“TÜRKİYE ORMANLARININ ALANSAL GELİŞİMİ (2012-2022)” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
Sepet toplamları
Ara Toplam | 4,626.00₺ |
---|---|
Kahve Ambarı Kargo Maliyeti | 115.00₺ |
The Kitap Kargo Maliyeti | 105.00₺ |
Toplam | 4,846.00₺ (38.80₺ KDV dahil) |
İlginizi çekebilir…
Akıl Yürütmeci Bilim İnsanları Buluşları ve Eserleri
440.00₺
5 üzerinden 3.00 oy aldı
Zoonozlar – İnsan ve Hayvanları Etkileyen Enfeksiyonlar
1,465.00₺
Zoonozlar - İnsan ve Hayvanları Etkileyen Enfeksiyonlar
Halk Sağlığı Yönlerine Odaklanma
Önsöz
Zoonozlar, hayvanlardan insanlara geçen mikroorganizmaların neden olduğu bulaşıcı hastalıklardır. Son birkaç on yılda artan ve yeniden ortaya çıkan hastalıkların çoğu aslında ya zoonotik kökenli ya da zoonotik potansiyeldedir. “Zoonoz” terimi, esas olarak bilimsel patolojinin babası olarak bilinen, aynı zamanda ondokuzuncu yüzyıl Almanya’sında önemli bir siyasi figür olarak tanınan Alman doktor Rudolf Virchow tarafından ortaya atılmıştır. Klasik fakülte temelli bir üniversite sisteminde kök salmış olsa da, kendisi ve aynı zamanda eğitimli bir doktor olan Kanadalı öğrencisi William Osler, insan ve veteriner tıbbı ve ayrıca - muhtemelen daha da önemlisi - halk sağlığı disiplinler arasında zoonotik hastalıkların sosyal ve politik yönlerinden işbirliğine duyulan ihtiyacı çok erken farkettiler. Her ikisinin de bilimsel temeli patoloji iken, mikrobiyolojinin bir tıp disiplini olarak yükselişi insan ve hayvan infeksiyöz hastalıkları arasındaki açık ve en kolay yürünebilir köprü olarak mikroorganizmalara odaklanmaya izin verdi. Bu, farklı türlerden izole edilen mikroorganizmaları analiz etmek için özellikle DNA tabanlı tiplendirme tekniklerinin ortaya çıkması ve böylece onların gerçek zoonotik potansiyellerinin araştırılmasına olanak sağlaması nedeniyle daha doğrudur. Yaşam ve sosyal bilim alt disiplinlerini (örneğin immünoloji veya epidemiyoloji) dahilederek, tıp biliminde sistemik bir paradigma tanıtıldı ve böylece hem insan hem de veterinerlik tıbbında disiplinler içi ve disiplinler arası yaklaşımlar için zemin hazırlandı.
Bu paradigma değişiminin nüfus düzeyindeki sonuçlarına çarpıcı bir örnek Yeni Halk Sağlığı kavramlarıdır. Son olarak, birbirine bağlı ve küreselleşmiş bir dünyada Pandora’nın kutusundan hem gerçek hem de beklenen sürümlerle mücadele etmek için küresel halk sağlığı çabalarına duyulan ihtiyaçtan kaynaklanmayan Tek Sağlık kavramı, 2004 “Manhattan İlkeleri”nin kurulmasından sonraki son on yılda hızla ivme kazandı. xii Bu kitap, zoonozların hem tıbbi hem de toplumsal olarak halk sağlığı üzerindeki etkilerine odaklanan Tek Sağlık konseptine dayanmaktadır. Zoonozları anlamadaki önemli yönler daha klasik konularla sınırlı değildir, örneğin hem insanlarda hem de hayvanlarda epidemiyolojileri veya ilgili iki bacaklı, dört veya daha fazla bacaklı, tüylü veya tüysüz türlerdeki hastalık semptomları, ancak moleküler temelli epidemiyolojik verileri ve sistemik, örneğin ekolojik yaklaşımları dikkate almalıdır. Zoonotik araştırma konularının geniş bir yelpazesi hakkında bir izlenim vermek için, bu kitabın yazarları çeşitli akademik ve mesleki geçmişlerden, insan ve veteriner hekimliği alanlarından, üniversitelerden ve halk sağlığı kurumlarından ve tüm kıtalardan seçilmiştir. Temel fikirler, bilinen tüm zoonotik hastalık varlıkları hakkında ansiklopedik bir inceleme almak değil, halk sağlığı perspektifi altında zoonozlarla ilgili acil sorunları belirlemek veya tartışmak için bir foruma sahip olmaktır. Buna göre, ana hedef gruplar ilgili bilim toplulukları, tıp ve veteriner hekimler, onların öğrencileri, halk sağlığı ve veteriner halk sağlığı pratisyenlerinin yanı sıra halk sağlığı ve veteriner halksağlığı alanındaki karar vericilerdir.
Gölün Kıyısında
258.00₺
Gecenin geç saatlerine kadar sizi ayakta tutacak, bittiği için üzüleceğiniz bir kitap. Ve
ardından tanıdığınız herkese okutmaya çalışacaksınız. –Washington Post
Usulca çiçek açan keskin sezgilerle ve duygusal zekayla dolu... İnsanı cezbeden, elinizden
bırakmakta zorlandığınız bir kitap. – OBSERVER
Lawson okuru nasıl içine çekeceğini biliyor... Boşa çıkmış umutlar ve hayal kırıklıklarıyla, kendini kandırmalarla dolu ama sonu insana kendini iyi hissettiren bir roman bu. –SPECTATOR
“SON, hiç umulmadık şekilde geldi; ve üstünden çok uzun vakit geçinceye kadar
ortada ona uzanan bir olaylar silsilesi bulunduğunu göremedim.... Bir şeyin başlangıç
noktasını bulmaya çalışırken ne kadar geri gidilebileceğine dair bir sınır yok elbette.
Bu arayış insanı Âdem'e, hatta daha da öncesine götürebilir. Fakat bizim ailemiz için
o yaz mevsimi, pratikte her şeyin başlangıcı sayılabilecek kadar feci bir olay olmuştu.
Söz konusu olay ben yedi yaşımdayken, temmuz ayının sıcak ve durgun bir
cumartesi günü yaşandı ve normal aile hayatımızı sona erdirdi; neredeyse yirmi yıl
sonra bile hâlâ bu olaya nasıl bakmam gerektiğini bulmakta zorlanıyorum.”
GÖLÜN KIYISINDA nadide bir keşif. Romanın öylesine telaşsız bir kendinden
eminliği ve öylesine iyi kontrol edilmiş bir duygusallığı var ki özel olduğunu anında
hissediyorsunuz. Kendinizi tadı çıkarılacak bir edebi deneyim, içinde
kaybolabileceğiniz bir kitap ve dikkatle takip edilecek yeni bir yazarla karşı karşıya
buluyorsunuz.
Glow
250.00₺
BAĞIMLILIK YAPACAK KADAR İYİ
Times
DURUP BEAUMAN’IN EŞSİZ YETENEĞİNİ VE ÖZGÜNLÜĞÜNÜ KUTLAMA ZAMANI
Guardian
Bir günü 25 saat olarak algılamasına sebep olan tuhaf bir rahatsızlıktan mustarip Londralı bir genç, korsan radyo istasyonunun vericisini korumakla görevli bir teriyer, güzelliği uyuşturucu kadar etkili –ve tehlikeli– genç bir kadın, birdenbire Londra sokaklarında beliren tilkiler, gün ortasında sokakta Burmalı avlayan beyaz minibüsler, karanlık amaçları olan bir maden şirketi ve tüm bunların birleştiği yerde, Güney Londra’nın eğlence hayatına sağlam bir giriş yapan gizemli uyuşturucu GLOW.
Günümüzün en heyecan verici genç yazarlarından Ned Beauman, Boksör Böcek ve Işınlanma Kazası’ndan sonra ilk kez rotasını bugüne çeviriyor. Yaratıcılık, zekâ ve mizahla dolu benzersiz anlatım dilini gerilim türünün sürükleyiciliği ve keskin dönüşleriyle birleştirerek, ortaya tüm dünyayı dolaşan ve parçaları Londra’da bir araya gelen bir bilmece çıkarıyor.
Mahallemdeki İnsanlar
250.00₺
NPR Yılın En İyi Kitabı Seçkisi
2021 Shirley Jackson Ödülü Adayı
Bir hikâyeyi alın ve küçültün. O kadar küçültün ki avucunuza sığsın. Cebinizde taşıyın onu, sofranıza oturtun, uykunuzda bile yanınızda dursun. Kaybetmeyin sakın zira ne zaman ihtiyacınız olacağını bilemezsiniz.
Bu küçük öykülerle fazlasıyla tuhaf bir mahalle hayat buluyor. Kalabalık bir ailenin en küçük çocuğuna kim bakacak diye piyango çekiliyor, ihtiyar bir adamın iki gölgesi birbiriyle çekişiyor, bir apartman tüm sakinlerini küçük talihsizliklerle lanetliyor, küçük bir kız dikilecek heykelinin hayallerini kuruyor, amansız bir hastalığa yakalanan insanlar yavaş yavaş güvercine dönüşüyor, yerçekiminin kaybolmasıyla çocuklar havada süzülüyor.
Sıradanı olağanüstüne, olağanüstünü de sıradana dönüştüren Hiromi Kawakami bizi Japonya’nın en sıradışı mahallelerinden birine davet ediyor. Bazen hınzır, bazen hüzünlü ama her daim büyülü bir dünyanın kapısını aralıyor.
Bu mahallede herkesin bir hikâyesi var… ve her biri bir diğerinden daha garip.
“Kawakami’nin kendine özgü zarif, korkusuz ve becerikli anlatımı, en sıradanı bile büyülü ve gizemli hikâyelere dönüştürüyor.” –TIME
“Kawakami’nin yalın üslubunun yarattığı tekinsizliği sonuna kadar hissettiren, büyüleyici, ilgi çekici ve hoş bir kitap.” –KIRKUS
Gökten Düşen Köpek
220.00₺
Bekçi köpeği değilim, arama kurtarma köpeği de değilim. Ben sadece… sevgi dolu bir köpeğim!
Alberto’nun yaşadığı evde hayvan beslemek yasak. Yolda yürürken gökyüzünden kafanıza düşen köpekler için istisna yapacaklarını düşünebilirsiniz ama hayır, yasak. Zaten kimin kafasına gökten köpek düşer ki demeyin, Alberto’nunkine düştü… ve Alberto onu öylece sokakta bırakıp gidemezdi. Şimdi Sardunya’yı (evet, köpeğe gerçekten de bu ismi koydu!) huysuz ev sahibine kabul ettirmek zorunda ve bunun tek bir yolu var: Onun özel yetenekli bir köpek olduğunu kanıtlamak. Tabii öyle bir yeteneği varsa!
Kitapları Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu tavsiye listesine değer görülen Fabrizio Altieri’den dostluk ve hayvan sevgisi üzerine kalpleri ısıtacak soluksuz bir macera.
Disleksili ve okumaya isteksiz çocuklar da gözetilerek özel font ve sayfa tasarımı kullanılan bu kitap, çocuklara hem heyecan dolu bir serüven yaşatıyor hem de okuma alışkanlığı kazanmalarına yardımcı oluyor.
Murdo: İmkânsız Hayaller Kitabı
225.00₺
2021 Premio Andersen ve Premio Strega Ödülleri
“Yetiler gerçek değil derler. Ama işte buradayım. Adım Murdo, ben bir yetiyim. Ne zaman böyle desem, yetilerin sadece hikâyelerde var olduğunu söylerler. Yalnızca efsanelerde. Kitap sayfalarının arasında. Kurduğum imkânsız hayallerden ilki bu işte: bir kitabın dışında var olmak. Kâğıttan olmayan dağlarda yaşamak.”
Murdo, küçük hayali bir yeti. Her sayfada bize bir hayalini anlatıyor: şiirden bir hırka örmek, bir ayakkabıya saklanmak, bir çakıl taşıyla sırlarını paylaşmak, içinde “her şey”in olduğu bir sandviç, yağmurun yerden göğe doğru yağdığı tepetaklak bir dünya...
Alex Cousseau’nun kendisine Premio Andersen ve Premio Strega gibi iki prestijli ödül kazandıran sınır tanımaz yaratıcılığı Éva Offredo’nun yalın ve muzip çizimleriyle birleşiyor, ortaya çocukluğun şiirini muhteşem bir dille aktaran, yediden yetmişe herkesi sarıp sarmalayacak ve dönüp dönüp tekrar okuma isteği uyandıracak bu büyüleyici kitap çıkıyor.
Afili Lügat – Bir Aforizma Kitabı
264.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
Yeryüzüne ayak basmış en parlak zihinlerin çarpıcı, ilham verici ve sıklıkla komik sözlerini bir araya toplayan; onları hırstan endişeye, enginardan pencereye 399 ayrı başlık altında derleyen; çocuğunuzun balığının ölümünden kuantum teorisine, karşınıza çıkarabilecek hemen her durum için söyleyecek sözü olan bir kitap... Tüm aforizma kitaplarının sultanı, Afili Lügat.
İnsanı yaratmak tuhaf ve özgün bir fikirmiş ama buna koyunu eklemek, gereksiz bir tekrar olmuş.
MARK TWAIN
Ödüller hakkında bilinmesi gereken tek şey, Mozart'ın hiç ödül kazanmamış olduğudur.
HENRY MITCHELL
Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini bilen herkesin taksi sürme ve saç kesmekle meşgul olması ne büyük talihsizlik.
GEORGE BURNS
Kimileri bilgi nehrinden kana kana içer, kimileri ise yalnızca ağzını çalkalar.
WOODY ALLEN
Elinizi sıcak bir sobanın üstünde bir dakika tutsanız, size bir saat gibi gelir. Güzel bir kızın yanında bir saat otursanız, bir dakika gibi gelir. İşte görelilik budur.
ALBERT EINSTEIN
Dünyada hakkıyla tanımak istediğim tek kişi benim.
OSCAR WILDE
Arka kapağı bu satıra kadar okunmuş kitap, sıcak bir yuvayı hak ediyordur belki de.
domingo sakinleri
Müfettiş Numeroni – 2 Altın Peruk Hırsızlığı
225.00₺
1 hırsızlık olayı, 6 şüpheli ve tek suçlu!
İlkokul öğrencilerinin sayısal zekâ becerilerini geliştirmek için hazırlanmış etkinlikli ve çıkartmalı dedektiflik çizgi romanı.
Müfettiş Numeroni ile yardımcıları Kenar Mahalle Fareleri, gizemli bir şekilde ortadan kaybolan altın peruğun peşine düşüyorlar. Sevimli dostlarımızla birlikte ipuçlarını ortaya çıkarmaya ve suçluyu bulmaya hazır mısın?
Müfettiş Numeroni’ye yardım etmek için önce merak uyandıran mantık oyunlarını çözmemiz gerek. Bunu yaparken aşağıdaki bilgi ve becerileri kullanacağız:
• 1’den 100’e kadar sayıların okunuşu, yazılışı; tane ve deste
• zihinden hızlı dört işlem
• tablo yorumlama
• labirentler ve geometrik şekiller
• ölçüler: ağırlık, yükseklik, hacim
• veri toplama ve örüntü bulma
• problem çözme
Bulmacalardan ve oyun temelli öğrenmeden ilham alan Müfettiş Numeroni serisi, merak uyandırıcı bir hikâye aracılığıyla, ilkokul 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin matematik öğrenimine yardımcı olacak zihinsel süreçleri harekete geçirmeyi, ıraksak ve yaratıcı düşünme biçimini geliştirmeyi amaçlıyor.
Tadında Ekonomi: Aç Bir Ekonomistin Gözünden Dünya
279.00₺
Ha-Joon Chang’in mitolojisi bile sarımsakla yoğrulmuş Güney Kore’den çıkıp üzerinde sarımsağın doğmadığı Birleşik Krallık’a geldiği 1980’ler, İngiliz mutfağının o şanlı yavanlığından sıyrılarak, farklı tatlarla zenginleşmeye çalıştığı bir dönemdi. Dünya ise aynı dönemde yavanlaşma pahasına tek bir fikrin hâkimiyetine geçiyordu: serbest piyasa ekonomisi.
Ünlü ekonomist, yazar ve mutfak tutkunu Ha-Joon Chang’in, ekonomide farklı bakış açılarına açık olmanın, en az farklı mutfaklara açık olmak kadar sağlıklı olduğu fikrinden yola çıkarak kaleme aldığı Tadında Ekonomi, zorlu iktisadi fikirleri, dünyanın dört bir yanından yiyeceklerin hikâyeleriyle aynı tabakta servis ederek ekonomik tercihlerimizin yaşadığımız dünyayı nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Masum bağımlılığımız çikolatanın, post-endüstriyel bilgi ekonomilerine –ve işsiz bir geleceğe– dair de bir şeyler anlattığını ya da Güney Amerika yemeklerinden gumbo’yu ağızda eriyecek kadar yumuşacık yapan bamyanın, kapitalizm ile özgürlükler arasındaki karmaşık ilişkiyi de temsil ettiğini gösteriyor. Chang, mutfağında yemek pişirirken eline aldığı malzemeler üstünden ücretsiz ev işlerinin gizli maliyetinden iklim krizine, serbest piyasanın yanıltıcı dilinden havuçların turunculaşma hikâyesine kadar uzanarak, bizlere cesur fikirlerle dolu ve sindirimi kolay bir ziyafet sunuyor.
Ezber bozan ve esprili anlatımıyla Tadında Ekonomi, ekonomiyi kavramanın bir yemek tarifi öğrenmeye benzediğini gösteriyor: Eğer onu iyice anlarsak, değiştirebiliriz de.
“Chang’in karmaşık fikirleri basitçe açıklayabilmek gibi muhteşem bir yeteneği var... İster yemekten ister ekonomiden bahsetsin, Chang harika bir yazar.” –BEE WILSON, SUNDAY TIMES
“Aynı anda hem beni güldüren hem ağzımı sulandıran hem de ekonomiyle ilgili düşüncelerimi yeniden gözden geçirmemi sağlayan tek kitap. Çok komik, çok dolu ve iştah açıcı.” –BRIAN ENO
Kai ve Maymun Kral: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 3
205.00₺
Bir kitap koleksiyonu bulunur Profesör Destansoy’un mahzenindeki hazineler arasında. Atalarından kalma efsanelerdir bunlar, korkusuz savaşçılar ve beklenmedik kahramanların öykülerini anlatır sayfalarında.
Destansoy Ailesi’nin bu yeni efsanesinde kahramanımızın adı Kai, adresimiz ise Antik Çin. Tehlikeli canavarlar, sihirli şeftaliler ve büyük zorluklarla dolu bu diyarda Kai acaba Maymun Kral’ı kendisine yardım etmeye ikna edebilecek ve ne müthiş bir maceracı olduğunu herkese kanıtlayabilecek mi?
Waterstones Ödülü sahibi ve CILIP Kate Greenaway Madalyası adayı Joe Todd-Stanton’dan, macera seven çocuklar için göz alıcı çizimler ve büyüleyici mitolojik karakterlerle dolu şahane bir yolculuk.
Destansoy Ailesi'nin Efsaneler Koleksiyonu hakkında:
Destansoy Ailesi olarak binlerce yıldır efsanevi yaratıkların ve cisimlerin toplanması ve korunması görevini üstlenmiş durumdayız. Ve bendeniz Profesör Destansoy, bu görev sırasında yaşadığımız müthiş olayları bir araya getirmeye karar verdim. Bu sayfalarda ve gelecek diğer kitaplarımda ailemizin destansı maceralarının öykülerini bulacaksın.
Unicorn Boyama Kitabı
70.00₺
Sihirli bir dünyanın kapılarını aralamaya hazır mısın? Unicorn Temalı Boyama Kitabı, çocukların hayal gücünü geliştirecek, renklerin büyüsünü keşfetmelerini sağlayacak harika bir yolculuk sunuyor!
Bu özel boyama kitabında, birbirinden sevimli ve büyüleyici unicornlar, masalsı bulutlar ve sihirli diyarlar seni bekliyor. Pastel renkler mi, canlı tonlar mı? Karar tamamen senin!
Büyük Boyama Kitabım
120.00₺
Antik Dünya – Aklayakın 3
220.00₺
Antik dünyada yaşam nasıldı? Bir zaman makinemiz olsa ve gidebilseydik Antik Roma’da neler görürdük mesela? Parıltılı beyaz tapınaklar ve togalara bürünmüş Romalılar mı? Forumda konuşma yapan Cicero’yu mu? Atina’da gezinseydik fikirleriyle Atinalıları çileden çıkaran Sokrates’e mi rastlardık? Parthenon’un görkeminden gözlerimizi alabilir miydik?
Bu kitapta Antik Çağ’a dair bu tür klişe imgeler yok.
İngiltere’nin önemli tarihçilerinden Jerry Toner’la bambaşka bir antik dünya yolculuğuna hoş geldiniz: Sokaklar ölüm ve çöp kokuyor. Seçkin azınlık dışındaki herkes sürekli fakirleşme, açlık ve ölüm tehdidi altında yaşıyor. Belediye, köle cezalandırma hizmeti veriyor. Bebekler satılıyor, kadınlar satılıyor, erkekler satılıyor. Cinsellikte, kimin kimle ne yaptığına değil, kimin üstte olduğuna bakılıyor. Duvar yazıları bilgelik değil, bol küfürlü mesajlar içeriyor.
Jerry Toner, böyle bir dünyada sıradan bir kadın, esnaf ya da köle olmanın anlamını sorguluyor. Antik dünyayı anlayabilmek için Antik Yunan ve Roma’yı tek başlarına değil, dönemlerinin küresel güçleriyle birlikte değerlendiriyor. Mesela Yunan metinlerinde barbarlar olarak geçen Persler sahiden öyle miydiler? Yunanlar hakkında ne düşünüyorlardı? Roma İmparatorluğu, Antik Çin’le karşılaştırıldığında nasıl duruyordu? Batı’nın İslam’a bakışını şekillendiren neydi?
Antik Dünya’yı okumak, hangi fikirlerin çağdan çağa “yeniden icat edilerek” kullanıldığını, hangi davranışların hemen hiç değişmeden nesilden nesile geçtiğini görmemizi, modern dünyaya dair cevaplamakta zorlandığımız sorulara başka bir gözle bakabilmemizi sağlıyor.
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor.
Prenses Boyama Kitabı
70.00₺
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri
260.00₺
TÜM DÜNYADA BİR MİLYONDAN FAZLA SATAN SERİDEN
Kabul edelim, bir sanat müzesi ziyareti ilham verici bir deneyim olabileceği gibi feci sıkıcı bir hal de alabilir. Sırf sanat eseri diye baktığımız her resim ya da heykeli seveceğiz diye bir kaide yok elbette. Ama şu da gerçek: Baktığımızın arkasındakini görmemizi sağlayacak bilgiye sahip olmak, o eseri başka türlü görmemize, anlayabilmemize ve hatta ondan etkilenebilmemize sebep olabiliyor. Başka bir deyişle, “barok” ya da “post-modern” gibi tanımlar biz dost meclisinde kullanıp havalı –ya da komik– gözükelim diye uydurulmadı: faydalılar.
Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri, Rönesans, klasik Yunan ve eski Mısır gibi ana sanat dönemlerinin yanı sıra romantizm, minimalizm, sürrealizm ve pop art gibi önde gelen hareketleri önemli temsilcilerinin eserlerinden örneklerle sunan, ideal bir sanat tarihine giriş kitabı. Tüm dünyada bir milyon adedin üstünde satan Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir serisine ait bu kitap, Degas ile Monet ya da Dali ile Duchamp arasındaki farkı ayırt edemeyenleri –yalnız değilsiniz!– tarih öncesinden bugüne yaratıcılık, emek ve isyanla dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Benim!
205.00₺
Selin’in bugün misafiri var! Arkadaşı Nihat oynamaya gelecek. Peki ya Nihat, Selin’in çok sevdiği oyuncak sincabıyla oynamak isterse? Olmaz! En sevdiği treni ya da arabalarıyla? Hayatta olmaz! Annesi, paylaşmak istemediği şeyleri gardıroba koymasına izin verince Selin her şeyi gardıroba kaldırmakta buluyor çözümü. Yanlış duymadınız, HER ŞEYİ… hatta herkesi!
İki kez ALMA Ödülü’ne aday olan Klara Persson ve yetenekli sanatçı Charlotte Ramel’den, sevdiklerini başkalarıyla paylaşmak (ve paylaşmamak!) üzerine komik ve öğretici bir hikâye.
“Çocuklar hem gülecek hem de paylaşmanın kendine saklamaktan çok daha eğlenceli olabileceğini fark edecekler.” –Kirkus
ENERJİ AYT BİYOLOJİ KONU ÖZETLİ SORU FASİKÜLLERİ
800.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı