İlginizi çekebilir…
Görüş Zorbalığı ve Linç Kültürü
İdeoloji, propaganda ve kabilecilik çağındayız. Politik uyumluluk ve John Stuart Mill’in “hâkim kanaat ve duygunun zorbalığı” dediği sosyal kontrol her geçen gün daha fazla dayatılmakta. Liberal veya sol görüşlü insanlar genellikle birbirlerinden, muhafazakâr veya sağcı rakiplerinin birbirlerinden korktuğundan daha çok korkuyorlar. Sosyal medya ve linç kültürü uyumsuzları adlandırmayı, utandırmayı, dışlamayı, dahası taciz etmeyi kolaylaştırarak kariyerleri ve yaşamları mahvediyor.
Peki bununla mücadele edebilir miyiz?
Birey olarak kendimize dair algımızı ve özgürlüğümüzü yeniden kazanabilir miyiz?
Edebiyat Seti 3 (6 kitap)
Dilenciler ve Kibirliler
Albert Cossery
“Hayatı yaşamadan öğretmek cehaletin işlediği en iğrenç suçtu.”
İnsan ilişkilerine ve topluma getirdiği nüktedan ve kışkırtıcı bakışla Batı kültürünün son gerçek anarşist yazarı kabul edilen Albert Cossery’nin döneminin avangard yazarlarının aksine can sıkıntısı ve muğlaklıklardan uzak romanı, adaletsiz toplumların düzenini bozan hırsızlar, züppeler, dilenciler ve yersiz yurtsuzlardan oluşuyor. Eski felsefe hocası ve dilenci Gohar, uyuşturucu satıcısı ve şair Yeghen, otoriter ve eşcinsel polis amiri Nur El Dine, Kahire sokaklarında bir araya geliyor. Peki, toplumsal norm ve heveslere karşı çıkarken iç huzuru nasıl koruyorlar? Fakirliğin ortasında, usanmaz devlet güçlerinin durduramadığı yaşam enerjisini nasıl muhafaza ediyorlar?
"Karakterlerinin içinden geçtiği dinmeyen hüzne ve beyhudeliğe rağmen, Cossery her eserinde boyunduruğa karşı insanlardaki inatçı inancın gücünü göstermeye devam ediyor."
—Henry Miller
"Bir efsane… Otoritenin tüm biçimlerini çürüten yakıcı bir hiciv onunkisi. Mesajı çok açık: Cennet kaybolmadı, sadece hepimiz dünyanın cennetvari sadeliğinin tadına varamayacak kadar meşgulüz."
—Guardian
"Camus gibi Cossery de ahlaki soruları absürdün filtresinden geçirerek inceler; Miller gibi o da başıboşları kucaklar. Bununla birlikte onun yazınında çok güçlü bir politik görev duygusu vardır. Cossery’e göre en şiddetli isyan edimi,iştirak etmemeyi tercih etmektir."
—Los Angeles Times
"Albert Cossery... her gün karşımıza çıkması gereken bir isim. O kadar iyi ki: kusursuz bir üslupçu, boyun eğmez bir mizahçı, en önemli meselesi ise “her şeyin yanlış olduğu bir dünyada” hevesin beyhudeliği."
—David Ulin, Los Angeles Times
Düzen Adamı
Alberto Moravia
Düzen Adamı çocukluğundan itibaren normalliğin peşine düşen Marcello’nun hayatı ekseninde toplumsal
alışkanlıkların ikiyüzlülüğünü ortaya koyuyor. Alberto Moravia kahramanı Marcello’nun takıntı
derecesindeki normallik arzusunu bir dürtü olarak tarif ediyor: “Kabul gören genel bir kurala uyma
iradesiydi, farklı olmak suçlu olmak anlamına geldiğine göre başkalarına benzeme isteğiydi” onunki.
“Maneviyatla sanatsal bütünlüğün nadiren rastladığımız birleşimi Moravia’yı Avrupa’nın en iyi yazarları
arasına yerleştiriyor.”
- John Burnside, Guardian
“En önemli romanı Düzen Adamı’nda Moravia, sinik fırsatçılar ülkesinde cinsellikle siyaset arasındaki
karmaşık ilişkiyi keşfediyor.”
- Rachel Donadio, New York Times
HAV
Jan Morris
Ursula K. Le Guin’in Önsözüyle
Hav kurmaca bir şehir devleti, bir Akdeniz şehri, sokaklarında Türkçenin, Ermenicenin, Rumcanın, Arapçanın, Rusçanın, İtalyancanın bir arada duyulduğu bir coğrafya. Yirmi yıl arayla bu coğrafyaya giden bir seyyah yazar, şehrin iki yakın dönemi arasındaki siyasi, kültürel, yaşamsal doku değişimlerini nefis bir dille anlatıyor.
Önce 1985 yılının Hav’ını tanımaya başlıyoruz, sonra bir “Müdahale” oluyor, altüst oluyor şehir, yirmi yılın ardından aynı yere dönüyoruz, yirmi birinci yüzyılın Yeni Hav’ına, Kutsal Mirmidon Cumhuriyeti’ne. Eskisinin izini sürmeye çalışsak da zorlanıyoruz, şehrin tarihini bağnaz bir bakışla baştan yazanların eliyle görgüsüzlüğün tüm şehirde itinayla teşhir edildiğini görüyoruz.
Hav hibrit edebiyatın usta bir örneği, seyahat edebiyatıyla bilimkurguyu bir araya getiriyor. Hav diye bir şehir yok ama pekâlâ olabilir.
“Hav, tüm Akdeniz tarihinin, âdetlerinin ve politikasının birkaç bin yılına tutulmuş bir ayna gibi... Suudi Arabistan, Türkiye veya Downing Street’in geçmişine ve mevcut haline gerçekten vâkıf, son derece gerçekçi, kesinlikle gözleme dayanan bir eser. Ciddi bilimkurgu eserleri hayal ürünlerinin değil bir gerçekçiliğin biçemidir; Hav alternatif bir coğrafyanın ne kadar kullanışlı olabileceğine mükemmel bir örnek. Eğer bilimkurguyu bilmedikleri nispetle küçük gören üstatların ahmakça züppelikleri aklınızı çelip de Hav’a sırtınızı çevirirseniz hem yazık olur hem de çok büyük bir kayıp.”
Ursula K. Le Guin
“Hav’ı okuyan hangi seyahat yazarı gerçekten var olan bir yeri anlatmaya devam etsin ki? Hibrit edebiyatın güçlü bir örneği Hav; hem başlı başına mükemmel bir kurmaca hem de Lawrence, Burton ve Blanch gibi yenilmez seyahat yazarlarına nükteli bir saygı duruşu.”
Elaine Kendall, Los Angeles Times
“Dokunaklı bir aşk mektubu [Hav], görünmez bir şehre değil, yaşamın kendisine yazılmış. Morris bize ‘şimdi ve burada’yı anlatmak için hayali bir gurbetin hikâyesini kaleme almış.”
Peter J. Conradi, The Independent
“Jan Morris gezegende ilginç neresi varsa neredeyse hepsini anlamak için edebi kabiliyetiyle muhabirlik görüsünü işe koşuyor. Kaleme aldıkları arasında Hav’ın eşsiz bir yeri var, belki de kavrayış bakımından en kuvvetli eserlerinden biri.”
Donald Morrison, Time
“1985’te ilk yayımlandığında gerçek bir yer sanılarak kafası karışmış seyahat acentelerini boş yere aramış insanlar. Boşuna değil ama, Morris’in hayal gücü hayranlık uyandırıyor, kurmaca şehir devleti dört başı mamur bir yer ve olağanüstü bir yer. Hav, Akdeniz Yarımadası’nın doğusunda, soğan kubbeleri, minareleri ve parlak olduğu kadar karmaşık tarihiyle insana son derece inandırıcı geliyor. Hav’ın geçmişi yaşanmış olaylarla ustaca örülmüş; şimdisiyse soluk ve yalıtılmış, insana rahatsız edici bir şekilde kayıp bir dünyayı gözetliyormuş hissi veriyor.”
Publishers Weekly
“Şehrin tüm tarihi bu güzel edisyonda bir araya geliyor. Okurlarsa en çok ilk bölümü sevmeye devam ediyor, yani Akdeniz Ekspres’in son durağı olan Hav’ın ilk haline yapılan o nostaljik gezinin güzel anlatımını. O romantik hırpani şehir (eğer bir zamanlar gerçekten vardıysa bile) artık yok. Fakat ne yazık ki Kutsal Mirmidon Cumhuriyeti (başka başka isimlerde) bugün hâlâ gerçekliğini koruyor.”
Michael Dirda, The Washington Post
Müzikli Beyin
Latin Amerika’nın usta kalemi César Aira, kısacık romanlarının yanı sıra öyküleriyle de tecrübeli edebiyat okurunun radarına takılıyor. Sıradan olayların, hatta kendi hayatına dair bazı unsurların üzerine kurguladığı, bağlamından sapan gerçeküstü metinleriyle Aira okurunu, zihninin karmaşık ve soyut patikalarında beraber çıkacakları kısa yürüyüşlere davet ediyor.
Tanrı’nın doğum gününü kutlayan maymunlar, varoluşunu sorgulayan çömleçikuşu, Mona Lisa’nın dünyaya yayılıp kendilerine yeni hayatlar kuran boya partikülleri, yolunu kaybetmiş çizgi roman serserileri, gezici sirklerin doğaüstü yaratıkları… Aira’nın hikâyelerinde tüm bu tuhaf karakterler, gündelik hayatın sıradanlığı içinde ete kemiğe bürünüyor.
“Aira’yı okumaya başladığınızda, durmak istemeyeceksiniz.”
Roberto Bolano
"Arjantinli yazar César Aira, avangard tekniklerle uğraşan seçkin bir minyatürcü. Çalışmalarındaki neşeli edebi oyunculuğu ve hikâye-içinde-hikâyeleriyle, Vladimir Nabokov ve Italo Calvino'yu andırıyor."
The Wall Street Journal
Sessizliğin Yanıtı - Bir Dağ Hikâyesi
Max Frisch
Sonsöz: Peter von Matt
“Rüzgârlar gibidir hayatımızın imkânları, yine de insan neden cesaret etmez ki yelken açmaya? Her şey yaşanmamış bir hayattan daha iyidir, hatta felaket bile – acı, ümitsizlik, cürüm, her şey ama her şey boşluktan daha iyidir!”
Sessizliğin Yanıtı hayatın sıradanlığına, beyhudeliğine katlanamayan otuz yaşındaki bir adamın varoluşunun sınırlarını zorladığı bir kendini arayış hikâyesi. Max Frisch, kendi yaşamından da ipuçları barındıran bu ilk dönem eserinde, heba edilmiş bir hayatın tek sorumlusunun o hayatın sahibi olduğunu gösteriyor bize.
“Sessizliğin Yanıtı burjuva dünya görüşünün hayata geçirilmesi fikriyle uzlaşmanın peşi sıra gelecek krizi daha başından ele alır.”
- Peter von Matt
Yedi Deli Adam
Roberto Arlt
Yedi Deli Adam, kendisine sürekli acı veren ruhunu görüp anlamaya çalışan bahtsız bir adamı ve etrafında şekillenen karanlık, absürd olaylar silsilesini anlatıyor. Delilik nöbetleriyle, ruhun ve zihnin tikleriyle, birbirinden ilginç karakterlerle, devrimci, anarşist yaklaşımlarla dolu, yazıldığı dönemin Buenos Aires’inin çarpıcı bir portresini çizen roman, Roberto Arlt’ın başyapıtı kabul ediliyor.
“Âcizane, Arlt’ın İsa olduğunu varsayalım. Dolayısıyla Arjantin İsrail, Buenos Aires de Kudüs’tür... Arlt keskin zekâlı, tehlikeyi göze alan, koşullara ayak uydurabilen, doğuştan hayatta kalma becerisine sahip biri... hiç kuşkusuz Arjantin ve Latin Amerika edebiyatının önemli bir parçası.”
— Roberto Bolaño
“Kitaptaki karakterler okurun ruhuna adeta musallat oluyor.”
—Julio Cortázar
“Bu kıyılarda edebiyat dâhisi olarak adlandırılacak biri varsa o Roberto Arlt’tır... sanattan ve büyük, tuhaf bir sanatçıdan... doğduğu şehri herkesten daha iyi, muhtemelen ölümsüz tangolar yazmış olanlardan bile daha derin anlamış birinden bahsediyorum.”
—Juan Carlos Onetti
Hollanda Evi
Bazen evler hayatımızın tam merkezine oturur, hatıralarımızın temel taşı olur. Ama ya bir ev, hayatınızdaki en büyük pişmanlığın da kaynağıysa?
Maeve ve Danny… İki kardeş, Pennsylvania’daki ihtişamlı Hollanda Evi’nde geçen bir çocukluk... Babalarının ani ölümüyle bu muazzam malikâneden haksızca sürülen kardeşler, geçmişin hayaletleriyle yüzleşirken hırs, kıskançlık, aşk ve affetmenin ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorlar. Fakat geriye bakmak, geleceği kurmalarına engel olabilir mi?
Ann Patchett’in derin insan gözlemleri ve büyüleyici anlatımıyla örülen Hollanda Evi, aile sırları, sadakat ve sevginin sınavına dair etkileyici bir roman. Peki ya siz, hayatınızdaki en büyük sınavı vermeye hazır mısınız?
Bu hikâye kalbinize dokunacak ve sizi unutamayacağınız bir yolculuğa çıkaracak. Hollanda Evi ile zamanın nasıl akıp gittiğini unutacak, kendinizi bu karmaşık ve büyüleyici ailenin içinde bulacaksınız.
“Patchett, her zaman yaptığı gibi bizi edebiyattan çok hayata benzeyen bir gerçeğe götürüyor.”
The Guardian
“Ann Patchett’in kurgusunu okurken mucizeler bekleyebilirsiniz.”
New York Times Book Review
“Patchett, usta bir hikâye anlatıcı.”
O, the Oprah Magazine
Kötü Tavsiye
Bilim kendi adına konuşmaz. Bilim insanları, kafa karıştırıcı olabilecek konulardaki içgörülerini halkın ihtiyaç duyduğu şekilde ifade edemezler. Ünlüler, taraftarlar, lobiciler ve arkalarındaki fon sağlayıcıları, bilim insanlarının basit yanıtlar verme konusundaki isteksizliklerinden yararlanıp medyayı yanıltan yanlış iddialarda bulunurlar ve bu sahte bilgi saldırısının ortasında insanların kafası kendileri için neyin iyi neyin kötü olduğu konusunda daha da fazla karışır. Kötü Tavsiye’de Paul A. Offit, yanlış bilgiyle mücadelede yapılması ve yapılmaması gerekenlere dair edindiği bilgeliği okurla paylaşıyor.
Offit bu kitabında bilim ve sahte bilim konularını ele alınken sadece kurnaz şarlatanların ve onların “mucizevi” tedavilerinin tetiklediği fikirleri değil aynı zamanda Holokost ve iklim değişikliğinin inkârı gibi yıpratıcı, tehlikeli ideolojileri de tartışıyor. Kötü Tavsiye bilime yönelik politik saldırılardaki artıştan rahatsız olan okurlar için kesinlikle eşsiz bir kılavuz niteliğinde. “Bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüşü tartışan kusursuz bir örnek.” –Publishers Weekly “Kötü Tavsiye bilimsel konularda kamuoyunu yanlış yönlendiren ayrıntıları akıcı ve mizahi bir üslupla okurvcxva sunuyor.” –Washington Post
SaberTooth
Bu Vahşi Canlılar Pleyistosen döneminde(66 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1869 yılında Kuzey Amerikada bulundu.
20 cm boyundaki ön dişleri ile avlarını yakaladıkları düşünülüyor.300 kilo ağırlığa çıkabilen bu yırtıcılar saatte 50 kilometre hızla koşabiliyordu
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Sabertooth fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 27cm x 12cm x 26cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 29cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Sabertooth fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 27cm x 12cm x 26cm
Parasurolophus
Bu Vahşi Canlılar Kampaniyen döneminde(76 -65 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1922 yılında Alberta Kanada'da bulundu.
9-10 Metre boyundaki bu devasa otobur dinozorlar 2-2.5 ton ağırlığındaydı
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Parasaurolophus fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 27cm x 8cm x 31cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 31cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Parasaurolophus fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 27cm x 8cm x 31cm
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler
Atlantis neredeydi?
Kutsal Kâse’yi kimler aldı?
51’inci Bölge’de ne tür karanlık işler dönüyor?
Eğer siz de diğer milyonlarca insan gibi bu soruların
yanıtlarını merak ediyorsanız ya da dünyanın en gizemli
yerlerinden birine seyahat etmeyi planlıyorsanız,
Mistik Yerler ve Çözülmemiş Gizemler tam size göre!
İyi yolculuklar!
Sigmund Freud
Freud’un ana fikirlerini ortaya çıktıkları bağlamlarla birlikte sunan Pamela Thurschwell, aynı zamanda eleştirel bir okur olarak, Freud’un dehasını rüyalarla, semptomlarla, dil sürçmeleriyle, mitlerle, arzuyla ve kültürle ön plana çıkarıyor. Bu yaklaşımla Freud’un çağdaş edebi ve kültürel teori üzerindeki etkisinin anlaşılır bir incelemesini gözler önüne seriyor. Thurschwell’in Sigmund Freud’u, Freud’u anlamak için eşsiz bir kaynak.
İK Etkisi
Çalıştığınız şirketteki ortamı tarif edecek olsanız hangi kelimeleri ve nesneleri seçerdiniz? Dinamizmin hâkim olduğu, yeniliğin peşinde, heyecan verici, yani limon kokulu, taptaze, aydınlık ve ferah bir yer mi? Yoksa ataletin hâkim olduğu, giderek eskiyen naftalin kokulu bir yer mi? İK etkisi, bir şirkete adımınızı attığınız anda soluduğunuz havadır, organizasyonel iklimin adresidir. İnsan Kaynakları yeteneğe, organizasyona ve kültüre dair yaklaşımıyla bir şirketi benzerlerinden farklılaştırma gücüne sahiptir.
İK Etkisi işe alımdan yetenek yönetimine, kurumsal akademilerden organizasyonel gelişime uzanan pek çok konuda teori ve pratiğin harmanlandığı bir rehber sunuyor. Kitap, iş dünyasında yaşanmış örnekler ile akademik ilkeleri bir araya getirerek insan kaynakları yönetimini hem araştırma sahasına çeviriyor hem de keyifli bir sohbet tadında aktarıyor. Kapsamlı bir kaynakçaya dayanarak hazırlanmış olan çalışmada, alanla ilgili güncel kaynakların kullanılmış olması da dikkat çekiyor.
İK Etkisi yöneticiler ve insan kaynakları profesyonelleri için bir başucu kaynağı.
“Bahattin Aydın 25 yılı aşkın iş yaşamını görev yaptığı kurumların köklü tecrübesiyle harmanladığı, referans niteliğinde bir kaynak sunuyor. İnsan, kültür ve organizasyon konularına ilgisi olan herkesin istifade edebileceği bu kitap, bildiğimiz tüm ezberlerin bozulduğu bu dönemde liderler için bir yol haritası niteliğinde.” –Mehmet Tütüncü, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & CEO
Organizasyon Kültürü ve Liderlik
İyi tahmin yeteneğine sahip olanlar, gelecekte oluşacak değişime en hızlı adapte olacak ve başarıyı yakalayacak olanlardır. “Geleceği Şekillendirmek” kitabı, geçmişi bilerek bugünü anlamada ve bunun sonucunda geleceği planlayarak şekillendirmede rol almak isteyenler için hazırlandı.
“Aldığımız kararlar ve gerçekleştirdiğimiz uygulamalar geleceğin belirlenmesine katkıda bulunur.”
SEMAVER
1940 yılında yayımlanan Semaver, Sait Faik’in ilk hikâye kitabı olmasına rağmen, derin gözlem yeteneği ve kendine has anlatım tarzıyla, yalnızca döneminin değil, Türk hikâyeciliğinin de temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Kitap, sıradan insanların yaşam mücadelelerini, sevinçlerini, kederlerini ve hayallerini sade ama sarsıcı bir dille ele alır. Yazar, hikâyelerinde süslü anlatımlardan uzak durarak, yalın ve samimi bir üslupla okuru kendi dünyasının bir parçası haline getirir.
Semaver, küçük mutlulukların, naif hayallerin ve insan olmanın doğallığını merkeze alır. Fabrikada çalışan bir genç, bir deniz kenarı balıkçısı, mahalledeki yaşlı bir kadın ya da işsiz bir adam... Sait Faik’in kaleminde hepsi ölümsüzleşir ve bizi yaşamın basitliğinde saklı olan güzelliklerle yüzleştirir.
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz Adam, yalnızca bir hikâye kitabı değil, aynı zamanda insan ruhunun bir portresidir. Sait Faik’in kalemiyle sıradanın içinde saklı olan büyüyü keşfetmeye davet eden bu eser, okuyucuyu hem bir içsel yolculuğa çıkarır hem de hayatı daha farklı, daha duyarlı bir şekilde görmeye teşvik eder.
Bu kitabı okurken, Sait Faik’in “Yazmasaydım çıldırırdım” dediği bir dünyaya konuk olacaksınız. Onun anlattığı karakterlerin yaşantılarına, sevinçlerine, hüzünlerine ve yalnızlıklarına tanık olurken, aslında hepimizin birer “lüzumsuz adam” olabileceğimizi fark edeceksiniz. Bu farkındalık hem insan olmanın hem de edebiyatın bir mucizesidir.
Dünyayı Değiştiren Kelimeler – Albert Einstein’ın Görelilik Teorisi
“HAYAL GÜCÜ BİLGİDEN DAHA ÖNEMLİDİR. ÇÜNKÜ BİLGİ SINIRLIDIR, OYSA HAYAL GÜCÜ DÜNYAYI
KUŞATIR.”
— ALBERT EINSTEIN
Çocuklar İçin Bilimin Kapılarını Açıyoruz!
Carl Wilkinson’ın “Dünyayı Değiştiren Kelimeler – 2. Kitabı” Albert Einstein’ın Görelilik Teorisi’ni Eğlenceli ve Anlaşılır Kılıyor!
Bilim, merakla başlar! Ve şimdi, çocukların bilimi keşfetmesini sağlayacak harika bir kitap Türkçe olarak raflardaki yerini alıyor. Carl Wilkinson’ın “Dünyayı Değiştiren Kelimeler – 2. Kitabı”, 8 yaş ve üzeri çocuklar için Albert Einstein’ın Görelilik Teorisi’ni eğlenceli, basit ve çarpıcı görsellerle anlatıyor.
Bu kitap, Einstein’ın devrim niteliğindeki fikirlerini basit ama güçlü kelimelerle çocuklara ve gençlere ulaştırıyor. Işık hızında seyahat etmek nasıl bir şey? Zaman gerçekten göreceli mi? Zihni zorlayan bu sorular artık çocukların da anlayabileceği bir açıklıkla anlatılıyor!
Bilim ve Hayal Gücü Bir Arada!
“Dünyayı Değiştiren Kelimeler” serisinin ikinci kitabı, bilimi sadece öğretmiyor, aynı zamanda hayal gücünü de besliyor. Renkli ve ilgi çekici görselleriyle çocukları uzay, zaman ve hareketin büyüleyici dünyasına davet eden kitap, fizik kavramlarını günlük hayatla ilişkilendirerek öğrenmeyi kolay ve eğlenceli hale getiriyor. Einstein’ın en ünlü denklemi E=mc², artık çocukların bile anlayabileceği kadar net bir şekilde açıklanıyor!
Bilimi soyut formüllerden çıkarıp gözle görebilecekleri, hissedebilecekleri ve keşfedebilecekleri bir maceraya dönüştüren bu kitap, küçük bilim insanlarını geleceğin dahileri olmaya teşvik ediyor.
Çocuklar İçin Bilim Okuryazarlığında Yeni Bir Adım!
Bu kitap, sadece bir bilim kitabı değil; aynı zamanda eleştirel düşünmeyi, merak etmeyi ve sorgulamayı teşvik eden bir rehber. Çocukların dünyayı farklı bir perspektiften görmelerini sağlayacak, bilim okuryazarlığını artıracak ve onlara büyük keşiflerin kapısını aralayacak.
Bilimle tanışmanın tam zamanı!
Haydi, çocuklar bilimle büyüsün!
Gezi Kitapları Seti (4 kitap)
Latin Amerika
“Sınırları Kaldırdım” adlı blogun yazarı Okan Okumuş’un Latin Amerika’daki gezilerinden yola çıkarak hazırladığı Latin Amerika – Alternatif Bir Gezi Rehberi on iki ülkeyi kapsıyor. Açılışı Brezilya’yla yapan bu gezgin rehberinde Arjantin, Patagonya, Kolombiya, Küba, Meksika, Guatemala, Honduras, Nikaragua, Peru, Şili ve Bolivya üzerine sadece “nerede ne yenir, ne içilir?” sorularının cevabı yok. Turistten ziyade gezgin olmak isteyenler için alternatif rotalar ve öneriler, bu ülkelerin tarihlerine, kültürlerine dair bilgiler ve kişisel gözlemlerle bildiğimiz gezi rehberlerinden ayrılan bu kitapla, “uzaklardaki” Latin Amerika’nın büyüleyici atmosferine biraz daha yaklaşacaksınız. Sonra kim bilir, belki sırt çantanızı toplayıp yollara düşeceksiniz...
“Sınırları Kaldırdım” serisi Asya, Afrika ve Okyanusya’yla devam edecek.
“Hiç kuşkusuz, bu kitapta anlatılanlar hayata bakışımın ve gezginlik anlayışımın yansımalarıdır. Salt tüketen olmaktan kaçınan ve gittiği yerin yaşamına dokunmaya çalışan, oradaki yaşamları dünü ve bugünüyle birlikte anlamaya, anlamlandırmaya uğraşan bir gezi anlayışı bu.”
Kuzey ve Orta Afrika
Gezgin Okan Okumuş, Kuzey ve Orta Afrika - Alternatif Bir Gezi Rehberi’yle Yeşil Burun Adaları, Etiyopya, Fas, Senegal, Tanzanya, Ruanda, Uganda, Kenya ve Mısır’daki yol deneyimlerini, turizm endüstrisinden bağımsız biçimde seyahat etmeye ilgi duyan okurlarıyla paylaşıyor.
Okan Okumuş’un sırt çantasıyla yaptığı gezileri akıcı üslubuyla anlattığı Sınırları Kaldırdım dizisinin üçüncü kitabı Kuzey ve Orta Afrika’da unutulmaz yerel lezzetlerle tanışacak, vahşi doğada maceralara atılacak, farklı kültürden pek çok insana merhaba diyecek, yerel ritüellere katılacak ve bu ülkelerdeki gündelik yaşama olduğu kadar ilginç, çarpıcı tarihi olaylara da tanıklık edeceksiniz.
Yazarla birlikte binip yolculuk edeceğiniz sept-place’lar, boda-boda’lar ve tuk tuk’larla bazen enerjik metropollerin keşmekeşine takılacak bazen de tek bir turist bile görmeden günlerin geçeceği, henüz kitle turizmine yenik düşmemiş dingin cennetlere uğrayacaksınız.
Sınırları Kaldırdımdizisi Madagaskar, Güney Afrika Cumhuriyeti, Lesotho, Mozambik, Malavi, Zambiya, Botsvana, Zimbabve ve Namibya’yı içine alan Güney Afrikakitabıyla devam edecek.
Doğu Asya
Bilindik gezi kavramını bir adım öteye taşıyarak gittiği her yerde yabancı değil misafir olmak isteyen bir gezginden, alışılmışın dışında bir gezi rehberi.
Uzak diyarları yakına getiren gezgin Okan Okumuş, sırt çantasında taşıdığı anılarıyla Latin Amerika’dan sonra bu kez Doğu Asya’ya götürüyor bizi. Japonya’nın modern sokaklarında yürüyüp Vietnam’ın konuksever sofralarına konuk olacak, Kamboçya’nın tapınaklarından geçerek Tayland’ın yüzen pazarlarına ve Laos’un huzurlu dağ köylerine varacaksınız. Myanmar’da beklenmedik düğünlerden Çin’in antik kentlerine; efsanevi Trans Sibirya tren yolculuğuyla Moğolistan steplerinden geçerek Sibirya’ya uzanan bir yolculuğa hazır olun.
“Sınırları Kaldırdım” serisinin ikinci kitabı Doğu Asya – Alternatif bir Gezi Rehberi, yeni bir maceraya atılırken gerekli her türlü teknik bilginin yanında, alternatif rotalar, gizli lezzetler, kültür, tarih ve en önemlisi insanlara dair kesitlerle dolu zengin bir Doğu Asya sergisi sunuyor.
Sırt çantanızı alıp yollara düşme vakti!
Güney Afrika
Bilindik gezi kavramını bir adım öteye taşıyarak gittiği her yerde yabancı değil misafir olmak isteyen Okan Okumuş’tan alışılmışın dışında bir gezi rehberi.
“Sınırları Kaldırdım” dizisinin dördüncü kitabı Güney Afrika - Alternatif Bir Gezi Rehberi’nde insan hikâyeleri, efsaneler, tarih, kültür, alternatif rotalar ve yerel lezzetlerin harmanlandığı sıcak bir yolculuk bekliyor sizleri.
Bu yolculuk boyunca Okan Okumuş’la birlikte Güney Afrika Cumhuriyeti’nde muhteşem üzüm bağlarına ve Ümit Burnu’na uğrayacak, “ülke içinde ülke” Lesotho’da dağ köyünde bir aileye konuk olacak, Mozambik Adası’nda pastel renkli evlerin arasında yürüyerek bir şifacıyla tanışacaksınız. Malavi’de dağlara tırmanıp göl etrafında dolaşacak, Zambiya’da zengin yaban hayatını keşfedecek, Zimbabve’de Viktorya Şelaleleri’ne gideceksiniz. Botsvana’da Okavango Deltası’nda kanoyla yolculuk edecek, Namibya’da Herero yerlilerinin düğününe katılacak, Madagaskar’ın benzersiz doğası ve renkli kültürüyle karşılaşacaksınız.
Einstein Bulmacası
Einstein meşhur bulmacasını çocukken tasarlamıştı. Beş komşu ve bir balık hakkındaki bu hain problem öyle akıllıcaydı ki Einstein bu soruyu her elli kişiden yalnızca birinin çözebileceğini öne sürmüştü. Ama bu sadece başlangıç...
Çözememenin verdiği sinirle fırlatılan kitap yaralayıcı olabilir !
Bu kitapta, şimdiye dek tasarlanmış en şaşırtıcı zihin açıcılarla karşılaşacaksınız. Üç kapıdan birini seçerken, sürpriz partinin hangi gün olacağına dair tahmin yürütürken ya da bilgisayarınıza düşen ve bir şekilde hep doğru çıkan maç tahmini e-postalarının güvenilirliğini hesaplarken gri hücreleriniz fazla mesai yapacak.
Çözümü bulmanız halinde ne kadar gururlansanız hakkınız. Ama aksi durumda lütfen sorumlu okurluğu elden bırakmayın; çözememenin verdiği sinirle fırlatılan kitap yaralayıcı olabilir.
Triceratops
Bu etkileyici canlılar Geç Kretase döneminde (68-66 milyon yıl önce) Kuzey Amerika'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1887 yılında Denver, Colorado'da bulundu.
Otobur bir dinozor cinsi olan Triceratops 8–9 metre uzunluğa, 3 metre yüksekliğe, 6-12 ton ağırlığa erişebilirdi. İsmi; Antik Yunanca tri (üç), keras (boynuz) ve ops (yüz) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.
3 boynuzu kendisini Tyrannosaurus Rex gibi yırtıcılardan koruyabilmek için evrimleşmiştir.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde hazırlanmış, yetişkin bir Triceratops fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 28cm x 18cm x 20cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 30cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Triceratops fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.
Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 28cm x 18cm x 20cm
Mahalle Kahvesi
Mahalle Kahvesi’nin öyküleri, bir kahvehanenin sade atmosferinde buluşan farklı hayatları, farklı umutları ve farklı hayal kırıklıklarını anlatır. Sait Faik, her bir karakteri öyle incelikle işler ki, onların sesi ve varlığı adeta yanı başımızda hissedilir. İnsan sevgisi, doğa hayranlığı ve yalın bir dille işlenen hikâyeleriyle yazar, okuyucusuna her seferinde yeni bir pencere açar.
Bu kitabı elinize aldığınızda, sadece öykülerin içine değil, aynı zamanda Sait Faik’in dünyasına, onun duyarlılığına ve yaşam felsefesine de yolculuk edeceksiniz. Hayatı tüm renkleriyle gören ve bunu okuyucusuna hissettirebilen bu eşsiz yazarı keşfetmek hem edebi hem de insani bir deneyim olacaktır.
Ammonite
Ammonitler,soyu tükenmiş deniz canlılarıdır.Nautilus türleri gibi kabuklu canlı türlerine yakından ilişkilidir.Ammonitler Devoniyen döneminde ortaya çıktı ve Kretase döneminde yok oldular.
Ammonitler mükemmel indeks fosilleridir ,spiralli ve spiralsiz formlar olarak bulunurlar
Bulunan en büyük ammonit fosili 1,8 metre çapındaydı, ancak yaşam odası eksikti. 1895 yılında Almanya, Westphalia yakınlarında bulunmuştur.
Ürün Boyutları: 25cm x 8cm x 23cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 38cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Bir Ammonite fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 25cm x 8cm x 23cm
Dilophosaurus
Bu etkileyici canlılar Erken Jura döneminde(201-174 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1942 yılında Tuba City, Arizona'da bulundu. Düzinelerce keskin, tırtıklı dişlerle donanmış,kafatasında sorgucu bulunan ve toplam uzunluğu ortalama 7 metre olan bu Teropod cinsi dinozor 400 kg'lık yırtıcı bir avcıydı.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Dilophosaurus fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 30cm x 8cm x 24cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 32cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Dilophosaurus fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 30cm x 8cm x 24cm
Eğlenceli Boyama Küçük Prens
Küçük Prens hikâyesi hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Haydi en sevdiğin boya kalemlerini al, hayal gücü şapkanı tak. Noktaları birleştir, aradaki farkları bul, bulmacaları çöz, ilginç bilgiler öğren! Ayrıca boyanacak birçok resim de seni bekliyor. Küçük Prens’in meşhur macerasını yeniden keşfet ve eğlenceli aktivitelerin tadını çıkar.
Veri Biliminde Ustalaşmak
Veri bilimi özellikle son on yıldır dünyamızın çalışma şeklini önemli ölçüde değiştirdi. Eğlenceden siyasete, teknolojiden reklamcılığa, bilimden iş dünyasına veriyi anlamak ve kullanmak artık en çok arzu edilen becerilerden biri haline geldi.
Günümüzün en popüler ve en yüksek puan alan çevrimiçi veri bilimi kurslarının sahibi, uzman yazar ve eğitmen Kirill Eremenko tarafından yazılan Veri Biliminde Ustalaşmak gelecek vadeden bu alanda size mükemmel bir rehberlik sunuyor.
Veri Biliminde Ustalaşmak ile verinin nasıl toplanacağını, analiz edileceğini, sunulup uygulanacağını öğrenecek ve veri hakkındaki temel konularda uzmanlaşabileceksiniz. Tüm bunların yanı sıra Amazon, Apple, Netflix, Linkedln, Boston Consulting Group, Ubisoft’un da aralarında bulunduğu çeşitli kuruluşlara ilişkin vaka incelemeleri sayesinde başarılı veri tekniklerinin neler olduğunu keşfedecek ve ufkunuz genişlerken yöneticilerinizi etkileyebilecek, kendi işinizi kurabilecek ya da iş yapma şeklinizi en doğru biçimde değiştirebileceksiniz.
“Veri bilimini öğrenmek isteyenler için gördüğüm en kapsamlı kitap.” –Ben Taylor
“Alanında uzman bir isimden tavsiyelerle dolu eşsiz bir kaynak.” –Michael Segala
“Veri Biliminde Ustalaşmak yalnızca çevrenizde olup bitenlerle ilgili değil aynı zamanda kendinizle ilgili de düşünmenize yardımcı olacak.” –Damian Mingle
Yürümenin 52 Yolu
… Bu kitap, yürümeye yazdığım aşk mektubumdur. Umarım sizi oturduğunuz yerden kalkıp yola koyulmak, sık sık yürümek ve çoğu zaman açık havada yaşanan bir hayatın büyük ayrıcalığının tadını çıkarmak için harekete geçirir…
Nasıl yürüneceğini bildiğimizi düşünürüz. Ne de olsa yürümek, kazandığımız ilk becerilerden biridir. Ancak çoğumuz bu konuda rutinlere takılıp kalırız; hep aynı yerde, aynı şekilde, aynı süre boyunca ve aynı insanlarla yürürüz.
Bilimsel çalışmalarla ve anekdotlarla donatılan, bir yürüyüş rutininin nasıl oluşturulacağına dair ipuçlarıyla desteklenenen Yürümenin 52 Yolu sizi yeni yerlerde, yeni yürüyüş arkadaşlarıyla, gündüz ya da gece fark etmeksizin yeni zaman aralıklarında yürümeye, yürürken yeni beceriler edinmeye teşvik edecek ve her adımınızda hayattan daha fazlasını elde edebileceğiniz gerçeğini gözler önüne serecek bir rehber niteliğinde.
“Yürümenin faydalarını anlatan bu kitap, yıl boyunca dışarı çıkmanız ve hareket etmeniz konusunda sizi motive edecek.” –Booklist
“Streets, dışarı çıkıp hareket etmenin ‘içinde yaşadığımız karmaşık dünyayı takdir etmemize’ yardımcı olabileceğine dair kayda değer örnekler sunuyor. Yola koyulmaya hazır okurlar bu kitaptan ilham alacaklar.” –Publishers Weekly
Triceratops No.2
Bu etkileyici canlılar Geç Kretase döneminde (68-66 milyon yıl önce) Kuzey Amerika'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1887 yılında Denver, Colorado'da bulundu.
Otobur bir dinozor cinsi olan Triceratops 8–9 metre uzunluğa, 3 metre yüksekliğe, 6-12 ton ağırlığa erişebilirdi. İsmi; Antik Yunanca tri (üç), keras (boynuz) ve ops (yüz) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.
3 boynuzu kendisini Tyrannosaurus Rex gibi yırtıcılardan koruyabilmek için evrimleşmiştir.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde hazırlanmış, yetişkin bir Triceratops fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 28cm x 18cm x 24cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 30cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Triceratops fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.
Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 28cm x 18cm x 24cm
Yeni Bukalemunlar
YENİ NESİL TÜKETİCİLER İÇİN YEPYENİ PAZARLAMA STRATEJİLERİ
…Ürünleri, yaptıkları şeyler için satın almayız.
Onları, geldikleri anlam için satın alırız…
Tüketiciler değişiyor ve çeşitleniyor ama onları tanımlamak için kullanılan pazarlama kategorileri aynı kalıyor. Oysa yeni nesil tüketicilerle iletişim kurmanın yeni yollarının bulunması gerekiyor.
Erkek ya da kadın, iş ya da oyun, çevrimiçi ya da çevrimdışı… Modern tüketiciler geleneksel sınırlara meydan okudukça ve birden çok alt kültürün üyeleri olarak tanımlandıkça, bu ve diğer pazar kategorileri geçerliliğini yitiriyor. Yeni Bukalemunlar bu yeni nesille nasıl etkileşime geçileceğini ve rekabette nasıl öne çıkılacağını ortaya koyuyor.
Pazarlama profesörü ve endüstri danışmanı olan Michael R. Solomon, pazarlamacıları geleneksel kategorilerin ötesine geçmeye ve tüketicilerle bir pazar segmenti yerine bireyler olarak iletişim kurmaya yönlendiriyor. Tarih, veri, deneyim ve örnekleri birleştiren Yeni Bukalemunlar şimdi ve gelecekte tüketicilere hitap eden ürün ve hizmetler sunmak isteyen her pazarlamacı (veya okuyucu) için gerçek bir başucu kaynağı.
Edebiyat Seti 2 (5 kitap)
Dogma
Lars Iyer
Kıyametin eli kulağında. Düşünememekten muzdarip filozoflar W. ve Lars ders vermek üzere “Amerika Birleşik Çöplükleri”ne gider. Bu gezi sırasında, hayatlarındaki tıkanmayı aşmak, düşüncede bir yol bulmak için ortaya dogma dedikleri bir öğreti atar ama anlamsızlıkta daha da kaybolurlar. Varlıklarını meşrulaştıracak tek bir düşünce arayışları yine bir yere varmaz. Bu da yetmezmiş gibi W.’nin korktuğu şey başına gelir ve çalıştığı üniversiteden kovulur. Lars ise evini istila eden sıçanları besleyerek insanlığa ihanet eder. Nietzsche’yi doğrularcasına, iki adam boşluğa yeterince bakınca boşluk da onlara diker gözünü.
Lars Iyer kapitalizm, din, Dogma, kozmik tavuk, dünyanın ve felsefenin sonu gibi karman çorman meseleleri kendine has sade tarzıyla didik didik ediyor. Mizahı elden bırakmayan bir felaket kitabı bu.
“Samuel Beckett’in Vladimir ve Estragon’undan bu yana karşılaştığımız en alışılmadık ve absürd ikili W. ile Lars yeniden sahnede... Godot’yu Beklerken gibi Dogma da varoluşun ve anlamın doğası üzerine kafa patlatıyor. Lars Iyer modern hayatın kaosunu ve boşluğunu komik bir üslupla anlatıyor. Çaresizlik hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı herhalde.”
Library Journal
Karşılaşmalar: Bir Benjamin Romanı
Jay Parini
“Hiçbir zaman tatmin edemediği Tarih Meleği tarafından öldürülmüştü hiç kuşkusuz. Onu öldüren en bariz şeyse genellikle alaycı bir şekilde tetikte bekleyip en sonunda her zaman sahnede belirerek daha önce gerçekleşmiş olan her şeyin, her çıtkırıldım adım ve irkilmenin, gözün her titreşiminin, kalpten hissedilmiş her çizginin ve rasgele her jestin yazarlığını üstelenen Zaman’dı.”
Walter Benjamin’in 1940 yılında Nazi Almanya’sının Fransa'yı işgalinin hemen ardından Paris’ten kaçışıyla başlayan Karşılaşmalar Benjamin’in tutkularıyla tuhaflıklarının peşine düşüp ölümünün matemini tutuyor.
Felsefe tartışmaları, Nazi işgali, savaş ve kaçış ekseninde ilerleyen, Bertolt Brecht, Gershom Scholem, Hannah Arendt gibi isimlerin de yer aldığı romanda, Benjamin arkadaşları ve ailesi, aşkları ve yalnızlığı, hayatı ve intiharı, gözünden sakındığı elyazması sayfalar vasıtasıyla yeniden ete kemiğe bürünürken hayat hikâyesi de yirminci yüzyılın ortasında dünyayı yakıp yıkan korkunç savaşın güçlü bir metaforuna dönüşüyor.
Kodes
Alain Guyard
Kodes’in başkarakteri Lazare Vilain, Fransız Rivierası’nın sağlam kavgacılarından, genelev fedailerinden, soyguncularından ve katillerinden, müptezellerinden ve müptelalarından oluşan ilk ve tek felsefe okulunu kurduğunu hayal eder. Onlarla her gün Kant’ı, Marx’ı, Sokrates’i, Sartre’ı, Schopenhauer’i, erdemi, cesareti, ölümü, aşkı tartışır. Onun için “hayat yeniden lezzetlenmiş, ciddiye alınmayacak bir oyun haline gelmiştir.” Ancak yanılır. Bu oyun hayatını altüst etmeye başlar ve önünü alamadığı bir karmaşanın içine sürüklenir; en kötüsü de karşı çıktığı şeyin kendisine dönüşecek olmasıdır.
Kodes Nîmes Hapishanesi’nde felsefe atölyeleri düzenlemesi için gelen teklifi hemen kabul eden bir felsefe hocasının, Lazare Vilain’in deri değiştirme hikâyesidir. Felsefeyi kodese taşımak onun için felsefeyi anayurduna geri götürmektir. Orada felsefe yalnızca “kentli entelektüelleri” ilgilendiren bir uğraş olmaktan çıkacaktır. Peki, Lazare Vilain’i harekete geçiren nedir?
“Seni canlandıran nedir, hocam? Seni, Lazare Vilain’i hayatta tutan? Bize neden bulaşıyorsun? Kimsin sen? Bunun bir eğlence olduğunu mu sanıyorsun? Hayatın bir oyun olduğunu falan… Hayır, hayat bir oyun değil… Bir savaş, bir sınıf savaşı ve benim kocam bu uğurda canını verdi (…) Sana bir şey söyleyeyim mi… Bir züppe gibi daldın bu işe; herhalde sefaletin en ön sıralarında oturmak tatlı geldi (…) Bir burjuvaya dönüşüyorsun, olan bu. Yasadışı bir burjuvasın, ama neticede bir burjuvasın.”
Spinoza Tayfası
Amsterdam, 1677 / Özgürlüğün İcadı
Maxime Rovere
Spinoza "hayatın geometrisini” nasıl resmetmiştir sorusunun peşinden giden bir roman.
Maxime Rovere’nin bütün yazınsal olanakları kullanarak günümüzde kaybolmuş bir evrenin “hakikatine” yaklaşma denemesi sayılabilecek romanı Spinoza Tayfası, modern akıl ve özgürlük mefhumlarının ortaya çıkışı kabul edilen 17. yüzyıl Avrupası’nda Benedictus Spinoza’nın evrenini şekillendiren gelişmeleri ve tartışmaları ayrıntılarıyla ele alırken, tarihin unutma eğiliminde olduğu fakat Spinoza’yı derinden etkileyen şahısların; anatomistlerin, şairlerin, aktivistlerin, Yahudi cemaatinin önde gelen isimlerinin filozofun yaşamında ve düşüncesinde oynadığı rolleri açığa çıkarıyor.
Rovere, mektuplardan elyazmalarına kapsamlı bir arşiv çalışmasının ürünü romanında Spinoza’nın gündelik yaşamının derinliklerine o denli dalıyor ki felsefi olanla olmayan arasında, biriyle ötekinin yaşamları, fikirleri arasında oluşturulmuş sınırları bulanıklaştırarak filozofun dünyasını anlamaya, hatta anlamanın ne demek olduğuna odaklanıyor.
Wittgenstein Jr.
Lars Iyer
Cambridge Üniversitesi öğrencileri tuhaf görünümlü yeni mantık hocalarının ünlü filozofa benzerliğine kayıtsız kalamazlar: Wittgenstein yeniden Cambridge’dedir. Bildiği, inandığı her şeyi alaşağı edecek gerçek düşüncenin peşinde, yaşarken rüya görmeden ve kendini kandırmadan düşünebilmek, akademinin görünmez prangalarından kurtulmak ve her şeye ulaşabildiğini sanan öğrencilerinin hiçbir şeye ulaşamadığını göstermek uğruna düşüncenin huzurunu bozan melankolik bir filozof.
Ve aşka, sekse, ilişkiye, mantığa, felsefeye, düşünceye ve ölüme dair her şeyi beraber yeniden keşfedecekleri biriyle karşı karşıya olduklarından bihaber on iki öğrenci. Hayatla yüzleşmeden önceki son dönemeçte, er ya da geç hissedecekleri daimi boşluktan nafile kaçışlarında, Wittgenstein’la birlikte saf düşünceyi bulmaya zorlayacaklar kendilerini. Yeni bir düşünce okuluna hayat veren hocalarının peşinde hakikati bulmayı, güzeli ve iyiyi yeniden hissedebilmeyi deneyecekler.
Wittgenstein Jr. soluk almadan bir çırpıda okuyabileceğiniz, içinde yaşadığımız kolektif fanteziyle sizi yüzleştirecek, özlemini duyduğumuz yeni başlangıcın sıradışı manifestosu.
“Dünyanın sonu böyle gelecek, diyor Wittgenstein. Bunun şaka olduğunu sanan bir grup geri zekâlının avam alkışları eşliğinde.”
PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler
Teknoloji, veri ve içgörüler, halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim işlevini sonsuza dek değiştirdi. Söz konusu değişikliğe uyum sağlayamamak ise yetersizlikten çok bir isteksizlik meselesi haline geldi.
Artık teknoloji, veri ve içgörüler daha anlamlı hedefler oluşturulmasına ve performans değerlendirmesinin daha sağlıklı yapılmasına katkı sağlıyor. Bu sayede halkla ilişkiler yatırımının en önemli getirisi olan itibarı zedeleyebilecek risklerin azaltılması ve optimum verimliliğin sağlanması mümkün kılınabiliyor.
Kurumsal iletişimi finanse eden ve değerlendiren üst düzey yöneticiler, ölçülebilir ve olumlu bir halkla ilişkiler yatırım getirisi dâhil olmak üzere çok daha fazlasını talep ediyorlar. Liderler, kurumsal iletişim ve halkla ilişkiler uzmanlarının işin temellerini bildiklerinin farkındalar ancak buna ek olarak halkla ilişkiler hedeflerini, çıktılarını ve sonuçlarını “iş dilinde” bağlamsallaştırma becerisi de bekliyorlar.
PR Teknoloji, Veri ve İçgörüler, iletişim uzmanlarının hedeflere ve rakiplere karşı zaman içinde iyileştirilmiş bir halkla ilişkiler performansı elde etmesini mümkün kılmak için uygulamaya yönelik en iyi örnekleri paylaşırken, uzmanların amaca yönelik teknolojileri, veri varlıklarını ve eyleme geçirilebilir içgörüleri anlamalarına da yardımcı oluyor.
Adobe, Mastercard, Southwest, Ford ve diğer birinci sınıf kuruluşlardan en iyi uygulama örnekleriyle birlikte finansal hizmetler, teknoloji, seyahat, otomotiv gibi çeşitli sektörlerden vaka çalışmalarından yararlanan bu kitap, iletişim profesyonellerine teknolojiyi nasıl optimize edeceklerini, verileri kullanarak kuruluşlarına nasıl liderlik edeceklerini, halkla ilişkiler çıktılarını iş sonuçlarına dönüştürme yeteneğini nasıl ölçeceklerini göstererek yöneticilerin karar alma sürecini güçlendiren içgörüler sunuyor.
Gordon Ramsay ile Rota Dışı – Bir Mutfak Macerası: Dünyanın Dört Bir Yanından 60 Tarifle
Gordon Ramsay ile Rota Dışı – Dünyanın Tadı, Mutfakların Hikâyesi Dünya mutfağının kaşifi, tutkulu bir şef ve kültürlerin elçisi Gordon Ramsay, bu kez sizi mutfağın sınırlarını aşan bir maceraya davet ediyor. National Geographic’in aynı adlı televizyon programından ilham alan Gordon Ramsay ile Rota Dışı, yalnızca bir yemek kitabı değil; bir keşif, bir kültür ve lezzet manifestosu. Ramsay, dünyanın en uzak köylerinden en canlı şehirlerine uzanan bu yolculuğunda, yerel halkın mutfak sırlarını öğreniyor ve onları kendi mutfağına taşıyor. Endonezya’nın zengin baharatlarıyla yapılan Rendang’tan Patagonya’nın buz gibi ikliminde pişirilen kuzu tandıra kadar her tarif, o bölgenin tarihini, kültürel bağlarını ve hikâyelerini anlatıyor.
Bu kitap bir tarif koleksiyonundan çok daha fazlasını sunuyor: Her sayfada, kültürlerin yemekle kurduğu bağları, geleneklerini ve bu yemeklerin ardındaki hikâyeleri keşfetmek mümkün. Ramsay ile yemeklerin evrimini ve onları hazırlarken hissettiği tutkuyu paylaşmak isteyen herkese hitap ediyor. Küçük mutfağınızdan dünyayı keşfetmeye, her bir yemeği bir hikâyeye dönüştürmeye hazır olun. Hayat bir yolculuksa, her tabak bir hikâye anlatır. Gordon Ramsay’nin rehberliğinde, hem tat alma duyunuzu hem de ruhunuzu doyuracak bu eşsiz maceraya adım atın.
Son Kuşlar
1940 yılında yayımlanan Semaver, Sait Faik’in ilk hikâye kitabı olmasına rağmen, derin gözlem yeteneği ve kendine has anlatım tarzıyla, yalnızca döneminin değil, Türk hikâyeciliğinin de temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Kitap, sıradan insanların yaşam mücadelelerini, sevinçlerini, kederlerini ve hayallerini sade ama sarsıcı bir dille ele alır. Yazar, hikâyelerinde süslü anlatımlardan uzak durarak, yalın ve samimi bir üslupla okuru kendi dünyasının bir parçası haline getirir.
Semaver, küçük mutlulukların, naif hayallerin ve insan olmanın doğallığını merkeze alır. Fabrikada çalışan bir genç, bir deniz kenarı balıkçısı, mahalledeki yaşlı bir kadın ya da işsiz bir adam... Sait Faik’in kaleminde hepsi ölümsüzleşir ve bizi yaşamın basitliğinde saklı olan güzelliklerle yüzleştirir.
Liderlik Becerileri El Kitabı
CMI 2013 YILIN YÖNETİCİLİK KİTABI ÖDÜLÜ
Çoksatan yazar Jo Owen’ın Liderlik Becerileri El Kitabı, etkili bir lider olmak için ihtiyaç duyduğunuz temel becerileri ortaya koyuyor.
Bu kitap, insan ilişkileri, kariyer, zihniyet ve organizasyon becerileri ile kişisel değerler ve davranışlar gibi önemli alanlarda neyin işe yaradığını teoride değil pratikte gösteriyor. Her beceri, kendi yaşamınıza yardımcı olacak bir çerçeveyle birlikte sade ve anlaşılır bir şekilde sunuluyor. Bu beceriler, gerçek liderlerin üstesinden gelmek zorunda oldukları gerçek zorluklarla ilgili ve bu becerilerin gerçek hayattaki uygulamalarını okurken siz de kendi benzersiz formülünüzü geliştireceksiniz.
21. yüzyılda liderliğin değişen taleplerine uygun yeni yaklaşımları ve 100 temel beceriyi içeren Liderlik Becerileri El Kitabı, sizi daha da başarılı kılacak ve liderliğe giden yolda hızınızı artıracak eşsiz bir rehber.
Goblin Ormanı
BURADA HER ŞEY MÜMKÜN HER ŞEYİN BİR BEDELİ VAR.
Hazel yetimhanede büyümüş bir kızdır; hayatı son derece sıradan, sessiz ve yalnız geçmiştir. Ta ki en yakın arkadaşı Pete’le birlikte, yetimhaneden kaçmaya karar verene kadar…
Ama kaçışları, hayal ettiklerinden çok daha gizemli bir kapıyı aralamıştır. Pete esrarengiz yaratıklar tarafından kaçırılmıştır. Hazel, korkularından arkasını bırakıp Goblin Ormanı’na adım attığında, hiç bilmediği bir dünyayla karşılaşır: Gücü tükenen periler, karanlık bir tehdit ve içinde henüz keşfetmediği sıra dışı bir güç…
Hazel, hem arkadaşını kurtarmak hem de kaybolmakta olan sihri yeniden canlandırmak zorundadır. Ama Goblin Ormanı’nda herkesin bir yüzü daha vardır. Kime güveneceğine karar vermek Hazel için, en az karanlıkta savaşmak kadar zor olacaktır. Sihirle, dostlukla ve cesaretle örülmüş unutulmaz bir maceraya hazır olun!
Goblin Ormanı, sizi bekliyor…
Eğlenceli Boyama Alice
Alice Harikalar Diyarında hikâyesi hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Haydi en sevdiğin boya kalemlerini al, hayal gücü şapkanı tak. Noktaları birleştir, aradaki farkları bul, bulmacaları çöz, ilginç bilgiler öğren! Ayrıca boyanacak birçok resim de seni bekliyor. Alice’in meşhur macerasını yeniden keşfet ve eğlenceli aktivitelerin tadını çıkar.
Martech El Kitabı
Artık pazarlamanın kalbi teknolojiyle atıyor.
Ama asıl soru şu: Hangi teknolojiler, nasıl ve ne zaman?
Pazarlamanın dijitalleştiği bu çağda, doğru teknolojiyi kurmak, markanızın en büyük farkı olabilir. E-posta otomasyonundan CRM sistemlerine, veri analiz araçlarından içerik yönetim platformlarına kadar… Peki bu sistemleri nasıl birbirine entegre edersiniz?
Nereden başlamalısınız? Ve en önemlisi: Hangi araçlar gerçekten işe yarıyor?Martech El Kitabı, dijital çağda öne çıkmak isteyen pazarlamacılar, yöneticiler ve girişimciler için hazırlanmış kapsamlı ve uygulamaya dönük bir yol haritası sunuyor. Müşteri deneyimini mükemmelleştirmekten pazarlama otomasyonu kurmaya, veri analiziyle strateji geliştirmekten potansiyel müşteri yönetimini kusursuzlaştırmaya kadar tüm süreci adım adım anlatıyor. Uluslararası alanda tanınan pazarlama uzmanı Darrell Alfonso’dan, Spotify ve Amazon gibi dev markalardan alınan ilham verici vaka analizleri, sektör liderleriyle yapılan röportajlar ve doğrudan uygulayabileceğiniz stratejik önerilerle dolu bu rehber, pazarlama teknolojilerinin karmaşık dünyasını sadeleştiriyor, gücünüze güç katıyor. Artık sezgiler değil, veriler konuşuyor. Artık geleneksel yöntemler değil, entegre çözümler kazanıyor. Martech El Kitabı ile pazarlamanın geleceğine bugünden yön verin.