İlginizi çekebilir…
Sherlock Holmes – Dans Eden Adamlar
Sherlock Holmes ve Dans Eden Adamlar: Çocuklar İçin Gizem Dolu Bir Macera!
“Bunlar bir tür HİYEROGLİF. Şifreyi çözebilirsek GİZEMİ de açığa kavuşturabiliriz.”
Dedektiflik dünyasının efsanevi ismi Sherlock Holmes, şimdi çocuklar için hazırlanmış yeni bir serüvenle geri dönüyor! Dans Eden Adamlar hikâyesi, 8-12 yaş arası çocukları zekâ ve cesaret dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Holmes ve sadık dostu Dr. Watson, bu kez şifreli dans eden adam figürleriyle karşı karşıya. Çözülmeyi bekleyen bu gizemli mesajlar, bir ailenin güvenliğini tehlikeye atıyor. Holmes’un dâhice akıl yürütmeleri ve çocuklara ilham veren analitik düşünme yetenekleriyle bu sır perdesi aralanacak mı? Dâhi dedektif ve güvenilir yardımcısı, her şey daha da karmaşıklaşmadan önce dans eden adamların sırrını çözebilecek mi?
Bu kitap yalnızca bir dedektif hikâyesi değil, aynı zamanda çocuklara problem çözme, sabır ve empati gibi değerleri de aktarıyor. Tasarımı ve akıcı diliyle küçük okuyucular, macerayı bir solukta tamamlayacak! Sherlock Holmes’un unutulmaz dünyasına adım atmak ve minik dedektiflere ilham olmak için bu kitabı kaçırmayın!
Dikkat Tacirleri
Geçtiğimiz yüzyılda dikkat tacirliği endüstrisi, envaiçeşit oyalama ve şaşırtma yöntemiyle, uyanık olduğumuz her dakikayı bizden çalar hale geldi ve bu amacında da başarılı oldu. Dikkat tacirlerinin bu başarısı dikkati dağınık bir topluma bağlı, zira doğamız gereği dikkatimiz dağınıkken satılmak istenen şeye kolayca rıza gösteriyoruz. Kitap okumak, bir enstrüman çalmak ya da yalnızca derin düşüncelere dalmak gibi konsantrasyon gerektiren durumlar dikkat tacirlerinin arzu ettiği durumlar değil; onlar daha çok açık hava ilanlarına bakmamızı, araya reklamların girdiği kısa televizyon programlarını izlememizi ya da “90’larda Playboy tarafından geri çevrilen ünlüler” sekmesini tıklamamızı istiyorlar.
Reklamcılığın Madison Bulvarı öncesi döneminden mobil internet sitelerinin artışına, e- postanın doğduğu günden dikkatin Google ve Facebook’un tekeline geçtiği güne, Ed Sullivan’dan Oprah Winfrey, Kim Kardashian ve Donald Trump gibi marka olmuş günümüz simalarına kadar geçen sürede “Dikkat Ticareti” dediğimiz en temel iş modeli tahtını
korumaya devam ediyor. Tim Wu, Dikkat Tacirleri kitabında, bu iş modeline karşı bağışıklık kazanabilmek adına kumandanın icadından Apple’ın reklam kovucu son sürümüne kadar türlü girişimlerde bulunulduğunu dile getiriyor, ne var ki sektör her zaman bir yolunu bulup kendine yeni kapılar açmayı başarıyor.
Bu kitap, dikkat tacirlerinin tarihini anlatırken, bir yandan da elde ettikleri zaferlerle insanların hayatını nasıl şekillendirdiğini anlamanıza yardım edecek. Dikkat tacirlerinin zihnimize girmek adına doğamızı bilişsel, toplumsal, siyasal ve daha birçok yönden kökünden değiştirdiğine tanık olacaksınız.
Biyo – İnovasyon: İnovasyonu Bitkilerden Öğrenmek
– Sivrisinekleri yakalayan floresan lambanın işleyişine ilham veren etçil bitkiler…
– Uzay araçlarının suya inişlerine yardımcı olan çam ağaçları…
– Dış cephe kaplama malzemelerine ilham veren lotus çiçeği…
– Ayçiçeğine benzer bir yapıyla oluşturulan güneş panelleri…
Biyo-İnovasyon, doğayı inceleyip ondan esinlenerek insanların problemlerine etkili, kalıcı ve sürdürülebilir çözümler sunmayı amaçlayan bir bilim dalıdır. Örneğin, zararlı maddeleri süzen eğrelti otları, hava temizliği yapan cihazlar için bir model haline gelmiştir. Bazı çöl bitkilerinin hayatta kalmak için geliştirdiği uyum çabaları ise yağmur suyunun toplanması konusunda ve buzdolabında saklanmalarına gerek duyulmaksızın bozulmadan kalabilen aşılara ilham kaynağı olmuştur.
Doğanın geliştirdiği sistemler, şekiller ve yapılar insan hayatına biyo-inovasyon sayesinde uygulanabilmektedir. Biyolojik model anlaşıldıktan sonra bazı müdahaleler sonucunda bu model insanların ihtiyaçlarına göre adapte edilir, üretim bağlamında ise daha uygulanabilir ve uzun ömürlü bir
çözüm oluşturmaya çalışılır. Diğer alanlardaysa bitkiler dünyasını gözlemlemek; bilgi alışverişi ağlarının tasarlanmasında, pazarlamaya yeni yaklaşımların getirilmesinde, inşaat sektöründe hafif yapıların geliştirilmesinde, hem havayı temizleyen hem de enerji üreten yapay fotosentez yönteminin oluşturulmasında yardımcı olmuştur.
Biyo-İnovasyon dokuz örnek olaydan yola çıkarak ihtiyacımızı karşılayacak yeni ürünleri nasıl tasarlayacağımızı ayrıntılı bir şekilde anlatıyor uzmanı R.Bruni, ve doğanın çözümlerine odaklanarak, doğadan ilham alarak fark yaratmanın mümkün olduğunu söylüyor.
Sherlock Holmes – Bisikletli Takip
DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEDEKTİFİ SHERLOCK HOLMES İLE EV ARKADAŞI DR. WATSON’IN MACERALARI DEVAM EDİYOR!
“Yine aynı sey oldu. Bu sabah o tuhaf sakallı adam her zamanki gibi beni bisikletiyle takip etti. Aniden dönüp üstüne sürmeyi denedim ama o da hızlı davrandı.”
Violet, yeni bir iş, arkadaş ve ev sahibi olduğunda hayat neredeyse mükemmel olmuştu... Ta ki ıssız bisikletli belirene dek. Her hafta genç kadını aynı yol şeridinde takip ediyordu. Ama neden? Sherlock Holmes ve Watson’un görünürde basit olan bu meseleyi daha kötü bir hâl almadan çözmesi gerekiyordu...
İnsan Denen Meçhul
İnsan Denen Meçhul’e kaynak oluşturan bilimsel çalışmalarıyla Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen Dr. Alexis Carrel aslen filozof değil, bir bilim insanıdır. İnsan Denen Meçhul’de Carrel, insanı hem sosyal hem psikolojik hem maddi hem manevi yönleriyle bütün olarak ele alır ve mükemmel şekilde anlatır. Hedef kitlesi sadece bilim insanları değil aynı zamanda görevi insan yetiştirip yönetmek olan öğretmenler, doktorlar, din adamları, avukatlar ve mühendislerdir.
İnsanlara kendini keşfetmekte yol gösterici olan bu eser, yayımlandığı tarihten itibaren 50’ye yakın farklı dildeki çevirisi ile dünyadaki birçok bilim insanının bakış açısına hâlâ ışık tutmaktadır. Bu kitabın, insanla ilgili bir dizi bilimsel veriyi sunmaktan başka bir iddiası yoktur. Modern hayatın köleliğinden kurtulmak isteyen insanlar için yazılmıştır. Felsefeyi bilimle harmanlayarak olgunlaşma ve ruhsal gelişimi çok güzel ifade eden olağanüstü bir eserdir ve bu eseri herkes ama herkes okumalıdır.
İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık
Gezegenin en dominant canlısı saldıgan doğasıyla hayvanlar olmalıydı. Bu ünvanı onların elinden nasıl aldık?
Florida South Western Devlet Üniversitesinde Biyoloji Profesörü olan Henry R. Hermann, “İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık” kitabında insanın evrendeki diğer canlılardan daha baskın olmasının nedenlerini inceliyor. The kitap etiketiyle raflarda yerini almaya hazırlanan kitap, insanı hayvanlardan ayıran zekânın insanlığı nasıl yıkıma sürüklediği sorusuna cevap ararken, saldırganlıkla ilgili birçok konuya da açıklık getiriyor.
Baskınlık ve saldırganlık oyununun kurallarını açgözlü ve bencil olanların belirlediği evrende, insanın kişiliklerinin geliştiği ortamlar, diğer hayvanlarla olan benzerlikleri ve farklılıkları, ahlâki veya ahlâksız yönleri tüm yönüyle ele alınıyor. Yüzlerce kaynak çalışmasının ardından oluşturulan psikoloji türündeki kitapta insanın saldırgan ve hâkim olma dürtüsünün günlük yaşamdaki etkilerine ve insanları baskınlığa ve saldırganlığa iten nedenleri bulacaksınız.
Onyeka ve Güneş Akademisi
ONYEKA VE GÜNEŞ AKADEMİSİ
Saçlarım sıradan değil. Fazlasıyla güçlü… ve sandığınızdan daha tehlikeli!
Onyéka, kıvırcık saçlarını hiçbir zaman pek sevmemiştir. Ama bir gün, en yakın arkadaşı Cheyenne’i boğulmaktan kurtarmaya çalışırken saçlarının olağanüstü bir güce sahip olduğunu keşfeder! Annesinin yıllardır sakladığı gerçek artık ortaya çıkmak zorundadır: Onyeka, süper yetenekleri olan bir Solari’dir.
Annesi, Onyéka’nın yeteneklerini kontrol etmeyi öğrenmesi için onu gizemli Güneş Akademisi’ne gönderir—Nijerya’daki süper güçlü çocukların eğitim aldığı özel bir okul. Burada, kendisi gibi üstün yeteneklere sahip çocuklarla tanışır ve yeni bir dünyaya adım atar. Ancak, Onyéka’nın güçleri düşündüğünden çok daha büyük ve tehlikelidir. Üstelik, kayıp
babasının sırları ve ülkeyi tehdit eden karanlık bir tehlike, onu daha büyük bir maceraya sürükleyecektir…
Süper kahramanlarla dolu, soluksuz okuyacağınız bu büyüleyici macerada Onyéka ile birlikte kendi gücünüzü keşfetmeye hazır mısınız?
Kimyasaldan Gıdaya Doz ve Risk
Kimyasallar sonu gelmez tartışmaların konusu. Gıdalar da içerdikleri kimyasallar nedeniyle gündemdeki tartışmalardan fazlasıyla payını alıyor. Dünyanın sayılı toksikoloji bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Ali Esat Karakaya, Kimyasaldan Gıdaya Doz ve Risk’te, kimyasalların insan sağlığına ve çevreye verdikleri zararların boyutlarını çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra kimyasalların, bugünkü yaşam kalitesine ulaşmamıza yaptıkları katkıları da tarihsel süreç içinde örneklerle anlatıyor.
Günümüzde uygulanan bilim odaklı “kabul edilebilir risk” esaslı kimyasal yönetim sistemlerinin geliştirilme süreci, kitapta bulacağınız konular arasında. Kimyasal yönetim sistemlerinin, eksiksiz uygulanmaları durumunda, insan sağlığını korumada ne ölçüde etkin olabildiklerinin cevabı da yine Kimyasaldan Gıdaya Doz ve Risk’te var.
Toplumun konuya duyarlılığı nedeniyle kimyasallar ve gıdalar hakkındaki bilim dışı, akıl almaz iddiaların ortaya atılabildiği kaotik bir dönem yaşıyoruz.
Sherlock Holmes – Ölüm Döşeğinde
DÜNYANIN EN ÜNLÜ DEDEKTİFİ SHERLOCK HOLMES İLE EV ARKADAŞI DR. WATSON’IN MACERALARI DEVAM EDİYOR!
“Watson, bana KÖTÜ bir şeyler oldu,” dedi Holmes.
“Anlaşılan ben de YOK EDİLEMEZ değilmişim.”
Watson’ın en büyük korkusu gerçek oldu: En yakın arkadaşı Sherlock Holmes ölüyor!
Watson yardım etmek için can atıyor, ancak Holmes her zamanki gibi inatçı davranıyor ve doktora görünmeyi reddediyor. Ancak ölümcül tuzaklar, gizemli cinayet planları ve kurnaz bir kahve plantasyonu sahibiyle başa çıkmak zorunda kalan Watson, her şeyin göründüğü gibi olup olmadığını merak etmeye başlıyor...
SEMAVER
1940 yılında yayımlanan Semaver, Sait Faik’in ilk hikâye kitabı olmasına rağmen, derin gözlem yeteneği ve kendine has anlatım tarzıyla, yalnızca döneminin değil, Türk hikâyeciliğinin de temel taşlarından biri olmayı başarmıştır. Kitap, sıradan insanların yaşam mücadelelerini, sevinçlerini, kederlerini ve hayallerini sade ama sarsıcı bir dille ele alır. Yazar, hikâyelerinde süslü anlatımlardan uzak durarak, yalın ve samimi bir üslupla okuru kendi dünyasının bir parçası haline getirir.
Semaver, küçük mutlulukların, naif hayallerin ve insan olmanın doğallığını merkeze alır. Fabrikada çalışan bir genç, bir deniz kenarı balıkçısı, mahalledeki yaşlı bir kadın ya da işsiz bir adam... Sait Faik’in kaleminde hepsi ölümsüzleşir ve bizi yaşamın basitliğinde saklı olan güzelliklerle yüzleştirir.