İlginizi çekebilir…
Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni
“Bir bakıma, eminim Max de böyle derdi, ortada bir başlangıç yok. Sadece Büyük Patlama, doğa yasalarının müthiş rastlantılarıyla ortaya çıkan, durmaksızın genişleyen bir evren, evrenin içinde soğuyan gezegenler ve atmosferler ve ilkel çorba ve nihayetinde doğal seleksiyonun akıl almaz şartları sonucu varlığa gelen sen, ben ve açılıp kapanan ceviz masada ölü ölü yatan Max Ponder var belki de. İşte hikaye bu, derdi Max sanki detaylar onu hiç rahatsız etmezmiş gibi. Ediyordu halbuki. Kafayı detaylarla bozmuştu.”
Maximilian Ponder, her anısını kaydetmek amacıyla otuz yıl boyunca hayattan elini ayağını çeker. Ama şimdi, insan zihninin haritasını çıkarmaya yardım edecek defterler ve günlüklerden oluşan başyapıtı Katalog’un ortasında ölü halde yatmaktadır. Ancak arkadaşı Adam Last’ın polisi arayıp Max’in öldüğünü haber vermeden önce, projenin tamamlanabilmesi adına yerine getirmesi gereken korkunç bir görevi vardır. Maximilian Ponder’ın Muteber Beyni, insan zihnini ve anıları anlamak için ömür boyu süren bir arayışa ve hayata dair etkileyici bir roman...
Alev Makinesi
Roberto Arlt’ın Yedi Deli Adam’ı tamamlama niyetiyle kaleme aldığı Alev Makinesi’nde, Astrolog ve Erdosain’in medeniyeti yok etme planları, teknolojik açıdan oldukça spesifik temellere otursa da psikolojik olarak son derece dengesiz bir hale bürünür. Grubun her bir üyesinin yarattığı oyunlar ve fanteziler, entrikalar ve komplolarla karakterize edilen içsel gerçeklikler, dünyadan her geçen gün daha fazla soyutlanmalarına yol açar. Fakat Alev Makinesi’nde trajediye yer yoktur; yok oluş kimyasal savaşın rasyonel ve bilimsel yöntemleriyle gerçekleşecektir. Okursa, kahramanların ahlak anlayışlarını terk ettikleri, dehşetin ve özkıyımın hüküm sürdüğü bir yerde, onlarla birlikte adım adım uçuruma sürüklenir.
“Roberto Arlt en büyük vizyonerlerimizden... Onun için yazmak dağlamaktır, asitle eritmektir; zalim bir şehri ve o şehrin köpekler gibi sürekli sinsi sinsi yaşamaya mahkûm edilmiş kadın ve erkeklerini birbiri ardına gözler önüne seren cam slaytlar yansıtan sihirli bir fenerdir… Bu, sanattır; tıpkı sokaklarda dövüşen Francois Villon ve tavernalarda bıçak sallayan Kit Marlowe’un mağrur Goya'sının (Arlt bunu okusaydı suratıma yumruk atardı) sanatı gibi... sadece büyük sanatın yapabileceği bir şekilde, bizi kendimizle yüzleştiren bir sanat.”
Julio Cortázar
Veri ve Yapay Zekâyla Dijital Dönüşüm
Netflix, Spotify ve Amazon gibi dijital işletmeler, tüm iş süreçlerinin merkezinde veri bilimi ve makine öğrenmesine yer verirler. Ancak pek çok işletme, büyük veri analizi ve yapay zekâyı iş süreçlerine dahil etmekte zorluk yaşıyor. Bu kitap, tüm işletmelerde dijital dönüşümü yönetmeyi mümkün kılmak için hazırlanmış bir başucu kitabıdır.
Veri ve inovasyon odaklı bir kültürün oluşturulmasına ek olarak, doğru yeterli değişim yönetimi faaliyetleriyle ortaya çıkan veri ürünlerinin uygulamada kullanılması gibi önemli konuların ele alındığı bu kitap, yapay zekâ ve dijitalleşme çağında geri kalmamak için gereken organizasyonel dönüşümün detaylarını sunmaktadır.
Bu pratik kılavuzla yapay zekâ çağının gerisinde kalmaktan kurtulacak, veri bilimi ve yapay zekâyı işletmenizin kârlı bir parçası haline getireceksiniz.
Durdurulamayan İnsanlık 2
HER ŞEY NEDEN BU KADAR ADALETSİZ?
Tarih kitapları krallar, kraliçeler ve komutanların hikâyeleriyle dolu. Peki tüm bu insanlar nereden çıktı? Bazı insanlar saraylarda yaşayıp herkese emirler yağdırırken bazılarının niçin o sarayları temizlemek ve emirlere itaat etmek zorunda olduğunu merak ettiniz mi hiç? Sapiens kitabıyla tüm dünyada satış rekorları kıran tarihçi yazar Yuval Noah Harari genç okurlara yönelik serisinin ikinci kitabında on bin yıl önce gerçekleşen devrimin bugün bile hayatımızı nasıl etkilediğini anlatıyor. Her şeyin hangi noktada yanlış gitmeye başladığını ama hatalarımızı düzeltmek için hâlâ şansımız olduğunu gösteriyor.
Buğday yetiştirmeye dair masum bir çabanın kıtlıklara, açlığa ve savaşlara nasıl yol açtığını keşfediyoruz. Eski çağların dâhilerinin yazıyı nasıl bulduğunu ve neden vergi ödemek zorunda olduğumuzu öğreniyoruz. İki geveze iskeletle, altın küpeli timsahla ve milyonlarca mutsuz tavukla tanışıyoruz. Ayrıca insanların bitki ve hayvanları kontrol etmeyi öğrenmesinin, bizi nasıl birbirimizi kontrol etmeye yönelttiğini anlıyoruz. Durdurulamayan İnsanlık: Dünya Neden Adil Değil büyük bir şeffaflık ve mizahla harmanlanan gerçek bir hikâye. Dünyamızın nasıl şekillendiğini, neden bazı insanların her şeyi varken diğerlerinin hiçbir şeyi olmadığını merak edenler için destansı bir macera.
Yöneticilere Öyküler
Çoğu yönetici gibiyseniz ve işlerden geceleri gözünüze uyku girmiyorsa bu kitap tam da sizin için yazılmış! Ama bu öykülerde konuşan tavşanlar veya prensesler bulamayacaksınız (yani bir inek var ama o da zıplamıyor). Ünlü yönetim uzmanı Henry Mintzberg yöneticilere özel olarak özel tasarladığı 42 öyküde, zaman zaman ezberleri de bozarak önemli yönetim dersleri veriyor.
Yöneticiler şatolarından ayrılmalı ve krallıklarında gerçekten neler olup bittiğini keşfetmeli. Okuduğunuz diğer öykülerde olduğu gibi bu denemelerde de bol bol metafor var. O yüzden stratejilerinizi yabani otlar gibi yetiştirmeye ve bir inek gibi organize olmaya hazır olun. Yönetimin maestro efsanesini keşfedin, sert verilerin yumuşak karnını bulun, küçülmenin neden kan akıtma olduğunu ve yönetim kurulunuzun neden bir arı olması gerektiğini öğrenin ve Mintzberg’e kulak verin: “Sadece okuduğunuz şeylere çok kızmamaya çalışın çünkü en sinir bozucu fikirlerimden bazıları benim en iyi fikirlerim. Bunları anlamak için zamana ihtiyacınız var.”
Para Devrimi
Teknolojik gelişmeler iş yaşamında, aile yaşamında, kişisel yaşamda her kavramı, her nesneyi, her süreci, her yapıyı altüst ediyor, yeniden ele almayı gerektiriyor. İsterseniz almayın, zaten o her şeyin üzerinden silindir gibi geçiyor. Ele alınması gereken günlük yaşamın temel yapılarından biri de makro ekonominin en önemli göstergesi: Para.
Peki, gün geçtikçe elinizden ne kadar az kâğıt ya da madeni para geçtiğinin farkında mısınız? Kartın fiziksel halini bir yana bırakalım, çoğu zaman sadece kart bilgilerinizi girerek hatta sadece QR kod okutarak bir şeyi (artık o şey neyse) para niyetine bir yerden bir yere ilettiğinizin farkında mısınız?
Lana Swartz, kitabında para devrimini tarihi açıdan ele alıyor, paranın aslında bir iletişim mecrası olduğunun altını çiziyor. Nakit, kart, aplikasyon ya da kripto paranın bizi topluma entegre eden ya da toplumun dışına iten enformasyon kaynağı olduğunu söyleyen Swartz, finansal teknolojilerin politikasını inceleyerek bir ödeme yaptığımızda aslında nelerin söz konusu olduğunu ortaya koyuyor. Yaşadığımız bu kırılma döneminde “Fin-tek” start-up’lardan kripto paralara kadar bu “görünmez sistemlerin” çok çeşitli teknolojiler yardımıyla geleneksel finansal altyapıların nasıl yerinden oynamak üzere konumlandıklarını akıcı bir dille okumak gerçekten ufkumuzu açıyor.
Nasıl Avukat Olunur?
Avukat Şule Ünlü Doğan, hukukun ve psikolojinin kesişim noktasından seslenen bu kitabında avukatlık mesleğini bir kariyerden çok daha fazlası olarak ele alıyor. Adalet duygusunun insan benliğinde ve toplum düzeninde oynadığı rolü inceleyerek bir avukatın kimliği ile toplum arasındaki karmaşık ilişkiye ışık tutuyor. Okurlarını hukuk fakültelerinde öğretilen prosedürlerin ötesine davet etmekle kalmıyor, mesleğin insani boyutlarına dair bir keşif turuna çıkarıyor. Kendi mesleki yolculuğundan ve davalarından hareketle avukatlığın sadece yasaları uygulamak değil aynı zamanda toplumun vicdanına ayna tutmak anlamına geldiğini gösteriyor. Hukuk mekanizmasının aksaklıklarından bireysel meslek deneyimlerine, toplumsal adalet arayışından mesleki deformasyonla baş etme yollarına kadar pek çok konuyu ele alıyor. Avukatlık mesleğinin değişen dünyada nasıl değişiklikler gösterdiğini de sorgulayan bu kitap, meslektaşlarına yeni yollar keşfetmeleri için bir rehber, adalete gönül veren herkes içinse derin bir ilham kaynağı niteliğinde.
Taşıtlar Çıkartma Kitabı- 1
Yüzlerce aracın içinde heyecanlı bir yolculuğa hazır mısın
Bu çıkartma kitabı, seni arabaların, motorların, uçakların ve daha birçok taşıtın heyecanlı dünyasına davet ediyor.
Motosikletlerle rüzgârı hissedecek, dev uçaklarla gökyüzüne uçacak, hatta elektrikli arabalarla yolculuk yapacaksın!
Her sayfada yeni bir taşıt keşfedecek, çıkartmalarla kendi renkli dünyanı yaratacaksın.
Hayal gücünü kullanarak çıkartmaları yapıştır ve bu heyecanlı yolculuğun tadını çıkart!
Sevgili aileler; bu kitap, çocukların merakını ve yaratıcılığını desteklemek için özel olarak tasarlanmıştır. Birlikte yapıştırın, birlikte keşfedin!
Taşıtlar Çıkartma Kitabı- 2
Yüzlerce aracın içinde heyecanlı bir yolculuğa hazır mısın?
Bu çıkartma kitabı, seni arabaların, motorların, uçakların ve daha birçok taşıtın heyecanlı dünyasına davet ediyor.
Motosikletlerle rüzgârı hissedecek, dev uçaklarla gökyüzüne uçacak, hatta elektrikli arabalarla yolculuk yapacaksın!
Her sayfada yeni bir taşıt keşfedecek, çıkartmalarla kendi renkli dünyanı yaratacaksın.
Hayal gücünü kullanarak çıkartmaları yapıştır ve bu heyecanlı yolculuğun tadını çıkart!
Sevgili aileler; bu kitap, çocukların merakını ve yaratıcılığını desteklemek için özel olarak tasarlanmıştır. Birlikte yapıştırın, birlikte keşfedin!
İletişim Teorileri
Hâlâ Çok Taze…
Werner J. Severin ile James W. Tankard, Jr. İletişim Teorileri kitabını 1979’da yazdılar. Kitap, Türkiye’de ilk defa 1994 yılında Anadolu Üniversitesi yayını olarak basıldı ve akademik dünyada çok ses getirdi. O döneme kadar Türkiye’de iletişim kuramları daha çok eleştirel kuram ağırlıklı anlatılıyordu ve kanıta dayalı kuram kitabı oldukça ilgi çekti. Severin ile Tankard, 2001 yılında internetin o yıllarda gelişmesiyle kitaba “siber iletişim teorileri” adlı bir bölüm ekleyerek kitabın 5. baskısını yayımladılar.
2020’nin başında kişisel kütüphanemde gezinirken kitabın 2001 yılındaki baskısına rastladım ve hızlı bir okuma yaptım. Bir kitap, tam 20 yıl sonra, dijital dönüşüme rağmen siber iletişim bölümü dahil yaşadığımız iletişim dünyasını anlamamıza yarayan kuramları ve modelleri bu kadar net ve öğretici anlatabilirdi. Düşünün, yazarlar 2001 yılında internet bağımlılığından söz ediyorlar! 17. Bölüm’e vardığınızda CD-ROM’dan söz edildiğini gördüğünüzde biraz gülümseyebilirsiniz ama CD-ROM’un bir kayıt aracı olduğunu “talep üzerine izleme-dinleme” davranışıyla yani Netflix ve Spotify gibi platformlarla bağlantısını kurduğunuzda kitaptaki bilgilerin neden zamansız olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Yine aynı bölümde sanal gerçeklikten, sanal topluluklardan ve interaktiviteden söz ediliyor ve ifadeler bugün yazılıp çizilenlerden çok da farklı değil. İşte o an dedim ki, “Bu kitabı mutlaka yeniden çevirip basmalıyız!” ve şimdi çeviri elinizde.