İlginizi çekebilir…
Beyin Yalanları ve Gerçek Bilim
Beyninizi ne kadar iyi tanıyorsunuz? Beyin hakkında doğru bildiğiniz ölümsüz efsaneler beynin çalışma biçimlerini ortaya çıkarmada yararlı olabilir mi? Elinizdeki kitap, beynimizi daha iyi tanımak için çok iyi bir başlangıç sunuyor ve insan beyni hakkındaki popüler efsaneleri inceleyerek okuyucuları nörobilim alanıyla tanıştırıyor:
“Beynimizin sadece %10’unu mu kullanıyoruz?”
“Hamile kadınlar akıllarını kaybeder”
“Sağ beynini kullanan insanlar daha yaratıcıdır” gibi pek çok kalıcı efsaneyi inceliyor.
Epilepsi, otizm, Alzheimer ve diğerleri gibi spesifik beyin rahatsızlıklarıyla ilgili efsaneleri derinlemesine araştırıyor. Okuyuculara medyada çıkan nörolojik olarak yutturmaca ve anlamsız iddiaları nasıl fark edebileceklerini öğretiyor.
Dr. Christian Jarrett, İngiliz Psikoloji Topluluğunun ödüllü Research Digest blogunun kurucu editörüdür. BBC Future’da kişilik üzerine ve Behance’ın 99U sitesinde yaratıcılık ve üretkenlik üzerine yazdıklarıyla katkıda bulunuyor. Bilişsel nörobilim üzerine uzmanlaşan Jarrett, Manchester Üniversitesinde doktora sonrası araştırmalarını tamamladıktan sonra bir bilim yazarı ve editörü oldu. New York Magazine, Psychology Today, WIRED, Womankind Magazine, The Times, The Guardian, New Scientist, BBC Focus, Psychologies, Wired UK, Outdoor Fitness gibi pek çok uluslararası yayında makaleleri yayımlanmıştır.
Sherlock Holmes – Boş Ev
DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEDEKTİFİ SHERLOCK HOLMES İLE EV ARKADAŞI DR. WATSON’IN MACERALARI DEVAM EDİYOR!
Bay Robert Adair dün gece Park Lane’deki malikanesinde ÖLDÜRÜLDÜ. Akşamı kumar oynayarak geçirmisti ve kazandığı para hâlâ masadaydı. Kapısı içeriden kilitliydi ve penceresi AÇIK KALMIŞTI... Sherlock Holmes’un ölümünün üzerinden üç yıl geçti. Watson şimdi tek başına gizemleri çözüyor ve şimdiye kadarki en zoruyla yüzleşmek üzere:
Bay Adair’in imkânsız cinayeti. Watson’ın bilmediği şey, bu merak uyandırıcı davanın mezarın ötesinden sırları ortaya çıkaracağıdır...
Bakmak – Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları
Dijital Gürültüde Akıllı ve Derin Görme Sanatı
Dikkatiniz çalınıyor. Sosyal medya, bildirimler, sonsuz bilgi akışı... Hepsi sizi gerçekten görme yeteneğinizden uzaklaştırıyor. Peki, dünya artık bulanıklaşırken siz nasıl net görebilirsiniz?
Dünyaca ünlü düşünür ve iş stratejisti Christian Madsbjerg, Bakmak: Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları kitabında dikkatin nasıl bir süper güç olduğunu gözler önüne seriyor. Tarihten büyük düşünürlerin bakış açılarını, felsefi analizleri ve modern dünyadan çarpıcı örnekleri bir araya getirerek odaklanma sanatını yeniden keşfetmenizi sağlıyor.
Bu kitap, yalnızca dikkatinizi nasıl toplamanız gerektiğini anlatmıyor, derinlemesine görmenin ve analitik sezgilerin iş dünyasında, sanatta ve günlük yaşamda nasıl devrim yaratabileceğini gösteriyor.
✔ Daha akıllı kararlar almak
✔ İş hayatında öne çıkmak
✔ Gerçek anlamda fark etmek ve görmek
Eğer görmeyi öğrenirseniz, dünyayı değiştirebilirsiniz.
Şimdi bakış açınızı değiştirmenin zamanı!
Sen de bak ve fark et!
Üç Kız Kardeş
Anton Çehov’un unutulmaz eseri Üç Kız Kardeş, gençler için uyarlandı!
Resimlerle zenginleştirilen bu özel uyarlama, hayaller, aile bağları ve zamanla değişen hayatlar üzerine dokunaklı bir klasik.
Anne babalarının vefatının ardından Olga, Maşa ve İrina, eski ama güzel evlerinde birlikte yaşamaya başlar.
Ancak her biri, bu sakin hayatın çok ötesinde özlemlerle doludur.
Olga ve İrina, yeniden Moskova’ya dönmenin hayalini kurar.
Maşa ise mutsuz bir evliliğin içindedir.
Bir de kardeşleri Andrey’in evlendiği Nataşa vardır ki, evin düzenini tamamen değiştirmek istemektedir.
Ama bu değişiklikler, kız kardeşlerin hiç hoşuna gitmeyecektir.
Üç kız kardeş, hayallerinden ve birbirlerine olan bağlarından vazgeçmeden ayakta kalabilecek midir?
Yoksa zamanla ellerindeki her şeyi kaybetmeye mi mahkûmdurlar?
Kayıplar, hayaller ve kardeşlik üzerine zarif ve etkileyici bir hikâye.
Velociraptor
Bu etkileyici canlılar Geç Kretase döneminde(75-71 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1923 yılında Moğolistan'ın Gobi Çölünde bulundu.
Düzinelerce keskin, tırtıklı dişlerle donanmış ve toplam uzunluğu ortalama 2,5 metre olan bu Teropod cinsi dinozor,yırtıcı ve çevik bir avcıydı.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Velociraptor fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 24cm x 8cm x 12cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 24cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Velociraptor fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.
Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 24cm x 8cm x 12cm
Kuşlar Çıkartma Kitabı- 1
Kuşların dünyasına renkli bir yolculuğa hazır mısın?
Bu kitap seni gökyüzünün tatlı ve neşeli müzisyenleriyle buluşturacak.
Kim mi onlar? Elbette ki kuşlar.
Renk renk, çeşit çeşit, bıcır bıcır kuşlarla eğlenceli ve güzel bir yolculuğa çıkacaksın.
Hem öğrenecek hem çıkartmalarla eğlenecek hem de kuşlar dünyasını keşfedeceksin!
Bu eğlenceli kitapta neler mi var?
Suda yüzen ördekler, dallarda zıplayan serçeler, gökyüzünde dolaşan güvercinler, rengarenk tüyleriyle konuşan papağanlar, bütün bilgeliğiyle gece sessizliğinde uyanık kalan baykuşlar
Ve daha birçok sevimli kuş seni bekliyor!
Kuşları tanıman için ipuçlarını bulup çıkartmalarla tamamlayarak görevi tamamlayacaksın.
Haydi, çıkartmalarını kap, sayfaları keşfet ve kuş dostlarınla birlikte eğlence dolu bir yolculuğa çık!
Sevgili aileler; bu kitap, çocukların merakını ve yaratıcılığını desteklemek için özel olarak tasarlanmıştır. Birlikte yapıştırın, birlikte keşfedin!
Basit Yaşama Felsefesi
“Ancak basit yaşam, uyuyan hayalgücünü uyandırabilir; alışkanlıkların gücünü zayıflatabilir. Basit yaşam, her şeyin yaydığı ve her şeyde yankılanan hayatın durgun, dingin sesini dinlemeye istekli olanlara, dünyada var olmaya ilişkin öneriler sunar.”
Basit Yaşama Felsefesi antik çağlardan günümüze basitliği bir yaşam biçimi olarak gören ve benimseyen tarihi figürlerin motivasyonlarını ve uygulamalarını anlatırken Henry David Thoreau'dan Steve Jobs'a, Diogenes’den Jean-Jacques Rousseau’ya, Kinikler ve Quakerlardan gönüllü basitlik ve küçülme gibi kavramlara dek bir dizi insanı, uygulamayı ve hareketi bir araya getiriyor.
Jérôme Brillaud insanların hemen her şeye sahip olmak istediği, her türlü deneyimi satın almaya gönüllü olduğu fakat yalnız kalmamak, eksilmemek ve elindekileri kaybetmemek için bitmez tükenmez bir çaba gösterdiği eşi benzeri görülmemiş bir karmaşa ve tüketim çağında, okuruna basit yaşama dair son derece yoğun ve kapsamlı bir anlatı sunuyor.
Hikâye Koleksiyoncusu
Her insan bir hikâyedir… Ve bazıları, tüm dünyayı değiştirebilir.
Janice, herkesin hikâyelerini dinleyen ama kendi hikâyesini kimseyle paylaşmayan bir kadındır. Bir temizlikçi olarak çalışırken girdiği her evde, insanların sırlarını, neşelerini, pişmanlıklarını ve en derin anılarını fark etmeden biriktirir. O, başkalarının anlatmadığı hikâyeleri saklayan, anılarla örülü bir dünyada yaşayan sessiz bir
gözlemcidir.
Ancak yaşlı ve eksantrik bir kadın olan Bayan B ile yolları kesiştiğinde, Janice’in kendi hikâyesi de değişmeye başlar. Bayan B, ona sadece başkalarının hikâyelerini toplamakla yetinmemesi gerektiğini, kendi hayatını da yaşamayı hak ettiğini hatırlatacaktır.
Sally Page’in sıcacık anlatımıyla kaleme aldığı Hikâye Koleksiyoncusu, içinizi ısıtacak, dostluk, kayıplar ve ikinci şanslarla dolu, unutulmaz bir roman. Çünkü bazen en önemli hikâye, yıllarca saklanmış olan kendi hikâyemizdir…
British Book Awards’da “En Sürükleyici Kitap” kategorisinde 2023 yılı adayları arasında yer alan Hikâye Koleksiyoncusu, unutamayacağınız hikâyelerden biri olacak.
Beslenme Yalanları ve Gerçek Bilim
Tim Spector, Londra’daki Kings College’da Genetik Epidemiyoloji Profesörüdür. Spector,Beslenme Yalanları ve Gerçek Bilim’de beslenme biçimleri üzerine doğru bilinen yanlışları düzeltmek için bilimsel verilere başvuruyor ve yerinde sorularla okuyucularını aydınlatmayı hedefliyor.
Ne yemeliyiz? Bu, hangi gıdaların vücutlarımız için en uygun olduğuna dair sonsuz miktarda bilgiye rağmen, bizi halen şaşırtabilen basit ve temek bir sorudur. Bilim adamları,diyetisyenler ve hatta hükümetler düzenli olarak egzersizin yararları kadar aşırı yağ ve şekertüketimi tehlikesi üzerine çok sayıda araştırma yayımlıyor ancak küresel obezite krizleri dahada kötüye gidiyor. Birçok diyet planı yalnızca kısa vadeli çözümler olarak kalmakta ve pek azstrateji herkes için geçerlidir. Aynı yemeği yiyenlerden biri kilo alırken diğeri neden kiloverir? Gerçeğin bir kısmı genetikte yatmaktadır, ancak bilim adamları, cevabın midelerimize verdiklerimizin yanı sıra, halihazırda bağırsaklarımızın içinde bulunan temel sindirim mikropları olduğunu söylemekte.
Kitap, bilimsel gelişmeler sayesinde ortaya çıkan gerçekleri ve mikrobiyolojinin gizli dünyasını keşfediyor ve yağ, kalori, vitamin ve besin maddeleri hakkındaki yaygın yanlış anlamaları açıklığa kavuşturuyor. Tim Spector, kişisel mikroplarımızı nelerin harekete geçirdiğini ve etkileşimlerini açıklayarak modern beslenmenin karmaşıklığını kavramamıza ve bedenlerimizde doğal dengeyi yeniden kazanmamıza yardımcı oluyor. Spector, en yeni keşifleri, aydınlatıcı bilim ve kendi vaka incelemelerini karıştırarak saçmalıklardan vazgeçip bunun yerine dengeli bir diyet, sağlıklı bir mide ve bakımlı bir vücut için çeşitliliği benimsememiz gerektiğini ortaya koyuyor.
Yalana dayalı ipe sapa gelmez bilgilerle yanlış beslenmek yerine bilimsel gerçeklere dayalı ve dengeli beslenmenin ne demek olduğunu öğrenmek istiyorsanız Tim Spector’un sağlam kanıtlara dayalı bu muhteşem eserini mutlaka okumalısınız.
Yaşam Bilgisi
Biyoloji ve modern tıptaki dönüşümler yaşam kavrayışlarımızı nasıl şekillendirdi? Felsefi kavramlar ve bakış açıları biyolojik fikirleri ve deney çalışmalarını nasıl etkiledi? Birbirine çok uzak disiplinler olarak tasavvur edilen felsefe ve tıp/biyoloji arasındaki etkileşimler nasıl gerçekleşti?
Genetik devrimin şafağında yayınlanan Yaşam Bilgisi, hücre teorisinin tarihini, organizmaya dair mekanik anlayışlara yakınlaşmamızı ve uzaklaşmamızı, bilim ve nesnelerindeki normalliğin doğasını ve hatta canavarları ele alarak bu sorulara kendi özgünlüğüyle cevap veriyor.
Michel Foucault, François Jacob, Louis Althusser ve Pierre Bourdieu gibi düşünürlerin çalışmalarındaki izlerinden anladığımız kadarıyla Georges Canguilhem, hem Fransız felsefesi hem de bilim felsefesi üzerinde muazzam bir etki bırakmıştır. Yirmi yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu eser, modern biyolojinin doğuşundan geçen yüzyılın ortasına kadar meydana çıkan felsefi muğlaklıkları ve sorunları işleyerek epistemolojik bir tarihsel analiz de sunmaktadır.
Cinsellik Üzerine (3 kitap)
Arzunun Sınırları
Kötü Yasalar, İyi Seks ve Değişen Kimliklerin Yüzyıllık Tarihi
Eric Berkowitz
Sekse dair teamüllerimiz nasıl değişti ve seks hukukunu nasıl etkiledi?
Neyin yasal, neyin yasak olduğunu belirleyen insan kendi hayatını bu yolla nasıl düzenledi?
Gazeteci, yazar, hukukçu Eric Berkowitz seks hukuku ve seksin politik çıkarlar doğrultusunda yönetilmesi bahsine bir önceki kitabı Seks ve Ceza’da bıraktığı yerden, yirminci yüzyıldan devam ediyor.
Arzunun Sınırları’nda seksin aile, iktidar, ırkçılık, sömürgeleştirme, cinsiyet ve kimlik mefhumlarıyla ikircikli ilişkisini yirminci yüzyıldan çarpıcı örnekler eşliğinde nüktedan bir dille aktaran Berkowitz, “cinsel devrim”, mağduru korumaktan uzak tecavüz yasaları, eşcinsel hakları mücadelesi, modern psikiyatrinin hukuk üzerindeki etkisi, insan ticareti ve sanal seks haberleri üzerinden bu ilişkinin izini günümüze kadar sürüyor.
“Bu kitabın her bölümü farklı bir dizi yasayı ele alıyor ancak her biri, toplum tarafından kabul edilebilir cinsel davranışlar bütününe dayanarak güçlünün güçsüzün bedeni üzerinde kurduğu iktidara sesleniyor. Cahil dindar gruplar tarafından ‘kurtarıldıktan’ sonra üzerine kilit vurulup istismar edilen fahişeleri, Nazi döneminde Alman sevgilisi olduğu için ‘üstün ırkı kirlettiği’ gerekçesiyle öldürülen Yahudileri, beyazlarla cinsel ilişkiye girdiği için linç edilen Afrikalı Amerikalıları, akıl hastanelerinde lobotomi ‘tedavisi’ gören eşcinselleri, ‘uçkuru gevşek’ olduğu için zorla kısırlaştırılan siyah genç kadınları, oyun arkadaşlarıyla deneysel keşifte bulunduğu için tehlikeli seks suçlusu yaftası yapıştırılan küçücük çocukları, cinsel içerikli kısa mesaj paylaşmaktan çocuk pornocusu diye hapse atılan ergenleri kapsıyor. Seks suçlusu olmak çoğu zaman yanlış yerde veya yanlış zamanda yakalanmak, yanlış sınıf ya da ırkın mensubu olmak, hayatlarımızdan geçmekte olan bir ahlak vesvesesine ters düşmek talihsizliğinden ibaret.”
Seks ve Ceza
Eric Berkowitz
Yatak odasından mahkeme salonuna seks hukukunun hayret verici tarihi…
Kraliyet metresleri, eşcinsel at arabası yarışçıları, Ortaçağ travestileri, cadılar, keçi seviciler, rahibe fahişeler ve Londralı kiralık oğlanlar gibi aykırı oyuncuların renklendirdiği seks tarihinde bir çağ ve toplumda hoşgörülen davranışlar bir ötekinde en ağır şekilde cezalandırıldı. Ancak seks dürtüsü antik çağlardan beri kendini dizginlemeye çalışan her türlü girişime karşı koydu. Seks ve Ceza, dört bin yıllık cinsellik, din ve mülkiyet üçgeninin açılarının çok da değişmediğini gösteriyor bizlere.
“Elbette tecavüz, zina, ensest ve seks hukuku alanına giren diğer tüm meseleler insanlığın varoluşundan beri vuku bulmuştur. Değişen tek şey, insanların birbirlerinin bedenlerini kontrol etmek için kullandıkları yöntemler ve bu yöntemleri kullanma gerekçeleridir.”
Eric Berkowitz Antik Mezopotamya’da zina yapan bir kadının kazığa oturtulmasından başlayıp 1895’te Oscar Wilde’ın “büyük ahlaksızlık” suçuyla hapis cezası aldığı döneme kadarki seks hukukunun uzun tarihini gözler önüne seriyor.
Seks ve Ceza, mahkeme tutanaklarıyla tarihi belgelerde yer alan gerçek insanların hayatlarından yola çıkarak insanlık tarihine ayna tutarken, insan ruhunun karanlık taraflarını ortaya çıkarıyor. Berkowitz zaman zaman tüyler ürperten, zaman zaman hayal gücünü zorlayan bir yolculuğa davet ediyor okurları.
Seksin Doğası
Dr. Carin Bondar
“Seks dostlukla mı ilgilidir? Aşkla mı? Tutkuyla mı? Üremeyle mi? Cevap, çok sayıda biyolojik ve ekolojik unsura bağlı olarak bunların hepsi ya da hiçbiri olabilir. Emin olabileceğimiz tek bir konu varsa o da seksin dünya üzerindeki her canlının varoluşu için elzem olduğudur. İnsanlar için seks rahatlama, eğlence, gıda ve yaşam demektir.”
Dr. Carin Bondar
Biyolog ve başarılı bir doğa belgeseli programcısı Dr. Carin Bondar, hayvanlar âleminde gözlemlenen çeşitli cinsel davranışları ele aldığı bu çalışmasında primatlardan balinalara, çakallardan salyangozlara, ötücü kuşlardan yırtıcılara hayvanların üreme döngülerinde insanların cinsel yaşamını renksiz gösteren ve onunla şaşırtıcı paralellikler taşıyan pek çok detayı bulabileceğimiz ansiklopedik bir gezintiye çıkarıyor okuru.
Seksin Doğası doğada eşleşebilecek partner bulmak, başarıyla çiftleşebilmek ve sonucunda dünyaya gelecek yavruları büyütebilmek için ne mücadeleler verildiğini ve bize bugün garip gelen pek çok detayın aslında ne kadar doğal olduğunu görme fırsatı veriyor.
“Dostlarım, dışarıda acımasız bir dünya var. Hazırsanız acımasız olduğu kadar iç gıdıklayan, heyecan veren, korku uyandıran, mide bulandıran, aynı zamanda çekici ve akıl almaz bu dünyaya, Seksin Doğası’na giriş yapıyoruz.”
Yürümenin 52 Yolu
… Bu kitap, yürümeye yazdığım aşk mektubumdur. Umarım sizi oturduğunuz yerden kalkıp yola koyulmak, sık sık yürümek ve çoğu zaman açık havada yaşanan bir hayatın büyük ayrıcalığının tadını çıkarmak için harekete geçirir…
Nasıl yürüneceğini bildiğimizi düşünürüz. Ne de olsa yürümek, kazandığımız ilk becerilerden biridir. Ancak çoğumuz bu konuda rutinlere takılıp kalırız; hep aynı yerde, aynı şekilde, aynı süre boyunca ve aynı insanlarla yürürüz.
Bilimsel çalışmalarla ve anekdotlarla donatılan, bir yürüyüş rutininin nasıl oluşturulacağına dair ipuçlarıyla desteklenenen Yürümenin 52 Yolu sizi yeni yerlerde, yeni yürüyüş arkadaşlarıyla, gündüz ya da gece fark etmeksizin yeni zaman aralıklarında yürümeye, yürürken yeni beceriler edinmeye teşvik edecek ve her adımınızda hayattan daha fazlasını elde edebileceğiniz gerçeğini gözler önüne serecek bir rehber niteliğinde.
“Yürümenin faydalarını anlatan bu kitap, yıl boyunca dışarı çıkmanız ve hareket etmeniz konusunda sizi motive edecek.” –Booklist
“Streets, dışarı çıkıp hareket etmenin ‘içinde yaşadığımız karmaşık dünyayı takdir etmemize’ yardımcı olabileceğine dair kayda değer örnekler sunuyor. Yola koyulmaya hazır okurlar bu kitaptan ilham alacaklar.” –Publishers Weekly
Postmodern Siyaset Pazarlaması
Kökleri iki yüz yıllık Osmanlı-Türk modernleşme sürecinin başlangıcına dayanan ve siyaset geleneğinde bulunan devamlılık ve kopukluk, günümüzde yeni renkler, biçimler ve tarzlarla ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz tarihsel dönemin tüm etkileri ülkemizde de kendini her alanda hissettiriyor. Postmodern siyaset ve pazarlamayı geniş bir yelpaze içinde ele alıp yorumlama ve anlamlandırma ihtiyacı duyuluyor.
Çelişkiler, iniş ve çıkışlar, zıtlıklar, akışkanlıklar, belirsizlik ve bilinmezlikler taşıyan yeni tarz siyaset pazarlamasının günümüzdeki görünümü nedir? Bugün çok daha bulanık ve puslu günlerin yaşandığı, eski gerçeklerin dağıldığı, tüm yaşananların hayal mi, gerçek mi yoksa her ikisi de mi olduğunun yanıtının verilemediği bir ortamda, bu manzaradan çıkarılabilecek siyaset ve pazarlama uygulamaları şüphesiz ki kendini gösteriyor. Postmodern perspektiften bakınca, siyaset alanının ve pazarlamanın bir arada nasıl göründüğü ve bunların ne tür bir yol haritası çıkaracağı sorularına verilecek cevaplar, siyasetçiler dahil olmak üzere tüm paydaşlar ve seçmenler için önem kazanıyor.
Önümüzdeki seçimde, hem siyaset hem de siyaset pazarlaması açısından ne gibi oluşumlar ve değişimler etki alanı yaratacak? Hangi ayaklara yaslanarak siyasal pazarlama süreci yönetilecek? Postmodern Siyaset Pazarlaması, bahsi geçen konular ve sorular özelinde eleştirel tartışmaya bir zemin hazırlayarak, okuyucuyu siyaset ve pazarlama ekseninde yeni kavrayışlar ve uygulamalarla tanıştırıyor.
Sherlock Holmes – Bisikletli Takip
DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEDEKTİFİ SHERLOCK HOLMES İLE EV ARKADAŞI DR. WATSON’IN MACERALARI DEVAM EDİYOR!
“Yine aynı sey oldu. Bu sabah o tuhaf sakallı adam her zamanki gibi beni bisikletiyle takip etti. Aniden dönüp üstüne sürmeyi denedim ama o da hızlı davrandı.”
Violet, yeni bir iş, arkadaş ve ev sahibi olduğunda hayat neredeyse mükemmel olmuştu... Ta ki ıssız bisikletli belirene dek. Her hafta genç kadını aynı yol şeridinde takip ediyordu. Ama neden? Sherlock Holmes ve Watson’un görünürde basit olan bu meseleyi daha kötü bir hâl almadan çözmesi gerekiyordu...
Harvard’ın Ötesinde
1984’te Harvard’da Neler Öğretilmez’in yayımlanmasıyla dünya, Mark H. McCormack’in iş dünyasında fark yaratacak içgörüler sunan çığır açıcı kavramı sokak zekâsıyla tanıştı.
McCormack 2003’te öldü ama fikirleri ve felsefesi yaşamaya devam ediyor. Harvard’ın Ötesinde onu tanıyan, onunla birlikte çalışan ve ondan etkilenen insanlarla yapılan röportajlara dayanan yeni bir sokak zekâsı derlemesiyle McCormack’in dehasına saygı duruşunda bulunuyor.
İş, medya ve spor dünyasındaki pek çok kişiden oluşan bir kadro bize, insanları yönetme ve onlarla ilişkiler kurma konusundaki tavsiyelerden en iyi müzakere ipuçlarına ve bir işi nasıl büyüteceğinize kadar çeşitli konularda McCormack’in nasıl fark yarattığını ve küçük fırça darbelerinin nasıl büyük değişimler yaratabileceğini gösteriyor.
Bu kitapla, bir anlaşma çıkmaza girdiğinde sinirlerinize hâkim olmanın neden faydalı olduğunu, spor dünyasının ritüellerinin ve rutinlerinin iş hayatında da nasıl işleyebileceğini ve 3x5 not kartlarının başarıya ulaşmada nasıl katkıda bulunabileceğini öğreneceksiniz.
Harvard’ın Ötesinde hem spor pazarlama endüstrisini icat eden adamın sevgi dolu bir vasiyeti hem de orijinal Harvard’da Neler Öğretilmez kitabının değerli bir ardılı olurken, kendi iş anlayışlarını ve pratiklerini geliştirmek isteyenler için de yeni nesil sokak zekâsını ortaya koyuyor.
“Tartışmasız spor pazarlamasının kralı.”
–BBC Sport
“Spor dünyasındaki en güçlü adam.”
–Sport Illustrated
Klasikler Seti 2 (8 kitap)
Ağaçlar
“Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler. Bırak konuşsun içindeki Tanrı, o zaman susacaklar. Yolun seni anandan ve yurdundan uzaklaştırdığı için endişelisin. Ama attığın her adım, her yeni gün seni anana yaklaştırır. Orası ya da şurası değildir yurdun. Yurt ya içindedir ya da hiçbir yerde.
Yollara düşme özlemiyle kederlenir yüreğim, akşamları rüzgârda uğuldayan ağaçları duyduğumda. Sessizce, uzun uzun dinlerseniz, bu özlemin esası da anlamı da çıkar ortaya. Sanıldığı gibi acıdan kaçıp gitme arzusu değildir bu. Yurda, ananın belleğine, hayatın yeni kıssalarına duyulan özlemdir. Eve götürür insanı. Her yol eve götürür, her adım doğumdur, her adım ölümdür, her mezar anadır.
Böyle uğuldar ağaç, çocuksu düşüncelerimizden ürktüğümüz akşam vakitlerinde. [...] Ağaçları dinlemeyi öğrenen, ağaç olmayı arzulamaz artık. Kendisi dışında başka bir şey olmayı arzulamaz. Yurt budur. Mutluluk budur.”
Resimli Başyapıtlar: Aurélia
Gérard de Nerval
Resimleyen: Ali Çetinkaya
“Yavaş yavaş aydınlanan belirsiz bir yeraltıdır uyku, burada gölgeden ve gecenin içinden, arafı mesken tutmuş, ciddiyetle hareketsiz duran soluk siluetler çıkagelir.”
Nerval rüyaları bildiğimiz dünyayla gerçeküstü dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir vasıta olarak görür. Yazıları onun mantık ve tutarlılıkla kuvvetli bağını sarsan hayaller ve fantezilerle doludur. Bunun en önemli örneklerinden biri olan ve en önemli eseri kabul edilen Aurélia’da düşle gerçeklik, delilikle yaratıcılık arasındaki belirsiz, gizemli çizgiyi, kendi ruhsal deneyim ve arayışlarından yola çıkarak inceliyor.
Fransız romantizminin önemli yazar ve şairlerinden, sembolizm ve gerçeküstücülük akımını olduğu kadar T. S. Eliot, Ahmet Hamdi Tanpınar, Charles Baudelaire ve Marcel Proust gibi pek çok yazarı etkilemiş Nerval eşsiz ve zarif edebi üslubuyla saflık, kaybedilmiş gençlik, kendini gerçekleştirme ve güzellik ideallerini yansıtan imgeleri Aurélia’da buluşturuyor.
Resimli Başyapıtlar: Beyaz Geceler
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Resimleyen: Nicolai Troshinsky
“Hayalperest eski hayallerinin arasında, külleri karıştırır gibi, soğumuş yüreğini yeniden ısıtacak, onu yeniden hayata döndürecek bir kıvılcım arar boş yere. Bulacağı kıvılcımla sönen o güzel hayallerinin ateşini yeniden yakacak, kanını kaynatan, mutluluk gözyaşları döktüren müthiş düşlerine tekrar kavuşacaktır.”
Sekiz yıldır yaşadığı St. Petersburg’da kimseyle yakınlaşamamış ama şehri evleriyle, yüzleriyle ezbere bilen yalnız, kederli, hayalperest bir genç adamın dört beyaz gecesinin öyküsü bu.
Hayalperestimiz sıradan gece yürüyüşlerinden birinde Nastenka'yla karşılaşır. Hayatın yabancısı bu ikili kısa sürede hikâyelerini, dertlerini, hayallerini paylaşacak kadar yakınlaşır; birlikteyken kederleri, huzursuzlukları uğramaz yanlarına; geceleri ve ruhları aydınlanır. İnsanın tek başınalığı, kalbini birine korkusuzca açabilmesinin imkânıyla bir aradadır Beyaz Geceler’de. Bu imkân bir an kadar bile olsa, “Böyle bir an ömrü boyunca yetmez mi insana?”
Dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Dostoyevski’nin külliyatında kendine has, ayrı bir yeri olan Beyaz Geceler’in zarif ve yalın üslubuna bu kez Nicolai Troshinsky’nin büyüleyici çizimleri eşlik ediyor.
Resimli Başyapıtlar: Dönüşüm
Franz Kafka
“Gregor Samsa bir sabah yatağında huzursuz düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Kabuklu sert sırtının üzerinde yatıyor, başını birazcık yükselttiğinde, kayıp düşmek üzere olan yorganın tepesinde zar zor tutunduğu kahverengi, bombeli ve yay şeklinde şeritlerle bezeli karnını görüyordu. Gövdesine göre acınacak incelikteki pek çok bacağı gözlerinin önünde çaresizlikle titreşiyordu.”
Kafka işte bu sarsıcı, tuhaf cümlelerle başlıyor yirminci yüzyılın en etkileyici eserleri arasında yer alan Dönüşüm’e.
Keskinliği ve yalınlığıyla Kafka’nın edebi yoğunluğunu en iyi anlatan bu başyapıt, Arjantinli çizer Luis Scafati’nin hayal gücüyle birleşince, ortaya seyre doyulmaz bir edebi ziyafet çıkıyor.
“Kafka’nın sanatı okuyucuyu onu yeniden okumaya zorluyor. Eserlerinin sonları –ya da olmayan sonları– açık açık ifade edilmeyen, ama hikayenin başka bir bakış açısıyla yeniden okunmasını gerektiren açıklamalar sunuyor.”
Albert Camus
“[Kafka] ziyadesiyle bürokratikleşmiş bir toplumun şiirsellikten yoksun kumaşını romanın o muazzam şiirine; bir adamın gayet sıradan öyküsünü... bir mite, destana, daha önce görülmemiş bir güzelliğe dönüştürüyor.”
Milan Kundera
Gizemli Bir Maske
Fernando Pessoa
Geç git, kuş, geç git, bana da geçip gitmeyi öğret!
Bir bilinmezlik olmayı seçen, yazma eylemini kendine özgü bir sahne yorumuyla icra eden, Modernizmin geç keşfedilen öncülerinden Fernando Pessoa başyapıtı sayılan Huzursuzluğun Kitabı’nda şöyle yazar: “Yaratmak uğruna kendimi yok ettim; kendi içimde o kadar dışıma attım ki kendimi, kendimin dışında varlık sürüyorum artık. Farklı oyuncuların farklı oyunlar oynadığı boş bir sahneyim ben.” Bu benzersiz günlük, Bernardo Soares imzalıdır. Şiirle yaşamış, yarattığı onlarca kimlik, karakter aracılığıyla modern şiire ve yazına mührünü, hayattayken yayımladığı tek Portekizce şiir kitabı ve üç İngilizce kitabın yanında koca bir bavul elyazmasıyla bırakmıştır Pessoa.
Martín López-Vega’nın hazırladığı bu seçki, Pessoa’nın baş aktörleri olarak nitelenen, kendisinin de öyle kurguladığı Alberto Caeiro, Ricardo Reis, Álvaro de Campos’un şiirlerinden bir seçmeyi Adolfo Serra’nın illüstrasyonlarıyla bir araya getiriyor.
Bugün, yapıtıyla ördüğü bulmaca hâlâ bütünüyle gün ışığına çıkmamışken, dünyanın başka coğrafyalarında başka “yaşayan karakter”lere kendine özgü bir bilgelikle dokunarak sözünü sürdürüyor Pessoa.
Dünyada ileri gitmek için ne kadar çok şey ödünç aldım!
Ne kadar ödünç şeyi sanki benimmiş gibi kullandım!
Ben kendim de, yazık ki, bana ödünç verilen şeylerden başka bir şey değilim.
Resimli Başyapıtlar: Kara Kedi
Edgar Allan Poe
“Yazmak üzere olduğum bu çılgın, ama bir o kadar da basit hikayeye inanmanızı beklemiyorum. Kendi aklım bile, olanları apaçık gördüğü halde, onları inkar ederken, sizden bunu beklemem delilik olur. Ama deli olmadığımı biliyorum, hayal görmediğimden de eminim. Yarın öleceğim için bugün içimi dökmem gerek.”
Edgar Allan Poe’nun gizemli ve karanlık dünyasına hoş geldiniz! Dehşeti, korkuyu, düş ile gerçeklik arasındaki muğlaklığı, insanın karanlık yüzünü ve çaresizliği anlatan Poe’nun tekinsiz öykülerine, bu kez Luis Scafati’nin eşsiz çizimleri eşlik ediyor. Büyük bir özenle kullandığı siyahın hakim olduğu çizimleriyle karanlık ve hassas bir dünyanın kapılarını aralayan Scafati ile duyduğu dehşetli ürperişi okuyucusuna iletmekte benzersiz bir dile sahip Edgar Allan Poe’nun öyküleri bir araya gelerek benzersiz bir atmosfer yaratıyor.
“Edgar Allan Poe’nun öykülerini çok sevdiğim için gerilim filmleri yapmaya başladım.”
Alfred Hitchcock
“Edgar Allan Poe, ona hayat veren nefesi üflemeden önce dedektiflik hikâyeleri neredeydi?”
Arthur Conan Doyle
Palto
Nikolay Gogol
Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkâr hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.”
“Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy
Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılan ise otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.
“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.”
Dostoyevski
“Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.”
Vladimir Nabokov
Resimli Başyapıtlar: Satranç
Stefan Zweig
Stefan Zweig’ın intihar etmeden kısa süre önce kaleme aldığı Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik. Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin, açgözlülükle tamahkarlığın– arasında, kendi içimizde bitmeyen bir satranç maçına devam eden bizim hikâyemiz...
New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemide yolcular arasında Dünya Satranç Şampiyonu Mirko Czentovic de bulunmaktadır. Kaba, vurdumduymaz, cahil, açgözlü bir insan olsa da Czentovic tam bir satranç dehasıdır. Gemidekiler kendisiyle maç yapmak isterler. Genç satranç oyuncusu bu isteklerini geri çevirmez ve üst üste galip gelir, ta ki bir maç sırasında ağırbaşlı, çekingen bir yabancı ortaya çıkıp oyuna müdahale edinceye kadar. Bu yabancı uzun zamandır satranç tahtasına elini sürmediğini söylese de verdiği taktikler sayesinde maç berabere biter.
Akif Kaynar’ın karakterlerin iç dünyasını yansıtan, öykünün önemli noktalarını canlandıran resimleri de Zweig’ın bu ölümsüz klasiğini bambaşka bir boyuta taşıyor.
Sherlock Holmes – Kızıl Dosya
“SHERLOCK HOLMES” SERİSİNİN İLK KİTABI “KIZIL DOSYA” ÇOCUKLARI MACERAYA ÇAĞIRIYOR
Dünyanın en ünlü dedektifi Sherlock Holmes ile ev arkadaşı Dr. Watson’ın maceraları başlıyor!
Polisler, Brixton Caddesi’nde işlenen gizemli cinayet soruşturmasında Sherlock Holmes’un yardımını ister. Holmes, kendine özgü ipucu bulma ve müthiş akıl yürütme yöntemiyle katile adım adım yaklaşır.
“Şapkanı alsana,” dedi Sherlock.
“Seninle gelmemi mi istiyorsun?”
“Evet, tabii yapacak daha iyi bir işin yoksa.”
İlyada
Dünya üzerinde her toplum zaman içinde kendi tarihini, inançlarını ve değerlerini ele alan sözlü ve yazılı anlatılar yaratmıştır. Bu büyük anlatılar iyi-kötü, doğru-yanlış, cesaret-korku, sevgi-nefret, yaşam-ölüm gibi zıtlıklara dair izler barındırır ve gücünü, kalıcığını bu zıtlıklar arasındaki çekişmelerden alır. Binlerce yıldır okunan, modern edebiyatı derinden etkilemiş destanlar bunların en önemli örnekleridir. Bu dizimizde, çocuk ve gençler için uyarlanmış, çizimlerle zenginleştirilmiş destanları okurlarıyla buluşturuyoruz. İlyada’da Yunanistan’dan gelen Akhalarla bugünkü Çanakkale yakınlarında yaşayan Troyalılar arasındaki Troya Savaşı’nın son iki ayı anlatılır. Bir tercih yüzünden başlayan ve on yıl süren bu savaşa tanrılar da sık sık müdahale eder. Kahramanlık, cesaret, yaşamın değeri, savaşın yıkıcılığı üzerine güçlü izler barındıran bu büyük eser yaklaşık üç bin yıl öncesine ait olmasına rağmen hâlâ tüm dünyada okunmaktadır.
Artık Okuyorum Serisi (10 Kitap)
İlk Okuma Kitapları: Küçük Okurlar İçin Büyük Adımlar!
İlk okuma kitapları, çocukların okuma serüvenine keyifli bir başlangıç yapmasını sağlayan renkli ve eğlenceli eserlerdir. Büyük puntolu yazılar, kısa ve anlaşılır cümleler, bol görselli sayfalar ile minik okurların ilgisini çekerken, okuma becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Bu kitaplar, çocukların kelime dağarcığını zenginleştirir, okuma sevgisini artırır ve onları hayal dünyasında büyülü yolculuklara çıkarır.
Minik eller için büyük keşifler sunan ilk okuma kitapları, her çocuğun kütüphanesinde mutlaka yer almalı!
Seri 10 adet kitabı içermektedir. Kitaplar aşağıdaki gibidir;
1. Kitap: Ela ile Ekin
2. Kitap: Ekin ile Tatil
3. Kitap: Çilekli Dondurma
4. Kitap: Kırmızı Uçurtma
5. Kitap: Müjde Plajda
6. Kitap: Tavşan ile Kaplumbağa
7. Kitap: Ağustos Böceği ile Karınca
8. Kitap: Tilki ile Leylek
9. Kitap: Altın Yumurtlayan Tavuk
10. Kitap: Tarla Faresi ile Şehir Faresi
Suç ve Ceza
Fyodor Dostoyevski’nin efsanevi eseri Suç ve Ceza, gençler için uyarlandı!
Resimlerle zenginleştirilen bu özel uyarlama, vicdan, adalet ve içsel hesaplaşma üzerine düşündürüyor.
Raskolnikov, bir zamanlar zeki ve gelecek vadeden bir üniversite öğrencisiydi.
Ama yoksulluk, umutsuzluk ve hayal kırıklıkları içinde yolunu kaybetti.
Bir çıkış ararken, onu geri dönülmez bir karara sürükleyen karanlık bir düşünceye kapıldı.
Fakat ne kadar güçlü olmaya çalışsa da, vicdanının sesi peşini bırakmaz.
Annesi ve kız kardeşinin gelişi, onu iyice sarsar.
Üstelik deneyimli bir dedektif, şüphelerini adım adım derinleştirmektedir.
Raskolnikov adaletten kaçabilecek midir?
Yoksa en büyük ceza, zaten kendi içinde midir?
Gerilim, psikolojik çözümleme ve vicdan muhasebesiyle örülü unutulmaz bir klasik.
Rip Van Winkle
Rip sakin hayatından memnundur. Ancak karısı onun tembelliğinden ve hırssızlığından hiç memnun değildir. Sonra bir gece Rip dağlarda uyuyakalır ve uyandığında aradan yıllar geçtiğini, köyünün değiştiğini görür. Hızla ilerleyen bir dünyada, hareketsiz kalmaktan mutlu olan bir adamı nasıl bir gelecek beklemektedir?
İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık
Gezegenin en dominant canlısı saldıgan doğasıyla hayvanlar olmalıydı. Bu ünvanı onların elinden nasıl aldık?
Florida South Western Devlet Üniversitesinde Biyoloji Profesörü olan Henry R. Hermann, “İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık” kitabında insanın evrendeki diğer canlılardan daha baskın olmasının nedenlerini inceliyor. The kitap etiketiyle raflarda yerini almaya hazırlanan kitap, insanı hayvanlardan ayıran zekânın insanlığı nasıl yıkıma sürüklediği sorusuna cevap ararken, saldırganlıkla ilgili birçok konuya da açıklık getiriyor.
Baskınlık ve saldırganlık oyununun kurallarını açgözlü ve bencil olanların belirlediği evrende, insanın kişiliklerinin geliştiği ortamlar, diğer hayvanlarla olan benzerlikleri ve farklılıkları, ahlâki veya ahlâksız yönleri tüm yönüyle ele alınıyor. Yüzlerce kaynak çalışmasının ardından oluşturulan psikoloji türündeki kitapta insanın saldırgan ve hâkim olma dürtüsünün günlük yaşamdaki etkilerine ve insanları baskınlığa ve saldırganlığa iten nedenleri bulacaksınız.
İK Etkisi
Çalıştığınız şirketteki ortamı tarif edecek olsanız hangi kelimeleri ve nesneleri seçerdiniz? Dinamizmin hâkim olduğu, yeniliğin peşinde, heyecan verici, yani limon kokulu, taptaze, aydınlık ve ferah bir yer mi? Yoksa ataletin hâkim olduğu, giderek eskiyen naftalin kokulu bir yer mi? İK etkisi, bir şirkete adımınızı attığınız anda soluduğunuz havadır, organizasyonel iklimin adresidir. İnsan Kaynakları yeteneğe, organizasyona ve kültüre dair yaklaşımıyla bir şirketi benzerlerinden farklılaştırma gücüne sahiptir.
İK Etkisi işe alımdan yetenek yönetimine, kurumsal akademilerden organizasyonel gelişime uzanan pek çok konuda teori ve pratiğin harmanlandığı bir rehber sunuyor. Kitap, iş dünyasında yaşanmış örnekler ile akademik ilkeleri bir araya getirerek insan kaynakları yönetimini hem araştırma sahasına çeviriyor hem de keyifli bir sohbet tadında aktarıyor. Kapsamlı bir kaynakçaya dayanarak hazırlanmış olan çalışmada, alanla ilgili güncel kaynakların kullanılmış olması da dikkat çekiyor.
İK Etkisi yöneticiler ve insan kaynakları profesyonelleri için bir başucu kaynağı.
“Bahattin Aydın 25 yılı aşkın iş yaşamını görev yaptığı kurumların köklü tecrübesiyle harmanladığı, referans niteliğinde bir kaynak sunuyor. İnsan, kültür ve organizasyon konularına ilgisi olan herkesin istifade edebileceği bu kitap, bildiğimiz tüm ezberlerin bozulduğu bu dönemde liderler için bir yol haritası niteliğinde.” –Mehmet Tütüncü, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı & CEO
Dik Temel Harflerle Artık Okuyorum (Anetil)
Okumaya İlk Adım Serisi ile çocuklarınız harflerin büyülü dünyasına adım atıyor!
Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in titizlikle hazırladığı bu 10 kitaplık seri, okumayı yeni öğrenen 1. sınıf öğrencileri için hem eğlenceli hem öğretici bir yolculuk sunuyor.
Serinin ilk 5 kitabı, çocukların harfleri keşfederken eğlenmesini sağlayan kolay anlaşılır ve renkli hikâyeler içeriyor. Sonraki 5 kitapta ise, eğitici masallar sayesinde okuma alışkanlığını geliştirirken, hayat boyu hatırlanacak değerler kazanmalarına yardımcı oluyor.
Minik okurlar için sevgiyle hazırlanan Okumaya İlk Adım Serisi, öğrenmenin en keyifli haliyle tanışmaya davet ediyor. Harfler, kelimeler ve hikâyeler… Okumanın sihirli kapıları burada açılıyor…
Zaman / Zemin / Zuhur
Geçmiş’in izleri, şimdi’nin hızla akan zamansallığı ve geleceği tahayyül biçimleri sanatta, özellikle de tiyatro sanatında yapıta nasıl ve ne ölçüde yansıyor? Unutmaya ve hatırlamaya dair pratikler bizde ve Batı’da nasıl farklılaşıyor? “Unutuşun kolay ülkesinde” yaşayan bizler, geçmişi yok saymaya meylettikçe icra ettiğimiz herhangi bir sanat dalında sadece bugüne çağırabildiğimiz geçmiş temsillerine tutunuyor, hafıza kırıntılarımızla ona yepyeni bir beden şekillendiriyoruz. İşte bu yeni bedeni, zaten bir tür temsil yoluyla işleyen tiyatro sahnesine çıkardığımızda, hakikatten fazlasıyla uzak bir geçmiş imgesiyle kendimizi yanıltıyor olabilir miyiz?
Zaman/Zemin/Zuhur’da Beliz Güçbilmez işte tam da böyle bir merakla, Osmanlı’dan köklenen,
Tanzimat’la birlikte geçmişinden kopmaya niyetli üstelik Batı tiyatrosuna öykünen gerçekçiliğiyle, yeni kurulan cumhuriyetin gölgesinde filizlenen Türk tiyatrosunun bebek adımlarının peşine düşüyor. Güçbilmez kitabında Antik Yunan’dan beri süregelen Batılı tiyatro geleneğine özenen Türk tiyatrosunun çocukluğunu ve bir nevi ergenlik sancılarını dışarıdan, son derece detaycı ama bir o kadar da anlayışlı bir bakış açısıyla analiz ediyor.
Geçmişinden kaçan toplum, o geçmişi yok saymanın yolunu bulmuş, tiyatrosunda, üstelik de gerçeği temsil etmeyi vaat eden “gerçekçi” tiyatrosunda geçmişle hiç ilgilenmemiş, yekpare bir an’da, dondurulmuş bir zaman’da ve salt bir “satıh”a dönüşmüş zemininde, kendini, ansızın zuhur eden hikâyelere tutturmuştur. Öyleyse gerçekçi Türk tiyatrosu kendini derinliksiz, iki boyutlu bir satıh olarak kurdukça, anlattığı hikâyeyi ona yaklaşmadan, kişilerini canlandırmadan dışardan anlattıkça, sadece görünümü, sathı ya da dışıyla ilgilenen bir zâhirperest’e dönüşmüş; Araba Sevdası’nın züppesi Bihruz’un ruhunu hiç durmadan şâd etmiştir.
Neden Serisi: Neden Uyurum?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Uyurum? - Neden Serisi, çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Geç mi oldu? Kendini uykusuz mu hissediyorsun?
Uzun ve huzurlu bir gece uykusu geçirmek için neler yapılır? Uykunun evreleri nelerdir? Rüyalarımızı kaçıncı evrede görürüz? Uyurgezerlik nedir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Kendine Güvenen Genç
Ortaokulda Popülerlik, Arkadaşlık ve Güç Dengelerini Yönetmenin Şampiyon Rehberi!
Ortaokulda sosyal hayat bazen bir labirent gibi gelebilir.
Kiminle arkadaş olmalısın? Nasıl daha özgüvenli davranabilirsin? Peki ya dedikodular, dışlanmalar veya zorbalıklarla nasıl başa çıkabilirsin? Yanlış bir adım atmak istemeyenler için rehber burada!
Uzman psikolog Bonnie Zucker, “Kendine Güvenen Genç” serisinin ilk kitabı olan Ortaokul Öğrencileri İçin Okulda Sosyal Gücünü Yönetme Rehberi’nde, ortaokuldaki sosyal dinamikleri yönetmek için bilimsel temellere dayalı, eğlenceli ve uygulanabilir stratejiler sunuyor. Bu kitap, çocukların özgüvenlerini artırmalarına, sağlıklı arkadaşlıklar kurmalarına ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacak.
√ Gerçekten iyi bir arkadaş nasıl olunur?
√ Popülerlik baskısıyla nasıl başa çıkılır?
√ Zorbalık ve dışlanma durumlarında kendini nasıl koruyabilirsin?
√ Sosyal gücünü olumlu kullanmanın sırları
Eğer kendine güvenen, mutlu ve sosyal açıdan güçlü biri olmak istiyorsan, bu kitap tam senin için!
Sosyal gücünü keşfet, kendini en iyi versiyonunla ifade et!
Tavşancık Maymun’a Karşı
Tavşancık Maymun’a Karşı – Kahkahaya Hazır mısınız?
Çocukların favori çizgi roman serisi şimdi Türkçede!
Dünya çocukları bu seriyi çok sevdi!
İngiltere’de 1 milyondan fazla sattı, Amazon ve Waterstones listelerinde zirveye yerleşti, İrlanda’da zirveye çıktı, Avustralya’da çok satanlar listesinde boy gösterdi, Amerika’da yükselişe geçti…
Ve şimdi Türkçede, çocukları kahkahalara boğmaya geliyor!
British Book Awards ve Laugh Out Loud (LOLies) Ödülleri’nden ödüllerle dönen bu eğlenceli çizgi roman serisi, 6–8 yaş arası çocukların oylarıyla “en komik kitap” seçildi. Üstelik Jamie Smart, “Yılın En Komik İllüstratörü” unvanını kaptı!
Peki ne anlatıyor bu çılgın kitap?
Tüm olay, bir maymunun uzaya fırlatıldığını sandığı an başlıyor… Ama aslında iniş yaptığı yer, Tavşancık ve arkadaşları Pigi ile Minnak’ın yaşadığı huzurlu orman! Maymun kendini “yeni gezegenin kralı” ilan edince olanlar oluyor: Yaramazlıklar, birbirinden çılgın icatlar, bol koşturmaca ve dozu hiç düşmeyen komedi!
Tavşancık ve sevimli ekibi, bu yeni gelen “kral”la başa çıkabilecek mi? Yoksa ormanda kaos mu hüküm sürecek?
Neden her çocuk bu seriye bayılıyor?
• Okuma sevgisi kazandırıyor,
• Mizah anlayışını geliştiriyor,
• Hayal gücünü coşturuyor,
• Arkadaşlık, dayanışma ve birlikte başarma gibi değerleri eğlenceli bir dille anlatıyor!
Ailelere Not:
Bu kitap sadece çocukları değil, sizi de güldürecek! Okurken birlikte kahkahalar atacağınız bir seri arıyorsanız, doğru yerdesiniz. Tavşancık Maymun’a Karşı, her sayfasında çocukların ilgisini çekecek mizahı, sevimli karakterleri ve renkli dünyasıyla evinizin favorisi olmaya aday.
Basketbol (ve Diğer Şeyler)
Basketbol (ve Diğer Şeyler) her bir bölümde farklı bir basketbol sorusuna cevap veriyor. Ve bunlar, “Larry Bird, Magic Johnson’dan daha mı iyiydi?” gibi klişe sorular değil, aksine doğru bildiklerinizi gözden geçirmenizi sağlayacak kadar kışkırtıcı ve zihin açıcı sorular:
Michael Jordan’ın hangi versiyonu en iyi Michael Jordan’dı?
Kobe Bryant kariyeri boyunca kaç yıl gerçekten ligin en iyi oyuncusuydu?
Tüm zamanların en iyi smaççısı kim?
En önemli NBA şampiyonluğu hangisidir?
Allen Iverson mı, Dwyane Wade mi basketbol tarihi için daha önemlidir?
Shea Serrano bu sorulara, kendine özgü zekâsını ve bilgeliğini kullanarak, detaylı istatistiklerle desteklediği argümanlarla cevap veriyor. Bazen doğru bilinen yanlışları, bazen de istatistiklerin gizlediği gerçekleri ortaya çıkarıyor. Ama bunu rakamların soğuk yüzüyle değil, eğlenceli, fantezi dolu varsayımsal sorular sorarak yapıyor:
Eğer 1997’deki Karl Malone ile bir ayı bir sezonluğuna yer değişselerdi, hangisi o sezon daha başarılı olurdu?
Shaq ve Hakeem o teke tek maçı yapmış olsalardı neler yaşanırdı?
İmkânınız olsaydı kimin üstünden smaç basmak isterdiniz?
Basketbolun en güzel anlarını, hikâyelerini ve efsanelerini tartışan bu kitap, basketbolun mitolojisini eğlenerek keşfetmek isteyenlerin her zaman başucunda duracak.
“Asla fark etmediğiniz sorulara yanıt veren hem eğlenceli hem de bilgilendirici bir kitap.”
–Slam Magazine
“Eğlenceli dipnotlar ve muhteşem çizimlerle dolu.”
–Buzzfeed
“Zekice yazılmış, güzelce çizilmiş. Basketbolseverler için olmazsa olmaz bir kaynak.”
–Esquire
Aeneis
Dünya üzerinde her toplum zaman içinde kendi tarihini, inançlarını ve değerlerini ele alan sözlü ve yazılı anlatılar yaratmıştır. Bu büyük anlatılar iyi-kötü, doğru-yanlış, cesaret-korku, sevgi-nefret, yaşam-ölüm gibi zıtlıklara dair izler barındırır ve gücünü, kalıcığını bu zıtlıklar arasındaki çekişmelerden alır. Binlerce yıldır okunan, modern edebiyatı derinden etkilemiş destanlar bunların en önemli örnekleridir. Bu dizimizde, çocuk ve gençler için uyarlanmış, çizimlerle zenginleştirilmiş destanları okurlarıyla buluşturuyoruz. Aeneis’te Troya Savaşı’nı sağ salim atlatan Aeneas’ın yurdundan ayrılıp İtalya topraklarına yaptığı yolculuk ve oraya vardıktan sonra Latinlerle girdiği savaş anlatılır. Aeneas Harpyler, Kikloplar ve deniz canavarları gibi efsanevi yaratıklarla karşılaşır, ölüler ülkesine iner ama en büyük mücadeleyi insanlara karşı verecektir. Yunan şair Homeros’un İlyada ve Odysseia’sından bazı mitolojik öğelerin de yer aldığı bu eser aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun temellerinin atılışının destanıdır.
Minimalizm – Hayatınızı Sadeleştirmenin ve Sürdürülebilir Yaşamanın Yolları
Daha Azla Daha Fazla Yaşayın!
Gereksiz eşyalardan, bitmeyen yapılacaklar listelerinden ve sizi yoran tüketim alışkanlıklarından sıyrılmak
mümkün mü?
Madeleine Olivia, sade bir yaşamın dönüştürücü gücünü keşfetmeye davet ediyor. Minimalizm, karmaşadan uzak, anlam dolu bir yaşam yaratmanın ipuçlarını sunuyor. Eşyalarınızı azaltmaktan, zihinsel yükünüzü hafifletmeye; sürdürülebilir alışkanlıklar geliştirmekten, doğaya daha yakın bir yaşam tarzı benimsemeye kadar, hayatınızı kökten değiştirecek pratik çözümler bu kitapta sizi bekliyor.
Bu yalnızca bir rehber değil, bir yaşam manifestosu. Madeleine Olivia, minimalizmin yalnızca daha az tüketmek değil, aynı zamanda daha fazla anlam, özgürlük ve mutluluk bulmak olduğuna dair ilham verici bir yolculuğa çıkarıyor. Kendi yaşamınızın özünü bulmaya hazır mısınız?
Minimalizm, sade bir hayatın kapılarını aralıyor ve sizi sadece ihtiyacınız olanla yetinmeye değil, onunla tam anlamıyla yaşamaya çağırıyor. Daha az al, daha çok yaşa.
Triceratops
Bu etkileyici canlılar Geç Kretase döneminde (68-66 milyon yıl önce) Kuzey Amerika'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1887 yılında Denver, Colorado'da bulundu.
Otobur bir dinozor cinsi olan Triceratops 8–9 metre uzunluğa, 3 metre yüksekliğe, 6-12 ton ağırlığa erişebilirdi. İsmi; Antik Yunanca tri (üç), keras (boynuz) ve ops (yüz) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur.
3 boynuzu kendisini Tyrannosaurus Rex gibi yırtıcılardan koruyabilmek için evrimleşmiştir.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde hazırlanmış, yetişkin bir Triceratops fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 28cm x 18cm x 20cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 30cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Triceratops fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.
Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 28cm x 18cm x 20cm
Neden Serisi: Neden Kaşınırım?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kaşınırım? – Neden Serisi, çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Kaşıntı kolunda, bacağında ya da başında olabilir! Vücudumuzun her yerinde kaşıntı hissedebiliriz. Peki, neden?
Kaşıntı nasıl hissettirir? Kaşıntı yapan şey nedir? Sinir sistemi nasıl çalışır? Kaşıntıya çözümler nelerdir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Neden Serisi: Neden Kaka Yaparım?
Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından hazırlanan Neden Kaka Yaparım? – Neden Serisi,çocukları okul öncesi eğitime alıştırmak, öğrenim ve motor becerilerini geliştirmek için yayımlanmıştır. Çocukların merak ettiği birçok soruya cevap veren Neden Serisi kitapları, eğitici olmasının yanı sıra hareketli tasarımı sayesinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıyor.
Herkes kaka yapar! Ama hiç nasıl olduğunu merak ettin mi?
Kaka nereden gelir? Vücudumuz hangi besinlere ihtiyaç duyar? Kaka neden önemlidir? Bütün soruların cevabını bu kitapta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı bilgilerle dolu bu kitabı okurken hem eğlenecek hem de bilgi dağarcığınızı geliştireceksiniz.
Moby Dick
“Bana İsmail deyin. Ben bir denizciyim ve size Pequod’da geçirdiğim zaman hakkında bir hikâye anlatmak istiyorum.”
İsmail denizde iş aramaktadır ve muhteşem gemi Pequod’da Kaptan Ahab ve mürettebatına katılır. İsmail burada tehlikeli beyaz balina Moby Dick’in hikâyelerini dinler. Ahab, bacağını alan yaratıktan intikam almak istediğinde mürettebat bu kader karşılaşmasından sağ çıkabilecek mi? Yoksa bu da çağlar boyunca aktarılacak bir başka ibretlik hikâye mi olacak?
Edebiyat Seti 1 (4 kitap)
Argonautlar
Maggie Nelson
National Book Critics Circle Eleştiri Ödülü
The Publishing Triangle Ödülü
Folio Ödülü Finalisti
Kuşağının en sivri, en cüretkâr yazarlarından biri kabul edilen Maggie Nelson’ın eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanan son kitabı Argonautlar anneliğe, dönüşüme, müşterekliğe, ebeveynliğe, aileye, dilin ve aşkın imkânlarına felsefi bir bakış yöneltiyor, bu ifadelere ilişkin sınırlayıcı ve tutucu yaklaşımları, daha kapsayıcı tanımlara varma adına süregiden mücadeleyi ustalıkla analiz ediyor. Bunu yaparken temelde sürekli şu soruları deşiyor: Bir kabuğa, bir kimliğe ihtiyacımız var mı gerçekten? Öyle bile olsa, bir kimlikle özdeşleşmek mümkün mü? Nelson tüm bu kalıpların öznel, kendini yenileyen, yanıp sönen doğasına ışık tutmayı sürdürüyor.
Denilebilir ki bu kitap, yazarın kendi deyimiyle ve kelimelerin geniş anlamıyla “kalbin çok cinsiyetli anneleri”; savaşçı argonautlar için yazılmıştır ve bunu “şanlı beyaz erkeğin” dilini, kimliğini, tutumunu sekteye uğratarak yapar.
“Maggie Nelson kültürümüzün prefabrik düşünce ve duygu yapılarını, vahşiliği bütünüyle aşkın hizmetinde bir zekâyla anlamamızı kolaylaştırıyor. Hiçbir kutsallık güvenli değil, tutuculuğa, ucuz ironiye geçit yok bu kitapta.”
Ben Lerner
“Maggie Nelson bir kez daha büyüleyici bir iş çıkarmış. Anneliği ve queer bir aile olmayı belirli bir biçimde yaftalayan ve yanlış anlayan kültürün –radikal altkültürler de dahil– zırvalığına ustalıkla sesleniyor. Son derece kırılgan bir zekâyla Nelson incelenmedik bir bölge bırakmıyor; kendi kalbi de dahil. Kültür için hayati önem taşıdığını bildiğim gibi, benzer bir kitap olmadığını da biliyorum.”
Michelle Tea
Devrimin Kardeşleri - Feminist Spekülatif Kurgu Antolojisi
Ann VanderMeer - Jeff VanderMeer
Devrimin Kardeşleri, feminist spekülatif kurgu başlığı altında bilimkurgudan doğaüstü kurguya, fanteziden büyülü gerçekçiliğe uzanan türleri kapsayan, alanının en saygın editörleri Ann ve Jeff VanderMeer’in derlediği kapsamlı bir öykü antolojisidir. 1970’lerden günümüze feminist spekülatif kurgu alanının ses getiren öykülerini bir araya toplayan seçki, okuyucuyu hayal gücünün uçsuz bucaksız diyarlarında gezintiye çıkarıyor.
James Tiptree, Jr. erkeklerdeki cinsel arzunun kadınları öldürme arzusuna dönüştüğü bir distopya yaratırken, Ursula K. Le Guin, iz bırakmaya ihtiyaç duymayan kadınları anıyor. Susan Palwick kurt adamların istila ettiği hayal dünyamızı yerle bir ederek bir kurt kadının adımlarını takip ederken, Eleanor Arnason okurları kadınların ağzından dökülen sözcüklerin gücüyle yaratılan alemlere, Kelly Barnhill ise cinsiyet kavramının geçişken olduğu büyülü bir diyara davet ediyor. Yeni doğum yapmış bir annenin bedeniyle ve bebeğiyle kurduğu ilişki Hiromi Goto’nun karanlık anlatımıyla kalıpları yıkarak belleklerde yerini alırken, ataerkil normlarla bezeli efsaneler ve halk masalları da Nnedi Okorafor’un kaleminden nasibini alıyor.
Devrimin Kardeşleri’nde yer alan öyküler, toplumsal cinsiyetin işleyişini sorgulamakla kalmıyor, kimi zaman mizahi kimi zaman grotesk bir anlatıyla kaideleri yerle bir ediyor; gerçekliğin sınırlarında gidip gelirken nelerin mümkün olduğunu ve olabileceğini gösteriyor. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için. Herkes için.
Mavibent
Maggie Nelson
“Elbette, diye düşünüyorum, parıldayan körfeze efkârla bakarak.
Ezelden beri biliyordum. Dünyanın kalbi mavi.”
Bireysel ıstırabın, aşkın ve ufkun mavi sınırlarında gezinen bir içsel kâşif Maggie Nelson. Bu kitabıyla şiirsel, felsefi, cüretkâr anlatının kilometre taşlarından birini ruhumuzun mavi odalarına bırakıyor.
Mavibent Johann Wolfgang von Goethe, Yves Klein, Leonard Cohen, Joni Mitchell ve Billie Holiday gibi pek çok mavi ruha da misafir olarak melankoli, inanç, alkol, hasretlik ve arzunun arasında yol alıyor. Nelson mavi renge yaşam boyu takıntısının izinde hem bireysel hem de evrensel acıların, matemin ve hüznün haritasını çıkarıyor, orada gizli estetik güzelliğe adım adım, bent bent ulaşıyor.
“Bir renge âşık oldum işte, bahsi geçen renk mavi; büyülenmişim, önce kapılmaya sonra da kurtulmaya çalıştığım bir büyüye tutulmuşum gibi.”
Ölüler Nasıl Düşler
Lydia Millet
Kaybolup gidenlerin, insanlığın sorumsuzca katlettiği hayatların dünyasına sürükleyici bir yolculuk.
Ölüler Nasıl Düşler girişimcilik, hırs, başarı üzerine kurulu değerler sistemine çocukluğundan beri alışmış, bildiği yolda emin adımlarla ilerleyen T.’nin altüst oluş hikayesi. Hayatı trafik kazasında bir tilkinin ölümüne sebep olmasıyla kesintiye uğrayan T. tilkinin cansız bedeninde salınan kızıl kuyruğunun peşinden koşarken, sahip olduğu her şeyi sorgulamaya başlayacak ve ne yaparsa yapsın bir türlü yakalayamadığı aidiyet hissini yabanın ıssızlığında ve tekinsizliğinde bulacaktır.
“Unut binaları, abideleri. Karanlığın uysallığına, yıldızlarla gezegenler arasındaki onca ışık yılına bırak kendini. Şehirler insan eseriydi ama o şehirlerin öncesiyle sonrasındaki, üstündeki, altındaki, etrafındaki dünya, uyuyan bir devin düşüydü; oralarda uyuyup düş gören ezeli ve ebedi tanrının, onun tecellisinin düşüydü. Hayatın özünde, atomda veya enerjide evreni düşleyen şey her neyse, ondan evrimin mucizeleri fışkırıyordu...
Öyle bir canlı çeşitliliği ki istediğinde vakur istediğinde öfkeli, hareketleri hem kibar hem de dehşetengiz, adeta ilahi göklerin tecellisi... insan aklı asla tamamına vâkıf olamayacaktı, olmamalıydı da. Zaman ilerledikçe düzlüklerden dağlar yükseldi, sonsuz sevgiyle mucizeler çoğaldı. O mucizeler hayvanlardı.”
Velociraptor No.2
Bu etkileyici canlılar Geç Kretase döneminde(75-71 milyon yıl önce) dünya'da yaşadılar ve fosil kalıntıları 1923 yılında Moğolistan'ın Gobi Çölünde bulundu.
Düzinelerce keskin, tırtıklı dişlerle donanmış ve toplam uzunluğu ortalama 2,5 metre olan bu Teropod cinsi dinozor,yırtıcı ve çevik bir avcıydı.
Müze ve bilimsel araştırma kalitesinde, yetişkin bir Velociraptor fosilinin kafatası baz alınıp benzer ölçülerde kil kullanılarak tasarlanan heykel çalışmasıdır.
Ürün Boyutları: 24cm x 8cm x 24cm
Ahşap Kaide ile birlikte yüksekliği 24cm'dir.
%100 El Yapımıdır. Yetişkin bir Velociraptor fosilinin ölçüleri baz alınarak tasarlanmıştır.
Polyester, resin ve plastik kullanılmadan üretilmiştir.
Malzeme:Kil,Siyah Ahşap Kaide
Ürün Boyutları: 24cm x 8cm x 24cm