İlginizi çekebilir…
Sakın Göz Kırpma
Kawaii Boyama Kitabı
Gökten Düşen Köpek
Peki Ama Neden? – Hayvanlar
Hikâye Koleksiyoncusu
Şakalar Kraliçesi
Tütü Düştü
İki Hitler Bir Marilyn
Bakmak – Dikkati Dağınık Bir Dünyada Odaklanmanın Yolları
Mahalle Kahvesi
Nasıl Yaşanır ya da Bir Soruda Montaigne’in Hayatı ve Cevaplamak İçin Yirmi Teşebbüs
Senin Seçimin Senin Masalın
Senin Seçimin Senin Hayalin
Senin Muhteşem Esnek Beynin: Esnet, Şekillendir
Olduğum Yer
Sabırsız Tavuk
Maymun Kadar Aklım Olsa: Zeka Testleri: İnsan Hayvana Karşı
Benim!
Afili Lügat – Bir Aforizma Kitabı
Peki Ama Neden? – Bilim ve Teknik
Nakano Eskici Dükkânı
Sherlock Holmes – Üç Öğrenci
Sherlock Holmes – Dörtlerin İmzası
Sevgili Bill
T. rex
Her Şeyin Sonu
Marcy ve Sfenks’in Bilmecesi: Destansoy Ailesi’nin Efsaneler Koleksiyonu 2
SEMAVER
Artık Okuyorum Serisi (10 Kitap)
İyisi mi, Seç Birini
Son Set 1 – Hazır, Başla… Uç!
Anlamıyorsun İşte : Genç Kadın İçin Yaşam Rehberi
Mahallemdeki İnsanlar
Sihirli Ağaç Evi 8 – Ay’a Seyahat
Saçmalıklar Çağı
Mutfak Sırları
Hayalperestler
Paravatan – Neden Dünyayı Hırsızlar Ve Dolandırıcılar Yönetiyor Ve Onlardan Nasıl Geri Alırız?
Murdo: İmkânsız Hayaller Kitabı
Makine Olmak
Sisters Kardeşler
Saçında Gün Işığı
Tadında Ekonomi: Aç Bir Ekonomistin Gözünden Dünya
Silgi
Ejderhalar Şehri 1 – Fırtınanın Uyanışı
Matt Haig Roman Seti
Yağmurlu bir akşamda Profesör Andrew Martin, önce dünyanın en büyük matematik bilmecesini çözmeyi başarıyor, ardından sırra kadem basıyor. Nihayet bir yol kenarında çırılçıplak halde bulunduğunda, kıyafetsizlikten daha ciddi bir meselesi olduğu ortaya çıkıyor: Andrew Martin artık insanlardan tiksiniyor; görünüşlerinden de yiyip içtiklerinden de bitmeyen şiddet ve savaş arzularından da... Yabancı bir tür arasında kaybolmuş hissediyor kendini. Sevgi ve aile kavramları onda şaşırtıcı bir ilgi uyandırsa da tüm sakinlerinden nefret ediyor bu gezegenin. Newton hariç... Ama o da bir köpek işte...
Sahi, kim bu adam? Onun –ya da herhangi birinin– insanlık hakkındaki tüm fikrini değiştiren şey ne olabilir?
Son yılların en önemli romancılarından Matt Haig, onca karmaşıklığına rağmen hayatın içindeki mutluluğa ve insan doğasına dair alışılmadık bir hikâye sunuyor. İnsanlar, neşeli ve etkileyici bir üslupla “bizi” bize anlatıyor.
Gece Yarısı Kütüphanesi “Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var,” dedi. “Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün…Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?” Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora’nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora’nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanılır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi? İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig; Nora’nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.