“İşaret” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Evlilik Portresi
260.00₺
Women’s Prize for Fiction Finalisti
1550’ler Floransa’sı… Grandük Cosimo de’ Medici’nin üçüncü kızı Lucrezia, çizim konusunda eşsiz yeteneğe sahip, hayal gücü sınır tanımayan bir çocuk; gösterişli palazzo’daki gösterişsiz, unutulmuş konumundan fazlasıyla hoşnut. Ablasının beklenmedik ölümüyle Lucrezia ilk kez kendini ilginin merkezinde buluyor. Ablası yerine, Ferrara Dükü Alfonso’yla evlenmek zorunda.
Lucrezia, henüz on beşinde ve kafası karmakarışık bir şekilde, pek de hoş karşılanmadığı muammalarla dolu bir sarayda buluyor kendini. Muammaların en büyüğü ise kocası. Hangisi gerçek? Düğün zamanı muziplikleriyle ve neşesiyle onu kendine çeken adam mı, yoksa kendi kız kardeşlerinin bile karşısında titremesine neden olan despot yönetici mi? Bir tek şey ayan beyan ortada: Lucrezia’nın sarayda var olabilmesi, ailenin iktidarını devam ettirecek bir vâris doğurmasına bağlı.
Maggie O’Farrell ödüllü kitabı Hamnet’tan sonra bu kez Rönesans İtalya’sında bir kadının kaderine karşı ayakta –ve hayatta– kalma mücadelesini anlatıyor. Tarihin donukluğunu kelimeleriyle canlandırarak okura bir Rönesans tablosu kadar çarpıcı bir hikâye sunuyor.
“O’Farrell, en basit tarifiyle, benzersiz.” –Guardian
Hiddet
260.00₺
SESSİZ HASTA’nın yazarından.
“Şaşırtmacanın ustası Michaelides’in en beğendiğim romanı.” –LUCY FOLEY
Yedi kişi görkemli bir adada mahsur kalmıştık.
İçimizden biri katildi.
Lana Farrar eski bir Hollywood yıldızı ve muhtemelen dünyanın en ünlü kadınlarından biri. Her yıl en yakın arkadaşlarını İngiltere’nin kasvetli gökyüzünden uzaklara, kendisine ait bir Yunan adasına davet ediyor. Cennete bir hafta sonu kaçamağı… Yine öyle olması gerekiyordu. Ama şiddetli bir fırtına sonucu konuklar adada mahsur kalınca önce dostlukların makyajı aktı, sonra berbat sırlar ortaya saçıldı. Nihayetinde telafisi imkânsız bir şey oldu.
Hikâye dünya basınında manşetleri süsledi ve o günden beri, bu korkunç gece hakkında sürekli yeni bir söylenti çıkıyor. Bense olayların dışında kalmayı seçtim. Orada yaşananları zihnimde tekrardan canlandıracak gücüm yok.
Kim olduğumu mu merak ettiniz?
Adım Elliot Chase. O gece oradaydım.
Bu hikâyeyi bildiğinizi düşünebilirsiniz. Ama yanılıyorsunuz…
“Büyüleyici, şaşırtıcı ve sürprizlerle dolu bir labirent, Sessiz Hasta’dan bile daha iyi.” –JP DELANEY
“Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı nadir kitaplardan biri. Michaelides asla hayal kırıklığına uğratmıyor.” –RAGNAR JONASSON
“Bildiğiniz tüm güvenilmez anlatıcıları unutun. Bir de üstüne iki romana yetecek kadar şaşırtmaca.” –DAVID BALDACCI
Tadında Ekonomi: Aç Bir Ekonomistin Gözünden Dünya
279.00₺
Ha-Joon Chang’in mitolojisi bile sarımsakla yoğrulmuş Güney Kore’den çıkıp üzerinde sarımsağın doğmadığı Birleşik Krallık’a geldiği 1980’ler, İngiliz mutfağının o şanlı yavanlığından sıyrılarak, farklı tatlarla zenginleşmeye çalıştığı bir dönemdi. Dünya ise aynı dönemde yavanlaşma pahasına tek bir fikrin hâkimiyetine geçiyordu: serbest piyasa ekonomisi.
Ünlü ekonomist, yazar ve mutfak tutkunu Ha-Joon Chang’in, ekonomide farklı bakış açılarına açık olmanın, en az farklı mutfaklara açık olmak kadar sağlıklı olduğu fikrinden yola çıkarak kaleme aldığı Tadında Ekonomi, zorlu iktisadi fikirleri, dünyanın dört bir yanından yiyeceklerin hikâyeleriyle aynı tabakta servis ederek ekonomik tercihlerimizin yaşadığımız dünyayı nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Masum bağımlılığımız çikolatanın, post-endüstriyel bilgi ekonomilerine –ve işsiz bir geleceğe– dair de bir şeyler anlattığını ya da Güney Amerika yemeklerinden gumbo’yu ağızda eriyecek kadar yumuşacık yapan bamyanın, kapitalizm ile özgürlükler arasındaki karmaşık ilişkiyi de temsil ettiğini gösteriyor. Chang, mutfağında yemek pişirirken eline aldığı malzemeler üstünden ücretsiz ev işlerinin gizli maliyetinden iklim krizine, serbest piyasanın yanıltıcı dilinden havuçların turunculaşma hikâyesine kadar uzanarak, bizlere cesur fikirlerle dolu ve sindirimi kolay bir ziyafet sunuyor.
Ezber bozan ve esprili anlatımıyla Tadında Ekonomi, ekonomiyi kavramanın bir yemek tarifi öğrenmeye benzediğini gösteriyor: Eğer onu iyice anlarsak, değiştirebiliriz de.
“Chang’in karmaşık fikirleri basitçe açıklayabilmek gibi muhteşem bir yeteneği var... İster yemekten ister ekonomiden bahsetsin, Chang harika bir yazar.” –BEE WILSON, SUNDAY TIMES
“Aynı anda hem beni güldüren hem ağzımı sulandıran hem de ekonomiyle ilgili düşüncelerimi yeniden gözden geçirmemi sağlayan tek kitap. Çok komik, çok dolu ve iştah açıcı.” –BRIAN ENO
Başkalarının Aklı
279.00₺
“YILIN EN İYİ KİTABI”
Forbes • Times • The Huffington Post • Bloomberg
Bir girişimci, insanları sonu meçhul bir biyoteknoloji projesine milyarlar akıtmaya ikna edebilirken, bir doktor hastasını hayati bir aşıyı yaptırmaya ikna edemiyor. Bir siyasetçi zerre gerçekliği olmayan tezlerle kitleleri peşinden sürüklerken, aksini –hem de bilimsel dayanaklarıyla– sunan rakibi kimseye sözünü dinletemiyor. Neden?
Gündelik işlerimizden biri de başkalarını ikna etmek: Çocuğumuza öğretiyor, müşterilerimizi yönlendiriyor, hastalarımıza yol gösteriyor, dostlarımıza akıl veriyor, sosyal medyada takipçilerimizi bilgilendiriyoruz. Peki her gün yaptığımız bu işte ne kadar iyiyiz? Başkalarının fikrinden etkilenmemizde ya da kendi fikirlerimizle onları etkileyebilmemizde belirleyici olan ne?
Tali Sharot basit bir sorunun peşine takılıyor: Başkalarını dinlerken beynimizde neler oluyor? Önce, nöroloji ve psikoloji sahasındaki son çalışmalardan faydalanarak bu etkileme-etkilenme oyununda Taş Devri’nden beri pek fazla yol alamadığımızı ortaya koyuyor Sharot. Birinin fikir ya da davranışlarını değiştirmeye çalışırken seçtiğimiz yolların çoğu aslında beynin işletim sistemiyle uyumsuz. Sonra güzel haberi veriyor: Daha iyisi mümkün; beynimizin rolünü kavrayarak bu çift taraflı oyunda kartları yeniden dağıtabiliriz.
Pek çok saygın yayın organı tarafından yılın kitabı seçkilerine dahil edilen Başkalarının Aklı, yaşamımızın rotasında fazlasıyla belirleyici olan, buna karşılık fazlasıyla donanımsız olduğumuz bir alanda bize sunulmuş muazzam bir kılavuz.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri
260.00₺
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Kabul edelim, bir sanat müzesi ziyareti ilham verici bir deneyim olabileceği gibi feci sıkıcı bir hal de alabilir. Sırf sanat eseri diye baktığımız her resim ya da heykeli seveceğiz diye bir kaide yok elbette. Ama şu da gerçek: Baktığımızın arkasındakini görmemizi sağlayacak bilgiye sahip olmak, o eseri başka türlü görmemize, anlayabilmemize ve hatta ondan etkilenebilmemize sebep olabiliyor. Başka bir deyişle, “barok” ya da “post-modern” gibi tanımlar biz dost meclisinde kullanıp havalı –ya da komik– gözükelim diye uydurulmadı: faydalılar.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri, Rönesans, klasik Yunan ve eski Mısır gibi ana sanat dönemlerinin yanı sıra romantizm, minimalizm, sürrealizm ve pop art gibi önde gelen hareketleri önemli temsilcilerinin eserlerinden örneklerle sunan, ideal bir sanat tarihine giriş kitabı. Tüm dünyada bir milyon adedin üstünde satan Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir serisine ait bu kitap, Degas ile Monet ya da Dali ile Duchamp arasındaki farkı ayırt edemeyenleri –yalnız değilsiniz!– tarih öncesinden bugüne yaratıcılık, emek ve isyanla dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Gılgamış / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
''Gerçek dost yüreğinin yoldaşıdır."
Bu öykü sıradışı ama yıkıcı bir güce sahip olan bir çocuğun nasıl bilge bir erkeğe dönüştüğünü anlatıyor. Bu çocuğun da, tıpkı sizin gibi, çok özel bir ismi var: Gılgamış.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin ikinci kitabı, Gılgamış'ın öyküsünü bize prestijli Guardian İlk Kitap Ödülü sahibi Yiyun Li anlatıyor, ünlü çizer Marco Lorenzetti ise resimliyor.
Kral Lear / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Daha önce kraldın, şimdi evini yanında taşıyan bir salyangozsun.
Her şeyin vardı, şimdi hiçbir şeyin yok.
Senden delisi var mı?
Yeterince yaşlandığına ve daha fazla krallık yapmak istemediğini fark eden Kral Lear, ülkesinin topraklarını üç kızı arasında bölüştürmeye karar verir. Onları yanına çağırır ve her birine ayrı ayrı, kendisini ne kadar sevdiklerini sorar. İki büyük kardeş, Goneril ve Regan, süslü cümlelerle kralın gururunu okşar. En çok sevdiği küçük kızı Cordelia ise şöyle cevaplar: “Bir kız çocuğunun babasını ne kadar sevmesi gerekiyorsa o kadar. Ne daha fazla ne daha az.” Ne var ki kral uzun zamandır kraldır, dalkavuklukla ve yalan övgülerle zehirlenmiştir; küçük kızının bu abartısız cümlesinin arkasındaki samimiyeti göremez. Deliye dönen kral, Cordelia'yı evlatlıktan çıkararak krallığını diğer iki kardeş arasında bölüştürür. Ama çok zaman geçmeden Goneril ve Regan’ın gerçek niyetleri ortaya çıkacaktır. Kendi krallığında evsiz, topraksız ve askersiz kalan yaşlı kral, sadık soytarısıyla birlikte kendini yollara vurur. Tek bir umudu vardır: Cordelia’yla yeniden bir araya gelebilmek.
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin sekizinci kitabında
William Shakespeare’in ölümsüz eseri Kral Lear’i, İtalya’nın en önemli yazarlarından Melania G. Mazzucco yeniden anlatıyor, Emanuela Orciari ise resimliyor.
Gölün Kıyısında
258.00₺
Gecenin geç saatlerine kadar sizi ayakta tutacak, bittiği için üzüleceğiniz bir kitap. Ve
ardından tanıdığınız herkese okutmaya çalışacaksınız. –Washington Post
Usulca çiçek açan keskin sezgilerle ve duygusal zekayla dolu... İnsanı cezbeden, elinizden
bırakmakta zorlandığınız bir kitap. – OBSERVER
Lawson okuru nasıl içine çekeceğini biliyor... Boşa çıkmış umutlar ve hayal kırıklıklarıyla, kendini kandırmalarla dolu ama sonu insana kendini iyi hissettiren bir roman bu. –SPECTATOR
“SON, hiç umulmadık şekilde geldi; ve üstünden çok uzun vakit geçinceye kadar
ortada ona uzanan bir olaylar silsilesi bulunduğunu göremedim.... Bir şeyin başlangıç
noktasını bulmaya çalışırken ne kadar geri gidilebileceğine dair bir sınır yok elbette.
Bu arayış insanı Âdem'e, hatta daha da öncesine götürebilir. Fakat bizim ailemiz için
o yaz mevsimi, pratikte her şeyin başlangıcı sayılabilecek kadar feci bir olay olmuştu.
Söz konusu olay ben yedi yaşımdayken, temmuz ayının sıcak ve durgun bir
cumartesi günü yaşandı ve normal aile hayatımızı sona erdirdi; neredeyse yirmi yıl
sonra bile hâlâ bu olaya nasıl bakmam gerektiğini bulmakta zorlanıyorum.”
GÖLÜN KIYISINDA nadide bir keşif. Romanın öylesine telaşsız bir kendinden
eminliği ve öylesine iyi kontrol edilmiş bir duygusallığı var ki özel olduğunu anında
hissediyorsunuz. Kendinizi tadı çıkarılacak bir edebi deneyim, içinde
kaybolabileceğiniz bir kitap ve dikkatle takip edilecek yeni bir yazarla karşı karşıya
buluyorsunuz.
Gulliver / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Lilliputlular haşlanmış yumurtanın sivri tarafından, Blefescu Adasının halkı ise yuvarlak tarafından kırılarak yenmesi gerektiğini düşünüyordu. Bu konu yüzünden üç yıldır savaş halindeydiler. "İyi de saçmalık bu!" dedi Gulliver.
On kitap olacak HEPSİ SANA MİRAS serisinin ilk kitabında, bir Jonathan Swift klasiği olan GULLİVERİN GEZİLERİ'ni bize, kitapları onlarca farklı dile çevrilmiş, pek çok ödüle layık görülmüş (buna bir şövalyelik ünvanı da dahil) ünlü İngiliz yazar Jonathan Coe anlatıyor, Sara Oddi ise göz alıcı çizimleriyle ona eşlik ediyor.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 4 | Bize Bir Köprü Lazım!
180.00₺
Yo, olamaz! Köprü yıkıldı… Çekirge Zigi için kolay, şöyle bir zıplasa yeter. Ama Bebo ve Bice uçurumu nasıl aşacaklar?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
İmkânsız Yaratıklar (Sert Kapak)
415.00₺
WATERSTONES YILIN KİTABI ÖDÜLÜ
Benzersiz Katherine Rundell, ödül ve övgülere boğulan kitabı İMKÂNSIZ YARATIKLAR’da bizi efsanelerdeki tüm o yaratıkların hâlâ yaşadığı vahşi ve büyüleyici bir yere götürüyor.
Büyükbabasının sözünü dinlemeyip boğulan bir griffin yavrusunu gizli gölden kurtardığı gün Christopher’ın hayatı sonsuza dek değişti.
O gün Christopher, hiçbir haritada görünmeyen takımadaların varlığını öğrendi: Hiç var olmadıklarını ya da çoktan yok olduklarını sandığımız tüm efsanevi yaratıkların yaşadığı yer, ARŞİPELAGO. Ve aynı gün, uçan paltolu Malu’yla tanıştı. Peşindeki katilden kaçarken evinden fazlaca uzaklaşmış bu çaresiz kızı yalnız bırakamazdı. Üstelik katil, çok daha büyük bir kötülüğün parçasıydı.
İkili, deniz canavarları, ölümcül bilmeceler, yırtıcı yaratıklar, meymenetsiz tiplerle dolu vahşi bir yolculuğa çıkacak; yolda sfenkslere danışacak, krakenlerle savaşıp ejderhalarla pazarlık etmek zorunda kalacak.
Dünyanın kaderi bu iki çocuğun ellerinin arasında.
“Önce Tolkien vardı, sonra Pullman ve şimdi artık Katherine Rundell var.” —Michael Morpurgo
“Katherine Rundell bir dâhi. Her yaştan ve her türden okuru memnun eden özgün ve heyecan veren kitaplar yazıyor.” —Neil Gaiman
“Günümüzün en yetenekli hikâye anlatıcılarından birinin elinden çıkmış bir klasik, âdeta bir mucize.” —Katherine Applegate
Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?
230.00₺
Farklı farklı duygular, az veya çok hepimizde varlar. Peki acaba bu tuhaf yaratıklar bizim onları hissetmediğimiz mesai saatleri dışında ne yapıyorlar?
Hangi duygu yükseklere tırmanıyor, hangisi yerin altına saklanıyor, hangisi bir baloncuğun içinde yaşıyor ve hangisi salyangozlara yardım ediyor? Kaygı, tam olarak neden çekiniyor? Güvenin kurduğu köprüden kimler kimler geçiyor?
25 dile çevrilen bu şairane kitap, içimizdeki duygulara bakmak, onları tanımak ve ailecek onlar hakkında sohbet etmek için harika bir davet.
Duygularımıza dair hem tatlı hem manidar gerçekler Oziewicz’nin şairane dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor; hoş detayları ve düşündüren metaforlarıyla her yaştan bizleri kendi içimizde yolculuğa çıkarıyor. Cevapları ararken çocukları kendi duygularıyla tanıştırıyor, hissetme ilhamı veriyor; duyguları yargılamadan sunarak onlar hakkında konuşmaya teşvik ediyor.
İmkânsız Yaratıklar (Karton Kapak)
253.00₺
WATERSTONES YILIN KİTABI ÖDÜLÜ
Benzersiz Katherine Rundell, ödül ve övgülere boğulan kitabı İMKÂNSIZ YARATIKLAR’da bizi efsanelerdeki tüm o yaratıkların hâlâ yaşadığı vahşi ve büyüleyici bir yere götürüyor.
Büyükbabasının sözünü dinlemeyip boğulan bir griffin yavrusunu gizli gölden kurtardığı gün Christopher’ın hayatı sonsuza dek değişti.
O gün Christopher, hiçbir haritada görünmeyen takımadaların varlığını öğrendi: Hiç var olmadıklarını ya da çoktan yok olduklarını sandığımız tüm efsanevi yaratıkların yaşadığı yer, ARŞİPELAGO. Ve aynı gün, uçan paltolu Malu’yla tanıştı.
Peşindeki katilden kaçarken evinden fazlaca uzaklaşmış bu çaresiz kızı yalnız bırakamazdı. Üstelik katil, çok daha büyük bir kötülüğün parçasıydı.
İkili, deniz canavarları, ölümcül bilmeceler, yırtıcı yaratıklar, meymenetsiz tiplerle dolu vahşi bir yolculuğa çıkacak; yolda sfenkslere danışacak, krakenlerle savaşıp ejderhalarla pazarlık etmek zorunda kalacak. Dünyanın kaderi bu iki çocuğun ellerinin arasında.
“Önce Tolkien vardı, sonra Pullman ve şimdi artık Katherine Rundell var.” —Michael Morpurgo
“Katherine Rundell bir dâhi. Her yaştan ve her türden okuru memnun eden özgün ve heyecan veren kitaplar yazıyor.” —Neil Gaiman
“Günümüzün en yetenekli hikâye anlatıcılarından birinin elinden çıkmış bir klasik, âdeta bir mucize.” —Katherine Applegate
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 2 | Bize Bir Mancınık Lazım!
180.00₺
Yo, olamaz! Köprü yıkıldı… Çekirge Zigi için kolay, şöyle bir zıplasa yeter. Ama Bebo ve Bice uçurumu nasıl aşacaklar?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 1 | Eyvah Renkler Karıştı!
105.00₺
Tuhaf ama gerçek! Çiftçi Rino’nun tarlasında sarı renkte bir bal kabağı yetişti! Bebo ve Bice, bal kabağını turuncuya dönüştürmenin bir yolunu bulabilecekler mi?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Kitaptaki deneylerin çocuklar için hazırlanmış videoları da bulunuyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
Bavulumdaki Kırık Fincan
205.00₺
Kimsenin tanımadığı bir hayvan elinde kocaman bir bavulla çıkageldiğinde, etraftaki diğer hayvanlar haliyle meraklanıyor. O bavulun içinde ne olabilir? Çay fincanı mı? Peki. Masa ve sandalye mi? Hadi o da tamam. Bir ev ve ağaçlı bir tepe mi? Yok artık, bu yabancı ne dediğinin farkında değil herhalde.
Hayvanlar meraklarına yenilip bavulu izin almadan açınca, anlamlı bir fotoğrafla karşılaşıyorlar. Böylece tanımadıkları o hayvanın neler neler yaşadığını anlamaya başlıyor ve hep birlikte ona özel bir "hoş geldin" armağanı hazırlıyorlar.
2020 CILIP Kate Greenaway Madalyası finalisti
"Derinlere işliyor. Umarım tüm ebeveynler Bavulumdaki Kırık Fincan'ı çocuklarıyla paylaşır." Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı'nın yazarı
"Başkalarına karşı nezaket fikrini küçük çocuklara tanıtmak için sade ve güçlü bir yol." Axel Scheffler, Yayazula'nın çizeri
"Hoşgörü ve anlayış bu çocuk kitabının tam kalbinde." Laura Padoan, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği
Her Şeyin Sonu
270.00₺
Belki biz görmeyiz ama günün birinde her şey sona erecek. Evrenimizin bir başlangıcı olduğunu biliyoruz; peki bu hikâyenin sonunda ne olacak? Ve bu son bizim için ne anlama geliyor?
Capcanlı, esprili dili ve mizah anlayışıyla astrofizikçi Katie Mack, bizi kozmosun beş olası finaline –Büyük Çöküş, Sıcak Ölüm, Vakum Bozunumu, Büyük Yırtılma ve Sekme– doğru hayret verici bir geziye çıkarıyor. Bunu yaparken kuantum mekaniği, kozmoloji, sicim teorisi ve daha pek çok mühim kavram arasında bize keyifle yol gösteriyor. Halihazırdaki eksik evren bilgimizde yapılacak ufak oynamaların ortaya bambaşka gelecekler çıkarabileceğini keşfediyoruz: Evrenimiz nihayetinde kendi içine çökebilir, kendini yırtabilir, hatta –önümüzdeki birkaç dakika içinde– önlenemez biçimde genişleyen bir kıyamet baloncuğuna kurban gidebilir.
Bu sürükleyici “kozmik gerçekliğe kaçış” öyküsü, büyülü ve pek aşina olmadığımız bir fizik sahasını incelemenin ötesinde, yükselen bir astrofizikçinin evreni ve evrendeki yerimizi düşünürken yaşadığı heyecanı da bizle paylaşıyor. Patlayan yıldızlar ve sıçrayan evrenler arasında Mack, aciz faniler olarak yolun sonunu değiştiremesek de en azından ne olup bittiğini birazcık kavramaya başlayabileceğimizi gösteriyor.
Her Şeyin Sonu, tüm bildiklerimizin en ucuna doğru uzanan, çılgınca eğlenceli, şaşılacak derecede neşeli ve iyimser bir seyahat.
Glow
250.00₺
BAĞIMLILIK YAPACAK KADAR İYİ
Times
DURUP BEAUMAN’IN EŞSİZ YETENEĞİNİ VE ÖZGÜNLÜĞÜNÜ KUTLAMA ZAMANI
Guardian
Bir günü 25 saat olarak algılamasına sebep olan tuhaf bir rahatsızlıktan mustarip Londralı bir genç, korsan radyo istasyonunun vericisini korumakla görevli bir teriyer, güzelliği uyuşturucu kadar etkili –ve tehlikeli– genç bir kadın, birdenbire Londra sokaklarında beliren tilkiler, gün ortasında sokakta Burmalı avlayan beyaz minibüsler, karanlık amaçları olan bir maden şirketi ve tüm bunların birleştiği yerde, Güney Londra’nın eğlence hayatına sağlam bir giriş yapan gizemli uyuşturucu GLOW.
Günümüzün en heyecan verici genç yazarlarından Ned Beauman, Boksör Böcek ve Işınlanma Kazası’ndan sonra ilk kez rotasını bugüne çeviriyor. Yaratıcılık, zekâ ve mizahla dolu benzersiz anlatım dilini gerilim türünün sürükleyiciliği ve keskin dönüşleriyle birleştirerek, ortaya tüm dünyayı dolaşan ve parçaları Londra’da bir araya gelen bir bilmece çıkarıyor.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 3 | Kaşığımın Üstünde Baloncuk Var!
180.00₺
Bebo ve Bice, arkadaşları Rino’nun hasta olduğunu öğrenince onu yatağında eğlendirmeye karar veriyorlar. Biraz deterjan biraz su, işte havada uçuşan onlarca baloncuk. Şimdi sıra bu baloncukları patlatmadan Rino’ya götürmeye geldi. Sizce başarabilecekler mi?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
Murdo: İmkânsız Hayaller Kitabı
225.00₺
2021 Premio Andersen ve Premio Strega Ödülleri
“Yetiler gerçek değil derler. Ama işte buradayım. Adım Murdo, ben bir yetiyim. Ne zaman böyle desem, yetilerin sadece hikâyelerde var olduğunu söylerler. Yalnızca efsanelerde. Kitap sayfalarının arasında. Kurduğum imkânsız hayallerden ilki bu işte: bir kitabın dışında var olmak. Kâğıttan olmayan dağlarda yaşamak.”
Murdo, küçük hayali bir yeti. Her sayfada bize bir hayalini anlatıyor: şiirden bir hırka örmek, bir ayakkabıya saklanmak, bir çakıl taşıyla sırlarını paylaşmak, içinde “her şey”in olduğu bir sandviç, yağmurun yerden göğe doğru yağdığı tepetaklak bir dünya...
Alex Cousseau’nun kendisine Premio Andersen ve Premio Strega gibi iki prestijli ödül kazandıran sınır tanımaz yaratıcılığı Éva Offredo’nun yalın ve muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya çocukluğun şiirini muhteşem bir dille aktaran, yediden yetmişe herkesi sarıp sarmalayacak ve dönüp dönüp tekrar okuma isteği uyandıracak bu büyüleyici kitap çıkıyor.