“Dövme Cinayetleri – Japon Polisiye Klasikleri” sepetinize eklendi. Sepeti görüntüle
İlginizi çekebilir…
Mitik Grafik – Medusa’nın Laneti (Çizgilerle Yunan Mitolojisi)
200.00₺
Hayat bazen hiç kolay değil, özellikle de lanetlendiyseniz, bu lanet saçlarınızı yılana çevirdiyse ve size bakan kişi taşa dönüşüyorsa. Medusa’nın başına tam da bu geldi işte. O her zaman canavar değildi, güzeller güzeli bir genç kızken lanetlendi. Peki ama bunu ona kim, neden yaptı ve bu efsanenin asıl kahramanı kim?
MİTİK GRAFİK serisi hakkında
Tanrılar, tanrıçalar, yiğit kahramanlar, gözü pek savaşçılar, gökte ayrı yer altında ayrı yaşanan olaylar, tehlikeli maceralar, rengârenk karakterler… Mitik Grafik serisi göz alıcı çizimleri ve kıkırdatan üslubuyla mitolojiyi yeniden ele alıyor, antik efsaneleri günümüz çocukları için çizgi roman formatında modern bir anlatıya dönüştürüyor. Yunan mitolojisine hoş geldiniz, bu mitoloji bir başka!
Epinox Barista Mat Siyah Kettle 800 ml
1,590.00₺
Son Set 2 – Takımı Kurtarmamız Gerek!
230.00₺
Takım olmak kadar eğlenceli, maç sayısı kadar heyecanlı.
Son Set soluksuz devam ediyor…
Caterina, voleybolcu olduğu için mutluydu. Her geçen gün yeni bir şey öğreniyor, takım arkadaşlarıyla daha sıkı fıkı oluyordu. Ancak takımı Dream Volley tehlikedeydi: Bir sponsora ihtiyaçları vardı, yoksa görmeye bile tahammül edemedikleri Gioia’nın takımı Campo Marte ile birleşmek zorunda kalacaklardı! Kızlar takımı kurtarmak için kararlıydı ve bu kez mücadele sadece sahada olmayacaktı.
BONUS
Şampiyon Myriam Sylla’dan voleybolcu olmak ve takım ruhu üstüne tavsiyeler!
Ödüllü yazar Annalisa Strada’nın, Olimpiyat şampiyonu voleybolcu Myriam Sylla’nın desteğiyle yazdığı çok sevilen Son Set serisi ikinci kitabıyla devam ediyor.
Hoşnutsuz
240.00₺
“Zeki, sürükleyici ve fazlasıyla komik.” —Ayşegül Savaş
Marisa otuzlarının başında, Madrid’de şık bir evde oturuyor, reklam ajansında çalışıyor ve işinden nefret ediyor. Bir iş gününü ancak YouTube videoları ve sakinleştiricilerden oluşan özenle hazırlanmış bir kokteyl sayesinde atlatabiliyor. Sadece işini değil, patronunu, mesai arkadaşlarını, kurumsal dile bandırılmış e-postaları, üzerinde “birlikte daha güçlüyüz” yazan kupaları... hiçbirini sevmiyor. Yine de her pazartesi sabahı çantasını omzuna takıp işe gidiyor çünkü bir şeyleri itiraf etmek, bir şeyleri değiştirmek daha zor.
Şirketin düzenlediği bir takım ruhu kampı yaklaşırken, Marisa’nın kırılgan dengesi de sarsılıyor. Bir hafta sonunu iş arkadaşlarıyla geçirmek, yıllardır itinayla cilalanmış sosyal maskesinde ilk çatlakları yaratıyor. Bastırdığı geçmiş, bastıramadığı öfke ve artık bastırılamayacak kadar büyümüş bir bıkkınlık, sonunda tokat gibi yüzüne çarpıyor – yalnızca onun değil, etrafındakilerin de.
Hoşnutsuz, modern hayatın içten içe kemirdiği ruhlara, görünmeyen yorgunluklara, güçlü görünmek zorunda hissedenlere dair zekice yazılmış, sarsıcı olduğu kadar eğlenceli de bir roman. Beatriz Serrano, başarı, yalnızlık ve aidiyet gibi kavramları incelikli bir mizahla sorgularken, okuru kendi hoşnutsuzluklarıyla göz göze getirmekten çekinmiyor.
“Serrano, ayrıntılara büyük bir incelikle yaklaştığı, etkileyici ve son derece komik üslupla yazıyor. Kesinlikle muhteşem!” —Danya Kukafka
"Günümüz insanının kronik hoşnutsuzluğuna dair iğneleyici gözlemler ve zekice esprilerle dolup taşıyor. Serrano’nun anlatıcısı varoluşsal bir girdabın içinde kıvranıyor olsa da, romanı eğlenceden asla ödün vermiyor. Enerjik, canlı ve çarpıcı biçimde inşa edilmiş bu ilk roman, büyük bir yeteneğin habercisi."
—Pizza Girl’ün yazarı Jean Kyoung Frazier
“Başarının tek yol olduğuna inandırılmış bir kuşağın yakıcı bir yansıma... Bolca mizah ve okuru sersemleten punk bir final.”
—Glamour
“İçinde yaşayanların ruhunu sömürmekten çekinmeyen bir iş dünyasının hem net hem de can acıtıcı bir röntgeni... yılın en çarpıcı edebi çıkışlarından biri.”
—Harper’s Bazaar
“Gerçekten çok komik – her cümlesi incelikle kurulmuş, keskin gözlemlerle dolu. Marisa’ya en başından bağlandım.”
—Daily Mail
Temkinli Yolcunun Çorak Topraklara Seyahat Rehberi
280.00₺
Çorak Topraklar’a seyahat eden her yolcunun ödemesi gereken bir bedel olduğu söylenir.
Bilet tutarının ötesinde bir bedel.
Gizemli yaratıkları, zehirli havası ve canlıymış izlenimi veren sularıyla kimsenin ayak basmaya cesaret edemediği Çorak Topraklar’ı aşmanın tek yolu var: Trans-Sibirya Ekspresi. Lüksün ve tehlikenin demire büründüğü bu trenin yolcusu hiç bitmez, binbir riske rağmen Pekin ve Moskova arasında yıllardır mekik dokurlar. Fakat trenin son seferinde bir şeyler fena halde ters gitti; kimse bundan bahsetmiyor, dahası ne olduğunu hatırlamıyor. Trende doğup büyümüş Weiwei bile ne yaşadıklarını bilmiyor.
Şimdi tren tekrar yola çıkmak üzere. Ne var ki hiçbir şey eskisi gibi değil: Şef kompartımanından çıkmıyor, Profesör bunun son yolculuğu olduğunu söylüyor, dul Marya bir şeyler saklıyor, sözde tren güvenliğinden sorumlu Kargalar kesinlikle bir iş çeviriyor. Bir de kaçak yolcu var, büyüleyici Elena. Peki dışarıdaki tehlike var gücüyle treni raydan çıkarmaya uğraşırken, içeridekiler birbirlerine güvenebilecek mi?
2025 Locus Ödülü finalisti Temkinli Yolcunun Çorak Topraklara Seyahat Rehberi unutamayacağınız bir yolculuk…
“Doğu Ekspresinde Cinayet, Taht Oyunları ve Yitirilen Cennet’in bir araya geldiğini hayal edin… Brooks gerçekten yetenekli.” –Sunday Times
Epinox Kahve Servis Sürahisi 600 ml Cam
385.00₺
Epinox Kettle 1.2 LT Çelik
1,330.00₺
HİTİTLİ
268.00₺
5 üzerinden 5.00 oy aldı
İsimsiz bir kahramanın anlatılmamış hikâyesi: Kurnaz Odysseus için Truva Atı’nı inşa eden, İsrailoğulları için Eriha’nın surlarını yıkan, güzel yüzü uğruna bin gemi kaldırılan Helen’i hem yakışıklı Paris’ten hem de mağrur Meneleos’tan çalan adamın hikâyesi.
Hititli asker Lukka, Asurlulara karşı yaptıkları uzun ve acımasız seferden ülkesine döndüğünde, bir zamanların görkemli Hatti İmparatorluğu’nu keşmekeş içinde bulur; başkent alevlere ve dehşet saçan yağmacı çetelere teslim olmuştur. Fakat Lukka daha beterini henüz görmemiştir: Babası katledilmiş, karısı ve iki küçük oğlu köle tacirleri tarafından kaçırılmıştır.
Lukka, köle tacirlerini Yunan toprakları boyunca takip edip savaşın kasıp kavurduğu Troya’ya varır. Vaktiyle muhteşem bir şehir olan Troya da insanların musibetleriyle harap haldedir. Lukka, Troya’da soylu Hektor ve çevik Akhilleus ile aynı düzeyde bir savaşçı olduğunu kanıtlar.
Ben Bova, antik Troya efsanesine heyecan verici ve şaşırtıcı yeni bir bakış açısı getiren Hititli romanıyla klasik bir hikâyeye yeni bir soluk getiriyor.
Paylaşılamayan Taş
215.00₺
Bir gölde iki kurbağa ve sıradan bir taş...
Pardon, artık sıradan bir taş değil, çünkü iki kurbağa da onun kendi evi olduğunu iddia ediyor. Peki şimdi ne olacak? Anlaşılan bunu öğrenmek için matrak bir didişmeye davetliyiz.
İngiltere'nin en sevilen çocuk yazarlarından Kaye Umansky'den paylaşmak ve arkadaşlık üzerine, ebeveynlere "BEN BUNU YAŞADIM!" dedirtecek, komik mi komik bir hikâye.
Epinox Kahve Servis Sürahisi 600 ml Ahşap & Cam
888.00₺
Vampir Tavşan: Küçük Küçük Ürpertecek ve Kıkır Kıkır Güldürecek Bir Grafik Roman
240.00₺
AYNI EVDE FAZLA ŞÜPHECİ BİR KEDİ,
FAZLA ZEKİ BİR KÖPEK
VE FAZLA VAMPİR BİR TAVŞAN.
Köpek Harold ve kedi Chester yıllardır Monroe ailesiyle mutlu mesut yaşıyor. Bir akşam aileye sürpriz bir tavşanın katılmasıyla evdeki huzur bozuluyor, yani en azından Chester öyle düşünüyor. Tuhaf davranışları, tüm gün uyuyup geceleri dikilmesi ve tabii uzun sivri dişleri yüzünden tavşanın bir vampir olduğuna karar veren Chester bunu aileye kanıtlamak için her şeyi yapmaya hazır. Ama eski dostu Harold bile ona inanmazken ve kurduğu tuzaklar her seferinde ters teperken bu hiç de kolay olmayacak. Peki Chester pes edecek mi? Buzdolabındaki dişlenip suyu çekilmiş sebzelerin başka bir açıklaması olabilir mi?
Deborah ve James Howe’un, çocuk edebiyatında modern klasikler arasında görülen, yaş tanımaksızın çok sevilmiş ve pek çok ödüle layık görülmüş kitabının bu grafik roman uyarlaması, okurları küçük küçük ürpertecek ve kıkır kıkır güldürecek.
“Kenara kay, Drakula! Bu gizemli komedi çok lezzetli.”
-The New York Times
“Vampir Tavşan harikalar yaratıyor!”
-Kaptan Düşükdon serisinin yaratıcısı Dav Pilkey
EKOLOJİK İNSANCILLIĞIN ÖNCÜLERİ
304.00₺
Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, René Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.
Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.
Epinox French Press Lux Bakır
550.00₺
Epinox French Press Lüx Bakır
Kullanma Talimatı;
- Bardağın içine bir miktar sıcak su koyup ısıtın ve 1 dakika bekleyin.
- Ön ısıtma yapmadan bardağın içine kesinlikle kaynar su koymayın.
- Bardağa her bir kişi için 1 kahve kaşığı çay veya kahve koyun.
- Sıcak suyu bardağa doldurun (Metal kapağın 2,5 cm altına kadar)
- Kapağı kapatıp pompasıyla karıştırın.
- Karıştırırken devirmemeye ve sıçramamasına dikkat edin.
Fonksiyonları ve Özellikleri;
- Benzersiz tasarım.
- Mükemmel ve çok kullanışlı.
- Filtresi sayesinde tortuları ve pislikleri aşağıda tutarken yoğunluğunu korur.
Bakım ve Temizlik;
- Bulaşık makinasında güvenle yıkayabilirsiniz.
- Parçalara ayrılabilir olması size çok kolay bir temizlik sağlar.
Muazzam Dünya: Beş Duyunun Ötesine Yolculuk
300.00₺
KIRKUS YÜZYILIN EN İYİ BİLİM KİTAPLARI SEÇKİSİ
2023 Royal Society Trivedi Bilim Kitabı Ödülü
2023 Andrew Carnegie Medal
Dünya görüntüler ve dokular, sesler ve titreşimler, kokular ve tatlar, elektriksel ve manyetik alanlarla dolu. Ne var ki insan dahil her hayvan, kendi benzersiz duyusal baloncuğunun içinde yaşıyor ve bu uçsuz bucaksız, muazzam dünyanın sadece küçük bir bölümünü algılayabiliyor.
Pulitzer Ödüllü Ed Yong, şimdiden bu yüzyılın en büyük kurgu dışı eserleri arasında gösterilen Muazzam Dünya’da, bizi kendi duyularımızın sınırlarının ötesine götürerek, etrafımızı saran koku ağlarını, elektromanyetizma dalgalarını ve sesleri algılamamızı sağlıyor. Ateşe çekilen böcekler, Dünya’nın manyetik alanlarının izini sürebilen kaplumbağalar, nehirleri elektriksel mesajlarla dolduran balıklar, kur yapan böceklerin işitilmez şarkıları karşısında titreşen bitkiler, yarasa misali sonar kullanabilen insanlar ile karşılaşıyor; arıların çiçeklerde ne gördüğünü, ötücü kuşların birbirlerinin melodilerinde ne duyduğunu, köpeklerin sokakta neyi kokladığını öğreniyoruz. Beş duyumuzun kifayetsiz kaldığı bu koca evrendeki keşiflerin hikâyelerini dinliyor, henüz çözülmemiş gizemlere dair tahminler yürütüyoruz.
Eğlenceli, titiz ve keşif arzusuyla dolu Muazzam Dünya, Marcel Proust’un “tek hakiki yolculuk… diyarları ziyaret etmek değil, başkalarının gözlerinden bakarak her birinin gördüğü yüzlerce evreni görmektir,” diye tanımladığı yolculuğa çıkarıyor bizleri.
“Bilimle yoğrulmuş, büyüleyici bir keşif yolculuğu.” –Siddhartha Mukherjee
Wall Street Journal, New York Times, Time, People, Publishers Weekly, New Yorker, Washington Post, Guardian, Economist, Esquire’da YILIN EN İYİ KİTABI
EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU
361.00₺
20. yüzyılın ikinci yarısı yeni düşünsel arayışların ve yeni toplumsal hareketlerin ortaya çıkışına tanık oldu. Sınıf,cinsiyet, ırk, milliyet ve düşünce ayrımlarını sorgulayan bu hareketler arasında en büyük etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha önce “Özgürlüğün Ekolojisi” adlı başyapıtını yayımladığımız Bookchin bu kitabında bir eylem adamı üslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve toplumsal yönleri üzerinde duruyor. Salt bir çevre koruma bilinci çerçevesinde değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Bookchin’e göre devrim yalnızca kurumları ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya da cansız tüm evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, erotik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun için sadece ataerkil aileye değil, tüm tahakküm ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tüm toplumsal sınıflara ve mülkiyet biçimlerine karşı olan özgürlükçü bir bilinç ve eylem tarzı geliştirilmelidir.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım”potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komünist bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ayrılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını öneriyor. Teknolojinin “yaratım” potansiyelini “tahrip” kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dünyanın kucaklaşmasına katkıda bulunacak tarzda yeniden düzenlenmesini istiyor.
Bookchin’in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, ekonomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle suçlayan Bookchin bir bütün olarak hiyerarşi ve tahakküme imkân veren temellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için de doğrudan eyleme, özyönetime ve eko-cemaatlere gerek vardır. Doğrudan eylem, özgür yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı doğrudan yönlendirebilen aktif inisiyatifleri amaçlar; aynı zamanda kendisi böyle bir sürecin sonucudur. Tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerinin yerini özyönetimin alması yeni bir tür yurttaş öznenin, yani özgür ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye çıkması, devlete karşı yurttaş örgütlerinin ve halk meclislerinin oluşturulması anlamına gelir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden önceki tüm kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını vermiştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıkanan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, çevresel ve kültürel kirlenme zararlı sonuçlardan sadece birkaçı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat yaşanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin çığlıklarına kulak vermenin, vicdanın sesini dinlemenin zamanı geldi geçiyor.