiyat serüvenini taçlandırır.
Bu eser, yalnızca bir öykü kitabı değil; bir düşünce, bir duygu ve bir ruh hâlidir. Abasıyanık, Alemdağ’da Var Bir Yılan ile edebiyatın sadece bir sanat değil, insan ruhunu anlama ve anlamlandırma çabası olduğunu da bir kez daha gözler önüne serer. Her bir satır, okuyucuyu kendi içsel yolculuğuna davet eden bir rehber gibidir. Bu nedenle, bu kitap, sadece Sait Faik’in değil, Türk edebiyatının en değerli hazinelerinden biri olarak yerini alır.
Son Kuşlar
1940 yılında yayımlanan Semaver, Sait Faik’in ilk hikâye kitabı olmasına rağmen, derin gözlem yeteneği ve kendine has anlatım tarzıyla, yalnızca döneminin değil, Türk hikâyeciliğinin de temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Kitap, sıradan insanların yaşam mücadelelerini, sevinçlerini, kederlerini ve hayallerini sade ama sarsıcı bir dille ele alır. Yazar, hikâyelerinde süslü anlatımlardan uzak durarak, yalın ve samimi bir üslupla okuru kendi dünyasının bir parçası haline getirir.
Semaver, küçük mutlulukların, naif hayallerin ve insan olmanın doğallığını merkeze alır. Fabrikada çalışan bir genç, bir deniz kenarı balıkçısı, mahalledeki yaşlı bir kadın ya da işsiz bir adam... Sait Faik’in kaleminde hepsi ölümsüzleşir ve bizi yaşamın basitliğinde saklı olan güzelliklerle yüzleştirir.
Beyin Fırtınası
Sinirbilimci David J. Linden öncü beyin araştırmacılarıyla muhabbet edip birlikte çakırkeyif olduktan sonra her
birine aynı soruyu sorar: “Beynin işleyişi konusunda dünyaya açıklamayı en çok istediğin fikir hangisi? ”
Verdikleri yanıtlar sonunda insan zihni ve onun olanakları hakkındaki bilgimizi genişletmeyi amaçlayan ve
popüler bilim denemelerinden oluşan bu eşsiz eser meydana gelir. Uzmanlık alanları arasında insan davranışı,
moleküler genetik, evrimsel biyoloji ve karşılaştırmalı anatomi bulunan katılımcılar, kişilikten algıya,
öğrenmeye, güzelliğe, sevgiye ve sekse kadar birçok büyüleyici konuyu ele alır.
Yaptıkları son deneylerin ayrıntılarına girmez, söyleyeceklerini terimlerle boğmazlar ve gayet net, aydınlatıcı,
çoğu zaman da hiç beklenmedik ve sezgiye aykırı yanıtlar verirler. Nihayetinde de bireysel deneyimlerin beynimizin yapısını nasıl dramatik bir şekilde değiştirebildiğini gösterirler. Profesör Linden ve arkadaşları hem bilim meraklılarının hem de profesyonellerin erişilebilir ve keyifli bulacağı
büyüleyici ve aydınlatıcı bir derleme ile insan zihninin yapısına ve sinirbilimin son teknoloji dünyasına yeni bir pencere açıyor.
Artık Okuyorum Serisi (10 Kitap)
İlk Okuma Kitapları: Küçük Okurlar İçin Büyük Adımlar!
İlk okuma kitapları, çocukların okuma serüvenine keyifli bir başlangıç yapmasını sağlayan renkli ve eğlenceli eserlerdir. Büyük puntolu yazılar, kısa ve anlaşılır cümleler, bol görselli sayfalar ile minik okurların ilgisini çekerken, okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Bu kitaplar, çocukların kelime dağarcığını zenginleştirir, okuma sevgisini artırır ve onları hayal dünyasında büyülü yolculuklara çıkarır.
Minik eller için büyük keşifler sunan ilk okuma kitapları, her çocuğun kütüphanesinde mutlaka yer almalı!
Seri 10 adet kitabı içermektedir. Kitaplar aşağıdaki gibidir;
1. Kitap: Ela ile Ekin
2. Kitap: Ekin ile Tatil
3. Kitap: Çilekli Dondurma
4. Kitap: Kırmızı Uçurtma
5. Kitap: Müjde Plajda
6. Kitap: Tavşan ile Kaplumbağa
7. Kitap: Ağustos Böceği ile Karınca
8. Kitap: Tilki ile Leylek
9. Kitap: Altın Yumurtlayan Tavuk
10. Kitap: Tarla Faresi ile Şehir Faresi
Rıhtım
Kayıp bir çocuk…
Ve ortaya çıkarılması gereken bir yalan ağı…
Varlıklı bir ailenin on beş yaşındaki çocuğu olan Oscar Dreyer-Hoff kaybolduğunda, herkes bunun her zamanki kaybolmalarından biri olduğunu ve yirmi dört saat içinde ortaya çıkacağını varsayar. Ancak saatler ve günler geçtikçe aile daha da telaşlanır ve dedektif Jeppe Kørner ve Anette Werner Oscar’ın hayatını daha derinlemesine araştırmaya başlar. Aileye kötü niyetli notları kim gönderiyordur? Oscar’ın en yakın arkadaşı hangi sırları saklamaktadır? Ve limanda gerçekten neler olmaktadır?
Kørner ve Werner’in şimdiye kadarki en zorlu davasında, ellerindeki az kanıtla, Oscar’ı bulma ihtimalleri gittikçe azalmaktadır. Çoksatan Kiracı ve Kelebek Evi romanlarının yazarı Katrine Engberg, Kopenhag polisiyesi serisine gerilim ve muamma dolu Rıhtım ile devam ediyor.
“Engberg’i okumak, Jo Nesbo’nun ilk dönemlerini okumak, büyük bir polisiye yazarlığı kariyerine adım atmak gibi.”
—The New York Times Book Review
Bakmak – Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları
Dijital Gürültüde Akıllı ve Derin Görme Sanatı
Dikkatiniz çalınıyor. Sosyal medya, bildirimler, sonsuz bilgi akışı... Hepsi sizi gerçekten görme yeteneğinizden uzaklaştırıyor. Peki, dünya artık bulanıklaşırken siz nasıl net görebilirsiniz?
Dünyaca ünlü düşünür ve iş stratejisti Christian Madsbjerg, Bakmak: Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları kitabında dikkatin nasıl bir süper güç olduğunu gözler önüne seriyor. Tarihten büyük düşünürlerin bakış açılarını, felsefi analizleri ve modern dünyadan çarpıcı örnekleri bir araya getirerek odaklanma sanatını yeniden keşfetmenizi sağlıyor.
Bu kitap, yalnızca dikkatinizi nasıl toplamanız gerektiğini anlatmıyor, derinlemesine görmenin ve analitik sezgilerin iş dünyasında, sanatta ve günlük yaşamda nasıl devrim yaratabileceğini gösteriyor.
✔ Daha akıllı kararlar almak
✔ İş hayatında öne çıkmak
✔ Gerçek anlamda fark etmek ve görmek
Eğer görmeyi öğrenirseniz, dünyayı değiştirebilirsiniz.
Şimdi bakış açınızı değiştirmenin zamanı!
Sen de bak ve fark et!
Küçük Prens
KÜÇÜK PRENS, PROF. DR. ALİ ATIF BİR’İN SUNUŞU VE YAZARIN RENKLENDİRİLMİŞ ORİJİNAL ÇİZİMLERİ İLE RAFLARDA!
Bir çocuğun sorduğu basit bir “Neden?” sorusu, en karmaşık yetişkin cevaplarından daha güçlüdür. “Bir şeyi gerçekten tanımak istiyorsan, ona zaman ayırmalısın,” der tilki. Bu, her öğreticinin, hatta ana-babanın kulağına küpe olması gereken bir cümledir. Çünkü değerler, ilgi, yani zaman ayırma ve sabırla inşa edilir.
—Prof. Dr. Ali Atıf Bir
Yetişkinler rakamlara bayılırlar. Onlara yeni bir arkadaştan bahsettiğinizde size esas gerekli şeyleri hiç sormazlar: “Ses tonu nasıldı? Sevdiği oyunlar neler? Kelebek koleksiyonu var mı?” Onların soruları genelde şunlar olur: “Kaç yaşında? Kaç tane erkek kardeşi var? Kaç kilo?” Sadece bu şekilde onu tanıyabileceklerine inanırlar. Eğer yetişkinlere, “Çatısında güvercinler ve pencerelerinde sardunyalar olan pembe tuğladan muhteşem bir ev gördüm…” derseniz bu evi hayal etmekte zorlanırlar. Oysa onlara şöyle demek lazım: “Yüz bin liralık bir ev gördüm.” O zaman sevinçle, “Ne kadar da güzel!” diye haykırırlar.
Uçağı arızalanınca çöle acil iniş yapmak zorunda kalan pilot, küçük bir çocukla karşılaşır. Adı Küçük Prens olan bu çocuk, üç yanardağı ve bir çiçeğiyle birlikte yaşadığı gezegeni hakkında ilginç hikâyeler anlatır. Küçük bir çocuğun gözünden yetişkinlerin dünyasına uzanan bu yolculuğa yazarın kendi çizimleri de eşlik eder.
Dünya edebiyatı tarihinin en önemli eserlerinden olan Küçük Prens, 300 farklı dile çevrilmiş ve birçok kez de filme çekilmiştir. Antoine de Saint-Exupéry’nin bu başyapıtının, bugüne kadar tüm dünyada 150 milyondan fazla satıldığı tahmin edilmektedir. Küçük Prens sadece çocuklara nasıl büyük olunacağını öğretmez, yetişkinlere de nasıl iyi bir yetişkin olunacağını öğretir. Bu efsane kitap, Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in sunuşu ve yazarın renklendirilmiş orijinal çizimleriyle şimdi raflarda!
Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni
“Bir bakıma, eminim Max de böyle derdi, ortada bir başlangıç yok. Sadece Büyük Patlama, doğa yasalarının müthiş rastlantılarıyla ortaya çıkan, durmaksızın genişleyen bir evren, evrenin içinde soğuyan gezegenler ve atmosferler ve ilkel çorba ve nihayetinde doğal seleksiyonun akıl almaz şartları sonucu varlığa gelen sen, ben ve açılıp kapanan ceviz masada ölü ölü yatan Max Ponder var belki de. İşte hikaye bu, derdi Max sanki detaylar onu hiç rahatsız etmezmiş gibi. Ediyordu halbuki. Kafayı detaylarla bozmuştu.”
Maximilian Ponder, her anısını kaydetmek amacıyla otuz yıl boyunca hayattan elini ayağını çeker. Ama şimdi, insan zihninin haritasını çıkarmaya yardım edecek defterler ve günlüklerden oluşan başyapıtı Katalog’un ortasında ölü halde yatmaktadır. Ancak arkadaşı Adam Last’ın polisi arayıp Max’in öldüğünü haber vermeden önce, projenin tamamlanabilmesi adına yerine getirmesi gereken korkunç bir görevi vardır. Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni, insan zihnini ve anıları anlamak için ömür boyu süren bir arayışa ve hayata dair etkileyici bir roman...