İlginizi çekebilir…
Dijital Oyunlar ve İnteraktif Anlatı
Türkiye’nin ilk oyun profesörü ve Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden akademisyen
Barbaros Bostan, oyunlarda hikâye anlatımı üzerine ilk Türkçe kitap olan Dijital Oyunlar ve İnteraktif Anlatı ile bu alandaki kaynak eksiğini bir nebze de olsa gidermeyi amaçlıyor. Otuz yıldır oyunlarla iç içe olan Bostan, yedi bölümden oluşan kitabında interaktif anlatı, kurgusal dünyalar, dramatik yapı, karakterler, seçimler, oyuncu psikolojisi ve oyuncu deneyimine değiniyor. Kişisel oyun deneyimleri ile FRP ekibiyle oynadığı masaüstü rol yapma oyunlarından örnekler paylaşıyor ve dijital oyunlar konusunda uzman kişilerin görüşlerine de yer veriyor.
30 Günde MBA
30 Günde MBA, MBA derecesi olmayan girişimciler ve yöneticiler için pazarlama konusunda her şeyin bir arada olduğu kapsamlı bir bakış açısı sunuyor. Bu güncellenen baskıda Victoria’s Secret, Match.com, TomTom, Pizza Hut ve Caterpillar üzerine yeni vaka çalışmaları da var. Kitap, mobil pazarlama, sosyal medya pazarlaması ve pazarlama bilimi gelişmeleri dahil son trendlerin yanı sıra alıcı davranışı, pazarlama stratejisi, reklam ve tanıtım, fiyatlandırma ile pazarlama ve hukuk gibi geleneksel konulara da değiniyor.
Postmodern Pazarlama Yorumları
Pazarlama üzerine yapmış olduğu çok sayıda araştırmayla ülkemizde bu sektöre yön veren önemli akademisyenlerden biri olan Prof. Dr. Yavuz Odabaşı, daha önce Postmodern Pazarlamayı Anlamak kitabında derlenen ve oldukça ilgi gören yazılarına Postmodern Pazarlama Yorumları ile devam ediyor. Çeşitli ulusal gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından oluşan bu seçkide de yazar, günümüzün en yeni pazarlama yöntemlerine odaklanıyor.
Toplumlar sürekli bir değişim halindeyken ve her yeni çağın kendi değerleri ve ruhu oluşurken,
pazarlamanın bu değişimin dışında kalması düşünülemez. “Postmodern” olarak tanımlanan çağımızda teknolojinin içine doğmuş bir kuşak (Z kuşağı) hâkim hale gelirken, pazarlama sektörü bu kuşağı yakalamak için neler yapıyor? Küreselleşmenin, dijitalleşmenin, çevre bilincininin ve bilinçli farkındalığın önde gelen değerler olduğu postmodern dünyamızda tüketicinin taleplerine nasıl karşılık veriliyor? Peki, tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi pazarlama dünyasını nasıl şekillendirdi ve değiştirdi?
Bu ve bunun gibi pek çok önemli sorunun cevabının arandığı Postmodern Pazarlama Yorumları, pazarlama, ekonomi ve iletişim alanlarına ilgi duyan okuyucuların merakla ve zevkle okuyacağı bir kitap.
Kipling’ten Masallar
Rudyard Kipling çocukluk anılarından ve Hint masallarından ilham alarak, dünyadaki bazı şeylerin nasıl bugünkü hâline geldiğini anlatan sihirli masallar yazdı. Leoparın beneklerine nasıl kavuştuğunu, fillerin hortumlarının ve develerin hörgüçlerinin nasıl oluştuğunu ve bunlar gibi birçok gizemi büyülü bir anlatıyla aydınlatan bu masallar Ali Çetinkaya’nın çizimleriyle süslendi.
Kipling’in çocuklarına da anlattığı bu eğlenceli ve zekâ dolu masallar, minik okurları büyülü bir dünyanın kapılarını aralamaya çağırıyor.
Sirkadiyen Kod
Yaşam ritminizi ayarlamak daha sağlıklı, daha mutlu ve daha zayıf olmanızı sağlayabilir mi?
Çoğu insan gibi muhtemelen her gün aynı saatte uyanır, acıkır ve uyuyakalırsınız. Jetlag yaşadıysanız veya bütün gece çalışmak zorunda kaldıysanız, her şeyin alt üst olabileceğini bilirsiniz. Ancak bazı insanlar için bu dengesizlik sabittir. Eğer bu insanlardan biriyseniz, sirkadiyen ritimler konusunda önde gelen araştırmacılardan biri olan Dr. Satchin Panda’nın vücut saatinizi sıfırlamak için bir planı var: Günlük programınız sirkadiyen ritimlerinizle senkronize değilse, bunu düzeltebilirsiniz! Sirkadiyen Kod; sirkadiyen saatin neden önemli olduğu, nasıl çalıştığı veya çalışmıyorsa bunu nasıl anlayacağınızı açıklayarak başlar ve bu saati tekrar rayına oturtmak için yapılması gereken yaşam tarzı değişikliklerini anlatır. Kilo kaybını artırmak, uykuyu düzene sokmak, egzersizi optimize etmek ve teknolojiyi vücudunuzun doğal ritmine müdahale etmeyecek şekilde yönetmek için somut bir plan sunar.
Dr. Panda’nın yaşamı değiştiren yöntemleri; diyabet, kanser ve bunama gibi rahatsız- lıkların yanı sıra reflü, mide ekşimesi ve huzursuz bağırsak sendromu gibi mikrobiyom koşulları nasıl önleyeceğinizi ve tersine çevireceğinizi de gösterir. Uzun zamandır gözden kaçan fakat her şeyi kontrol eden vücudumuzun ritminin nasıl çalıştığını, organlarımızın işlevlerinin ne kadar birbirine bağlı olduğunu ve iç saatlerimize saygı duymayarak kendimize nasıl zarar verebileceğimizi öğrenin. Vücudumuzun sirkadiyen saatleri ve sağlığımız üzerindeki etkileri hakkında heyecan verici bu yolculukta siz de bize katılın!
Adaletin İktidarla Mücadelesi: İnsan Hakları
Dünyanın yalnızca kötülükle değil direniş ve adalet umuduyla da dolu olduğunu okurlara anlatan “Adaletin İktidarla Mücadelesi: İnsan Hakları” kitabı 21 Mart 2022 tarihinde raflarda yerini aldı.
Büyük Britanya’nın Kenya’da yaptıkları, ABD’nin Vietnam’da yaptıkları, Fransa’nın Cezayir’de yaptıkları ve daha birçok insanlık suçu… İnsan haklarının en önemli savunucularından biri olan dünyaca ünlü Avukat Wolfgang Kaleck; adaletin, yasaların ve insan haklarının her zaman ve herkes için geçerli olması için mücadele ediyor.
Stoacılığı Yaşamak
“Bu kitap, insan doğası ve bu doğanın idaresi hakkındadır. Antik dönemlerde, veya belki de tüm tarih boyunca, bu konuyu en zekice işleyenler Stoacılardı. Nasıl düşünmemiz ve nasıl yaşamamız hakkında tavsiye verdiklerinde, günümüzde ‘Stoacı’ kelimesiyle özdeşleşen nemrut bir duygusuzluk akla gelmemeli. İlk Stoacılar, filozofların ve psikologların en maharetlilerindendi; üstelik son derece uygulamacı kişiliklerdi; gündelik yaşamın sorunlarına çözümler sunuyorlardı ve akıldışı eylemlerimizin üstesinden gelmek için tavsiye veriyorlardı, ki bu çözümler ve tavsiyeler günümüzde hâlâ geçerlidir ve işe yaramaya devam etmektedir. Bu kitaptaki bölümler, onların en faydalı öğretilerini on iki ders halinde sunmaktadır.”
Farnsworth, bu derslerde Stoacılığın teknik ve metafizik detaylarına girmez; ölüm, arzu, haz, tutku, erdem ve yargı gibi bizi doğrudan ilgilendiren ve yaşamımızda hayati bir öneme sahip olan konulara odaklanır. En çok faydalandığı figürler, öğretinin simge isimleri Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius’tur. Fakat Farnsworth, bu meşhur temsilcilerle sınırlı kalmaz; Epikür, Cicero, Plutarkhos, Montaigne ve Schopenhauer gibi Stoacı sayılmayan pek çok farklı isimden de birçok alıntı sunar. Böylece Stoacılığın zamanı aşan bir öğreti olduğunu bize gösterir.
Bugünün Normali
Yirminci yüzyılın ortalarında Batı toplumlarında normlar, toplumsal düzenin işleyişinde merkezi bir rol oynamaya başladı. Normallik bireylerin davranışlarını denetleyen bir iktidar mekanizmasına dönüşerek, geleneksel davranış kalıplarına uyum olarak tanımlandı. Ancak bu normatif düzen zamanla, eski sınırlara başkaldıran ve bireyci kendini gerçekleştirmeyi temel alan yeni bir normatif düzene bıraktı yerini. İronik bir biçimde bireycilik ve konformizm karşıtlığı, yeni bir zorunluluk haline geldi.
Bugünün Normali bu yeni normatif düzenin politika, sağlık ve cinsellik gibi alanlarda nasıl tezahür ettiğini derinlemesine inceliyor. Kendini var etmeye dair normların bu yeni, katı mükemmeliyetçiliği yaygın bir öfke, kaygı ve tatminsizliğin habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Kitap okuruna günümüzün normalini sorgulamaya ve anlamaya yarayan entelektüel araçları sunarken modern çağda ortaya çıkan “normal” kavramının nasıl şekillendiğini ve bu kavramın tarihsel dönüşümünü inceliyor.
80 Trenle Dünya Turu
Hint asıllı İngiliz gazeteci Monisha Rajesh 80 tren yolculuğuyla dünyanın çevresini dolaşacağını söylediğinde kimse yapabileceğine inanmamıştı. Ancak nişanlısı Jem ile sırt çantalarını toplayıp Londra’dan bilinmeze doğru yola çıkmaları çok uzun sürmedi. Rusya’dan Moğolistan’a, Çin’den Vietnam’a, Kuzey Kore’den Malezya’ya ve çok daha ötesine uzanan çılgın bir maceraya atıldılar.
Bu maceraya büyüleyici manzaralar, sıra dışı coğrafyalar, istasyonlarda tanışılan çeşit çeşit insanla kurulan dostluklar ve paylaşılan hikâyeler eşlik ediyor. Dünya vatandaşı olmanın ne anlama geldiğini yansıtan bu
Kitap; hayat, tarih ve kültür hakkında canlı bir anlatım sunuyor. Rajesh’in sürükleyici sayfalarında dolaşırken hem yeni dünyalar keşfedecek hem de çok eğleneceksiniz.
Trenimiz kalkmak üzere, lütfen yerlerinizi alınız!
Annene Bile Güvenemeyeceksen Kime Güveneceksin
Freud’a göre insan, kültür ve biyolojinin çözülemez bir kördüğümüdür; basit bir formüle indirgenemez. Bütün bu karmaşaya rağmen bütün bu kördüğümünün başlangıç noktası çok basittir: Aile… Leonard Shengold, kitabında bebeklik evresinden çocukluk yıllarına kadar ebeveynlerin, çocuğun zihinsel gelişimi üzerindeki etkisini ve büyüdüklerinde bunu nasıl geleceğe taşıdıklarını anlatıyor.
Çocukların bilinçli ya da bilinçaltı olarak ebeveynleri ile özdeşleşmesini ve onlara karşı davranışlarını inceleyen Shengold, kimi zaman kötü ebeveynlerin çocuklarının ruhunu katletmesine dair örnekler verirken kimi zaman da yazarlar ve eserleri üzerinden çocuk psikolojisi üzerine değerlendirmeler yapıyor. Ailenin, çocukları üzerinde bir ömür boyu sürecek etkisini anlatan Annene Bile Güvenemeyeceksen Kime Güveneceksin? insan, kültür ve biyoloji kördüğümünü anlamaya dair çok ama çok önemli bir kitap…
Hayat Sövünce Güzel
Psikologlar, sosyologlar ve diğer araştırmacılar tarafından yapılan son araştırmalara göre, akıllıca kullanıldığında küfürler şaşırtıcı faydalar sağlamaktadır. Bu araştırmalar sonucunda, insanlar iletişim kurmaya başladığından beri küfrün kullanıldığı ve bu tarz kelimelerin fiziksel acıyı, kaygıyı azalttığı; fiziksel şiddeti önlediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca insan işbirliğini teşvik etme özellikleri de vardır.
Emma Byrne, Hayat Sövünce Güzeldir’de küfrün her yönünü ve neden küfretme ihtiyacı hissettiğimizi eğlenceli bir dille açıklıyor. Küfretmeyi savunan yazar bilimsel deneyler, tarihi vaka çalışmaları hem insanlarda hem de diğer primatlarda dil konusunda yapılan son araştırmaları inceleyerek okuru bir tura çıkarıyor. Farklı kültürler, tabular ve değerler hakkında ilgi çekici açıklamalar yapıyor.
Sokrates’ten Nietzche’ye: İyi Yaşamın Anlamı
Nasıl yaşamalı? Bu soruya cevap vermek kolay değil. James Miller, 12 ünlü filozofun biyografileriyle bu coşkulu tartışmaya İyi Yaşamın Anlamı’nda geri dönüyor. Miller, 12 ilginç “bilgelik âşığı”nın izinde, okurunu felsefi bir yolculuğa çıkarıyor ve bu yolculukta sorgulanmış bir hayatı, kendini bilmeyi ve gerçeği keşfetmeyi vaad ederken nasıl yaşamak gerektiği sorusuna da cevap arıyor.
Platon’un bir tirana öğretmenlik yaparak ününü tehlikeye atmasından Rousseau’nun kusursuz bir erdemle yaşamayı heves etmesine; Diyojen’in gün ışığında elinde yanan bir lambayla gezip insan aradığını söylemesinden Augustinus’un Tanrı’yı kendi içinde bulmasına kadar filozofların aydınlanma hikâyeleri, felsefe ve düşünce tarihimize katkıları inceleniyor. Zengin anekdotlarıyla İyi Yaşamın Anlamı, felsefeye ilginin bugün de devam etmesini haklı çıkaran ve iyi bir hayat sürmekle ilgili en acil soruları keşfeden bir kitap. Hayatı inceleyip sorgulamayı bir yaşam biçimi haline getirmiş bu isimler, hayatı anlama ve daha iyi kılma yolunuza ışık tutacak.
Geleceği Şekillendirmek
İyi tahmin yeteneğine sahip olanlar, gelecekte oluşacak değişime en hızlı adapte olacak ve başarıyı yakalayacak olanlardır. “Geleceği Şekillendirmek” kitabı, geçmişi bilerek bugünü anlamada ve bunun sonucunda geleceği planlayarak şekillendirmede rol almak isteyenler için hazırlandı.
“Aldığımız kararlar ve gerçekleştirdiğimiz uygulamalar geleceğin belirlenmesine katkıda bulunur.”
Filozofun Takım Çantası
Tarih boyunca filozofların kullandığı yöntemleri ve fikirleri merak eden, felsefede kullanılan kavramsal araçlar üzerine iyi bir referans çalışması arayan okurlar için hazırlanan “Filozofun Takım Çantası” kitabı, okuyucusuna neyin doğru olduğu hakkında bilgi vermez.
Yazar Julian Baggini ve Prof. Peter Fosl soruların nasıl doğru bir şekilde çerçeveleneceğini ve sorulacağını, belki de kendi başınıza öğrenmenin temel yollarını anlatıyor. Tartışma araçlarına giriş niteliği taşıyan bu eser felsefeyi bir hobi olarak gören ve başlangıç seviyesinde ilgi duyan okurların mutlaka okuması gereken bir eserdir.
Şansını Kendin Yarat
Bazı insanlar istediklerine kolayca ulaşabilirken bazılarıysa mutsuz, yalnız ve başarısızdır. Bu durumu çoğunlukla şansa bağlarız ve değiştirilemeyeceğini kabul ederiz. Peki biri çıkıp bize şanslı olmanın öğrenilebileceğini söyleseydi?
Şansını Kendin Yarat, okurlarını şans yolculuğuna çıkaracak harika bir kılavuz. Şans nedir, şansınızı artırmak için neler yapabilirsiniz, şanslı kabul ettiğiniz kişiler bu şansa nasıl kavuştu, siz onlar gibi olmak için neler yapabilirsiniz gibi soruların izinden gidip kendi şansınızı keşfedeceksiniz.