“Sakın Kaplanı Düşünme” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle	
Sepet toplamları
| Ara Toplam | 3,605.00₺ | 
|---|---|
| The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ | 
| Toplam | 3,710.00₺ (17.50₺ KDV dahil) | 
İlginizi çekebilir…
Babalar ve Oğullar
				
	120.00₺
							
		
					Ivan Turgenyev’in unutulmaz eseri Babalar ve Oğullar, gençler için uyarlandı!
Bu özel uyarlama, resimlerle zenginleştirildi ve edebiyat tutkusunu yeni keşfeden genç okurlar için yeniden anlatıldı.
Nikolay Kirsanov, oğlu Arkadi’nin uzun zaman sonra baba evine dönüşünü heyecanla beklemektedir. Ancak Arkadi’nin yanında getirdiği misafir, bu sevince gölge düşürür. Çünkü Arkadi ne kadar sıcakkanlı ve neşeliyse, arkadaşı Bazarov bir o kadar mesafeli, ciddi ve duygularını gizleyen bir gençtir.
Fakat zamanla, bu sessiz ve soğukkanlı genç, hem Arkadi’nin hayatında hem de çevresindekilerde derin izler bırakacaktır. İlk aşklar, fikir çatışmaları, büyüme sancıları… Bu iki farklı karakter, birlikte geçirdikleri günlerde birbirlerinden çok şey öğrenirler. Büyümek, düşünmek ve farklılıklara rağmen dost kalabilmek üzerine klasikleşmiş bir hikâye.				
				
			Korkularım
				
	270.00₺
							
		
					KORKULARIM DOST MU DÜŞMAN MI? 
SÜPER GÜÇLÜ olmak ve asla korkmamak isteriz! Oysaki bazı korkular çok faydalıdır ve bizi korurlar. Bazıları da hiçbir işe yaramaz, sırf canımızı sıkarlar. 
 – Sudan korkuyorum!
 – Başkalarının beni sevmemesinden korkuyorum.
 – Annemle babam tartıştıklarında korkuyorum. 
 – Öğretmenimden korkuyorum. 
Bu çok normal, herkesin korkuları vardır. Ama daha az korkmak için alıştırmalar yapabiliriz! Bunun için korunmaya değil, kendini güçlü, sağlam ve becerikli hissetmeye ihtiyacın var. Bu kitabı aç, nasıl yapacağını hemen anlayacaksın!
Fransa'da pozitif ebeveynlik yönteminde öncü psikoterapist Isabelle Filliozat ile başarılı illüstratör Fred Benaglia tarafından kaleme alınan, Türkiye dahil yayımlandığı tüm ülkelerde büyük beğeni toplayan Oynuyorum ve Kendimi Tanıyorum serisinin dördüncü kitabı Korkularım, çok sayıda etkinliği ve sonundaki ebeveyn kitapçığıyla çocuklara –ve bizlere– korkunun kimi durumlarda son derece normal ve hatta faydalı bir duygu olduğunu, hiçbir faydası olmayıp sadece canımızı sıkmaya yarayan korkuları ise azaltmak için izlenebilecek yollar olduğunu eğlenceli oyunlar ve egzersizler yoluyla gösterecek şekilde tasarlandı.				
				
			EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
				
	304.00₺
							
		
					Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.				
				
			İtaat Etüdü
				
	245.00₺
							
		
					Genç bir kadın, eşi tarafından terk edilen abisine hizmet etmek için, doğduğu yerden uzak bir kuzey ülkesine, bir zamanlar atalarının yaşadığı küçük kasabaya taşınır. Hatırlamak istemediği kadar çok sayıdaki kardeşin en küçüğüdür; kendini bildi bileli diğerlerine bakmış, itaat ve bağlılıkta kusur etmemiştir.
Kasabaya geldikten bir süre sonra açıklaması güç olaylar ve kayıplar baş gösterir: toplu bir sığır isterisi, bir koyunun ve yeni doğan kuzusunun ölümü, bir köpeğin yalancı gebeliği...
Kasabalıların yabancılara duyduğu şüphe genç kadına yönelir. Ne kadar çabalarsa çabalasın, kendisine dönük düşmanlık her geçen gün büyür ve abisinin mülkünün sınırlarına kadar dayanır. Evde de işler iyiye gitmez, tüm özenine rağmen gizemli bir hastalık abisini de vurur…
2023’te Granta tarafından en iyi genç romancılar arasında gösterilen Sarah Bernstein, keskin ve şiirsel bir dille suç ortaklığı, iktidar, köklerinden sökülme kavramlarını irdeliyor. Kuşağının en heyecan verici kalemlerinden biri olan Bernstein’i okurla tanıştıran İtaat Etüdü, derin ve rahatsız edici bir roman.
“Aidiyetsizliğin, kimlik arayışının, zaman ve mekânda sıkışıp kalmış şiddetin eşsiz ve tekinsiz portresi.” –GRANTA 2023 Booker Ödülü Finalisti
Scotiabank Giller Ödülü Kazananı
				
				
			Kıpkıp ile Tamtam ve Öfkeli Korsanlar
				
	230.00₺
							
		
					Karşınızda sımsıkı dostlar Kıpkıp ile Tamtam!
Kendileri küçük, duyguları büyük CANAVARLAR!
Böjürkent’te MİS GİBİ bir sabah. Küçük canavarlar Kıpkıp ile Tamtam EFSANEVİ bir yolculuğa çıkıyor. Şey, aslında… pikniğe gidiyorlar. Ama Kıpkıp’ın AŞIRI heyecanı yüzünden yolda kaybolduklarında işler karışıyor. Öfkeli korsanlar, birkaç MİNİK felaket, dev bir yaratık, BOL BOL şapka (!) ve azıcık GIDIKLAMA; alın size CURCUNA!
SÜPER MEGA KANKA GÜCÜYLE KURTARMA GÖREVİ’ne hazır mısın?
Duygular üzerine konuşmanın, arkadaşlığın ve ekip işinin önemini vurgulayan, sihirli yaratıklar ve eğlenceli maceralarla dolu matrak bir seri!
2022 Waterstones Çocuk Kitabı Ödülü Finalisti				
				
			Yaratık Öğretmen
				
	145.00₺
							
		
					SINIFTA KONTROLDEN ÇIKAN BİR ŞEY VAR…
VE BU KEZ ÖĞRENCİLER DEĞİL
Jake’in sınıfına dünyanın en iyi öğretmeni geliyor: Bay Hyde.
Sadece ufacık, minicik, KOSKOCAMAAAAN bir sorun var. Bay Hyde ne zaman üzülse yaramaz bir yaratığa dönüşüyor. Bu yaratığın müthiş bazı yetenekleri var ama uslu durabilmek onlardan biri değil.
Jake ve arkadaşları, öğretmenlerini kaybetmemek için ekip halinde çalışarak yaratığı saklamak zorundalar.
Ama okul müdiresi sürekli enselerinde . . .
İngiltere’de Oxford tarafından basılan ve yayın hakları pek çok ülkeye satılan Yaratık Öğretmen, çocuklara “devasa eğlence” vaat eden yepyeni bir seri.				
				
			Seçilmiş – Grafik Roman
				
	285.00₺
							
		
					“JONAS! BELLEK BİRİKTİRİCİ OLARAK EĞİTİLECEKSİN! ÇOCUKLUĞUN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ!”
Jonas kusursuz bir dünyada yaşıyordu. Savaş yoktu, açlık yoktu, acı yoktu. Her şeyin yetkililer tarafından eksiksizce planlandığı komünde, on iki yaşına gelen yurttaşlara hayat boyu yapacağı görev verilirdi. Jonas komünün en önemli ve eşsiz görevi için seçildi: Bellek Biriktirici.
Yaşlı ve bilge Aktarıcı tarafından eğitilmeye başlayan Jonas hiç bilmediği bir geçmişin, duyguların –ve hatta renklerin– varlığını keşfetmeye başladı. Bu kusursuz düzen için feda edilenleri gördükçe derinden sarsılacak ama görevine sadık kalacaktı. Ta ki amansız bir gerçekle yüzleşip hayatının seçimini yapmak zorunda kalana kadar.
Lois Lowry’ye prestijli Newsbery Madalyası’nı kazandıran modern klasik Seçilmiş, okurları bu kez grafik roman olarak büyülüyor. Yakın dönemli pek çok popüler distopyanın ilham kaynağı sayılan bu özel roman, grafik roman uyarlamalarının üstadı P. Craig Russell’ın çizimleriyle yeniden hayat buluyor.				
				
			Leo ve Medusa’nın Laneti Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 4
				
	205.00₺
							
		
					Profesör Destansoy’un mahzenindeki hazineler arasında eski bir kitap koleksiyonu var. Beklenmedik kahramanlar ve karşılaştıkları büyüleyici yaratıkları anlatan, eşsiz hikâyelerle dolu. 
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu’nun yeni macerasında Yunan mitolojisine, Ege’nin serin sularına, Leo’nun tehlikeli canavarlar ve çetin görevlerle dolu serüvenlerine dalıyoruz. 
Her şey, ailesinin Leo’yu efsaneleri öğreneceği okula başlaması için tehlikenin kol gezdiği Atina’ya göndermesiyle başlıyor. Kahramanlık hayalleri kuran Leo, şansının da yardımıyla şehrin koruyucu tanrıçası Athena’nın dikkatini çekiyor. Athena, Leo’nun sadakatini sınamak için ona reddedemeyeceği bir teklifle geliyor: Lanetli canavar Medusa’yı avlayıp, Atina’nın gelmiş geçmiş en büyük kahramanı olmak. Peki ama Leo, Atina’ya giderken efsanevi yaratıklara zarar vermeyeceğine dair ailesine söz vermemiş miydi? Hayallerine erişmek uğruna, verdiği sözü bozacak mı? 
Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında:
Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.				
				
			Yangında Kaybettiklerimiz
				
	245.00₺
							
		
					“Enriquez, yaşamın barındırdığı dehşeti çekinmeden gözler önüne seriyor.”
–Patti Smith
“Mariana Enriquez mutlaka okunması gereken büyüleyici bir yazar. Tıpkı Bolaño gibi yaşam ile ölüm meselelerine değiniyor ve yazdıkları bir tokat gibi çarpıyor.”
–Dave Eggers
“Dünyanın paramparça bir portresi, âdeta jiletlerle kaplı bir disko topu.”
–Guardian
Mariana Enriquez’in ürkütücü evreninde canavarlar yatakların altında saklanmıyor, ormanların içinde dolaşmıyor. Bu öykülerde canavar biziz. 12 öykü, ölümün dokunduğu 12 karakter. Perili olduğuna inanılan metruk bir evde tutsak kalan tek kollu Adela, dişleriyle tırnaklarını söken Marcela, Kepçekulak Ufaklık lakaplı çocuk seri katilin hayaletini gören Pablo ve kadına karşı şiddeti protesto etmek için kendilerini ateşe atan kadınlar… 
En karanlık arzularımızın dizginleri salıverildiğinde neler olabileceğini keşfe çıkan Enriquez, hipnotik dili ve gündelik korkuları mütemadiyen hissettirdiği öyküleriyle Julio Cortázar, Shirley Jackson ve Roberto Bolaño gibi ustaların izinden gidiyor.
“Gerçekçiliğin keskin sınırlarının müsaade ettiğinden çok daha derin, daha rahatsız edici bir gerçeğin peşinden gidiyor... Güçlü ve nefes kesici.”
–New York Times
“Kısa ama fazlasıyla vurucu. Tüm öykülere sinen tüyler ürpertici dokusu, okuyucunun zihnine bir oltutaşı gibi yerleşiyor, bütün o karanlığın içinde parıldamaya devam ediyor.”
–Vanity Fair				
				
			HUKUK FELSEFESİNİN PRENSİPLERİ
				
	297.00₺
							
		
					“Hegel, antik site idealini hiçbir zaman terk etmemiştir. 0, yalnızca, bu ideali çağdaş realite ile, toplum içinde giderek daha önemli bir rol oynayan bir burjuvazinin varlığı ile uzlaştırmak istemiştir. Hegel, hukuk konusundaki düşüncesinin ilk sistematik şekli olan jena Hukuk Felsefesi'nde, tabii hukuku,sosyal kurumları yalnızca kendi maddi ve manevi gelişmesine hizmet eden araçlar gibi gören bireysel şahsın hukuku olarak düşünür ve onun karşısına bir organik tabii hukuku koyar; bireyci atomizme, Totalite fikriyle karşı çıkar.
Bu noktada, Hegel'in düşüncesi hiç değişmeyecektir. jena Hukuk felsefesi, şu temel prensipten hareket eder: “ahlaki düzenin pozitif yanı, mutlak ahlaki totalitenin bir halktan başka bir şey olmamasıdır". Demek ki, organize olmuş şekliyle bir devlet olan halk, mutlak esprinin biricik somut tecellisidir. Hegel, daha gençlik çalışmaları sırasında bile, sevginin trajik kaderinin, kaybolmadan sınırsızca sürüp gidememek olduğunu biliyordu. Endividüalizmle karışan soyut insaniyetçilik, insanı tarihiyle uzlaştıramaz. insanlık tarihi, her biri bir somut Evrensel olan halkların veya devletlerin tarihidir. Öyleyse, tabii, yani rasyonel hukuk felsefesi, devletin düşüncesi olacaktır, güzel totalitenin düşüncesi olacaktır. Bu totalitenin içinde birey, bir parça olarak, kendi kendisini aşmak suretiyle kaderini gerçekleştirir. "Özgür bir halkın içinde, akıl, aslında fiilen gerçekleşmiş, canlı esprinin hazır mevcudiyeti olmuştur... Antikçağın en bilge kişilerine şu özdeyişi söyleten sebep budur: bilgelik ve erdem, insanın kendi halkının örf ve adetlerine uygun olarak yaşamasıdır".
Hegel, bu düşünsel yaklaşımıyla, kapitalist devlet yapısının hukuki temelini atmayla kalmamış, bugüne dek süre gelen ulus-devletin temel hukuksal formatını yaratmıştır.				
				
			Vay Be Dünya! – Doğruluk mu? Uyduruk mu? İki Yanlış Bir Doğru
				
	185.00₺
							
		
					Onlarca farklı konuda yüzlerce bilimsel iddia. Kimi doğru, kimi uydurma! Senin görevin her başlıkta uydurmaları elemek ve doğru olanı bulmak. Sorun şu: Doğru iddia çoğu zaman uyduruklardan çok daha uçuk, çok daha VAY BE’lik. O kadar ki, inanmazsın diye arka sayfasına bilimsel açıklamasını ekledik.
***
İster tek başına, ister arkadaşlarınla ister ailenle okuyabileceğin Doğruluk mu? Uyduruk mu? İki Yanlış Bir Doğru, mizah ve büyüleyici bilim gerçekleriyle dolu bir oyun kitabı. Her bölümün sonundaki yaratıcılığını zorlayacak ev tipi deneyler de cabası!				
				
			Kilitli Oda Muammaları – Yazılmış En İyi İmkânsız Suç Öyküleri
				
	624.00₺
							
		
					Stephen King, Dashiell Hammett, Lawrence Block, Agatha Christie, Georges Simenon, Dorothy L. Sayers, P. G. Wodehouse ve çok daha fazlasından kafa karıştırıcı gizemlerle dolu, kilitli oda muammaları ve imkânsız suç öyküleri…
Polisiyede suçlar, şans eseri ya da beklenmedik bir itirafla değil, dikkatli bir gözlem ve keskin bir tümdengelim yoluyla aydınlatılmalıdır. Peki, bu yöntemlerin bile kifayetsiz kaldığı, işlenmesi ya da çözülmesi imkânsız gibi görünen suçlar varsa? Birdenbire sırra kadem basanlar, içinden çıkmanın mümkün olmadığı odalardan çıkan katiller, etrafında hiçbir iz bırakılmayan cinayetler, hiçbir mahkûmun kaçamayacağı iddia edilen hapishanelerden firar edenler, kaynağı belirsiz tabanca sesleri ve düzineyle muhafızın gözü önünde çalınan mücevherler...
Edgar Ödüllü Otto Penzler’in turun yaklaşık iki yüz yıllık geçmişinden derlediği bu kitap, yazılmış en iyi elli yedi imkânsız suç öyküsüyle, suç öykücülüğünün iskeletini karanlıklardan ortaya çıkaran bir el feneri. Sayfaları arasında “Uçan Ölüm”, “Geçmişi Olmayan Adam”, “Çok Acayip Bir Yatak” ve “Görünmez Silah” gibi unutulmayacak öykülerin yanı sıra, Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’ü, Georges Simenon’un Jules Maigret’si, Agatha Christie’nin Hercule Poirot’su, Dashiell Hammett’ın Continental Op’u ve suç dünyasının daha nice fazla zeki karakterine rastlayabileceğiniz, kafa çalıştıran polisiyenin son noktası Kilitli Oda Muammaları, Katilin Şeyi ve Kavgaz serilerinin yazarı Algan Sezgintüredi’nin tercümesiyle polisiye okurları için kaçırılmaz bir maden.
Issız bir çöl, kimsenin ayak basmadığı bir kayak pisti, bir beyefendinin çalışma odası, bir asansör kabini: Suç işlemek hiçbir yerde tamamen imkânsız değildir.				
				
			Yaşayanı Onarmak
				
	264.00₺
							
		
					“Bu kadar etkileyicisini okumamıştım... Öyle ki kitap bittiğinde insan yoksunluk hissediyor.” 
– Lydia Kiesling, Guardian
NOTRE DAME DE SION EDEBİYAT ÖDÜLÜ
SIMON LIMBRES’İN KALBİ YİRMİ DÖRT SAAT SONRA CLAIRE MEJAN’IN BEDENİNDE ATACAK. O GÜN YAŞAM, SIMON’UN ÖLÜMÜNDEN İBARET OLACAK.
Simon’un sörf yapmak için uyandığı günün öyküsü bu. Sonrasında geri dönüşsüz komaya gireceği, ailesinin organ naklini kabul etmenin yükünü omuzlayacağı, doktorların bir ölüm üstünden başka hayatları şekillendireceği, yıkımla umudun kol kola gezdiği bir günün öyküsü.
Biçimsel olarak cüretkâr olduğu kadar duygusal olarak da etkileyici olan Yaşayanı Onarmak yayımlandığı yıl Fransa’nın prestijli edebiyat ödüllerinin neredeyse tümünü kazandı ve ardından Uluslararası Man Booker Ödülü’ne aday oldu. Maylis de Kerangal, benzersiz anlatımıyla her bir karakterin zihnine girmemizi, yaşama –ve ölüme– hiç bakmadığımız bir yerden, hiç sınanmadığımız bir andan bakmamızı sağlıyor.
“Muhteşem.” –LE MONDE
“Bu bir yaratılış ilahisi.” –LE FIGARO
“En yakın dostlarıma verdiğim kitap…” –DANIEL PENNAC
“Bir antik tragedya kadar etkileyici.” –L’EXPRESS
“Zaman zaman isyan ettirse de Yaşayanı Onarmak umuda boyanmış bir kitap.” –LA PRESSE				
				
			Oblomov
				
	120.00₺
							
		
					İvan Gonçarov’un kült eseri Oblomov, gençler için uyarlandı!
Bu resimli özel uyarlama, edebiyatın en ilginç karakterlerinden biriyle tanışman için seni bekliyor.
İlya Oblomov, St. Petersburg’un tam ortasında, konforlu evinde huzur içinde yaşamaktadır. Şık mobilyaları, sadık bir hizmetçisi ve köyde büyük bir malikanesi vardır. Davetler, partiler, akşam yemekleri… Hepsi ayağına kadar gelir.
Ama bir sorun vardır: Oblomov dışarı adım atmaya bile üşenmektedir.
Günlerini yatağında hayal kurarak geçirir. Kalabalıklar, konuşmalar, kararlar…
Tüm bunlar ona yorucu ve gereksiz gelir.
Peki, hayat böyle sadece hayal kurarak yaşanabilir mi?
Oblomov, harekete geçmek için gerekli cesareti bulabilecek midir?
Yoksa kendi konfor alanında kalmanın bedeli, hayallerini ve aşkını yitirmek mi olacaktır?
Tembellik, kararsızlık ve hayatta yön bulma üzerine düşündüren zamansız bir klasik.				
				
			İki Hitler Bir Marilyn
				
	253.00₺
							
		
					
Adam Andrusier’in kendi büyüme hikâyesi İki Hitler Bir Marilyn, Yahudi aile tuhaflıkları ve özgürlük arayışı üzerine, bol dikenli bir komedi.
“Banliyölerde büyümek, takıntılar ve daha pek çok şey üzerine çarpıcı, matrak bir anı-roman.” –Zadie Smith
“Fi tarihinden beri okuduğum en tuhaf kitap. Andrusier’in taze bir üslubu var ve daha da önemlisi, delicesine komik.” –Gary Shteyngart
“Zeki, komik, şaşırtıcı, dokunaklı; harika bir yoldaş.” –Jonathan Safran Foer
“Zahmetsizce komik ve insancıl.” –Daily Mail
“Bazen çok komik, bazense kalp kırıcı. Andrusier’ın anıları, takıntılara dair büyüleyici bir bakış açısı sunuyor.” –John Boyne				
				
			Beş Dakika Daha
				
	205.00₺
							
		
					“Tuhaf şey şu zaman. Sürekli babamın dilinde. Ama ben babamdan daha iyi anlıyorum zamanı.”
Ödüllü yazar ve çizer Marta Altés’ten, baba çocuk ilişkisi ve çocukların zamanı nasıl algıladığı üzerine neşeli ve haşarı bir hikâye.
“Muzip ve sevgi dolu.” Guardian
“Zamanın minikler ve büyükler için farklı aktığını gösteren bu özgün ve şirin hikâyede herkes kendinden bir şeyler bulacak.” BookTrust
“Zaman gibi anlaşılması güç olabilecek bir kavramı, aile yaşamından gündelik haller üstünden tanıtıyor.” Evening Standard
Kitapları pek çok dile çevrilen yazar ve çizer Marta Altés, CILIP Kate Greenaway Madalyası ve Waterstones Ödülü’ne aday gösterildi; Nottingham Çocuk Kitapları ve Read It Again Ödüllerine layık görüldü.				
				
			HİTİTLİ
				
	268.00₺
						
				
		
					
			5 üzerinden 5.00 oy aldı		
				
		
							
					İsimsiz bir kahramanın anlatılmamış hikâyesi: Kurnaz Odysseus için Truva Atı’nı inşa eden, İsrailoğulları için Eriha’nın surlarını yıkan, güzel yüzü uğruna bin gemi kaldırılan Helen’i hem yakışıklı Paris’ten hem de mağrur Meneleos’tan çalan adamın hikâyesi.
 
Hititli asker Lukka, Asurlulara karşı yaptıkları uzun ve acımasız seferden ülkesine döndüğünde, bir zamanların görkemli Hatti İmparatorluğu’nu keşmekeş içinde bulur; başkent alevlere ve dehşet saçan yağmacı çetelere teslim olmuştur. Fakat Lukka daha beterini henüz görmemiştir: Babası katledilmiş, karısı ve iki küçük oğlu köle tacirleri tarafından kaçırılmıştır.
 
Lukka, köle tacirlerini Yunan toprakları boyunca takip edip savaşın kasıp kavurduğu Troya’ya varır. Vaktiyle muhteşem bir şehir olan Troya da insanların musibetleriyle harap haldedir. Lukka, Troya’da soylu Hektor ve çevik Akhilleus ile aynı düzeyde bir savaşçı olduğunu kanıtlar.
 
Ben Bova, antik Troya efsanesine heyecan verici ve şaşırtıcı yeni bir bakış açısı getiren Hititli romanıyla klasik bir hikâyeye yeni bir soluk getiriyor.				
				
			 
	 
	 
		 
		 
			 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
			 
		 
		 
			 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		