“Amari ve Doğaüstü İşler Bürosu” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Suç ve Ceza / Hepsi Sana Miras Serisi
203.00₺
Hemen şimdi, şu anda,
sokağın köşesine koş,
yere kapan ve
tüm dünyaya haykır:
“Ben bir suç işledim!”
"Hepsi Sana Miras serisini hazırlayanlara çocuklara anlatmak üzere Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sını seçtiğimi söylediğimde, fazlasıyla hayrete düştüklerini gördüm. Aslında anlaşılabilir bir tepki bu. Zira dünya edebiyatının en iyi on romanından biri sayılan “Suç ve Ceza”, iyi ve kötülerin daha en baştan belli olduğu ve kendileriyle asla çelişmedikleri romanlardan değildir. Yakışıklı, akıllı ve yardımsever bir öğrenci olan başkahramanımız Raskolnikov, henüz romanın başında bir cinayet işler. Dahası, bu yaptığı eylemi kendince haklı görmektedir. Ve zaman içinde, onun işlediği bu korkunç suçun bilincine varmasına ve vicdanıyla yüzleşmesine tanık oluruz.
“Suç ve Ceza”yı torunlarıma (on yaşındaki Tamar ve sekiz yaşındaki Gaia) okuduğumda, beni elektrik çarpmış gibi dinlediler. Eşim ve ben işte o zaman şunu farkettik: Onların böylesine etkilenmelerine sebep olan şey, işlediği suçun bilincine vararak, bunun cezasını çekmek ve pişmanlığını yaşamak isteyen genç öğrenci Raskolnikov’un onlarda uyandırdığı derin empati duygusuydu. Ve bir kez daha emin oldum ki, “Suç ve Ceza” sadece yetişkinleri değil, tüm dünya çocuklarını etkileyecek kadar özel bir eser.” Abraham B. Yehoshua
On kitaplık HEPSİ SANA MİRAS serisinin beşinci kitabında, bir Dostoyevski klasiği olan "Suç ve Ceza"yı bize ünlü İsrailli yazar Abraham B. Yehoshua anlatıyor, Sonja Bougaeva ise resimliyor.
Hikâyeci
279.00₺
Mucize eseri hafızam nispeten sağlam kaldı. Çocukluğumdan beri, yaşamın kaydını aylar ve yıllardan çok müziklerle tuttum. Zihnim belirli bir zamanı ve yeri hatırlamak için şarkılara, albümlere ve müzik gruplarına bel bağlar. 70’lerin AM radyosundan önünde dikildiğim her mikrofona kadar, hoparlörden ruhuma ve ruhumdan sizin hoparlörlerinize sızan her şarkının ilk birkaç notasından kişileri, olayları, mekânları ve zamanları hatırlayabilirim. Kimi insanın anıları tatla, kimininki görmeyle veya kokuyla tetiklenir. Benimkiyse sesle tetikleniyor ve hiç bitmeyen bir karışık kaset gibi sürekli kayıt yapmaya devam ediyor.
Ben asla eşya biriktiren biri olmadım ama anıları biriktiririm. Gözlerim ve kulaklarım her gün bana hayatımdan anlık kareler yansıtıyorlar. Bu kitapta işte o anları elimden geldiğince kâğıda dökmeye çalıştım. Hayatımın her döneminden gelen bu anılar elbette müzik dolu ve kimi zaman yüksek sesli.
Sesi aç ve benle beraber dinle.
YILIN EN İYİ KİTABI SEÇKİLERİNDE
VARIETY • NME • AUDIBLE
Rock’ın en büyük isimlerinden Dave Grohl, 26 dile çevrilen Hikâyeci’de, sıradan anlardan oluşan sıradışı bir hayatın dürüst, filtresiz portresini çiziyor. On sekizinde ilk grubu Scream ile yola çıkışından Nirvana ve Foo Fighters yıllarına, Little Richard, Iggy Pop, AC/DC gibi kahramanlarıyla tanışmasından kızlarını büyütürken yaşadığı büyüleyici anlara ve bir aile babası olarak dünya turnelerine çıkmak gibi şöhretin farklı yüzlerine dair düşüncelerine uzanan bu kitap, müzik ve tutku ile dolup taşıyor.
Her Şeyin Teorisi / Aklayakın Serisi
230.00₺
1900’ların başlarında, Lord Kelvin fizikte artık keşfedilecek bir şey kalmadığını öne sürdü. Sadece birkaç yıl sonra, Einstein görelilik teorisiyle dünyamıza dair o güne kadar oluşmuş bilgiyi tersyüz etti. Ardından 1980’lerde Stephen Hawking kuramsal fiziğin sonuna geldiğimizi, her şeyi açıklayan tek bir teorinin yakın olduğunu iddia etti… ve yanıldı.
Evrene dair her şeyi, her bir fizik olgusunu açıklayabilen tek bir teori… Her Şeyin Teorisi. Bilim böyle bir teorinin izini sürmekten ve sıklıkla ona ulaşıldığı yanılgısına düşmekten vazgeçmedi.
İngiliz Bilim Yazarları Derneği Ödülü’nü üç kez kazanmış tek bilim insanı olan Frank Close, “her şeyin teorileri” tarihinde zaferler ve hayal kırıklıklarıyla dolu sürükleyici bir yolculuğa çıkıyor. On yedinci yüzyılda Newton’ın hareket yasalarından başlayıp, on dokuzuncu yüzyılda termodinamiğe ve James Clerk Maxwell’in elektromanyetizma yasalarına, oradan da yirminci yüzyılda Max Planck’la Paul Dirac’ın kuantum fiziğine giren Close, nihayet günümüz fiziğine (süpersicim, çoklu evren, döngü kuantum kütleçekimi) gelip mevcut her şeyin teorisinin kalıcılığını sorguluyor. Bir teorinin, önce her şeyin teorisine meydan okuduğu, sonra onun yerini aldığı amansız döngünün, bilimin ilerlemesinde nasıl büyük bir rol oynadığını gözler önüne seriyor.
Aklayakın serisi, mühim fikirler/zamanlar üzerine, önemli zihinler tarafından kaleme alınmış kısa ama tesirli kitaplardan oluşuyor.
Benim Adım Lucy Barton
250.00₺
Time, Washington Post, New York Times, NPR BookPage, LibraryReads, Guardian ve Kirkus Reviews’ta YILIN EN İYİ KİTABI
“Lucy Barton artık edebiyatın ölümsüz karakterlerinden.” —BOOKER JÜRİSİ
Dışarıda ışıl ışıl Chrysler Binası, içeride, hastane odasında ise Lucy Barton ve beklenmedik ziyaretçisi. İki kadın beş gün beş gece boyunca aralıksız konuşuyor. Biri geçmişe tutunmak isterken, diğeri her şeyden uzaklaşmak istiyor. Birinin yüzünde çocukluk yıllarından kalma bir gölge, ötekinin ellerinde alışkanlıkla sakladığı bir suçluluk var. Her şey ne kadar anlatılırsa anlatılsın, bir parça hep eksik kalıyor; ne kadar yaklaşmaya çalışsalar da, aralarındaki mesafe bir türlü kısalmıyor. Beş günün sonunda sabahın ilk ışıkları Manhattan’a vururken, odadan çıkınca ikisi de başka hayatlara, başka yalnızlıklara dönecek. Ama bu iki kadının, Lucy ve annesinin paylaştıkları, konuştuklarından çok konuşamadıklarının yüküyle hatırlanacak.
Pulitzer Ödüllü Elizabeth Strout’un incelikli kaleminden dökülen bu roman, anneler ve kızları arasındaki karmaşık bağları, sınıf ayrımının derin izlerini, hepimizin hayatımızın bir noktasında hissettiği yalnızlığı ve sanatın iyileştirici gücünü ustalıkla ele alan, Lucy’nin keskin gözlem yeteneği ve derin insanlığıyla örülen, iz bırakacak bir anlatı.
“İçten ve sarsıcı... Benim Adım Lucy Barton, Strout’un insan ilişkilerinin inceliklerinde ustalaşmış güçlü bir anlatıcı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor; aile dediğimiz o karmaşık dokuyu şefkat, bilgelik ve keskin bir sezgiyle örüyor.” —GUARDIAN
“Âdeta bir şiirin yoğunluğunu taşıyor... Strout’un insan ruhunun karmaşasını sezmedeki keskinliği kusursuz.” —KIRKUS
Ejderhalar Şehri 1 – Fırtınanın Uyanışı
250.00₺
EJDERHALAR UYANIYOR!
Ailesiyle Amerika’dan Hong Kong’a taşınan Grace’in en büyük endişesi yeni okulunda arkadaş edinmektir. Ama okul gezisi sırasında gizemli bir yaşlı kadın ona anlamadığı bir şeyler söyleyip ejderha yumurtası verince Grace’in “endişelenecekler” sıralaması hızla değişir. Çok geçmeden küçükken babasının anlattığı müthiş ejderha masallarının gerçek olabileceğini anlar; özellikle de yumurta bir gecede çatlayıp içinden minik ejderha çıktığında…
Grace ejderhanın güçlü bir büyü taşıdığını ve onu ele geçirip kullanmak isteyen kötü kişiler olduğunu fark eder. Artık ejderhayı düşmanlardan korumak ve tüm şehri tehlikeye sokan uğursuz komployu ortaya çıkarmak Grace ile yeni arkadaşlarına kalmıştır. Ve hiçbir şey tam olarak onun bildiği gibi değildir… Babasıyla ilgili bildikleri bile!
Pek çok dile çevrilip büyük satış başarısı yakalayan çocuk-ilk gençlik (10+ yaş) grafik roman serisi Ejderhalar Şehri şimdi Türkçede.
“Gökdelenler arasında ejderhaların uçuştuğu rengârenk bir macera.” –Kirkus
Son Set 1 – Hazır, Başla… Uç!
235.00₺
Takım olmak kadar eğlenceli, maç sayısı kadar heyecanlı.
İtalya’yı sallayan ilk gençlik romanı serisi (10 yaş üstü) şimdi Türkçede.
BONUS
İki şampiyon voleybolcu Zehra Güneş ve Myriam Sylla’dan genç voleybolculara tavsiyeler
Caterina ne yapacağını bilmiyordu. Boyu çok uzadığı için dansı bırakmak zorunda kalmış, yetmezmiş gibi en yakın arkadaşı Victoria’yla arasına kara kedi girmişti. Astronomiye olan ilgisi devam etse de çokça boş zamanı vardı. Derken sınıf arkadaşı ve aynı zamanda şehrin iki voleybol takımından Dream Volley’in en iyi oyuncusu olan Elisa, onu takımla deneme antrenmanına girmeye ikna etti. Caterina, karışık duygular içinde girdiği antrenman bittiğinde artık bir voleybolcu ve bu takımın parçası olmak istediğinden emindi. Takıma kabul edildiğini duyunca mutluluğa boğuldu. İlk maçlarının bir zamanlar en yakın dostu Victoria’nın takımıyla olacağını öğrendiğinde ise şaşkınlığa! O artık bir voleybolcuydu! Şimdi bir takımın parçası olmayı, şampiyonluğa giden yolu ve mücadeleyi öğrenmenin zamanıydı. Bakalım gökyüzündeki o çok sevdiği yıldızlar, yolunu bulması için ona nasıl yardım edecekti?
Ödüllü yazar Annalisa Strada’nın ve Olimpiyat şampiyonu voleybolcu Myriam Sylla'nın işbirliğiyle ortaya çıkan eğlence ve heyecan dolu bu seride voleybola dair her şeyi bulacaksınız.
Kitabın sonunda ŞAMPİYONDAN TAVSİYELER bölümünde Zehra Güneş ve Myriam Sylla’dan sahada ve hayatta kullanılabilecek tavsiyeler.
İlk tavsiye: Tadını çıkar!
İkinci tavsiye: O çok sevdiğin yıldız sporcu gibi olmak zorunda değilsin. Senin için bir ilham kaynağı olabilir tabii ki ama sen sadece kendin olmalısın. Unutma: Başka hiç kimse de sen olamaz.