“Tuhaf Hikâyeler Akademisi Baskerville” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
On Bir
185.00₺
Gece geç saatlerde sunduğu radyo programını arayıp umutlarını, korkularını ve pişmanlıklarını paylaşan uykusuz Londralılar onu Xavier Ireland olarak tanıyor. Hiçbiri onun sevdiği her şeyi terkedip -gerçi önce sevdiği her şey onu terketti- yeniden başlamak için Londra'ya geldiğini bilmiyor. Bir daha kaybetmemek için başkalarını kendi hayatının parçası yapacak her türlü yakınlaşmadan uzak bir hayat yaşıyor artık. Ta ki o hayatın tam ortasına Pippa düşene dek. Tuhaf bir şekilde hayatına sızan bu temizlikçi kız onun silmeye çalıştığı geçmişiyle yüzleşmesine, hiç ummadığı yerlerde teselli ve huzur bulmasına yardımcı oluyor. Keşke biraz daha erken karşılaşsalardı... Xavier’nin o karlı günde yaptığı ve yapar yapmaz içini kemirmeye başlayan bir seçim, hiç tanımadığı on bir hayatı çoktan bambaşka yollara saptırmıştı.
Zeki, dokunaklı ve yer yer kahkaha attıracak kadar eğlenceli. Independent
Mark Watson’ın yayımlandığı tüm dillerde büyük ilgi gören zeka, mizah ve hayat dolu romanı ON BİR, seçmediklerimizin bizi seçimlerimiz kadar etkileyip etkilemediğini sorguluyor. Aşkın, kaybedişin ve uzak bildiğimiz yaşamlara yakınlığımızın hikayesi ON BİR. Okuduktan sonra okumuş diğer insanları bulup hakkında konuşmak isteyeceğiniz bir kitap.
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler
320.00₺
Atlantis neredeydi?
Kutsal Kâse’yi kimler aldı?
51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor?
Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların
yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli
yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız,
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre!
İyi yolculuklar!
Metropol
290.00₺
İki yüz bin yıllık insan varoluşunda hiçbir şey bizi şehir kadar derinden değiştirmedi. İmparatorluklar yükseldi ve yıkıldı, yaşam muazzam bir devinimle değişirken şehirler arka planda insanlığın laboratuvarı gibi çalıştı. Antik Roma'nın hareketli pazar yerlerinden modern Tokyo'nun neon ışıklı gökdelenlerine kadar şehirler, binlerce yıldır yenilik, sanatsal ifade ve sosyal çalkantıların hem merkezi hem de dönüştürücüsü olageldi.
Tarihçi ve yazar Ben Wilson, şehirlerin tarihinin aynı zamanda uygarlığımızın tarihi olduğunu göstermek için bizi 26 şöhretli şehirden geçen, yedi bin yıllık bir dünya turuna çıkarıyor. Demokrasi ve felsefenin ilk adımlarını attığı Atina agorasını, İslam dünyasının kalbinde bir bilgi ve kültür köprüsü olan Ortaçağ Bağdat'ının dolambaçlı sokaklarını, sarsıcı sosyal değişimlerin merkezi Londra'nın Sanayi Devrimi sırasındaki direncini, bireyi kalabalığa kurban veren New York gökdelenlerinin ruh sağlığımıza etkisini ve ekonomik güç sembolü 21. yüzyıl Şanghay'ının ekoloji kavşağındaki dönüşümünü mercek altına alıyor.
Metropol, yaşadığımız şehirlerin hem en büyük zaferlerimize nasıl ışık tuttuğunu hem de en derin kusurlarımızı nasıl ortaya çıkardığını gözler önüne seriyor.
"Neden şehirlere tutulduğumuzu ve neden –onca kıyamet ve karamsarlığa rağmen– yakın zamanda onları terk etmemizin olası durmadığını anlamamızı sağlıyor." ―Tim Smith-Laing, Daily Telegraph
"Dünyanın en büyük şehirleri aracılığıyla uygarlık tarihine yaratıcı bir bakış." ―Times
Krokodali
193.00₺
Bir başyapıt yaratmak istiyorsan
bu kitabı
eğ, döndür ve salla!
Krokodali dünyanın en iyi ressamı! Ama birazcık yardıma ihtiyacı olabilir...
Onun birlikte bir başyapıt yaratabilir misin?
Haydi kolları sıva ve elindeki kitabı eğerek, sallayarak ve ovuşturarak bu komik öyküye sen de ortak ol! Sakın unutma, Krokodali ne derse onu yapmalısın. En kötü ne mi olabilir? Sayfayı çevir de gör!
İşaret
269.00₺
“Muhteşem. Konu öyle tanıdık, karakterler öyle gerçek ki sadece distopya demeye gönlüm razı gelmiyor.” –MARIANA ENRIQUEZ
Yakın gelecek, İzlanda. Empati Testi adı verilen yeni bir teknoloji, bireylerin merhamet seviyesini ölçerek iyi ile kötüyü ayırt etmeyi, böylece toplum huzurunu kaçıracak olası eylemlerin önüne geçmeyi vadediyor. Kısa bir süre sonra testin zorunlu tutulup tutulmayacağını oylamak için referanduma gidilecek. Ulus ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf testin daha güvenli bir toplum yaratacağına inanırken diğer taraf işaretlemeyi gayriinsani görüyor.
Karar günü yaklaşırken dört karakter –kuşkucu öğretmen Vetur, önde gelen psikologlardan Oli, testi geçemeyen işkadını Eyja ve teste girmeme hakkı için savaşan Tristan– kendilerini ahlaki ikilemler, derin önyargılar, dehşet verici adaletsizlikler ve kişisel mücadelelerle dolu bir sorular yumağının içinde buluyor: Toplumsal haklar nerede sonlanır, özgür irade nerede başlar? Ütopya ne zaman distopyaya dönüşür? Ortak iyinin ne olduğuna kim karar verecek?
İzlanda edebiyatının aykırı sesi Frida İsberg’in tedirgin edici ve sürükleyici bu çağdaş romanı, bize korkuyla mı yoksa insanların birbirine olan inancıyla mı dönen bir dünyada yaşamak isteyeceğimizi soruyor.
“İsberg, kamu vicdanı ve bilinci üzerine âdeta bir başyapıt yazmış. Karakterleri o kadar biricik, insani ve yanılabilir ki şu anda telefonumu elime alıp onlardan birini arayabilirmişim gibi hissediyorum. Uzun zamandır okuduğum en besleyici çağdaş romanlardan biri.” –KAVEH AKBAR
İZLANDA KADIN EDEBİYATI ÖDÜLÜ
P. O. ENQUIST EDEBİYAT ÖDÜLÜ
FJARA EDEBİYAT ÖDÜLÜ
“İç içe geçen olay örgüsüyle İşaret, toplum mühendisliğinin riskleri ve bireysel eylemliliğin sınırları hakkında önemli sorular soruyor. Kesinlikle çarpıcı bir ilk roman.” Hernan Diaz
Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız
230.00₺
“Çoğu yetişkin, okuma sürecinin tek yönlü işlemesi gerektiğini düşünür zira bunun aksi gerileme, olgunlukta geriye gitme olarak görülür. Önce PeterveJane denen çift başlı canavarı, ardından Narnia’yı aşıp Patrick Ness ile devam edersiniz... Derken yetişkin edebiyatına geçerek zafer kazanır, sonra da hep orada kalır, bir daha asla geriye dönüp bakmazsınız çünkü geriye bakmak mevki kaybetmek demektir.
Ama insan yüreği tren gibi düz bir hatta ilerlemez. Okuma serüveni böyle bir şey değil, en azından benimkisi böyle değildi. Çocuk edebiyatını ıskartaya çıkarırsak, yetişkin gözüyle okuduğumuzda farklı bir simya yakalayacağımız zenginliklerle dolu bir mücevher kutusunu ıskartaya çıkarmış oluruz.”
Son dönemin en önemli yazarlarından Katherine Rundell, çocuk kitaplarının hayal gücünün fitilini nasıl ateşlediğini, dahası nasıl yeniden ateşleyebileceğini; çocuk edebiyatının cüretkâr ve oyunbaz tavrıyla, nasıl olup da içimizdeki eski açlıkları uyandırıp dünyaya dair yeni bakış açıları oluşturmamızı sağlayabileceğini gösteriyor. Yetişkin okur için keyifli ve ikna edici bir deneme.
Nevermoor – Morrigan Crow’un Büyük Sınavı
253.00₺
37 DİLE ÇEVRİLDİ
Yılın En İyi Kitabı - AMAZON
2018 Waterstones Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü dahil yirmiden fazla ödül
“Tadına doyulmaz.” -GUARDIAN
“Öğrenmenin tek yolu vardı. Jüpiter’in parkasını üzerinden sıyırıp yere attı. ‘Cesur adımlarla,’ diye mırıldandı Morrigan. Gözlerini kapadı. Ve atladı.”
Morrigan Crow lanetli. Bir çocuğun doğabileceği en şanssız günde, Zifiri Gece’de doğdu. Berbat giden havalardan kalp krizlerine, çevresinde yaşanan tüm talihsiz olayların sebebi olarak görülüyor. Daha da beteri, o gece doğmuş tüm çocuklar gibi on birinci doğum gününde ölecek... ya da ölecekti. Gece yarısına saniyeler kala, Jüpiter North adında tuhaf bir adam ortaya çıkıp kara dumandan tazıları atlatarak onu saklı şehir Nevermoor’a götürmeseydi.
Konuşan dev kediler, cüce vampirler, Morrigan’ın hayatında görmediği kadar dostluk.… Nevermoor sihirli bir yer. Ama burada kalabilmesi için Wunderous Cemiyeti’ne kabul edilmesi şart. Bu da ejderha binmek ya da köpeklerle konuşmak gibi olağanüstü yeteneklere sahip yüzlerce çocuk arasından sıyrılıp dört zorlu imtihanı geçmesi demek. Tek bir sorun var: Morrigan özel bir yeteneği olmadığından neredeyse emin!
“Bu sihirli kitaba akılalmaz bir ilgi var: Film anlaşması yapıldı, hakları birçok yabancı ülkeye satıldı, Harry Potter benzetmesi de cabası. Neyse ki bu inanılmaz eğlenceli macera bütün bu ilgiyi hak ediyor. Potter tutkunları, bu kitapta sevecek bir sürü şey bulacak, ama Nevermoor kendine has bir albeniye sahip.” OBSERVER
“Tam gaz keyif; eğlenceli, sürükleyici ve çılgınca yaratıcı.”
Katherine Rundell, GÖKYÜZÜ ÇOCUKLARI’nın yazarı
Okurlar, muzip karakterler ve akla kazınan maceralarla dolu bu heyecan verici dünyaya balıklama dalacak.”
School Library Connection
Duygular En Çok Neyi Sever?
230.00₺
“Duygu” dediğimiz şu tuhaf yaratıkların sence nasıl bir yaşamları var? Hangi duygular birbirleriyle iyi geçiniyor, hangileri anlaşamıyor? En çok nelerden korkuyor, nelerden hoşlanıyorlar?
Çok sevilen Kimse Bakmazken Duygular Ne Yapar?’ın yaratıcıları, başrollerde yine duygularımızın olduğu sekiz minik ve etkileyici öyküyle geri dönüyor.
Merak ile Kaygı’nın meşhur dolap altı sohbetlerine kulak veriyor, Cesaret’in pek bilinmeyen kardeşiyle tanışıyor, İnat’ın yapıştığı yerden inmesini bekliyoruz; Fesatlık’ı tuzaklar kurarken, Şükran’ı elinde bir fincan sıcak çikolatayla Hafıza’nın koridorlarında gezerken, Sabır’ı kısık ateşte reçel kaynatırken izliyoruz.
Duygular En Çok Neyi Sever?’de Oziewicz’in şiirsel dili, Zając’ın muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya duygularımıza bambaşka bir gözle bakmamızı ve onları daha iyi anlamamızı sağlayan, incelikli, eğlenceli ve yaratıcı bir resimli kitap çıkıyor.
Köprünün Öte Yanı
258.00₺
GÖLÜN KIYISINDA'nın yazarından
2006 MAN BOOKER ÖDÜLÜ ADAYI
"Büyük mutlulukları ve hüzünleri çağrıştırıyor."
Times
Böyle bir kaybın acısından sonra artık hiçbir şeyin onun için önemli olmayacağını zannederdiniz ama besbelli ki işler hiç de öyle yürümüyordu. Aksine şimdi her konuda korkuyla doluydu. Sanki sonunda kaderin korkunç gücünü, sinsiliğini, sırtını yaslayabileceğinden emin olduğun o tek şeyi nasıl da anında silip yok edebileceğini görmüştü ve artık sürekli omzunun üstünden arkaya bakıp duruyor, bir sonraki darbenin nereye inebileceğini anlamaya çalışıyordu.
Kanada’nın çağdaş edebiyattaki en önemli temsilcilerinden Mary Lawson’ın pek çok dile çevrilen ve Man Booker Ödülü’ne aday gösterilen romanı Köprünün Öte Yanı, Kuzey Kanada’nın uçsuz bucaksız topraklarında iki kardeşin ve iki kuşağın hikâyesini anlatıyor. İkircikli kardeşlik ilişkileri, rekabet, saplantılı aşk ve karmakarışık duygular üzerine yalın ve zarif bir roman.
Leonardo da Vinci
384.00₺
Gayrimeşru, eşcinsel, vejetaryen, solak ve dinle arası limoni: Leonardo da Vinci 15 ve 16. yüzyıl için zor bir karakterdi. Ama talep ettiği hoşgörünün karşılığını misliyle verdi.
Dudağı hareket ettiren kasları görmek için kadavraların yüz derilerini yüzdü ve ardından dünyanın en unutulmaz tebessümünü, Mona Lisa’yı yarattı. Işık ışınlarının korneaya çarpışını gözlemledi ve değişken perspektifler kullanarak Son Akşam Yemeği’ni çizdi. Oyunbaz ve saplantılı bir tutkuyla anatomi, fosiller, kuşlar, kalp, uçan makineler, optik, botanik, jeoloji ve silahlar üzerine çığır açıcı çalışmalar yürüten Leonardo, beşeri ile temel bilimler arasındaki çizgiyi aşarak sadece günün Milano ve Floransa’sını büyülemekle kalmadı; onun yolu tüm dünyada yaratıcılık ve yenilikçiliğin yolu oldu.
Steve Jobs ve Einstein biyografilerinin yazarı Walter Isaacson, insanlık dediğimiz büyük ailemizin belki de en sıra dışı ferdinin hayatı üzerinden, dünyaya tutkulu bir hayretle yaklaşmanın yaşamı nasıl zenginleştirebileceğini gösteriyor.
“Muhteşem… Isaacson yine karmaşık, dev bir karakteri ele alarak onu yakınlık kurabileceğimiz birine dönüştürüyor… Baştan sona büyüleyici, ustaca ve tutku dolu.”
KIRKUS REVIEWS
“Isaacson, Leonardo’nun çelişkilerini kullanarak ona insaniyet ve derinlik kazandırıyor.”
NEW YORK TIMES
"Yıllar içinde Leonardo hakkında çok şey okudum fakat onun yaşamı ve çalışmalarının farklı yönlerini tatmin edici şekilde ele alan hiçbir kitapla karşılaşmamıştım... Bu kitap onu tüm insani yönleriyle görmenize ve onun ne kadar özel biri olduğunu anlamımıza, Leonardo hakkında okuduğum diğer tüm kitaplardan daha çok yardımcı oluyor."
BILL GATES