“Gezgin Ruhlar” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Wundersmith – Morrigan Crow’un Gerçek Kimliği
253.00₺
Waterstones Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü’nü kazanan; Amazon, Times, Bookseller tarafından yılın kitabı seçilen ve 38 dile çevrilen NEVERMOOR serisinin ikinci kitabı.
“Sana bahşedilmiş bir lütuf var, Morrigan. Ve onun ne anlama geldiğine sadece sen karar verebilirsin. Başkası değil.”
Morrigan üstündeki ölümcül laneti atlatıp gizemli Wunderous Cemiyeti’ne katılmayı başardı. Ama Nevermoor hakkında öğrenmesi gereken daha çok şey var.
Bolca sihir, hayal gücü ve dostluk bulmayı umduğu Wunderous Cemiyeti’nde, önce okul müdiresi onu feci kırıcı –ve sıkıcı– tarih derslerine mahkûm ediyor, ardından sonsuza dek kardeşlik yemini etmiş ekip arkadaşları birdenbire ona sırtını dönüyor. Gerçek apaçık ortada: Eskiden iyilikle anılan Wundersmith kelimesi, Ezra Squall gücünü kötüye kullanıp Nevermoor halkına ihanet ettiğinden bu yana karanlık ve korkunç bir anlama büründü. Onlar için Morrigan’a bahşedilmiş yetenek bir sihir değil, lanet. Burası onun evi olacaksa, önce Wundersmith’lere eski saygınlığını kazandırmak zorunda.
Ezra Squall onu karanlık tarafa çekmeye kararlı.
Hamisi “Şanlı Şerefli Kaptan Jüpiter Amantius North Hazretleri” ise
birer birer ortadan kaybolan cemiyet üyelerini aramakla meşgul.
Ama Morrigan Crow Kışdenizi Cumhuriyeti’nden, Nevermoor’daki
en nefret edilen kişi olmak için kaçmadı!
"Ustalıkla kurgulanmış. Hep daha fazlasını merak ettiriyor."
New York Times
Mucizeleri Saymak
250.00₺
"...O sonbahar beni bir eğitim danışmanına götürdüler, kadın benimle ilgili bir değerlendirme yaptı. Sonra da annemle babama bir mektup gönderdi.
Mektubu okudum.
Mektupta 'üst düzeyde yetenekli' yazıyordu.
İnsanlar 'alt düzeyde yetenekli' olabilir mi?
Ya da 'orta düzeyde yetenekli'?
Ya da sadece 'yetenekli'? Muhtemelen bütün etiketler birer lanettir. Deterjan kutuları üstündekiler hariç..."
“YILIN EN İYİ KİTAPLARI” seçkilerinde
Goodreads • Amazon • NPR
Genç Willow Chance yaşıtlarından oldukça farklı ve böyle olmakla ilgili pek bir derdi yok. O, hayatındaki tüm önemli şeylerde parmağının olduğuna inandığı 7 sayısına takıntılı, çiçekli elbiseler yerine botanik bahçesi sahibi olmayı tercih eden, çaktırmadan insanları inceleyip tıbbi teşhisler koyan bir dâhi.
Bu olağanüstü tuhaf ama aynı zamanda olağanüstü sevimli kızın hayatı, anne babasını bir trafik kazasında kaybetmesiyle sarsılıyor. Yeniden başlayacak... ve yolculuğu ona eşlik edecek eşsiz karakterlerle dolu. Gerisi, gündelik mucizeler.
2013 yılında New York Times çoksatanlar listesine giren ve pek çok dile çevrilen Mucizeleri Saymak, hayatın görkemini kutlayan, şaşırtıcı, eğlenceli, nefis bir dönüşüm öyküsü. İzin verin, Willow Chance size de iyi gelsin.
Memo ile Ahtapot
185.00₺
Dünya Memo için fazla parlak bir yerdi. Ve fazla gürültülü. “Yanlış bir gezegende yaşıyor olmalıyım,” diye düşünüyordu Memo. Derken bir gün Ahtapot Maya’yla tanıştı. Onunla vakit geçirdikçe, Memo bu dünyada aslında hiç de yalnız olmadığını keşfedecekti.
Çok sevilen Müzedeki Sandalye’nin yazarı Isabelle Marinov, bu kez Asperger sendromlu bir çocuğun dünyasını yeryüzünün en olağanüstü yaratıklarından biriyle kurduğu özel bağ üzerinden anlatan, incelikle örülmüş, masalsı bir resimli hikâye sunuyor.
“Dünyayı otizmli bir çocuğun ve bir ahtapotun gözünden anlatan büyüleyici bir hikâye. Duygu durumuna dair nazik betimlemeler gayet yerinde ve zekice.”
– Profesör Tony Attwood, Asperger Sendromu’nun yazarı
Yangında Kaybettiklerimiz
245.00₺
“Enriquez, yaşamın barındırdığı dehşeti çekinmeden gözler önüne seriyor.”
–Patti Smith
“Mariana Enriquez mutlaka okunması gereken büyüleyici bir yazar. Tıpkı Bolaño gibi yaşam ile ölüm meselelerine değiniyor ve yazdıkları bir tokat gibi çarpıyor.”
–Dave Eggers
“Dünyanın paramparça bir portresi, âdeta jiletlerle kaplı bir disko topu.”
–Guardian
Mariana Enriquez’in ürkütücü evreninde canavarlar yatakların altında saklanmıyor, ormanların içinde dolaşmıyor. Bu öykülerde canavar biziz. 12 öykü, ölümün dokunduğu 12 karakter. Perili olduğuna inanılan metruk bir evde tutsak kalan tek kollu Adela, dişleriyle tırnaklarını söken Marcela, Kepçekulak Ufaklık lakaplı çocuk seri katilin hayaletini gören Pablo ve kadına karşı şiddeti protesto etmek için kendilerini ateşe atan kadınlar…
En karanlık arzularımızın dizginleri salıverildiğinde neler olabileceğini keşfe çıkan Enriquez, hipnotik dili ve gündelik korkuları mütemadiyen hissettirdiği öyküleriyle Julio Cortázar, Shirley Jackson ve Roberto Bolaño gibi ustaların izinden gidiyor.
“Gerçekçiliğin keskin sınırlarının müsaade ettiğinden çok daha derin, daha rahatsız edici bir gerçeğin peşinden gidiyor... Güçlü ve nefes kesici.”
–New York Times
“Kısa ama fazlasıyla vurucu. Tüm öykülere sinen tüyler ürpertici dokusu, okuyucunun zihnine bir oltutaşı gibi yerleşiyor, bütün o karanlığın içinde parıldamaya devam ediyor.”
–Vanity Fair
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 3 | Kaşığımın Üstünde Baloncuk Var!
180.00₺
Bebo ve Bice, arkadaşları Rino’nun hasta olduğunu öğrenince onu yatağında eğlendirmeye karar veriyorlar. Biraz deterjan biraz su, işte havada uçuşan onlarca baloncuk. Şimdi sıra bu baloncukları patlatmadan Rino’ya götürmeye geldi. Sizce başarabilecekler mi?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
Çekirdek ile Yumurta
205.00₺
Çekirdek ile Yumurta bir elmanın iki yarısı gibiydiler.
Arkadaşlıkları büyüdükçe, onlar da büyüdüler.
Çekirdek için bu, fidan olup kök salmak demekti.
Yumurta içinse kuş olup Çekirdek'in gelemeyeceği uzaklara doğru kanatlanmak.
Ama yıllar geçse de buldular yine birbirlerini, tüm gerçek dostlar gibi.
Ongen Ev Cinayetleri
240.00₺
Yedi öğrenci. Lanetli olduğu söylenen bir ada. Her köşesinde cinayetin pusuya yattığı ongen biçimli bir ev.
Bir üniversite polisiye kulübünün üyeleri, yıllık gezileri için bir haftalığına ıssız bir adada toplandıklarında, en sevdikleri polisiye romanlarına taş çıkaracak bir dünyaya adım attıklarını düşünürler. Ancak adanın geçmişindeki korkunç trajediyi anımsatan bir katil onları teker teker avlamaya başladığında, hayatta kalmak için tek sığınakları, çok sevdikleri dedektiflik hikâyeleri olacaktır.
İpuçlarını bir araya getirmeye çalışırken, her yeni cinayet ve muhtemel kanıtlar yeni bir sır fısıldar. Katil aralarında mıdır? Yoksa adanın laneti mi geri dönmüştür?
Japon polisiyesinin imzası Honkaku türünün yeniden doğuşunda büyük rol oynayan Ongen Ev Cinayetleri, aynı zamanda polisiye edebiyatın Altın Çağı'na, özellikle Agatha Christie'nin On Kişiydiler'ine de usta eseri bir saygı duruşu niteliğinde.
Bence polisiye, özünde entelektüel bir bulmaca... okuru usta bir dedektifle veya yazarla karşı karşıya getiren, heyecan verici bir mantık oyunu.
"Her bir kelime, usul usul, hayrete düşürecek ama mantığa da ihanet etmeyecek bir sonu şekillendiriyor." –PUBLISHERS WEEKLY
Minik Balina – Bol Balıklı Bir Hikâye
205.00₺
Minik turuncu balıklarla dolu bir resifte yaşayan minik bir turuncu balık olmaktan çok sıkılan Gigi, bir yolculuğa çıkar ve kendini minik mavi balıklarla dolu bir resifte bulur.
Bu yeni arkadaşlarıyla tanışırken birazcık -ama sadece birazcık!- abartıp bir balina olduğunu söylemesinde ne gibi bir sorun olabilir ki?
Cesaret, arkadaşlık ve doğruluğun değerini; küçük bir balığın bile ne kadar büyük fark yaratabileceğini anlatan eğlenceli bir hikâye.
Tavşan Yılı
245.00₺
“Kendinizi böyle bir tavşanın hayatınıza girmesini dilerken buluyorsunuz.”
–Seattle Post
41 DİLE ÇEVRİLDİ VE 2 KEZ BEYAZPERDEYE UYARLANDI.
Orta yaşın eşiğinde, modern hayatın bunaltıcılığından bezmiş bir gazeteci, fotoğrafçı arkadaşıyla haber peşinde giderken arabaları yavru bir yaban tavşanına çarpar. Gazeteci arabadan iner, yavrunun yarasını sarar ve arkadaşının çağrılarına ya da zihninde ona geri dönmesini söyleyen sese aldırış etmeden tavşanla birlikte ormanın içinde gözden yiter. Böyle başlar Karloo Vatanen’in kendine hayat icat edeceği uzun yolculuğu.
41 dile çevrilip İskandinav edebiyatının kült eserlerinden biri haline gelen Tavşan Yılı, kimi yerde absürde uzanan bir değişme, değiştirme öyküsü. Zeki, mizahi tarafı güçlü ve özgürleştirici bir roman.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 2 | Bize Bir Mancınık Lazım!
180.00₺
Yo, olamaz! Köprü yıkıldı… Çekirge Zigi için kolay, şöyle bir zıplasa yeter. Ama Bebo ve Bice uçurumu nasıl aşacaklar?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları
265.00₺
"Yumurtalardan korkuyorum…O hiçbir deliği olmayan, yuvarlak beyaz şeyler…"
Alfred Hitchcock
Sinemanın Dâhileri Hakkında Sadece Arkalarından Konuşabileceğiniz Gerçekler
Tamam, yaratıcılıkta sınır tanımayan bu şahsiyetlerin sizin bizim gibi hayatları olmasını zaten beklemiyorduk. Ama Francis Ford Coppola hangi akla hizmet 3D pornografik film çekmiş olabilir ki? Ya da Chaplin neden haftalarca banyo yapmayı reddeder? Stanley Kubrick uzaylı paranoyasını bir sigorta poliçesiyle taçlandırdı mı? Woody Allen gibi henüz beşikteyken depresyona girmek, Ingmar Bergman gibi evini iki ruhla paylaştığını düşünmek, Martin Scorsese gibi ayın on birinci günlerinde uçağa binmemek ya da Kurosawa gibi setin ortasında "tükenmişlik sendromuna" yakalanmak bu mesleğin parçası mı? Ve siz bir kitabı okurken kaç kez "Yok artık, bu kadar da değil!" diyebilirsiniz?
Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları, Luis Buñuel'den Quentin Tarantino'ya, sinemanın yönünü değiştirmiş dâhilerin sıradışı hayatlarını, garip set ritüellerini, ilginç kişilik özelliklerini, tuhaf alışkanlıklarını ve patolojik zaaflarını, tüm çarpıcılığıyla -ve sansürsüz- ortaya koyuyor.
Işıklar sönsün! Film başlasın!
ROBERT SCHNAKENBERGER, aynı seriden Büyük Yazarların Gizli Hayatları da dahil çok sayıda kitabın yazarıdır. Brooklyn, New York'ta yaşar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri – 4 | Bize Bir Köprü Lazım!
180.00₺
Yo, olamaz! Köprü yıkıldı… Çekirge Zigi için kolay, şöyle bir zıplasa yeter. Ama Bebo ve Bice uçurumu nasıl aşacaklar?
Bebo pembe bir solucan, Bice ise mavi bir pire; birbirinden hiç ayrılmayan iki arkadaş. Bebo biraz şakacı, Bice ise serüven peşinde koşan bir oyunbaz. Meraklı Bebo ve Bice’nin karşısına her zaman tuhaf ve sıra dışı şeyler çıkıyor. Onlar da basit deneyler yaparak olayları açıklığa kavuşturuyorlar.
Bebo ve Bice’nin Keşifleri, okul öncesi dönemden başlayarak çocukları dünyayı gözlemlemeye ve problemler karşısında çözüm üretmeye teşvik ediyor. Hikayeye yerleştirilmiş basit deneyler aracılığıyla çocuklar erken yaşta bilimle tanışıyor.
Instagram'da kitap hakkındaki okur yorumlarını sizin için derledik, okumak için #bebovebicedomingo etiketiyle arama yapabilirsiniz.
Yalancılar ve Sahtekârlar Ansiklopedisi
196.00₺
"Bağımlılık yapıyor. Sahtekârdan nefret etmek istiyorsunuz ama neden ve nasıl yaptığını delice merak etmekten kendinizi alamıyorsunuz." - Boston Globe
YALANCILAR VE SAHTEKÂRLAR ANSIKLOPEDİSİ, insan olmaya “aldatma ve aldanma” penceresinden bakıyor; dünden bugüne, şöhretliden bilinmeyene, en “doğru” yalanları, en “gerçek” sahteleri bir araya topluyor. Pazardan edindiği askeri üniformayla zor kullanmadan şehrin belediye sarayını teslim alan Alman ayakkabıcı (bugün adına basılmış bir pul var); kısırlık tedavisi diye erkeklere keçi testikülü nakledip servet edinen şarlatan; bir ressamla anlaşıp eşekleri zebraya dönüştüren hayvanat bahçesi (sebepleri göz yaşartıcı) ve denizkızı iskeletinden ejderha yumurtasına, alternatif gerçekler yaratmada sınır tanımayan düzenbazlar. Ayrıca Cicero, Einstein, Ernest Hemingway, François Mitterrand (kendine suikast düzenleterek bu kitaba girmeye hak kazandı), Marco Polo ve Batlamyus gibi adına kolay kolay toz kondurmayacağınız pek çok önemli isim.
YALANCILAR VE SAHTEKÂRLAR ANSIKLOPEDİSİ hem büyük keyif verecek hem de fena halde paranoyanızı tetikleyecek.
Matt Haig Tüm Kitaplar Seti (7 Kitap)
1,586.00₺
Gece Yarısı Kütüphanesi
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.
İnsanlar
“Bu satırları okuyanlarınızın büyük çoğunluğunun, insanların bir mitten ibaret olduğuna inandığını biliyorum ama ben size onların gerçekten var olduklarını bildirmek üzere buradayım. Bilmeyenler için söyleyeyim, insan dediğimiz şey orta zekâlı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla dolu bir varoluş sürdürüyor.”
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Nevrotik Bir Gezegenden Notlar
Dünya aklımızı zorluyor. çılgın ve gergin bir gezegen, telaşlı ve gergin insanlarını yaratıyor; politikadan vücut kitle endeksimize hemen her şey bizi dehşete düşürüyor.
Çılgın bir dünyada çıldırmadan nasıl yaşarız?
Çevremiz kesintisiz anksiyete kaynağına dönüşmüşken nasıl mutlu hissedebiliriz?
Matt Haig, haberlerden sosyal medyaya, iş ortamından bağımlılıklara çevremizi kuşatmış dış etkenlerin “nasıl hissettiğimiz” üstündeki etkisini anlamaya, dijital çağın törelerini sorgulamaya, biraz daha serinkanlı olmaya çağırıyor bizleri. Nevrotik Bir Gezegenden Notlar, anksiyete ve panik atakla uzun yıllar mücadele etmiş bir 21. yüzyıl insanından, böyle bir yüzyılda kendimizi mutlu, bütün ve insan hissedebilmek üzerine kişisel ve yaşam dolu bir bakış. Duygularımızın, sahip olduklarımız kadar mühim olduğunu gösteren, dünyadaki o pek kıymetli vaktimizi nasıl harcadığımızı değiştirebilecek bir kitap.
Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler
Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.
Rahatlama Kitabı, zor günlerden çıkarılmış derslerin ve öyle zamanlarda biraz olsun iyi hissettirecek önerilerin bir derlemesi.
Gece Yarısı Kütüphanesi ve İnsanlar gibi sevilen kitapların yazarı Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda kendi deneyimlerinden öğrendiklerini, Marcus Aurelius, Emily Dickinson, James Baldwin gibi fikirleriyle ilham vermiş isimlerden edindikleriyle harmanlayarak yaşamın iniş ve çıkışları üzerine kısa ve umut dolu metinler sunuyor. Zihnin zindanlar yaratabileceğini ama yanında anahtarlarını da verdiğini gösteriyor bizlere. Mutluluğun ancak “olmanız beklenenleri” bir kenara bıraktığınızda filizlenebildiğini hatırlatarak, yaşama telaşı arasında şöyle bir yavaşlayıp, var olmanın güzelliği ve tahmin edilmezliğinin değerini bilmeyi yüceltiyor.
Bir dostun aklına, sarılmanın huzuruna –ve en kötü zamanlarda bile umudu hatırlamaya– ihtiyaç duyduğunuzda elinizde olmasını isteyeceğiniz bir kitap.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Tom Hazard’ın tehlikeli bir sırrı var. 41 yaşında sıradan bir tarih öğretmeni gibi görünse de nadir rastlanan bir hastalık yüzünden aslında yüzyıllardır hayatta. Shakespeare’le aynı sahnede yer almış, Kaptan Cook’la açık denizleri fethetmiş, Fitzgerald’larla içki içmiş. Ama şimdi, tek istediği normal bir hayat sürmek. Kimliğini değiştirmeye devam ettiği sürece geçmişini geride bırakabilir ve hayatta kalabilir.
Yapmaması gereken tek bir şey var, âşık olmak.
İngiltere’nin en önemli yazarlarından Matt Haig’in büyükövgü toplayan, 37 dile çevrilen ve yakında Benedict Cumberbatch tarafından sinemaya aktarılacak kitabı Zamanı Durdurmanın Yolları, insanın kendini kaybedip tekrar bulmasına dair güzel bir roman.
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
"Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer –benim için– yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer."
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, dünyadaki vaktimizi en iyi şekilde geçirebilmek hakkında. Matt Haig yirmi dört yaşındayken kelimenin gerçek anlamıyla uçurumun kenarındaydı ve atlamak üzereydi. Bu kitap onun neden atlamadığının, nasıl iyileştiğinin, anksiyete ve depresyonla yaşamayı nasıl öğrendiğinin hikâyesi. Aynı zamanda, nasıl daha iyi yaşanır, daha iyi sevilir, daha iyi okunur ve daha fazlası hissedilir gibi sorulara dair iyimser ve cesaretlendirici bir keşif yolculuğu.
Haig’in zihninden geçenleri okudukça kendimizi daha iyi görüyor, içimizdeki dehlizlere inmeye daha kolay cesaret ediyoruz. Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, iyi hissetmenin mümkün olmadığını düşündüğümüzde, halimizden dolayı suçluluk duymadan, yaşama bir ucundan tutunabilmek için yazılmış alçakgönüllü bir manifesto.
“Muhteşem. Bir oturuşta bitirdim. Dokunaklı, komik, kışkırtıcı ve içten. Depresyondan mustarip olan ya da böyle birini tanıyan herkesin –yani hepimizin– okuması gerek.
S. J. Watson
“Haig’in zihinsel çöküşünün ve iyileşme sürecinin hikâyesi, depresyona dair anlatılar arasında en samimi ve yararlısı.”
Sunday Times
“Hayat kurtarabilecek küçük bir başyapıt"
Joanna Lumley
Tepeden Kuyruğa – Böcekler
200.00₺
Ay güvesinin anteninden kral kelebeğinin kanadına, böceklerin oldukça tuhaf özellikleri var. Peki bunları eğlenceli bir oyun eşliğinde öğrenmeye ne dersin?
Önce böceğin vücudundan bir bölümün büyütülmüş resmini göreceksin. Bunun hangi böceğe ait olduğunu tahmin etmek ise senin görevin.Tahminini yap ve hemen sayfayı çevir: Böceğin ismi, tam boy resmi ve hakkında bir sürü şahane bilgi orada seni bekliyor.
İlginç bilgileri, kâğıt kesme tekniğiyle yapılmış gözalıcı çizimler ve eğlenceli bir oyunla birleştiren Tepeden Kuyruğa Böcekler, minik böcek bilimcileri bu büyüleyici eklem bacaklıların arasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Stacey Roderick’in kaleme aldığı, Kwanchai Moriya’nın çizimleriyle eşlik ettiği Tepeden Kuyruğa serisinin diğer üç kitabı Deniz Canlıları, Kuşlar ve Dinozorlar da meraklı okurlarını bekliyor.
Ve… Sonraki Hayattan Kırk Öykü
230.00₺
"Eagleman gerçekten farklı. 'Ve...'yi okuyun, büyülenin. Tekrar okuyun, tekrar büyülenin." Time
"Şaşırtıcı derecede orijinal... Dudak uçuklatacak kadar dahice." Geoff Dyer, Observer
"'Ve...' dünyanızı ihtimaller ile zenginleştirecek ve bunu yaparken size bir insanın hayal gücünün ne kadar derin ve gizemli olabileceğini gösterecek." Mary Postgate, Scotsman
"Gerçekten muhteşem. Öykülerin yaratıcılığı, anlaşılırlığı ve zekiliği ile tüm kitaba hükmeden dinginlik birleşerek ortaya tamamen özgün bir yapıt çıkarıyor." Philip Pullman
"Bu yıl Eagleman'ın 'Ve...'sinden daha baş döndürücü bir kitap okuyamazsınız." Stephen Fry
Öldükten sonra başımıza neler gelir? Ve bu insanlığımız hakkında bize neler söyler?
Sonraki hayatta Tanrı'nın bir bakteri boyutunda ve varlığınızdan tamamen bihaber olduğunu keşfedebilirsiniz ya da yanınızda yalnızca hatırladığınız insanları bulabilirsiniz. Kimi sonraki hayatlarda tüm yaşlarınıza ayrılmış halinizdesinizdir, kimisinde kredi kart kayıtlarınıza bakılarak yeniden yaratılırsınız, kimisindeyse aslında olabileceğiniz ama olmadığınız kişiliklerinizin moral bozucu varlıklarıyla birarada yaşamanız gerekir.
Eagleman aynı anda hem komik, hem hüzünlü hem de sarsıcı olabilen kurmaca öyküleriyle geleneksel kavramlar kulesini yerle bir ediyor ve bizlere kendimizi 'burada' ve 'şimdide' görmemizi sağlayan, büyüleyici bir mercek sunuyor. Dudak uçuklatıcı bir hayal gücüne dayanan bu öykülerin kökleri bilime, romantizme ve gizemli varoluşumuza yönelik huşuya dek uzanıyor. Bu kitap, ölüm, ölümsüzlük, ümit, aşk, biyoloji ve insanlığımızın yepyeni çehrelerini ortaya çıkaran arzunun bir karışımı.
Büyük Yazarların Gizli Hayatları
265.00₺
KATİLLERE, ALDATANLARA, UYUŞTURUCU BAĞIMLILARINA VE EDEBİYAT DÜNYASININ DİĞER EFSANELERİNE DAİR GARİP AMA GERÇEK HİKAYELER
William Shakespeare’den Leo Tolstoy’a dek pek çok yazarın sıradışı ve sansürsüz bir profilini sunan Büyük Yazarların Gizli Hayatları, lise öğretmeninizin sormaya korktuğu tüm zorlu soruları ele alıyor: Nedir Lewis Carroll’un şu küçük kızlarla meselesi? J. D. Salinger gerçekten kendi idrarını mı içerdi? Lord Byron kaç kadınla -ve erkekle- yattı? Ayn Rand neden Charlie’nin Melekleri’ne bayılırdı? Klasik edebiyat okulda hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
ROBERT SCHNAKENBERG Distory: A Treasury of Historical Insults da dahilçok sayıda kitabın yazarıdır. Brooklyn,New York’ta yaşar.
Tekerlekli Yalan
260.00₺
TEKERLEKLİ YALAN
JULIET MACUR
Juliet Macur korkunç detaylar veriyor. Kan torbaları. Şırıngalar. Davalar. Bu nasıl bir çılgınlık!
–Evening Standard.
İmparatorluğu çökmüş ve evini satmak zorunda olan bir adam… Onu muhteşem evinde ziyarete gittiğinde böyle bir Lance Armstrong karşılıyor gazeteci Juliet Macur'u. Defalarca karşı karşıya geldiler. Ama ilk kez yenik bir adam var karşısında.
Armstrong’un skandal sonrasında görüşmeyi kabul ettiği nadir kişilerden biri Macur. Lakin öyküyü sadece onun ağzından dinlememekte kararlı. Ailesinden yakın arkadaşlarına, yetkililerden sponsorlara, rakiplerinden takım arkadaşlarına, bilerek ya da bilmeyerek bu büyük yalanın parçası olmuş yüzü aşkın isimle görüşüyor. Ve karşımıza doymak bilmez bir hırsa sahip bir adamın kimi yerde acıklı kimi yerde gülünç kimi yerdeyse nefret uyandırıcı, yalanlarla örülü hikâyesi çıkıyor. Ünü bisiklet sporunun ötesine geçmiş bir bisikletçinin, yetkilileri, gazetecileri ve hayranlarını yıllarca nasıl kandırdığını, imajını korumak için nasıl insanları kullanarak –bazen onların hayatı pahasına– etrafına bir duvar ördüğünü ve “Armstrong Sistemi” adıyla anılan, gelmiş geçmiş en karmaşık, en ayrıntılı doping programını nasıl şeytani bir ustalıkla yarattığını ve uygulattığını bir bir ortaya koyuyor Macur.
TEKERLEKLİ YALAN: Lance Armstrong'un Düşüşü, kaybetmemek için spor tarihinin en büyük organize suç organizasyonunu kurmayı göze almış bir sporcunun, en zengin hayal gücünün bile sınırlarını zorlayacak, akılalmaz ama gerçek hikâyesi.
Cevaplanması gereken ilk soru: “Neden yaptı bunu?” Ve “Nasıl bu kadar uzun süre paçayı sıyırabildi?” Macur sis perdesini kaldırınca ortaya Antik Yunan destanlarını hatırlatan bir karakter çıkıyor: ölümcül kusurları olan bir yarı tanrı.
–Toronto Star
Çakma Anne
110.00₺
"Çocuklarım günün sonunda hâlâ hayatta iseler, görevimi yerine getirmişim demektir." Roseanne
Hepsi kendince birer Çakma Anne (örnekse hepsinin çocuğuyla evcilik oynarken kendini camdan atmak istemişliği var) ve hepsi komik (örnekse içlerinden biri Conan O'Brien'ın metin yazarı) dört kadın bir araya gelip bu modern zamanlar ebeveynlik rehberini ortaya çıkardı. Kitapta her annenin bir gün tadacağı kaçınılmaz kriz anlarını sıralayıp, mümkün olan en az emekle bunların üstesinden gelmenin, yarım yamalak iş çıkartıp bunu kimseye farkettirmemenin püf noktalarını paylaşıyorlar. İşte bir kaç örnek:
Her Hafta Sonu Saat 9'a Kadar Yatakta Kalmanın Yolları
On Saniye Kuralı: Yere Düşen Emzik
Spor Yapan Annelerle Başa Çıkmanın Yolları
Pazarda/Markette/Alışverişte Sinir Krizleri!
Evet, bu kadınlar sizi anlıyorlar. Küçük diktatörlerinizi tanıyorlar. Ve size yardım edebilirler.
Not: Yanında yedek emzik taşıyanlardansanız, bu kitap size göre değil. Kusura bakmayın, öyle.
Bir Daha Bak: Hep Orada Olanı Fark Etmenin Gücü
250.00₺
Başkalarının Aklı ile Dürtme kitaplarının yazarlarından…
Hayatınızın en güzel günü hangisiydi? Peki o günü tekrar tekrar yaşasanız sizce nasıl hissederdiniz? Muhtemelen giderek anlamını yitirirdi. Böyleyiz... Hafta başında bizi heyecanlandıran şey hafta sonu geldiğinde sıkar. Bir zamanlar nefes kesici bulduğumuz ilişkiler, işler, şarkılar, sanat eserleri bir süre sonra ışıltısını kaybeder. İnsan alışır ve iyi şeyleri fark etmemeye başlar. Tabii kötü olanları da: Kirli havaya alışır, kendisine zarar veren ilişkileri sürdürür, hatalı davranışlara karşı kayıtsızlaşır, eşitsizliğe karşı körleşir.
Peki ya her şeyi yeniden görmenin bir yolunu bulabilseydik? Ya sadece gözalıcı şeylere duyduğumuz hayret duygusunu, çoktandır göz ardı ettiğimiz şeylere karşı da yeniden kazanabilseydik?
Davranış bilimi alanındaki iki müthiş zihnin işbirliğiyle ortaya çıkan Bir Daha Bak, rutinlerimizi bozmanın beyni nasıl sıfırlayabileceğini ve böylece günlerimizi yeniden yeşertip, daha mutlu ve tatmin edici hayatlar yaşamamızı sağlayabileceğini gösteren çığır açıcı bir çalışma.
“Leonardo da Vinci’den Albert Einstein’a tüm yaratıcı düşünürlerin ortak özelliği, çoğu insanın körleştiği gündelik şeyleri farklı gözle görüp hayret edebilmeleridir: mavi gökyüzü, zamanın geçişi, ışık huzmesinin bir yaprak üzerinde yarattığı parlaklık... Bir Daha Bak, etrafımızdaki şeylere yeni bir gözle bakmamıza, hayatımızı yeniden canlandırmamıza yardımcı olabilecek değerli bir yol.” –WALTER ISAACSON
“Esenlikli bir hayat sürmenin yollarını gösteren muhteşem bir rehber.” –ANGELA DUCKWORTH