“Okul Yılları” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Olay Adam
235.00₺
MÜTHİŞ MACERALAR!
HİÇ BİTMEYEN AKSİYON!
HEPSİ BU KİTAPTA!
ADI… OLAY.
SOYADI İSE… ADAM.
Tema parkındaki robotlar çıldırdı! Şehrin bir kahramana ihtiyacı var! O kahramanın adı OLAY ADAM.
SADECE TEHLİKE İÇİN YAŞIYOR!
SADECE HEYECAN İÇİN YAŞIYOR!
VE TABİİ, ANNESİYLE BİRLİKTE YAŞIYOR, ÇÜNKÜ HENÜZ DOKUZ YAŞINDA.
Şimdi bir sürü şey önce GÜÜÜM!, sonra ÇAAT! edecek ve hatta ÇATIRRT! diyecek!
Bu kitap, heyecan dolu bir hız treni! Arkadaşlık, eğlence ve bolca patlama çatlama dolu.
ONUN ADI, OLAY ADAM.
OLAY ADAM GELİYOR… İŞTE GELDİ!
ANTİK MEZOPOTAMYA
239.00₺
Kitap Mezopotamya’nın alüvyal ovalarındaki ilk devletlerin ve kentsel toplumların milattan önce 5000 ile 2100 tarihleri arasındaki yaklaşık üç bin yıllık süreç boyunca ortaya çıkışlarını ve bunların öncüllerini detaylı olarak ele almaktadır. Açıkça antropolojik bir yöntem benimseyen Susan Pollock antik Mezopotamya’nın geçmişine dair anlayışımızı zenginleştirmek için çağdaş kuramsal bakış açılarından da faydalanmaktadır. Çalışma farklı toplumsal cinsiyet ve sınıflardan insanların siyasal, ekonomik ve ideolojik alanlardaki değişimlere ne tür katkılarda bulunduğunu ve tepkiler geliştirdiğini incelemektedir. Kitaptaki yorumlar bölgesel yerleşim örüntüleri, hayvan varlığı (direy) kalıntıları, yapıt dağılımı ve etkinlik şekillenmeleri, resimyazı, metinler ve definler üzerine çalışmalara dayanmaktadır.
Her Şey Kontrol Altında (mı Acaba?!) - Profesör D Ödevini Yapmayı Unutursa!
205.00₺
Dani’nin, pardon, kendine taktığı isimle Profesör D’nin başı dertte! Ödevlerini yapmadığı için annesiyle babası, yani Yönetim, her an ciddi kurallar koyabilir. Buna bir çözüm bulması lazım.
D aklını çalıştırıyor, sadık robot köpeği Nokta’yla birlikte bilim dünyasının dehlizlerine dalıp, kendini ödevden daha eğlenceli şeylere kaptırmasının nedenini keşfediyor: İnsan doğası! Şimdi yapması gereken şey, öğrendiklerini “büyükler” üstünde test ederek onların da aslında çocuklardan farksız olduğunu kanıtlamak! Peki bunu nasıl mı başaracak? Tabii ki tuhaf deneylerle…
Dünyaca ünlü psikoloji profesörü ve yazar Dan Ariely, bilimi herkesin anlayabileceği dilde aktarmadaki eşsiz becerisini bu kez çocuklar için kullanıyor. Onları Dani’nin komik macerası, harika çizimler –ve biraz marşmelov– eşliğinde insan psikolojisinin tuhaf ve büyülü dünyasıyla tanışmaya davet ediyor. Gerçek sihir ve deneylerle dolu bu macera, bilimsel yönteme ve insan doğasının incelenmesine dair harika bir başlangıç!
HUKUK FELSEFESİNİN PRENSİPLERİ
297.00₺
“Hegel, antik site idealini hiçbir zaman terk etmemiştir. 0, yalnızca, bu ideali çağdaş realite ile, toplum içinde giderek daha önemli bir rol oynayan bir burjuvazinin varlığı ile uzlaştırmak istemiştir. Hegel, hukuk konusundaki düşüncesinin ilk sistematik şekli olan jena Hukuk Felsefesi'nde, tabii hukuku,sosyal kurumları yalnızca kendi maddi ve manevi gelişmesine hizmet eden araçlar gibi gören bireysel şahsın hukuku olarak düşünür ve onun karşısına bir organik tabii hukuku koyar; bireyci atomizme, Totalite fikriyle karşı çıkar.
Bu noktada, Hegel'in düşüncesi hiç değişmeyecektir. jena Hukuk felsefesi, şu temel prensipten hareket eder: “ahlaki düzenin pozitif yanı, mutlak ahlaki totalitenin bir halktan başka bir şey olmamasıdır". Demek ki, organize olmuş şekliyle bir devlet olan halk, mutlak esprinin biricik somut tecellisidir. Hegel, daha gençlik çalışmaları sırasında bile, sevginin trajik kaderinin, kaybolmadan sınırsızca sürüp gidememek olduğunu biliyordu. Endividüalizmle karışan soyut insaniyetçilik, insanı tarihiyle uzlaştıramaz. insanlık tarihi, her biri bir somut Evrensel olan halkların veya devletlerin tarihidir. Öyleyse, tabii, yani rasyonel hukuk felsefesi, devletin düşüncesi olacaktır, güzel totalitenin düşüncesi olacaktır. Bu totalitenin içinde birey, bir parça olarak, kendi kendisini aşmak suretiyle kaderini gerçekleştirir. "Özgür bir halkın içinde, akıl, aslında fiilen gerçekleşmiş, canlı esprinin hazır mevcudiyeti olmuştur... Antikçağın en bilge kişilerine şu özdeyişi söyleten sebep budur: bilgelik ve erdem, insanın kendi halkının örf ve adetlerine uygun olarak yaşamasıdır".
Hegel, bu düşünsel yaklaşımıyla, kapitalist devlet yapısının hukuki temelini atmayla kalmamış, bugüne dek süre gelen ulus-devletin temel hukuksal formatını yaratmıştır.
ANARŞİZM MARKSİZM VE SOLUN GELECEĞİ
253.00₺
Murray Bookchin, gençken New York City’deki sosyalist kalabalığın önünde konuştuğu ve İspanyol İç Savaşı’nda Franco’yla savaşanlar için destek çalışmalarına başladığı 1930'lardan beri dinamik bir devrimci propagandacıdır.
Şimdi, kitap biçiminde ilk kez bu cilt, sosyal ekolojinin kurucusuyla bir dizi heyecan verici ve ilgi çekici röportaj ve ondan makaleler sunuyor. Bu geniş koleksiyon, Bookchin’in Büyük Buhran sırasında genç bir Komünist olarak gençlik yılları, 1960’lardaki deneyimleri ve bu on yılın dersleri üzerine düşünceleri, özgürlükçü komünist toplum vizyonu, özgürlükçü siyaset, anarşizm ve teori ile pratiğin birliği ekseninde Solun geleceğinin ele alındığı bir çalışmadır. Bugün radikalizmin krizini değerlendirmeye devam ediyor ve devrimci bir Solun gerekliliğini savunuyor. Son olarak, böyle bir Solun inşasında hem anarşizmde hem de Marksizmde neye değer verilmesi gerektiğini belirtir ve yeni bir devrimci toplumsal hareket oluşturmak için kılavuzlar sunar.
Her Şeyin Bir İlki Var
305.00₺
NATIONAL BOOK AWARD 2023
School Library Journal, Shelf Awareness ve Kirkus Reviews’ta YILIN EN İYİ KİTABI
Bazen tek bir yolculuk, tüm yolculuğumuzu değiştirir.
İyi bir çocuk olmak, Dan’in kendini görünmez hissetmesine ya da zorbalığa uğramasına engel olmuyordu. Belki bu yüzden, ailesi ortaokuldan liseye geçtiği yılın yaz tatilinde onu bir okul gezisiyle Avrupa’ya göndermeye karar verdiğinde çok da heyecanlanmamıştı.
Ama beklediğinin aksine, onunki Fransa’dan Almanya’ya, İsviçre’den İngiltere’ye uzanan, dünyayı ve özellikle de kendini keşfedeceği, heyecan verici ve duygu dolu bir ilkler yolculuğu olacaktı: ilk Fanta, ilk fondü, ilk aşk…
Caldecott Madalyası sahibi Dan Santat’ın kendi hayatından esinlenerek kaleme aldığı bol ödüllü Her Şeyin Bir İlki Var, ergenlik döneminin kafa karışıklığını, utancını ve neşesini anlatan sıcacık bir grafik roman.
“İçtenliği büyüleyici, ortaya çıkan hikâye ise ilham verici.” –Shelf Awareness
“Dan Santat, insanı bir kitaba âşık edecek her şeyi yakalamış: mahcubiyet, kahkaha, biraz ergenlik acısı, hepsinden önemlisi de samimiyet ve kırılganlık.” –Leuyen Pham, Gerçek Dostlar serisinin yazarı
“Herkesin kendinden bir şey bulacağı, kahkaha ve duygu yükle bir kendini keşfetme hikâyesi…” –Kirkus
Amari ve Doğaüstü İşler Bürosu
245.00₺
Amari üç şey biliyor:
Abisi Quinton ortadan kayboldu.
Kimse bu konuda konuşmak istemiyor.
Bulduğu gizemli davetiye elindeki tek ipucu.
Ailesinden mahallesine, onu tanıyan herkes Quinton Peters’ın bir gün yıldız gibi parlayacağına emindir. Ancak bu çok sevilen genç ansızın ortadan kaybolduğunda tuhaftır ki kimse onun yokluğunu sorgulamaz. Bir kişi hariç: kız kardeşi Amari Peters.
Aklı sorularla dolup taşan Amari, bir gün abisinin dolabında tıkırdayan bir evrak çantası keşfeder. Quinton, Amari için bir şey bırakmıştır: Doğaüstü İşler Bürosu’nda ayarladığı bir staj. Aradığı cevapları burada bulacağını düşünerek Büro’ya giden Amari, daha ilk günden neye uğradığını şaşırır: Denizkızları, vampirler, yetiler, uzaylılar, büyücüler… hepsi gerçek, kanlı canlı karşısındadır, hatta oda arkadaşı bir ejderinsandır!
Abisinin başına gelenleri öğrenmek için Amari’nin bu yeni dünyaya alışmaktan başka çaresi yoktur. Ama ipler kötü bir büyücünün elindeyken ve kendi doğaüstü yeteneği yasa dışı kabul edilmişken bu hiç de kolay olmayacaktır.
B. B. Alston’ın çok sevilen, 30 dile çevrilen ve uzun süre New York Times çoksatanlar listesinde yer alan Amari serisi şimdi Türkçede.
DÂHİLER SINIFI SERİSİ KUTULU SET (20 KİTAP)
3,000.00₺
DÂHİLER SINIFI: OKUMASI KOLAY, UNUTMASI ZOR
Dâhiler Sınıfı Serisi Hakkında:
Bunlar, her biri kendi yöntemiyle; kelimeleriyle, icatlarıyla, seçimleriyle ve hatta kaderleriyle dünyayı değiştirmiş kadınların ve erkeklerin hayat hikâyeleri; şaşkınlık ve hayranlık duymanızı sağlayacak, hayal gücü ve merak duygunuzu harekete geçirecek büyüleyici hikâyeler. Dâhiler Sınıfı serisi bu özel insanları çocuklarla (9 yaş ve üstü) tanıştırmak üzere tasarlandı. İlk olarak yayımlandığı İtalya’da büyük övgü toplayan ve ardından pek çok dile çevrilen Dâhiler Sınıfı, minik ebadı, renkli illüstrasyonları, bilgiyi heyecan ve macerayla birleştiren anlatımıyla çocukların kolay okuyacağı, zor unutacağı, onlara öğrendiklerinden daha da fazlasını merak ettirecek bir seri.
9 YAŞ VE ÜZERİ
Serinin kitapları:
Einstein – Sınırsız Deha
Leonardo da Vinci – Zamanın Ötesinde Bir Beyin
Steve Jobs – Bilgisayara Can Veren Adam
Mozart – Müziğin Dâhisi
Newton – Fizik Sihirbazı
Marie Curie – Atom Kadın
Stephen Hawking – Sonsuzluğun İzinde Bir Zihin
Muhammed Ali – Tüm Zamanların En Büyüğü
Nikola Tesla – Geleceği Keşfeden Adam
Pablo Picasso – Sınır Tanımaz Sanatçı
Süfrajetler – Tüm Kadınlara Oy Hakkı
Enzo Ferrari – Hızın Efendisi
Arşimet – Sayıların Büyücüsü
Pisagor – Ve Dünyanın En Ünlü Teoremi
Beatles – Efsane Dörtlü
William Shakespeare – Tiyatronun Efendisi
Galileo Galilei – Göklerin Kâşifi
Maradona – Altın Çocuk
Ole Kirk Kristiansen: LEGO'nun Yaratıcısı
Kopernik – Astronomi Devrimi
HİTİTLİ
268.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
İsimsiz bir kahramanın anlatılmamış hikâyesi: Kurnaz Odysseus için Truva Atı’nı inşa eden, İsrailoğulları için Eriha’nın surlarını yıkan, güzel yüzü uğruna bin gemi kaldırılan Helen’i hem yakışıklı Paris’ten hem de mağrur Meneleos’tan çalan adamın hikâyesi.
Hititli asker Lukka, Asurlulara karşı yaptıkları uzun ve acımasız seferden ülkesine döndüğünde, bir zamanların görkemli Hatti İmparatorluğu’nu keşmekeş içinde bulur; başkent alevlere ve dehşet saçan yağmacı çetelere teslim olmuştur. Fakat Lukka daha beterini henüz görmemiştir: Babası katledilmiş, karısı ve iki küçük oğlu köle tacirleri tarafından kaçırılmıştır.
Lukka, köle tacirlerini Yunan toprakları boyunca takip edip savaşın kasıp kavurduğu Troya’ya varır. Vaktiyle muhteşem bir şehir olan Troya da insanların musibetleriyle harap haldedir. Lukka, Troya’da soylu Hektor ve çevik Akhilleus ile aynı düzeyde bir savaşçı olduğunu kanıtlar.
Ben Bova, antik Troya efsanesine heyecan verici ve şaşırtıcı yeni bir bakış açısı getiren Hititli romanıyla klasik bir hikâyeye yeni bir soluk getiriyor.
ANARŞİZM VE ARZULARI
158.00₺
Cindy Milstein’ın çalışması, insanlığın her tür tahakküm ve hiyerarşiden azade bir dünyaya duyduğu dirençli ümidin ifadesi olarak, herhangi bir örgütlenmenin ötesinde var olabilen türde bir anarşizmin açık ve tutkulu bir ifadesi. Kitap aynı zamanda Provo’dan radikal ekolojiye ve Zapatismo’ya anarşizmin kat ettiği pek çok toplumsal ve kültürel hareket için de bir yol haritası ve anarşizmin radikal imgelemi cezp etme konusundaki süregelen becerisine bir tanıklık da sunuyor. En önemlisi de, bu kitabın, devrimi şimdi yaşamaya, anarşizmin hedeflediği gibi gündelik hayatlarımızı eşitlikçi ve müşterek etiğin bir modeli haline getirmek için bir çağrı yapıyor oluşu.
__Silvia Federici, Caliban ve Cadı’nın yazarı
Pek çok zorluk, karmaşa, çelişki ve ironi ile dolu çılgın dünyamızda tökezlememek hiç de kolay değildir. Eğer yapacağınız tahlilleri sağlam bir yere bağlama arayışındaysanız, bu kitap harikulade bir başlangıç noktası. Cindy Milstein’ın kitabı, üzerinde incelikle düşünülmüş, enerjik ve öngörülü ve size üzerinde kafa yoracağınız tonlarca şey söylüyor. Anarşist siyasetin temel ilkeleri için muhteşem bir başlangıç kitabı.
__Matt Hern, Common Ground in a Liquid City kitabının yazarı
Buzdolabındaki Mamut
270.00₺
Ekin’in başına inanılmaz bir şey geldi:
Buzdolabını açtı ve karşısında bir mamut buldu!
Annesi hemen itfaiye çağırdı.
Mamut kaçtı, onlar kovaladı.
İyi de soyu çoktan tükenmiş bir mamutun,
Ekin’in evinde ne işi vardı?
Cevap galiba Ekin’in kız kardeşi Peri’de saklı!
Michaël Escoffier’in yazdığı ve Matthieu Maudet’in çizdiği Buzdolabındaki Mamut, küçük bir çocuğun mutfağında beliren koca bir mamutla başlayan çok eğlenceli bir kovalamaca.
İmparator Tanrıyken
250.00₺
“Müstesna… Otsuka’nın sesi asla tökezlemiyor; zaruretin dehşetini de, tesadüfi güzelliği de aynı ustalıkla yansıtıyor.” –COLSON WHITEHEAD
Kapıya asılan bir duyuru.
Beş dakikada toplanan bir hayat.
Geride bırakılan bir ev, bir köpek, bir komşu.
Savaş, yalnızca cephede yaşanmıyordu. 1942’de güneşli bir Şubat sabahı, Amerika’nın Batı Yakası’ndaki Japon asıllı Amerikalılar için her şey değişti: Kendi ülkelerinde birer “düşman” ilan edildiler. Ellerine tutuşturulan tren biletleriyle Utah çölünde, adı bile duyulmamış bir toplama kampına gönderildiler. İsimleri silinmiş, kimlikleri askıya alınmıştı. Artık onlar için sadece kampın ince duvarları arasında yankılanan sessizlik, tel örgüler, uykusuz geceler, bitmek bilmeyen bekleyiş vardı.
Tavan Arasındaki Buda ve Yüzücüler’in ödüllü yazarı Julie Otsuka, bu sarsıcı romanında, savaşın gölgesinde parçalanan bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Bir annenin gururu, bir çocuğun anlam veremediği yabancılaşma, bir kızın içinde büyüyen öfke… Bu yalnızca kayıpların değil, sessizliğin içindeki haykırışın ve görünmez olanların da hikâyesi.
İNSANLIĞI YENİDEN BÜYÜLEMEK
325.00₺
İnsanlar bu gezegenin ‘kanseri’ midir? Yeryüzünün ve tüm canlı türlerinin varlığını tehdit eden, evrimdeki korkunç bir anomali durumunu mu oluştururlar?
Bu sorular, insan ruhuna – akıl ve yenilik yaratma yetilerine – modern çağda neredeyse eşi benzeri görülmemiş büyüklükte bir hakaret anlamına gelir. Bunlara yönelik anti-hümanist tepki ise on sekizinci yüzyıl aydınlanmasının geliştirdiği ve on dokuzuncu yüzyıldaki çeşitli sosyalizmlerin beslediği akıl, laiklik, bilim ve insanın evrenselliğine yönelik vurgunun yerini alan narsisist bir mistisizm, mizantropi ve toplumsal dingincilik ortaya koyar.
Ömrü boyunca radikal ve öncü bir çevreci olan Murray Bookchin, bu sorulara ses getiren bir cevap vermişti, ‘Hayır!’ Anti-hümanizmin çeşitli biçimlerine yönelik çoğu zaman nükteli ve amansız eleştiriler içeren araştırmasında Bookchin, bizi kuşatan sorunların toplumsal irrasyonalizmden kaynaklandığını ve bu sorunların mistisizm ve dinginciliğe geri çekilmekle değil, yalnızca akıl ve hayal gücü ile çözülebileceğini ileri sürmektedir. Bookchin meselenin bizlerin fazlasıyla insan, akılcı ve medeni olmamızla değil, bilakis yeterince insan, akılcı ve medeni olmayışımızla ilgili olduğu hususunda uyarmaktadır. Derin ekolojistlerin, sosyobiyologların, Malthusçuların, ‘Gaiacıların’ ve çoğu postmodernistin biyolojist ve indirgemeci düşüncelerine kışkırtıcı bir biçimde meydan okuyan bu heyecanlı kitapta Bookchin, aydınlanmacı hümanizm adını verdiği şeyi önermektedir – zamanımıza sinen ve bizi zayıflatan cesaret eksikliğine karşı düşünce, umut ve yenilenmeye yönelik bir mesaj.