“Epinox Kahve Servis Sürahisi 600 ml Ahşap & Cam” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Sihirli Ağaç Evi -Çizgi Roman- 6: Amazon Macerası
215.00₺
Dünya çocuklarının sevgilisi Sihirli Ağaç Evi şimdi çizgi roman!
DEV ÖRÜMCEKLER VE TİMSAHLAR VE DE PİRANALAR… EYVAH EYVAH!
Tim ve Lea bu kez Sihirli Ağaç Evi’yle Amazon yağmur ormanlarının kalbine uçuyor! Macerasız duramayan ikilimiz, Morgan’ı kurtarmak için gereken parçaların peşindeler. Ama bu çok kolay olmayacak: Katil karıncalar, vampir yarasalar ve daha bir dolu vahşi hayvan ormanda kol geziyor.
Bakalım Tim ve Lea, eve dönmek için Sihirli Ağaç Evi’ne giden yolu bulabilecekler mi?
Sihirli Ağaç Evi serisi hakkında:
Küçük okurları hem okuma keyfi hem de tarihteki farklı kültürlerle tanıştıran Sihirli Ağaç Evi serisi bu yönüyle sadece dünyanın dört bir yanındaki çocukların değil, anne babalar ve eğitimcilerin de gözdesi oldu.
New York Times çoksatanlar listesinde bir numaraya kadar çıkıp beş yıldan uzun bir süre bu listede kalmayı başaran, 33 dilde 130 milyondan fazla satan bu ödüllü seri, şimdi rengarenk ve soluksuz okutan çizimleriyle çizgi roman formatında okurunun karşısında.
KITLIK SONRASI ANARŞİZM
239.00₺
Birbiriyle ilişkili olan makaleler dizisini kapsayan bu kitapta Murray Bookchin “kıtlık sonrası” dönemin sunduğu imkanlarla kendi ekolojik ve anarşist vizyonunu tartar. Marksist politik ekonominin —maddi kıtlık çağından kaynaklanmış ve geleceğin kökten değişimlerini ön göremeyen— kısıtlarını aşan Bookchin, karmaşık sanayi toplumunun özyönetimi için gerekli olan araçların çoktan gelişmiş olduğunu ve devrimci çehremizi büyük oranda değiştirdiğini öne sürer. Yirminci yüzyılda gerçekleşen teknolojik ilerlemeler, üretimi büyük oranda genişletmiş olmakla birlikte, bunu şirketlerin kârı lehine ve insan ihtiyaçları, işçi denetimi ve ekolojik sürdürülebilirlik pahasına gerçekleştirmiştir. Sanayinin doğrudan kontrolü ve topluma yönelik ekolojik ve ütopyacı bir vizyonu bir arada ele alan işçi sınıfı, özgürlük mücadelesi için devletin, hiyerarşik toplumsal ilişkilerin ve (öncü) politik partilerin gerekli olduğuna dair miti bertaraf edebilir. Güncel toplumun gerçekliklerine dayanan Bookchin’in analizi, pragmatik tazeliğini hala korumaktadır. Muhtemelen Bookchin’in en etkili makalelerini (meşhur “Dinle, Marksist!” ve “Ekoloji ve Devrimci Düşünce” dahil) bir araya getiren bu üçüncü baskıya yazarın yeni bir önsözü de eşlik etmektedir.
“Anarşizmin dinamik bir şekilde ortaya çıkışıyla birlikte, güncele yönelik bir kavrayış için Bookchin’in Kıtlık Sonrası Anarşizm kitabından daha iyi bir klasik yoktur. Hatta, makalelerden oluşan bu derleme “yeni anarşizm” için bir mihenk taşıdır. Günümüz anti-kapitalist hareketlerindeki en mücbir meseleler —yakınlık grupları ve doğrudan eylem, ekoloji ve çeşitlilik içinde birlik, hiyerarşinin eleştirisi— kırk yıl öncesinin Kıtlık Sonrası Anarşizm kitabında bulunmaktadır. Bookchin’e referans vererek söylemek gerekirse, Kıtlık Sonrası Anarşizm özgürlüğün doğrudan demokratik biçimleri için ütopik talepleriyle —günümüzün küresel deneyimlerinde yüksek sesle yankılanmakta olan— “vaat hissi” sunmaya devam etmektedir.”
—Cindy Milstein (Anarşist Çalışmalar Enstitüsü kurul üyesi)
“Murray Bookchin daha önce bir kaç kitap yayınlamış olsa bile, Kıtlık Sonrası Anarşizm 1971 yılında kendi adıyla yayınladığı ilk kitabıdır. Kitapta yer alan göz kamaştırıcı metinler, büyük bir anarşist düşünürün, hatta Kropotkin’den beri en özgün düşünürün gelişini bildirmektedir.
— David Goodway (For Worker’s Power: The Selected Writings of Maurice Brinton ve Talking Anarchy —Colin Ward’la birlikte— kitaplarının editörü)
ÖZGÜRLÜĞÜN EKOLOJİSİ
426.00₺
Çağımızın büyük düşünürlerinden Bookchin´ in en önemli çalışmalarından olan Özgürlüğün Ekolojisi, çağdaş özgürlükçü düşüncenin temel yapıtlarındandır. Bookchin, konforminist/teknokratik çevreciliğe, kafaları mistisizmle bulanmış “Yeni Çağ” ekofeministlerine karşı cepheden ve çok güçlü bir saldırıya girişiyor. Ve onu eleştirmek isterken ekonomist mantığını devralan Marksistlere ciddi eleştiriler yöneltiyor. Bookchin´ e göre gezegenimizdeki yoğun ekolojik tahribatın ardında, insanın insan üzerindeki tahakkümün insanın doğa üzerinde de hakimiyet kurma isteğine yol açtığı ´´tahakküm mirası´´ ve bu isteği tam anlamıyla gerçekliğe dönüştüren rekabetçi kapitalizm vardır. Kapitalizmde ´´her türlü kültürel, etik ve psikolojik mesele maddi bir ihtiyaçlar sistemi içinde massedilir.´´Akıl rasyonalizme, etik tekniğe, bilim de ´´niçin´´ sorusunu ´´nasıl´´ sorusuna kurban eden bilimci bir Kilise´ ye dönüşmüştür. Ama bunları tarihsel gelişimleri içinde değerlendirmeyip bizzat akla, teknolojiye ve bilime saldırmak ucuz bir gericiliktir sadece. Bookchin, “Toplumsal özgürlükle doğal özgürlüğün bu ekolojik etkileşimi içinde” şekilleneceğini söylüyor.
Bu proje yazarın “özgürlük mirası” adını verdiği, tarihteki çeşitli özgürlük deneyimlerinin akılcılık ve bilimle bütünleşmesine dayanır. Bu mirasın köşe taşlarını oluşturan organik (“ilksel”) toplumun “indirgenemez asgari,” “eşitsizlerin eşitliği” ve“yararlanma hakkı” ilkeleri; antik Yunanların sınır ve denge anlayışlarıyla doğrudan demokrasi pratikleri; Hıristiyanlığın evrensel insanlık vurgusu; ortaçağın konfederasyon ilkesi ve “sapkın” Bilinircilerin (ve Gerçeküstücülerin) arzuya yükledikleri politik anlam, tarihte içine gömülmüş oldukları tahakküm matrisinden arıtılarak yeni bir etik sentez içinde bütünleştirilir.
Bu kitabın Özgürlüğün Ekolojisi şeklindeki başlığı, doğa ile insan toplumunun yeni bir ekolojik duyarlılık ve yeni bir ekolojik toplum içinde yeniden uzlaşmasını-insanın insanla
Yeniden uyum içine girmesi yoluyla doğa ile insanlığın yeniden uyum içine girmesini-ifade etmeyi amaçlamıştır.
Bak Şu Dinozora
205.00₺
Haydi gelin, zamanda bir yolculuğa çıkalım, İKİ YÜZ MİLYON YIL öncesine gidip o zamanlar DÜNYA’YA hâkim olan DİNOZORLARLA tanışalım!
Atlayın! DİNOZOR SAFARİSİ başlıyor!
3, 2, 1… GİDİYORUUUZ!
VINNNNNN!
Çok satan çocuk kitaplarının ödüllü yazarı Caryl Hart’tan, kafiyeli anlatımı ve göz alıcı çizimleriyle, tüm DİNOZOR MERAKLILARI ve geleceğin paleontologları için MUHTEŞEM bir resimli kitap!
The Coffee Belt Altın Köpük Özel Harman Türk Kahvesi 250 gr
250.00₺
5 üzerinden 3.50 oy aldı
Altın Köpük Özel Harman Türk Kahvesi 225 gr
Kahvesini daha bol köpüklü sevenler için üç farklı bölgeden gelen %100 Arabica kahve çekirdeklerini özenle kavurduk ve Özel harman Altın Köpük Türk Kahvesi'ni ortaya çıkardık. İçerisinde Yemen Mocha kahvesinin de bulunduğu bu özel harman karışım ile Osmanlı döneminde yapılan Türk Kahvelerine en yakın aromayı elde ettik. Orta derecede kavrulan kahve; dengeli asidite, orta yoğunlukta aroma, yumuşak gövdesi ve kremamsı bitiş tadıyla fincanınızda size nefis bir Türk Kahvesi deneyimi sunuyor.
Kahve Ambarı'ndan satın aldığınız Türk Kahvesi çeşitleri haftalık olarak kavrulur. İçerisindeki asidin ve gazların azalması için bir iki gün dinlendirilir. Böylelikle kahvenin içerisindeki aroma ve tatlar daha yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Kavrulmuş kahve siparişiniz sonrasında öğütülüp özel korunaklı ambalajıyla paketlenir ve en taze haliyle size ulaşır.
Uğruna isyanlar çıkmış, şarkılar, şiirler, kitaplar yazılmış hayatın her anına dokunan keyif dolu bir mucizedir kahve. Hatırı sayılır misafire gösterilen değer, bazen de yorgunluğu atmak için bir bahanedir. Kız isteme seremonisinin en önemli ritüelidir. Damat adayının sevgisi tuzlu ya da acı kahveyi sessiz sedasız içmesiyle sınanır. Mutluluğun, keyfin, kırk yıllık hatırın kadim hikayesidir Türk Kahvesi.
Kahve Ambarı Geleneksel Türk Kahvesi 500 gr
425.00₺
Geleneksel Türk Kahvesi 500 gr
Geleneksel Türk Kahvesi sevenler için Brezilya'nın Rio Minas bölgesinden gelen %100 Arabica kahve çekirdeklerini özenle kavurduk ve Geleneksel Türk Kahvesi'ni ortaya çıkardık. Orta derecede kavrulan kahve; dengeli asidite, orta yoğunlukta aroma, yumuşak gövdesi ve kremamsı bitiş tadıyla fincanınızda size nefis bir Türk Kahvesi deneyimi sunuyor.
Kahve Ambarı'ndan satın aldığınız Türk Kahvesi çeşitleri haftalık olarak kavrulur. İçerisindeki asidin ve gazların azalması için bir iki gün dinlendirilir. Böylelikle kahvenin içerisindeki aroma ve tatlar daha yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Kavrulmuş kahve siparişiniz sonrasında öğütülüp özel korunaklı ambalajıyla paketlenir ve en taze haliyle size ulaşır.
Uğruna isyanlar çıkmış, şarkılar, şiirler, kitaplar yazılmış hayatın her anına dokunan keyif dolu bir mucizedir kahve. Hatırı sayılır misafire gösterilen değer, bazen de yorgunluğu atmak için bir bahanedir. Kız isteme seremonisinin en önemli ritüelidir. Damat adayının sevgisi tuzlu ya da acı kahveyi sessiz sedasız içmesiyle sınanır. Mutluluğun, keyfin, kırk yıllık hatırın kadim hikayesidir Türk Kahvesi.
The Coffee Belt Altın Köpük Özel Harman Türk Kahvesi 500 gr
450.00₺
Altın Köpük Özel Harman Türk Kahvesi 500 gr
Kahvesini daha bol köpüklü sevenler için üç farklı bölgeden gelen %100 Arabica kahve çekirdeklerini özenle kavurduk ve Özel harman Altın Köpük Türk Kahvesi'ni ortaya çıkardık. İçerisinde Yemen Mocha kahvesinin de bulunduğu bu özel harman karışım ile Osmanlı döneminde yapılan Türk Kahvelerine en yakın aromayı elde ettik. Orta derecede kavrulan kahve; dengeli asidite, orta yoğunlukta aroma, yumuşak gövdesi ve kremamsı bitiş tadıyla fincanınızda size nefis bir Türk Kahvesi deneyimi sunuyor.
Kahve Ambarı'ndan satın aldığınız Türk Kahvesi çeşitleri haftalık olarak kavrulur. İçerisindeki asidin ve gazların azalması için bir iki gün dinlendirilir. Böylelikle kahvenin içerisindeki aroma ve tatlar daha yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Kavrulmuş kahve siparişiniz sonrasında öğütülüp özel korunaklı ambalajıyla paketlenir ve en taze haliyle size ulaşır.
Uğruna isyanlar çıkmış, şarkılar, şiirler, kitaplar yazılmış hayatın her anına dokunan keyif dolu bir mucizedir kahve. Hatırı sayılır misafire gösterilen değer, bazen de yorgunluğu atmak için bir bahanedir. Kız isteme seremonisinin en önemli ritüelidir. Damat adayının sevgisi tuzlu ya da acı kahveyi sessiz sedasız içmesiyle sınanır. Mutluluğun, keyfin, kırk yıllık hatırın kadim hikayesidir Türk Kahvesi.
İlahi Kudret
260.00₺
“Parlak, sürükleyici, acımasızca dürüst.” –Margaret Atwood
Tarihte olduğu gibi mitolojide de merkezdeki figürler, çoğu kez erkekler. Olympos’un zirvesinden Troya’nın kapılarına dek anlatılan destanlarda karar veren, savaşan, fetheden hep onlar. Kadınlar ise ya kıskanç ve intikamcı tanrıçalar rolünde ya da bir erkeğin kaderini değiştiren güzellik sembolleri. Hal böyle olunca, Athena’nın zekâsı yalnızca babasının kafasından çıkmasıyla anılır, Demeter’in yasına mevsimler bahane edilir, Persephone’nin zorla yeraltına götürülmesi ise romantik bir evliliğe dönüştürülür.
Peki ya mesela bu kadar basit değilse?
Yazar ve araştırmacı Natalie Haynes, İlahi Kudret’te mitolojinin gölgede bırakılmış tanrıçalarını merkeze alıp, insanlık tarihinde –ve popüler kültürdeki güç, beden, arzu ve adalet anlatılarında– nasıl bir rol oynadıklarını sorgulayarak mitlere yeni bir yön veriyor. Aphrodite’den Hera’ya, Artemis’ten Hestia’ya dek birçok güçlü tanrıçayı yeniden ele alan Haynes, onların öfkesini, iradesini, zaaflarını ve hakikatlerini özgün, akıcı ve kimi zaman da mizahi bir dille gözler önüne seriyor, bildiğimizi sandığımız efsaneleri baştan sona yeniden düşünmeye davet ediyor.
“Haynes’in rahat ve mizahi üslubu, hem Yunan mitolojisine hâkim okurları sayfalar boyunca sürüklemeyi başarıyor hem de bu kadim öyküleri yeni kuşaklar için ulaşılabilir kılıyor.” –Publishers Weekly
“Natalie Haynes zarif bir anlatıcı olduğu kadar son derece donanımlı bir rehber de. Engin bilgisini okura asla yük gibi hissettirmiyor; aksine, klasikleri büyük bir ustalıkla günümüze taşıyor.” –Kate Atkinson
MODERN KRİZ
158.00₺
Murray Bookchin’in modern kriz kitabı; çağımızın içinde bulunduğu büyük krize dikkat çekiyor. Ekolojik krizin toplumsal, siyasal ve sistemsel krize nasıl yansıdığını “Tarihte birbirimizle ve doğal dünyayla ilişkilerimizde bu denli muazzam bir krizle karşı karşıya kalacak kadar yanlışı nerede yaptık?” sorusuyla başlayarak açıklamaya çalışıyor.
Eğer ideal olanı reel olanla birleştirecek ve “realizm” gibi sözcüklere olduklarından daha zengin, daha rasyonel bir anlam kazandıracak bir etiğe umutsuzca ihtiyaç duyuyorsak, o halde karşımızda geleneksel bir ikilem duruyor demektir. İyi ile kötü, doğru ile yanlış…
Kapitalizm, evrensel boyutta sınırsız bir satma ve alma, aslında sınırsız büyüme ve yayılma hükmünün sürmesine hız veren (eğer öyle demek doğruysa) bir “sistem”dir. Yurttaşın, yalnızca politik âlemin “seçmen”ine değil, ekonomik âlemdeki alıcı ve satıcıya indirgenmesi, piyasadaki rekabeti hayatın en mahrem gündelik veçhelerine taşır. Artık yalnızca “doğayla mücadele” içinde değiliz, aynı zamanda birbirimizle de savaşmakla meşgulüz.
Bu acıtan modern kriz, yerinden ettiği şeyleri, yerine oturtmaya çalışan birçok ideolojik hareketin kendi içindeki ciddi bir krizini de beraberinde getirmiştir.
Ya bu değerlendirmeler ışığında, radikal toplumsal teorinin ve analizin acımasız bir yeniden kuruluşu işini sırtlanacağız ya da çoktan geçip gitmiş ve şimdi toplumsal bilinçte tamamen yanıltıcı, aslında gerici rol oynayan bir çağdan bize miras kalmış dogmaların akılsız kurbanları olarak kalacağız.
Modern kriz kitabı, çağımızın bir vebası olarak ortaya çıkan krizin nasıl aşılabileceğine dair ışık tutuyor.