- Ürün stoklarımızda kalmadığından, sepetinize "PALME TYT ENERJİ GEOMETRİ KONU ÖZETLİ SORU FASİKÜLLERİ" ekleyemezsiniz.
İlginizi çekebilir…
Aeneis
190.00₺
Dünya üzerinde her toplum zaman içinde kendi tarihini, inançlarını ve değerlerini ele alan sözlü ve yazılı anlatılar yaratmıştır. Bu büyük anlatılar iyi-kötü, doğru-yanlış, cesaret-korku, sevgi-nefret, yaşam-ölüm gibi zıtlıklara dair izler barındırır ve gücünü, kalıcığını bu zıtlıklar arasındaki çekişmelerden alır. Binlerce yıldır okunan, modern edebiyatı derinden etkilemiş destanlar bunların en önemli örnekleridir. Bu dizimizde, çocuk ve gençler için uyarlanmış, çizimlerle zenginleştirilmiş destanları okurlarıyla buluşturuyoruz. Aeneis’te Troya Savaşı’nı sağ salim atlatan Aeneas’ın yurdundan ayrılıp İtalya topraklarına yaptığı yolculuk ve oraya vardıktan sonra Latinlerle girdiği savaş anlatılır. Aeneas Harpyler, Kikloplar ve deniz canavarları gibi efsanevi yaratıklarla karşılaşır, ölüler ülkesine iner ama en büyük mücadeleyi insanlara karşı verecektir. Yunan şair Homeros’un İlyada ve Odysseia’sından bazı mitolojik öğelerin de yer aldığı bu eser aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun temellerinin atılışının destanıdır.
Sürpriz Yumurta: Kokarca ile Porsuk 2
210.00₺
HER HAYVANIN YÜREĞİNDE GİZLİ BİR HAZİNE YATARMIŞ.TAŞ BİLİMCİ PORSUK, henüz yavruyken bulduğu ama hain kuzeni Sansar’a kaptırdığı Örümcek Gözlü Akik taşını bir türlü unutamıyor. Tam da bu yüzden Kokarca ona göz kamaştıran akik taşlarıyla dolu bir macera teklif ettiğinde, anında kabul ediyor. Benzemez ikili, Porsuk’un en sevdiği yer olan Sonsuz Göl’ün yolunu tutuyor. Fakat evdeki hesap maceraya uymuyor: Önce kuzen Sansar pattadak çıkıyor karşılarına, sonra da azimli bir tavuk… Neler oluyor derken bu kez de Dinozorlar Çağı’ndan kalma, kıpır kıpır bir hazine bulmasınlar mı? İşler iyice çığırından çıkıyor!
Newbery Ödüllü Amy Timberlake, çoksatan ve ödüller kazanan Kokarca ile Porsuk’un yeni macerasıyla geri dönüyor. Caldecott Madalyası sahibi Jon Klassen’in çizimleriyle bezeli Sürpriz Yumurta’da, Kokarca ile Porsuk özel bir taşı ararken her taşın altından başka sürprizler çıkıyor!
2021’in En İyi Çocuk Kitapları Seçkisinde
Chicago Public Library • Shelf Awareness
“Enfes tuhaflıkları ve koca bir kalbi var.”
Kirkus Reviews
“Büyük riskler, kahkahalı anlar ve bitmeyen sürprizlerin karşı konulmaz karışımı.”
Booklist
Basit Yaşama Felsefesi
190.00₺
“Ancak basit yaşam, uyuyan hayalgücünü uyandırabilir; alışkanlıkların gücünü zayıflatabilir. Basit yaşam, her şeyin yaydığı ve her şeyde yankılanan hayatın durgun, dingin sesini dinlemeye istekli olanlara, dünyada var olmaya ilişkin öneriler sunar.”
Basit Yaşama Felsefesi antik çağlardan günümüze basitliği bir yaşam biçimi olarak gören ve benimseyen tarihi figürlerin motivasyonlarını ve uygulamalarını anlatırken Henry David Thoreau'dan Steve Jobs'a, Diogenes’den Jean-Jacques Rousseau’ya, Kinikler ve Quakerlardan gönüllü basitlik ve küçülme gibi kavramlara dek bir dizi insanı, uygulamayı ve hareketi bir araya getiriyor.
Jérôme Brillaud insanların hemen her şeye sahip olmak istediği, her türlü deneyimi satın almaya gönüllü olduğu fakat yalnız kalmamak, eksilmemek ve elindekileri kaybetmemek için bitmez tükenmez bir çaba gösterdiği eşi benzeri görülmemiş bir karmaşa ve tüketim çağında, okuruna basit yaşama dair son derece yoğun ve kapsamlı bir anlatı sunuyor.
Makine Olmak
279.00₺
5 üzerinden 4.00 oy aldı
2018 WELLCOME KİTAP ÖDÜLÜ
2017 KRALİYET AKADEMESİ BİLİM KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
2017 BAILLIE-GIFFORD KURGUDIŞI KİTAP ÖDÜLÜ FİNALİSTİ
Bu kitap size Jules Verne’in fantastik yolculuklarını anımsatabilir ya da engin bir hayal gücünün ürünü gibi gelebilir. Sorun şu ki, değil. Phoenix Havaalanı’nın yakınındaki kriyonik muhafaza deposunda metal silindirlerin içinde, sonsuzluğa uyanmayı bekleyen ilk insan bedenleri bulunuyor. Ünlü mucit Ray Kurzweil sonsuzluğu yakalama umuduyla günde 100 adet hap yutuyor. Sayıları giderek büyüyen bir kalabalık, insanın ölümü yeneceğine inanıyor.
İnsanın biyolojik sınırlarını esnetme uğraşındaki transhümanizm hareketi altın çağını yaşıyor. Elon Musk’ın yapay zekâyı beynimize eklemleme, Google’ın yaşlanma sorunumuzu çözme hedefiyle biyoteknoloji yatırımları yaptığı bir dünyada ölümsüzlüğe oynamak artık eskisi kadar marjinal görülmüyor. Gazeteci Mark O’Connell, MAKİNE OLMAK’ta hareketin içine doğru büyüleyici –ve ürkütücü– bir keşfe çıkıyor. Laboratuvarlarına giriyor, siborga dönüşmek için ciltlerinin altına çipler yerleştiren bir biyo-hacker topluluğuyla bodrumlarında tanışıyor; buralarda insanı afallatan yeni teknolojik olasılıklar ve bunların yarattığı ahlaki ikilemlerle yüzleşiyor. Makine Olmak, insanın mümkün geleceğini –ve mümkünün sınırlarını– görebilmek için ufuk açıcı bir kitap.
Taşıtlar – Dünyamı Keşfediyorum
290.00₺
Şimdi arabadayım.
Bazen de otobüse biniyorum.
Ama daha birçok taşıt var.
Mesela, kamyon, çöp arabası, tanker...
En faydalıları ambulans, polis ve itfaiye aracı!
Ayrıca bir de iş makineleri var, mesela traktör, dozer, vinç ve kazıcı...
Birbirinden ilginç araçları, eğlenceli resimler ile kolay anlaşılır bir hikâye eşliğinde tanıtan, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri minikleri, onları çevreleyen dünya ile buluşturuyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
DÜNYADAN GERİYE KALAN
158.00₺
“Devrim bir hayaldir” derler.
Fakat bugün tamı tamına bir ihtiyaç oldu.
Süreyya Su, Dünyadan Geriye Kalan’da, devrimi hayal etmenin, dünyayı değiştirmek için inatla mücadele etmenin ve sebatla çalışmanın gerekliliği üzerine bizi bir kez daha düşünmeye çağırıyor.
Çalışma bir anlamda, devrimi hayal etmek için okuru meditasyona çağırıyor.
Kitap, öncelikle başka bir dünyayı hayal edebilmek için başka türlü düşünebilmenin gerekli olduğundan hareket ederek kuramsal bir çerçeve çizen yazıları bir araya geliyor.
Yazar burada bir anlamda, dünyayı yorumlamak/anlamak ve değiştirmek için gerekli olabilecek alet edevatı kutuya koyuyor.
Sonra bu alet edevatla bazı olay ve olguları yorumlamaya ve anlamaya girişiyor.
Yazara göre, dünyayı değiştirmek için önce çözümlemek ve yorumlamak gerekir ve böylece dünyada meydana gelen bazı olayları teorik bakışla çözümlüyor ve yorumluyor.
Su, çalışmasının devamında da, dünyadan geriye kalanlara; yani krizlere, şiddete, adaletsizliğe, güvencesizliğe, umutsuzluğa, utanmazlığa, çer-çöpe, kötülüğe, ölüme eleştirel teorik bir perspektifle bakıyor.
Dünyadan Geriye Kalan, büyüyen çölleşmeye karşı dünyayı değiştirme ve başka bir dünya kurma iradesini, başka dünyaları hayal etme ve tasarlamayı, başka dünyaların olanakları üzerine düşünmeyi koyuyor.
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.
Ben Karanlıktan Hiç Korkmam
205.00₺
Meyveler Sebzelere Karşı ve Çekirdek ile Yumurta'nın yazarından…
Fare ormanda gezerken öyle eğlenmişti ki saatin geç olduğunu bile fark etmedi. Gölgeler uzadı, hava iyice karardı. Fare korkmuştu. Tam o sırada yanı başında ışık saçan bir ateş böceği belirdi. Yaklaştı farenin yanına ve şöyle dedi:
“Işıl benim adım, haydi gel yolunu aydınlatayım!”
Fare, Işıl ile birlikte evine doğru yola çıkınca, karanlıktan hiç mi hiç (Gerçekten mi!?) korkmayan diğer orman sakinleri de onlara katılıyor.
Ülkemizde çok sevilen ödüllü yazar Alex Latimer'den korkular ve dayanışma üzerine komik ve benzersiz bir hikâye.
Her Şeyin Teorisi / Aklayakın Serisi
230.00₺
1900’ların başlarında, Lord Kelvin fizikte artık keşfedilecek bir şey kalmadığını öne sürdü. Sadece birkaç yıl sonra, Einstein görelilik teorisiyle dünyamıza dair o güne kadar oluşmuş bilgiyi tersyüz etti. Ardından 1980’lerde Stephen Hawking kuramsal fiziğin sonuna geldiğimizi, her şeyi açıklayan tek bir teorinin yakın olduğunu iddia etti… ve yanıldı.
Evrene dair her şeyi, her bir fizik olgusunu açıklayabilen tek bir teori… Her Şeyin Teorisi. Bilim böyle bir teorinin izini sürmekten ve sıklıkla ona ulaşıldığı yanılgısına düşmekten vazgeçmedi.
İngiliz Bilim Yazarları Derneği Ödülü’nü üç kez kazanmış tek bilim insanı olan Frank Close, “her şeyin teorileri” tarihinde zaferler ve hayal kırıklıklarıyla dolu sürükleyici bir yolculuğa çıkıyor. On yedinci yüzyılda Newton’ın hareket yasalarından başlayıp, on dokuzuncu yüzyılda termodinamiğe ve James Clerk Maxwell’in elektromanyetizma yasalarına, oradan da yirminci yüzyılda Max Planck’la Paul Dirac’ın kuantum fiziğine giren Close, nihayet günümüz fiziğine (süpersicim, çoklu evren, döngü kuantum kütleçekimi) gelip mevcut her şeyin teorisinin kalıcılığını sorguluyor. Bir teorinin, önce her şeyin teorisine meydan okuduğu, sonra onun yerini aldığı amansız döngünün, bilimin ilerlemesinde nasıl büyük bir rol oynadığını gözler önüne seriyor.
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor.
EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
304.00₺
Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.
Köprünün Öte Yanı
258.00₺
GÖLÜN KIYISINDA'nın yazarından
2006 MAN BOOKER ÖDÜLÜ ADAYI
"Büyük mutlulukları ve hüzünleri çağrıştırıyor."
Times
Böyle bir kaybın acısından sonra artık hiçbir şeyin onun için önemli olmayacağını zannederdiniz ama besbelli ki işler hiç de öyle yürümüyordu. Aksine şimdi her konuda korkuyla doluydu. Sanki sonunda kaderin korkunç gücünü, sinsiliğini, sırtını yaslayabileceğinden emin olduğun o tek şeyi nasıl da anında silip yok edebileceğini görmüştü ve artık sürekli omzunun üstünden arkaya bakıp duruyor, bir sonraki darbenin nereye inebileceğini anlamaya çalışıyordu.
Kanada’nın çağdaş edebiyattaki en önemli temsilcilerinden Mary Lawson’ın pek çok dile çevrilen ve Man Booker Ödülü’ne aday gösterilen romanı Köprünün Öte Yanı, Kuzey Kanada’nın uçsuz bucaksız topraklarında iki kardeşin ve iki kuşağın hikâyesini anlatıyor. İkircikli kardeşlik ilişkileri, rekabet, saplantılı aşk ve karmakarışık duygular üzerine yalın ve zarif bir roman.
Cinsellik ve Başarısız Mutlak
361.00₺
Slavoj Žižek, felsefi sisteminin bugüne kadarki en titiz çalışmasında, diyalektik materyalizmin yeni bir tanımını sunuyor.
Bu kitabında, Alain Badiou, Robert Brandom, Joan Copjec, Quentin Meillassoux ve Julia Kristeva gibi isimlerin eserlerini yorumlamakla sınırlı kalmıyor; popüler bilimden kuantum mekaniğine, cinsel farktan analitik felsefeye uzanan bir macera vadediyor. Žižek Möbius şeridini, çapraz-kapağı ve Klein şişesini gözümüzde canlandırarak varlık, öz ve kavramdan oluşan Hegel mantığının temel üçlüsüne hareket kazandırıyor. Yeni Hegel ve Kant okumaları ise film, politika ve kültür üzerine yorumlarla birlikte sahneleniyor.
Tuhaf Hikâyeler Akademisi Baskerville
245.00₺
HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ, BİR İNSAN SHERLOCK HOLMES GİBİ BİR KARAKTERİ NASIL HAYAL EDEBİLİR DİYE?
PEKİ YA HAYAL ETMESİNE GEREK KALMADIYSA!
YA ARTHUR CONAN DOYLE HENÜZ GENCECİKKEN KENDİNİ İLERİDE ROMANLARINI SÜSLEYECEK KARAKTER VE TUHAFLIKLARLA DOLU BİR OKULDA BULDUYSA!
Genç Arthur Conan Doyle, sadece olağanüstü yeteneklere sahip çocukların davet edildiği Baskerville Akademisi’ne kabul edildiğinde, seçildiği ve ailesinin talihini tersine çevirme şansı verildiği için çok sevinir. Okula adım atar atmaz, gözüpek Irene Eagle ve dehasıyla Arthur’a rakip Jimmie Moriarty ile arkadaş olur. Birlikte, yeni okullarının eğik kulelere, açıklanamayan patlamalara, sinsi kurtlara ve nesli tükenmiş kuşlara ev sahipliği yapan tuhaf bir yer olduğunu keşfederler. Ancak Arthur sadece dost değil, düşmanlar da edinmiştir; onu okuldan attırmaya hatta daha kötüsünü yapmaya hevesli düşmanlar...
O ve arkadaşları çok geçmeden okulun gizli topluluğu Yonca’dan davet alır. Kabul edilmek için üç zorlu testi geçmeleri gerekmektedir. Arthur testi geçeyim derken, çok daha büyük bir maceranın ve ondan da büyük bir tehlikenin kapılarını aralayacak bir gizemi ortaya çıkaracaktır. Sadece iki şeye güvenebilir: Arkadaşları ve zekâsı.
“Hogwarts ve İyilik ve Kötülük Okulu ile birlikte en büyüleyici okullar listesinin zirvesinde.” —KATHRYN LASKY, Newbery Ödüllü yazar
“Yiğit kahramanların esrarlı kötüleri alt etmeye çalıştığı, tempolu, heyecan dolu bir hikâye...” —ALA Booklist
Leonardo da Vinci
384.00₺
Gayrimeşru, eşcinsel, vejetaryen, solak ve dinle arası limoni: Leonardo da Vinci 15 ve 16. yüzyıl için zor bir karakterdi. Ama talep ettiği hoşgörünün karşılığını misliyle verdi.
Dudağı hareket ettiren kasları görmek için kadavraların yüz derilerini yüzdü ve ardından dünyanın en unutulmaz tebessümünü, Mona Lisa’yı yarattı. Işık ışınlarının korneaya çarpışını gözlemledi ve değişken perspektifler kullanarak Son Akşam Yemeği’ni çizdi. Oyunbaz ve saplantılı bir tutkuyla anatomi, fosiller, kuşlar, kalp, uçan makineler, optik, botanik, jeoloji ve silahlar üzerine çığır açıcı çalışmalar yürüten Leonardo, beşeri ile temel bilimler arasındaki çizgiyi aşarak sadece günün Milano ve Floransa’sını büyülemekle kalmadı; onun yolu tüm dünyada yaratıcılık ve yenilikçiliğin yolu oldu.
Steve Jobs ve Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, insanlık dediğimiz büyük ailemizin belki de en sıra dışı ferdinin hayatı üzerinden, dünyaya tutkulu bir hayretle yaklaşmanın yaşamı nasıl zenginleştirebileceğini gösteriyor.
“Muhteşem… Isaacson yine karmaşık, dev bir karakteri ele alarak onu yakınlık kurabileceğimiz birine dönüştürüyor… Baştan sona büyüleyici, ustaca ve tutku dolu.”
KIRKUS REVIEWS
“Isaacson, Leonardo’nun çelişkilerini kullanarak ona insaniyet ve derinlik kazandırıyor.”
NEW YORK TIMES
"Yıllar içinde Leonardo hakkında çok şey okudum fakat onun yaşamı ve çalışmalarının farklı yönlerini tatmin edici şekilde ele alan hiçbir kitapla karşılaşmamıştım... Bu kitap onu tüm insani yönleriyle görmenize ve onun ne kadar özel biri olduğunu anlamımıza, Leonardo hakkında okuduğum diğer tüm kitaplardan daha çok yardımcı oluyor."
BILL GATES
Sonbahar ve Kış – Dünyamı Keşfediyorum
290.00₺
Yaşasın! Sonbahar geldi!
Hava serinledi, yapraklar dökülüyor, yağmur damlaları tıp tıp düşüyor. Dışarı çıkmaya hazırım.
Şimdi sonbahar bitti, kış geldi!
Bir sürü kalın kıyafet giydim, artık çıkıp karda oynayabilirim.
Minik okuru sonbahar ve kış mevsimlerinin güzellikleriyle tanıştıran, kolay anlaşılır ve ilgi çekici resimlerle dolu, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri minikleri, onları çevreleyen dünya ile buluşturuyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
Nişanlılar / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Suç ve Ceza / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Hemen şimdi, şu anda,
sokağın köşesine koş,
yere kapan ve
tüm dünyaya haykır:
“Ben bir suç işledim!”
"Hepsi Sana Miras serisini hazırlayanlara çocuklara anlatmak üzere Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sını seçtiğimi söylediğimde, fazlasıyla hayrete düştüklerini gördüm. Aslında anlaşılabilir bir tepki bu. Zira dünya edebiyatının en iyi on romanından biri sayılan “Suç ve Ceza”, iyi ve kötülerin daha en baştan belli olduğu ve kendileriyle asla çelişmedikleri romanlardan değildir. Yakışıklı, akıllı ve yardımsever bir öğrenci olan başkahramanımız Raskolnikov, henüz romanın başında bir cinayet işler. Dahası, bu yaptığı eylemi kendince haklı görmektedir. Ve zaman içinde, onun işlediği bu korkunç suçun bilincine varmasına ve vicdanıyla yüzleşmesine tanık oluruz.
“Suç ve Ceza”yı torunlarıma (on yaşındaki Tamar ve sekiz yaşındaki Gaia) okuduğumda, beni elektrik çarpmış gibi dinlediler. Eşim ve ben işte o zaman şunu farkettik: Onların böylesine etkilenmelerine sebep olan şey, işlediği suçun bilincine vararak, bunun cezasını çekmek ve pişmanlığını yaşamak isteyen genç öğrenci Raskolnikov’un onlarda uyandırdığı derin empati duygusuydu. Ve bir kez daha emin oldum ki, “Suç ve Ceza” sadece yetişkinleri değil, tüm dünya çocuklarını etkileyecek kadar özel bir eser.” Abraham B. Yehoshua
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin beşinci kitabında, bir Dostoyevski klasiği olan "Suç ve Ceza"yı bize ünlü İsrailli yazar Abraham B. Yehoshua anlatıyor, Sonja Bougaeva ise resimliyor.
Hümanistler: Özgür Düşünme, Sorgulama ve Umudun 700 Yıllık Tarihi
290.00₺
Nasıl bir insansın? İnançlı ya da inançsız ama her koşulda pusulası akıl ve ahlak olan biri mi? Bireyi her türlü büyük ideal ya da dogmanın üstünde gören biri mi? Ya da dünyayı sanatsız hayal edemeyen biri?
Eğer bunlardan herhangi birine yakınsan, ister farkında ol ister olma, sen de köklü bir hümanist düşünce geleneğinin parçasısın. Tarih boyunca akılcı sorgulamayı, kültürel zenginliği, özgür düşünmeyi ve umudu hayatlarının merkezine koymuş nice olağanüstü insanla benzer fikirleri paylaşıyorsun.
Sarah Bakewell, Hümanistler’de bizi 700 yıllık nefes kesen bir yolculuğa çıkarıyor ve dünyamızı şekillendiren hümanistlerin gözü pek yaşamları ve fikirleriyle tanıştırıyor. Rönesans âlimlerinden insan hakları savunucularına, Erasmus’tan Zora Neale Hurston’a, hümanizmin en karanlık zamanlarda bile umut aşılama konusundaki gücünü gözler önüne seriyor. Karmaşa ve düzeni bir arada barındırmayı başaran hümanizmin fanatiklerden, mistik ve tiranlardan gelen tüm karşı çıkışlara rağmen nasıl bu kadar güçlü ve dayanıklı kalabildiğini sorguluyor.
Hümanistler kurumlar ya da fikirler etrafında kutuplaşmanın ayyuka çıktığı günümüzde, insanı yeniden merkeze alan ve birbirimize özen göstermemizin kıymetini hatırlatan benzersiz bir inceleme.
“İnsanlığın insan olma halini anlama mücadelesinin büyüleyici ve umut yüklü anlatımı.”
–Oliver Burkeman, Dört Bin Hafta'nın yazarı
M Treni
264.00₺
“Oğlan büyüdü, baba öldü, kız benden uzun, kötü bir rüyadan dolayı ağlıyor. Lütfen sonsuza dek kalın, diyorum tanıdığım şeylere. Gitmeyin. Büyümeyin.”
Çoluk Çocuk ile bizi fena halde hazırlıksız yakalayan Patti Smith, “hayatımın yol haritası” olarak tanımladığı M Treni’nde zihninin derinliklerine doğru bir tren yolculuğuna çıkıyor.
Patti Smith anılarını, hayal dünyasını, bir bardak koyu kahveden ya da bir Murakami satırından aldığı hazzı bir araya toplayıp kelimelerle tutturuyor. “Kaybedip bir daha bulamadıkları”nın yerini yine kelimelerle dolduruyor. “O gamsız balona, dünyaya inanıyorum” diyen koca ruhlu bir sanatçının hayata yazdığı bir aşk notu M Treni.
Harika şarkı sözleri yazmak bir şey, M Treni gibi bir kitap yazmak ise bambaşka bir şey. Bundan sonra yapacaklarını saymazsak M Treni, Patti Smith’in yarattığı en iyi şey.
The Nation
Patti Smith bizim için yaşıyor, yazıyor ve söylüyor.
Washington Post
Sonbaharın Sonu
258.00₺
2021 BOOKER ÖDÜLÜ ADAYI
YILIN KİTAPLARI SEÇKİSİ
GLOBE AND MAIL • CBC BOOKS • DAILY TELEGRAPH • OBSERVER
Clara’nın ablası kayıp. Annesiyle tartışıp evden çıktı ve bir daha dönmedi. Pencerenin önünden ayrılırsa ablasının hiç gelmeyeceğine inanıyor yedi yaşındaki Clara. Okulundan ve komşunun kedisine bakmaktan arta kalan tüm zamanını camda geçiriyor. Komşuları Elizabeth hastanede. Giderken ona söz verdiğinden çok daha uzun zamandır…
Liam, eşinden ve işinden yeni ayrılmış, ne yapacağını bilmeden kendini bu soğuk kuzey kasabasında bulmuş bir adam. Elizabeth’in evine taşınıyor ve çok geçmeden polis kapısına dayanıp ona kayıp bir genç kız hakkında sorular soruyor.
Elizabeth, ömrünün son demlerinde geçmişini düşünüyor. Yıllar önce işlenmiş o suçu, uzun zamandır taşıdığı utancı… Ölmeden önce telafi etmesi gereken şeyler var.
Üç farklı bakış açısından aktarılan Sonbaharın Sonu, karakterler arasında geçiş yaparak onları birbirine bağlayan kederin, pişmanlığın ve sevginin katmanlarını birer birer kaldırıyor. Günümüzün en maharetli anlatıcılarından birinin kaleminden, meraklandıran, nüktedan ve alabildiğine insani bir roman.
“Tanıdığım herkese Lawson’ı anlatıyorum. Her romanı ayrı bir harika.” –Anne Tyler
“Sonbaharın Sonu’nun akıcı, insancıl ve kasaba yaşantısını zaman zaman alaycılığa kayarak inceleyen diliyle büyülendik.” –2021 Booker Ödülü Jürisi
“Lawson, sade üslubunda daima şaşırtıcı derinlikler gizleyen, zarif bir yazar.” –Toronto Public Library
“Bilgelik ve şefkatle dolu, kendine bağlayan bir öykü.” –Toronto Star
“Lawson’ın yazımı zahmetsiz ve basit gibi dururken tüm iplikler birleşip zengin ve tatminkâr bir halı deseni ortaya çıkarıyor ve böylece onun hikâyecilik dehası gözler önüne seriliyor.”
–Irish Independent
“Lawson insan doğasının karmaşıklığını gündelik dile döküyor.” –Mail on Sunday
Krokodali
193.00₺
Bir başyapıt yaratmak istiyorsan
bu kitabı
eğ, döndür ve salla!
Krokodali dünyanın en iyi ressamı! Ama birazcık yardıma ihtiyacı olabilir...
Onun birlikte bir başyapıt yaratabilir misin?
Haydi kolları sıva ve elindeki kitabı eğerek, sallayarak ve ovuşturarak bu komik öyküye sen de ortak ol! Sakın unutma, Krokodali ne derse onu yapmalısın. En kötü ne mi olabilir? Sayfayı çevir de gör!
Leo ve Medusa’nın Laneti Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 4
205.00₺
Profesör Destansoy’un mahzenindeki hazineler arasında eski bir kitap koleksiyonu var. Beklenmedik kahramanlar ve karşılaştıkları büyüleyici yaratıkları anlatan, eşsiz hikâyelerle dolu.
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu’nun yeni macerasında Yunan mitolojisine, Ege’nin serin sularına, Leo’nun tehlikeli canavarlar ve çetin görevlerle dolu serüvenlerine dalıyoruz.
Her şey, ailesinin Leo’yu efsaneleri öğreneceği okula başlaması için tehlikenin kol gezdiği Atina’ya göndermesiyle başlıyor. Kahramanlık hayalleri kuran Leo, şansının da yardımıyla şehrin koruyucu tanrıçası Athena’nın dikkatini çekiyor. Athena, Leo’nun sadakatini sınamak için ona reddedemeyeceği bir teklifle geliyor: Lanetli canavar Medusa’yı avlayıp, Atina’nın gelmiş geçmiş en büyük kahramanı olmak. Peki ama Leo, Atina’ya giderken efsanevi yaratıklara zarar vermeyeceğine dair ailesine söz vermemiş miydi? Hayallerine erişmek uğruna, verdiği sözü bozacak mı?
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında:
Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.
İlkbahar ve Yaz – Dünyamı Keşfediyorum
290.00₺
Yaşasın! Bahar geldi!
Güneş tatlı tatlı parlıyor, yapraklar yeşeriyor.
Bir kuş şarkı söylüyor ve ben çiçek topluyorum.
Şimdi ilkbahar bitti, yaz geldi!
Güneş parlak ve sıcak, biz de plajdayız.
Kumda ve suda oynuyorum, küçük deniz kabukları topluyorum.
Akşam olunca da ayıcığıma sarılıp mışıl mışıl uyuyorum.
Minik okuru ilkbahar ve yaz mevsimlerinin güzellikleriyle tanıştıran, kolay anlaşılır ve ilgi çekici resimlerle dolu, neşeli bir kitap. 12 ay ve üzeri minikleri, onları çevreleyen dünya ile buluşturuyor.
Seri Hakkında:
Ne Yapar? serisiyle ülkemizde geniş bir çocuk okur kitlesi edinen Liesbet Slegers'ın, miniklerin ilk kitaplığı için hazırladığı Dünyamı Keşfediyorum serisi pek çok dile çevrildi ve yayımlandığı ülkelerde kategorisinin çoksatanları arasına girdi. Miniklerin günlük hayatı aileleriyle birlikte öğrenmelerini, bedenlerini tanımalarını, yemek, uyku ve oyun rutinlerini anlamalarını, mevsimleri ve taşıtları keşfetmelerini hedefliyor. Kolay anlaşılır metinleri, Slegers’ın imzası haline gelmiş sevimli çizimleri ve kalın karton sayfalı güzel tasarımıyla, kitapları bebeklikten sevdiren o ilk kitap olmaya aday.
Kısa
245.00₺
MUCİZELERİ SAYMAK'IN YAZARINDAN
NEWYORK TIMES BESTSELLER
JULIA BOYUNUN KISA OLMASINDAN FAZLASIYLA DERTLİYDİ.
AMA OZ BÜYÜCÜSÜ HER ŞEYİ DEĞİŞTİRECEKTİ.
Annesinin ısrarını hiç anlamamıştı Julia. Dansta iyi değildi ve dürüst olmak gerekirse sesi de… Neyse! Oz Büyücüsü’nün seçmelerine katılmak ona ne katabilirdi ki? Ancak Julia’nın kafasındaki sorular yerini hızla tiyatronun büyüsüne bırakır. Başta kendi cüce ama özgüveni dev rol arkadaşı Olive ve sanatçı ruhlu eşsiz Bayan Chang olmak üzere, gösteri sayesinde tanıdığı tüm insanlar, hissettiği duygular, yaşadığı deneyimler sadece tiyatro değil kendisi hakkındaki düşüncelerini de değiştirir. Julia’nın boyu hâlâ aynı olsa da artık çok daha “uzun boylu” hayalleri vardır.
New York Times çoksatanlar listesine giren, pek çok dile çevrilen ve ülkemizde de büyük beğeni toplayan Mucizeleri Saymak’ın yazarı Holly Goldberg Sloan’dan muzip, duygusal, şaşırtıcı ve karşı konulamaz bir dönüşüm öyküsü.
“Sloan sempatik ve büyüleyici genç karakterler yaratmakta gerçek bir usta. Mucizeleri Saymak’ı yıldız yapan her şey bu kitapta da var.”
Entertainment Weekly