Sepet toplamları
Ara Toplam | 16,097.00₺ |
---|---|
The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
Toplam | 16,202.00₺ (526.59₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Sherlock Holmes – Kızıl Dosya
“SHERLOCK HOLMES” SERİSİNİN İLK KİTABI “KIZIL DOSYA” ÇOCUKLARI MACERAYA ÇAĞIRIYOR
Dünyanın en ünlü dedektifi Sherlock Holmes ile ev arkadaşı Dr. Watson’ın maceraları başlıyor!
Polisler, Brixton Caddesi’nde işlenen gizemli cinayet soruşturmasında Sherlock Holmes’un yardımını ister. Holmes, kendine özgü ipucu bulma ve müthiş akıl yürütme yöntemiyle katile adım adım yaklaşır.
“Şapkanı alsana,” dedi Sherlock.
“Seninle gelmemi mi istiyorsun?”
“Evet, tabii yapacak daha iyi bir işin yoksa.”
Histeri
“Histeri ile ilgili her deneme, onun meşhur özelliklerini anmak zorunda. Histeri dendiğinde, bedenlerinin cinsel
istekleri altında bunalmış, cinsel düşüncelerini bastıran, konversiyonlarına kayıtsız, ötekiyle had safhada
özdeşleşen, kendini teatral tarzda ifade eden, kendini varoluşuna adayacağı yerde onu gündüz düşlerinde hayal
eden, çocuksu bir masumiyeti erişkin dünyeviliğine yeğleyen insanlar akla gelir. Telkinden mustariptirler; ya
ötekinden kolayca etkilenir, ya da düşüncelerini kendilerine refakat eden diğer histeriklere aktarırlar. Her ne
kadar karakter bozuklukları âleminde ikamet eden başkaları da yukarıdaki özelliklerden bir veya birkaçını
paylaşsa da bunların tümü yalnızca histerikte tek ve dinamik bir biçim altında bir araya gelir.
Kendime biçtiğim vazife, bütün bu özellikleri histerik biçimin kalıbına dökecek bir teori temin etmek.”
Sigmund Freud’dan hareket eden, Melanie Klein ve Donald Winnicott ekollerine uğrayan, Fransız psikanalitik
düşüncesinden Jacques Lacan’ı da ihmal etmeyen bu eserinde Bollas, histeri hususunda uzun süredir var olan
fikirlere yeni bakış açıları getirerek psikanaliz ve psikoterapiyle ilgilenen öğrenciler ve profesyonellerin yanı
sıra Batı kültüründe kişiliğin oluşumuyla ilgilenen sıradan okurlar için de aydınlatıcı bir metin sunuyor.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fizik Fikri
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Sabah daha yüzümüzü yıkamadan fizik prensipleriyle yüzleşiyoruz; geçen zamanın çetelesini tutan çalar saat, ışık dalgalarını yansıtan ayna, musluktan incelen bir sütun şeklinde akan su. Ya da şöyle bakalım: günlük sohbetlerimizde pek de adını anmadığımız Bernoulli denklemi olmasa, uçağın uçabilmesini; Maxwell denklemleri olmasa, elektromanyetik dalgalar üstünden dünyayı saran iletişim ağları kurmamızı ya da X-ışınlarının keşfini nasıl açıklayacaktık?
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fizik Fikri, bizi çevreleyen fizik prensiplerini mümkün olan en anlaşılır dil ve sunumla ortaya koyuyor. Kütleçekim, ışık, enerji gibi temel kavramlardan başlayıp kuantum, kaos, karanlık enerji, Tanrı Parçacığı gibi bilimsel arayışın parlak fikirleriyle dolu bir evrene yol alıyor. Ünlü fizikçilerin yaşamına dair kısa bilgiler, buluşları o günün şartlarıyla görmemizi sağlayacak zaman çizelgeleri ve açıklayıcı illüstrasyonlarıyla bu kitap fiziğin temelini anlamak için eşsiz bir rehber.
Bir Şey Olduğu Yok
Fang Ailesi'nin Yazarından
Yılın En İyi Kitabı seçkilerinde
New York Times * Washington Post * People * Time * Buzzfeed
Lillian ve Madison’ın yatılı okulda başlayan beklenmedik dostlukları, Lillian’ın olaylı bir şekilde okulu terk etmesiyle mektuplara kalmıştı. Ta ki yıllar sonra yine bir mektupla gelen yardım çağrısına kadar.
Madison, Lillian’dan üvey ikizlerine bakıcılık yapmasını istiyor. Ama bir detay var: İkizler kızıp üzülünce alev alıyorlar. Gerçekten, alev alıyorlar. Kendilerine zarar vermeyen ama etraflarında ne varsa yakıp yıkan, korkutucu ve bir o kadar da göz alıcı alevler.
Bocalamakla geçen hayatında kaybedecek pek de bir şeyi olmayan Lillian, yazı çocuklarla geçirmeyi kabul ediyor. Üçü artık birbirlerine güvenmeyi, başkalarını umursamamayı –ve Madison’ın politikacı kocasından uzak durmayı– öğrenmek zorundalar. Peki ama Lillian gece uykusunda bile onlar yüzünden yanabileceği gerçeğiyle ne yapacak? Bir an önce onlardan uzaklaşmanın yollarını mı arayacak yoksa bu tuhaf güzellikteki çocuklarla el ele verip dünyanın karşısına mı dikilecek?
Birbirlerini anlamaya, dünyadaki küçük yerlerini bulmaya çalışan sıra dışı karakterlerin buluştuğu bu tuhaf, yumuşak ve eğlenceli roman, Kevin Wilson'ın olağanüstü ile olağanı aşılamadaki muazzam becerisini bir kez daha doğruluyor.
“Bu kitabın güzelliğini aklım almıyor. Her şeyiyle özgün, bir o kadar da muhteşem.” Taffy Brodesser-Akner, New York Times
“Benzerini okumuştum diyeceğiniz tek bir satır yok. O kadar taze bir ses.” Entertainment Weekly
Bir Rus Piyanistin Otoportresi
Yüzyıllardır sanatçılara, bilim insanlarına ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında birçok ülkeden sürgünlere yuva olan Viyana bu karışımın yarattığı havayla entelektüel dünyada son derece ihtişamlı bir yere sahip. Geçmişin kayıp ruhları şehrin kafelerinde çağdaş eşlikçilerine unutulmaya yüz tutan hayatlarını anlatıyor, yaşamlarının son demlerinde anılarını kayıt altına alıyor. İşte bu kafelerden birinde isimsiz bir anlatıcı, eski roman karakterlerinden biri gibi duran bir Rus piyanistle tanışıyor. Dünyaca ünlü piyanist Suvorin kitabın anlatıcısına savaşın dehşetini, nefes almakta güçlük çektiği diktatörlük rejimini, öğretmenlik yaptığı yılları, her sahne performansında neler hissettiğini ve büyük aşkı eşini aklına geldiği şekliyle sansürsüzce anlatıyor. Beat Kuşağının önemli temsilcilerinden Wolf Wondratschek, Bir Rus Piyanistin Otoportresi’nde bazı insanların güzellik, müzik ve tutkunun peşinde koşarken nelerden vazgeçtikleri, yaptıkları bu fedakârlıklara değip değmediği gibi ebedi soruları tartışıyor. Yazarın diliyse sanki kurmaca metinlerin temel standartlarına göre yazılmış bir metin değil de müzikal bir eser gibi duyuluyor.
Bir Rus Piyanistin Otoportresi egosuz, kurnaz, derin, komik, otantik ve son derece gizemli; hem de tüm bunları hiç zorlanmadan yapıyor. Muazzam bir alçakgönüllülük romanı kuşatıyor. Bağıran bir dünyada, usulca ve yavaşça çalınan bir şarkı.
Ethan Hawke, The New York Times Book Review
Wondratschek’in katmanlı anlatısı dil, sanat, politika ve tarih üzerine düşünüyor ve romanda çok fazla olay yaşanmasa da okuruna kafa yoracağı çok konu veriyor. Thomas Mann ve Elias Canetti’ye ilgi duyan okurlar bu kitabı zevkle okuyacaklar.
Kirkus
Demir John: Erkekler Üzerine Bir Kitap
Şair ve çevirmen Robert Bly, bu derinlikli kitabında erkek olmanın ne olduğuna dair yeni bir ufuk sunar. Bly’ın fikirleri, erkeklerle yürüttüğü çalışmalara ve kendi hayatından izlenimlere dayanır.
Eski hikâye ve efsanelerden zengin anlamlar çıkaran Bly, “Demir John” adlı bir Grimm masalını işler; bu masalda anlatıcı ya da “Vahşi Adam”, genç bir adama erkeklik gelişiminin sekiz aşamasında rehberlik eder, böylece bize çoktan unutulmuş arketipleri ve güçlü erkeklik imgelerini hatırlatır.
62 hafta boyunca New York Times Çok Satanlar listesinde kalan Demir John, mitin yüceliğiyle pratik yaşamı bir araya getirdiği ve buna bir de kendi tarihimizden acı dolu dersler eklediği için önümüzdeki dönemde de hem erkeklere hem kadınlara rehberlik edip ilham verecek kült bir eser.
Minimalizm – Hayatınızı Sadeleştirmenin ve Sürdürülebilir Yaşamanın Yolları
Daha Azla Daha Fazla Yaşayın!
Gereksiz eşyalardan, bitmeyen yapılacaklar listelerinden ve sizi yoran tüketim alışkanlıklarından sıyrılmak
mümkün mü?
Madeleine Olivia, sade bir yaşamın dönüştürücü gücünü keşfetmeye davet ediyor. Minimalizm, karmaşadan uzak, anlam dolu bir yaşam yaratmanın ipuçlarını sunuyor. Eşyalarınızı azaltmaktan, zihinsel yükünüzü hafifletmeye; sürdürülebilir alışkanlıklar geliştirmekten, doğaya daha yakın bir yaşam tarzı benimsemeye kadar, hayatınızı kökten değiştirecek pratik çözümler bu kitapta sizi bekliyor.
Bu yalnızca bir rehber değil, bir yaşam manifestosu. Madeleine Olivia, minimalizmin yalnızca daha az tüketmek değil, aynı zamanda daha fazla anlam, özgürlük ve mutluluk bulmak olduğuna dair ilham verici bir yolculuğa çıkarıyor. Kendi yaşamınızın özünü bulmaya hazır mısınız?
Minimalizm, sade bir hayatın kapılarını aralıyor ve sizi sadece ihtiyacınız olanla yetinmeye değil, onunla tam anlamıyla yaşamaya çağırıyor. Daha az al, daha çok yaşa.
Styracosaurus Mini Seramik Heykel
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Styracosaurus fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Akrilik Boya
Ürün Boyutları: 23cm x 14cm x 13cm
Not:Kişiye özel üretim yapıldığı için siparişiniz sonrasında heykel en geç 5 iş günü içerisinde kargoya verilecektir.
1979
Sırlar ve Yalanların Karanlığında Bir Gazeteci...
Glasgow’un tozlu sokakları, basın dünyasının amansız rekabeti ve derinlerde saklanan karanlık sırlar...
Val McDermid; polisiye edebiyatının ustası, okurlarını bu kez büyüleyici bir gerilimle 1979’a götürüyor. Genç gazeteci Allie Burns, kariyerinde iz bırakacak bir hikâye peşindedir. Ama gerçeği ortaya çıkarmak, düşündüğünden çok daha tehlikeli olacaktır. Meslektaşı Danny Sullivan ile birlikte bir yolsuzluk skandalını araştıran Allie, kendini hem hayatını hem de sevdiklerini riske atacak bir komplonun ortasında bulur. Tehditler, cinayetler ve yalanlar arasında, Allie yalnızca gazeteci kimliğiyle değil, insan olarak da sınanacaktır. 1979, yalnızca bir dönemin ruhunu ve gazetecilik etiğini sorgulamakla kalmıyor, aynı zamanda cesaret, dostluk ve adalet arayışıyla okuyucuyu derinlemesine etkileyen bir hikâye sunuyor.
Gerçeği aramaya cesaretin var mı? Bu gerilim dolu roman, sizi ilk sayfadan son satıra kadar nefessiz bırakacak. Val McDermid’in 1979’u, polisiye romanların altın standartlarını yeniden tanımlıyor.
“Ustaca kurgulanmış, karanlık ve sürükleyici.”
—Washington Post
“Türünün zirvesinde olan bir yazarın, yeteneğinin doruğunda yazdığı muhteşem bir roman.”
—Peter James
Dilophosaurus
Bu etkileyici canlılar Erken Jura döneminde(201-174 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1942 yılında Tuba City, Arizona'da bulundu. Düzinelerce keskin, tırtıklı dişlerle donanmış,kafatasında sorgucu bulunan ve toplam uzunluğu ortalama 7 metre olan bu Teropod cinsi dinozor 400 kg'lık yırtıcı bir avcıydı.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Dilophosaurus fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 30cm x 8cm x 24cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 32cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Dilophosaurus fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 30cm x 8cm x 24cm
Küçük Prens
KÜÇÜK PRENS, PROF. DR. ALİ ATIF BİR’İN SUNUŞU VE YAZARIN RENKLENDİRİLMİŞ ORİJİNAL ÇİZİMLERİ İLE RAFLARDA!
Bir çocuğun sorduğu basit bir “Neden?” sorusu, en karmaşık yetişkin cevaplarından daha güçlüdür. “Bir şeyi gerçekten tanımak istiyorsan, ona zaman ayırmalısın,” der tilki. Bu, her öğreticinin, hatta ana-babanın kulağına küpe olması gereken bir cümledir. Çünkü değerler, ilgi, yani zaman ayırma ve sabırla inşa edilir.
—Prof. Dr. Ali Atıf Bir
Yetişkinler rakamlara bayılırlar. Onlara yeni bir arkadaştan bahsettiğinizde size esas gerekli şeyleri hiç sormazlar: “Ses tonu nasıldı? Sevdiği oyunlar neler? Kelebek koleksiyonu var mı?” Onların soruları genelde şunlar olur: “Kaç yaşında? Kaç tane erkek kardeşi var? Kaç kilo?” Sadece bu şekilde onu tanıyabileceklerine inanırlar. Eğer yetişkinlere, “Çatısında güvercinler ve pencerelerinde sardunyalar olan pembe tuğladan muhteşem bir ev gördüm…” derseniz bu evi hayal etmekte zorlanırlar. Oysa onlara şöyle demek lazım: “Yüz bin liralık bir ev gördüm.” O zaman sevinçle, “Ne kadar da güzel!” diye haykırırlar.
Uçağı arızalanınca çöle acil iniş yapmak zorunda kalan pilot, küçük bir çocukla karşılaşır. Adı Küçük Prens olan bu çocuk, üç yanardağı ve bir çiçeğiyle birlikte yaşadığı gezegeni hakkında ilginç hikâyeler anlatır. Küçük bir çocuğun gözünden yetişkinlerin dünyasına uzanan bu yolculuğa yazarın kendi çizimleri de eşlik eder.
Dünya edebiyatı tarihinin en önemli eserlerinden olan Küçük Prens, 300 farklı dile çevrilmiş ve birçok kez de filme çekilmiştir. Antoine de Saint-Exupéry’nin bu başyapıtının, bugüne kadar tüm dünyada 150 milyondan fazla satıldığı tahmin edilmektedir. Küçük Prens sadece çocuklara nasıl büyük olunacağını öğretmez, yetişkinlere de nasıl iyi bir yetişkin olunacağını öğretir. Bu efsane kitap, Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in sunuşu ve yazarın renklendirilmiş orijinal çizimleriyle şimdi raflarda!
Edebiyat Fabrikası ve Seçme Yazılar
“İnsanın içine yerleşen ve orada ölen hisler vardır. İnsanın zayıflığının bir emaresidir bu. Sebebi itibarıyla küçük ama insanda yanıp, tükenip, dağılıp, kendine bir yer edinemeyip de hayatın ateşiyle savrulup giden, görünmez olduklarından insanın içinde nasıl barındıkları kestirilemeyen hisler vardır. Şöyle olur: İnsan çalışır, başka da bir şey yapmaz. Yüzlerce insan geçip gitti, onlarla birlikte çalışan insan görüntüsünün yarattığı izlenim de içlerinde parlayıp söndü. Sonra bir kişi daha gelip geçerken bu olağan durumda başka bir şey gördü. Gördükleri içinde sönmeyen, o küçücük şey koskocaman oldu, ona ıstırap verip dışarıya çıkmak için kıvrandırıp durdu. İşte o kişi hislerini kâğıda döktü, böylelikle rahatladı.”
Andrey Platonov'un yetkin kalemi yalnızca kurmaca eserlerde değil, denemeleri ve eleştiri yazılarında da hayat buluyor. Edebiyat Fabrikası’nda Platonov'un bu kurmacadışı metinleri, edebiyatın ve sanatın toplumsal dönüşümlerle nasıl etkilendiğini, yazarların bu değişimlere nasıl yanıt verdiğini ve edebiyatın insanların ve dönemin ruhunu nasıl şekillendirdiğini tartışıyor. Bu kitap, yazarın felsefi, siyasi ve edebi görüşlerini, toplumsal meselelere bakış açısını ve sanat anlayışını keşfetmek isteyen okurlara tatminkâr bir okuma sunuyor.
Bir Kâşifin Felsefesi
Son derece zorlu koşullarda hayatta kalmak, tatmin edici bir yaşam sürmek için öğretilerle doludur. Bunu “Üç
Kutba” da (Kuzey Kutbu, Güney Kutbu ve Everest Zirvesi) yürüyerek ulaşan ilk kâşif olan Erling Kagge’den
daha iyi kimse bilemez. Kagge son derece akıcı ve samimi bir dille kaleme aldığı kitabı Bir Kâşifin
Felsefesi’nde, onu dünyanın ve insan dayanıklılığının sınırlarına götüren keşif gezilerinden edindiği bilgelik ve uzmanlığı okuruyla paylaşıyor.
İyimser bir bakış açısı geliştirmekten zihnimizi doğru zamanda kalmaya ikna etmeye, küçük şeylerden zevk
almayı öğrenmekten yalnızlığımızla barışmaya kadar türlü meselelerle ilgili deneyimlerini on altı maddede
sıraladığı kitabında Erling Kagge, en zorlu koşullarda hayatta kalabilmenin anlamlı bir yaşam sürme konusunda bize ne kadar çok şey öğretebileceğini gözler önüne seriyor.
SaberTooth
Bu Vahşi Canlılar Pleyistosen döneminde(66 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1869 yılında Kuzey Amerikada bulundu.
20 cm boyundaki ön dişleri ile avlarını yakaladıkları düşünülüyor.300 kilo ağırlığa çıkabilen bu yırtıcılar saatte 50 kilometre hızla koşabiliyordu
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Sabertooth fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 27cm x 12cm x 26cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 29cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Sabertooth fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 27cm x 12cm x 26cm
Neandertal – Soydaşlarımızda Hayat, Sevgi, Ölüm ve Sanat
Keşfedildikleri günden bu yana insan türünün en kötü şöhretli üyeleri sayılan Neandertaller, artık geçmişin önyargılarından arınmış, bilimsel teknolojilerin desteğiyle şekillenen yepyeni bir bakış açısıyla tekrar inceleniyor. Fakat tüm bu araştırmalara rağmen hikâyelerinin tamamını öğrenebiliyor muyuz? İngiliz araştırmacı, arkeolog ve yazar Rebecca Wragg Sykes işte bu hikâyeyi enine boyuna anlatabilmek için yola çıkıyor; Neandertallerin, üstlerindeki yırtık pırtık post parçalarıyla bizden çok çorak buzlu arazilerde yaşayan kuyruksuz maymunlara benzetildiği eski imajını rafa kaldırıyor ve türlü koşullara sahip geniş Avrasya coğrafyasında yüz binlerce yıl boyunca hayatta kalmayı başaran, büyük iklim değişikliklerine göğüs geren bu insanların, aslında her açıdan ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyor.
Neandertal: Soydaşlarımızda Hayat, Sevgi, Ölüm ve Sanat bu yakın akrabalarımızın nerede, nasıl yaşadığından neler yediğine, neler giyip nasıl süslendiğinden ölülerine nasıl davrandığına ve cinsel partnerlerini nasıl seçip bebeklerini nasıl büyüttüğüne dek çok geniş bir inceleme alnında, Neandertal kültürüne yepyeni bir pencere aralıyor. Sykes hem konunun uzmanları hem de Neandertalleri merak eden amatör okurların keyifle okuyabileceği bilgi dolu bu kitabında, öncü Paleolitik araştırmaların ve teorilerin ortaya koyduğu bulguları temel alarak Neandertaller hakkında yazılan en kapsamlı araştırmayı sunuyor.
‘‘Neandertaller hakkında yepyeni bir hikâye… İnsanlığa ilgi duyan herkes için önemli bir okuma.’’
Yuval Noah Harari, The New York Times
Sherlock Holmes – Baskerville Tazısı
Sherlock Holmes ve Baskerville Tazısı: Gizem, Macera ve Korkunun Birleştiği Efsanevi Hikâye!
Londra’nın sisli sokaklarından, ürkütücü Baskerville arazisine uzanan bir serüvene hazır olun! Sir Arthur Conan Doyle’un efsanevi dedektifi Sherlock Holmes ve sadık dostu Dr. Watson, bu kez karanlık bir lanetin izini sürüyor.
Baskerville Tazısı, aile mirası üzerinde dolaşan korkunç bir efsaneyi ve öldüren bir laneti konu alıyor. Genç Sir Henry Baskerville, ailesine musallat olduğu düşünülen hayalet bir tazıdan korunmak için Holmes’un keskin zekasına sığınıyor. Ancak bu macera, sadece akıl oyunlarından ibaret değil; ürkütücü köşkler, sisli bataklıklar ve ölümcül sırlar her köşe başında bekliyor.
Gotik bir atmosferde geçen ve tüyler ürperten gerilimiyle sizi koltuğunuza mıhlayacak bir macerada dünyanın en ünlü dedektifi, akıl oyunları ve mantık yürütme ustalığıyla yine iş başında. Baskerville Tazısı, sırlarla dolu bir hikâye arayan herkes için unutulmaz bir klasik. Gizem dolu bir dünyanın kapılarını aralamak, akıl ve cesaretle kötülüğün üstesinden gelmek için Sherlock Holmes’un yanında yer almaya hazır mısınız?
Bir lanetin ardındaki gerçeği öğrenmeye cesaret edebilecek misiniz? Bu büyüleyici hikâye, elinizden bırakamayacağınız bir macera olacak!