“Benim!” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Son Set 1 – Hazır, Başla… Uç!
235.00₺
Takım olmak kadar eğlenceli, maç sayısı kadar heyecanlı.
İtalya’yı sallayan ilk gençlik romanı serisi (10 yaş üstü) şimdi Türkçede.
BONUS
İki şampiyon voleybolcu Zehra Güneş ve Myriam Sylla’dan genç voleybolculara tavsiyeler
Caterina ne yapacağını bilmiyordu. Boyu çok uzadığı için dansı bırakmak zorunda kalmış, yetmezmiş gibi en yakın arkadaşı Victoria’yla arasına kara kedi girmişti. Astronomiye olan ilgisi devam etse de çokça boş zamanı vardı. Derken sınıf arkadaşı ve aynı zamanda şehrin iki voleybol takımından Dream Volley’in en iyi oyuncusu olan Elisa, onu takımla deneme antrenmanına girmeye ikna etti. Caterina, karışık duygular içinde girdiği antrenman bittiğinde artık bir voleybolcu ve bu takımın parçası olmak istediğinden emindi. Takıma kabul edildiğini duyunca mutluluğa boğuldu. İlk maçlarının bir zamanlar en yakın dostu Victoria’nın takımıyla olacağını öğrendiğinde ise şaşkınlığa! O artık bir voleybolcuydu! Şimdi bir takımın parçası olmayı, şampiyonluğa giden yolu ve mücadeleyi öğrenmenin zamanıydı. Bakalım gökyüzündeki o çok sevdiği yıldızlar, yolunu bulması için ona nasıl yardım edecekti?
Ödüllü yazar Annalisa Strada’nın ve Olimpiyat şampiyonu voleybolcu Myriam Sylla'nın işbirliğiyle ortaya çıkan eğlence ve heyecan dolu bu seride voleybola dair her şeyi bulacaksınız.
Kitabın sonunda ŞAMPİYONDAN TAVSİYELER bölümünde Zehra Güneş ve Myriam Sylla’dan sahada ve hayatta kullanılabilecek tavsiyeler.
İlk tavsiye: Tadını çıkar!
İkinci tavsiye: O çok sevdiğin yıldız sporcu gibi olmak zorunda değilsin. Senin için bir ilham kaynağı olabilir tabii ki ama sen sadece kendin olmalısın. Unutma: Başka hiç kimse de sen olamaz.
Gezgin Ruhlar
225.00₺
Women’s Prize for Fiction 2023 Adayı
“Zarif ve göz kamaştırıcı.” –R. F. Kuang
“Yeni bir yeteneğin müjdecisi.” –Guardian
Başkalarının gözünde yas tutmanın doğru, münasip bir yolu var: Ne çok az ne çok fazla. Ama yasın perdelerin gerisinde tutulan bir kısmı da var; sadece bize ve ölene ait bir kısım.
Son Amerikan birliğinin de Vietnam’ı terk etmesinin hemen sonrasında, bir gece üç kardeş Anh, Minh ve Thanh, anne babaları ve küçük kardeşlerinin de arkalarından geleceği umuduyla Hong Kong’a doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ama hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmez ve kardeşler koskoca dünyada yersiz, evsiz ve yapayalnız bulur kendini. Derken kader onları bir şekilde Thatcher’ın İngiltere’sine sürükler ve yeni bir hayat kurarlar. Anh faturaları ödemek için bir fabrikada çalışmaya, Minh aylak aylak dolaşmaya, en küçükleri Thanh ise arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlar. Ancak onlar büyüdükçe, hayatta kaldıkları için üzerlerine çöken suçluluk hissi de büyür. Aralarındaki sonsuz sevgi sayesinde ayakta kalmış bu üç yetimin yolları, verdikleri her kararla biraz daha ayrışır.
Akıl almaz zorluklarla sınanan bir ailenin yürek burkan hikâyesini anlatan Gezgin Ruhlar, yasın ve kardeşliğin romanı.
“Sevgi ve taviz vermeyen umuda dair son derece insani, türleri aşan bir yapıt.” –Ocean Vuong
Time, Goodreads, Debutiful, People’da Yılın En İyi Kitapları Seçkisi’nde
Andrew Carnegie Medal, Women’s Prize ve Waterstones İlk Roman Ödülü 2023 Adayı
Kayıp Kitap Avcıları 2 – Dört Buçuk Silahşorlar
230.00₺
Tuhaflıkların sonu gelmiyor.
Yıllardır severek okuduğumuz hikâyelerin başına garip şeyler gelmeye devam ediyor. Şimdi de Üç Silahşorlar! Kitabın orta yerinde, aslında hikâyede olmaması gereken bir karakter belirdi: esrarengiz Cüce Gumpo! Bu kötü karakterli cüce, bildiğimiz Üç Silahşorlar hikâyesinin altını üstüne getirmekte kararlı.
Alba ve Diego hikâyeyi onarmak zorundalar. Bunun için önce Paris’e gitmeleri, kitap karakteri kılığında hikâyeye sızmaları, sonra da bir yolunu bulup bu davetsiz misafiri kapı dışarı etmeleri gerekiyor. Peki, sıcak çikolata aşkı Gumpo’yu FINIS kapısına götürmeye yetecek mi?
Ve unutmadan: “Şimdiye kadar yazılmış en güzel öykü” hâlâ kayıp...
Benim Adım Lucy Barton
250.00₺
Time, Washington Post, New York Times, NPR BookPage, LibraryReads, Guardian ve Kirkus Reviews’ta YILIN EN İYİ KİTABI
“Lucy Barton artık edebiyatın ölümsüz karakterlerinden.” —BOOKER JÜRİSİ
Dışarıda ışıl ışıl Chrysler Binası, içeride, hastane odasında ise Lucy Barton ve beklenmedik ziyaretçisi. İki kadın beş gün beş gece boyunca aralıksız konuşuyor. Biri geçmişe tutunmak isterken, diğeri her şeyden uzaklaşmak istiyor. Birinin yüzünde çocukluk yıllarından kalma bir gölge, ötekinin ellerinde alışkanlıkla sakladığı bir suçluluk var. Her şey ne kadar anlatılırsa anlatılsın, bir parça hep eksik kalıyor; ne kadar yaklaşmaya çalışsalar da, aralarındaki mesafe bir türlü kısalmıyor. Beş günün sonunda sabahın ilk ışıkları Manhattan’a vururken, odadan çıkınca ikisi de başka hayatlara, başka yalnızlıklara dönecek. Ama bu iki kadının, Lucy ve annesinin paylaştıkları, konuştuklarından çok konuşamadıklarının yüküyle hatırlanacak.
Pulitzer Ödüllü Elizabeth Strout’un incelikli kaleminden dökülen bu roman, anneler ve kızları arasındaki karmaşık bağları, sınıf ayrımının derin izlerini, hepimizin hayatımızın bir noktasında hissettiği yalnızlığı ve sanatın iyileştirici gücünü ustalıkla ele alan, Lucy’nin keskin gözlem yeteneği ve derin insanlığıyla örülen, iz bırakacak bir anlatı.
“İçten ve sarsıcı... Benim Adım Lucy Barton, Strout’un insan ilişkilerinin inceliklerinde ustalaşmış güçlü bir anlatıcı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor; aile dediğimiz o karmaşık dokuyu şefkat, bilgelik ve keskin bir sezgiyle örüyor.” —GUARDIAN
“Âdeta bir şiirin yoğunluğunu taşıyor... Strout’un insan ruhunun karmaşasını sezmedeki keskinliği kusursuz.” —KIRKUS
Hayalperestler
270.00₺
"Bu kitapta yer alan her şey gerçek; aynen olduğu gibi yazıldı. Onu yazmak ölü toprağını üzerimden çekip aldı; umarım bir ölçüde okurun da içini nedensiz bir neşeyle doldurmayı başarır.
" Patti Smith
Çocukken ne mutluyuzdur. Işık, mantığın sesiyle nasıl da körelir. Bu hayatta taşı düşmüş yüzükler gibi dolanıyoruz.
Çoluk Çocuk ile gönülleri fetheden Patti Smith, bu küçük, adeta ışık saçan anı kitabında çocukluk yıllarına dönüyor ve yaşamının ilk kutsal deneyimlerini yeniden ziyaret ediyor. Anıları o denli canlı, o denli renkli, o denli parlak ki, çoğu kez gerçeküstünün eşiğinde dolanıyor. Hayalperestler, küçük bir kız çocuğunun hayalperestliğin anlamını ve uçuşan düşünceleri yakalayıp kurtarmanın sırrını keşfederek kendini bulma öyküsü. Çoluk Çocuk hiç bitmeseydi diyenler için...
Hayalperestler, Patti Smith tarafından 45. doğum gününde Michigan’da tamamlanmış ve ilk kez Hanuman Books tarafından ince bir kitap halinde basılmıştı. Bu kitabı yirmi yıl sonra, orijinal basımda yer almayan metin, fotoğraf ve illüstrasyonlar içeren yeni tasarımıyla sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
Müzedeki Sandalye
208.00₺
2024 Klaus Flugge Ödülü Adayı
Diyelim ki bir gün sınıfça müzeye gittiniz (ki sen o gün aslında deniz kenarına gitmek istiyordun), eriyen saatlerin, gözü yanlış yere çizilmiş bir kadının ve otuz iki adet çorba konservesinin resmedildiği tuhaf tabloların önünden geçtin ve karşına tam ortasına bir sandalye konmuş bomboş bir oda çıktı. Duvarda da şöyle bir soru yazılı: "BU BİR SANDALYE Mİ?"
SANA BİR SORU: O SANDALYEYE OTURUR MUYDUN?
Hayri yorgundu, biraz da meraklı. Dayanamayıp o sandalyeye oturdu... VE SONRA OLANLAR OLDU!
Yaratıcı Eylem: Bir Var Olma Biçimi
270.00₺
YILIN EN İYİ KURGU DIŞI KİTABI ÖDÜLÜ FİNALİSTİ – GOODREADS
YILIN EN İYİ KİTABI FİNALİSTİ – WATERSTONES ve BARNES&NOBLE
"Genel geçer anlamda sanat yapıp yapmadığımıza bakmaksızın hepimiz birer sanatçı olarak yaşıyoruz. Verileri algılıyor, süzgeçten geçiriyor, ardından bu bilgi setinden yola çıkarak kendimiz ve başkaları için bir deneyim oluşturuyoruz. Farkında olalım ya da olmayalım, sadece hayatta olduğumuz için bile süregiden yaratma sürecinin aktif katılımcılarıyız. Sanatçı gibi yaşamak dünyada bir varoluş biçimidir. Bir algılayış ve farkındalık şeklidir."
Yaratıcı Eylem, yaratıcılığın yaşamımızda kapladığı alanı nasıl genişletebileceğimizi gösteren ışıltılı ve ilham verici bir kitap.
“Rick Rubin dâhi yaratıcı dediğimiz şeyin bire bir karşılığı ve sanırım bu, bugüne kadar yaratıcılık üstüne okuduğum en ilham verici kitap.” –Matt Haig
Rick Rubin müzik dünyasının sınırlarını zorlayan, Time’ın “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesine girmiş bir vizyoner. İnsanları yıllarca kendilerini aşmaya teşvik etmiş, Red Hot Chili Peppers, Johnny Cash, Slayer, Jay Z ve Adele gibi pek çok efsanenin, efsanevi müzik yapımcısı.
Çoğu müzik yapımcısı kendine has sounduyla tanınırken Rick Rubin birlikte çalıştığı sanatçılar için kendilerini aşabilecekleri bir alan yaratmasıyla meşhur: Doğuştan gelen özgür ruhlarıyla, beklentilerle ehlileştirilmemiş saf benlikleriyle yeniden temasa geçebilecekleri bir alan. Bu kitap, Rubin'in aynı alanı bizler için oluşturma girişimi. Çünkü ona göre yaratıcılık doğuştan gelen bir hak ve hepimize mahsus. Yeter ki gereken öz farkındalığı geliştirebilelim, dışarıdan nasıl algılandığımızı bir tarafa bırakıp, doğrudan iç dünyamızla uyumlanabilelim.
Yaratıcı Eylem, sanatçının yolunu herkesin izleyebileceği bir rota olarak aydınlatan; yaratıcı sürecin sadece başarı hikâyelerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda zorluklar ve cesur hatalardan geçtiğini gösteren bir rehber. Rubin bir ömür boyu süren çalışmalarından edindiği bilgeliği damıtıp, yaratma gücünü hepimiz için daha erişilebilir kılıyor.
“İster müşterisiyle iletişim kurmakta zorlanan biri olsun ister iş yetiştirmeye çalışan bir sevdiğiniz, Yaratıcı Eylem, teşvik edici o kıvılcıma ihtiyaç duyan herkes için sorunlara yeni bir bakış açısıyla yaklaşmaya yardımcı olacak, güçlü bir kitap.” –Guardian
Hayvan Çiftliği: Grafik Roman
300.00₺
Tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
Beylik Çiftliği’nin ezilen hayvanları, efendileri Mr. Jones’u devirip çiftliğin yönetimini ele geçirdiklerinde, bunu özgür ve eşitlikçi bir hayata atılan ilk adım olarak görürler. Fakat aralarından bir grup seçkin, Napolyon ve Kartopu isimli iki domuzun öncülüğünde yavaş yavaş kontrolü ele alır. Kendilerini bir zorbalıktan kurtulup başka bir zorbalık altında ezilirken bulan hayvanlar, çok geçmeden düşündükleri kadar eşit olmadıklarını anlarlar. Orwell’in, güç zehirlenmesi ve yozlaşma sonucunda hüsrana uğramış idealizme dair sarsıcı taşlaması Hayvan Çiftliği, Brezilyalı ünlü çizer Odyr’in çarpıcı uyarlamasıyla kendine yepyeni bir ifade alanı buluyor.
“Orwell’in güncelliğini hiç yitirmeyen alegorisine göz alıcı bir saygı duruşu. Zincirlerinden kurtularak başlattıkları devrimin sonuçlarını göğüsleyen hayvanları fırça darbeleriyle görünür kılan Odyr’in tasvirleri çok güçlü.”
New York Times
EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
304.00₺
Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.
HİTİTLİ
268.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
İsimsiz bir kahramanın anlatılmamış hikâyesi: Kurnaz Odysseus için Truva Atı’nı inşa eden, İsrailoğulları için Eriha’nın surlarını yıkan, güzel yüzü uğruna bin gemi kaldırılan Helen’i hem yakışıklı Paris’ten hem de mağrur Meneleos’tan çalan adamın hikâyesi.
Hititli asker Lukka, Asurlulara karşı yaptıkları uzun ve acımasız seferden ülkesine döndüğünde, bir zamanların görkemli Hatti İmparatorluğu’nu keşmekeş içinde bulur; başkent alevlere ve dehşet saçan yağmacı çetelere teslim olmuştur. Fakat Lukka daha beterini henüz görmemiştir: Babası katledilmiş, karısı ve iki küçük oğlu köle tacirleri tarafından kaçırılmıştır.
Lukka, köle tacirlerini Yunan toprakları boyunca takip edip savaşın kasıp kavurduğu Troya’ya varır. Vaktiyle muhteşem bir şehir olan Troya da insanların musibetleriyle harap haldedir. Lukka, Troya’da soylu Hektor ve çevik Akhilleus ile aynı düzeyde bir savaşçı olduğunu kanıtlar.
Ben Bova, antik Troya efsanesine heyecan verici ve şaşırtıcı yeni bir bakış açısı getiren Hititli romanıyla klasik bir hikâyeye yeni bir soluk getiriyor.
Hayalet
220.00₺
NATIONAL BOOK AWARD FİNALİSTİ
Hayatı için mi koşuyor, yoksa hayatından kaçmak için mi?
Castle Cranshaw ya da kendine taktığı isimle Hayalet’in özel bir yeteneği vardı: KOŞMAK. Parkura çıksa tüm şehri geçebilecek kadar hızlıydı. Ama o birilerini geçmek için değil, babasından kaçmak için öğrenmişti koşmayı. Bir gün yolunun tesadüfen parkura düşmesi ve takımın en hızlı atletini geçmesiyle her şey değişecekti. Ondaki müthiş yeteneği gören Koç Brody, Hayalet’i takımında istiyordu. Yalnız bir şartla: Uslu duracak, hem parkurda hem okulda sorun çıkarmayacaktı. İşte bu, sorunlardan koşarak kaçılabildiğine inanan Hayalet için, zorlu bir yolun başlangıcıydı. Neyse ki zamanında kendi şansını harcamış Koç Brody, Hayalet’in kaybolmasına izin vermemeye kararlıydı.
HAYALET, farklı hayatlara ve kişiliklere sahip, mücadeleye hazır olduklarını önce kendilerine kanıtlamaları gereken bir grup genç atletin hikâyesini anlatan PARKUR serisinin bol ödüllü ilk kitabı.
Ejderhalar Şehri 1 – Fırtınanın Uyanışı
250.00₺
EJDERHALAR UYANIYOR!
Ailesiyle Amerika’dan Hong Kong’a taşınan Grace’in en büyük endişesi yeni okulunda arkadaş edinmektir. Ama okul gezisi sırasında gizemli bir yaşlı kadın ona anlamadığı bir şeyler söyleyip ejderha yumurtası verince Grace’in “endişelenecekler” sıralaması hızla değişir. Çok geçmeden küçükken babasının anlattığı müthiş ejderha masallarının gerçek olabileceğini anlar; özellikle de yumurta bir gecede çatlayıp içinden minik ejderha çıktığında…
Grace ejderhanın güçlü bir büyü taşıdığını ve onu ele geçirip kullanmak isteyen kötü kişiler olduğunu fark eder. Artık ejderhayı düşmanlardan korumak ve tüm şehri tehlikeye sokan uğursuz komployu ortaya çıkarmak Grace ile yeni arkadaşlarına kalmıştır. Ve hiçbir şey tam olarak onun bildiği gibi değildir… Babasıyla ilgili bildikleri bile!
Pek çok dile çevrilip büyük satış başarısı yakalayan çocuk-ilk gençlik (10+ yaş) grafik roman serisi Ejderhalar Şehri şimdi Türkçede.
“Gökdelenler arasında ejderhaların uçuştuğu rengârenk bir macera.” –Kirkus
Antigone / Hepsi Sana Miras serisi
203.00₺
"Sen mi yaptın?" dedi kral.
Antigone başını kaldırdı ve dosdoğru kralın gözlerinin içine baktı.
"Hiçbir şeyi inkâr etmiyorum," dedi.
"Yasadan ve yasayı çiğnemenin cezasından haberin vardı, değil mi?" dedi kral.
"Herkesin haberi var," dedi Antigone.
"Ama yine de çiğnedin yasayı?" dedi kral.
"Tanrı değilsin sen," dedi Antigone.
Ölen ağabeyinin cesedini defnedip ruhunu huzura kavuşturmak isteyen ve bu uğurda amcası Kral Kreon'un emirlerine karşı gelmeyi bile göze almış Prenses Antigone'nin destansı öyküsünü, ünlü yazar Ali Smith bize şehrin surlarına tünemiş bir karganın gözünden anlatıyor. On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin yedinci kitabında, Sofokles ile özdeşleşmiş ünlü tragedya Antigone'nin öyküsünü, çağdaş edebiyatın önemli isimlerinden, kitapları Türkçe dahil pek çok dile çevrilmiş Ali Smith anlatıyor, Laura Paoletti ise resimliyor.
Bak Şu Havalara
185.00₺
Haydi gelin, muhteşem bir yolculuğa çıkalım, SICAK HAVA BALONUNA binip gökyüzüne ulaşalım, Dünya’mızı çevreleyen HAVA OLAYLARINA çoook yakından bakıp, coşkulu RÜZGÂR, parıldayan GÖKKUŞAĞI, gizemli SİS ve diğerleriyle arkadaş olalım.
1, 2, 3… HAVALANIYORUUUZ!
VUUUUUUUU!
Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle, geleceğin METEOROLOGLARI ve HAVA OLAYLARINA MERAKLI tüm çocuklar için MUHTEŞEM bir resimli kitap!
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.