“Kıpkıp ile Tamtam ve Öfkeli Korsanlar” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Hücrenin Şarkısı: Dönüşen Tıp ve Yeni İnsan
330.00₺
NEW YORK TIMES, ECONOMIST ve GUARDIAN
Yılın Kitabı Seçkilerinde
2023 Baillie Gifford Ödülü Adayı
Tüm Hastalıkların Şahı ve Gen’in Pulitzer ödüllü yazarı Siddhartha Mukherjee insan olmanın anlamına dair bir başyapıtla geri dönüyor.
Hücrenin Şarkısı 1600’lerde, birbirlerinden iki yüz kilometre uzakta çalışan münzevi bir tekstil tüccarıyla sıradışı bir bilginin el yapımı mikroskopları sayesinde yaşam içindeki yaşamı ya da kendi verdikleri ismiyle hücreyi keşfetmeleriyle başlıyor. Mukherjee hikâyenin izini günümüze kadar sürerek, hücreye dair kavrayışımızın ve onu manipüle etme becerimizin (modern tıp) sadece bilimi değil, insana dair hemen her şeyi değiştirdiğini gösteriyor. Ve nihayetinde bizleri genleri düzenlenmiş embriyoların tasarlandığı, hücre naklinin doğal ile geliştirilmiş olan arasındaki sınırların bulanıklaştıracak şekilde kullanıldığı bir geleceğin sarp kayalıklarına götürüyor.
Yaklaşan bir devrim, yazılmamış bir tarih (ve bir gelecek) var: Hücrenin Şarkısı, bu devrimle birlikte açığa çıkan hücrelerin, hücreleri biçimlendirme kabiliyetimizin ve tıptaki dönüşümün tarihi.
“Henüz biyolojiye hayran değilseniz, Hücrenin Şarkısı sizi o noktaya getirebilir. Tam bir ustalık dersi.”—GUARDIAN
“Fazlasıyla tutkulu... Hücre biyolojisi kadar karmaşık ve yaşamın kendisi gibi büyük bir konuyu daha iyi ele alabilecek bir yazar tanımıyorum.”—THE TIMES
“Hücrenin Şarkısı’ndaki cümleler o kadar güzel ki kendinizi onun melodisine kaptırabilirsiniz.”—NEW YORK TIMES
Vücut Saati – Uykunuzu ve Yaşamınızı Değiştirecek Yeni Sirkadiyen Ritimler Bilimi
270.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
DEVRİMSEL BİR DÖNÜŞÜME HAZIR OLUN. —THE TIMES
Günbatımından sonra yediklerimiz kilomuzu neden etkiler?
Şafak vakti yapılan yürüyüş nasıl daha iyi bir gece uykusu sağlar?
Herkesin günde sekiz saat uykuya ihtiyacı var mı?
Bir ilacı doğru saatte almak neden önemli?
Günlük programlarımıza daha fazla iş, boş zamanlarımıza daha fazla faaliyet sıkıştırıyor, yer açmak için geceden ve uykudan gıdım gıdım çalıyoruz. Bize uyumak, yemek ve düşünmek için en doğru zamanı öğütleyen 24 saatlik biyolojik saatimizle inatlaşma halindeyiz. Yeni sirkadiyen ritimler bilimi bu inatlaşmayla riske attığımız tek şeyin uykumuz olmadığını söylüyor: Biyolojik saati yok saymak bizi enfeksiyonlara, kansere, obeziteye, Tip 2 diyabete, kalp hastalıklarına ve ruhsal bozukluklara karşı da savunmasız bırakıyor; dahası gündelik hayatta başarı ya da başarısızlığa olan mesafemiz çoğu kez faaliyetlerimizi bu 24 saatlik döngülerin yanında mı yoksa karşısında mı yürüttüğümüze bağlı olarak belirleniyor.
İngiliz nörobilimci Russell Foster, tüm yaşamını üstüne adadığı biyolojik saat araştırmalarından süzdüklerini, bu konudaki –biri Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülmüş– devrimsel çalışmalarla birleştirerek bizleri vücut saatimizin “tik-tak”larını duymamızı sağlayacak büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Fiziksel ve zihinsel sağlığımızı iyileştirmeyi amaçlayan fayda odaklı sorular eşliğinde günün her bir saatinin yaşamımıza nasıl farklı ve olağanüstü etkileri olduğunu gösteriyor.
“Vücut saatimizin sağlığımızı, mutluluğumuzu ve yaşam süremizi bu kadar etkilediğini kim bilebilirdi? Çok şey öğrendim.”
—JAMES NESTOR, Nefes kitabının yazarı
“Vücut Saati’nin meselesi öylesine evrensel ki kim olursanız olun, sayfalarından işinize yarayacak bir bilgi edinmemeniz mümkün değil.”
—NEW SCIENTIST
“İnsan varoluşuna dair sorulmuş en ilgi çekici soruların cevaplarını arayan üst düzey bir rehber.”
—BILL BRYSON, Beden kitabının yazarı
Koca Hırhır
208.00₺
Acı İmparatorluğu: Sackler Hanedanı’nın Gizli Tarihi
384.00₺
2021 BAILLIE GIFFORD KURGU DIŞI ÖDÜLÜ
21. YÜZYILIN EN İYİ 100 KİTABI SEÇKİSİ
New York Times Book Review, Washington Post, Time, NPR, Boston Globe, Amazon, Goodreads ve Guardian’da Yılın En İyi Kitapları Seçkisinde
Son âna kadar yalan söylediler. Servetlerini son kuruşuna kadar, bağımlılıktan, paramparça hayatlardan ve berbat ölümlerden kazandılar...
Yaptıkları cömert bağışlar sayesinde, dünyanın en önemli müze ve üniversitelerinin duvarlarında Sackler ismi yazılıydı. Çizdikleri göz kamaştırıcı profil, karanlık zihinlerini ve servet yolunda yarattıkları vahşeti maskelemeye yetecekti. Ta ki...
Hikâye 20. yüzyılın başlarında, Brooklyn'deki fakir bir aileden üç kardeşin, sağlık pazarlamasında devrim yaratacak bir reklam ajansı kurmasıyla başlamıştı. İlk başarıları savaş sonrası nesli sakinleştiricilere bağımlı hale getirmekti.
Bundan yaklaşık kırk yıl sonra aynı beceriler ve vicdansızlık yeni nesil Sackler'lara tarihin en büyük sağlık krizlerinden birinde başrolü verecek; morfine karşı güvenilir bir alternatif iddiasıyla piyasaya sürdükleri "mucize" ağrı kesici OxyContin, aileyi tarifsiz bir servetle, Amerika'yı ise opioid salgınıyla tanıştıracaktı. Denetim mekanizmalarını manipüle ederek ve ilacın bağımlılık riskini küçümseyerek agresif bir biçimde pazarladıkları ilaç, ağrısının derdine düşmüş milyonlarca insanı zamanla birer opioid bağımlısına dönüştürdü. Ama Sackler'lar son âna kadar bunu reddettiler; her yıl trafik kazası kayıplarından daha fazla sayıda insan opioid kaynaklı aşırı dozdan ölürken, sorunun ilaçta değil kullanıcılarda olduğunda ısrar ettiler.
Bu kitap, acılara kayıtsız kalarak acı üzerine imparatorluk kurmuş bir hanedanın yükseliş ve düşüşünün öyküsü. Dizginlenemeyen kapitalizm, dizginlenemeyen lobicilik ve paramparça olmuş bir sağlık sistemi arasındaki ölümcül ittifakın ve açgözlülüğün ete kemiğe bürünmüş hali.
“O kadar çok ‘yok artık!’ dediğiniz an var ki neredeyse tüm kitabı ağzınız açık okuyorsunuz.” –Sunday Times
“Bu kadar keyif aldığınız için neredeyse suçluluk hissediyorsunuz.” –The Times
“Usta eseri” –Guardian
“Harikulade” –New York Times
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü ve Diğer Öyküler: 25. Yıl Özel Basım (Sert Kapak)
290.00₺
25. YIL ÖZEL BASKI ŞÖMİZLİ SERT KAPAK
Beter Böcek, Makas Eller, Wednesday ve Ölü Gelin'in yaratıcısı Tim Burton'ın tuhaf olanı büyüleyici bir şeye dönüştürdüğü kaçık dehasına eşlik edin.
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü'nde Burton, zalim dünyalarında sevgi ve aidiyet bulmak için mücadele eden, yanlış anlaşılan, dışlanan, hafif ürkütücü ama bir o kadar sempatik çocuklardan kurulu bir uyumsuzlar çetesine can veriyor. Öykülere eşlik eden gotik çizimleriyle bu umudu ama talihsiz varlıkların hem sevimliliğini hem de trajedisini gözler önüne seriyor.
Gerçekle hayalin sınırlarının silindiği, olağan ve olağanüstünün el ele verip yaramazlık yaptığı, kara mizahla örülü bu derleme, çağımızın en büyük hikaye anlatıcılarından birinin elinden çıkmış bir kült.
Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 5: Ninjaların Gecesi
215.00₺
Dünya çocuklarının sevgilisi Sihirli Ağaç Evi şimdi çizgi roman!
DOĞAYI KULLAN. DOĞANIN KENDİSİ OL. DOĞAYI TAKİP ET.
Tim ve Lea yeni maceralarında bu kez Eski Japonya'ya gidiyor! İki kardeş sihirli ağaç evine tırmandığında Morgan'ın kaybolduğunu –belki de kaçırıldığını!– ve onlara gizemli bir not bıraktığını görüyor: Evet, Morgan’ın kesinlikle yardıma ihtiyacı var. Tim ve Lea onu ararken ninjalarla samurayların ortasına düşüveriyor.
Bakalım birer ninja mı olacaklar, yoksa samuraylar tarafından esir mi alınacaklar?
Sihirli Ağaç Evi serisi hakkında:
Küçük okurları hem okuma keyfi hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkıp beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran, 33 dilde 130 milyondan fazla satan bu ödüllü seri, şimdi rengarenk ve soluksuz okutan çizimleriyle çizgi roman formatında okurunun karşısında.